Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
II Haziran 1968 CUMHURÎ SAHİFE ÜÇ DIŞ Beyhude direniş oğulu komfinlst y» da Batılı kapitalist olsnn, beI men biitün ülkelerde, özellikle gelişmişlerde, knrulu dfizenler zamanın ve yenl kuşağın tazyiki sltında »arsmtı feçiriyor. Düoyamız bir geçiş dönemi r*. hatsızlığı içindedir. Hastalıfın n c deni, devrini dolduraraş bir yöneticiler kadrosunun, nöbetini devralmaya hazır sabırsız gençlik karşısında iktidar koltağuna sunnkı sarılması, son savaşlannı vermeleridir. İşte De Gaulle, Çan Kay Şek, Salazar, Franco, Gomulka, hattâ Mao ve Tito... Beğenmediğimiz Johnson en aInUılan çıkmış, «izzetii ikbal» ile çekilmesini bilmiştir. Novotni'nin gon savaşı kısa sürmüş, beş ay önce tepetaklak edilmiştir. Toplumbilimciler bir ssrı fiç kuşak olarak hesaplarlar. Baalannı yukanda sıraladığıınız liderlerin bepsi İkinci Diinya Savaşımn ve soğuk savaşın kalıntılandır. Her iki devre de tarihe karışmış, fakat övünülemiyecek eserlerin ya ratıcılan, hâlâ dünyanın gemlerini ellerinde tutmaktadırlar. HalbukJ 30 yılı doldurmuşlardır ve koltuk | | Urına vcda zamanı gelmiştir. Liderlerle, yani yaratıcılariyle | birlikte düzenler de eskimiştir. Sıcak ve soğuk Vietnam savaşının devamına rağmen dünyamızın manzarası tamamen değişmiştir. tkinci Diinya Savaşı ve soğuk savaş yeriui bambaşka, fakat çok daba nygar bir savaşa terketmiştir: Mazlumlarla imtiyazblar, yoksullarla zenginler savaşı. Hem geüşıniş ve geri kalmıs ulkeler arasında uluslararası, bem de zen gin toplnmlann bünyesinde mflU çapta cereyan eden bir savaş. General De Gaulle'ün gözlerinl kör eden gurura ve peşin yargılsn yüzünden gerçekleri farketmekte gecikmesi, Fransayı iç savasın esifine sürüklemlştir. Neden sonra farkedip de kurnlu düzenl isyancı genç kusağın arzulanna uygun biçimde yenilemeye karar verinceye kadar iş işten geçmis, Fransa ağır maddî ve mânevi yaralar almış, sağ ve sol kamplar arasındaki bölflme görülmemis ölçüde derinleşmiştir. Fransada bogua tanık olduğumuz sosyal mütareke, geçicidir. General ve çagdaslan Elysee saravuu bosaitmadıkça kavga ber an yeniden patlak verebilecektir. Mareşal Tito, De Ganlle'fin hatasından ustaca ders alnns, lsyancılann isteklerine boyun eğmekte gecikmemiştir. Ama Yujoslavyadaki dnrum da Fransadan farksıadır. Ortak dert, psikolojik usanotır. Ortak istek, a m iae defistirme, yenilemedir. Bu bambaşka savası knrnln dfl renlerin, ikinci Diinya Savaşı ve soğuk savaş ortamında sartlanmış liderlerin peşin yargılariyie barışa dönüştünnek imkânsızdır. Yeni düzen, yeni kan ve yeni kafayı gerektirir. Dolayısiyle bir haIef yetistirmiyecek kadar mnbteris ve kıskanç eslrimişleruı direnisi beyhudedir. Sadece topluma ve dttnyaya zarar verir. HABERLER Tito'nmı vaadleri Uagerine Yugoslav öğrencileri büyük sevinç içinde (Dış Haberkr Servisi) BELGRAD Belgrad ÜnJvenitesinin bemen bemett bütün öğrenei ve profesörleri, bir hafta süren grevden sonra bngün ya da yann yeniden çalışmalara başlamaya karar vermişlerdir. önceki akşam durum nmatsnı göründüğii bir sırada, Maresal Tito'nnn bir televiıyon konuşması her şeyi yoluna koymuştur. Her Fakültede ya da yüksek kuruluşu meydana getirme zoöğretim kurumunda, 30,000 ka. . . runluluğu üzerinde aurmaktadar öğrenci büyük bir sessizlik dırlar. içinde, koyu renk elbiseler giy miş olan Mareşal Tito'nun televizyonda kendileri v« memleket için neler yapmak istediğini apaçık bir sekilde anlatmasım dinlemişlerdir. Maraşal Tito'nun konuşması »ona erer ermez, anlatılması imkânsız bir coşkunluk havası herkesi sarmı?tır. Deükanhlar ve genç kızlar şarkı söyleyip çığ ROMA Cumhurbaşkanı Giu lıklar atmaya, kucaklaşmaya ve seppe Saragat Hristiyan Demok«Mi smo TitoviTito je nag (Bis rat Parti Genel Sekreteri Ma Tito'nnn, Tito bizimdir)» diye riano Rumor'u yeni bir hükümet bağırmağa başlamışlardır. Fakurabilmek için zernin yoklama teraaslarında bulunmakla gorev külteierin çevresindeki polisler lendirmiştir. ortadan kaybolmuştur. Rumor, Başbakan adayı olmaYugoslavya bir haftadır süyıp sadece zemın yoklayıcısıdır. ren huzursuzluğunun en kısa za Rumor, çeşitli partilerle temasmanda çözümlenecetini «öyliyen ta bulunduktajı sonra, yeni hiikii Tito ejer bir çözüm yolu bulametin ne şekılde ve kimler tamassa görevinde kalmayacağını rafından kurulabileceği husubelirtmistir. sunda Saragat'a bir rapor veöğrencilerin ifteklerinden çorecektir. Saragat, Rumor'u bu ğunun hakh oldugunu, onlan göreve atarken, bir mühlet veranladığını, Komunist Partt Mermemiş, fakat görevini, mümkün kez Komitesinin bunlara egilmif olan en kısa zamanda tamamlabulunduğunu »çıklaysn Tito, masını istemiştir. «Parti bn gereegî yeterteee aItalyada MerkezSol KoaJisyoçıklamamakla bati etmiftir» d»nu, iki hafta önceki genel semistir. çimlerden sonra Sosyalist ParYüksek Sgrenlm gençlijinln tinin hükümetten çekilmesi üzeihmale uğradığını, kendilerine rine dağılm^tı. yönetime katılma fırsatının yeterince verilmemis olduğunu ileri süren Tito, bu gösterilerin Yugoslav Cemiyetinin zaaflanna bir tepki olarak belirdiğini ilave etmistir. • EL COROOBES tspanya'nın en ünlü boğa güreşçisi El Cordobes, döğüştüğü iki boğanın pek uysal çıkması üzerine, hiç te haketmediği halde Kazablanka Arenasını doldııran 15.000 seyirci tarafından ısiıkianıp yuhalandığı vakit, dögüşü yarıda bırakarak öfke içinde sahayı terketmiştir. • EİCHMANN Adolf Eıchmann'ın «sağ kollanndan» 2 eski S S. subayı, Macar yahudılerinın toplama kamplanna surülmesindeki rollerinden btüru yan n bir Frankfurt mahkemesi önünde hesap vermeye başlıyacaklardır. Saruklar, eski S.S. Yuzbaşısı Otto Hunsche üe Albay Hermann Krumey'dir. Her ikısi de, 300,000 macar yahudısırun 1944 yılmda, Auschwitz gaz odalarında katledümesine iştirakten sanıktır. • TAMMA «Alman Demokratik Cumhuriyetinin Tanın ması IJuslararası Konferansı» dün Helsinkide çalışmalarını sona erdirmiştir. Konferans, kabol ettiği bir kararda, Avrupada statükonun tanınmasını istemektedir. 8 Haziranda çaiışmalarına başlıyan konferansa 14 ül keden 120 den fazla gayn resmi temsilci katılmıştır. Fransada genel seçim kampanyası açıldı PARfS (a.a.AP) • lk turu 23 ve ikinci turu da I 30 Haziranda yapılacak Fran• sız genel seçimlerinin kampanyası, Millet Meclisindeld 487 sandalyeye 3000 kişinin adaylığını koymasiyle tam gece yansı açılmıştır. Yakın tarihte, belki de Fransız tarıhinde ilk kez kampanya sorunları şöylesine bir açıklık ve kesinlığe kavuşrauş bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı De Gaulle ve partisi için, genel seçımler «Fransanın totaliter komünizme boyun eğip eğmiyeceğini» gösterecektir. Komünistler ve François Mitterand'm sol federasyonu ise, 10 yılhk De Gaulle rejimine bir son verip, 10 mUyon işçi için köklü reformlar yapabilecek bir hükümeti işbaşına getirmeyi istemektedirler. Mart 1967 de yapılan son seçimler De Gaulle'cülerin Parlâmentoda dort kişilik bir çoğunluk sağlamasiyle sonuçlanmıştır. Genel seçimlere şu partiler katılmaktadır: De Gaulle'cüler feshedilen Mecliste 197 sandalyeye sahiptiler. Bağımsız Cumhuriyetçiler De Gaulle'cü partinin sağ kanadmı meydana getiren ve eski Malıya Bakanı Giscard d'Estaing'in başkanlık ettiği bu grupun Parlamen toda 43 üyesi vardı. Sol federasyon Mecliste 121 üyeye sahipti. Komünistler 73. Merkezciler 41 üye Öte yanda, işbası yapma eğiliml devam etmektedir. Hükümet, 10 milyon grevci işçiden 9 milyonunun işbası yaptığını bildirmiştir. Fakat, hükümetin, grevcileri işbaşı yapmaya ikna edebilmek için verdigi tâvizlerin » 10 İle " » V / 15 zam ettikleri halk arasında hissedilmeye başlanmıştır. Parla bölgesinde, ekmek fiyatı »o 7 ar/ tarak 55 centime'e yükselmistir. Pekin, öğrenci hareketlerini yb'nehnek için Avrupa'da merkez kurdu (Dış Haberler Servisi) ARİS Komunist Çinin, Batı ve Doğu Avrupa'dakı «kültür devrimlerini» yönetmek üzere bir Avrupa şehrinde bir «hareket raerkezi» kurduğu, iyi haber alan kaynaklardan öğrenilmiştir. Bu merkez, Pekınin Bern'de bulunan Avrupa dıplomatık karargâhınoTan fmanse edılmektedır. Pekin hukumeti, kendi kültür ihtilâli ile Fransız gençlığının isyanı arasında, teori ve taktik bakımından kesin bir bağ kurduğu için, hem Batı, hem de Doğu Avrupadaki bu gibi hareketlere dolaylı bir jekilde yön gdstermeye karar vermişe benzemektedir. Pekin'in, öğrenci hareketlerini frenlemeye çalışanlara karşı, eskisinden çok daha şiddetli bir hucuma geçtiği dikkati çekmektedir. Pekin, bu hücumunda, özelhkle «revizyonizm» ile suçladığı Fransız Komunist Partisini hedef almış, bu partinin, Kremlinden aldığı talımat uyarınca, öğrenci ihtılâline karsı çıktığını ileri sürmüştur. Pekin'in Avrupadaki özel hareket merkezinin nerede olduğu buyük bir gizlilikle muhafaza edilmektedir. Bu merkezin, hareket metodu hakkında da fazla bir şey bilinmemekle beraber, gayesinin, Çindeki kültür ihtilâlinin «büyük likirlerini» yaymak olduğu anlaşılmıştır. Pekin rejimi, imkân olduğu takdirde, bütün öğrenci huzursuzluklarına sızmaya ve belirli ve makul gayeleri hedef alan bütun hareketleri, kendi çıkarı için istismar etmeye kararhdır. Kızılordu Çekoslovak topraklarına girmeğe devam ediyor hadiseler arasında MevlÛd nma akşamı MevlÛd Kandili idi. MevlÛd Kandill Peygamberbnizin doğdnğn itibarî tarih dönümüdür. Kandil bir kaç defa daha yazmıstık İslâm dininde yeri olmayan bir bayramdır. Yani ne Kur'an, ne hâdis ile konmuş değildir. Peygamberin vefatmdan çok sonra teessüs etmiş dua ve tes"it günleridir. İslâm ıstılâhiyle müstahsendir. Tövbe, dua ve nlyaz edilir. Müslümanlar birbirini kutlar.. Dargınlıklar barışa döner.. kırgmlıklar giderilir.. Biraz da piyasada ahş veriş olur. Faydalı günlerdlr bunlar; ama cümlece malum ola ki «Kandil» denilen «gece veya gün» lin İslâm dininde ve islâm kitabında yeri yoktur. Sonradan ihdas edilmiştir. Bunu söylediğinı için bana belki ta'n edenler olacaktır. Kendilerine arkadaşınıız Ömer Rıza merhumun «Tann Peygamberi Muhammed Mustafa» ismiyle Arabcadan Tiirkçeye cevirdiği eserde Hazreti Peygamberin doğum tarihine ait kısmı okumaların; tavsiye ederim. Kandil bahsini baska vesilelerle birkaç defa yazmıştım. Peygamberin doğum tarihini de hayli zaman evvel bu sütunlarda münakasa etmiştim. Önce «uradan başlamahyız. tslâmiyette doğum gününü tesit etmek âdeti nıevcut değildi. Bunn sonradan almışız.. Bu sebeple Hazreti Muhammed'in doğduğu günü kat'î olarak tayin mümkün olamamıştır. Çünkü Peygamber, Peygamber olarak doğmuş değildi ki doğum tarih] herkesin alâkasını çeksin. Onun için bu tarihi çok sonradan araştırmışlardır. Bunu müspet ilim yoluyla yani masailara kulak asmaksmn araştıran Mısır kozmograflanndan Muhammedü1felekî Paşanın buluşuna göre Muhammed 571 Milâdi jılmda Rebîülevvel aymın 9 uncu va nisanın 20 ind Pazartesi günü doğmuştnr. Sonradan ihdas edilmls olmasına rağmen Hazreti Muhammed'in doğum günü yıllardan beri de tamamen yanlıs şekilde kntlamakta, yani asıl günü gününe değil, daima oynayan Arabî tarihe gore Rebîülevvel ayınm 11 inci gunü akşamı yani 12 inci gece tes'it edilmektedir. Bunlan kitaplara göre yatıyorum. Mevsuk eserlere göre anlatıyorum. bir sey bozmak için değil; ama bilinmesi lânmdır ki bugün Mevlnd Kandill diye tesit ettiğimiz günfin ve günlerin Peygamberin doğumuyla ve bu münasebetle dinde mevcut bir vazife ile hiç bir Ugisi yoktur. Ancak doğumunun yıldönümü diye Hazreti Mnhammed'i tebcil, dua ve senâda bnlunma vesilesidir. Çünkü hakikî gün dönümleri mevsime bağlı olan güneş takvi»aiyle tesbit edilir. Öyle olunca da Muhammed'in doğduğu gün ! t nisandır. Eğer tes'it icap ediyorsa Mevlud Kandilinin de 26 nisanda yakılması lazımdır» ve meselâ bu •eneki gibi 7 haziranda değil.. Simdi bondan türlü günahlar çıkaracak, cennet ve cehennem komisyonculan ve peygamber sav» cılan vardır. Belki onlara gora ben bir zmdık, bir kâflr, bir mülhidim. Ama Allahla kul arasına girmek kimsenin haddi değildir. Bir kalbi selim sahibi bir «Yuce Yaradıcı» ya ve onun elçisine Inanmakla İslâm tamam olur. KelüneI Şahadet de budur. Ondan sonrasına Allah'tan başka kimse kanjamaz. Ve bo yüzdea kimse kimseyi suçlandıramaz. Çünkü Hâkim1 Âzam «Allah» dır. V« tarihi hakikatleri kimse değijtiremez. Peygamberler tarih gösterlyoı ki umumî ahlâkm ve insani tutumlann keşmekeşe uğradığı. dünya işlerinin anarşi^e düştuğü yani bugünkü tâbirle bir genel bunalım olduğu sıralarda gelmişlerdir. İslâmda da böyle olmustur İslâm dininde de hildirildiğl vechile artık peygaoıberler devri geçmişrir. Muhammed, müşlümanların inancına göre aon «Ra> sul. dür. Bundan sonra peygambet gelmez vo gelmiyecektir. Mevcnt dinî telâkkilerin ortaya koyduğo esaslar zamana uydurularak beşer ahlâkını ikmale kâfidir. H verir ki iyi nryetle bunlara sanlaIım. Dinî bayramlar ve kandiTlet gibi ırki bayTamlar, insanlarm 1 bir Iâhzai sükut ve itikâf Uokızgınhklan, kırgmlıklan, feytanî dediğhniz kötü düşünce ve hi*. leri silerek kendi kendini temizlemesi için konmuş «dnrak» lardır. Insanlar o günlerde ruhan dinlenir ve nefes alırlar. Bunon da çok büyük faidesi vardır. Din, kendi kendini ve Allahın kendine verdigi kuvveti sevk v e idareden âciz olan insannı bir iç labıtası ve en karanlık anlarda •on ümit sığmağıdır. B. FELEK ' P P RAG Sovyet bırhklennın, yakında yapılacak Varşova Paktı manevraları için Çekoslovakyaya gırmeye devam etmesı, Moskovanın «meşnm bir emel taşıdığma» inanan bır kısım halk tabakasmı endlşeye sevketmı^tır. halya'da kabine buhranının halli yönünde ilk adım , Kızılorduya mensup bır konvoy, dün geç vakıtlerde, Kuzey Bohemya'daki SobotkoJıcın yolu uzennde, Prag'ın 50 km. kuzeydoğusuna düşen Mımov ordu eğitım kıslasına doğru hareket halinde gorülmuştür. Konvoyda, tank olmayışı dikkati çekmiştir. Haziran ayı sonlarına doğru Çek topraklarında yapılacak Varşova Paktı tatbikatma katılacak Macar ve Polonya birlıkleri de, Çekoslovakyaya girmiştir. Prag basını, yabancı birliklerin topraklarında üslenmesinin «çeçici bir tedbir» olduğunu, bunların, tatbikat sona erer ermez, ülkeden ayrılacaklannı yazmaktadır. Fakat Savunma Bakanlığı, ülkeye giren yabancı birliklerin sayısını açıklamayı red1detmistır. Farklı çevrelere göre, bunlann sayısı «yüzler» ve «binler» le ifade edılmektedir. Çekoslovakya Savunma Bakanı Martın Dzur, halkın endişelenmeye başlaması uzerine, yabancı birliklerın sürekli olarak üslenmesi konusunda Rus makamlan ile resmi veya gayrıresmi hiçbir temasta bulunulmadığını söylemiştir. Bununla beraber, birçok Çek vatandası, bu teminatı şüphe ile karşılamıştır. Gerçekten, 10 veya 12 bin Sovyet ve Polonya askerinin, Çekoslovakya Batı Almanya smırı boyunda, daimi olarak üsleneceği söylentileri son günlerde çok yaygınlaşmıstır. Dimitronal Eczonelerden orayınırReklâmcılık. 2323/6542 Güneş /anıkları tedavisınde Kayhan SAĞLAMER Muhtariyet de vaadeden Tito öğrencilerin davranıılan için de demiştîr ki: «Otreneilerin *f* Wv, Cilat'«4Isnn, Rankoviç ya da Ma« Çe Tanj taraftarlannın pesinden (itmeyi reddederek olt^mlnklan nı ispat etmistir^ Tito daha sonra, ^ençler araıına kanşan cSogyalisme dflfman «nsnrlan» 1 kınamıs ve bunlann «En geriel nnsorlsrdaa en afin sclara kadar nsandıklarmı» b«lirtmistJr. Bir hafta önce «Novi Beograd» da öğrenciler ile Polisler arasın da patlak veren olaylara gelince: Maresal «Bn olaylann a*rnmlalanmn, görevleri ne olmrM olsan, cesalandınlaeaklannı» bildirmiştir. Bununla birlikte. bazı Profesörler. Mareşal Tito tarafından yapılacağı büdirilen yapı reformlarının ne olacsğıaı bilmek ve gençlerin elde ettikleri başa nyı kurumak için oir osrenci Oigunluğun ispaü AKBANK UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN MÜFETTİŞ MUAVİNJ ALINACAK Bankamız Teftiş Heyetine sınavla lüzumu kadar Müfettiş Muavini alınacaktır. 1Smav!ara katılabilmek için: AHukuk, İktisat, Siyasal Bilgiler, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İdarî İlimler Fakülteleri, İktisadî ve Ticarî ilimler Akademileri, (Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okullan), Robert Kölej Yüksek Kısmı, İş İdaresi ve İktisat Bölümü, Atatürk Üniversitesi'ne bağlı İktisat ve İşletme Bölümü ile bunlann yabancı memleketlerdeki muadillerinden mezun olmak. B1967 yılı sonunda 35 yaşını geçmemiş ve askerlik hizmetini yapmış olmak, CSağhk durumu Türkiye'nin her yerinde vazife görmeğe ve seyahatlere elverişli bulunmak, DHizmet taahhüdü altında olmamak, şarttır. 2Sınava katılmak isteyenlerin (AKBANK TEFTİŞ HEYETİ REİSLİĞİ, Halaskârgazi Caddesi Sadıklar Apt. No. 336/1, ŞİŞLİİSTANBUL) adresine 14 Haziran 1968 Cuma akşamına kadar şahsen veya yazılı müracaatla lüzumlu belgeleri tevdi etmeleri gereklidir. 3Sınavlar yazılı ve sözlü olmak üzere iki kısımdır. Yazılı smavlar İstanbul, Ankara ve İzmir'de 24, 25 ve 26 Haziran 1968 tarihlerinde yapılacaktır. Yazılı sınavı kazananlar istanbuj'da sözlü sınava davet edileceklerdir. 4Sınav konuları ve programı ile verilmesi gerekli bslgeler, maaş ve yevmiye miktarı, sosyal yardım ve emeklilik hakları, yabancı dii bilenlere uygulanacak rejim, Avrupa'da staj ve sair usul ve mevzuatımız hakkındaki bilgiler Teftiş Heyeti Reisliğimizden ve bilumum şubelerimizden öğrenilebilir. Çünkü: J . MemIeketimizdefsatılanrAEG buzdolapların' kalitesi, Almanya'da imal edilenlerden farksızdır. Türkiye'de AEG alanlar, AEG'nin Almanya'daki de araştırma lâboratuvarlannın bütün buluşlarında istifade ederler. Ayrıca Türk malı AEG buzdolar ları, tıpkı Almanya'da imal edilenler gibi bütün dür yaya şamil olan 5 yılhk garanti ile satılmaktadır. jmi AEG, emayeye ehemmiyet veren markadır. Emaye iç gövdeli bir buzdolabında yiyecek ve içeceklerinizi daha iyi şartlar altında muhafaza edebilirsi niz. Emaye daha iletkendir. Daha iyi soğutur. Elek; trikten tasarruf sağlar. Katiyen koku yapmaz. AEG, lider markadır. Buzdolabı meraklıları, geçen senelerde olduğu gibi bu yıl da en son yenilikleri ancak ve ancak AEG buzdolaplarında bulabilmektedirler. Meselâ biriken buzları, her 24 saatte bir ve geceleri siz yatarken, herhangi bir duğmeye basmaya lüzum olmadan kendi kendine eriten "Defromatik"li buzdolabı yalnız AEG'de mevcuttur. Keza iki kapılı buzdolabı AEG'den.başka hiçbir markada yoktur. AEG'den şaşmayınız ! Oz menfaaîiniz AEG'dedir. r VEFAT Safranbolu eşrafından merhum Alı Fuat Dogancj ve merhume Emme Doğancı'nın kerimeleri, firıncı Hamdi Sekban'ın eşi, Güner Talier ve Esin KarakuUukçunun anneleri, Hhan Talier ve Gultekin Karakullufcçu'nun kayınvaüceleri Mustaia Doğancı, Cemile Erdoğan ve Hayrunnlsa Nart'ın ablaları. doktor Fataıa Mukerrem Arslanöz ve doktor IamaU Nevzat Sekban'm yengelerj, Metin l^üer ve Murat Ka rakullukçu'nun anncanneleri Salihatı Nisvindan MUTİA SEKBAN IC.6.1968 Pazartesi günü hayata gbzlerini yummuştur. Cenazesl 11.6.1963 Salı gunu (bugün) öğle namazını müteakip Beşikta; Sinan Paşa camünden ka.ldırılarak, Edirnekapı Şehitllgindekl aıle kabristanlığına defnedllecektir. Mevlâ rahmet eylesin. Cumhuriyet «574 Ç«n«ül Eoyadım, Eyüp 2 n d ye Hukuk Mahkemesinin 46968 V* 968/282316 sayılı ilâml 11< $ « | kerci olarak tashlh cdUdigl ferh o3 "«968 AEG altın ayannda buzdolabı Soyadı Tashihi myım k lunur.