23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT 28 Agustos 1968 CUMHCRİYET LONDRA HALKINI HEYECÂN tÇİNDE BIRÂKÂN OLAY: AStL BtR AtLENlN GÜZEL K1ZI CtNAYET tSLEMEKTEN SAMK C.B. Cohran'ın Londrada sahneye koyduğu 4 piyes 4 ayn tiyatroda büyük başanyla ve kapah gişe devam etmektedir. Bun lardan başka Robertson Hsre ile Ralph Lynn da her akşarn aynı başanyla Aldvvych tiyatrosunda perdelerini açmaktadırlar. Richard Tauber ise Dominion da «îon are my taeart's delight» i, her zamanki basarısıyla sürdürmektedir. 1932 de Ingilterede üç miiyon işsız olmasına rağmen Lonrtra' mn tiyatrolar semti denen Batı bölgesinde neş'eli günler geçmektedir. 30 Mayıs 1932 günü sabahın er ken saatlerinde yaşhlar uykularında ve gençler de eğlence dönüşü evlerine gitmeye başladığı bir sırada kalbur üstü kimselerin oturduğu Knifbtsbrıdge Mews) »emtinde bir silâh sesi duyulur. Michael Stephen adında 25 yaçındaki yakışıklı bir genç ölmüştür. «O zamanlar zengin ailelerin çocnkları simdikilerden biraz daha haşarı idi» dıye, Uert yandı beyaz saçh bir hanvm bana, cinayet hakkında bildiklerini anlatırken, hiç umursamaz. Zengin ve şöhret sahibi babası onu reddetmiştir. Uçarı hayatım, çılgınca ve haaftalarca süren içki partilerini, uyuşturucu âlemlerini sn latan bir yazı serisini sansasyon meraklısı bir gazeteye satar. «Bizim Için herşey mübahtır» diye çılgmlıklarım samirrn olarak itiraf eder hâtıralannda tek bir kadına bağlanamıyacağ:m aa Şüphenin Parmagı Fenton Bresler çeviren: Aziz Kaylan bulmuştur. Fakat parasını çeke bilmek için Elvira'vı noş tutmaya mecburdur. O skş'îm kadımn evine yine oara istemek içi gelmiştir ama ters oevap ahr: «Git nereden Dnlursan hul» diy e bağırır sinirli kadın. Genç adam evden ayrıhr ve sokakta yurümeye başlar. Bu sihneyi kendi penceresinden •eyret".ıekte olan komşu Bayan Dorothy Hall polis e verdiği iladesinde şunlan söyler: «Bayan Elvira Barney elinde parlak birşey olduğu halde pencerede göründüğü laman deElvira evinde büyük bir parti düzenlemiştir. Çılgınca bir eğlenceden sonra iki sevgili yanlarına bir başka erkek arkadaş alarak, «Cafe de Paris» o yemeğe giderler. Sonra da «Soho» daki gece kulüplerinden birinde eğlenirler. Elvira ile Stephen kolkola evlerine dörsdükleri zaman saat sabahın ıkisıair. Saat dörtte komşu 3ayan Hsll yine bir gürültü ile uyan.r. İki sevgili her zamanki gıbi kavga etmektedirler. Elvira'nın finirJi sesini işitir komşu kaı'ın. «Seni öldürece£im» diye bağırmaktadır Bayan Barney. Arkara sadec e yedi dakıka tir. Öpücükler Cöğsünün sol tarafından kan fışkıran Michael Stephen. boylu boyunca yerde yatmaktadır Elinde bir tabanca vardır. «Ne oldn?» dıye sorar doktor. Fakat doğru dürüst bir cevap alamaz. Sadece, «ölmedi ya, öltnez ya, niçin birşevler vapmıyorsunuz? Onn seviyorura. Ona deli gibi aşıgtm.» der, kadın. v e yaralının yanına diz çöker onu öpmeye başlar. Doktor bir taraftan teskin etme ye çahşırken «Polise baber vermek mecburiyetinde» n'ouğunu söylef kadına. «Tapmayın, poli»e baber Tnneyin» diye yalvanr Elvira. Bu sızlanmalar acaba ail« adını bir skandala kanştırmamak için raidir? Yoksa suçlu olduğundan mıdır? Her seye rağmen doktor vazifesini yapar ve şoförünü bir devriye polisi bulması i?in gön derir. Sonra olayı anlatması için kadına bir daha sorar: «Naaıl oldn bu lş bana açıkça anlatmahsın.» Kadın anlatır: hıçktrıklar arasında Tetiöi kim çekti ? Michael Stephen ayrılmısT.r. Yaşamakta olan her güze! kadın gibi o da sinirlidir ve daima kendinden genç erkekler'e iıiçki kurma sevdasındaJır. S:k, sık kavga çıkarmakta ve etrafı rahatsız etmektedir. Koraşuları her gece onların münakaşaları yüzünden uykulanndan uyanırlar. 19 Mayıs akşamı müııakaşa gü rültüsüne ek olarak haikı )ıeye cana veren bir de silâh besi duyulur semtte. Son günlerde Stephen, dostu Elvira'dan bıkmaya bjşlamış v e kendisine bir oaşka kadın likanlı kaldınmda ^ürüyordu. (Gül, son defa gül yavru) diye bağırdı kadın ve arkasından bir silâh sesi duydum.» Bir şans eseri olarak Michael vurulmamıştır. Döner «Deli olma» diye bagmr Kadına. Sonra komşu bayan Hall'a hitaben «Öıür dilerim. sizleri daima rahatsız eden çekilmez bir komşu olduk. lntihar edece|inden korkuyorum» der. Bu sözler, gencın jlümünden sonraki duruşmada Bayan Barney'in avukatı tarafından çok iyi istismar edilmi»tir. Bay Stephen'in öldüğü gün Partiler Michael Stephen tipik bir kumarbaz ve sarhoştur. Hayatı açıkça söylemekten çekınmez. Bayan Elvira Barney adır.da 27 yaşındaki bir kadınla aşk hayatı yaşamaktadır Michael. Kadın da âsil bir ailenin kızıdır. Hıılı yaşamaamn sonucu olarak aslından on yaş daha fazla göstermektedir. Çoeukluğur.da faz la şımartüdıgı için, her istejij*ini elde etrııek en büyük aryusudur. Her istdijjini de alır. Nıtekim yakısıV.ı Michael Siephetı'e de para karşılığı sahip olmuştur. Elvira. önceleri Ameriktlı şarkıcı John Barnsv İle evlenmış fakat anlişams.yp iki yıl rvvel sından bir silâh sesi çınlatır sokağı ve Stephen'in sesi riuyulur. «Aman Allabım, ne yaptın?» Ve, Elvira'nın çığlıklan boş sokakta yankılar yapar. »Scvnılim, yavrum, bana dön. senin için htr şeyi yapmaya hazırımj» Saat dördü kırk geçe Elvira 1 nın doktorunun telefonu çalar. «Çabnk yetiş, bir kaıa oldu dok torcntum» diye yalvanr kadın. Doktor olay yerine geldiği îaman «Niy« daha çaabak gelmedinlz? Bakınız kan kaybedivor» diye çıkısır Bayan Barney. Halbuki teleion konuşmasından son Yarın: Ve bir silâh sesi AHIRDA ÇlGLIKIAR ARASINDA KOMŞULAB BtR StLÂH SESt ÎŞtTMİŞLEKDÎ Bond S İ S T A N B U L Ofl 55 08.30 01 00 07 05 07 30 07 45 07 .M 08.00 0815 Oft.45 09.00 09 15 09 35 09 50 10 00 10.05 10 JO 1040 11.00 11.45 12 00 12.05 12 25 12 40 13 00 13.15 13.30 14 00 14 15 14 30 14.45 15 00 15 05 15 20 16 00 İT 15 16 35 17 00 17.05 17.30 17 50 19 OO 19 30 19.40 20 00 20 30 20.45 1100 21.10 2130 22 00 22 45 23.00 23 45 23 55 16 55 17 00 18.00 18 M 19 00 19.15 19 30 20 15 21 00 2145 22 00 23 00 23."0 0100 Acılıs v e oroeram Cünavdın ı l ) Kbve haberler Günavdın (III Haberler ve hava durumu İstanbul'da bueün Kücük ilanlar v e mürik Hafif. batı •nüzlfi Btraber v e solo sarkılar Fehmi Eee Orke«tra«ı M Akkut'tın türkuler Ev içir» Vivolonsel soloları Saz eserlert: ovun h a v a l t n Ara haberler Hafif batı müIiSl tltri Türk Musiklsl Koro»u Ark»sı varın Sabah konserl Saz estrifri Ara habcrler v e İlanlar N T*ifekcs''1en tfirküler Ktlcök orkeclta M. Mukadderden tarkılar Haberler: Resmî Gazete S. Dlzer'den sarkılar Reklam orOBramUrı Orhsn Avsar orkertrtsı N. H Culha'dan sarkıltt F. Akul Orkestr»»ı N. CanılıdaŞ'dan türküler Ara haberler Tocuk bahcesl Yaz okulu B. Oral'dan sarkılsT Radvo Yavblar TODİUİUİU Solodar solov a Ara haberler Kıirae faslı Köv odasl Reklâm rroersmları Kaberler v e hava durunru Kiicük tlânlar v « müzlk Soliîtler cecidl Yurdun sesi Simdikl a k h m olsaydı Haftanın s a r k ı c ı t ı ?4 «aatln o l a v l a n v e ll&nlar R. Birrit'den sarkılar Oda müziSi Reklam oroeramlarj Haberler Plâklar arasınd» Gece müzift Özctler oroeraro v e kâOânıs İSTANBUL İL RADYOSU Acılıs v e Droerara Difkoteeimizden Genclere müzik Senfonik müzlk Hafif müzik Radvo ile Fransızca Akfam konseri Gençlerle b e r a b v Ooeralardan secmeler Hafif müzik Gece konserl Caz müziSİ Kafif Batı müzlSİ Proeram v e kaoanıs. 123456789 ve arada bir takı). 2 Kspah bir şeyi aksi dururoa getiremeyen. 3 Çingenelerin aralarında ve en ziyade türkülerinde kullandıkları bir terim. 4 Bir çe?it kızkardeşın iki başı, tersı i 3 aaf*OEK «fırlatan» dır. 5 Bazılannın •ymti UZIÎI a sahnede bazılarının da hayat^'soımaaa !an boyunca oynadıklan, anarşiye ugramıs ülkelerde politika çekışmelerJ oraya dökülür. 6 Mina ve pırıltı meydanı (iki OfiaM »öz). 7 •Yenilip Içilmeğe ve hallvdllmı* ya eğlenmeğe mahsus ma hal ismi» mânasına iki söz. 8 Tersi ço cuk bakıcı» kadındu, çevrilince savastaki bir çeşit hücum beli rir. 9 Bir çe«it deli. SOI.DAN SAGA: 1 Şımırıkça yapılan yaramazlık ve azgınlık. 2 «Derununda mobılya bulunmıyan ve kimse oturmıyan hücre» anla mına üç töz. 3 Hırisüyanlan tapınmaya çajıran araç, tersi bir çesit taştır. 4 Çevrilince cski dilde «mektup» mânasına gelen bir söz belirir, eski devirlerdeki sarıkh yargıç. S Şan şeref ve şöhret, altı düz su üstü ta?ıtlanndan. 6 Ortaya çıkıp apaçık görünen (iki söz). 7 PÜNKÜ BULMACANIN tTabana kuvvst yürüyen diıi inHALJ£DİUMİ3 5EKLİ san» mânasına İki söz. 8 Bir zaman parçası, şahit. 9 Bazı NAStL flAIXEDİLECEK lokandak) rakamlı bulmncad» «ahastahkiara karşı vücude yapış dec« 4 tane anantar (Ipucn) ve 8 tane sonnc vardu B05 kalan 1S tırılır, güzel sanat. karenio içine 1 d«n 9 a kadar uygun birer rakim koyarak ve toolama. çarpma. çıkartma. ttolme i«««tlerine dikkat ederek soldan TUKARIDAN sağa ve yukandan aşaiıy» hnlmnrsda çösterilen sonuçlan bulunut 1 Bir kimseye önem vermeyıp onu değersiz bulan (iki «öz Bua. vmktinlfJ alu ama, bof vakttnid bo«$a peçirmlâ olursunci GartH Tıffany TIFFANY JONES DENIZ GURBETÇILERI «Hiç bir çlle sftnger svcılannınkinden daha korkunç, hiç bir çaba onlannkinden daha zor defîldlr J tsa'dan sonra üçüncö rüzyılda yaşaau« ünlü Urihçi Oppinian Oppinian'ın bu sötleri Güney Eze denizi dalgıç ve denizcileri için vatjlnuştır. HAYDE SEFERE!... Şafsğın müjdecisl, güneştn önderi sab*h rüagârı serin serin yelpazeliyordu. Geceyle kâranhkları uzaga üfürüyordu. Ama yıldızlar üfürüldükçe hıtuşuyoılaı mıydı ne, toayagi çatırdıyorlardı. G'in doğ'arr.ur\A daha epeyce vardı. Sabah yıldızı doğuda, şafagın kovnunda çmlayan bir gülüştü. Belli belirsiz ağaran gökte Yedi Ülkerleri kovahyordu. Deniz cam gibi durgundu, « n a arasıra kıyıya doğru gelen uîacık lcınşıkiar, sabah yıldızını kıyıda ağaran evlertn ayak uclanna getlriyordu. Bembeyaz Bodnım masum uylcusund» uyuyordu, şehirde çıt yoktü Yalancı safak denilen şaiak öncesi aydınlıgı eyiden eyiye ağardı. Kıyı ya da sabah yell llmanın aynn yüzünden fırlıyor, ve denizin dümdüz ovasmda yelpazevari açılarak mavi mavi yayılıyordu. Tanyeri ağardıkça güzelln güzeli bir gün doğuyordu Işığın yenl dogan yavrusu byluda, buguya belenmeraiş çırçıplak bir maviydi, denizde de. fökıerde de. Yan ysna denize kol açan çitt hllâl limanm birbirine üegdiği yerdeki küçük yanmada Uzerinde Sen Ji?n şövftlyelerinin kara anlı ve şanlı kalesi Apak yükseliyordu. Karbeyaz badanalı evlerse iki limamn eymecince kıyıya diailiyorlardı. Daha geride bçya^ evler yeşillerln koynuna gömüle kalmışlardı. onların ardında geniş bir dağlar amlitiyatrosn iîri limanı da sanyordu. Bunlar pars yatağı doruk (?oruk dağlardı. fkl linıanın da kıyılarmda. evlerin bembeyaz ankısı. öenizl:ı ayna yüzüne vuruyordu, Kıyı sağnağı üfürünce, ankılar ürpererek tiril tiril tltriyordu. Kent havayla ısıktan yapılmıştı. ve bir ÜIleyi^le uçup. yok olup gidecekti sandi, evlerinde, Bgaçlarmda ve dağtaşında ta önceleyin ^ir hafiflik vardı. Kentin, rüzgâr esince, denizdekl an kılan gibi tnreşmedlglne şaçılırdı. Tfyuyan kentin taa uçlanndan gelen bir horoz ötüşü. uzakhklarca annarak bir keman sesi gibi ince (nce süzüldü. Kentîn (taldınrn ta?lı sokak lannrlan kalınlı inceli insan seslerlyle kabaralı adımlar dujruldu. Sünşerci kaptanı Ateşoglu Mu T»t Bels ve dslpç Mlcadaslan tatam taklaratla nyla yliklü olaralt llmana yürUyorlardı Kayıklar Ege dalrcl^nnın ayakları altindi eîimhürrtMi. Kaldınlan demirleıin zenclrleri şıngırdadı, Ateşoglu'nun dört teknelik dalgıç fılosu, püfür püfür sagnaklayan rüzgarla, iç limandan açık denizlere karga tunda (1) fırladı. Elll tonluk kartal burunlu tırhandil depozito gemlsi (2) çilt bayılt (3) salarak önde uçuyordu. Karbeyaz yelkenleri, armaiinın (4) binbir ipine takılakalmış bulutlan andırıyordu Depozito gernisi yedeğinde yine tirandll blçimlnde Irilçük bir dalgıç gemlsi çekiyordu. tkı iüçük çengelci sandalı da dalgıç gemlsin9 bağhydı. Denizcilerin bakışları yurdlarına çevrikti. Orada bağdaş kuranları tadlılıkla dolu bir sükut sardı, konusmaya koyulunca da sesleri sesden ziyade bir okşayış oldu. Kıyı rüzgârmm getirdiği kekik ve yabani nane kokusu sanki çoluk çocuklarının tatlj soluğuydu. Sevgiye açılan gönül gibi yurdlannm, bir cana yakınlığı. bir gülümsemesi vardı. Sevgisini bütün ate^iyle söylemeye utanan, titrek dudaklar gibiydi, yyrdlarmın denizde ürperen ankısı. Kendini veren koca bir masumluktu şehir kıyısı boyunca titreyen sular. Yoks? denizcilerin gönül suları mıydı onlar? Hey Bodrum!.. Masmavi gökleri, ışık dolu sokakları, bembeyaz evleri, hurmaları, frenk incirleriyle uzaklarda kalıyordu. Acaba arasıra çakan kara gözierle. çiçekli ve rüzgârlı pencerelerle manoaiin esintileri ve darbuka sesleriyle süslenen o yurd yollarmda sağ salim dönüp bir daha yürüyecekler miydi uzaklaşan denizciler? Su bakı» 0 beyaz pencereyi, bu bakış o fukara kapuyu gönül yordamıyla srıyordu. Acaba sabah yeli miydi o pencerede ucuz patiska perdeyi yelpirdeten? Hayır, hayır! Patiska durup dururken mavi olmaz al Evdeki mavi battaniyeyi sellıyorlardı dualar okuyup üfieyerek Sağ olsunlar yavrular, ekmeklerini çıkanr geliriz tuzlu sulardan, deye düşünüyorlardı denizciler. Su pencerede pırüdayan battaniye, bu kapuda yapraklanan çarşaf. karadaki aönüllerden denizlerde ayrılanlara can isaretleriydt. Teleskop Mehmet. denizde herkesten daha uzaklan görebildiei için ona teleskop derlerdi evden aynlışmı Karabatsk Davud'a anlatıyordu: •Ben gyrıhrken annem odanm en karanhk köşesine sokuldu. Allah yola baktırsın da yere baktırmasın derler. Şu yetmiş yıldır k! hep yo'a. denize bakarım. artık onu gormeV istemiyorum dedi. Feri kalmamış ihtiyar gözlerini kaoadı ayrıldışımı görmempk için leine baygınhklar seliyordu zavallı ihtiyarcıSın Blzim bacınms» yüzfl kireç kesildi. Bnyuna çözlerini kımıştırivordM. ağlamamak için. Ben kapudan cıkarken, hıcktrıklarla sarsıldı. BsŞırdım ona Yahu sizleri sörenler, darağaeına asılmaya götürülüvoruz sanacaklar. Yahu bir şey olmaz. yine gelirim. yine paçavralarımııı »tanz. evcek yeni geysiler (teyeriz, kebsp y«riz. heyt! dünyn vprmıs d?r">7 Bir sürp çon: ra Aliahın ızniy'e yine hayde d e ^ " dedim. (Arkası var) <inxxLj Malkoç TtoİÜrve resim: AYHAN BAŞOĞLU BODIM KOPRUSU A N K A RA 0*25 06 30 07 00 07 05 07.:,0 Of.45 0P00 08.05 08 10 08 40 09 00 09 ?0 0P40 1000 10.05 10.2S 10 55 11 15 Acıhs ve Günavdın (T> Köve l>aberler Günavdın UI1 Heberler ve hava durumu Sabah müziSi Ankara'd» buffün KOcük Uinlar Y. Aindoîan'dan türkuler Bninler Btslenme Eahah kon««ri Arkası varın Ara haberler ve Hflnlar N Yılmazdan rUrküler Albümlerden secmeler M. Tf>o«r'den sarkıiar Cocvık bahcesl Konser santi Ara h»beTİer v« H&nlar n r.o N. Cubukoilu'dan türkuler 12 00 Kıbrıs saatt 12 03 Kücük ilanlar 12 20 Parkılar 12Ü5 12 30 Haberler: Resml Oazete 13.00 H&flf nıtizik 13 15 ReklSm Dro#ramlatt CeJitll rmiütk 13,0 14 15 K P»vaslı'd»n sarkıl»r 14 40 Ara haberler ve ilanlar d Mtlsr ar»Rinda 15 00 15 05 T Dikmen'den tflrkiiler A Zcneer'dtn *«rktl«r 15.30 1S45 Yas: okulu l«05 Ccfitll nıllzlk 1845 Ara haberler ve lUnlar 17 00 Yı/rttan «e^ler 17 15 Köv odesı 17 30 Rpklâm tjroeramUrı 17..V.I Hnberler ve h»v» durumu 19 00 KUciik tUnlar 19 11) B /kartttrk'ten t«rV«ler 19 35 Pllâhlı Kmvetler »aati 1!> 50 M VSurlu'dan *»rkıl»r 20.05 Soor der»>lsl 20 25 30 A^ustos'a dolnı 20 40 Bir varmıs hir vokmuf 2O.5S 24 «aatin olavl»rı ve ll*nlsr 21 00 CaMas Türk *!!'i 21 10 lîrVekler tonluluBu T>ftns müziSl 21 30 T Ksrabuluftan Hirküler 22 00 Hâberier 22 30 (îec« kons#rl 23.45 Cece varısın doiru 23 00 özeller: oroeram T» kro«nı« 28.45 33.55 SBIKIÎBT v« ovun havalan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear