Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHÎFE DÖRT 25 Agustos 1968 CUMHURİYET Görgü şahidinin kesin sözleri İ O O sterlinglik bir serveti O. O O harcadı Şüphenin Parmayı Fenton Brester çeviren: Aziz Kaytan he uyandırmak gayesi ile sorulan nı çevirip çevirip tekrarlamıştı: «Silâh sesini dnyduğun zaman Bayan Smith ile Bay Derham sanığa doğru mu geliyorlardı?» «Evet.» idi tanıguı cevabı mütemadiyen. muş, jüri üzerinde istenen teslr yaratılmıştır. Kısa süren bir aradan sonra Frank sorulara cevap vermeye başlar. «Oturmak için bir S3ndalyeye doğru yürüdüm. Aynı zamanda tabancamı çıkarraak üzere elimi arha eebime götiirdüm. Bu sırada Derham'la karım üzerime hücum ettiler. Boçuşurken başıma bir yumruk yedim ve silâh ateş aldı. O tetiğe parmağımın değ mediğine dair \Uah huzurundaye min edebilirim.» Burada sözü ihtrar tilki avukat Marshall Hall alır. Jüriye dönerek: «Bu adamı serbest bırakınız. Karısına valvardı. Beni kurtarmak için attiRin ipi çekme dedi. Sayın jüri üyeleri, o ip daha önce bir kere çekilmişti. Söyleviniz bana bu adamın hayatını kurtarmak için ikinci defa attığımz ipi geri çeker misiniz? Hayır değil mi? Şu halde kansının yerine siz bir ip atın ve bu masıımu kurtannız. O ipi yakalamak için bu aldatılmış» şans tamyınız. Kurtulsun ve sevdiei kadınla mesut olmaya çahşsın.» Jüri «suçsuz» diye sonucu bildirdiği zaman ssJonu dolduran halk alkışlarla karan tasvip eder. Fakat Reis sanıgı serbest bırakmı yarak, «tşledipi haşka bir suçtan ötÜTÜ muhakeme edilmesi lâzun.» der. Mahkemeye verilen TeJcnik raporlar ve deliller ikııa edici değildi ay Smith Maidstone ağır ceza mahkemesinde reis huzuruna 25 Kasım 1926 günü çıktığı za man neticeden emindir. Hattâ tah liye edileceğine o kadar inanmak tadsr ki serbest kalır kalmaz ilk yiyeceği yemeğin adını, içkinin cinsini bile önceden kararlaştırrnıştır. Mahkemeye verilen teknik raporlar ve deliller ikna edioi değildir. Otopsiyl idare eden Dr. Ernest Whitby, ölüme setep olan yaranın kazara ateşlenen tabanca kurşu nu ile meydana gelebileceğini bildirmektedir. Silâh mütehassısı Ro bert Churchil ise «Ateşlemenin ka sitli olduğnna emin olmakla beraber kaza olması ihtimalinin de varit olabileceğini» söyler. ack Derham, Deniz Yıldızı' na geldigi zaman onu Frank karşılar ve ikisinin de iiç ay Için Kathleen'i görmemelerini teklif eder. Fakat red cevabı alır. Kathleen ve Derham birlik olarak o'nun evi terketmesini bir daha da gelrnemesini söylerler. Münakaşa saatlerce sürer. Saat dokuza doğru sâkinleşirler ve iiçii beraber yakındaki bir o tele yemeğe giderler. Frank yemek yemez, fakat çok miktarda şampanya içer. Tekrar Deniz Yıldızı'na ööndüklerinde Derham için yatak hazırlayan karısına Frank; «Dostun olacak bu adamın burada yatmasını istemiyorum.» Diye bağırır. Kocasınan bu söz lerine Kathleen sadece guler ve yatafı hazırlar. Bir miiddet sonra Derham iskambilleri çıkanr. îki âşık aldatılmış kocaya sanki hiçbir şey olmamış gibi oyun teklif ederler. Frank aglamaklı bir sesle reddeder ve «Kendimi öldüreceğim» diye bağırır. Fakat diğerleri inanmaz ve aldırmazlar onun sözüne. I Deniz Yıldızı'nın pencerelerinde ışık vardır ve perdeler kapalı değildir. Bay Barton'un gözü bir araük ön odanın penceresine takılır. Içeride üç kişinin bulunduğunu ve bay Smith'in (Frank) arkasının pencereye dönük olduğunu, Kathleen ile Derham'ın ondan biraz ilerde ayakta durduklarmı farkeder. Yoluna devam edeceği sırada bir silâh sesi gelir içeriden. Döner tekrar pencereye bakar. Üç kişi arasında bir itişme olmaktadır. Pence Suçlu kim? maktadır. Polis geldiği zaman saşkın ve sarhoş bir vaziyette olan Frank, Bay Barton'a: «Kanın bu adamı mütemadiyen eve çağmyordu. Birimizden birimiz gitmeli idik.» Diye dert yanmaktadır. Sonra ele geçen bir mektupta da Frsnk kansına şunları yazmıştır: «Sevgili yavrum. Bu mesele ancak bir şekilde çözümlenir. Tfa sevgüinin veya benim ortadan kalkmamız lâzun.» B Frank Smith karısına yazdığı mektupta şöyle diyordu, «Benim tatlı küçük kancıjım. Bana önce cankurtaran sirnidi atıp sonra geri çekme» miştim fakat itişme esnasında tabanca ateş aldı ve Derham vuruldu.» Demişti. Şayet Bay Barton'un ifadesi kabul edilirse Frank, Derham'ı kasden vurmak istiyerek silâhıru ateşlemiş ondan sonra 1 tişme olmuştur. Şimdi yaşlan;Tiış bir gazeteci olan ve olay zamanında polis • adliye muhabiri olarak duruşmayı izliyen Bay Ernest Ovenden şahit hakkında bana şunları söyledi: «Barton'u çok iyi hatırlıyorum. Kendi kendini yetiştirmis iyi bir insan ve diirüst bir şahitti. Frank'ın avukathgını yapan Marshal Hall da aym düşüncede olmahydı ki duruşmada şahide cepheden hücum etmemiş, sadece tahminler öne sürmüş, şahidin ya nılmış olabileceğini, saniye gibi kısa zamanlarda böyle bir hatayı herkesin yapabilecegini. meselâ iki kişinin birden sanığın ü^erine hücum ettikten sonra silâhın ateş almış olabileceğini gayet mülâyim bir lisanla tanığa söylemiş, fakat her seferinde aynı cevabı almıştı: «Önce silâh sesi duydum, son ra dönüp baktığımda mücadeleyi gördüm.» Diyordu Bay Barton mütemadiyen. Fakat kurnaz avukat yılmamış, jüri üyelerinde fak bir şüp İKİKGİ CELSE " dam hükmü vermekte ün yapmış olan Reis Sir Horace Avory, duruşmanın ikinci günil celseyi açtıgı zaman kalabalık sa londa yakasmda beyaz bir çiçek olan Frank, sanık iskemlesinde gayet rahat oturmaktadır. Söz sırası kendine geldiği zaman durumundan emin bir şekilde ayağa kalkar. Avukat elindeki mektuptan kelimelerin üzerine basa basa ve yüksek sesle okur. I BİR SİLSH SESİ B u sıralarda James Bro.vning Barton adında 28 yaşmdaki bir inşaat ustası villârun önündekl yoldan yürümektedir. re camı kıriUr ve Frank bahçeye düşer. Peşinden atlayan Derham yerde yatan Frank'a vurmaya başlar. Bu sırada Kathleen bagırmaktadır: «Yapmayın'.. Yapmayın'.. Tabancayı bana verin.» Kimse aldırmaz kadının söylediklerine. Derham, Frank'ı dövmekten yorulmuştur. Ayağa kalkar, elinde onun tabaneası oldugu halde sendeleyerek yola çıkar ve kavgayı seyretmekte olan Bay Barton'un ayaklan dibine yıkılır. Karın tarafmdan kan fışkır Herşeye Tağmen Frank, polise daha aklı başında bir ifade verir. çavuş Quested'in tuttuğu zabıt şöyledir: «Ben kendimi öldürmek istemiştim. Fakat itişme esnasmda tabanca ateş aldı ve Derham vuruldu.» 24 saat sonra Derham ölünce Frank, bu ifadesinde israrla durur. Zaten ekseri cinayetlerde olduğu gibi bu sağlam bir müdafaa şeklidir. Cstellk kendisine zamanın en iyi avukatı olan Sir Edvvard Marshall Hall'u tutar. Öte yandan sanığın önceki ha reketleri, sözleri ve mektuplan in celendigi zaman görülür ki karşısındakileri ölümle ne kadar tehdit etmişse intihar edeceğini de o kadar söylemiş veya yazmıştır. Yalnız şayet jüri nazarı itibara alırsa ortada görgü şahidinin kesin sözleri ve olay anını saniye si saniyesine btitün teferruatiyle anlatması vardır ve bu ifade mühimdir. Ne demiştir Bay Barton? «Önce silâh sesi duydutn, sonra itişip kakışmayı gördüm.» Sanık Frank ise ifadesinde, «Ben kendimi öldürmek iste «... Sakın ha... düştüğüm... bu pirdaptan.. beni... kurtarmak için.. ip atıp ta.. tam.. tutacafun zaman... çekmeye kalkma...» Bu satırlar Frank'ın karısı ile son banşmaları sırasmda yazdığı mektuptan alınmıştır. Avukat oku masmı yanda kesip sanığa sorar: «Kannıza bu yazdıklarmızda hakikaten samimî miydiniz?» Bu sual üzerine Bay Smith ağlamaya başlar. Gözlerinden sicim gibi yaşlar boşanırken fısıltı halinde «Evet» kelimesi çıkar ağzmdan. Bu hazin manzara karşısında jüri arasında bulunan ve salondaki bazı kadmlar da hıçkırarak ağlamaya başlarlar. Reis sinir lenir. «Hammlar sükunet bulunca ya kadar duruşmayı tati) ediyorum» diye sert bir üıtarda bulunur. Fakat avukatın istediği ol Yarın: Penceredcki yüz Dışf Bond MODESTY BLAISE 06.Ü5 06.30 07.00 07 05 07 r>0 07.45 07.50 08 00 0Ş.15 0S Aa 09 30 10 00 10 05 1C.30 10 S5 11 ro ll.?.O 1143 12 00 12 05 12.P.0 13.00 13.1S 13 ^0 15 00 1505 15 20 15.^0 16 00 16 M 16.45 17 00 17 05 17 20 17.50 19 00 19 no 19.40 20 00 2O.?O 20 40 2ı 00 21.10 21 25 2i.45 22 00 22 45 23 r,o 23 45 23.55 00 S5 10 00 10 30 11.00 1130 12.00 12.30 13 00 13 30 14 W 14.no 15 00 15.30 16 00 17 00 17 30 18 00 18.30 19 00 19.30 20.15 2100 21 30 22 00 22 30 23.00 23 30 01.00 1 3 3 4 6 6 7 8 Acüıs ve Yurdun sesi korosu Köye haberier Eeraber ve solo sarkılar Habtrler ve hava durunıu İstanbulda busün Ki'çük ilânlar Ovun b&vaları Ara hsberler Melodiler arasında Bizi dir.ler misiniz? Üfküdar Musiki Cemiyett Pazar oyunıı Sıvilen sesler Esintiler Ara haberler Pazardan Dazara V. Sesi If. korosu Dans "thOuH ; " * " • ; Reklâm nroaramlan Ara habrrler Cncuk bahcesi Cocuk korolarından Konscrlcrîmi^den secmeler Solistler eecidi Kafif Batı müJİBl Türküler pecidi Ara haberler İ. Fevman orttestrası Cesitll Tüık müxi*i Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar Bu hafta neredeviz Plîklar dönüvor Pa^ar sohbeti Bir konuk sanatcı 24 saatin olavları Y Ciirses'den sarkılar fioor derpisi T Yakarceük'den sarkılar Rek!ârr. oroeramları Haberler Pluklar nrasında Gece rr.üzlSi Ö7fflev nrosnam: kaDanıs ISTANBUI, İL RADYOSU ^L;h:i ve rjrorram Piskote&imizden Karısık sololar Jıırıe Chrirtv sövlüyor Dinao Graeia ve arkadasları Dakota Staton ve Barbara Ptreisand Koncerto saatl Fransndarı müzik San soloları F.lla Fitzgerald'dan sarkılar Sonat saati Caz nıüziâi Gencler icin Pazar konserl Cav saati Küçük konser Genelere müzik Senfonik müzik Modero Jazz Dörtlüsü Aksam konseri Henclerin sevdiklerl San renertuarından D'invnmn dört bucaŞmdan Yves Mon*and'dan sarkılar Gece konseri Caz saati Hafif Batı müzivt rjroeram ve kaDanıs IJabodet ••*«/.* CocuVt SLZKİ Türk Muzizi Cfsitll mo2ik 16 Soldan sağa: l Yerüçeri ocagımn bozulduğunu görerek kal dırmak içvn ilk defa uğraşan ve bunun için bir çok defa isyan etmiş bir vezirdir (üç isim). 2 Kamer takviminin dokuzuncu ayı Inatçı Asıl adı Enis Avni olan romancımızın takma adının ilki. 3 Her vakit Bir renk înatçı. 4 Bir erkek adı Eski Mısırlılar ölen insanları bu şekle sokarlardı Öbür dünya. 5 Otlak Cüretkâr. 6 Bir cins armut Usanmak Esası aliminyum silikatı olan suyun geçmesine elverişli olmayan yumuşak bir toprak. 7 Bir erkek adı Bir harfin okunuşu Yabancı bir harfin okunuşu Bir nota. 8 Bir Tıffany Jones îki cismi birbirinden ayıran mesate Asker Bir kıta. 16 Üzerine su damlayınca yanan madde Bir erkek adı Gün doğmadan önceki zaman. Yukandan aşasıya: 1 Utanılacak şeyleri pervasızca yapar olmak (üç kelime). 2 Fenikelilerin tanrılarına verdikleri ad Dikkati çekmek için kullamhr Tavır At ve benzeri yetiştirilen çiftlik. 3 Sularda yaşayan ve yalancı bacaklan olan hücreli hayvancıklann adı Meşhur bir Âmerikan kadın sinema yıldızının kısa adı Avnıpanm or tasında büyük bir imparatorluk kurmuş olan aslı Moğol Türk bir millet. 4 Son zamanlarda buna *iyat ayarlama» deniyor Üst ^Sonuna bir hgrt gelirse güç ânlamma" gelir. 5 Ululuk Bir harfin okunuşu Daha çok kadınlar giyer. 6 Su Canlılann vücudunda gayritabii şişkinlik Bezginlik getirmiş Bir harfin okunuşu. 7 Genişlik Tanzimattan sonra Osmanlı sarayuun siyasi ve idarî teşkilâtına verilen ad Bu itte, bit yiğitte bulunurmuş. 8 Sekadın adı Bir nota Yelken nenin bölümlerinden Asker gemilerinde mizana direği deni Kız oğlan kız. 9 Duvarcı alen kıç direkten eğik duran bay racı Bir harfin okunuşu. 10 rak sereni. 9 Bir harfin oku Genişlik Sonuna bir harf nuşu Osmanlı ünparatorlugu gelirse toprakla doldurma olur zamanında Bakan veya Vali Para yatırıp alınan yer (çoÇarşıdan aldım bir tane eve gel ğul hali). 11 Cennette buluninanılan ağaç lyiyi dim bin tane. 10 Bir istegin duğuna yerine gelmesi veya bir koku kötüden ayırma. 12 Plâtin'in nun gideriunesi endişesiyle Tan simgesi Herkesin hakkma savnya karşı yapılan vaad En gı gösteren Seddad'ın cennete kısa zaman Davranışlan deli benzetmek için yaptıgı bahçe. ce olan. 11 Demir böyle olur 13 llgilendiren Bir renk sa dövülür Asker Rüya. Bir sayı. 14 Tatlı ve neşeli 12 Göz Küp biçiminde Gramın singesi Allaha yalvarmuntazam taş Akıl. 13 Bes ma Köpek. 15 Antalya'ya birinin halkmleme kız Kırk haramilertn bağlı ilçelerden hazinesini bulan (iki isim). 14 dan Yanş. 16 tlgilendiren Yenidünya (çoğul hali) Böy Bal teknesi Taşkınlıkta ilelecik aşım kavgasız başım. 15 rt giden. 91O 111213141916 Ymtm: MAURICE DEKOBRA Annc Marıel Konu ve resım: AYHAN B. BUDIN KOPRUSU A N KAR A M 25 06.30 07 00 07 flj 07.3C 07 45 0^.00 08 C5 0810 0S 30 09 00 09.S0 10 C0 10.05 10JO 10 40 11 10 11 15 11.30 11 55 12.25 12.30 13 00 13 15 13 30 14.0'i 14 l.rı 1515 15.20 15."0 16 10 1630 17.00 17 05 17.30 17 5(1 İSOO 19 30 İP 35 1D 50 20 05 20.35 20 55 21 00 21.10 2\ 25 21 45 22 05 22 25 22 ^,5 23.00 23 «s 23 55 Acılı? ve Droeram Tiirküler ve ovun havalarl Kövc haberler Cesitü ses'erden sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah m ü z i ö Arıkara'da husün K ü c ü k ilnnlar F. S a v ı n d a n sarkılar Dinlevici i»tekleri Ovun havaları Dinlevici istekleri A r a h a b e r l e r v e ilânlar N. Akol'dan t ü r k ü l e r Maaazin T ü r k ıniiziai öze\ Droeramı Eizi rtmler misiniz? Oocuk bahcesi LevleSln ömrii T ü r k M dinlevici istekleri K ü ç ü k ilâr.lar Yurttan sesler Haberler Bir r ? k l â m o r o e r a m ı Sarkılar Ovun havaları Eeklâm r r o » r a m l a r ı Ara h a b t r l e r v e ilânlar Pazarın rjlâkları Y K ; a ' t e n sarkılar A Akkılıc'tan türküler Pazar konseri Ara heberler İneesa?. Tarla döırisü Reklâm Drosramları Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar N. Tüfekci'den türküler Cepitll müzik Sarkılar Fransa'dan müzik Bİİ2Î kösesi ?A saatin olavları N İnnac'tnn türküler Soor dersisi M. N Selctık'tan sarkılaı Müzik dünyası Scvilen sesler Kaberler Gece konseri Gece v a r ı s m s doSru Özeüer; Droerara: k a c a n ı s 97 Bu mucize için Tanrıya nasıl teşekkür edilir? An Jimmy.. Tevkif olunduğumuzu Guüledieuze'den öğrendiğim zamandan beri geçirdiğim korkunç günleri hiç bir zaman unutamıyacağım.. Akla gelmedık kelimelerle beni teselli etmeğe çalışmasına rağmen, ben, sizin için kurtuluş olmadığını biliyordum. Öyle sevgilim.. Bu işlere girişince, insan ceza suıı öyle öder.. Ama madem ki sağ salim buradasımz, ne olur bunlardan bahsetmiyelim.. Sustu ve daha alçak sesle: Dostunuz Mrs. Sandra saycsinde.. diye fısıldadı. Sesinde derin bir acı vardı. Nişanlısının elini sıktı ve Anicia'nın rolünü hafifletmek ister gibi: Eğer burada isem. asıl onu koruyan Jacobus Halvan'ın sayesinde, dedi. Sizi buraya getiren adam, Hapishanenin şef gardiyanı Vermaas'tı. Benimle beraber kaçtığına göre olayları gizlemek lüzumunda değildi. Halvan onu satın almış Şimdi bu adam Pre toria'dan büsbütün ayrılıp, Mozambik'te yeni bir hayat kurmak niyetinde. Orada kimsesi olmayan bu Vermaas, sadece özel sebeplerle benim içine atıldığım tehlikeleri paylaşmayı k^bul etmiş. Bu da bir mucize.. Gece atla kaçtık. Trekfontein'de bir araba bulduk, bizi sınıra getirdi. Sonunda inanır mısın? İkimiz de. yılan bakıcm olarak bir furgonla Mozam bik'e geldik.. Başından geçenleri uzun uzun anlattı. Patricia tebessüm ediyordu. Karşılaşmanm verdiği heyeeandarv sonra ilk defa olarak sinirleri biraz gevşemişti. Genç kız tekrar ciddileşti: Ya Mrs. Sandra? diye sordu. Buraya gelecektir sanıyorum. Patricia'nm yüzü birden gölgelendi. tçinde tekrar kıskançhk hisleri kabarmıştı Evet.. Hakkını istemeğe. yâni sizi.. James sus, başını eğdi, sonra düşünccli bir halle: Her şey ödenir.. dedi. Ellerini Patricia'nın omuzlarına dayadı, genç kızm gözlerine bakarak: Sevşilim. dinleyin, dedi. Kendisine hayatımm bu devresinin kapandığını anlatmak isterim. Capetown'a gidip. görevim hakkında bil£i vermem gerekiyor. Beni her şey Anicia'dan ayırıyor.. Yeni başla Bo ema OHX Ooovrimt AUnsından «stm «ünmırtıt yan savaş. aramızda bir duvar çekecek.. Patricia başını salladı; James'e kavuşmuş olmanın muazzam sevinci şimdiden kararıyordu. Kısık bir sesle' Hisler en yüksek duvarları aşarlar, dedi. Kurtardığı adamı geri almak isteyecek. Bu imkânsız bir şey.. İki hafta geçmeden orduma döneceğim, Capetown'a gidip yeniden işime başhyacağım. tstesem bile kısmet bizi ayınyor.. Şim di o karşı tarafta kaldı.. Genç kız daha çok şey bilmek istiyoTdu. Nişanlısının kolları arasına sokuldu ve: Öyle olsun.. dedi. Olaylar.. savaş.. sizi ayırıyor. Fakat ne olur samimi olarak cevao verin sevgilim Akla gelmedik bir mucize ile birden burası huzura kavuşsa, Mrs. Sandra'nrn sizinle beraber olmasını önliyecek ne var ki? Öyle bile olsa. artık bizim alış veriş kitabı kapandı. Belki mânen suçluyum.. Belki nankörlük ediyorum. Fakat onunla beni j'aklaştıran şeyler. emir ler, Patricia israrla söylüyorum, emirler, benim için hafifletici nedenlerdir. Savaş sade harb meydanların* da kurban vermpz.. Yalnız tüfek ve topla yaralamaz.. Anicia benim hareketimden üzülse bile. görevime dönme zorunda olduğumu inkâr edemez. Onun yardımuıdan faydalanarak memleketimi ihmal etlersem dünyanın en aşağılık adamı oiurum.. Genç kızı daha sıkı tutarak: Sizi sevdiğimi biliyorsunuz, bizi hiç bir şey ayıramaz.. diye fısıldadı: James bir an önce Capetown'a dönmek istiyordu. Lourenço Marques'te duran ve Cap'a giden ilk vapur S'S Sirius idi. Bankada adma hesabı bulan. bir kasaya pırlantalarını koyan ve şimdiden uyaun bir çiftlik arayan yoldaşı Vermaas'a veda etmistı Her gün iki nişanlı şehrin çevrelerinde uzun gezintilere çıkıyorlardı. Artık Zulullann hücumundan korkmayan sevgili Miss VVeeds. renkli sulan ile denize bakan penceresinin önünde iş isliyordu Besinci çünü. başı tüyierle KÜFIÜ bir arabacmin kul landığı eski bir araba ile şehre dönerlerken Patricia tereddüt'ii bir sesle sordu: Mrs. Sandra'dan hâlâ bir haber yck mu? Hayır. Ba?ını eğerek daba hafif bir şekilde: Bu sükut tuhafmıza gitmiyor mu? (Arkası var) ıi