22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKİ 20 ETIÛI 1968 CUMHURtYET ««•••••••••••••••••••' TUTUCU EGITIM ğitimi, insaıun ve toplumun değişmesinde ve gelişmeslnde bir etken sayıyoruz. Değişme ve gelişme, doğada zaten var o.an ve işleyen bir kuraldır. Aşağıda mülkiyet ve Üretim ilişkileri değiştikçe, \ukanda hukuk, ahlâk, kültür de değiçir. İretim araçlaruıın toplumda, efendide, derebeyde, sermaye sahibinde, ya da yeniden toplumda olmasına göre adlandırılan tarihsel asamalar, yaşı dört buçuk müyan bulan dünyada ana çizgileriyle dördü :>esi geçmediğine göre, sürekli olarak değişen ve yenileşen doğa (ve insan, ve toplum) bu büyük tarihsel aşamalar için de de değisim ve gelişime uğramaktadır. Bu değişimler kendiliğinden ve raslansal olmadığma göre, değişimi yapan, ekonomiyi, mülkiyet ve üretim iliskilerini değişmeye iten bir insan ve toplum gücü vardır. İnsanı ve toplumu etkileyen derin ve yavp n bir uyfulama olan eğitim, ileri doğru uygulanırsa değişme ve gelişmeyi hızlandırabilir. !i! K:: DEVALÜASYOM YAPIIMALI Nl? Kubalı'nm suçu Kadıköy Osmanağa Camiindeki vaızında hilâfet istiyen vâiıin resmini gazetelerde görmüşsünüzdür. Yirmi yaşında varyok, mâsum çörünuslü bir genç... in«an kızmaktan çok acıyor kendisine... kimbilir memleketin bangi bucağında doğmuş, İmamHatip Okulunda yetismiş, Yüksek İslâm Enstitüsünde dirsek çürütmüs, milletin parasıyla okumuş .. bu genç cemaate yol gösterecek, dirlik düzenlik verecek bir küçük lider görevindedir. Îşte bu genç, ve bunun gibi nice genç, İmamHatip Okullannda seriat mantığıyla eğitilir; körpe kafalar bin yıllık nakilcilik mesleğiyle ütülenir. Demek ki, devletin kontrolü altında şeriatçı gençlik yerist)riyorux, ve sonra devletin okullanndan diploma alan bu çocuklar, seriat abkâmı üstüne yıkanmıs beyinleriyle camilerin mimberlerine çıkıp : Ey ahali! Sizlere hak yolunu gSstereceğim... diye s8ze baslıyorlar. Osmanağa Camii vâizi Mehmet Çiçek bir değildir, on değildir, yüz değildir, bin değildir. Şeriatçı eğitim kaç yıldan beri sürüyor? Hesap, Türkiyeyi açık pazar ve ileri karakol olarak knllanan yabancı kuvvetlerin besabıdır. Şöyle ki : 1 Türkiyede kaderini ve iktisadi gücünü yabancı büyük devlete bağlamıs gayrimillî komprador sınıfı yirmi yıldan beri biIinçle ve proçramla yaratılmıstır. 2 Komprador sınıfının gavrimilli politikasına mânevi ortam yaratacak ve Islâmı kapitalizmin aracı gibi knllanacak din adamlan tabakası bilinçli programlarla yetistirilmistir. 3 Orduyu bu iki kuvvetin ııüfuzuna sokacak her soy tedbiri gayet kurnaı plân ve programla yıllardan beri yürütmeye cabalamaktadır. Böyle bir ortamda hilâfet istiyen \âi7in durumu bir «adlî vaka» değerini çoktan aşmıştır. Bir zabıta veya adliye olayı değildir bn... Devletin okullarında seriat üzre eğitilen gençleri, hilâfet istıyorlar diye, kimse kınayamaz .. Seriat akımına kapılanlan hapse tıkmaya kalksak Türkiyenin hapishaneleri yetmez . Tazık değil mi bu vatanın çocnklarına.. ki, hem Millî Eğitim okullarında beyinleri yıkanır, hem de peslerine adliye düser . Bu tezat, ve bu «tavsana kaç, tazıya tnt» politikası Bay Süleyman Demirel'in ıesmî bir törende Başbakan sıfatiyle tekbir getirdikten sonra Cumhuriyetimizin lâik olduğunu söylemesine benzer. Oyun artık kör kör gözüm parmağına denecek hale gelmiftir. Diinkü mürteci gazetelerinin topu birden salvolarını Sayın hocamıı Hüseyin Vaili Kobahva çevirmişler, veryansın ediyorlardı. Bu gazetelerin arasında iktidarın yarıresmî organı da vardı. Sayın Hüseyin Naili, Adliye koridorlarında hiicuma uğruyor, ölümle tebdit ediliyordu, ve dalga dalea bir bnsumet yağıyordu üstüne .. Neydi suçu Profesör Kubalı'nm? AtatürkHin Cumhuriyetinde suçu çok büyüktü Kubalı'nm.. Kubalı, hilâfet istiyenlere karsı cıkmak cür'etini göstermisti. Artık ölümlerden ölüm beğenmeliydi. Hükumetin yan resmi gazetesi bile Hüseyin Naili'ye ateş püskürüyordn. Sadece su manzara, olavın bir «adliye vakası» olmadığını g5sterir. Bn giditle bu memlekette Atatürk'ün adını anmak da saç sayılırsa sasmıyalım. Çünkü bu gidis kötü gidistir. Siyasi iktidarı ele geçirip. devlet kudretini yönetmek yetkisini kazanmış olanlar irtica hareketinin açık ve kapalı destekçisidirler. Millet hayatında resmî yönetim ilân edilmiştir irtica... Dinde irtica.. Siyasette irtica. fktisatta irticaToplum hayatının her kesiminde geriye dSntik politika Türklyeyi millî bağımsızlığın aydınlığından uyduluğun karanlığına süriiklemektedir. Millî bilinç körlenmektedir, ve milli birlik parçalanmaktadır.. vatandaslar birbirini boğazlıyacak hıçaklıyaeak kadar hngumet kamplarına bölünmektedir. Bu parça parça bölünüs içinde millî birliği sürdürmek gittikçe zorlasacaktır. Çünkü bugün Türkiyeye egemen yabancı devlet, Türkiyeyi istedlği anda birbirine düsürecek düsman kamplara bölmekte yarar bolmaktadır. Atatürk devrinde Türkiyede : Ne 101 üssüyle Amerika.. Ne siyasi iktidarı elinde tutan komprador sınıfı.. Ne de seriatı eğitim bellemiş tmamHatip Okulu vardı. Bu iiçlcme, AUtiirk'ün ölömiinden sonra Anadola topraklan üstünde bnlüsmus ve millî bağımsızlık Ukesini boğan üç ayaklı bir darağacı olmustur. Bn üçlemeyi yalnız bir yanıyla ele alanlar veya hilâfet istiyen bir vâizin hiikiim giymesiyle her seyin çözümleneceğini sananlar aldanmaktadırlar. Dâva, millî bağimsızlık iikesine Atatürkçe bağlı olanlarla. uvdulok peşinde açık pazarlıklara bağlanmış olanlar arasındaki büyük mücadeledir. Eğer kendi kendimizi aldatmak istemiyorsak ba gerçeği oldağa gibi Fakir BAYKURT lijj E bu kasıt apaçtk belli olmuş ve Bakanlıfın açtıgı kapadığı okul tiplerinde, koUadığı ya da horladığı öğretmen tiplerinde, okul programlannda İyice kendiıu yöstermi?tir. belirtelim ki, bugün bfiyle tutucu ve bir halin içindeylı. Son yıllarda tanm ve teknik öğretimini hafife alıp, devietin bfitün gücünü ve dikkatini din efithnme çevirdiğini gorüyonii. Hail köydeki kağnuım tekerindeki demiri lâstik yapmamısken, ülkemiz sanki din du.rgularımn cayıflığindan batıyormuş gibi kaçak Kur'sn ve hafız kurslan. İmamHatip Okuliarı, İslâm Enstitülerinin sayılan artınldıkça artınlıyor. Hâlbuki bu kadar imam ve hatibe ihtiyaç da yoktur. Mezunlar başka işlere girmeye çalışıyorlar. Büyüklerin açikça söylentekten çekindiği nesap da budur: «Ortaokul ve liselerden geç«rek UniveTSite bitirmiş olanlara ülkenin geleceğini güvenemeylz. ImamHatip Okullanndan geçmiş gençleri Üniverslteye katabilirsek ve bunlann sayısını sistemli olarak çoğaltabilirsek, yannımızı dini bütün yönetici ve teknisyenlerin eline emanet etmiş oluruz». Bunun sonucn bu yıl 2 Bğretmen okulu. 4 sanat enstitüsüne karşılık 9 İmamHatip Okulu açılmıstır. Ve din demek imam harip yetiştirmek demekmiş gibi bir bağnazlık yaratarak bu geri dönüşün elestirmesini de yasak etmislf rdir. Bir tarih kuralıdır ki, bnnalımların büvüdüğü, kargaşanm arttığı dönemlerde. toplum düzcni bugünkü gibi kalmaz, hele eski biçimine hiç dönmez: Yenileşir!.. Halk kitlelerinin isteklerine karşılık venneyen bir dözen teokratik egitinıden gpçmtş yöneticilerle ya da baska destekierie myakta tutulamaz. Tutucu egitimin bir hüneri de öğretmen kiyımıdjr. Egitim yoluyla yenileşmeyi hızJandınrı bir anla>ı<iin öğretmenleri bugün sürüm sürnm süründürülüyorlar. Czunköpru liseslnden İsmail Yılmaz. bir yıl içinde Gümüsbaneye, oradan Muş'a, simdj de kimbîlir nereye yollanmıştır!.. Bnna karşılik Gaziantep'te tutucu partl baskanmın esi ortaokul raüdürü, meslekten müfettislerin gösterdigi gerekçeyle tarih ögretmenliğine verflmisken 14 öğretmen ve bir memura kıymak pahasms Bakanın ve Basbakanm ise karısmasıyla lise miidür.'üğtine yükseltilmiştir?.. Bugün Atatürk diyen, toplum diyen binlerce Bğretmen Myle bir huznrsuzluğun içindedir. •••• •••• *••• •••• •*•• Türkiye'nin dâvası devalüasyon değildir Orhan PEKiN i t K S E K MtHENDlS u makalede devaluasyon yapılmalı mı? sorunun cevabı ıle beraber Türkıyedekı bir ekonomik hatayı ortaya koymak istiyoruz. önce devalüasyon nedir? sorusunu cevaplandıralım : Devalüasyonun lugat mânası kıymetten düşürmedir. Devalüasyon paranın kıymetinin düşürülme«ıdır. Devalüasyonda prensip, paranın dış kıymetini düsürmektir. O halde, Turkiyede devalüasyon yapılsın mı, yapılmasın mı sorusuna geçmeden evvel Türk parasının dış kıymetini bulmamız lâzımdır. u:: • •«• • «*• • ••• • •«a B • • • « timin temel yapı değişmelerinj hızlandırmaıı. hayata karşı devrimci davranıslı insan tipini yetistirmekle olur. tnsan dojhıştan devrimci, doğustn yenilikçi olsaydı, bu ereğe raslansal olarak, vani okulsuz, eğitimsiz vanlacağını sanabiHrdik. Elbet insan doğuştan belli zekâ ve zihin yeteneklerine sahiptir. Kalıtun yoluyla gelen olumlu nitelikleri ve erdemleri vardır. Yaklaşık derecede her insanda var olan bu niteliklerin ancsk relistirildiği zaman işlevlik kazandığm» biliyoruz. Böyle olmasaydı, okulsuz eğitimsiz köylerden. kir çevrelerden çok devrimciler ve yenilikçüer şelirdi. Kitlelerin biriktirdiğt devrimci itme gücü bile, yetişmiş, bilinçlemniş önderlerini ve yaniaslannı bulamadığı için gecikim'e uğramskta, ileri atilımlar bir dfinem. bir dönem daha ertelentnektedir. Hayata karsı devrimci davranışi olan insan tipi demek, bugün var olan fakat tarih ırmağının »kışından geri kalmış durumu, yani eski ekonomiyi, yani eski mülkiyet ve âretim ilisbilerini, hukuku, kültürü, eğitimi değiştinne tavn olan Insan tipi demektir. Devrimci insan, halk için düşümnekle, halk için davranmakla devritneiliğjn) ıgpatlar. tnsan balk için düsünmez ve davranmazsa, vani insan, sömürülen genis halk kitleleri için düsünmez ve onlar için davranmazsa ne Jevrimci davranışa sahiptir, ne de devriıncidir. Toprak reformu, ulusal endüstri, işçi haklan, efitimde fırsat esitliği. emekçl smıflann demokratik mücadeleye katılma olanağı gîbi ilkelerin 1961 4nayasasına girmesiyle resmî hukukumuzda da yer alan devrimcilik, acaba eğitimin plânlama ve uygulamasında ne haldedir? Ana babalann, devletin barcadığı milyonlar bir yana, eğitim ve Sğretime yıllannı veren İnsan, acaba okullanmızda hayatın (ve Anayasamn) fstediği devrimci davranışt kazanabilmekte midir? Bunu elbet okullarda yer alan derslerle. bilgi alanlarıyla. plânlamadaki toplumsal ve ulusal hesaplarla, devrimci nitelik karandıracak etkinliklerle sağlavacağıs. •••• Paranın değeri PARA DEGERÎ NASIL ORTAI A ÇIKAR? : Knopp, paranın devlet nazariyesinde (genel ulus ekonomisi), «Paranın bir değeri yoktor. Paranın iktisadi mübadeİeye yaraması onun deferinden değil, parayı ihdas eden devletin emir ve iradesinden ileri gelir. Ancak bn emir onun deferini detil geçerlilitini sağlayabilir» der. Hakikaten paranın tedavülünü devlet eraretfer, fakat değerini pi yasa tayin eder. Aynı eserde şöyle bir ifade yer almaktadır : «Paranın değeri fiat şeklînde tecelli eder, genel «iat «eviyeri para değeri hakkında fikir verir. Mesele bütün fiatlann »',10 ni«petinde yükselmesi para kıymetinin °'ol0 alçalmaıını gösterir.» Zahire borsalannda her gün deJişen fiatlar aslında o maddelerin degerinin değişmegini değil, para rfeğerinin değişmesini belirtir. 1 kg. pirinç kaç lira o'ursa olsun değeri daima 1 kg. pirinçtir. O halde para degerini ilân etmek devleün elinde değil piyasanın elindedir, zaten aksi olsa idi, pahalıhk diye bir problem kalmazdı. Paranın devletin emir ve iradesi ile geçerliğinın sağlanması ml111 hudutlar içinde mümkündur. Milli hudutlar aşılınca paranın dı? değeri ortaya çıkar ve burada mılli paranın devletin elinde olmayan degerinden başka, geçerliği de devletin İradesinden çıkmıştır. Şimdi PARANIN DI$ DEftERlNtN TESBtTlNE OKLELİM: (Ulus ekonomisi Schaeffer sahıfe 139), (Kambiyo rayici demek bir memleket parasının >aşka memleket parası ile ffadest demektir. Uluslararası mnbadele kambiyo fiatı denilen bu rayici doğnrmnştur. Paranın dıs değeri borsalarda kote edilsn doviz rayiçlerinde kendini £Österir) der. N. Aftolion para kıymetı nazariyesi kitabında ite (Milli paranın dış fiatlarının değismesi kambiyo tesiri altında olmnstur. Kambiyo fiatlara homanrta eder) der. Aynı eserde şu cümleier yer almaktadır: (Kambiyo fıatını dövix arzı ve talebi tâyin eder. Bu a n ve talep de emtia bareketlerinden yani ithalât ve ihracat ile diğer muamelelerden ileri gelir.) Bu bilgilerden çıkacak sonuca göre milli oaraııın dıs değeri kambiyolarda ilân edilen ve değişen değerdir. O halde Türk parasının dış değeri faraza 21 Ekım 1965 de Cenevre kambno hstesindeki: Ahş Satıs Turkıyo (T. Pound) Ü.31 0 41 Unıted States (Dol.) 4.32 4.35 Fiatlarmdan çıkacaktır. Yukarıdaki tablo alışda 4 32 Isviçre fırankının 1 dolâr ve 0.31 Isvıçre fırankının ıse bir Türk lirası olduğunu gösterir. Alış ve satış ortalamalannı alırsak 1 TL=C36 Is. Fr. 1 J=4^3 lsvıçre f'rankı olur. O halde 1 dolâr = 4.33r0.36 K 12 TL. na gelır. mı? Faraza 1 $ =. 16 TL. na getirelım mi? şeklınde crtaya çıkar. Îşte bugün Türkiyede devalü»syonun yapılmamasını isteyenler ve bu isteklenni iîım yönunden ızah edenler, serbest borsada 21 Ekim 1965 tarihinde 1 $ 12 TL. olan kurun faraza l f « = 16 TL. na düşürülmemesini savunanlardir. Şımdı yetkili olup Türk para polıtıkasına görüşleri ve mali durumları ile tesir edebılecek olanların iddialannı kısaca görden geçirelıra. Dıyorlar ki, «Devalüasyon en son düşfinüleeek tedbirdir. Ve iç piyasa sartlannı bormadan tatbik etmek zordur.» «Devalüasyon ikinci plân döncminde >apılmamalıdır. Çünkü bn sürede yapılacak 118 mılyarlık yatırım bu günkü kurların devamına bağlıdır.' Devalüasvon yapılırsa başka ülkeler de ayni jola giderler, onlar da paralannın dıf. değerini üüsürürler.» (5) Hükümetler ayni kiçilere ucuz döviz satmak sevdası ile ucuz döviz almak »stemiş, yabancı memleketlerdeki on binlerce Türk doktor, müh. v.s. den 2.85 TL. veya 9 TL. na dolâr temin edemeyip bu dövızlerini kaybetmiştir. Ayni şekilde «erbest borsa kuru esas alınma.lıjı için rnilyonlarca işçi dövizi de kaybolmuş ve kaybolmaktadır. A Turist dövizleri de ayni hata ile zivana nçramış ancak bugun hacineden fark ödemekle turist döVizi arttırılmıstır. (i) îhracat: Bir memleketin zenginle;mesi İhracatı ile kaimdir. 1967 rfe: V. basına düsen (Dolir) Avrupa ve ileri devletler ihracatı 6?1 ilâ 103 Bütün komşularımıı 103 > 32 Geri kalmış ülkeler ve Afrika ülkeleri 30 > 18 Türkiye 14 thracat artif hın yılda oranı Yunanistan «o 105 Yugoslavya »a U Almanya •'. 21 •• 7 / Türkiye Ülkeler Okul proğramları TTTrayaU karsı devrimci davranışlı insan tipini •**yeti?tirmeyi engellemek için asıl ofcrul prog> ramlanyla oynuyorlar. Programlann basına At*türk'ün bir sözünü koynp geçtikten sonra nelerin nelerin yapıldjfııu, öğretmen olmayanlar bileme» ler. Beş milyon öğrenciye en az yirmi yıl uygulanacak 1962 taslağmdan, güya dersler ağir ve çok diye «Reformlar» ile «Pransız thtilftü» çıkanlıp atılmıştı. İlkokul yaşında reformu. devrimi duymayan çocuk, gidebilirse öteki okullarda bu kavramlan zor beller!.. Bu kasıtlı sınırlamanın amacı, hiçbir seye «hayır» demez, kıpırdamaz, tutucu insan yetistirmektir. Öğretmenlerimizin devrunci zorlamasıyla şimdi 1963 taslağı değişti, 1968 basımına Reformlar ve Pransız thtilâli «iğretiemanet» girdi. Fakat bu..sefer de başka Inırnazlıklar )wrekete getirildi: BMnci sayfasından baslayarak yeni in.san tipini özâT tesebbüsçü, askerlikçi, «bize düsen ödevler»i tftizlikle yerine getirici bir biçime sokmakta, yurttaşın devlete karsı ödevlerini aynntılanyla ele almakta, buna karşılık devletin de yurttaslara karşı cörevleri olabileceğini akla hayâle getirmemektedir. Sözde bu bir csosval devlet» tir. Böyle bir oyunu Türk eğitimine ancak çok tutucu olan ve politik hesaplar içinde kendini yitirmis bir takım oynayabOir. Çünkü devletin yurttaslara karsı görevlerini httf möyon öğrenciden sakladm nn, gelecek yıllara kolayca el koyabilirsin!.. Kendini sadece devlete kırfi gOrevU tayaa, fakat ondan ne gibi baklan alacaklan olduğuna bilmeyen insan tipi bir kuldur: Aakerlik yapar. vergi verir, ov verir. dürüst ohır, **• salara uyar ama, karşılığında devletten toprak, ekmek, iş egitim, ilâç. tam bağımsızlık, sosyal «uvenlik. Anayasanın eksiksiz uygulanması, temel hak ve czfürlflklere saygı... b^klemez istpmeı burtlan. utucr eğitim sadece Hkokulda değil, öniversitede bile kolayca uygulanmaktadır. Reform istekleri arasında vize kalksın diyorsun, kalkıyor. Kolay sınıf geçeyim diyorsun, olnyor. Ama, yabancı dil öğretimi ciddîlessin diyorsun. kimse iş'tmiyor. Çünkü ciddl bir yabancı dil Sgretimi, insanın devrimci düsünüş ve davranıs gücünü artınr. Edebiyat Fakültesine folklor, halk edebiyatı. çağdaş Türk edebiyatı konsun diyorsun. kimse yanasnııvor. Bu derslerle hayatın devrhnci kökleri öjrrencilere sMdirilmesin isteniyor. Dah* lncesi. köklü bir avarlama vapıp üniversiteyi bogün •'• 3. •'• 5ten üst yani okumayan işçi ve k8y?d çocuklanna açalım rtpdiğin zaman çiieden çıkıyor Öğrencinin yönetime katüması. bir patlayıcı madde kadar korku ve telâş varatıyor. Devrimci insan tipî düşünelim kl hayat ve (Anayasa) Istf• yor dive etitim kpndiliğinden devrimci oluvermez. Halk killelerinin varanna olan değişme. lerden zarar gören ve siyasal gücü elinde tutan sı nıflar, tarihkı dönen tekerine karşı çıkroaya çalı^,,,aırlar. Her sey* gibl eğitimin de yemleşmesine, çsğcıllasr.ıasına, toplumun temel isteklerine uygnn bir işlevlik kazanmasına engel olmak isterler. Tarih ölçüleriyle bakılınca, bu engellemeler. den kazandıkları küçük vıllann büyük aniamı yoktur. Fakat biz günümuze. aynı zamanda cünümüzün ölçüleriyle ve cünümüzün gözüyle bakroak zorundayız. Böyle davranıldığında hiç değilse 1923den bu yana geçen 45 yılın çoğunun boşa gittiğini Rörüp üzüJeceğiz. Mutlu sınınann direnci; lS23'ün devrimci davramşını engellemis, toprak reformo vaptırmamış, devletçi vöntemle ulusal endflstri kurulmasına fırsat vermemiş. işçilerin ve çiftçUerin fırsat eşitliği içinde yetişip örgütlenmesine ve gerçekten demokritik bir mücadele yapılmamna ayakbağı olmu«tur. Egitiır de bu arada, devrimci insan tipini yetistirecek bir ilkeler ve kurumlar bütününe kavusamamıştır. Bu viizden bueüjı hâlâ devletin Anayasasında ver alan temel hak ve özefirlüklerinin tam bilincine rarmamıs, çafcıl düyünrp. davranıs ve becerileri kazanmamış, geri, tynı zatnanda voksnl bir toplumla karsı karsiya bulunuyornz. Bu toplum ve onun birpv. leri. kendilerine, hayata karsı devrimci davranıslar kazanriınlmadıği için, dısardan ve içerden so .ıörüldüklerini, bu durumdan nasıl kurtulacaklannı çeregi gibi sezeme'nekte ve bu yüzden demokratik mücadelede etken bir tavır takınamamaktadırlar. Gene bu yüzdn, halk kitlelerini uyaidırmak ve bilinçlendirmek için çırpınan 5erctmenlerimiz oradan orava sürülmrkte. süriindürülmekte ve kıyılmaktadırlar. Biraz da, vakti lcri için gunümüzün irili nfaklı yöneticileri. öfretmenlerimizin tüm bu yurtsever. devrimd meslek savasinı anlamamaktadırlar. Bunlann çogu, yoksul sinıflardan çıkmışlar, voksul kövlerden ve bölgelerden celmişlerdir. Ama vozlaşmışlar ve vabancılasmıslardır. Devrimci efitimin en belli bir niteliği insanı sınıfına, insanı ülkesine. anasma. kardesine vabancılastirmamak, onu yozlaştirmamak. tam tersine onlarla olan bağinı saglamlaştırmak. vani insanın toplumuyla. sınıfıyl», ülkpsiyle rizleşmesinf saiSlamaMır. rürk eğitimi 45 yı) içinde çok az bir süre böyle devrimci bir nitelik kazanmış. sonra heıticn tutucu. yabancilastırıcı ter» bir isleve geçmiytir. Tutncu kadrolann uiusal eğitime iyice eğemen olduğu dönemlerde D T Sonuç konomisiyle, politik?sıyla bir kısır döngüle. nir kara çıkmazda nlan ülkemiz, eğitiminrie de çıkmaz Içindedir. Hayata kar«ı derrhnci davranışı olan in^an tipini yptistirmek ve çoğaltmak cörrvi. bir vanm yakasından. bir yamn paçasuıdan tnttneu. kimsenin elinden tutmayı aklına eptirmedifi devrimci öğretmen kalmaktadır. Bu?fin devrhnci öğretmen rahilltlr kadar, eğitîmde •vtucnltıklî da snvasmak zonındadır. Devalüasyon yapılsın mı? S imdi, Türkiyede devalüasyon yapılsın mı? sorusu, serbest borsada 1 dolâr a 12 TL. oUn değeri daha da düsürelim »»•••••••#••*••mM >»»••••••••••••»•••••••••••»•••••••••••••••• • İstanbul Üniversitesî Cerrahpaşa Tıp Fakültesi t • • EBE OKUr UNA Öğrenci Alınacaktır. 1 Okul süresi iki yıldır. (Üçer aylık dört sömestr) 2 Okul vatısızdır ' Ortaokui. Enstifii mezunlan veya daha yüksefc tahsilliler < gırebüir 1 Yaş haddi voktur. İsteMilerin İstanbul Ünjversitesi Cerrahpaşa Tıp Faküitesi <alem'np 25 Ekıme kadar mürscaatlan rica olunur Cumhuriyet 10971 MEVLIDIŞERIF Sevgili kınmıı MEVLIT y [î üfuliyle biz leri »onsuz ke rierlere gark erien eski muparip EmeKİı Albay Âfet YOLAL'ın ölüm senei devrivesine tesadüf eden 22 Eylüt 196H Pazar günü ssat 13 de L»v»nt'de Âfet Yol»! Camli çenfinde Mevüdi serif w% Karanı Kerım OKunacaktır. edenler davetlıdirler. V0LAL AİLKSt «Devalüasyon paramızın düşürülmesi ile fiat muvazenesızliği meydana getirecektir. Faydası yoktur.» «Devalüasyon çok tehlikeli ve palyatif <çeçici) bir tedbirdir. Daha evvel ihracatı teşvik tedbiri vardır.» «Türkiye borçlu memlekeUir, devalüasyon borçlarımızı, devaDemek ki ihracatımız dığer üllüasyon oranında trttırır, ba bakelere göre daha da gerıleyecekkımdan devalüasyon yapılmamatir. Bu acı durumun tek sebebı ucuz döviz tedarik etmek sevdalıdır.» ııdır. «Bugünkü psikolojik ve iktuadı şartlar altında devalüasyon Bugün Devletten pirim almtdan yapılması doğru değildir.» veya kaçakçılık yapmadan ıhBu sozlerden çıkan anlam racat yapmak imtânı mevcut nedir? değildir, onun için de Türkiye de ihracat gelijememıştır. Türkiyede devalüasyon y*pıl0 Borçlanma: Turkiyede yükmasın, Türk parasının dış değe•ek tntnUn resmi knr Türkiyeyi ri düşürülmesın. Yaanı bugün dövizden mahrum kılınca ithafaraza 1 $ s 12 TL. olan ve sayın lâtçıya döviz tedarik edebilmek Maliye Bakanının yakından taiçin borç araraak romnlulnğu kıp ettiğı Türk parasının dıs deortaya çıkmıştır. Bn «ebeple ğeri düşürülüp 1 $ * 10 TL. olTürkiye dıs ticareti 1953 yılından masın demek istıyorlar. Biz de beri (1956 yılı hariç) 15 >ıl açık aynı görüşe katılıyoruz. O takvermis ve borç alınmıstır. Bordırde ortada anlaşmaziık kalmıcun faizinden daha kötüsö boryacaktır. Ancak Rugüııkü ithacnn effektif olmamasıdır. Alılâtçıya pirim verilraesine sebep nan borç dövis değil maldır ve olan 1 S = 9 TL. u.vdurnıa resmi kuru ne olacak? Îşte asıl dâvanın kendisi budur ve ba noktaya eevap veren yoktur. Eu bayükseğe satmaktadırlar. Ayrıca sıt gibi görulup Türkiyeyi çö ' bugflnkü borçlanma sonunda faküntüye götüren nokta milletiizin, ödenecek ana borç tatcsidiraizden her ne sebeple ire> «akni geçtiği dönem gelecektir. lanmak isteniyor. Borçlanmadan kurtnlmanın ilk NOT: önceki gün bu köşede bir dernek mensubunun tekzibi sartı ise l a n i knra değistinnekâvâmıı Türkiyede devalüçıktı. Neyı tekzip ettiği de belli olmıyan bu tekzibin içinde bize ve tir. asyon yapılsın mı, ya da yagazetemize, Çekoslovak olayları vesilesiyle hücum teşebbüslerı (S) Issizlik: Turkıyedeki iısizpılmasın mı? değildir. Divâvardı. Çekoslovak olaylarını gazetemizden ve bu köşeden izliyenhk ihracatın gelişmemesı Ue ilmız Türkiyede para değeri yükIer bu konudaki düşüncelerimizi açık seçik biürler. Vietnamdakı sek tutulsun mu tutolmasın mı? gilidir. Türkiye lclâsık bir kaç Amerikaya «evet» diyenlerin, Çekoslovakyadaki Rusyaya «hayın sorusudur. Sayın iktisatçılarırnız zirai zoalın satısından nagka yedemelerinde hiçbir mânevi ağırlık bulunmadığı için, besleme derbu doğru teşhisi koymadıkları ni bir mal satamamaku, ihracat nek mensubunun tekzibinde cevaplık değer aramak külfetine giriçin çelişmeye düşmüşler ve zıt sanayii gelişememektedir. Bu kanaatlara sahip olmuslar, tedahâl memlekette veni iş sahalan vıyı bularaamışlardır, açılmasını önlemekte. işsizliği doğurmaktadır. ATATüRK «Efendiler; bir milP. Samuelson «Rijit bir para letin, doğrudan doğruya hayatiypolitikası çöküntü ıle senuçlanır» le yükselisi, alçalışıyle alâkalı demiştir. Îşte bu çöküntü artmaolan, milletin iktiaadiyatıdır. yan ihracatın ve ışsizliğin «onuTürk tarihi tetkik ulunursa, bücudur. tün yükseliş ve alçalış sebeplerinin bir iktisat meselesinden baska bir sey olmadığı anlaşılır» demiştı. VaJcit gazetesj 19.2.1B23. Îşte Atatürkun ışaret ettıği Türkiyeyi çöküntüye gotüren seürkiye yanlış oır yoldadır. bep yukarıdaki iktisadi gaflet Dâvâmız devaiüasycn aeğıl, de ortaya çıkmıştır. Bunu sesyüksek tutulan para değerısız geçenler o kadar buyük alnin düzeltilmesı, ithal*tçıya. sadanma ve aldatma ıçındedırler nayiciye ve yabancı sermayedaki yalnız bir noktaya değınmek ra pirim vermekten vazgeçilmele, ışlenen büyük hata, buyük ti dâvâsıdır. günah meydana çıkacaktır. Şu halde izlenecek yolu soyle Onlar derler kı (Aman devasıralıyabiliriz: lüasyon olmasın, aksı lıalde za• İthalâtçı, sanayici ve yabanten buyuk borç altındayız, bu Cumhurivet 11004 cı sermayedara verılen pırımborçlarımız daha da artar.) Bu leri kaldırmak. sozlerını (Devalüasyon olursa 0 Türk parasını «erbest borsa dış borçlar artar) . »ekhndekı ıkdeğerine bırleştırmek. tısat kitaplarından almışlardır. # Para stabılızasyonunu temın Doğrudur. Turkiyede devalüasetmek, bunun için de iktısajon yapılırsa yani serbest bor^:X4rs Amenkîn metodu ite har' yâşta di gelışmenın lcabmdan fazla sadakı 1 $ = 12 TL. Kur emısyona gitmemek gibi tedve kısâ zamanda Kadın ' Erkek 1 $ = 16 TL. na daşurübirler olmahdır. lurse. Devlet borç öjeınek jçin BOYUNUZU UZATABİLİRBu takdirde Türk oarası tekbu gün, ışçıden turistten veya rar düşerse devalüasyon zoruns i N i z . 32 senelik Enternasyonal bâzı ıhracatçılardan 12 TL. karlulufu ortaya çıkabilir endisesı şılığı temın etmeye çahşıldığı tecrübe, garanti, yafnız bacak kısyersizdir. dolân bu defa 16 TL. cdeyerek ımmz gövdeniz veya bütün vOcırt. ürk Hükümetlerinin ödevı alacak ve borç vükü % 25 orankonvertekil olan psrasının deda artacaktır. Ama ıtha/âtçıya Sükse, sıhhat, huvvet. B O V U N U Z ğerinî korumaktır. Böyle bir ucuza dağıtılan dolârların bu UZAYACİAKTlR.PattSIZ tîffsflât parayı ortadan saldmp, Hiikiidâvâ ile yani borç ödemekle ne met etmek «Mektepler olmasa isteyiniz. Agacami, sakızağaa alâkası var? Sormak ısterız. Maarif idaresi çok Kolav olacak» Bugün devJet, borcunu ödemek Cad. Nane Sok. 22/1 Bemğıt P.K.K3^\Ğ«yiğİü deyen, Osmanlı Nâzınnın maniçin dolârı pıyasada 9 TL. dan tığından ileri gidemez. mı? Yoksa resmen 12 TL. den mı, Tann hepimize Rcı«ın. satın alıyor. Bu borç resmen Cumhurivet 10977 12 TL. ıle alınan dolârlarla ödenmiyor mu? •••••••»••»•»••••••»»• Sonuç Î EKSPRES GAZETESİ ATATÜRK DÜŞMAM GAZETENİ1S İÇYÜZÜNÜ AÇIKLAMAĞA OEVAM EDİYOR BOYUNUZU UZATINIZ T » • ••• • • • » » • Cumhuriyet • 10975 Gerede Devlet Hastanesi Baştabibliğinden iapılacak işin cinsi Muhammen bedeli °o 7,5 muv. teminatı İhale şekli İhale tarihi 31.701.34 2 377.60 7.10.1968 Kaloriter Kazan ve Kazan dairesi Kapalı eks. ıhslesı Hastanemiz fcalonfer Kazan ve kazan daıre;4 ÛL<? >« :i:H sayı!: kanun gereğince 12.9.1968 tarihln.; de ıhaleye kor/ılr^.u^ is«! fde merkur £iinr*e talip cılonadı*ınd^rî aynı kanur.un 43 Unoü maddesi gereğince ihale 1" gun nvcldVtlo uzatıi;fiî!:r Kesıf ö/etı ve sartrame rncssi saatıeri dahi;lnde H'^cancm;zde förülabüir. Taîiplerin mezkur gün ve saattc usvlüre uvgvtrt scktlds nazırlayccaslar! *tk'i,l mektupiarı Le Kastanemizde toplanacak Komisyona rr.ur?rTEf!an i'.'>n c'cuiar. (Bism: 24950 A. 12632/10989) O DEVLETtN MALİ KA¥IP LAR1: Türkiyede ton 15 yıldır ithalâtçı, sanayieı ve rabancı sermayedara değerınden acuza döviz salılmakta. riıspr bir deyimle pirim verilmeKtedır. Bu Cumhurivet 10973 pirimlerin değeri COIZT basına 3 TL. sayılsa vılda t tnüvann fistündedir ve bnçüne kadar 40 ZİRAÎ MÜCADELE milyar TL. sını ünlmustur. PÎLOTU Oevlet yıllardan beri hnre alÇok kısa bir efitin) üe semıs. bn borç sldıfı dolSrlcrt nenin en fazla sekiı ayı çahîXS TL. veya 5 TL. va da !* TL »arak asgarî 40 000 llra net gena ithalâtçı, sanarici ve TSban lir terr.lni ile ilgilenen pllotların rı sermayedara Mtrr>ı«, conra nr kısa h«I teTc«T<eterl üe Posta nl dolân 1! TL. ve^a dah* yfıkKutusu 1217 İstanbul adreslsek fiata i^tın alartk T.ÜTHT et n« «cele miıra<ınıtlarını rlc*. mi», net'cede hugflDkt faki; doCumhurly«t 11007 1 ranı dü;müf(.Ur. 52 nci ölüm gününe rastİavan 24/S/S68 Sah Eünü 6gle namazından sonra Kadıköy Osmar>sga Camilnde okı.nacak olan mevlidi şerife akraba, dost ve ypkınlarının tesrifi rica olunur. Esi: Havriv Pnlur Y. Kemal PULUR'un Îşte dâvânın açık hakıkatı Z SAHİBİNDEN t meydana çıkınca bütun ıddıalaBakırköy sahil yolu üzerinde • nn yersızliği sâbit olur. Daha SATILIK SATILIK • soylenecek çok söz var. Fakaî • bir makaleye sığdırmak ımkânsız. Teşhisi böylece orUya koy. duktan sonra Türkiye çöküntü • Müracaat : (10.3013 arası) • sune gelelim. Z Telefon: 2157 92 X Sayın Doktor ve Eczacılara YENİ KAN DURDURUCU : LÜKS DIİRELER | HEMOSTOP (entramüsküler) ve damla Bazı neliceler MEVLİT Nusret KULİN'in vefatının 40 ıncı gününe tesadüf eden 21 Eyiül (Yarın) Cumartesı günü ıkındı namazını mütaakip Tesvikiye Camiinde Hacı riafız Nusret Yeşilçay, Hacı Hitız Kâni Karaca ve Hafıı Zeki Altın tarjfından okunsrak Kuranı KeHrtı vt Mevlidi serift kcndi«'rl tanıyan öo:,t «krab« v» din rioa Esi • Cumhuriyet • 10978 Piyasaya Arzedildi İSTANBUL İLÂÇ LAB, nünıune için: Kocamustafapaşa Cad. İstanbul. Tel: 22 41 07 •»••••••»••••»»O >•••••«>•«>•••••»•••••»•••••» Reklâmcılık: 3598'30999 KİRAUK ! ••••••»»••••»••••••»»•»»••••••»+»•••»••»»«)••• Cumhuriyet 10974 • ! Cumhuriyet Cad. Hllton Oteli karşısı 169,6 li:k<= bii"ük her konforu haiz şahâne manzaralı daıre mesken olarak, aynı Apt. 1 No.iu daires! tanıamı parke 10 oda. her kcnrorn halz şırket ler» ış ven olarak »erilecektır Mür: 4 07 «S H DOKTOR Mustafa özdiler Mo*r«n« M«ti! Her gflo U 'Jlelı Meçihpnj» Cad No 17 %» soora Xt\ 71 S * ttııın DAHIMYE MÜTEıHSSÎSı Tekr.tn Straselvtler Cad • III/8. Tel 44 5» 14 Her gün : {15lR A' H vsnı) S : Dr. Kâmran Şenel : i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear