02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8AHİFK ÎKÎ 18 Nlsan 19G8 CUMHURİYET Köy Enslifüleri ve Holk Eğilimi Prof. Bahri SAVCI ürkiyenin hayatuıda bir 17 Nissn 1940 k * nunu vardır. Bu, Köy Enstitüleri kurarak İlk kez halka sistemli bir yolla eğilmiş lâik ve gerçekçi bir eğitimin temellerini atan kanundur. Bu kurumdan yetişmiş yaklaşık olarak 30 bin öğretmen, sağlıkçı, eğitmen Ue, yaygın bir halk eğitimi isteyen bir kaç bin aydın, her yıl bu 17 Nisan gününü bir kuruluş günü olarak kutlarlar. Bu suretle bu kurumun gene sçılması umudunun ayakta dunnasını sağlamaya uğraşırlar. Oysa ki, modern lâik değerler ile gerçekçi bilim kurumlannm büyük Mtleleri uyarmasından korkan bir tutucu, durucu ve geriye dönük giyaset kolaycılarımn seçmene egemen olmaya başladıfı günlerdenberi, simdiki kadrolardan, köye yönelmiş bir lâik halk eğitimini canlandırması beklenemez. İtiraf etmeseler de, Köy Enstitüleri Ue taraflılan, bunu sezmişlerdir. Bu yüzden 17 Nisan artık yaşayan bir kurumun şen ve şatır anılması olmaktan çıkmıştır. Lâik ve gerçekçi bir balk eğitiminin uğradığı ihanetin anılması niteliğinl kazanmıştır. 17 Nisandaki senlik, şatırlık bir burukluk içinde gölgelenmiştir. Fakat bu sefer, bu burukluk, bir yeni umudun bilincinl yakalamaya yararlı olmuştur. Evet, köye ve halka yönelmiş lâik ve gerçekçi bir eğitimin başlayacağı güne kadar 17 Nisanlar Türk aydınından daha doğTusu şu ya da bu yolla yünetici seçkin Içersine girmiş kadrolardan, halka fırlatılmış bir halkçılık reformasyonu ihanetinin değerlendirilmesi olayı olarak tekrarlanıp duracaktır. •!•••••••• • İİİ •••• :::: :::: •••• •••• •••• •••• •••• •••• •••« •••* •••• •>•• •••• • •*• • •>* •••• •••• •••* :::: •••« HUKUK ı Şekil ve usul yönünden düzenleme yapılabilir Bülent TANÖR ANATASA sadece hukukî bir lmkândan bahsediyoruz. Yoksa bu türlü Anayasa degışikhklerınin yönünü ve öl«Anayasanın değişebiiirliği» de çüsünü tayın eden bir takım hudüşünce hürriyetinin sımrlanamıkuk dışı (fiili) faktörlerin varyacağımn bir başka delilidir : lışını görmemeye imkân yoktur. Bunlar da, memlekette mevcut fiAnayasamız Devlet şeklinin kir odakları, baskı gruplan, kaCumhuriyet olduğuna ilişkın hükmu OJTI, zinde kuvvetler gibi güçmün degiştirilemiyeceğini ifade lerdir. etmektedir. Anayasa'da bunun Düşünce hümyetinin muhteva yö dışında, defişmez madde yoktur. nünden herhangi bir smırlamaya Yine Anayasa'da öngörülen şeklî tâbi tutulamıyacağı yolunda bir sove usulî yollardan gidilmek şarnuca varıhnca, bu neticenin ışığıntiyle, Anayasanuı bütün hükümleda, kanunlarımızın ve daha aşağı se ri ister daha sola, isterse daha vıyedeki mevzuatımızın da yeniden saga dogru değiştirilebılirler. gözden geçirilmesi gerekecektir. Bıl Anayasa hükümlerinin değıştırılehassa. «propagandayı yasaklamak> bilirliği, Anayasanın öngördüğü başhğı altında. düşünce açıklamabir müessese ve imkândır. Bu larını da yasaklayan TCK. nun 142 müessesenin hayatiyetini koruyave 163. md. leriyle, 38 sayılı Tedbirler bilmesi için ise bir zaruri şartın Kanunu ve Temel Hak ve Hürriyet varlığı gerekir: Eksiksiz ve tasta lerlc ilgili kanun tasarısınm yeni mam bir fikir hürriyeti. Gerçekbir gözle değerlendirilraesinde fayten de, hiçbir engele çarpmadan da vardır. Aynı şekilde, düşünce aoluşup açıklanabildikleri takdirçıklaraalarına değilse bile, düşüncededir M, bir memlekette, mevcut lerin oluşumuna büyük bir engel Anayasenm çizdiği siyasî ıktidar getiren Basın Kanununun 31. md. çerçevesinin dışjnda (sağında, ya sinin «Yabancı ülkelerde basılı eser. da solunda) yeni fikirler gelişır lerin yurda sokulmasının Bakanlar V8 bu fikirler gereken şeklî ve Kurulu kararıyla yasaklanabileceusuli sartlara da bürünerek ilerğine ilişkin» hükmünün de bu araki Anayasa değişikliklerini yarada düşünülmesi gerekir. tırlar. Anayasanın sağında, ya da solundaki düşüncelerin oluşumunu ve açıklanmasını yasaklamak ise Anayasayı defişmez bir kalıp haline gelir. Bu yüzden, Anayasau konuyla ilgili olarak yapılnın değişebilmesi imkânmı açık ması gereken bir başka şey de, tutan 155. Md. hükmü de ışleme «düşünce açıklamalarının serve uygulanabilme gücünii geniş best, propagandanın ise yasak» o!du çapta kaybeder. Oysa, bilindiği ğunu ileri süren görüşün gerçek değerinin ortaya konmasıdır. Gerçekgibi. Anayasanın, ya da belli bir ten de, «düşünce acıklaması» ile *pro kanunun bazı hükümlerinin uypaganda yapmak» arasındaki sınırı gulanmamasma, ya da zor uygula nabilir hale gelmesıne yol açacak çizmenin guçluğü ve hattâ imkânsızlığı bir yana, gerçek ve samimi yorumlar pek makbul sayılamaz. Şu halde Burdeau'nun da be bir düşünce hürriyetinin, kişılerin kendi düşüncelerini sistemli ve etlirttigi şu hususu bir kere daha kili bir şekilde açıklama ve yajTna gözler önüne sermekte fayda var: eylemini de kapsamak gerektiğı ıleAnayasalar, kendilerine karşıt dü ri sürülebilir. şünce ve tekliflert ortadan kaldırHUKLKC ASİSTANI pozıttf esasları ve demokratik esprlsi, düşünce ve düşünceleri çeşitli yollarla açıklama hürriyetirje muhtevaca herhangi bir sınır getirmemekte. belli bir takım düşünce sıstemlerinin açıklanmasma, savunulmasına ve yaplmasına önceden ve genel olarak (yani kaıde tasarruflarla) yasaklar konmasına, «fikir suçu» kategorisi yaratılmasına kat'iyen müsait bulunmamaktadır. Anayasaya göre bu konuda yapılabilecek olan, muhtevaya ilişkin bir sınırlama (restriction) değil, fakat şeklî ve usul! bir tak:m düzenlemeler (reglementation) dir. Pozitif Anayasa hükümlerinin imkân tamdığı bu smırsız plüraüzmi. memleketimızin içinde bulunduğu genel sartlar bakımından yararlı bulmsya da bizce imkân yoktur. Zira, kalkınma yolundaki ül kelerde, bütün kalkınma alterna'.'flerinin her turlü peşın hüküm ve klişelerden sıyrılınmış olarak tar tışılıp değerlendinlmesinde ancak fayda vardır. Kaldı kı, geri kalmış ülkelerde, hızlı ve dengeli iktısaOI kalkınma meseleleri karşısıntia pek de başarıh sınavlar veremıyen liberal siyasi rejımlerin (2), en behrli üstünlüğü ve meşruluk sebebi, âzamî genişlikte bir fıkri pltt ralizm ve hoşgörü havasını sag!ar maları olabihr. Bu nı ehkten dahı yoksun bir ssyasi (sozumonai lıberal rejim ise zaten meşruluk sebebini büyük ölçude kaybetmiş ve geriye kala kala hem muhafazakâr, hem de ustehk antidemokratık bir düzen kalmış olur. Bu iki temel nıteligin ise, faşist rejimlerin özellıgi olduğunu hatırlatmaya lüzum olmasa gerektir. Dünyada ve bizde söz gençliğin Batı Almanya'dan ilgi çekici baberler seliyor. Görünüse bakarsanız Amerika'dan sonra «Alman Mucizesi» nin sonu gelmiş gibidir. Alman gençliği, içinde yasadıfı toplum düzenine kıyam etmistir. Yıllardan beri Babıâli basmında Alman refahını, düzenini, demokratik rejimini binbir gece masalları gibi okuya oknya sartlanmış Türkler hayret içindedirler. Herkes kendi kendisine sornlar yöneltmektedir : Ne oluyor yahu? Hani Almanya'da her şey yolundaydı, Dogu cehenneminden kaçan halk tabur tabnr Batı'ya sıgınıyordu? Ne oldu birdenbire bn topluma? Ve elbette bn soruların cevabı Amerikanofil çevrelerde çok basit bir efimledir : Komünistler ortahgı kanstırıyorlar.. Oysa Almanya'da gençliktir başkaldıran.. Bn direnlş nedeniyle, Türk oknru Batı Âlraan demokratik düzeninde basın özgürlüğü dejil, basın tekeli bnlnnduğuna öSrenmiştir. Alman gençligi, adı demokrasi olan, ama gerçekte iki yüzlü bir rejimin bunalımında ayaklanmıştır. Her neyse.. Bizim bugünlük amacımız, Batı Almanya'da olan bitenleri ele almak değildir. Bütün dünyayı dalga dalça ssran gençlik hsreketlerinden toplnca söz açmak istivoruz. Çin'de Kızıl Mnbafızlar, genç knsak idiler. Amerika'da Vietnam katliSmıns karşı direnme finirersite gençlişinde baslamı^tır. Madrit'te Franko diktatörlügune isyan eden gene üniversite gençliğidir. tran'dan Polonya'ya, Çekoslovakya'dan tnçiltere'ye, Sovvetler'den Japonyaya kadar dflnyanın her ülkesintle eenclik hareket halindedir. Polis, cop, kelepçe, zindan. tabanca, ölüm vızgelmektedir gençlige. Taslı kusakların iki yüzlü politikasına tahammül edemeyen ve daha ileri bir dünva için savasan eenrük! Bundan daba güzel ne vardır? Teni bir dünyanın sancılan içinde kıvrım kıvnm kıvranıyor bütün ülkeler. 1968 dünvasının bn gidisine en çok Atatürkçüler dikkatle bakmalıdırlar. Çünkü biz cnmhuriyeti ve devrimleri çençlige emanet edilmis bir devlette yaşıyornz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bizimki çibi bir devlet tarihi yoktnr. Ba£ımsız Türkive Cnmhoriyetinın kurncusu, nlce ateş, kan, sa\as, olüm ve fedakSrlık pahasın» kurnlmns devleti Türk Rençliğine emanet etmistir : « Bu neticeyi Türk gençliğıne emanet ediyorum..» Gazi Mustafa Kemal Atatürk. demlştir T tın her yönünde onu toplumsal değişmelere ufcratarak. modern ve lâik toplumun kuruJmasmda ona önderlik etmektir. Binaenaleyh, yalnızca okııl lan çoğaltmak yetmez. Hayatuı sosyoekonomik ve kültürel yönlerinde bir lâik ve halkçı değişime gittnek gerekir. Bunu da, hızla ve en az masrafla vapmak gerekir. O halde. bunun aracı ve önderi olan bir eğitim yaratmak gerekir. Bu dnrum ve bu zorun, yeni bir tip halk efitiml kurumu olarak Köv Enstitülerini meydana getirmiştir. Köv Enstitüleri, kuruluşlanmn gerçek anlamını, hemen de vermiştir: Altı yıl içinde, 20 binden faıla öğretmen ve sağlık memuru, 10 bine yakın eğitmen. işe salmıstır. Ve bu da, o zamanı ele alırsak, 13 milyon liralık bir yatıTua ile pek ncuza malolmuştar. Bugünü ele alırsak, bedava gelmiştir. Çünkü, o zamanın bu 13 milyon lirahk parası ile bugünün 1 mUyannm üstünde sabit değer meydana getirilmiştir H, bu suretle, Köy Enstitülerinden yetişen 30 bin kisi kendini ödeyerek, kendilerini topluma bedava maletmişlerdir. •••• •••• *••« •••• •••• •••• •••• •••a • ••• •••• •••• >••• •••• •••• •••• • ••a Bir analiz li*akat !• öy Enstitülerinin asıl anlamı su anv *• Urin içindedir: • Ilöy Enstitüleri, köydeki efitim oranının hızla artmasının tek yolu olarak belirir: O Z3mana kadar vüzde 13 oramndan ileriye gidemcmis olan ve üç sıruftan ilerisine de ulaşamanus bulunan halk eğitimi, Köy Enstitüleri sayesinde, 10 yılda yüzde 31 oranına yükselmiştir. Hem de S sınıflı olarak... • Köy Enstitüleri, köyün sosyoekonomik hizmetler alamndaki ihti.vaçlarının giderilmesinin de, tek yolu olarak belirir. O, böyle bir hizmeti ve Uıtiyacı giderme istidadı olarak kunılmuştur. O zamana kadar akıldan bile geçmeyen alanlarda, ilk uzmanlıklan köye sauna hareketi olarak belirir. Köye, ebeyi, tarımcıyı, ustayı, zenaatçiyi, demirciyi, marangozu, motorcuyu, saçlıkçıyı, kooperati/çiyi salarak köyü bütun bu alanlarda da bir değismeye tabi tutan bir değişme önderliğine kavuşturma aracı olarak sahıı»ye çıkar. • Köy Enstitüleri, kövün ekonomik hayatını rasyonele ve adalete götürraenin de ilk realist yolu ve vesilesi olarak belirmiştir. Köy EnstitfiJeri, önce köy ekonomisinin üretim safhasında bir rasyonalizasyon ıerkezl ve unsurudnr. Köylüyü, rasyonel bir üretime sevketmenin prensibi ve uynılaması. Köy Enstitülerinden fışkınr. Fakat Köy Enstitüleri aynı zamanda köylfl firününün değerlendirilmesi olayının da prensibini ve uysuJamalarını verir. Köyün kendi hizmetlerinin kendince görülmesinin rasyonalize edilmesiyle köyde issizliği bertaraf eder. • Köy Enstitüleri, fikir ve sanat hayatını, bir kapalı imkânlılar zümresinin fantazisi olmaktan çıkarıp, halkçı bir açı içinde gelen taze ve verimli bir hava ile doldurarak gene halka yöneltmenin de hareket noktası olarak belirir. Insansal yaratıcı zekânın bütün mirası ile Türk halkınm bir alış verise (ririş olayı, Köy Enstitüleri, Türk halkınm bu dünya uygarlık miran ile eğitilmesinin ve sonra da bu mirasa katkıda btılunmasınan mihveridir. • V'e nihayet Köy Enstitüleri, ancak uyanmıs, eğitimden geçmiş bir halkın bilinçli lâik rızasma ve eylem halindeki katkısına dayandığı zaman bir islerlik ve verimlilik kazanan demokrasinin de temel mihveri olarak belirir. :::: «••a • ••• • ••• • ••• u tarih Köy Enstitülerinin kapatılması ile Türk halkınm uğradığı, uğramakta devam ettiği uyanma • kalkınma noksanlarımn sezümesine, kavranmasma yarayacaktır. Bunu, b»şta Köy Enstitülerinden gelmiş olsun olmasın, bütün öğretmenler çevrelerine ve toplumumuTa göstermeli, anlatmalı, kavratmalıdır. Tüm öğretmenler, türlü duygusal nedenlerle, bUimsel olmayan ve binaenaleyh köke kadar inemeyen, yflzeyde kalan türlü analizlerle başka yoUarla d» bir eğitim yapılabileceği fantazisini bırakmalıdiTlar. Köy Enstitülerinin altı yılda neler getirdığini, ve eğer kalsalardı, iç gelişmelerle de olgıınlaşa olpunlaşa neler getirecek idiğini ispatlamahdırlar. Bir demokrasinin de, her seyden ve her şerden önce uyanmış aydınlanmıs halk kitlelerinin sosyal olaya katılmalan Ue mümkün olacağıııı bUmesi gereken siyasalsosyal bilimciler de, şlmdiki demokrasi buhranlartmızın ve çıkmazlsnmızın nedeni ile Köy Enstitülerinin kapatılması olayı arasındaki ilgiyi göriip göstermelidirler. 17 Nisanlar, bu suretle herhangi bir efitim kunıtnunda okumuşlann dar anısal sübjektif ilgi çerçevesindeıı çıkartılmahdır. Büyük kitlelerin a ı gelişmişlikten kurtulma temel prensiplerinden birini deyimleyen bir kitle sorunu, kitlenin bir temel sorunu niteliğine kavuşturulmalıdır. B Düşünce acıklaması Nedir gençlik7 Ne bir iktisadi sınıftır, ne bir siyasl partidlr.. Yıldan vıla deSi"îen knşaklardan biri eidip. öteki çelmektedlr. Bu daimf dejiskenliîi iolnde gençliSin belirlevici vanı önemlidir : Midesinden toplumdaki e«ki düzene haSlanmamıs, ve kireçleşmiş alıskanlıklara kapanıp veni fikirlere sırtını dönmemiş genç insanların biiviik enerjisi toplnm için hir iticl güc olmaktadır. Atatürk, büyük sevgisi ile çok önceden eörmiis bunn> Ve TOrk rençliğinin eline Steki gençliklerin elinde bnlunmayan bir imtiyaı vermis : Cumhnriyetl. batımsızlıfı, devrimleri tehlikede gSrürsen, bn memlekette polis vardır, hâkim var, savcı var, yetkililer var diye dfîşünmiyeceksin. Memleketi yönetenler de, satılmif ve yanıltılmıs olabilirler. Bugün bütün dflnya gençiiklerinfn hrr eiln eaTPte gavfalannds gördüfümüz büyük bir eylem Irinrte huhınması, Gazi'nin, geleceğe teshis koymaktaki büyük (Vi'îsmı snsterivor. tste bn dehâ iledir ki Mnstafa Kemal, Türkne'nin hatımsi7İı{ını tehlikeye düsüren iliskiler Içindekl politikacılar ve hizmetkSrlan karşısında Türk gençliğine görev emrini Imzalamıstır. tlerideki günlerimirde Türk genclifine afrr »oromlar, bflyiik fBrevler diisecektlr. Birfm üniversitelerimiz bütün dünyadaki gençlik hareketlerinl ilgi lle izlemeli v e her toplumdaki gençlik hareketlnin somnt sartlanna göre ne değer İfade ettiğini araştırmalıdırlar. Bilivoruz ki, bugünkü iktidar ve tntnen çevreler, gençlik bareketlerinden ürkmekte ve : Otursunlar sınıfta derslerine çalıssınlar.. demektedirler. T»ln« Tfirklye'de deŞil, bütün dünyada bu görüş iflâs etmistir. Gençlik hem derslerine çalışacak, hem de toplumdaki yerini bilecektir. Komprador iktidan, Türk gençligine Stedenberi düşmandır. Bn düşmanhğı tabiî görmek gerekir. 27 Mayıs'ta zulmün karşısında dikilenlcri IUMII «evsin 11 Mayıs dfişmanlan.. Ve Atatürk'e düşman olanlar nssıl teıain Atatürk gençliğini» B •••• •••• •••• :::: •••• ••«• •••• •••• : : : : Sonuç : : : : •••• •••• •>•• şte böyle bir yeni idrak ile 17 Nisan olayına eğildiŞimiz zaman neler görebUecegimizi bir araştıralım: Eğitimî, krz çocuklann» ve okul dışında 'kalsa bile kadma' kadar nzatmak için köye yöneltme gereği, daha milli kurtulus savaşı içinde lkei, Mustafa Kemal ile duyurtulmaya başlanmısır. MiUl kurtulusun hemen ertesinde, MustafaNecati de, bunun ilk ameliyelerine girişmistirTnun dizi halinde açmayı öngördüğü üç sınıflköy okulları, bu ameliyelerin ilk ürunüdür. Son, Saffet Ankan Ue köy çocuklannı, bem t»nelğitim, hem de tanm alanında kısa bir siire nde yetiştirmek için, basarılı çavnslardsn eğien meydana getiren bir sisteme ulasılmıştır. asan Âli Yücel ve Hakkı Tonguç ile, eğitim •çdan köye yönelme, köyde halk ihtiyaçlannı ılüğü ile kavrayıp giderme anlammdaki bir hatgitimi yapma akımı. gerçek plâtformuna otuştur: Anlaşılmıstır ki, halk ihtiyaçlan ve ondecek bir halk eğitimi, tek yönlü, tek do*nı, tek unsurlu bir problem değildir. Bu, gcyaygm bir sosyoekonomik ve kültürel geye ulaşmak için girişilecek sosyoekonont kültürel değismenin çok yönlü bir halk öıği meselesidir. "%s olan, yalnızca kızerkek, okul içi • Jcul dışı köylüyü okutmak değildir. Haya t Neler görebiliriz Sonuç i::: •••• •*•• •••• •••• •••• • ••• • *•• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••» • ••• • ••• • ••• • ••> • ••• •*•« • ••• • ••• • ••a • ••• • ••• • ••• •••• • ••• • •• <*•• !*•• ski geleneksel arkaik dinsel kuvvet merkezlerinin egemenligi altmda yaşayan •z gelişmiş ülkelerde, siyasal olgu «Sanklı» nın, iç ve dış sömürü ve emperyalizm hesabına <Çanklj» yı bir «Oy saptırması» na uğratarak aldattığı bir olay haline pelir. Köy Enstitüleri bu aldatılmayı bertaraf eden bir uyandırma ve yetiştirme mihveridir. İşte bugiin, bu yol, bu istidat, bu mihver, :::: bu merkez yoktur. Binaenaleyh, toplumda böyle bir fonksiyon yoktur. Böyle bir fonfcsiyonun işlemesi Ue ulaşılacak bir sosyo ekonomik • kültürel ve politik uyanma hızi da yoktur. Bu da halk efitiminin ihanete uğramışlığmı teskil edpr. 17 Visanı. bir açılışın sevinci olarak değil, hilâ süren bir ihanetin acısını duymaktan gelen bir bilinç olayı olarak değerlendirme safhasındiyız artık. İİİİ Nimbüs öylesine serbest bir tartışma ortamından, en çok gerici düşünce ve akunların faydalanama yolunu tutamazlar. Bu türlü Bu yönde liberal bir düşünce ikcaklan iddiası da, bizce. sağlam ekarşı düşünceler, eğer kendileriliminin yaratıhp geliştirilmesi, elsaslara oturur olmaktan uzaktır. ni dinletmek istiyorlarsa, sadece, bette herşeyden önce siyasi karar Zua, toplumların tarihi. geniş bir demokratik ve banşçı Anayasa organlarına düşen bir ödevdir. Ne zaman bırimı içinde ele alındıkıa yolianndan gitmek mükellefiyevar ki, Türkiyedeki siyasi karar nnda, ortaya daıma, ileriye dönük tiyle karşı karşıyadırlar. Bütün merkezlerinin muhafazakâr kaynağı bir gelişme seridi çıkmaktadır. U doktrinler, Anayasanın önsördüve yapısı, bu konuda fazla ümitlere zun vadede daima daha hür ve ğü demokratik ve banşçı yollarkapılmamıza engeldir. Bu durumda daha esıtçı toplum yapılannın ortarihi ö'dev yine. aydın ve ilerici hu dan pitmek sartiyle bu esaslara taya çıkması. tarihi gelişme zınc!kukçulara ve bilhassa Anayasa Mah uyduklan sürece, bir toplumun rinin ivims<»r!ık getirici bir özeillkememıze düşmektedir. Gerçi Yük resmi devlet felsefesl, resmi hugidir. Kaldı kı, günümüz Türkiyesek Mahkememız henüz bu dotrulkuk flkri haline gelme hakkına sinde sol kanat aydınlarının mı, tuda örnekler verebilroiş değildır. sahiptirler (1). yoksa sag k^naduı mli düşünce Aksıne. 38 sayılı kanunla ilgili ka'Hirrivetımn eksiksiz veatastamam rartnda ve daha sonra da TCK. nun Konumuzla dogrudan îlgiii oluvsnılanmasından yana olduklan142. md. siyle ilgili içtihadında. dümamakla beraber şu noktayı da na bakmak. tıaneı kuvvetlerin ken şünce hürriyetinin muhtevaca sınır açıklamak isteriz: Anayasanın dadılerine daha çok gUvendikleriri ha solda. ya da daha sagda Ana lanabileceği görüşünü savunmak su \t? kısıntısız bir düşünce hürriyetiretiyle antiliberal ve muhafazakâr yasa değişikliklerine konu olabinin gerçekleşmesi halinde, siyasi bir tutum takınmıştır. leceğinden söz ederken, elbette ve sosyal haj'atımızın nasıl bır Ancak şu da var ki, kaçan fırsatdoğrultuya gtrmesinin de daha !ar yenilerinin yakalanmasına engel *J muhtemel olduğunu gösterir. değildir. Zira, yine Yüksek MahkeBir an için bu sonuncu hususun o menin müstakar içtihadları, Anaya tersi, yani devrimci kanadın ken ** saya aykırı olmadığına bir kere ka disine güvenmediği ya da kendısırar verilmış olan herhangi bir kaVarlıSımız. iyi insan ne güvenilemıyecegi kabul edılse nun hükmünün, yeniden ele almıp İSPABTALI bile, yine de. eksiksiz ve kısıntısız incelenmesine imkân vermektcdir. HACI KÂMİLE AZİZE bir düşünce hürriyeti tkllminin ya Anaya=a Mahkemesi, bizzat kendıratılmasmda fayda olduğu düşu GÜRKAN'ın nin açı'< tuttuğu bu kapılaıdan gınülmek gerekir. Zira ancak böyl> vefatmın kırkıncı gunüne tesarerck. daha önce aynı konuda versine bir orfamdadır ki, devrimci düf eden 21.4.1968 Pazar gunü miş oldu»u kararla ve bilhassa buBeylerbeyl camiinde ikindı na ve halkçı niyetlpr tasıvan aydın:3r nun sonuç kısmıyla da çelismeye mazını müteakip Halız Huseyın ve örgütler, gsrıcı akım ve teıpırdüşmeksızın, yine de önemli birta Top ve Kuzguncuk müezzini, Hadanışlar karşısında ezeli atı?kinkim açıklıkîar getirebılir. Meselâ. fız Bllâl ve arkadaşları tarafınlıkları olan «polis landarma çaYüksek Mahkeme, soyut ve genel dan okunacak Mevlidi Şerıfe ğırmak» huvundan ve bunun verolarak düşünce açıklamalarının sıakraba, dost ve bütün din kardiği rehavst ve sonımsuzluktan nırlanamıyacağmı, bir "fikir suçu» deşlerimizin teşriflerini rıca edeknrtulabilecekler, gerici akımlan kategorisın'n mevcut olamıyacağını riz. GÜRKAN AİLES1 palyatif tedbirlerle gögüslemek yetesbit ederek. Anayasaya aykırı dü rıne, daha b'.lımsel analiz ve çöşecek düşünce açıklamalarının antlânclhk 62853983 csk belli bir durumda ve somut ola zümlere gıdebilme imkârunı da elrak yıkıcı, devirici eyleme dâvet ni de etmiş olacaklardır. teîiğıni taşıyacak şekilde yapılanlar olduğunu belirtmek suretiyle «ge(1) BURDEAU, G. / Traite de rekçe.lerine bir açıklık verebilir. Science Politique, Paris, C. III, Tabiî bununla da yetinmiyerek, her B ••••••••••••••••••••••••••••••*•••••••••»••«•«••»«•••« MEYLIT Europe's largest tnd wellknown enterprise of an entirely new line of business with contractually stipulated sale of the whole production requires a • X • fPARTNER AND GENERAL AGENTf who could take over the concern in Turkey for his own account. Knowledge of the business is not essential, familiarization İ3 guaranteed. Required: I person and one room measuring about 30 m2. Requisite ovm capital resources in cash : DM 50.000. Determined interested parties p!ease apply t o : Firm Harry Eckardt, Engelbergweg 38 40, MILTENBERG MAİN (Western Germany). MOHTHIY PROFÎT \ DN 5,000. POSSIBLE • • J • * • hangi bir düşünce açıklamasının, ne biçımde, ne zaman ve ne gibi yerlerde yapıldıkta, kamu düzeni bakı mından bir tehükeyi de beraberinde getirdiğini tesbite yarıyacak kıs tasları kojTnalıdır. Sanınz ki. bu hususta A^.Djıde haklı bu tercih ve uygulamaya mazhar olan açık ve yafcm (ehlike (clear and present danger) kıstasmm Türk Anayasa Hu kuku bakımından da kabulü mümkün olabilecektir. Görüldügü gibi, Anayasamızın S. 183. (2) Duverger, M.: İnstitutions Politiques et Droit Constitutionnrl, Paris, 1963, s. 387 v.d. • • • • •»»• » , •••• • • • • » » » • • »••••••••• •••••••••• Yeni Ajans: 1993/3963 SON DÜZELTME: Dünkü yazmın «Tenkit yasaklanamaz» ara başhklı bölümünün 10. satırındaki •Smırlandınlmalanni ön görmemektedir» ibaresi «Suıırlandırılmalannı öngörmektedir» şeklinde çıkmıstır. Düzeltir özür dileriz. İstanbu! Yüksek Teknik Okulu Müdürlüğünden: YILDIZ 19681969 öğretim yılı için İstanbul. İzmir, Elâzığ Teknik Okullan ile İstanbul Akşam Teknik Okuhına almacak Sanat ve Yapı Sanat Fnstitüsü mezunlarınm eleme imtihanlan 8 Temmuz 1968 pazartesi günü saat 9.00 da mezun veren Sanat ve Yaoı Sanat Enstitülerinde yapılacaktır. Bu imtihar.a katılabilmck if;in, diploması bulunanlar, eleme imtihanına katılmak istedikleri Enstitü Müdürlüklerine; diplomalarmı henüz sînıamış olanlarla bitirme imtihaniannda başan gösteremî.verek bütünlemeye kalanlar, kayıtlı bulundukldrı Enstitü Müdürlüklerıne, 6 Temmuz 1968 gününe kadar. başvurarak imtihana girtne belgelerini almalıdırlar. Daha fnzla î)ilgi Enstitü Müdürlüklerinden öğrenilebilir. Kayseri Valiliğinden )evlet Orman Işletmesi Edremit Mödürlüğünden u Asvalt hil me » Malın Cins ve Nev'i Kalitesi 2 Sınıf Nor. Boy Çam Tomru> 2 3 » » » > » » » » Kl». » » » » » » > » » » » Parti Adedi 5 1 43 23 j M i k t ar 1 M3 D3 Adet 2144 466 11074 3485 497 171 472 1165 7563 2182 29219 670.904 132.409 3376.568 761.914 82.921 53.613 88.010 89.515 165.327 82.837 5504.018 Muta. Bed. Lr. Krs. 295.00 295.00 220.00 165.00 165.00 145.00 110.00 00.00 90.00 85.00 •« 7.5 Teminatı / Lr. Krs. 14950.00 3000.00 56100.00 8800.00 1050.00 600.00 750.00 650.00 1150.00 575.00 87625.00 Satış Şekli Peşin Iskarta Nor. » » Kıs. » scakılı 1 içi >luk n içi Asvalt ınn Çam Sanayi Odunu Meşe > » 1 1 2 4 3 a » » Iskarta Çam Maden Direk Y E K 0 N... 83 ... 1 Yukarıda müfredatı yazılı orman emvali bizalanndaki muhammen bedellerle açık arttırma sureti İle satışa çıkanlmıştır. 2 Satış 24 Nisan 1968 tanhine rastlayan Çarşamba günü saat 15.00 de Edremit'e 20 Klm. mesafede Çanakkale asvalü üzerlndeiltınoluk Orman Bölge Şefliğinde toplanacak komısyon marifetiyle yapılacaktır. 3 Satışla ilgili Dellâliye, üzel Idare Hissesi, tstihsal Vergisi ve karar pulu gibi her türlü vergi ve resimler alıcıya ait olup mal sli ile birlikte tahsil olunur. Ilân masrafı işletmeye aittir. 4 Bu satışa ait tlân ve şartname, Orman Müdürlüğünde eb'at listeleri ilân ve şartname Balıkeslr Orman BaşmüdUrlüğünde lcara, Istanbul, lzmır, Balıkesir, Bursa, Bandırma, Bergama, Bayramiç Işletme Müdürlükleri ile işletmemlzde görülebilir. 5 îhaleye iştirak etmek şartname, Orman Genel Müdürlüğünde eb'at listeleri ilân ve şartname Balıkesir Orman Başmüdürlünde Ankara, Istanbul, tzmir, Balıkesir, Bursa, Bandırma, Bergama, Bayramis Işletme MUdürlüklert Ue isletmemlzde görülebilir. (Bann: 1MP1/M53) Baymdırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisüğinin: 1 Kayseri Merkez Bağyurdu Orta Okulu 12 derslik ilâve inşaatı işi 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zarf usuJü ile eksiltmeye konuJmuştur. 2 İşin keşit bedeb' (524.473 89) lira olup, geçici teminatı (24.729.) liradır. 3 Eksiltme Kayseri Yenimahallede Bayındırlık Müdürlüğünde Dıale Komisyonunca 2 Mayıs 1968 persembe günü saat 15.00 de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve di^er evraklar Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin, a) (24.729.) lirahk geçici teminatı, b) 1968 yüına ait Ticaret Odası belgesini, c) Müracaat dilekçeleriyle verecekleri (eksiltme şartnamesinde belirtilen ve usu lüne göre hazırlanmış olan) plân ve teçhizat beyannamesini, teknik personel beyannamesi. sermaye ve kredi imkânlannı bildiren malî durum bıldirisini, taahhüt beyannamesini ve Bayındırlık Bakanlığından almiş olduklan C grubundan keşif bedeli kadar işin eksiltmesine girebileceklerini gösterir müteahhitlik karnesini ibraz suretiyle, Bayındırhk Müdüriüğünden alacaklan yeterlik belgesini teklif mektupları ile birlikte zarfa koymalan lâzımdır. 1 İstekliler teklif mektuplarmı 2 Mayıs 1968 perşembe günü saat 14.00 de kadar makbuz karşıhğinda İhale Komisyonu Başkanlığma vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi alınması için son müracaat tarih) 29 Nisan 1968 pazartesi günü mesa! saati sonuna kadardu. Telgrafla müracaatlar v« postada vâkl gecikmeler kabul edilmez, Keyfiyet ilân olunur. 14037/3949) ••••••••İH (Basın: 14033'3969) MÜHENDÎS AIJNACAKTIR Ankara Elektrik Havagazı ve Otobiis îşletme Müessesesi Umum Müdürlüğünden Müessesemiz şubelerinde ve «ebekelerinde istihdam olunmak üzere Elektrik ve Inşaat Yüksek Mühendisı veya Mühendisi almacakür. Tâliplerin askerlik hizmetlerini ifa etmiş bulunmaları, Elektrik Mühendislerinin Sebekelerde çahşmış. tecrübeli olmaları İnşaat Mühendislerinin de insaat ve proje işlerinde çahşmış olmaları şarttu". Tâyin edileceklere, hizmet durumlarına göre müstahak olacaklan ihtisas ayhğı veya 4/10195 teknik personel tâlimatnamesi uyannca gündelik verUecektir. İsteklilerin en geç 10. Mayıs. 1968 günü akşamına kadar mufassal tercümei hallerini bildiren fotoğrafh bir dilekçe ile müessesemize başvurmalan. CBasın: A. 3836 14349; 3976
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear