26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATPA "EÎIET: »10 Easnn 1970 Ba gesi Ittee (1937) bir Doğu gezisine çıkmıstı. 8tageç KSprüsünde çekilen fotoğrafte (»oldan K»pa, SaMha Gdkçen, Atstürk ve Celâl Bayar fftrfUmektedlr. lsmet 1nönü'ye talebi uzermc süre izin veriKyor Blr inceleme gezisl urasında Atatürk, Inönü ve kendileriııi karşüayanlardan iki kiçi... lllııılıııııııılılllll'u'iuiiiııuııuHiııııııuuniHiıııııııııııııııınnııııııınıl r ŞOkrO Kay» da fetemlyarek, boyla Mr hfteösenin meydan* geJrrmtfn» Mbep otuyordu. Atatürk üo yıll&rc* berabar çalıstıgı BativdcUl araarad* benzer •artUemalsr «vı«yn»ı«tı. «Nyon» meselesl de ortadaydı. Blr fcarara bağlan&mamıştı h a h . Atatttrk o jeceyi esabi ve ayfcusuı geçlrdl Ertesi günfl yanma Kıhç AI1 ve Cevat Abbaı beylerl alarak baraja glttt. Totda Mç konuşmu Başvekil vekili Celâl Bayar lefon etznesinl tfl**mı durumunu »mweım sOyledl. Cevat Abbasm getfcdiği haber, Meclista btraı ervel «<«g''*fr şeklinde oldu. Buna rağmen Atatürk srab&Iftrnı hazırlannı&sııu derbal Meclise gıdeceğinl söyledL S n ı sonra Mecüs finüne yordu. B«ra}jn köşkünde tatra* oturdu, bir slgara yaktı. Blrden «Nyon» meseleslnl Türkiye BuyOk MUtot Medislnde eçıklamaym k&rar verdl. Milletv». killeri de olup Mtenlerl f ^ y öğrenmeliydi.. Orat Abbas beye meottoe te geldflüerl aunan, miDetvekfflerl gmp gTup çıkryorlardı. Dogruca rels AMUlhaUk Benteiıu odasına çıktı. lsmet Paea da Meclisto Ml. Atotüjktto geldlgini haber aimca o da yukanya çıkü. Atatürk b v nedense b u n d s m»ir^T^n biraz sonra yalnız baftna Çankayaya döndü. O gece 18 Eyiül 1937'de esasen, evvelden tstanbul'a hareket etmesl kararlaşmıştL Meo hste bıraktağı arkadaşlan bumı bıldıklerl içm dofruca istasyo na gıderek kendüertni orad» beklemeyl muvafık buldular. Belll saatta, Atatürk yanında ŞükrU Kaya oldugu halde 1* tasyona geldl. Kendüertni geçlrtnek lçin bütün vekiller, m«buslar, kıunandanlar, Tall d6 oradaydı. Atatürk herkesın ayn ayn elinl sıktı. Başvekil de istasyondaydL Fakat aralanndm bir konuşma geçmedl. 20 Eylül 1937 tarihinde îstanbulda Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk'un büyük önem verdlgl ve her yönü lle bizzat meşgul oldugu «Tarih Kongresi» toplftnacaktı. Bunun için bir gün evvel îstanbul'a gldiyordu. Dahlliye Vekili Şüfcrü Kaya ve Maarif Vekili Saöet Ankan'ın da gelmesinl emretmiştl. Tren hareket etU. Atatürk Başvekilin de trende bulunduğunu sonradan farkettl. Blr Büre başbaşa görüştüler. Içende de sofra hanrlanrroştı, herkes bekliyordu. Atatürk nlhayet yemek salonuna geçtl. Sotrada salonda otııran Şükrü Kaya'nın kulagma eğilerek bir şeyler aöyledlğl görüldü. Hazır bulunanlar blr fevkalâdeliğtn ba snda farkm» Tarmışlardı. Evet Atatürk, trende kati ka rannı vermiştl. BaçvekUlnden geçıd blr süre lçin de olaa aynlacaktı. Yerine de tktiaat Vekili Celâl Bavart vekll olarak getirmeyi münaslp gönnüştü. özel görüşmede bumı îsmet Paşa'ya da söylemiş ve m c n fık bulup bulmadığsm da aormuştu. tsmet Paşa'nın buna karşıhk cevabl ise: Her şeyde oldugu glbl bun da da isabet buyurmuşsunua paşam. Benlm de lsürahate lh tiyacrm var, çeklinde olmuştu. fazla durmak lstemedl. Beraberlnde geürdigi arkadaşlannı al FAKIR BAYKURT 54 «Emsalmn değil deye bnrun kıvınna. Emlalm değilse beş altı yü geçin de, sonra bul bto çarestal, emsalm olan birine var!..» derler. .Belkim herif hemen öleeek. Bolus donuzun malmı!» derler. Emme heçbtri de donüp emsalıyla evlenemez sonunda. Varsüın it sıirüsu oğullan vardır. Bubası ölunee içlermden arsı» biri alır anahğını. Sadakayı saraydan çıkarmazlar...» Ulugus Dürüyü itti dizinden: .Uyustu diıim kn! Doğrul hele soyle de uzatayım ayaklarımı!» dedi. Uzattı. Dürü de doğrulup oturdu. Baktı Uluguşun çok kınşıklı, çok bflgili yüzüne. Ulufuf anlatmasmı surdürdu: .Hele bir Ümmü vardı. Bu gayfaa Lmlinin bacısıydı. Onunki temeUi yürekler acısıdır. Ümmüye de Arapçadan Macır Becep tamahlandı. O da öyle gok boncuk gibi bir şeydi. Saçlan savrulurdu doşünde. Gorenler, «Ko>lerden de böyle gözel çıkar raıymıs?» diye şasardı. Anası bubası Macır Recebe vermedl. «Olmaz, bir bu işi yapamayız. Kızınuzm günâhına giremeyiz! Davullar çalan dengi dengine. Macır Becep kızımızm dengi değü!» dedUer. Uzaklaştırdılar herifl. Biz bbkaç kancık bayâ sevindik. Gokçimenin kızlanniB almyazüan değişiyor heralım!» diye umutlandık. Emem bu lefer Bambıl Feyzullah çıktı. Kısa boylu, akılsız. topak blr Bcydl. Aynan bambıla bendyordu. Çok paralıydı. Celepcilik yapardı. Bu sefer de o tamahlandı Linlinin bacısı Ümmüye. Gine olmaz dedi anası bubası. Emme arlasmadı herif. Üç ay kadar dolandu Furarnn kıranm dedi. Ba kıçmdan bacaklı Bambıl Feyzullah mayasıllıydı. Kan iserdl durmadan. «Varsalliğın para etmez, mayasıllısm, biz sana k«x vermeyiz!dediler, hastir ettiler. Bir sevindik, blr sevindik bu olaniara! Emme sen hem Gökçimende doğ, hemi de gözel ol, sana knrtulus >okrux. Bu sefer de Yalama Talip çıktı. Talip birez orta yaşlı giblydi Emme dabanca riifek, esip tozuyordu. tki gün* bir de nakı sufralan kurduruyordu Mnhtar ÇatIfaıin evfaıde. Zabahlar olanaca sıtayordu damlara merteklere: Taak taak taak!^ Anası bubası, •Hep böyle varsülar alnnker oluyor, heralda bnnda bir haynr var!» deyip Yalama Talibe verimkeı oldular Ümmüyü. Emme Ümmünün gonlü yogidl. Varmam deye dayattı. •Varsü emme, bir oyuşuk sıtma. Dudaklan da yalama. Yalama tam tüm. Vartp da ne yapayım?» dedi. Ümmü bizden blreı güecüktü. Varrrdık engastan, «Kn, nesl var heriffaı, he desene?» derdik de, •Kasıl yatayım onun o dudaklanyla? Yann alır dudaklarnnı ağzma, maffolurum!» derdl. Çok ağladı, çok döğündü Ümmücuk. Sonunda girü o da astı kendini Heml de nerde astı biliyor musun? Şhndi tâ yokarda Ümmü kayası dedikleri yerde. Sivrinin basmda blr ardıç vardı. Onun daknda astı kendini. Sonra o ardıcı kestirdi Yalama Talip. En acıkha budur. Hepimiz gittik. Daldan alışlannı ben de gördüm. HPC gözümün önünden gitmez. Aklnna geldikçe ağlanm. Gül yaprağı gibi bir teni vardı. Bütün bunlarm, daha niceierinin heç faydası ofanadı. Şlnci blrer ikişer hatırlar ağlanm» Ağlıyordn gene. Kuruyup gitmiş göı pmarlanndan mee rpllkler gibl ddkülüyordu. DfirO. •Yeter, anlatma artık!» diye bafcrdı «Anlatma, korknyorumj» Jialk öyleyse, bize gldelim! Nasolsa deD »ntıln, deli buban akşama gelecekler. Gidelim de benim kuru çulon üstunde oturalun. Burda oturma yafam evde. Evjeni de al, gidelim. A Dürü, sana bir »ey desem a kıznn: Ben bu Evsenden d« korkuyorum. Giden atlıyı atından endirecek. Çok biririm olacak. Baksana sunun göderine a kıDürü. iylce içine kapanmı;tı. Blr karsılıh vermedi. Kalkü kardeşhıe kuru bez aldı. Duştü Ulusruşıın ardma. İnlp gitti merdivenlerdtu ononia birllkte™ xrx. KTRLAVGIÇ KUŞÜ GtBt Ankaraya gidenler gece yansı döndüler. Mlnibüs, Veltnln evin önünde duıJu. Kanlat etlayıp indller. tt Omarmki ?lşe sişe bir kalıyordu. Yediklerinl Içtiklerinl, içtikleri Amerikan JUrubunu, yoğurtla tskender kebabmı daha kapının önünde başladı anlatmaya. Havana otandu «Aman o Ankara ne böyükmüş kele? Araan • koca apartumanlar, Evciyi, Gökçimeni yntırmıı da, daha var mı dermis ya kele! Ya o Kabak Musdunun elinln açıklığı?»» Kabak Musdu Havanayı hiç konusturmnyormus. Daha ağzmdan çıkmadao tamam dlyormuj. Havananın gözü blr seye kayal kaymaz, ondan da ver diyormus. Sonra dönüp •oruyormuf, İU dene ml olsun, üç dene mi? Aman her bir seyi tam tekmil almıs. Böyle urba göriimfl Türkiyede görülmemiş aman! Aldıklarınm rümü minibüse sığmamış da yarısını Ankarada bırakıp gelmlsler, sonra bir gün kendisi fetirlp ge> lecekmls Mu«dn. •tnsanm genç olası gcliyor kele! Piyango gibi bir sey Işte! Furur fnrnr da gdküş Dürü gibilerine furur. O da kıymaönı biltnez. sanar banar, Burun kıvınr orasbı. Hele bir, de bn almanlan görsıın de burnn kıvırsm bakalrnı! Fakat aşkolsun Kabak Mnsduva. He«ıi kcndine aşkolstın, heml de Cinli avradına. Bir dene kıskanayım, darlanayım, kaşımı eğrildeyim karnımı eşlddeyim demlyor ayol! Vallaha blrer .el» oldnğumuı halde bizlere de enterilik basmalar, hemi de dülbentler aldı. «Hayır btemeı, bizc nö«im değil, siz önünüzdeld ise bakın!» deye çok soyledikse de dinlemedl. Bir yandan kendisi, btt yandan avradı, dutup dutup attılar üstümüze. Ne yapalun, biz de alıp kabnllendik. Hele hir gelinlik aldılar göküş Dürüye. Vallaha tenl görünecek içlnden. Gecelik enterlye varanara aldılar. Memelerine sütlük. İnce don, ince gövnek. Amarlkan bazarma gittik. Herkes tanıyor orda Â'yı. Buyut buynr buynr kendi dillerivnen. Hemi de ne icatlar çıkmıs kele? Hele bir labahlık aldık. aman bir gözel zabahlık, aman bir gözel zabahlık! Tıpkı hırkaya benziyor, pembe! ipelden gibl. tpekten değil, daha krvmatlı. laylondan. Zabah kalkar kalkmaz, geceligtnin üsrüne geyecek. Gayfaltıya buntmlan oruracak. Hanım olacak deli Havananm km hanım! Bosnna mı demişlcr pederin pedet olacağma. kaderin kader olsun! Atakçmm nesl var bir desen ya bana? Söziım yabana çılbak esHH biri. Emme kızı gözel. Aşkolsun Havanaya, DİŞİ BOND SU BİLETİN TEfc X AL BEMDGM OB OLÜSU»<1A» &SA I. O KAO442, GEÇE GULUMÇ DUN Resmî tebliğ RTESt sabah Dolmabahçe Sarayı'nda tarih kongresi açıldı ve çalışmalarma basladı. Aynı gün, yanl 30 Eylül 1937'de Anadolu AJann çu tebııgi yaymladı: «20 Eyl«l. 1»7, kJL ReaaıSdlr: Bajvekil ve Malatya Mebnsu tsmet inSnfi'ye talep ve ricası fizerine Reisicumhnr Atatdrk tarafından bir buçıık ay meznniyet verilmis ve Ba^vekâlet Vekiletine, tk. tisat Vekili tzmir Mebosn Celâl Bayar tâvio edflmi?. ^ i «cvı'ıJ E ••••••••••••••••••••ııııııııııııııııııııııııııııııııııl TİFFANY JONES tstanbul gazetelert bu nabert büyük başUklarla verdiler. O lay, bütün siyasl çevrelerde bomba tesiri yaptı. Hâdiselerin inklşafını lzleml? bulunanlar için bu blr sürpria değildl. beklenİTordu. 76 Genç kadın gündüzleri cesaret verid avanslara rahat rahat yanaşıyor, fakat gece çadırlanna çekildiklerinde kay» flbi sertleşiyordü nedense... Hemen deri tulumuna giriyor, kocasma mevcut şartları dikkate alarak aşk yapma sevdasından vazgeçmeslni söylüyordu... Ciddî ciddl... Butün gün yandan fazla çıplak vaziyetteki güzel kansını yutkunaraktan seyreden Tom, hevesini daıma geceye saklıvor, fakat avucunu yalamaktan öteye gldemedlği için de aklını oynatacak gibi oluyordM. Genç kadm gerçekten guzeldi... Kusursuz blr vücuda sahipü... Girinti ve çıkınhlan emsalslzdı .. Böylesine şahane bir kadının, nikâhh kocasına karsi bıle sojjuk davranması ne demekti yaniîFrijid miydl neydi'.. Anlayamıyordu bir türlü... Anlayamadığı lçin de kuduruyor, kadına salrfırmamak, deri tulumu parçalamamak için kendini zor tutuyordu. Ne işti bu böyle? Allah kahretsindi... Sheila'yı gSrenlerin gözfl daha llk bakışta kocaman kocaman açıhyordu... En yakın arkadaşlan bile emindiler... Kızgın bir mart kedisi tesiri bırakıyordu lnsanda... Ates gibi yanan bir kadın bu diye tfüçünüyorlardı muhakkak. Boylu posluycHı ve genls omuzlu... Göğstl, en tarafsız erkekleri deli dlvane edecek, kadınlan da kıskançlıktan çıldırtaeak kadar gergindi... Saçlan kül sansıydı. Pınl pınl gür saçlar. Bacakları gayet uzun ve kusursuzdu .. Ya diz kapakla nnın arkasındakl gamzeler? Ay m gamzelerden bir çiftinl de biklninin açüc bıraktıgı kfllçalarmda görebilirdlnîz. Gözlerl me nekşe rcnglydl.. Koyu Mrpiilen gözlere oldugundan da sihirli bir derlnlik verlyordu Fazls baktığınızda başma dönebilir kendlnizi uçuruma yüvarlanıvor sanabilirdmiz Elmacık kemlkip ri haflf okıktı. a*n HruB Ml fttatiirk ve HükÛmel işleri KEMD) ELİMLE OTElfi V SMET İNÖNÜ 22 Eylül 1937 tarihinde saat 19.30'da kalian hususl blr trenle, aldığı Iznl geçlrmek Uzere Ankara'ya dönüyordu. lstasyonda kendlsinl Cumhurbaşkanlıgı Genel Sek reterl Hasan Rıza, Soyak, Başywrer Ceiai Cumburbaşkanlığı İSzel kalem mUdürü Süreysra Andenman, Başvekâlet Vekfll Celâl Bayar, Dahlliye VeüU Şükrü Kaya ve tstanbulda bulunan diğer vefcUler teşyl edlyorlardı. tnönü'nlln hareketinden b ö gün sonra da 23 Eylül 1937 "de Başvekâlet Vekili Celâl Bayar. Ankara'ya h&reket edlyordu. îstasyonda blr gün erTel bulunan zerat taratından aynı jeküde ugtırlandı. Başvekâlet Veöll Celâl Bayar 5 gtto sonra 29 Eylül 1937 güntl saat llJKTde uçakla Istaabul'a geldl, Yeşilköy'den doğruca Florya köşküne giderek Atatürk'e mlUâld oldu. Görüşme hayli nzım stirdü. Aynı gün saat 1530"da kalkan uçakla Ankara'ya döndü. Atatürk, Florya'dan kendislnl yanında Nafla Vekili All Cetinkaya da oldugu halde, Yeşllköy Havaalanına beraberinde götllrdü ve oradan ugurladı. Btltlln bu hareketler Atattlrkün hüiumet lşleriyle çok yakmdan Ugllendlğinln blr dellliydL Hepsl bu kadardı ışte. Tann ne lâzımsa vermiştı genç kadına... Ama sanld vıtrinde saklanması gereken bır biblo yarat mıştı.. Uzaktan balnnağa, yutkunmaktan da ileri gitrr.emeğe mahkumdu kocası... Saldınlan arasıra savet olumlu b'.r sonuç veriyorsa bu sadece bir tesadüf ten ya da kadırun baştan savma davranışlarla teslım bayragl nı çekmesınden ibaretti. Tom direksıyon başındaydı. Al tındakl araba da 59 modeli bir Sting Ray'dl Miami asfaltını tutturmuş gidiyorlardı Gıtmesine gidiyo'lardı ama, motorun hiç de parlak durumda olm&dığı besbellivdi Zaman zaman tekll yor, mızıkçıhğa hazırlık yaptıgını yüzsüzcesine açığa vuruyordu. Tom enikonu dalgmdı Shella' ya ilk dela ra<=tladığı on dort ay öncesm! düşünüyordu Erkek otuz ıfn yasındavdı Bu na rafirnpn navatta belirlı Nr ba şanya ulasmıs sayılmazdj tıe feT I GARTH James Hadley CHASE rurkçesl $ehbal AYGEN yülc, dudaklan da aiabıldıglne et U va kıpkumızı. Dışleri, bir kuyumcunun ltlna ıle hazırladığı şaheser bir lnci dizislydi san İİ... nto. AYLÂK MUSA YARIN: Atatürk'ün örnek davranışlan GözJerinl tasarak, dudaklanıu da mânidar bir tebessUmle aralayarak kocasına baktığında, ersek damarlanndaki kamn kayna dıgnn hlssedıyor, takallüs edetı parmaklannı bu dayanılmaz de nye geçlrerekten ona hemen oracıkta sahip olmak hevesine ka Dilıyor, fakat her detasında da hayâl Innklıgına uğramak zoiiTKİa kalıyordu. Kankocanın blrblrtnde eriverek sarmaş dolaş olması ve sevişmesi, Sheila lçin burun sil mek kadar anlamsıı blr şeydi Bumu da burundu hanl.. Ueu Hraa yukan kaltak boklca eibi nlr burun General Motors'un Paradise City'delrt şutsesınde temsficilik görevı Terilmiştı trendisinf» üzun tx)vlu vakısıkiık atletik tflcuda «ahip WT adamdı Pakat dlkkatle balranlar onda hudala bir tarafın h'ilırryiufumı «pzınle mekte çeolcmiyorlardı Ksdmla nn hoslandıgı blr tip oldugu muhakkaktı Usederı sonra Oniverslte tah silinı göze alamayacak kadar eevşek bir Itarakter ve «ırurlı bir zekâ Buna rağmen temstîcillk Konu sunda kendisinin özel bir kabl liyeti bulunduğu kanısmdaydı. Hedef olarak bunu bellemiş. so nunda da arzusuna kavuşmuştu. Pakat henüz çae bulamadıgı ^nemll dertierfnın başında pars sızlık geliyordu Kendl kendine gece gündüz t'krariadıgı bu derdi. fırsat buldulîça arkadaslanna açmaktan (a. serl kalmıvordu. (Arkao var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear