26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT ıCUMHURÎYETı :4 Ekim 197fl) AÖM DAÖININ ZÎRVESÎNB YtRMİ ALTI KERB TIBMANAN ULTJSIARARA8I DAG REHBEBt YÜCEL DÖNMEZ VE AĞRI DAGI HAYAL Ml, GERCEH Ml Başlarken ĞRI dağı veya diğer adı ile Ararat ve Nuh'un gemisi ttıerine bugüne kadar çok şeyler yazürp »öylenmisür. Yabancı gazete re dergilerle radyolar, televizyonlar bu konuda pek çok haber yaymlamış, çeşltli yorumlara genis yer vermişlerdir. Türkiye'nin bütün dağlannı biürim, Ağn dağı da bnnlar arasındadır. 26 defa tırmandım Ağn'nın «drvesine, 4 defa ciddl tehlike ile karşı karşıya geldim. Fakat, tecrübem sayesinde ölümden kurtuldum. Dünyanın ünlfl dağcılan ve dağ rebberlerine rehberlik yaptun. Türlriye'nin bu yüce dağını avucnmun içi gibi tanınm. Geçen yü bir dağcı arka&aşımla tırman ! dığnn knzey buz duvarından sonra Ağrı dağının benim lçin bllinmemiş yönü kalmadı. Bugüne dek birçok kere Nnb'nn gemisl arastınnalannda rebberlik ettim. Bn yan serisi arastırmo • lara açıklık getirecek, her seyin daha tyi anUşıhnasım tağlayacaktır. Bir efsanenin peşinden koşanlar D O Ğ U RARATm, yani A&n dağınm yüksekliği 5165 metredir. Rusya ile tran smmndaki bu yüce dağın tamamı Türk topraklannda kalır. Bir söylentiye göre büytik tuf an sırasmda Nuh Peygamberin yaptığı gemi, Ağn'nm zirvelerinden birinin üzerinde kalmıştır. Bugiine kadar B E Y A Z I T • îaylalardan blrinde verilen bir mola... Ve çantalarla çeşitll malzemeyl taşıyan atlar... Heyet lstlrahat hazırhklan yapatken, yeıH çocuklar da durumu merakla iıliyor. Fonda Afn'nın ılrresl jörülmektedir. Büdiklerl lçin gizli tmnanmayı tercih etmlşlerdi. însan bir an düşünüyor, Jeologlar neyse de asker adamın Nuh'un gemisiyle ne llgisı var?. Sonra gemiyi araştUTnai için en anndan d&ğcı malzemesine sahip olmak gerekir. Yanlarmda bir sırt çantasından başka dağ malzemesi bulunmayan bu askerler, insanı biraz dUşundurmüyor mu?. YUCtL DONMBZ A A bir kasabadır. Halkı dabs çok hayvancılıkl» seçinir. Iran'la Türldye arasında kaçakçılık yapanlann sayuı hayll yüksektir. tran'a giden transit yolu buradan geçer. Bu kasabada ve çevre köylerde yaşayanlar Nuh'un gemisinin, Ağn dağında olduğuna ve bn yüıden dağa çıküamıyacağına inanırlar. Doğubeyazıtlılar, Ağn dağının yüceliğinden gnrur duyarlar. Ağn dağı onlar lçin nlu bir dağdır. Nubun gemisi bn dağda karays oturduğnna göre, aynos kutsal bir dagdır. Ağn dağı kntsal olduğu lçin de kimse çricama* inaocı haUmdir. Hele yabancüar hiç çdcama* onlara gOre. â DAĞI'nm eteğinde, Afn Ulne b a | b küçük ve şlria YARIN: I Amerika ve Nuh I Peygamber dostluğu,. DÖNMEZ < çeşitli din kitaplan da dahil, sayılan 70 bini aşan eserde bahsi geçen Nuh tufanı efsane midir? Yoksa gerçek bir yönü var mıdır?.. I•••••••••••••••••••••••a «••«•(•»••«»•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••> konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU HAİN Ht^4M E "ıis EV SELE. ASPIJU OVSA B B J ABDUUUVHlN endülüste isyan Bu soruya henüz kesln bir cevap bvüan, doğruluğımu ispat^ layan Wmse çıkmadı. Buna ragmen kesinmlş gibi ısrarla Ueri sürülen pek çok iddia mevcut. Bu iddlalan, herkesi inandırmak istercesine ciddiyetle ortaya atanlar, kendllerine göre bazı deliller d» göstermeye çslı>tılar. Dünya gazeteleri ve dergllerl buıüarla dolu. Bu konuda kitaplar yazüdı, teder haaılandı. Bu sene Ağustos aymda Ağn dağına Nuh'un gemlslnl aramaya gelen altı ttaly&n gcnd «!• talya'da bn konu iyice merak ediliyor» dediler. Yülardır geliyorlar Ararat'a Nuh'un gemisi içln.. Sonunda elleri boş veya fosüe benzer taşlarla geri dönüyorlar FAK1R BAYKURT 17 Atın üstunden görmüs. Ayvayı HinrkeB. Atmae» kusu eibi kavrayıp almı» gozleriylen. Çok dedhn kuzuma souradan. Emme ne çare? Heç insan gelip geçea heriflere karşı, dajnın başına çıkar da ay>» ylr ml a taznn? Scn blr kızsuı. Elmastan •londan kıymatluın. Gülün yaprağından, çiğdemin çiçeğlnden neziksin. Neden eline bu aj"\a alır da dikelirsin damın bajına? Aaaah, tekine ml demisler, pederin peder olacağuıa, kaderin kader olsun!» «Kaç altuı dakıyor Musdu, Havanm?» Mn uç altu» deye duyduk, aslı var nu?» •On iiç altın, üçü bcşibirlik, dördii de gr«nls?« «ClnU Kâmile ağndaıı ıızıdan lnleyip durur: «Anam anam anam'.» Cartı etken çeker. O evler, o konaklar, o bahçalar, onca mal, onca davar, aynalı »andıklar. teyp gramofon, radyo plkap maklneleri, Hacer Bulujun, Zekl Mürenin. IVIahzuninİB plâkları.. hep ona kalıı. Çok tokgoıludür Kabak Musdu. Esirgeme* parayı. Parasnrm dü}matudır. Kaderi varunıs »enin kızm, «jkolsun! AşkoUun kl Kabak Musdoya düstü^ VL S A K L A M B A Ç Kabak Musdu. atın başını çeke çeke çuup geliyordu bağların arasından. Dürü, camdan gördü geldığmi. Attı kendini yere. Köşeye buzüldü: «Yandım!.. Eve gelirse yandım!»» dedi. Kalktı çabuk. Küpür kupür indi merdivenleri. Ahıra koştu. «Samanlıktan saman alır atlnaU Ddndö avlunun içinde. «Nere gideyim All*lwa&? Nerde sineyim^» Ahı^ rın yanı ba;uıda bir göz bir yer vardı. Evin tâkı tuku konurdu. Doluydu. Ama kapısı kınktı. Köhney dL Koştu oraya. Süzülüp akü bir yerinden. Hiç ifi ğı yoktu. «Çakmağını çakar da görürse? Ne var n» yok, guraya bir bakayun derse?» Büzuldü takın tu kun arasına. Gözii alıştı, ıçıdı çevre» biraz, «Nerden suıyor bunca ışık bilmem ki?> dedl. Korktu. «Topak Soyulean görürse beni?» Büzüldü. «Görür yakalarsa? Kolumdan tutarsa?» Büzüldü. Musdu, yutacak gibi bakıyordu Vellnin damına karşıdan. Gözleriyle kavnyor, kollanyla sanyor, koca evi, içinin tavuğu cücüğuyle, Dürüsü perisiyle yutuyordu. «Yüreğinde zerrece mohabbetin varısa çık 5u damm başına Düriiü!..» diyordu. «Çık da gül yüzünü göreyiml O sarı ayvayı al gin« eline Isır ben vanrken. Sana her gün o »an ayvalardan yidireyim Dürül Sandıklarla sepetlerle dıkayım eve. Güzün ayvasını yidireyim, kıjın da ireçelini! Süzme ballar yidireyim. Amarikanlara, elçilere daşıdığun yayla ballarından yidireyim sa» na! Gelecek havta bir reo aUyorum, gör ne kamyon. Atı köylerde kullanacam, onu da Kızılcaya, Ankaraya enip çJıarken yoUarda. Seni o reonun önüne oturtayım. Bir gün Kızüca, bir gün Ankara! Bir gün Kızüca, bir gün Ankara! Ankaraya v« nnca da taksi tomafilerine bindireyim. Bir Çanka ya, bir Baraj, bir Çankaya, bir Baraj! Gezdireyim durmadan. Gençlik bahçesinin içinde yoğurtlu kebaplar, Maraf dondurmalan yidireyun. Bak sözüm söz! Güllere, gül lulanna beleyeyim seni! Sen betum ömrümün son döneminde açümıs goncamsın. Sen beni bu Cinli Kâmilenin elinden kurtar obnas mı? Çok bıküm bu mundar avrattan! Bıktun, heç canım çekmiyor artık! Bunca zamandır ondan bun dan geçinmekten de bıktun! Senin gibi bir suna istiyorum yatağımı ısıtsın. Evimi silip süpürsün. Zobayı yaksın. Çayı kosun üstüne. Demlesin gözelce. Mu kokulu Seylan çaylan bulup geleyim kaçak maçak. Ben gelince doldur bardağa. Bardakta hojgeldin yazsın. Şekerini yanına koy, kıtlama içeyim anladm mı? Kıtlama içeyün de bıtmesm Seni de öyle kıtlama gibi kıdım kıdım idare edeyim. Emme istersen on dokuz yaşında bir haşarı oğlan gibi, sincap kedısi gibi de acarımdır ha! Doy mak kanmak bümem valla! Yani aeni canım çok çekiyor Dürü, çok çok çoook!» Bakıyordu araya araya. Ama Dürü yokto. Çıkmıyordu cama. Çıkmoordu damın başına. Gö. runfirde Vellyle Havana da yoktu. Kapahydı kapılan. «Geçlp ğldeyim en eyisi! Varacağım yere btar an önce varayım. Aksama teı döneyim. Olmaısa Camala Mpayım biraz. Uygun olursa Camalla birlikte gideriı Vellnin evine be? tagga..^ Daldı köy Içlne. Velinin evi kıyıdaydı. Velinln evmin evlni gecti. Durii büzülüyordu takın tukun içinde. Harman süpurgesi, eyef, zevle, boyundnruk, üzüra sepetleri, bir tekne eskisi. buzulujordu aralannda. •Hayırlı olnın Musdu Â!..» «Meraba Osman, sağol!..» •Hayırlı olsun Musdu A'..* ajcSağol aslan yeğenitn!.j> «En de bir çay iç Musdu A: .» •Acala ijim var Linlin, sağol!» «Hayırlı olsun A, hayırlı olsun bakalıra:» •Saîolan, berhüdar olun yeğenlerim!» Köyü peçtl. Hanmlarda lâhana yoluyorlar, yer ehnası, turp fikanyorlar, patates söküyorlardı. Kadtn kız dtkilip bakıyorlardı. Kambur erkekler, yor gun delikanhlar. kıskananlar, imrenenlet, hetke* dikellp bakıyordu. Ağır ağır sürdü atını Musdu. Ka n Ahmet kuyusunu geçtikten sonra •Düi'.» dedi. özengiye bastı. Dörtnala kaldırdı atı. Aroa gövdesl dayanmadı. Çekti gene başım. «Ağır ağır sür boyle Mu«du!> dedi kcndine. «Kayadibi köyü işte! Bej tagga önce varacaima, hej tagga sonra vanvet, farketmez!..» Kayadibi köyü, koca bir kayanın dibinde. Sağı •otu kayalar kayalar. Az tarlası var. Mala davara vurmus blr köy. Yola bele uzak. Cip, pikâp ancak seçimden seçime uğrar. l'zak blr köy. Ağası da yok, paşası da. Kuzularuıı Kabak Musduya verirler. Sekiz on kişi ancılık yapar. Eski yöntemlerle kayırır lar anyı. Üçer dörder kovan vardır her blrinde. Ko vanlan sepetttr. Sepetlerin için! dışını sığir mayı»ıyla sıvarlar. Gene de balı lyl olur. Çam, çlğdem, çtçek kokar. Karağan, mese, dağ elması kokar. Ayn t»dı, ayrı lezzeti vardır Kayadibi balının Taze ta> kartır Kabak Musdu, kilosunn bejten, altıdan alır. (Arkan varı I tJH*UN gemisini araştırmak için Ağn dağına İlk ' çıkan araştıncı Ne'wton «r dında bir Amenkalıdır. Newton bu harekete. tklnci Dtiny* Savaşından hemen sonra girişmlştl. Almanya'Bin en büyük pazar gazetesi «Bild am Sonntag» da Hilde Holns ve Hans Peter Gebhard adlı yazarlann Nuh'un gemısiyle llglll olarak 1lerl sUrdüklerine göre, Newton dağda bu araştınsı sırasında 35 bin metre film çekmıştl. Newton'un çektiğl filmler sonradan Kopenhag'ta çaunmıştı. Bu lddlamn doğruluk dereeesl bugün lçin biUnmiyor. Fakst doğruysa, Newton'un araştınnasında daha başka şeyleT d» olduğu sonucuna vanlablilr. Daha esrarenglz şeyler. N İlk defa • DtŞt BOND Yasaklandı ELKİ bugüns kadar esrarengiz bir takun şeyler olmuştur Ağn dağında... Fakat bu sene Ağn dağına gelen yabancüann rehbersiz tırmanıs yapmaîan yasak edllmlştir. Yanlanna Türkiye Dağ Eehberlerl Cemiyetinden her konucîa yetişmiş rehberleri alarak Urmanaa dağcüar sportil amacın dışına çıkamamaktadırlar. Bu dunrnı karşısında. dağa araştırma lçin glzli tjrmanış yapan açıkgözler çıkmakta fakat, Türkiye Dağ Rehberlerl Cemlyetinin yaylâlarda bulunan gözcüleri bunlan geri çevirmektedirler. B ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••III» 39 Gördünuz demek? Eski bir fo toğraftı ama ben de fazla deği» mİ5 sayumam... Otuz sekiz yüdır buradayun.. Dile kolayTam otuz sekiz yıl... Resmimin ve röportajımın yaymlanmasındakl sebep de bu zaten Inaa mıyor musınıuz yoksa?.j» «Amma da yaptımz?..» Aslıada Perry saşınp kalıms ta. «Vay camna...» diyordu kendl kendine cOtus sekiz yıl ha? Yuh be.~» «Oysa ben sadece Uç yıldır buradayım..» diye konuştu. «Bunca zamandır ne hâdıselere, ne değişildiklere şahit olmuşunuzdur kimbilir?..» Bu noktayı Maisky bğretmlşti ona. Regan, açhktan gözü dOnmüş bir balık. gibi oltaya taküdı: «Tam üstüne bastmız..» Ara yerde Chandler vo Wash ellerinde sandıkla içeri girmiş ler, dar koridorda llerllyorlardı. «DeğişOdikler demiştiniı değil mi?..» thtiyar, Perry*nin lkram ettt ğl sigarayı aünıştı: «Neler, neler... Anlatmak la bitmez.. Hepsi de daha güı gibi hatırımda...» Maisky lcamyonetten üınieml! ti. Kartai pençesinden farksı elleriyle direksiyonu sımsık kavramış. bekliyordu. Kamyonetin servis kapısınd! ki boşluğa yanaşmasından yiı ml beş dakika önce Mish Co' Uns gazinoya gelmisti Altınd Mraladığı bir araba vardı. & let çantasını kayışından bir < muzuna takarak avluva girmi: etrafına bakınmağa oaşlami! tl. Avlu pml pırıl aydınlatı mıştı.. Gtindüzden tarksızdı Büvük giriş kapısını Idare e tnekle görevli kapıeı. sırma Uniforması İle oradaydı... 9 kaba adamm manzarayı bozdı ğu kanısına vararak ondan y na döndü. saish sülüyordu Tatlı tath. (Arkan m TlFFANY JONES Âlfı Amerikalı EÇTÎĞtMtZ ağustos ayında Türkıye'de görevll altı Amerikau asker, Nuh'un gemisini araştırmak için gizlice dağa çıkarken gözcüler tarafından görülüp bize üıbar edildiler. O sırada dağda yetkili blr emniyet mensubu da bulunmaktaydı. Amerikalı erlere nereye gittüderlnl sorduğumuzda bize Nuh'un gemisini araştırmak için geldiklerini söylediler. Gemlyl nerede arayacaklannı sordum. Bana; blr harita çıkanp dağm yasak olan rotasını gösterdiler. Araştırma lçin daha b s a rota varken çok uğrastıncı bir rotadan tırmanmalan bizl kuskulandırdı. En azından dağa tırmanacak bir sabsın Doğubeyazıt Emniyetine uğrama zorunluğu varken Amerikalı erlerin gizli olarak dağa çıkmalan bizi kuşkulandırdi G Biraz garip MERÎKALI erteri geri çevirip Eli köyüne indik. Eli köyünde bir Türk şoför ile Amerikalılara alt askerl pikap ve kurulu bir çadır vardı. Amerikalı erlere Doğubeyazıt Emnlyetine uğramalannı söyledik. Fakat sonradan Emniyete uğramadan gittiklertnl haber aldık. Doğubeyazıt kaymakamı ve Emnivetl Ağn da5ma tınnanan turistler konusunda çok hassas davranmaktadırlar. Amerikalılar da bunu A Süreyya ATAMHL j L., : Sıraaelvilet 65 t T A K S 1M Tel ı M R H Ooktor OperatSt Orolog O geceyansından sonra Regan kapırnn önünde İB.M. firmasma ait bir kamyonetin durduğunu görünce hayli şaşırdı. tçerde bir aksilik çıkmıştı herhalde. Durumu kendisine bildırmeyi de unutmuf olacaklardı. Chandler'in arabadan tadiğinl gördüğü sırada bunu düşünüyor» du... Olacağı buydu netice itibariyle... Bir sürü baldın çıp« lak kız doldurmuşlardı içeru. Bunlar yapüması gereken isler» den ve sorumlu kişileri ikaz etmekten ziyade kendi dalgalannı eeçiyorlardı muhakkak. Gün geç tikçe de müessesenin menfaatlerine büsbütün metelik vermez hale geliyorlardı. Maisky, kapıcının nasü bir adam olduğunu Chandler*e anlatmıştı. Şu anda ne yapacağmı, nasü davranacağmı gayet iyi blliyordu. Kapıa odası normal bir kiüübede'n biraz daha büyüktüRegana yaklaşarak basmdaki kaa ketin siperini arkaya itti: «Bodrtmı katta ftnza olmm yine. Allah kahretsin... Tam da sırasıydı hani ya? Televizyonda harika bir program vardı... Müzikal bir oyun. En tatlı yerinde kaldırdüar... Ne yaparsın?. . Bizim iş boyle işte.. Kalk tık ister i^temez... Bu ne ilk ne de son... Kaç defa böyle oldu... Uykumuzu bile haram ediyorlar.. Neymiş, mecburmuşuz Kapıeıdan yana bir kâfıt urattı: «Durumu size de bildirmişlerdir süphesiz...» «Bildirdiler tabit...» diye Regan mırüdandı. Sonra gözlüklerini takıp Je«s"e dikkaüe baktı: «Benim her şeyden haberim vardır. Burada benden habersiz hiçbir şey olmaz... Bunu da bildirdiler taVıî. Sizi bekliyorlar içerde .. Hele şöyle gel de yolu târif edeyim delikanlı.. Dos doeru gideceksiniz.» Elindeki kâğıdan ustüne bir damea vurmuştu... Bu damga «•••«e'nrfp vaiak höigeden rahat James Hadley CHASE Türkçesl Şehbal AY.GEN ça geçmek mümkündü artık. O aralık Wash da arabadan inmişü... Bir iki saniye sonra Perry de yere atladu Wash ve Chandler. kamyonetteki sandığı indirirlerken Perry de Regan'm kulübesine yaklaştı. «Nasüsın bakalıra dostum?..» Böyle söylerken lnce duda* lannm arasına bir sigara yer leştlrmişti: «Geçen hafta gazetede fr toğrafı yayınlanan sizdiniz da ğıl mi?» Bu btlgiyi veren de Matsky' değildi. Regan olduğu yerde $öyle btr doğrularak gözlüğUnil çıkardı: «Ta kendisi... Bendim ya..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear