Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
iHİFE İKİ II Haziran 1968 CUMHURÎYET SAVCIIAR İIE İIGİIİ TASARI H. Basrı AKGIRAY VAN CUMHURİYET SAVCISI nayasa Mahkemesi, 18 12/967 jün ve esas «66/31, karar 967/40 sayı (1) ile, 2Ö5C «ayılı Rikimler Kanununun, savcılann yer defiştinne yetkisini Adalet Bakanına veren 63 ve 45 sayılı Yüksek Hâkimler Kurulu Kanununun 77 nci maddesini, Aııayasa'nın 137 nci maddesine aykırı olduğiınu kabul ederek, iptâlüie ve iptâl hükmünün 15/6/968 günü yürürlüğe girmesine karar vermiştir. Bu altı ayhk süre, savcılann yer değiştirme işlemlerinde, yetki. esas ve ölçülerl belirtecek yenl bir kanunun yapılması için verildigi halde, süre dolmasma rağmen, tasanmn Iıâlen Bakanlıfcta tartışma konusn olduğu duyulmaktadır. Adalet hizmetinin görülmesinde önemli yeri olan ve Anayasa emri bulunduğu. Yüksek Mahkeme kararı ile anlaşılan, yeni tasannın hazırlnnmasında bu derece ağırdan alınmasma üziildüfümüzü belirt mek isteriz. Tasarmm bugünkü eylemli durumu ka mın şekline koymaktan öte bir anlara taşımadığmı, bu yanı ile yiııe Anayasa'yd ve özrllikle Anayasa Mahkemesinin iptâl karanna aykırı hükümler tası dığmı frörmekle bu üzüntümüz artmakta ve biri bu yazıyı kaleme almaya sevk etmiş bulunmaktadır. « • • • • • • • I •••••• ••••«••• ü!i liiiiiipfjj :::: İ ff :::: »a # (lli iiilılıp flfgaıı ıiiiMiıııli'lıi rıza'ııın ııiDtebenyeti • • • O • • • marnalıdır. Meselâ, çilt organlardan birisinin alınması halinde diğerinin vücut ihtiyacını karşılıyabilmesi gibi. Şiiphesiz bu sırur ve ölçü salâhiyetli tıbbi merciler tarafından tesbit edilecektir. Ahcının hayatırun kurtanlması gayesi olması, Tasarruf ehliyetinin olması, Organ nakJini kendi nzasiyle hiç bir baskı olmadan kabul etmiş olması, Doktor bakımından: Organ nakli için tıbbi balnmdan zaruret olması (objektif olarak) Vencıye malüliyettn nakledilme mesı, Alıcının hayatınm kurtanlması gayesiyle yapılması lâzımdır. Porselen Kurbanları 1 A Sakat bir durum asarı elimize jrermemif olmakla beraber, yetkili kişilerden edindiğimize ?öre, C. Savcılannın atama ve yer değiştirmelerinde Adalet Bakanı, israrla, yetkisini yitinnek istememekte, tüm Bakanlık Genel Miidürlerl ve Yüksek Savcılar Kurulundan iki savcının katılması ile, kurulacak bir kurulun düsüncesl alınarak. son sözün Bakana bırakılmasi jribi sakat bir durum tasarlanmaktadır. Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi. sözü gecen iptâl kararını beş karşı oyla ve coğunlukla almıstır. Bakanlık, kanunlajtırmaya çalıştığı bu tasarıya. gerekçe olarak, Yüksek Mahkememn oıuhaletet yansındaki düşünceyi almaktadır. Bir mahkeme karannda mnhalefet oyları ile işlem yapıldığı ilk cağlarm kabile hayatında bile görülmemiştir. Kaldı ki, Anava«a Mahkemesl karar gerekeesuıde, yukanda özetlediğimiz şekilde bir tuturnun da Anayasa'va aykırı düşeceğini açık ve kesin olarak belirtmistir. Gerçekten Yüksek Mahkeme anılan kararmda, gerekçe bolümünün (1) No. lu bendinde «.... teminatın ereği ise görevliyi siyasi güç sahiplerinin etkisinden uzak tııtabilmektir. O halde Anayasa'nın, görevlerinin özelliğine göre, savcılar için öngördüğü teminat, onlann, görevlerini, siyasi güç sahiplerinin etkisi altında olmak kaygusuna düşmeksizin, belli hukuk kuralları uyarınca yapmalarını sağlayacak bir hukuki durum olaeaktır.» demek snretile, saveılarm atanma ve yer değijtirme işlemlerinde Adalet Bakanının soz sahibi olmamasını açık ve kesin şckilde emretmiştfr. Yüksek Mahkemenin bu fbrtisa. Anayasa ile benimsenen, kuvvetler aynlığı ve mahkemelerin baKimsızlığı ilkelerine tamamen uyjrun ve bu ilkelerin zorunlu kıldığı bir sorundur. T savcının siyasi gücün etkisinden kaygUanmaksızın karar verip işlemler yapabilmesine bağlı bulunmaktadır.» görüşünü savunmustur. avcJİaıııı diğer özlük işjeri gibi, atama ve yer değiştirme islemlerinin de. hâkimler kurulun» benzer bir kurula verilmesinde ne gibi bir sakınca olacağı da bugüne kadar açıklanabilmiş değildir. Buna karşılık. gelmiş geçmis Adalet Bakanlarının. özellikle yer değiştirme işlemlerinde, hiç bir hizmet icabına uymayan, keyfiliğe kaçar derecede tasamıflarda bulunduğu, çok kereler tanık olduıhımuz olaylardandır. Örnejpn, 2S.10.1967 günlü bir kararname ile îstanbul ilçelerinden alınıp, Anadolu ilçelerinden birine atanan bir savcının, 22.2.1968 günü yâni iki ay sonra, tekrar îstanbul ilçelerinden birine atanmasının nedeni anlaşılamadığı gibi. aynı kararname ile başka bir ll'e atanan diğer bir savcının atandığı yere gitmemekte direnmesi sonucu. Bakanlıkça bu yerde bırakıldığı ve onun yerine atanan meslekdasııı yeni görevine haşlamak icin, doğu illerinden gel miş olmasına rağmen. eski görevine iade edilmesi nedenlerl her halde bir .hikmeti hükumet. olarak kabul edilemez. Bu gibi hikraeti hükumet» işlemle ri yanında, yine aynı kararname ile yeri değistiriien bir savcının. Danıştaydan, yürütmenin dardurulması kararı almasına rağmen, bu karan uygula mıyaıı Adalet Bakamıım. savcılar üzerindeki yetkisini yitinnek istememesi nedeni politika çıkarı değilse ne ile açıklanabilir?. H • ••• • ••a • ••>• • ••« • ••• • ••• • ••• •>«•• • ••a ••*• • ••a :••: «••• • ••• • ••a aym avukat Yılmaz Çetin'in cOrgan naklmde nza ve doktorun mesuliyeti» başlığım taşıyan üginç bir ya^jsı yayınlandı. Bu yaada. yaşıyan, »asîrruf ehliyetine sahip bulunan bir ins<«nın rızası ile olsa bile organ naltlinde «verict» olmasına hukuken hiç bir imkân olmadıfı ve organ nakli yapıldıgı takdirde yapan doktorların da raesuliyetten kurtulamıyacağı flkri savunulmuştu SaMinulan fikrin hukukî me&nedi o]arak. «Kimse medenî haklard.m ve onlan istimalden kjsmen ol^un feragat edemez» dıven Türk Me denî Kanununun 23 üncii maddesinın birinci fıkrasındaki hüküm aJınmıştır. S •••• aaa* >••• • ••• •*<« iii! Yeterli değil frerceklemaıesuıde. <m kisain teminaUı ohnası yeterli Ceıa Yargılama l'sulü Kanunun 148 Inci ceza dâvasını açmada, ancak, C. Savasını yetkili kılmıştır. Başka bir deyisle, ceza dâvasını açraak, savcının tekelindedir. Hâkim, ceza dâvası önüne gel medikçe o dâvaya el koyamaz. Demek oluyor ki, bir ceza dâvasmm mahkeme kararı olarak «onuca bağlanabilmeti için, once savcının dâva açması gerokir. Bir saçun hazırük sorusturmasına yön vermek ve bu soruşturma sonunda dâva aemak ya da işi. tâkipsirllk kararı ile sonuelandırmak, çok hallerde, tamamen savcının takdirine bırakılmıjtır. O halde, ceza adaletinin tarafsız olarak gercekleşmesinde, hâkhnden önce, savcının bağınuızlığa kavus turulması zorunludur. Nitekim. Anayasa Mahkemesi sözü edilen iptâl karannda, «... savcı, eeza adaleti bakumndan yalnızca dâva açıp ceza yargıla masını işletrneye batlsyan bir görevli olarak değil, ajnı zamanda yargıiamanın doğru ve adalete uygun sonuçlar vermesi yolunda birçok çabalar göstermesi gereken bir görevlidir. İmdi ceza adaletinin yanazlık içinde gerçekleşmcsi, hâkimden önce ok yakın bir geçmişten aldığımız bu örnekler de göstermektedir ki bofünkü uygulama, Anayasanın kuvvetler aynlığı ve mahkeme lerin bağımsızlığı ilkeleriyle bağdasmamaktadır. Hanrlanmakta olan tasan da bu bağdaşmaz durumu. yinc iptâl konusu olacak bir kanun hallne gerirmektedir. Bakanlık örgütündeki genel müdürlerin temlnatlı oldukları. bu ncdenle onlardan kurulacak kurulun, Bakanın etkisi altında olamıyacağı gerekçesi de inmıdırıcı olamaz. Çünkü anılan müdürler, teminatlı da olsalar. Bakanlık örgtitii içinde hiyerargık bir sıraya tâbidirler. Bakanın onlara emir vermek ve nezaret etmek yetkisi dogaldır. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi 18/12/967 günlü karannda. •Bakanlık üeri gelenlerinden kurulu topluluğun düsüncesinin alınmış olması. hiç bir şekilde temüıat sağlamaz, çünkü, bu kurulda bulunanlar hukuki durumca Bakana karşı doğrudan doğruya idari murakabe zinciri içindedirler Bu kurul üyelerinin teminatlı olraaları dahi durumu değişürmez...» »rörüjü ile, savcılann atanma ve yer değiştirme işJem lerinin böyle bir kurulun yetkisine bırakılmafinı teminat için yetcr saymamıştır. Bakanın savcılar üzerindeki yetkisini yitirme kor kusunda olanlar, Batı ülkelerinde. savcılara bn tarz bir bağımsızlık tanırımamış olduğunu de ileri sürmektedirler. Bu görüş, bizim. daima Batının arsnıdan gitmekle yükümlü oldağumuzu kabul etmek demektir ki, bir aşağılık duygusunuıı henimsenmesinin etkisi olan bir düsüncedir. Bu kerre de, bir alanda biz Batıya örnek olalım demeğe hakkımız yok mudur? nitekim bizim Yüksek Hâkimler Ku"raİ0Dan'hnrulusuna%^a8ayan45 sayılı kanun. B a . lılı hukukcular atasmdaJ^^cet ve gıptn ile knrjılanmıştır. Kıralın 5IânkemesîTCuria' regis), Kıralrn Savcısı (L'agent du roi) orta çağlarda kaldı artık .. Batı halkları. İleri olarak nfclediğimiz bugünkü düzeni bile yıkma savasında... Ç ••• •>• ••• •a» • «• • •• «• • • ::: • »( • *• ••• • •• !?! Ancak mezkur maddenin tercüme hatası sebebiyle bu hatalı şekliyle kabulü hukuken yanıltıcı olmaktadır. Çünku <... biz haklarımızın bfr çoğundan ve onlan kullanmaitan vazgeçebiliyoruz; herhangi bir mal üzerindeki mülkiyet hakkımızı ba'jkasma devir ve ferağ edebildıgimız gibi bir hakkımızı kullanmaktan da feragat edebiliyoruz; nıpselâ. bir arsa üzerinde inşaatta bulunmamaya mütedair irtifak hakkınm tesi^inde oldugu gıbı... Burada «Medenî hak» değil, «Medenî haklardan istıfade ehiiyeti» bahıs mevzuudur... Binaenaieyh 23 üncü maddenin blrlncl fıkrasını «kimse medenî haklardan istifade ve onlan istimal ehliyetinden tasmen olsun feragat edemez» şeklinde anlamak lâzımdır.) (1). ••>•• •••• •••• •••• •••• • • « t •••• • aaa »:: • ••• •••• Sonuç u nedenlerle. Anayasamızm kuvvetler ayrılığı ve mahkemelerin bağunsızlığı ilkele rinin esprisine bağlı kalarak. mahkemenin aynlmaı bir ögesi olan ve ceza adaletinin gerçeklesmesinde hâkimden önce önemli rolü bulunan Cumhuriyet Savcılannın, atanma ve yer değiştirme islemlerinin aılında kurulu bulunan, Yüksek Savcılar kuruluna bırakılmasını ön görcn bir kanunun cecikmeden yapılmasında zorunluk vardır. Yetkili klşller ve sayuı Parlâmenterlerimizin bu konuda titillikle çaba göstermelerini dileriz. , Maddede geçen nMedeni hak» tâbirl ise «Siyasf haklar» ın karşıtı1) Ord. Prof. H. V. Velidedeoğlu, dır. «Her ferdin şahıs sıfatiyle haiz Türk Medeni Hukuku C. 1. bulunduğu sübjektif haklardır: Nişanlanmak, evlenmek, isim sahi 2) Türk Hukuk Lugati S. 222. bi bulunmak. satın aJmak, satmak, malları üzerinde tasarruf eylemek ğibl» (2). u gün için ölümün tam olarak Şu izahat çerçevesinde 23 üncü tanunını yapmak mumkün demaddenin, vericinin rızasını mutğüdir. Lugat mânâsı olarak olalc olarak hükümsüz kıldığını kalüm «hayat fonksiyonlarının nihai bul edemeyız. Bilâkis maddede bu oiarak durması» demektir. konuya dair bir men olmadığına Dr. Erdal Atabek'in «Organ nakgöre. rızanın muteber olması asıldır. Ne var kl bu saha, âmme men li ve hekimler» adlı yazısında befaati (B. K. Md. 19) ve hüsnünıyet ı~ kaidesi (M.K.Md.2i başta olmak U | zere mevzuatm çeşitli hükümleriyle tahdıde uSnyacağı gıb) insan vüoudünün ar7ettığı hususiyet bebıyle dp adaha çok daralacaktır. • insan viiciiK'imîfö o tusuvlan herhangi W mal pjbı telâkkı ediiemez. Onlar maddi varlıkları yanında bir takım fonksiyonlan ve mânevi dpğerleri olan «sui generis = nev'i şahsma münhasır bir şeydirler. etıce itibariyle; canlı kınıseler arasındaki organ nakli. çok dar bir sahaya înhisar etmek ve gerek tıp, gerekse hukukî zavıyeden büyük bir titizlikle süzgeçten geçirılerek suııstımallere mevdan verilmemek kaydıyla, paha biçılnaeas bir irnkân getirmektedır. însanlık flleminın buyük ihtiyag ve ıstırabını karşıUyabilmek için vericilerden istifade imkânlarının genişletümest gerekir. Bu ise k!3sik manada ölümden önce ve tıobın «biyolojik ölüm» olarak kabul ettıği hallerdekî vericilerden faydalanmakla mümkün olabilecektır. Hayri ATASAGUV Avukat H SONUÇ ölüm nedir? B MNNEDY'nİB B ::: ••«. • •• ŞARTLAR :::: •••• •••• (1) Resmi Gazetenin 18/4/968 gün ve 12878 sayıiı nüshasmda yaymlanmıgtır. O Alıcı bakımından: • Objektif ve mutlak bir ölüm tehlıkesinln olması, . • Organ nakli yapılırsa yaşama ihtimalinin ku\rvetli olması, • Organ naklinden başka tıobl çare bulunmaması (T.CX. 49/3 ıztırar hali olması % Verici bakımından; • Organ naklinin alıcıdaki malüliyeti vericiye nakletmem«îsı, yani verici nakledilen organın fonksiyonundan mahrum kal O rgan nakll içm asgari olarak şu şartlar sağlanmalıdır: Öldüriilmesi flnında YALNIZ Son zamanlarda dün\ada pek çarip olaylar cereyan ediyor. J Siizşelisi Kenııedyier birbiri ardına vuruldular. Amerikada fakir • halk birbirine soruyormuş : S « Bızım seçtı°ımiz her lider öldürülecek mi?» diye. Ağabey S Kennedy'nin dâusında, kaatil Oswald'dan baslıyarak onbeş tanık Ş birbiri ardına ya tuhaf tesadüflerle öldü, veya öldürüldü. Çekir • dekten yetişme eski komiserler bile bu işe sasıyorlar. Oedifimiz • gibi şu sıra dünyada insanı şasırtacak pek çok iş oluyor. Bizdeki j porselen muamması da romanlara konu olacak meraklı bir hikâ • yedir, ve birbiri ardından kurbanlar vermektedir. Bugün «Porse • len kurbanları» ndan söz açacağız. " Porselen deyip geçmeyiniz; her eve lâzımdır porselen... Tabak. J fincan gibi nesneler en yoksulundan en zenginine kadar evlerin î demirbasıdır. Türki\enin porselen ihtiyacı yılda aşa|ı yukarı 70 S ruilyon liralık olup günden güne artmaktadır. Bu yold» Tuzla S lirttiği gibi fiziki ölüm; fl Sinir sis Porselen Fabrıka'Ji 1S62 vılında çalısmaya baslamıştır. Ne var ki, ! teminin olünıü, f ) Dolaşım ve solu memleket ihtivacını karsılayabilecek bu fabrikanın 1962'den bn ! numun normal çahşmasının durma yana hikâyesi polis romanlarına rahmet okutacak kadar çaprasık Ş sı. A Bütün yeniden canlandırma tır. Bazan böyle oluyor iste . «Havatı hakikiyye» genç kızlarııı • çalışmalaruıa rağmen bir sonuc alın elindeki meraklı romanlardan daha cazibeli hale geliyor. Şimdi • mamasıdır. Fakat bu tam bir ötüm konuyu madde madde özetlemeve çahsalım : J müdür? Tabii ki değildir. Tam bir ölüm fiziki, bünyevi ölümden daha 1 Yılda 3200 ton üretim yapabilen Tuzla Porselen Fabrikası ; sonra (örneğin beyinde 46 dakika* nın en büyük hKspsi Türkiye Kredi Bankasına aittir. Türkiye Kre J meydana gelen biyokimyasal, enzîma di Bankası bu fabrikayı karduktan sonra iflâs etti. Ve Türkiye ts J (ik ve hiicresel ölümdür. Banfcası müflis bankayı tasfiveye memur edildi. Tuzla Fabrikası S halkın bankaya yatırdı&ı paralanvla kurulmuştur. Ne var ki, müf J VE ORGAN NAKLİ lis banUanın ^öneticileri Tıi7İa Fahrikasının başma geçirüdiler. i Organ naklinde, esa? meseleyi tes (Bu memlekette banka batırmak itibar isareti sayılıyor herhalde..) S kıl eden alıcı ve verici arasındaki 2 Tu7İa Porselen Fabrikası i'slemeve basladıktan sonra beş S rloku uyuşınazllğıdır. Bunu ölümün yıllık bir mukavele ile tüm satışı Moreno kumpanyasıns bağlan S teşekkülü ve transplantasyonunun mıstır. Bu mııka\cleye çöre : • hukuki yönleri teşkil eder. Yazarın a) Tuzla Porselen Fabrikası imal ettiği bütün porselenleri î belirttiği gibi. örneğin: bir kalbin yalnız Moreno kumpamasına satacaktır. Efer baska bir yere por • alınabilmesi için kişinin rilmüş olselen satarsa satış fiyatı üzerinden yüzde 25 komisyonu Moreno • ması, fakat kalbin dokusal canlıhfirmasına öde\ecektir. j gını muhafaza etmesi gerekmekteb) Morcnoların müsaade.si olmadan fabrika fiyatları defişti j dir. remivecektir. J Bu ise fiziki ölümün tam oiarak c) Porselen fabrikası resmî devlet daireierinin porselen ihti ; gerçekleştiğini gösteren 3. madde yacını karsılamak amacı>la iş yapsa dahi Moreno kumpanyasına J <Bütün yeniden canlandırma çaba yüzde 20 üdheceKtir. (Halkın paralanvla kurulan fabrika devlete S larına rağmen sonuç alınamamasi' porselen sattığı zaman dahi Moreno kumpanyasına yüzde 20 ha~ i i!e çeljşmeye düşmektedir. Çünkü raç ödemek zorıındadır.) S sarfedilecek yeniden canlandırma ça 3 Görüldügü gibi milletin hankaya yatırdı{ı paralarla kuru S baları fsuni solunum, kalb masajı, lan fabrika ikiüc imti\azlmın yönetimine ve onların fliyle de bir S elektroşok v^.) zaman kaybına ve tek kumpanyanın tekeline verilmekte; bövlece bütün Türkiye pa ! lam bir ölümün meydana gelmesine, zarı Moreno kumpanyasının tekeline bağlanmaktadır. Isin farip • dolayısıyla doku transpiantasyonutarafı Tuzla fabrikası bir tiirlü kâra geçememisti. Zlra, yurda nr ; nj engel olaeaktır. reden )çirdi|i belli olmıyan porselenler cayır cayır piyasada satı • Mevcut imkânlarla yeniden canlıyor. Tuzla fabrikasmııı malları fabrikanın depolarında yığılıyor • landırma çabasına gırişmemek ise, du. tflâsın esijinp çclmisti fabrika. . 1965 yılı sonlarında 10 milyon • hekimlik ahlâkıyla ne dereceye kalira zarardaydı. Eğer iflâs etse idi usulüne före haraç meıat Mtı J dar bağdaşır bümiyorıız. lacak, ve herhalde alıcıları da malum sahıslar olacaktı. J SONUÇ 4 Ahval böyle iken.. J Mart 1966 tarihinde fabrikava Bay Ferrnh öldil Ticaret J ıp mesleği esasen kaçınılmaz so Müdürü tâyin edilmistir. Ferruh özdil, önee piyasayı doldnran ya j rumluluklarla doludur. Fakat ön bancı porselenlerin nereden çeldifini merak etmiş ve görmüstfir ki: S ceden ve tam olarak tedbir almak eiastır. a) Muazzam bir porselen kaçakçılıtı vardır. Ponelenler tu S ristik özel müsaadelerle yurda sokulmakta, sonra elaltından piya S Stajyer Dr. Rıfat YALIN A. Ü. Tıp Fakültcsi saya çıkarıimaktadır, S b) Tuzla fabrikasının tek satıcısı Moreno'Iarın bu isle ilrİleri S vardır. S c) Moreno knmpanyasıyla fabrika arasında yapılan anlasma • fabrikanın aleyhinedir. Bu anlasmayı feshetmek gerekir. • ramsma Dölümttne len vazıların mümkun» dafc5 Ferruh özdil bu program üzre çalısmaya başladı. Fabrika • tiJo edilmesinl 3Kı kelımeyi nın durumu da çüııden çüne düzeliyordu, 1967 sonnndaki satısı net • ısmamanını »e ratarlnra deefl 25 milyon lirgva cıkmıstı. porselen kaçakçılığına Malî Polis el koy J larhn Oteıine «ramsm». mustu, Ticaret Bakanlıgında halkın dâvasını tutanlar vardı, A.P. J ümuzu yanlarak Tan Istertmilletvekili Ekmel Çetinel dâvayı pariâmentoya getirmiştl, gaıe • ıe postalanmasım rica ederts teler porselen yoNuzlu^unu halka duyurmuşlardı, Moreno knm S panyasınm anlasması son bulacaktı .. J , Ute tam saatler o saati çalar iken... S ir A.P.'li Ekmel Çetinel partisinden kovnldn., S • Mali Polis'te bu isi izliyen Rafet Kaplangı rörevinden «ıak S lastırıldı.. J • Ticaret Bakantıiında dâvayı tutmak cesaretînl rSıteren S Sürevya öçet tenzili rütbe ile Adana'ya sürüldü. S • Ve porselen fabrikası Ticaret Müdürü Ferrub öıdil Isten ! 1 atıfdı.. Hnkus Joikus. ab'ra kiâahra, ve rte'SJTıfroTf nefceMfthet!..Knr • '6ifiTâr "fiirbfrr ardına' iıraîanıyorlardı. Porselen yohuriuğn adam • başı yiyordıı. Halkın paralanvla kurnlmus fabrikanın aahibl yok • tu. Hazinenin çıkarlarını kornyacak olanların «esini kesiveriyor • lardı. \ Yazıya baslarken «öylpmistik: Bo dünyada garip işler oluyor; J bizim memleketti» de garip İşler oluyor. Ama bi* bekliyoraı hikâ • yenin devamını, elbette bn iş burada bitmeı, bitmiyecektlr. " T NOT: """"*""."•"'""""»•"»«•«»••»••»•»••••••«I? Kennedy Cinayetinin Bilinmeyen tarafları 0 Sceim sonuçlarının hiçbir gazetede çıknısyan en gen'ş ve en doğru dokümü ve taHili: Tnj'kiye Sol'a Açılıyor. % Abidin Uino Fransa olaylarınjn içyüzunü yazıyor ^ Kemal Sulker. İsmail Çöl ve Kânl Senjful, rendık&.'arda dönen dolapları «çıklıyor 0 Ayrıta, Va=ar Kemal. Doğan Özgıiden. Cın \uce', Tektas Ağaoğlu Hüseyin Bas, H»l'ik Tansuj; Be)>z»t Ay, Ahmet Kaya Turan, Ftrruh Doğan, M>stık ve Mim Uykusuz'un imzalarivle... Cumhuriyet 6572 Sayı AMAN KAtABAtlK ÖLMAVIN İçin çekilen görülmemiş resimler 16 sayfa halinde Bugün çıkan Çıktı TEŞEKKÜR Aramızdan ebediyen ayrılan kiymetli bıiyü&ümüz ŞEFİK ETENSEL'in sayın hastalığı esnas.nda ihtimam ve aîâkasını esirgemiyen Ord. Prof. Dr. EKREM ŞERİF EGELİ'ye hastalığmı hazakat ve vukufla tedavi eden başta saym Prof. Dr. OSMAN YEMNİ olmak üzere Prof. Or. Nevzat Oke, Doç. Dr. Rasim Berkman, D °Ç Dr. Ahmet Murat. Dr. Refet Büyükgöksu, Doç. Teoman Önaldı ile fedakâr hastane peroneline ve vefatında cenaze merasimine iştirak eden Harb Malulü arkadaşlarına, askerî erkâna, D.D. Yollan mensuplarına ve bizzat geien, çelenk gönderen, telgrafla, telefonla veya mektupla büyük acımızı paylaşan bıjtiin akraba, dost ve vakınlanmıza minnet ve şükranlarımızı aryederiz. AİLESİ Cumhuriyet 6577 Mecmuasındo HflYflT Evinizde Nesillerce Saklayacağınız Bir Sayı ÇtkardL flCI KflYBIWIZ GuUıane Tıp Akademisinin iç hacıtalık!arı hocalarından mer hum Prof. Dr. İhsan Ali İrls ın kızı, Cemile Argur ile Vedia Açar'ın ablaları veteriner Dr. Turgut Argun ve Prof. Dr. Et'dal Aşar'm baldızları, Kaya Olgaç, teylâ ve Melih Birsel ile Aylâ ve Ercl Ergun'un teyzeleri, Nil. Ahmet ve Ali'nin büyuk teyzeleri, Gürrrük ve Tekel Bakanhğı mernurlarından f / NESRİN KATIRCI Ue FAİK KLVEREN / ' .<3v evlendiler. 10.6 1968 IsUnbul > • • • ^^«" • • • t ^««/»^^v Cumhurivet S5«l Tren Biletlerinde Ucuzluk Ankaraİstanbul Ankaraİzmir AnkaraMaiaıya Gidiş Donüg (Boğaıiçi ekspresi) 32 lira 56 lira (Ege Mototreni ) 54 » 100 » (Fırat Mototreni) 62 > 111 » DEMİRYOLLARI IHIUIHIIIUIMUinııUIUHUMHHIIHIHtllM BİR BANKA Fransızca veya İngilizce bilen, 30 40 yaşlannda ]\IÜDÜR ve MÜDÜR MUAVÎ.VLERİ anyor. Müracaat: P.K. 383 Karaköy Reklimcılık: 2406/SSM • • » • • • • • • • • •• • » • • • • •» • • •• • • • • • • • • » • •• • • • • »• • Moran: 1273 6586 F A T M A Î R İ S PAT NASIRAL EN İYİ NASIR İLACl Eczanel«r« Oağıtıldı RekJâmcıJJc: 2333/6563 OOKTüR TEŞEKKÜR vefatı dolayısiyle türlü yollardan acımızı paylaşan bütün dostlarımıza, ilgı ve yardımlarını esirgemeyen Îstanbul Valiliği ve Belediyeıi yetkıiilerine en derin jukran hijleriyle tesekkurlenmızı mnarız. AtLESt İ • • AYŞE MİHRİBAN UMAR'ın Ş .ğümüz büyiiğümüz 9 Haziran Pazar *ünü vefat et miçtır. Cenazesi 12 Haziran Çar?arr.ba gıinu öğle namazmı müteaklp Hacı Bayram camiinden alır^rak Asr! JUezarhkta topraĞa verilecektir. Ailesi Cumhunyet 6580 Gün«s yanıklorı tedavisinde DimiftıroııaD tcionelerden aro/tna 7. Kırbakan Uerl, Sac ve Zfihreri Hastaukian Hfltenasoun IstUüâl C«d Parmaltkapı No. 88 T e l : 44 10 73 (Baau: A. 7U319370/65S2) •••••»•••»»•»»»•••»•! »••••••••»•»••»•»•••••• ICumhuriyet 6559)