23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE ÎKÎ 1 Ekim 1969 CU""URÎYET *•••••••• •••••'• ıkara yurdumuz yeıri bir smava giriyor. Bskalım yüzakite verebilecek miyiz bu sınavı? Çuokü bu seçimlerden herkes birgeyler bekliyor. Varhklılar bugünkii düzenl koruyacak, işlerinin tıkırında yürümesini saglryacak bir iktidar bekliyor. Fakir köylüler kredi bekliyor, okul bekliyor, toprak bekliyor. Memurlar, Personel Kanununu bekliyor. Işçiler Emeklilik Kanununu, oğrenciler eğitim reformunu. gericiler şeriat düzenini ve gözleri kınnıs, kanları ateşli aşın sosyalistler ortalığın biraz daha kanşmasını... Bıı satırlann yazan 1950den bu yana sekiz seçim görmüş, bütun umutlannı vitirmiş karamsar bir kişi olarak hiçbir şey beklemiyor. Beklemiyor ama, düsündüklerini söylemeden de edemiyor... F YENISEÇİMLERIN EŞİGİNDE Hilmi ÖZGEN sözcüsü olarak konnşsaydı, sağcı partilerin güçlü re haklı durumlarını bu kadar açıkhkla ortaya serebilir miydi? Hiç sanmıyoruz... vet, yurdumuzun politik görüsü <ioryal ve ekonomik olaylardakj daha belirli zıtlasmalarla devam ettnektedir. t'niversite reformunu istejen genr asistanlarla öfrenciler bir yanda, sömürü düzeninin sürdürülmesini isteven çıkarcı ve geri düşönceli müderrisler öteki yanda... Bunlar, silâhlannı bırakmıs değiller, siperlerinin arkasmda seçim sonuçlannı beklemektedirler. lşçiler, °o 70'i bilinçsiz ve giidümlü sendika örgütlerinin elinde olmasına rağmen yer ver uvanmakta ve onlan uyutmak isteyenler bile artık hir seyler vapmak veya yamyor görünmek liizıımunu duymaktadırlar.. Memurlar. kavışlannı son deliğine kadar siktıktan sonra nfkeli suskunluklannı sürdürerek seçim sonuçlanna f6z dikmis ve afwlanna alınca umduklan sütü bulamıyacakları «Personel Kanunu» nun valancı emziğini beklemektedirler. Hülâsa herkes birşev bekler ve birseyler isterken «\ermek» durumunda olanlann nasıl vereb'Ieceklerini düsünnıemekte, sadece varlıklı sınıflara gözlerini dikerek «onlardan çok vergi alsınlar. bizi doyursunlar» der gibî homurdanmaktadırlar. %ndr* Gide'in detfifi gibi «vermek. daima vermek. ama hiçbir şey istememek...» tşte insanoğlunu memnnn edecek tek reçete ama, halk deyimlerinde «övlendigi gibi almadan vermek Tannya özçfı olduguna göre bu is nasıl olarak?..... Varlıklı sınıflar. verçilerin agirlığmdan, büyük müteahhitler kazançlannın azlığından, bol karançlı savın profesörler asistanlann anlaMşsızlığmdan dert yanıp dururlarken zav&Ilı devlet baba kimden alıp kime verecek?™ u konudaki düşüncelerimizi açıklamaya 1964 yılında yurdumuzu zivaret eden Birleşik Amerika Devletinin Alaska Senatörfi Grueenig'ln metnleketine dönüşünde Amerikan Senatosuna verdigi raporun bir pasajtnı aktararak başlayalım: B E CHP ve AP duruuıuna biitiin Olküculerin ve hayal gücfi geniş kimselerin tek ümidi olarak 1965 lerde rüyalarınuzı sflslerken. şimrii bu rüya>ı gördü^umüz geceler yatağımızda terleyerek uyanmaktayız. Her sosyaliat partinin kuruluş vıllannda geçirdiği çocuk hastalıklan. çittikçe kızışan çekismeler. rruplaşmalar. hirbirini kötülemeler ve dedikodular... Evlem güçsüzlüğünden ve sorumsuz aylakhktan ileri gelen bu tepişmelerin nedenleri iktidar partiyerinde olduğu gibi koltuk kavgasına davanmamakta ıse de doktrin aynlıklanndan ileri gelen böliimlertn daha bağdaşmaz olduğunu dünya sosvalfct tarihleri göstermektedir. Lenin'in iktidara gectikten sonra affettiği Çar'ın dostlan ve bazı çıkarcı politikacılar olmustnr. Ama aynı inancın başka bir kolundaki mensevikleri asla afretmemistir. Bir zamanlar göklere çıkardığı Plehanofu bile... actsi TİPl",yürekler parti gelince. Bu G «Hükumet. plânda öngörulen reformlar dolayısiyle gerek sağ kanat ve gerekse sol kanattan gelecek bazı güçluklerle karşılaşanyle güçlü olmamakla beraber, büvük akisler yaratan bir sese sahiptir. Öğrenciler, öfbilir. Sol kanat, Parlâmentoda rakam itibaretmenler, aydınlar ve genç subaylar tarafmdan gittıkçe daiıa fazla desteklenmektedirler. Sol kanat, reformların yeteri kadar şumüllü ve müessir olmadığını tenkit etmektedır. Diğer taraftan sag kanadın feodalist ve zengin unsurlan 27 Mayıs Devnminden heraen hemen hiçbir zarar görmeden kurtulmuştur. Parlimentoda temsil edilen beş siyasi partinın hepsini sıkıca avuçlarının içine almıstır...» Sayın Senatörün bu sözlerle açıkladıfı politik durum daha belirgen zıtliklarla devam etmekte olup, Parlâtnentodaki tek değisiklik beş yıl içinde parti sayısının besten sekize çıkmaıı ve sağ kanadın bir tiirlü avucuna alamadığı bir sosyalist partin:n kurulmuş olmaudır. Sayın Gnıennig'in sözlerindeki gerçek payı bir vana, kendi memleketinde daha liberal bir partinin senatörn olan bu adaının siyasi inançlanna taban tabana zıt bir durum hakkındaki düsüncelerini namusluca ortaya se1ebilmesini demokrasinio bir zaferi olarak ıHaşlıyonız. Bu senatör, totaliter bir rejimin elelim CHP'nin seçim bildirisine. Kâfıt üzerinde parlak plânlar, avutucu sözcükler, gönfil oksayao vaatler... CHP, muhalefet yıllannda daima verimser, hayırhah ve uraut verici olmuştur. Ama iktidara gelince hiçbir şey verememiştir. Hattâ politik zorunluklar. oy hesaplan icabettirince, verdiklerini de geri alarak Köy Enstitülerini kapatmış. kapanan türbeleri tekrar açabilmistir. Bununla beraber en namuslu t e en yetenekü bir kadroyu sinesinde banndıran bu parti bfirokratik »ydınların tek ümidi olarak ayakta durmaktadır. 'Iele su çöbekçilerle ortanın solculannın iç savasları da bir bitse... \P. hâlâ genls halk kitlelerinin gözdesi olarak bu sevgiyi sürdfirmektedir. Onun en önerali görevi halk kltlelerinin beklediklerini verebilmektir. Ön seeimlerde aday listelerine sızmak isteven •Ümmetçi» lerden bir ktsmı önlenebilmişse de adav listelerine vine de bir kısım ümmet sızmış \e biiyfik şehirlerde «Bilfiç» çiler liste başlannı ele ceçirmislerdir. Demirel. bir y an dan eski Demnkratlann, bir vandan ümmetçilcrin saldırılanna karsı durarak gflç bir imtihan geçirmektedir. Politikanın ne güç bir sanat oldufunu helki de ilk kez anlıyarak bu islere girdigine pisman olacakür. Sonııc emleket için temennimiz bu seçimlerde hangi partiden olursa olsun honılmamış, yıpranmamıs yiğit vürekli gençlerin Meclise girmeleridir. Ama bu nasıl olacak. Eski pnHHka knrtlan, içleri mantarlaşmış koca kütükler. tençlere yol verecekler mi? Rahmetli Cemal Gürsel'in 1963 Mİında hir çazetede yayanlanan değerli sözleriyle vazımıza son verellm: <Iki yıldan beri iktidarda olan hnkümetler bir toprak reformn kanununu bile çıkaramadılar. Bu konuvu her sordusumda. binbir dereden su getirivorlar. Reformlardan hiçbiri gerçeklestirilemiyor. Parttler ve particller oy almak için taviz vermevi marifet savıvnrlar. Oysa hakikatlan g5rmek v* memleketi iyive doğTu pöturmek ISzımdır tlerive doeru eidis volunda tâvizle is olmaz. Bugünkü politikacılartn bu donmus. taslasmıs karakterlerini değistirmeye imkân vok. \ncak politikava yeni nesiUer geldikçe ve bunlar bugünküler tarafından dejenere edilmedikçe memleket iyive dofru gidecektir...» (X) (X) Akşam Gazetesi 3 Aralık 1963 Bazan gazete sayfalarında okuduğumuz bir haber, bır ulkenin durumunu belirtecek en onemli belgedir. Yazarlarm kalemleri. bazan olavlann diliııden geri kalır. Ger<,eğin yaluı talıcı, tojlumun kesitini cıkarıverir orta>a... Adıyaman'ın Kâhta ilçesinden Mehmet Cantekin'in gazetelerde okuduğumuz hikâvesi. 1969 Türkive'sinin topoğrafyasını kâğıt ustüne dökmekte bulunmaz bir olçektir bizim icin .. Mehmet Cantekin'in iki hikâyesi var: Dirisinin hikâyesi.. ve ölüsünün hikâyesi. Once dirisinin hikâyesinden soz acalım: Mehmet Canlekin fakir bir demircinin oğludur. tlk ve ortaokulu Kâhta'da okumuş. liseji Adıyaman'da bitirmiş. Orman Fakültesuıin sınannı kazaııarak İstanbul'a gelmiştir. Okuyup aydınlanmak. memlekete hizmet etmektır amacı... Yedl bin nufuslu Kâhta'dan milyonlnk büyük kente varan Mebmet, orman mühendisi olacaktır. Ne var ki yalnız ders kitaplaruıa eğilmekle kalmaz.. Tıirkivenm «omnlarını merak eder. jeni vayınlara eğilir: kısa sürede memleket dâvâları sarar benliğini.. Emperyalizm. kapitalizm sömürü. sosyal adalet. sosyalizmden başlıyarak Han>a'\ı Konya'yı bilir anlar Kâhta'h joksal Mehmet. Babasının niçin yoksnl kaldığını, İstanbul'riaki kompradorlann neden Karunlaştıklarını oğrenir. Bevlerin neden be\. ırgntların neden ırzat olduklarını anlar., Ve adaietsizlikle mucad«"leve karar \erir. Kâhta'vı saran yoksuiluk ve alfabesizlik ıcınden srrrılıp. İstanbul'da okumak fırsatını bulan Mehmet. hemşehrilerine hakkını odemeve çalısır. Arkadaşlannın dâvasını kendi dâtası bildiei içindir ki. bir aksam Beşiktaş Özel Işık Mimarlık ve MiıhendMik okulunun kapısında. patronun fedaileri tarafından tabanca kurşunuyla vunılur... Ve ölür. Mehmet'in dirisinin hikâvesidir bu. Gelelim blü<ünün hikâvesine: Mehmet'in cenazeM. Kâhta'ya gdnderilir Ke var kl Kâhta'da Belediye kantar memuru olan. ve kasahada taassubuvla şohret yapmn bir dayısı vardır Mphmet'in... Günlerden beri sağda solda konusmakta: ' Okumaya gitti. ötekiler gibi o da komunist oldu. Komünist oldııeıı ıçın de öldurülriıı Onun namazının kılınması caiz değılHir. > di\e cevresini etkilemektedir Dayı'nııı >arattı6ı hava içinde kasabanm imamı. hora«ı adamakıllı bozıılurlar... Cenaze bir Sonbahar gbnp ak$am saatİPTİnde K.Vhtaya \arır, kalabalık bir topluluk karsılar genc Mehmet'in olüsiınü. Namazı kılınmak üzere camiye se• irllir cen»7e... \ e var ki hic bir hoca namazını kılma^a gelmemistir... Cemnat imamlari protesto etmeve vonelir... Ve Kadlr A>dın adında vüksek okul öğrencisi bir genc ortaya çıkarak şu konuşma.vı >apar: > Bre din adaınlan! Bre kendını Allah yoluna adamış kışır Ie r ' Bre Mü'Iümana din yolunıı gösterccek din ululan' Bu zavalîı sehıt hakkında hıc bır bildiğinız olmadan. onu nasıl ıtham eder sımz' Hangı nedpn'e onun namazının kılınmıvacağı vargısına varabilivorsunuz' Sız kı daha eeçen vı! bu camide içıp içip çatla mış hir ağanın r,a:ıazın) hulus ile kıldırdımz. Mmarelerde saat lerre splâ verdınız Onun için mevlıtler okuvup. ona rahmet dı lerrek için saatlerce çene vorup dil doktunüz, methiveler düzdünüz Bujrtin bu fak'r demircinin oglunun namazının kılınmama• m fpua verenı cîe bu fptvava uvanları da boyle davranmaya a Tiecbur eden sehepıtr de bılıvoruz. Çok şukür kı tslâm dmj ntıma7 kılmavı "e inldırmayı sızlerin mhısannızda bırakmamış tır Çünkü sizlp Mphme» Cantekm'ın namazını kıldırmaya lâvık dpğ;!smi7 Onun namazını kıldırmava yeterli bır halk çocuğii îerek Müslumnn bır halk çorugu perek » Sonra bir mHpzzin cpmaatin önünp teçip namazı kıldırır... Ve aksamın alaoa karanlığında tnprağa verilir Mehmet Mehmedin fakir babası oğlunun harclıklanm rollamak için daha gpçenlerde p^^nriek^ kilimteri satmak zorunda kalan demirci Mustafa usta. vürppinr ta$ basar Ve bövlece bıter Mehmedin ölüsünün hikâyesi. *m* gerçekten bitnıis nıidir bu hikâje? Mehmetlerin dirilerinin ve Mehmetlerini ölülerinin hikâveleri lıılmiş midir? Bu hikâvenin bitmiyeceği açıktır Zaten bir tek kişinin hikâvpsi olsavdı Mehmedin hikâyesi. biz onu bu köşeve almazdık Vargıtay eski Baskanı tmran Öktem'den baslavıp Mehmet Cantrkin'e kadar uzanan bir zincirin tefrfkasında dirsGnünO'z bu hiJ^yevi. Türkiyemizin gerçek dâvasını dile getiriyor bu bikâye. . Rad yodaki ıvır • zıvır seçirtr konuşmaları dudaklarından sahte dualar gibi dökülen protp.svonel politikacılarm kurdukları «Namnssuzlar Koalis>onu» ı«tp Atatürk Türkivpsini bu hale getirmiştir. Yazık ciimle Mrlımet'lere, Mustafa usta'lara, ve yazık cânım memlcketimize... Mehmet'in dirisinin ve ölüsünün hikâyesi.. NOT: «Olaylar ve Görüşler» sütununa gönderilecek yazıların 700 750 kelimeden fazla olmaması gerekmektedir. Savm yazarlanmızın teknik imkânların zorladığı bu gerege uymalannı rica ederiz. Nimet ablaya bravo Tasa be Nimet Abla!. Çok yasa . Çoktandır senin gibi cesaretli bir kadının ortava kabada>ıca çıkarak >obazlara meydan okumsına hasret kalmıstık... Nimet Abla. Esentepede bir cami yaptırdı. bu camide Atattirkçu bir imam, dini biitiin. ilmi bütün bir hatip. medeniyetçi makaleleri ile tanıdıgiınR Ercfiment Oemirer, haftada bir iki defa vaaz veriyor, bu vaazlann sonunda da Atatürk'e dua edijormus!.. ISunu büyük sünah telâkki eden Diyanet tşleri ilgilileri, adamı camiden uzaklaştırmıslar, öyle ya:. Atatürk'e küfür etmeli, kin du>malı, çünkli Atatürk bu memleketi bagunsızlığa kavusturdu. Yabancı istilâdan kurtardı. Ona küfür edenlerin analannı babalannı, düsman tecavüzünden korudu. O tarihe kadar bağımsi7İık nedir bilmiyen Islâm toplumlan arasında bağimsızlığa kavusan tek toplum. Türk milleti oldu. Matürk valnız bu vatana değil, H ı m t u a n emperyalistlerin çizmesi altında >aşıy»n bütün diğer Müslüman memleketlerine de rehber oldu: tek Müslümanlar, cahil ve müteassıp yobazlann kışkırtmasiyle birbirine düsmesin, su millet Alevî. Sünni. sonra Bektasi, Nakşıbendi, Halvet, Kadir, Tican, Rufa ilh.. pibi tarikatlar yüzünden milli birlik bozulmasın. parçalanmasın. Bu bölünmeden baskaları istifade etmesin: bu millet tekrar esarete düsmesin, diye inanç meaelesini, politikadan ayırdı. Onun için ona küfür etmeli, baskasım küfür ile itham etmenin Müslümanlıkta yeri olmadığını bile bile onu teltflr etmeli degil mi? Ne hale geldik? Atatürkçii olan bir din adanunı artık camilere sokmuyoruz.. L'zerinde imza bulunmıyan «İslâmi hareket ve Türkes» ismini taşıyan bir brosürle Atatürk, lâikliği tesis ettiği için onu hainlikle tavsif edebiliyoruz. Esini Mütareke Devrinde gördüğümüz ve kendini istilâcılara yaslamış olan bir fanatizme eş bir taassupla irtica istediğini yapıyor, tehdit ediyor, hırsını mâbetlerde harekete getiriyor. Aferin Nimet Abla:. Din namına milli birlifi torpilleyen bu yobazların karşısına çıkan nadir ve cesur insanlardan biri oldun!. Mademki yaptırdığın camide Atatürk'e dua edilemivor. mademki Kurtarıcının ruhuna senin inşa ettirdiğin mâbette bir fatiha ithaf edilemiyor, böyle mâbet olmaz.. Cenaze namazı kıldırmıyanların. Müslümanın Müslümana dua etmesine izin vermiyenlerin, dilediklerini pervasızca yu|iabildikleri bu memlekette ibadet hürriyeti de olmaz, ibadet de . Bu felâketi önllyemiyecekleri içtn din namına işlenecek faciaların dogTudan riotruva sorumlusu olan kimselere. temenni ederiz ki, Nimet Abla'nın bu tutumu uyarıcı bir ihtar olsun! B. aşyazar Sayın Nadir Nadi'nin «Geçer Akçe» başlıklı yazısını okudum. İçtenlikle hak verdim yazara. Yazının kapsamın da günümüzün politik dönüşümlerivle İslâm Zirve Konferansına katılmamız eleştirilivordu. Radyolanmız ıızun süre halka müjdelercesine bu konuyu tekrarladı. Yazı şöyle baslıyordu: «Ne zaman politikaya din kanştırılraışsa işlerimiz ters çitmeye başlamış, rejim bunalımlara sürüklenerek sonurda çıkmazlara saplanmıştır.» Yazarın cGeçer Akçe» dediglne geçmez akçe demek svrekı vor. Nedenı mi Arap Ulkeleruıe ysranarak dış politıkada onlardan yarar ummak kımsenın Jklından geçmıyor. Merak et::m tarihleri yenıden şoyle bir kan? tırdım da Araplann bıze vâr olduklanna rastlavarnadım bir L'irlu. İlk darbeyı Birinci Dtinva Savaşında vurdular bıze F.semenlığırmzde yüzyıllarca kalan bu Samı kalıntılan tnşiüzler, Fransızlarla anlaşarak erlerimızı pusuya düşürdüler Yazarın rieyişiyle, «Halifei ruyu zemiu» e karşı arkadan hançer çekmişler, tmparatorluğun parçalanması pa hasına emperyalistlere maşalık etmişler ve o topraklarda bir Yahudi devletinin kuruimasmı onaylamışlardır.» Herkesın belleğınde olan bır Kıbrıs olayı varflu Kumiar Kıb rıstakı ırktaşlanmızı ksdın, çocuk ayınmı yaornadan banyalarda boğazîıyorlardı Bu duruiıu tum hristiyan halklan Kınarken Mısır şakşak tutup Makarios u kutluyor, başan dilıyordu. Bu muydu müslüman kar'leşlık'' Ataturk'ten bu yana Türkiye'n'n lâikliğını hazmedemeyen Arap halklan her fırsatta bıze tekme stmasmı bilmişler. Kıbns'ın Bır leşmış Milletlerdekı haklı sa\ımızı her yandan baltalamışlardı B GEÇER AKÇE Blzi haksız göstermejrl adetâ görev sayıyorlardı Dost Pakmtan ve İran'dan gayrı bızı f utan clmadı. Kaldı kı, Mısır, Zırre KonferBıisına katılışımızı dahı hos karşılamadı, tsraıl'le ı'ıntılerımız var dıye bundan kuşku duyir bır tavır gösterdı da gozlerimize serdiler. kolera gibi bu tıilelı hastaiık ruliüyet tedji ı Içın el uzauıSımız ılâçlara da bulaştı. Hakıkaten Ay'dan getırilen toprak gibi, ilâçlann da ıçensınde ne oldugunun bilinmesı çok meraklı bır konu idı. Halkın doktor ucretınden sonra, tedavı ıçın ılâçlara ödedığı paranın boş bır pıyango bıletıne benzedıgını ogrenmış olduk. Insan bu dizi yazılan okuduktan sonra. ilâçlann kontrollannın pmmyetını, tzmır'deki Arkeoloji müzesinı bekleyen bir bekçinın durumuna benzetiyor tlâçlar demek daha formülünde bozuk, veya bazı tedsvi maddelenn den yoksun. Bazılan da tedavı sürelerı bıttigı halde, hâlâ satılmakta , Halkın saglıgı ile bu kadar tlgılı ılâç fabrikalaruun durumları. pıyasaya arzedılen ilâçlann zaman zaman kontrol edılmemesı secekondu gibi, bır ılâç şece kondusu meydana getırmiştır. ı oruvomz. Sağlık BakanhSjmın kademe kademe yetkılıle r i. so rumluian bunlara birer tabıat âfetı olarak mı bakacaklarlardır 0 Yoksa sanki musalla taşı karşısında elleri bağlı sessız mi duracaklar? Yıne soruyoruz, doktorlann, bu hıleli ilâçlarla. hastasınm kar şısında bir diplomasız hekim veva urürukçüden ne farkı olacaktır? Kadri Aktas lanacak olursa ki böyledir de Bu tanım ıçmde demokrası ve kultur kavramlan çokça yer slır. Ojieyse: (?) Ilgileneceğiniz turizmle, ilgilılenn ılgisızliklennin nedenini soracagız. i 3<JnX Kiralık Salış Magazası Aranıyor Büvük bir Şirket S ONU Ç 1 M<sa'nın yanması olagan bır oluşum degıldı. tsunu yermeK gereklıydı, »tlgelehm kı, bu olay Kıbrıs'tatiı ;?latı ile orneksenemezdı Vıkılan bu yapıtın yenısı yapıür ama öldıirülen kişiler bir Jaha terı gelernezlerdi Olmusları görmemezlıkten pelerek basıt çıkarlar ıçın Araplann arkasından koşmaıt tarihsel ovgülerimizle yaraşmaz Uygar yasalarla laık bir ülkenın geçersi2 sloganlarla yenık ulkeler bolumunde masaya otıırın :sı hıç bıt kaba sıgmayan anlalt ölçusüdür Bağnaza çember saKallıya guzel gorünmek için mm etıçle rıyle pistte vanşan polıtıkacıları mız, vanşrnayı kazanmak ıçın kırlı oyunlarla laık vöneMme golge düşürmeye haklan yoktur. Kemal KOÇAKSLAN Dıvrıgi E (2) Türkiye'de Turizmln Gellşti »>••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••^ nirnesı Semınerlerini Büyük Etes Oteli'nde yaptıktan sonra dosyap kapayıp rafa kaldırmıyacagız. (3) Biz bizi bilecegız, turistlen yolunacak kaza benzetmiyecegiz. ® Temızliğe, saygıya, konuk severliğe dikkat edecegız. (5) «Bızde en fazla turist kaçıran yerler, turistik yerlerdir», bu sozün ne demek istedığıni düsünecegız ve gerekeni yapacağız. ® Ilkokullardan tutup tüm oku] larda haftada bir saat olsun Turızm dersı koyacağız ki Turızm nedır? bileüm tümcek fTurızm ve Polklor derssı adıyle okutulabilir bu ders ) Nedim ORTA Türkçe Öğretmenl VAN Beyazft Meydamnda ve İsliklal Caddesinde kiralık satış mağazası ararnaktadır. Mıııacaat: P K. 3J2 ŞİSI.I Moran: 1989/11852 S Sayıstay Baskanhğından: Üreüp Devlet Hastanesı Doner Sermaj'e Saymanlıgmın 1964 yılı idare hesabına aıt 2139 sayılı ilâmın ılşılısı Sayman İsmet Duru'nun gosterdıği ıkâmetgâhın da bulunamadığından ilâmın tebligı mümkün olamamıştır. 72Ü1 Sayılı Teblığat Kanununun 28 ve 29 uncu maddelerı gereğınce keyfıyet ılanen teblıg olunur. (Basın: A. 1662523081 11831) llâç skandalı ayın Şükran Soner. zeytın yağı gibi besın maddelenmizden sonra, tlâçlann na acıklı durumlanru dızı yazılar.n| S NOT: Tarttsma bölümüne gönderilen yazıların mümkunse daktilo edilmesini 200 kelimeyi a<>mamasını ve yazarlara degil zarfuı üzerine «Tartısma» râmuzu vazılarak Yazı tşlerine postalanmasını rica ederiz Nimbüs •••••••••••••••••*•«*•••*«•••••••••••••*•••••••••••••••••« ••••••••••••••••••••••••••••••••••••<••••••••*•<••••••••»*• <•••»•••*•••••>•••••••<••••••••••••*•••••••••••••••••••••••i •••••••••••••••••*••«•§•••«••*••«••••••••••••••••••••••«•••* Mr. Horsl ne dedi? Mr. Horst: «Türkiye'nin pahalı bir pazar oldufunu söylüvor, turist celbedemiyonıı» diyordu. Bu satırlar Sayın Pevyaz T O KAR'ın TURtZM SEMİNERI VE Mr. HORST başlıgını taşıyan yazılannda yer alıyor. Ilgiyle okudum bu yanyı ben Mıllî Eğitımımız kadar önem ta şıyan ve gene Millî Eğitımımız kadar düzensiz ve çıkmazda olan bir sorunumuz oldugu için ılgım buvuktür Turizme . Türk ve Alman uzmanlar, teblıg sahibi konuşmacılar Turizm sozcugü etrafmda döntişen çeşitli konularda sdzler söylemişler söylemişler Delegeler esneye dursun onlar söylemişler. Bu semınere Turizm ve Tanıtma Bakanlıgından ılriüç temsılc katılmış. Maliye, lçisleri, Gümrük ve Tekel Bakanlıklarıyla da ilgili olan seminere adı geçer bakanlıklar ilgısiz kalmışîar nedense. Demokrasi ve Turizm lkizlerine kültüni de ekliyerek Uçüz yapalım bu kardeşleri, sonra da düfünelim Sıvasal hayatımız, ekonomik sorunlanmız ve kültürle bu sorunlann çözümlenmesıne eidiş. Ne früzel deylşler. ama hayâlden öte epçemlvor ne yazık. urlrmdüsünee. f;lı haksnInce gören göz dikkat ve mede yen nf bir kaf» v» temİTİik istebir endüstri «eklinde tanım Sayıstay Baskanhğından: Malya Devlet Üretme çiftlığı Döner Sermaye Saymanlıgının 1964 ıdare hesabına aıt 2106 ve Malya Devlet Üretme Çıftlıgı Katma Bütçe Saymanlığının 1965 yılı ıdare hesabına aıt 1890 sayılı ilâm'n ileıhsı Sayman Ragıp Balmumcu'nun gosterdı^ı ıkâmetgâhı Trabzon Camıî Kebır mahallesı 21 12 de bulunamadığından üâmm tebhğı mümkün olamamıştır 720! savılı Teblığat Kanununun 28 ve 29 uncu maddelerı pereğınce keyfıyet ılanen teblığ olunur. fBasın• ieS2223n78 11830) / •••••••»•••»•••••••O» J DO K TUR :; Tarık Z, Kırbakan | o <• \; <• DERİ S*t. ve Zt'HREVl Hastalıklan Mütehas«ısı tstiklâl Cad Parmakkapı No: BS rcl: « 10 73 • • • • • • • » • • • • • • • • • •• • • Cumhunyet 11801 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 5EYİR VE HIDROGRAFİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDA^I BILDİRÎLMIŞTİR DEN1ZCİLERE VE HAVAOLARA 110 SAY1U BILDÎRİ 5 ıli 10 Ekim 1969 tarihlerinde 08ÜO ile 18 00 saatleri arasında açsğıdskı noktslann birleştiğı saha içinde seyTetme, demırleme, svlınmı ve sahanın 200 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeü bakımından tehlıkelidir KARADENtZ RUMEL! KARABURUN ONfLERl 1 nci nokta : E. 4964 No. lu Rurr.eii Karaburun Fenermden 270 derece ve 1.5 mil me?afede. Enlemı 41 derece 21 dakika Kuze>, Bnvlamı 28 derece 39 dakika Doğu olan Kılıç Bumu. 2 nci nokta : Enlemi 31 derece 28 dakika Kuzey, Boylamı 28 derece 39 dakika Doğu. 3 neö nokta : Enlemi 41 derece 28 dakika Kuzey, Boylamı 28 derece 48 dakika Doğu. 4 ncö nokta : Enlemi 41 derece 18 dakika Kuzey, Boylımı 28 derece 48 dakika Doğu. DENİZCİLEBE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR. DOLGUN ÜCRETLE NARKOZITÖ& DOKTOR. HEMŞİRE, ECZACI KALFASI. teknisyen aranmaktadır. Tel: 55 24 74 (Basın: 22986/11840» îNGİLİZCE ÖĞRENMEK İSTİYORMUSUNUZ RESİMLERLE KENDİ KENDINE Türkiye Halk Pankası A.Ş. Genel Müdürlüğünden Yenı açılacak taşra şubelenrnizde çalıştırılmak Uzere lise ve yüksek okul mezunu memur ahnacaktır. Erkekler tçın asKerlığmı yapmış olmak mecburidlr. .• tsteklilerin 6 10 1969 aksamina kadar rürkive Halk Bankası Personel MüdUrlügüne müracaatlan rıca olunur. NOT: thtiyaçtan fazla talep oldtıgu takdJrde tallpler arasında imtihan vspılaeaktır. Resimlerle kendi kendıne Ingıjızce. kıtapçı vitrinlerınde ra&tlanan sıradan kıtaplarrian birı deçıldır. Kıtapta l?00V \akm resım ve 3000'e vakın cümle vardır Kıtap ^ımdıve kadnr alışiımamış büyüklükte (19X27» ebadında oiup fıvat 20 lıradır. Arzu edenlere <2(i lıra odemeln olarak gönderılır. İNGİIİZCE Ilancıük: 4663,11851 SONUÇ INTERNATIONAL OFFICE. RK270 Beyoğlııİstanbul 'Basın 22721/11825) cBasm: A. 1641322868/11828)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear