28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 20 Ocak 1970 SAHÎFE BEŞ Tevfik Remzi Kazancıgil dün törenle anıldı ıınnnnmnnınıınıniHmınınfnııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı Babamm ardmdan Doç. Dr. Aykut Kazancıgil Profeadr Akol, Kazancıgili anlatıyor KAPALI ÇARSI KAPALI KUTİ Altın işinde nelerdöner kimse bilmez Kapahçarşıya en ya ları yerleştırilmemış yüzuklerkın hanlarda, altın, rfen bırinı alarak soruyorum : g^imüş ve kıymetli süs Bu yuzuğe şeklini vermek taşlannı işleyen ima ıçın kaç para alırsınız? lâtçılar çalışır. Odaları «Belli bir flatı yoktnr. Eger en küçük, kiralan en işlediğimiz 14 ayar normal altıyüksek hanlardır bun na 30 lira işçilik alıyorsak, aynı lar. Aynı zamanda, gü işçilik beyaz altın için 100 lira, nün her saatinde, giplâtin için ise çok daha fazladır. den gelenin en fazla Bu fark işçiliğin güçleşmesinden olduçu, bu diğerlerine değil, maden isienirken normal oranla çok daha küçük olarak havaya uçarak eksilen han odaları, içindeki miktarın değerlnin gözönünde lerin bile «nlıvamadık tutulmasındandır. Aynca aynı cins madenin isçiliğînde de herlan kansi'1 islere sah kesin aldığı ficret birbirinden ne olur. rtvle^ine ka çok farklıdır.» nşık işlerdir ki bun18 ayar beyaz altınia yapılmış lar, hanm irinde 10 ^ bir yüzüğün fiyatını öğrenmeye 15 yıhnı çecirmis bir çalısıyorum; «18 ayar beyaı alsanatcı, vaiîtıçı isle il tının çramı buçün 21 lira. Bn yüzüğe 7 çram beyaz altın gipilî bircok sorun"n ce riyor. Ben de bn vfizüğü yapvabını verecek bSlgiyc mak için 2 çün çalısarak karsılıfında 200 250 lira alıvorntn. sahip deçildir. Kuvumcular Çarşısının arkasındakl, altın ve kıymetli taşların islendiğı. süs eşyalarının yapıldığı büyük hanın küçucuk odalannda bu işleri yapan imalâtçılarla konuşuyor, yaptıkları ışlerin özellıkieri hakkında bilgi almaya çalısıyorum.. «300 ateiye var bnrada. Tine altın ve süs tasları ile calısan 4 han daha var. Eh, asaÇı vnkan bn hanlarda t bin civarında insan çalısır. Sadekârlar. cilâcılar, mıhlayıcılar. yaldızcılar. altını eritrnler.. Nasıl sayalım, o kadar çeşitli i? F»PiJ't k< bnrada» diyorlar. Amma, elındeki yüzüğü şekillendiren bir sanatçıya, o yüzügün değerini, böyle bir isin karşıhğına aldığı işçiligi sordunuz mu «Bakın işte bonu bilen e m ı cevabını yapıştırıyor. Ve ışin inarylmıyacak tarafı, tanımıyanların bir yabancıdan çekinmeleri dısında, tanıyanlar gerçekten kesin bir bilgi veremiyeceklerinden çekinerek susuvorlar. R'dp ortaj Kazancıgil Kütüphanesi hizmeteaçıldı îstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Doğum ve Kadın Hastahkları Kliniği Direktörlerindcn Ord. Prof. Dr. Tevfik Remzi Kazancıgil 'in vefatının birinci yıldönümü dolayısiyle dün bır anma töreni yapılmıştır. Cerrahpaşa Doğum ve Kadın Hastahkları Kliniği dershanesinde saat 10 da başlayan törene kaülan Fakülte öğretim üyeleri birer ko nuşma yapmışlardır. Bu arada Ka zancıgil'in görevini devralan Prof Dr. Kâmil Akol duyduğu üzüntüyü belirterek, merhumun yaşantısını, mesleki çabalarını di le getirmi? ve şunları söylemiş,tir: «Btlgisl ve kültürü sımrsız blr kim<evdl. Hekim olarak vakalan çok iyi tahUI eder, çok isabetli Iıa rarlara \arırdı. Hastalara vc fakir lere karsı şefkatinin, merhametlnin sının yoktu. Fakültemiz disiplin ve Işleylşini ona borçluyuz.» Yapılan diğer anma konuşmala rından sonra Tevfik Remzi'nin kliniğe bağışladığı özel kütüphanesine gidilmiş ve kısa bir konuşma ile açılışı yapılmıştır. nsanın babası; aynı zamanda sevdiği ve saydığı hocası, akıl danıştığı insan ve dostu olunca, onu kaybettiği zaman duyduğu boşluğu tarife imkân olmuyor. Bugünler Tevfik Remzi Kazancıgil'in vefatının birinci senesidir. Tevfik Remzi Kazancıgilin yaşantısını tarif etmek için düşünce tarzını belirtmek gerekir. Çok genç yaşından hayatının son gunlerine kadar üzerinde durduğu konular, mesleğinin yanında, bilbassa psikoloji. sosyoloji ve özel bir tutkusu olan bilgi teorileri meselesi olmuştur. Nitekim üniversıte problem leri üzerinde d'urmadan derinliğine arastırma yapmasmın sebeplerinden birl de bu devamlı alâkasıdır. Gerek 1933 Üniver=ite Reformundan, gerekse 1960' tan evvelki senelerde yazdığı makale ve monografiler, so^yal olusumları kenriine has bir önsezi ile nasıl deŞerlendirdığiri bize göitermektedir. dı. Osmanh kültürü ve lisanım ivı bılirdi; bu memleketin çocuğu olmaktan gurur duymuş ve bunu yazılan ve sözleri ile ifade etmiştir. 1956'da yayınladığı Üniversitelerimiz adındaki monografi=ınde, 1961 Viyana' dan bir gazeteye gönderdlği makalelerinde, konferanslannda ve mektuplarında bu hissini devamlı olarak dıle getirmiştir. Herhangi bir konuda cbiz yapamayız» sözünü kullanmayı daima reddetmistir. Yapamamanın sebeplerinl araştırmanın gerekli olduğuna inanırdı, kendisine «ımkânsız» dendigi zaman da «Ben optimistim, bir seyi kuvvetle istemek lâzım» derdi. Bu davranış belki de kendisinin ve neslinin, Birinci Dünya Harbinden sonraki senelerde, herkesin ümidini yitirdiŞi zamanda yetişmiş olmasına bağlıdır. Askeri Tıbbiye'de geçen seneleri, Türk Ocağı. mütarekeden evvelki ve sonraki Berlin, Almanya dönüsü, Lozan Konferansı esnasındaki Cenevre, eanlı hâtıraları arasında idi. I Kuyumcu v i t r i n l e r i n d e seyrettiğimiz işlenmiş altınlar ve kıymetM taşların t ümü k a ç a k Kiütür hazinesi tektir V 1M«l 1 üt) Ocak Zilkade 12 tkindi I M 7 19112.25 14 55 17.10 18 46 5 38 1 B E 1 2 101 7.16İ 946 12 001 1.36 12 29 I atı külturünde katiyen ayıI nm yapmaz ve eğitim için dış memleketlere gıden asistanlarına ve bizzat alâkadar olduklarına bu hususu etrafhca anlatmayı severdi; iisan farkları mühim değıl, kültür hazinesi tektir sözünü daima tekrarlar Usta çırak münasebeti ıp ilminin teknik bakımdan hir usta . çırak münasebeti, fikrî bakımdan ise bir ana!iz ve sentez meseleM olduğunu i>;rarla belirtmiştir. Bugün yurdun dört tarafına yayılmıs olan eski talebe ve ssistanları bu görüşünü derslerde devamlı olarak tekrarlamıs olduğunu hatırlarlar. Genel kültürün ehemmivetini dalma bçlirtmiştir. Yabancı memleketlere araştırma ve çalışma için gidenlere, «Mikroskop vfva hastane kSfl defil.. Mnhakkak ooeraya. konsere, tiyatroya da tidin» diye salık verirdi. O d'evreleri beraber yaçıvanların hepsi bu sözleri hatır ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIinUlllllMIIUIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIItllllllllUIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIlll'l Eğitim Enstltusünün eğitim bölümünden mezun olmama rağmen ikl yıldan berl Murgul Damar İlkokulnnda çahşmakta idim. Şimdi de Arhavinln yolsuz ve oknlsnz blr köyüne kıyıldım. Yolsuz oknlsnz ve her türlü yaşama koşullanndan mahrum insanlarm lçerlslndeyim şimdi. Her sabah odunnnu sırtmda getirip sobayı yakan eocuklar. Koltuğuna bezden blr torba yerleştlrmiş çanta diye. îçerisinde kitap yok, defter yok, kalem yok. Bu durumla her yil şehir çocuğundan blr ay noksan eğitim gören çocuklan okutuyorum şimdi. Bu bir aylar bes yılda beş tam ay ederkl bir yıluk fazla tedrlsat demektir. Demekki kalorlferll oknllarda okuyan, her türlü araç ve gereci bulabilen şehir çocuğu ilköğrenlminl köy çocuğnndan bir yıl fazla yapıyor. Bu ikl ayn muhitten gelen ve öğrenim imkânlan farklı olan çocuklar, ortaokul ve Hse sıralarında beraber oturacaklar. Buna her nahiye ve köyde bir müdiir ve bir mühürle açılan orta okulları da Hâve edersek fakir köy eocuklarının Heri öğrenim basamaklannda ne büyük zorluklar çekeceklerl açıkça görülür. Bu cğltim eşitsizliklerini çörüp söyllyen öğretmen kıyılır. Halka dönük bir eğitim istiyen ögretmen ya görevinden alınır veya istifaya mecbur edllir. Bugrün bu durumdan muzdarip olmuş oğretmenlerimiz bankalarda kâtip, fabrikalarda işçi olarak çalışmaktadırlar. Kalem yerinc kazma «allamaktadırlar ekmek parası İçin. Öğretmeni aç ve zorla şınıfa sokmak. öğretmenltk mesleğinl anlamamaktır. Sınıfındaki öğrencisinin Anayasamızm eşit eğitim irakânından istifade edemediğini, evdeki çocnğuna pabuç alamadığinı. gazete parasını veremediçini düşünen öğretmenden fayda bekliyenler: «tşu okuüar olmasa Maarif işleri çok kolay» diyen maarif görüşünün de gerisine düşmüş olurlar. Mucettin Meydan Ögretmen Eğitim eşitsizligi, ögretmen sorunu mektü()!ar M.3%, My I Bn yüzük hakkında bütün bildiklerim bn kadar. Bn yfizüğü bana ısmarlıyan kuyumcu, ciIScıva, yaldızcıya çidecek ve yözüğe koymak istediği tası mıhlayıcıya vererek, sonnnda tamamlanmıs yüzüM alıp sataeak. TüzüŞe koydağn taşın hakiki degeri nedir? Kaçtan almıştır? tste bnnn hemen hemen hiç kimse bilemez. Çok nstaları ta«tan anlasalar bile, taşıri alış fiatı hakkında doğru tahmin vapamaziar.» , Çalışır aç, çalar tok, ,,, » Doymanm sının yok. rl,^\. Mademki başladınız, Deme yağlanmışıra çok, Ağzm var mı, ye ye ye. F. H. DAĞLARCA Yıllarını kuyumculuğa vermiş ustaların anlıyamadığı şeyi halk nasıl anlasın? Birbirine tıpatıp benzeyen, hakiki değerlerinde yüzlerce, hattâ binlerce lira farkedcn bu taşları birbirinden nasıl ayırsın. Bir kuyumcuda, herşey kuyumcunun insafına kalmıştır... (Fotoğraf: tbrahim KÖSEOĞLU) "Suçum boykota | | katılmak ise 1 ebedî I boykottayım,,! İ Olobüslerdeki İ ârıza Hderiliyor E = = ~ ş = E E = S = = E = = E E E E 1611.1969 tarihl! gazetenizde, «Etilerde oturanlar tETT den şikâvetci» başlığı altında vayınlanan vazı karşılıgıdır Otobüslenn bulunduk'an garaHarda teknik personel tarafmdan her türlü teknik muavenesı vaDildıktan sonra servislere verilen otobüslerde zaman zaman ânza olması normaldir Elde olmavan sebeplerle mevdana gelen bu ârızalar karsısmda, işletmemlz ileilileri vası tanın acele tamiri mümkün olmuvorsa tebdili cihetine elderek birkac dakikalık gecikme Ue. seferin vauı'masınj temin etmektedirler Dmam Müdür I . • Sıtkı Bajn Hacettepe'de ••••• taraftan Insanlan trartarmava çalışan hastanesl diğeı "anmda ilim yapılan ÖSrenol dershaneleri. Ve bunlar arasında lsgım RÖIÜ. Hem de devamlı fcir kolla beslenen blr eöl Y* nılan uyarmalara rafimen bu duruml* ilgllenen blrlnl bula ma^ık Lâgım iulan vüzünflen drrshanelere sinekler dolmakta »w bu vüzden öSrendleT nüı*tik sUonta icinde bulunmakta Sayin Üniversite ilgilüeri, ilim yaparak milletimize injSanlığa faydalı olmak isterken bu mıkrop yuvasını da seyretrnsk zorunda kalırız. Bu mikroo yuvaa yalmz Hacettepe if '"" *** '.. bütün Ankara halkı nın sağhğın' tehdit etmektedir. R l r gslu Lıse mezunu olarak Çanakka = le ılı Biga kazası Otlukdere, ~ Çelikgürü, Ipkâlye ve yine Üi E mizin Lâpsekl kazası Beyçayır E bucağında 300. lira ücretle = vekil öğretmenlık yaptım En ş son olarak Bıga kazasınm Fılı (Harmanlı) köyünde yine 300. = lira <icretle vazıfeme seve seve ş devam edıyorum TÖS ve llkSen kuruluşlan E nın katıldıgı ögretmen boyko tuna inandığım bir dâva uğru E na katıldım Gayem maddî de = ğil, manevî ldl Bu vatanın mi E nı mini herşeyden yoksun kalb E leri dalma okumak, okumak dl = ye çarpan çocuklanna hizmet E edebiünek amacı İle bu mesle E ğe Rirdim E Denlzden su lçen köylü çocu E Bundan on sene evvel, 20 funu gördünüz mü siz? O sa E Agustos 1960 ilâ 2 Eylul 1960 dece denizin isminl ve tuzlu ol = tsrıhleıi arasında hiçbir kıstas duSunu duymuştur Ben bu va E verilmeden bınlerce subav kit 7ifede seve seve çalısırken 11.1 E !e halinde emekliye sevk edil 1970 tarihlnde köyümü2e bemi$ti Bu subaylar kısa zaman nim verime yenl bir vekil 8g E = da kendi'erini maddî bakımdan retmen atandı Araştırdığımda E aclık ve manevf bakrradan iti boykota sriren vekil öğretmenle E barsızhk ortamında bulmuşlar rin v!>nfelerine son verlldiği dı.. söylendl. E Bugün Ordudakl blrçok GeYerime gelen arkadas ortaokul = neral. Amiral ve Kıdemll AlbavlaT o tarihte 20 fiil! bizmet mezunudur. Şimdi saym ilgiüle E yılmı bile doldurmadan genç re seslenivorum. Kapatalım öğ E vaslannda emekliye sevk edll retmen Okullannı. Nasıl olsa ~ mis olan subaylann smıf arka bu lşl ortaokııT mezunlan vUrü E tPhiiprpiî Suçum boykota katıl = daslandır Yenl hazırlanan bir tasanya mak ise sahsım olarak ebedî E E Er^re kadrosuzluk sebebivle e bovkottavım. mekH olan General ve AlbayCanakkalf VilâveH Bisa E lar hirmpt ödeneklerlni de alaKazası Harmanlı köyü E cak'ardır sabık Vekil rtgretmeni = Berl tarafta da 10 seneden beFaruk ALTANAK E rl durumlannın hig olmazsa maddî vönden düzeltilmesi için sızlanan EMİNSULAR var. Bu gtin, llkokul mezunu bile olmavan ve fakat 3540 sene hizmet ederek emekU olan bir devlet memurunun. blr Işçinln bile durumu bu subaylardan daha iyldir. Çünku bu subaylara hizmet etme lmkânı verilmemiş/Jikara Hacettepe Üniversite E tlr van yolda trenden indlrilsi Hastaneler Başheklml Doç. E mislerdlr. Bueün 27 Mayıs gele cele bu Dr. Mithat Çoruh, bu sütunlar E küçük rtitbeden emekli genç da çıkan «Ameliyat olursam ya KMtNSUIann nefes borusu ü şavacağım» yazısmı gönderen o E kuyucumuza bir mektupla ce E zerinde dügümlenmis kalmıştır Sayın parlâmenterlerimizden vap vermiştir. Doç. Dr. Mithat E iv1 o!an bir tarafı daha iyl ya Çoruh, Karaman'm Yeşildere oarken 10 yıtdan berl yıkık o Kasabasmda oturan All Akat'm E lan bizlm tarafı da düşünmele Hacettepe Hastanesine mUraca E nni arkadaşlanm namina rlca at ctmesi halinde kendisinln E ameliyat ve tedavislne yardımcı E ederlra. E Ramazan H GÜLNAR olacağmı vazmaktadır. 2 nsanın hasletlerlnl ortaya I çıkaran baslıca unsurun hür düsünce olduSuna hudutsuz lnancı vartfı. Kendisiyle dış memleketlerde beraber olduŞumuz sırada yorulmadan ve bıkmadan kitapçılan dolaşırken, blrbirine tamamivle karşıt anlamlarda kitaplan topladığını EÖrdükçe, bu secme tarzını anlamadıâımı belirtir ve sorardım O zaman hafifce eüler ve «tnsan düsünce Sleminin hndntlarını takin pttiii müddetçe venilenir, voksa rtonar kalır» derdı Bvı hassası, fikri bakımdan kolav adapte olabilmf^ini temin etmi'îtir Mpselâ tkinci Dünva Harbinden sonraki senelerde eelisen veni sanat akımlannı, fpl'efî açıdan varlık probletnlerini saşılacak bir kolaylıkla ta^ kirj etmiştir Adaotasvon kabiliveti olmıvanları «tıpkı tifo a«ısı olandaki tifo tnnafiveti çibi aıiamrta kflltflr mnafiveti tesekkül etmis» riive tarif ederdi Kaçakçılık v6 Kanunsuzluk Altın imalâtçılığında çalışanların, yıllara dayanan tecrübeleri ile yaptıkları tahminlere göre, kuyumcular için bir günde ortalama 25 kilo altın eritiliyor. Bu hesapla bir yılda eritilerek, kuyumcular için işlenen altın miktan 9 bin ile 10 bin kilo arasında değişıyor. Etibank'ın bir yılhk altın üretme mıktarı 300 400 kilo. Resmi altın üreten diğer küçük işletmelerle birlikte Türkiye'nin yıllık altın üretimi 500 kiloyu aşmıyor. Altın ıthali kanunlarımıza gore Bilmece bildirmece Masanın üzerlne sıralanmış, avnı tıp ışçılığı olan henuz tas Yıllarını kuyumculuğa vermiş ustaların anlıyamadığı şeyi halk nasıl anlasın?... Biribirine tıpatıp benzeyen, hakiki değerlerınde yuzlerce, hattâ binlerce lira farke den, bu taşları birbirinden nası] ayırsın? «Her şey kuyumculann insafına kalmıştır» diyor ustalar, sonra da, kanunsuzluk temeline oturan çarkm dönüşünü anlatmava çahşıyorîar. v yasak olduğundan, sanayide de kul lanılan altın mıMtePt da gte^Miıua» alınmca, yılda asgari 9 bin kilo altın kaçak olarak sınırlarımızdan içeri girmiş oluyor. Türkiye'da kıymetli taş üretimi olmadığı va kıymetli taşların ithali yasak olduğuna göre ise, vitrinlerde özenerek seyrettiğimiz kıymetli taşla rın hepsi kaçakçılık yolu ile yurda giriyor... Tabii temeü kanunsuzluk ve ka çakçıhğa dayanan altın ve kıymet li taçlar Ü7ennde, imalâtçılar faz la bilgi veremiyorlar. Sadece Kapalıçarşı içinde, altın ve kıymetli ^taş alışverişı yapan ünlü bir iki dükkânın aylık kıralarının 10 bin lira gıbi astronomik rakkamları bulduğunu, bu dükkânlarda yapı bn alışverişlerin hacminin bir ban kanmkinden çok daha fazla olduğunu söyliyebiliyorlar. Imalâtçıiar, kaçakçılardan gelen, kuyumculara satılan veya halkm aldığı bileziği satması ile, kuyumcudan gelerek eritildiktcn sonra tekrar kuyumcuya saülan altının, kıymet !' taşların, bu alışveriş merkezlerindeki alım satım kapasitesini verebılmek için Türkiyedeki bütün kuyumcuların bu merkezlerden mal sağladıklarmı belirtiyorlar. Kütü^hane hjikusu ılgi hazine«i ve aile geleneŞi kendisinrie kütüphane tutkusunu varatmıştı. Bu konuda saşılacak bir seçme kahiliyetine malikti; kütüphane^ine göz atanlar bu hususu kolavlıkla görebilirler Havatının son anlarınrfa tıp kitaplarını se1 nelerce icinde çali'tıgı ve geli :me^ine vardım ettiSi müe'sse'jeve baSışlaması ve bunlann dev bir ihti<=a«i kütüphaneı;inin temeüni teskil etme'ini a'zulama>:ı Vatandas dikkat Eminsuların maddî durumlan düzellilmelidir Altın ve inymetll taş kaçakçılığından sağlanan gayn meşru kârların yapılamıyacak hesabım bır yana bırakarak, ur.alâtçılarla bundan sonrasının hesabını yapmaya çalışıyoruz. Ve ışın ıçinden çıkabilmek için de çok basit bir yüzüğü örnek olarak ele ahyoruz. Bu yüzüğün yapımmda 14 ayar altından 5 gTam kullanılmLş. O günün borsa fiatı iîe 14 ayar altının gramı 11.25 lira. Yani yüzüğün altını için yapıİ3n ödeme yuvarlak hesapla C lira. O Yüzüğe 48 küçük İnci taş takılıyor. inci taklıdlnjn tanesi 50 Kuruş. îstridyenin ıçıne kum ta neleri sokularak elde edilen kap lama şeklsndekl lncınln tan»si 12 Ura. Hakikj bır incinın ise tanesi 50 lira Örnek aldığımıa yüzüğe kuyumcu a günün fi3ü ile hakikisine çok benziyen kaplama mcıden koydurursa tanesi ne 150 lira ödeyecek. Kısa^ası incıler için 75 lira verecek Yüzüğü yapan usta 25, cilacı ile yaldızcı ise ikısi birden 5 iıra mıhlayıcı 10 lira alıyorlar Boy lece adı geçen yüzük herşevi ile 1 IV) liraya mâl oluyor. «Bu vü"i.ÇÜ yaptırmak için knynmcu uğraşmamış, imalâtçı kuynmcu dan almışsa. bir vüzüŞe 200 lira ödevecek, sonra da Kapalı Çar şının ana caddesindeki dükltânında 300 liradan satacaktır» diyor ustalar ve hemen ilâve ediyorlar: «Tabii siz bn yfizüğü alırken, altından anlıyor, kaplama inci. aldıçınızı biliyorsanız 300 liıa ödeTeceksiniz. Hakikî inci aldıçınızı sanıvorsanız, dunım hfrhalde oldukça fazla deçişec«k..!» V Hacettepe Haslanes?| hasfa okuyucumuzul fedavi edecek | ^ııuıııııııııııııııiHiııııııııııııiHiımıınııııııııiiıııııııınınıııııııııııııııııııımnııııııııııııııııuıımııııııuf AltınLa ilşiii herşeyin bir bilmece yönu vardir. Gunıin her saatinde çok hareketli olan, bu konudaki ileri görüşüne bır 5 s ü s eşyaları imalât atolyelerinin bulunduğu handa, hiç kimse bir diğerinin yaptığı işin l i l â l l i b l d ü misaldir. mıtaiHır j n e o jf| u ^ nnn bilemez. Ve hiç kimse, kendi eliyle yaptığı bir yüzüğün fiatının ne olacagı Aile ferdi olarak büvüklerine g koniısunda <\ze kesin bir bilgi veremez... «onsuz bir saygı duvmuş, a§3beyi ve aile reisi olarak, baba »IIIIIIIIIIIIIIIIII.IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHHIHI ve dede olarak hudutsuz bir müsamaha göstermistir. Takip etmeden kontrol etmesini, yani babalık görevini muvaffakivetle vapmıs ve çocuklannın kültürpl egilimleri olması için sonsuz harcamıştır. 1 »fatınm birinci senesi dolavı^ivle meslektas, arkadas talfbeleri anma töreni tertip ederlerken ben de babam Tevfik Remzi Kazancıgil'in hâ«FINDIK TURİZM»IN SAHİBİNİ ÖLDÜREN tırası önünde saygı ve minnetle KAATİL, DÜN DE TESBİT EDİLEMEDI egilirim. Beyoğlunda dun sabaha karşı, Yeşilçam börekçisi 55 yaşmcîaki Mustafa Canıgüzel, kendisine kufreden 35 yaşında Yasar Sağıroğlu adh genci, bıçakla karnmdan ve kalbınden yaralıyarak oldürSayın Cumhuriyet Gazetesi muştur. £skl Londra aslaltı üzertndekl Yazı Işleri Müdürlüğüne; Olay, saat 03'te Büyükbayram üMercedes» servis istasyonunda, ruşturmaya rağmen tesbit edi5 Aralık 1969 tarihli gazetenisokakta cereyanTetmiştir. Olaydün sabah, kalorıfer kazanlannlememiştır. 7m 5 inci sayfasmda; «Hacı Alı dan sonra yakalanan Mustafa, dan birl infilâk etmlş, ild kiş] Kaatilın kaza kurşunu ile yaDemirel vinci, sigorta şirketi îçin polise verdiği ıfadede, çok saragır şekilde varalanmıştır. ralaran 28 yaşında Mithat Şirin bir mesele oldu» başlığı altındaki hoş olduğunu, Yaşar'm da kenKalonfep dalreslndekı Uç büadındaki şahıs da pek fazla bir vazıda mevzuubahis hâdise ile disine küfrettiğinı ileri stirerek, vük kazandan 600 litrelik küçük bilgi vermemiş, «Ne oldnğnnn alâkalı olarak şirketimize, gerek kazanın ınfılâkı, binada büyük «Nasıl oldu ben de bilmiyorum anlamadım, tabancavı kimin atstlâkadarlar, gerekse Devlet Bahasar yapmıştır. Duvarların de Kendimi kaybetmiş oiacağım» tıçını göremedim» demiştir. ''anı savm Refet Sezgin ve eski tindiği, demır kapıların yerlerındemiştir. Sanık, tevkif edılmişBır polis şefı, cinayetin kan den sökülüp 5 metre lleriye fırtdare Meclisi Âzâmız Servet Seztir. dâvası, kaAn kız hikâyesi ya çin tarafmdan herhangi bir taleb ladıgı infilâk sırasmda, kalorıda rekabet yüzünden işlenmiş Zeytinburnu'ndaki ve tavassut olmamıştır. fer kazanlarınm vanmda uyuolabileceğinl. gerekli soruşturOkuyucularınız arasında yanhş makta olan Hüsevin Gürler ve cinayetin esran manın yapıldığını söylemiş, «ÖIbir ?nlama meydan verilmemesi i vardımcısı Ali Karagürler ağır önceki gece Zeytinbumunda dürülen gencin Trabzon'daki için durumun tavzihen neşrini risurette yaralanmıştır. llgililer, tabanca ile öldürülen «Fındık babasını bekliyoruz, ondan bel I «Bn olay saat 07'de degil de, 9 ca ederiz. Tnrinn» in sahiplerinden 20 yaki b»n biUiler alacak ve arns | da olsaydı, can kaybı ile sonuçSaygılarımızla ?mda Sezgin Uzun'un kaatiü tnrmayı o yöno çevirecVlz» I lanabilirdi. O saatte, sadece kaGüne? Sigorta dü» de poHtiıı yaptığı kesif &oAnonim ŞlrkeÜ nıdv Yeşilçam'ın börekçisi küfür yüzünden kaatil oldu Açıklama YARIN: Tılda 25 ton gümüş kaçak geliyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear