Catalog

SAYFA DÖBTs sCÜMHüRÎÎET: :30 Ekim 1979 Anktnadtm önemli birşitre Istanbttta gönderilmişti •Aİ 1 § I BEN İDARE EDİYORDUM i GİZLİ TESKİIÂTI'NI MUSTAFA KEMAL İN lAVDAt G JBEt M 0 * beni dlntocflfctan ran (unlan söyledi: Pafalarm bo taMtfh 1»rita totokopİBtae kapah fddlda oer»p Tcriaiııl* ha ritanm eoasb bir ksynaktaa elde edildigiıri *e doğra oldotnnu göı teriyordu. Bunan flserine haritanın doğruluğuna tnamnayan kumandanlar» çu talimatı verdim: 0 Yanan Ordusa hakkınd» Erkânı Harbiyemiıdeki mev«rat bilgilerle bu haritadaM bilgileri karşılaştınnız. 0 Güçid ve nzak mesa/eye •uabilecek fld kesif kolu ter tip edinis: Ynnan cephefdnde haritad» mevctrt f&sterüen güçlü bhIflt noktaiannı bu keşU kollan vasıtasıyls yoklayarak düşmanm açaeaçı a çMt "Ordumuz bu gece taarruza geçiyor,, teşiB şiddetine »öıe tsUnbal Tesküatnnnnn tendn etügi bu harita fotokopisinl degerleodiriniz. Taarruza geçecegiz AZt PAŞA anlatmaya devam ediyordu; «Kumandanlar verdifim bu talimat teerine haritayı değer lendirirken bir taraftan ds shânle göriiserek yapacağmn açıklamaya göre, kesin karara varmak Istedik. Haritanın çerçekligi »nlaşılmaktadır. G Ekzem Bey, aise junu •ftyttyeyim: Bi» yskın bir «»»«»"H^ taarrnza geçeceğiz. îstanbul ve clvanndaJd düşman kuvvetlerini çok nla şeküde g6* altmda bulundurup sonocu bize aüratle ve sık nk ulaştınııabsınu. önemli bir noktayı dah» beorteybn. T»arnızm geçtiğhniz sırada Ankara' da Erkânı Harbiye'de bir Erkânı Harp Kaymakamı (Kurm&y Yarbay) bırakacai». Eapiyonaj •n escualnga engel obaak içia cephenln Ankara lie olan irtiba bm kestireeeğün. Yalnn taarrntun h&sladıgım hfldirecegis. So nuç aumneay* kadar irtibat knrmayacağız, göriişmeyeceğiz. Sis stmdi, bugün hemen tstanbul'a gorevinizln başına donünuz. Biı buradan Izmit'e geçecegis ve daha bir mtiddet bn bölgede çalısaeağn» buyurdular. s r n m geçeoeginrlzl ban» da eöylamemlçti. Taarruaa nereden geçeceğimlzin üstünde bir hayll dü şündüğtfm halde kestiremedim. Aneak, Mustalft Kemâl'in düşma nı aldatmak için tertipler yaptıgıca dair bir şeyler sezdim. Gazl Paşa'dan aldığım tâllmat geregince yina aynı kÖyM kıyafetlmle tnglUs kontrolunu atlata r«k îstanbul1» döndüm. O günlerde gizll telgraf merkeıliBİze gelen şifreler Gazl Paşa'nm tzmlt'e gelerek blrlilüerl «îenetJedlğlnl, oradan Sapanca*ya ve Bllecik'e glderek gezilerirıe devarn ettlglnl göstorlyordu. ^••r a ... Ve Böyiik Taarmı U görtlşmsden, jrtüüasık olarak lkl ay kadar bir süre geç rnişti ki, bir ya« gecesi Ankara'dan Genel Kurmay'dan «Çok aeela ve önemlldlr» lş&retli bir şlfre aldım. Şifre çok kısa yasnlmıjtı: «Ordmuıu bu g D wb%h> ksr* <M 91 saat 5^0'd» momnl taarrasa geçeoektir. Erkânı Harp Kaymıünunı Mebmet AU» TUrkMln kaderlnde ve tarihin akıçında büyük deği$ıküği müjdeleyen; Kurrnay Yaıbaj Mehmet Ali 867*111 imzaaını taaıyan, ve Mustafa Kemâlin emri Ue çetcüen bu şlîre telgrafın tarihl: 38 Agustos 1923 ldl. Evet, 9 Eylül'de Yunaa'Ulmn Lnnirde denize dökeoek olan ve Bağımsız Tllr)dye CumhurlyeU Hükuraeti ve Devletinln dogma.smı mutlu bir zaferle sajlayan Unlü Büyük TaamM başhyordu. Va, Mustafa Kemâl Paşa'ıun b*na söyledlklert eerçekleşmiştl: Ankara'da bir tek Kurmay Yar t»y bırakılnuşü. Başta, Başkomutan Mustafa Kemâl olmak Uzere bUtUn Komutanlar, bütün Paşalar cepbedeydı. Burada dikkat «eken önemli bir husus şudur. 25 Ağustos'u 26 Agustos'a baglıyan gece yarısı aldıgım çıfrede ordumuzun taamızu büdırilıyor taarruzun bangl lstikarnetta ve sıklet merkezlnin neresl olduğu açıklamaıyordu, Ordumuzun sal duisuun son saalyeye kadar glz1 tutuünası Yunan Ordusunun 1 Baştomutanlık ihtlyaü olan Yunan îklncl Kolordusunun kullanümasına, cepheye sürülmeslne lmkân vermemlştir. Afyon F" lr iB ph "' nattındatü düşmana taarruzumuz bütün cep belerde aynı anda, aynı şiddetle yapıldığıadan Yunan OrdusununBaşkcmutanlık lhtiyatı olan Kolordusu ancak parça parça kullanılabümıştır. Aynca, düşman Başkumandanı Ordumuzun taarruz istikametl lle agırlık merkezlni tesbitte tereddütlere duşmuş tur. Bana da söylememişti B G AZÎ PAŞA ordumuzun taarru za geçeceğini söylediği halde ağırkk merkezini, nered«n ta konu veresim: AYHAN BAŞOGLU • Felâh grupunun bir kısmını gostercn tarihi fotoğraf. Numara sırasına gbre : 1 kilât Başkanı Ekrem Bey. 2 Eyüp Bey (General Eyüp Durukan) 3 Azia Hüdaî Bey (Başkan yardımcısı). 4 Yüzbaşı Kemal Bey (Fransız Kemal). 5 AH Saip (M Kemal'in akrabası). 6 Tüıbaşı Fehmi Bey. 1 Yüzbajı Vasfi Bey. 8 Mulâztm Bedl Bey 9 Teştais edllemcmistir. 10 Slvll(jah: Saffet Bey. 11 Yuzbaşı Kerım Bey, 12 İstihkâm yüzbaşı Hüsnü Bey. 13 Topçn Mülâzma Cevdet Ay 14 Kurye Komutanı Salih Bey. 15 Mülârira tbrahta Bey. 16 Piyade yuzbaşı Ismaıl Hakki Bey, M Topçu yüzba?ı Rasim Bey. 18 Topçu yüıba* Etnlr Bey. 19 Mulazım Ziya Bey. 20 Yüzbası Ahmet Ağ». , . ,. . . .,, x (Bu fotograf rahmetli Aziz HOdal Beyin oglu s&yın Necat Akdenurden temın edümiştir.) YARIN miri teklif ederinu» netc karargibındakl ajanımız Mustafa Kemil'ln bu e«v»bı CEPHEDEN H\BER APandikyen Efendl vasıtasıyla öğLAMIYAN ANKARATîArendilt. Mustafa Kemâl'in cevabı Türk Ordusunun tenir'e girmesl ni ve kesin sonucun alınmaaını Kî MECLİS BAŞKAN Czet olarak şuydu: onlemek ısteyen Ingillz'lerin son VEKÎLt BENDEN BİL«Taraflar arasında göruşme Gt ÎSTIYOR yapılması hususuna katılınm. Umitlerinl de kırmış, teşebbUale rinl akamete ugTatmıştı. Bu förüşmenin yeri olarak lz «•»••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••||||||||l|llıa FAKIR BAYKURT 43 •Gelsin enune kızm zeynini bulandınyoı! Hemi de çok canımı ukıyor!» «Boşver adaaam aldırma! Ben okuyorum tjte. Cenaballahın yardunıyla blr ş*yciğl kalmaz dort bef gune kadar. Bir yer var işte, tırtıklı kaya gibi, oraya dakılnuj, ondan bir kurtarabilsem, tamam! istedlği kadar gelip gitsin konnşsun.j. XVL DABANCAM SÖflT VELSON Llnllnl çağırdı kapıya: «Beri gel hele Linlin!» dedi. «Bugün Evdya gidecem. Urufum sıkıldı. Gcciklrsem »enia Aslyeye söyle, benlm kümeıuı kapağmı örtüversin. Demin aradım, cvde yofudu. Bir tas da yen» «tsnı önlerine.^ «Olur Uluguj. Ne yapacan Evcide?» «Korolası tırpanı bulamadım. Gidip bir d« oralardan Mraeam. Her yerlere baktnn. Herke&lere sordum. Yok! Sen de gbrmedlm diyorsn» a Ualln!. •Ba kı? da Slmezsen, valla sen ölmetsln Ulngnş! Matraksm yara! Senl götürüp Radyoevine dıkmalı, hadi konuj demell deli deli. Sen de ko ,iu$malısın. Mlllet dinleylp gulmeli, dtaleyip ağlamalı. Çok eglencelik, ibretlik olursun yanl.Ulupuj güldü: «Heç de guleslm yoğudu! Avradın Asiyeyi yollasan, Radyoevinde turküculerin içfaıde bekâr oğlanlar çoktnr, hem konuştursaUr, hem ge<;inseler gözel gözel! Sen de bnradan radyonun kulağmı çevirip cilvelerinl dinlesen daha eyi olmax mı?» Kanklannı tutta, kas kaı güldfl Lhüin. Ulngus yurüyiip gitrl. Gökçlmenliler kağnılannı hanmlara çekml}lerdl. Havuç, patates kazıyorlardı. Yerelman çıkanyorlardı. tyilerini seçiyorlardi pazara götürmek için. Knrt yenlklerinl, kötülerinl ayınyorlardı kendllerine. >Yann küle gömer yiriz!» dlyoriardı. Asmalann, ajaçlartn olanca yapraklan dökülüyordn yere. Oüı kaplamıştı dalları agaçlan. Çalılann, tepelerin arasmdaki ufacık tarlalara güzlükler ekillyordu. Czak kırlarda çobanlar atej yakmışlardı. Dumanlan kıvnla kıvnla göğe çıkı* y«rdn. Sürüyle sığırcıklar, cukcuk, .karabakkal, çekiç ku?ları kırlan tanyorlar, ofak sulann başma konnp konup kalkıyorlardt. Yağmurdan sonra gün vurmnş toprak biraı ısınmıştı. Anızlarda blcilirken dokülen arpalar çimlenmiş, ioprağın yözüne tarak disi gibl çıkıyordn. Çimenler yeserlyordu yol kryılannda. Yol boyonca kıvnia krvnla bir araba iri gidiyordn. Üç gün önce Cinli Kâmile gelip gitmiv ti Diiriiyü bir daha görmeye, blı daha konuşmava. Cinll kan, birden dönmfistü Kabak Musdudan yana. «(Koca orasbı, sana ne gireri çıkan var bu Ijln de böyle arabaya binip gönlünü tU meye geUyorsun Dürünün? Kız yann çıkar üstilne gelln gelirse Kabak Musdu scnin defterlni dü« rüp temeUİ atacak köşeye. Her gün gordugünd» aşağüayacak »eni. Öyleyken boyna ona koiturnyorsun koca orasbı!..)* Ba)inı diknü», götlerini biriblrine yaklaîtı»» mıs, yerlerde bir yitik arar gibi, baka baka gidl« yordu Vlugus. Yaftndan nmulmayacak kadar çevikti, ataktı, öyle gidlyordu. Ufacık tepeleri asıyor, bayırlarda bellerde hiç durmnyordu. lssu, tnsansu kırlardan geçiyordu. Çobanlann olmadıih otsuı yerlerden, tajlann, sel çnknrlannm oralar» dan geçip gidiyordn. «E bakalun Kabak Musdu! Eger bn is sana hayır getirirse, vallaha şaşar şaşar kalırım Allabm adaletine. Deyeeek heçbir sozüm kalmaz o zaman camilere, cumalara, hocalara hafızlara, namazlara oraçlara, cennete eehenneme! Heçbir • • & «üm kahnaz koca Allaha!.* * Ekilmis tarlalardan sonra harunlar, soğüt ka•a agaçlanyla bir dere bajlıyordu. Yol, kocavk man çitli bahçelerin arasından çayı geçiyor, »onra Evci kbyünün sokaklanna giriyordu. Kimseler yokra sokaklarda. Koy boşalmış gibiydi. Çok M yoktu insanlarm. Başını alan Kızücaya, Ankara ya gidiyordu. Hanmlan ekiyorlar, havucu patatesi sokuyorlar, tonra alıp başlannı gidiyorlardu Evcl güne karsıydı. Patates havuç daha erken geUsiyordo. Ufacık damlarm arasında gösterişll bir konak gibiydi Mosdunun evi. Genis bir avlunun ortasmdaydı. İki katlıydı. Taştan kerpiçten öriUfl avln duvarlan yüksekt). Koca kapisı açıktı her tamankinin akslne. Bir ak köpek yatıyordn kapınuı diblnde. Boynnnu ayaklarınm üstüne yıkmıs, tasması da tüylerinin Içine gömülmuş, kısık göxleriyle köy Içine bakıyordu. Geleni gidenl kolluyordn ak köpek. •Kamlleee'... Aaa K&mflee!.^ Durnp bekledi biraz. Karşılık veren olmadı. Dnyınadılar belki. Ama içerden b'.dırtüar geliyordn. Musdnnnn sesinl seçebiliyordu Ulugus. tnat inat bir şey tartışıyordu. Kim vardı acaba yamacında? Ama kim olursa olsun, adını çağırmayacaktı «Mnsduuu!..» diye, batası adını çağırmayacaktıî.. •Kâmllc huuuu'...» dedi an seslna benıer bir sesle. «(Cinli orasbı, yata mı kodun kulağmm üstüne?)» Köpek de öyle bakıyordu. N» hırlıyordu, ne havlıyordu. «Aaaa Kâmile!... Elinde heybeyle bir adam çıktı. Boynu S kıl içindeydi. Yukarı kdvlerden inip gelmişü. Karatepe. Bllhos yanlarındandı TammıyoTdu Uluguş. Koca kapıdan çıktı, kıl heybcsini omzuna attı, esegini de çekti arduıdan, Ulugasa yan yan bakarak gitti. (Arkan var) lardır muhakkak... Ben hemen olay yenne gıdıyorum. şet » «Bir ölü daha öyle nuY..» «Evet... Beyni parampar» ça olmuş ve etrafa dâğümış..» «Peki Fred... Sız oraya gidin... Raporunuzu da süratla vermeğe gayret edin... Kamyoneti de bir giızel ınceleyın. Dok tor Lowis'e haber verdınia miî...» «Orada buluşacagız... Vola çıktı blle...» Böyle bir suâl sormakta nak uydı... Uantık denen şey insam bu yönde düşunmete «orluyordu. «Ben sadece blr ihtimâl sekllnde ortaya attam bu fifcri.» dıye TerreU mırüdandı, kahveslnin son yudumunu da ıçtU Bir bardak daba doldurmakla doldurmamak arasında çekunsercü. Sonunda vazgeçerek ra porlardan birine uzandı: «Herifçloğlunun arkadaşlanna Ihanet ettığl tikri îsabetlJ bir fikirse, suç ortaklanndas birinl yakaladığımız taktırde onun agzından bütün gerçeğı ko layca öğrenebüırız. Çüniü oyuna gelen dığer Uçü şu anda paralar elden gittlgi lçin kudur> yorlar... întütam bara üe ıtira fa hazır durumda olduklanndan emlnim. Ne yapıp yapmal şu beşinci aâamı fcıstırmalıyız. Anlıyor musun Beigler?..» «Beşlnd blr yana henüz hiı birlni kıstıramadüt şef » Telefon çalmıştı. Beıgie nlzi nü gBzünü buruşturaralt dav randı: «Al bakahm bir merakl daha..» Kulaklîgı kaldırmıştı oinle mege koyuldu. Dinledıkce sura tı karanyor, ensesi kızarıyordı Nlhavet cevan verdi: DİSİ BOND Verdîğimiz haritadan yarartanılmıstı B TlFFANY JONES Y SE)4 BU ÎZtM Glzll Servlsin Yunan Ordusu hakkında elde etüğl hantadan ordumuz şu faydalan sağlamıştı: 0 Yunan topçusunun gözet leme yerleri, Türk topçu birliklerine verflerek öncelikle Yunan topçn gözetlemesl tah rip edilmiş, Ynnan topçnsnnun gözleri körleştirilerek Yu nan piyade birlikleri kendl topçalannm destefinden mah rum kalmıştır. Yanl, Ynnan topçnsu susturnlrauştnr. 0 Topçn destefinden yoksun kalan Yunan mevzüerl, Türk topçnsu tarafından kısa zamanda çökertttmiştlr. 0 Yunan topçusn sushırnldugTindan, piyademiz topçuTnnzun da desteği ile Yunan ileri raevzflerine kadar sokul muş. tahrfb edilen Yunan top çn mevzflerlnl kısa zamanda ele ıçeçirmiştir. O Taarruznmuz çok büyük başan saglamıstır. •••••••••••••••••••••••••IIIII..IIII..IIIIIIIIIIIIIISIIIIIIII 65 «Okey Joe... VaMt kaybetmekslzin gidin Kız belki de masal anlatıyordur... Bu noktayı da dikkate alırsuuz tabil.. Biüyorsunuz, Perry'nin târifl nl radyo lle yayınlatmıştık Kıa iğfal eden belki de kendi arkadaşlanndan biridlr... Ya da sevgilisıdır .. Kız onu kur1 tarraak amacı lle suçu Perry ye yüklemek hevesine kapılmıs olabüir pekâlâ... Durumu bü tün aynntılan lle incelemenı? çerekecek.. » Beigler kalktı ve çıktı. Terrell ise bir saat kadar da ha çalıştıktan sonra Beigler"den gelen bir telefon üzertne rapoı lan yine masanm kenanna ltti «Kızın Ifadesinde yalan yok şef » diyordu vardımcısı «Bu işl beceren de Perrynin ta kendisi Söz konusu arabanır târıfini de aldım.» Terrell, önündeki bos kâfıt İardan birine bazı çeyler yazdıktan sonra dahill telefonu açtı: «ŞehlrdeM bütün doktorlan ve hastahaneleri teker teker arayın... Tabancayla vurulmus bir adam var... Karnından yaralı... Tedavl için bir doktora, ya da blr hastahaneye mUracaat ederse durum derhal bize bUdirtlsin .. Ama derhai... Haberi radyo ile de yayınlasınlar.. Bir de araba anyoruz... İşte tarifi . > önündeki nota bak&rak Beigler'ln söyledlklerinl tekrarladı.. «Haberl radyoda s * sık tekrarlasınlar .. Yaralı soyguncu, arabadan fazla uîaklaşmış olamaz.» Kulaklıgı yertne kovarlsen dnayet masasından Hess cirmis İnellizlerin ıtotası GARTH T ABtHtN en kanlı rneydan muharebelertnden blrlnl daha kazanan ordumuza Başku mandar Gazi Mustafa KemSl'in «Ordnlar, ilk hedefiniz Akdeniz. tleri» komutu vermesinden bir süre sonra tngllizler ordumuzun tzmlr'e girmesinl önlemek ve oyalamak amacıyla Mustafa Kemâl'a bir nota vermlşleT. Nota*yı ve verllen cevabı YUzbaşj Ben James Badley CHASE Tflrkçesl Şehbal AYGEN anlamak İçin yüzüne yalnı» blr defa bakmak kâfiydl. tBlr ceset bulundu ş«f... Kafasına ateş edip beyninl par çalamışlar. Haberl biraı önce telefon!a aldım... Cesedln bi raz ötesinde de blr kamyonet varmıa.. Soygunda kullanılan kamyonete tıpatrp uyuyor. Yal nız iki taraftnda l.B.M. yanlan yokmus. Ama bu nlr s«y öade etmea bence... Soygundan »onra Vacarken rsn volda atmıs AYLÂK MUSA