23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
,ŞAHESER ROMANLAR I1SK ve ÖLÜM W. Foulkntr En Biiyük Yazarlarm En Cüztl Estritri Nobel •Blri HayofHi On Kapm, Mrf Mm Dtyn Yazar Bu Somonında G*ç»ktmt Blr Hayat Fociaıının HilcâyMİni Vermijfir. JÇ* umhuriye KÜRUCTTSü: T Ü N D S N A D Î Kitabevi ı'dığı en seçme, terbiyevl Jdt«plarmı auaar. Köprüaltı ÇoOğİu*vSokak Çocuğu, tjdam, arayınız. EVİ ak No: 19 İSTANBUL. Reklâm: 2804/3984 12,5 L. GÜVEN V A YI N E V i 44. ytl tayı 15705 Telgrai rt mettup adreoi: Cumhuriy«t tstanbul Foata Kutumı: İstaabul No. 246 Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 9 » 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 99 ffl Micflfl 19AR Seçim Kanunu, usulden Aren ve Hnayasaya ayhırı iddialara görülüvor cevap Hazırianan rapor üyelere dağıtıldı Bülent DIKMENER ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) Vücudaa yabancı TAKMA BOBREK, Ç1KARILDI 20 gün önce başkasından alman böbrekîe yasayan Türkiye'nin ilk takma böbrekli adamı Yusuf özer'in vücudu yabancı dokuyu red ettiğinden dün öğleden sonra kendisine yapılan cerrahi müdahale ile takılan böbrek alınmıstır.. Ameliyat bittikten hemen lonra bir açıklama yapan Dr. Atıf Taykurt, hastanın durumunun normal olduğunu bildirmiş, «Tnsnf özer bnndan böyle eski böbreji ile hayatını devam ettireeektir* demiştir. Bilindiği gibi son günlerde hastaya verilen tmuran ilâcı miktarı arttınldığı halde, kandaki lökosit sayısı süratle artmaya devam etmis ve vücut yabancı dokuyu red etmiştir. Dün sabah doktorlar heyetinin yaptığı konsültasyonda hastaya takılan yabancı dokunun kesin olarak çalışmadığı, hastanın iyi çalışmayan kendi tek böbreği ile yaşayabileceği tesbit edilerek ameliyatla takılan böbreğin alınması kararlaştırılmış, ancak bu karar basına duyurulmaraıştır. Hastanın sabah yapılan muaye nesinde kandaki lokosit sayısmın 155 bin 200, Ure miktannın ise 36 miligram olduğu tesbit edilmişgtir. Hastanın 24 saatlik ldrar znik tarında bir artma olmamıştır. (1,3 Utre). tkinci bir müdahale ile takılan böbreğin çıkanlmasından önce. Yusuf özer'in, vücudunun takılan böbreği reddetmesine karşılık du rumu çok iyi görülmüş, yemeğini iştahla yemiştir. Sabah zijrare tine gelen, kendisine böbreğini vermis olan Recep Ilgar'la kucak laşan Yusuf Özer, ayağa bile kalk (Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) kesinlikle anlaştlııtca, verdiler ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Prof. Sadun Aren ile Rıza Kuas dün ortak bir demeç vererek. naklannda yapılan ithamları cevaplandırmışlar ve «Akdeniz'in Amerikan donanmasından oldnğu kadar, Sovyet donanraa «ından da annması gerektiği görüşünü konferansta öne »ürdüklerini» belirtmişlerdir. Ortak demeçte, Roma konferansının «Akdeniıi Amerikan emperyalizminin tasallntundan kurtarmak ve bn bölgeyi bütün askerî bloklar ve yabancı knvvctlerden arınmış bir harış gölü haline getirmek için» toplandığı belirtilmekte ve ?öyle denilmektedir: Memleketimizin menfaatlerini Amerika ve Rusya'yı aynı uzakhkta tutan bağımsız bir dış poli tika izlemekte gören TİP'ıu zabıtlara geçirttiği müdahal» »ynen şudur: «Biz bu paragrafı şöyle anlıyoruz: Akdenizde Sovyet Donan masının mevcudiyeti de şayaıu arzu değildir. O da Akdenizden çekilmelidir. Bunun şartı 6. Filonun ve diğer Amerikan askerî früçlerinin Akdenizden çekilmlsidir. Türkiye Işçi Partisi, evvelce de ifade ettiğimiz üzere, bloklar dıjı kalma lehindedir.» (Arkası Sa. 7. Sü. 4 de) Seçim Kanununu iııceleyen Anayasa Mahkemesi raportörliiğii çalışmalarını bitirmis ve hazırladığı raporda «Seçim kanununun usul yönünden Anayasaya aykırı görüldüğünü» belirtmiştir. Raportörlüğün hazırladığı rapor bastmlarak üyelere dağıtılmıştır. Türkiye Işçi Partisi, Yeni Türkiye Partisi ve 34 senatör'ün Seçim Kanununun usul ve esas bakımından Anayasaya aykırı olduğunu be lirterek Anayasa Mahkemesine başvurmalarından sonra, Anayasa Mahkemesi, raportörliiğii kanunu önce usul yönünden incelemis ve kanunu görüşen Parlâmentodaki ko misyonların Anayasanın 85 inci maddesine aykırı olarak teşekkül ettirildiği ve bu bakımdan Seçira Kanununun Anayasaya aykırı oldu ğu sonucuna varmış,tır. Kambiyo Mevzuatında değişiklik Usul bakımından Anayasa Mahkemesi Usul Kanununa göre, raportör ve mahkeme genel kurulu bir kanunun esas v* usulden Anayasaya aykırı olduğu(Arkası Sa. 7. Şii. J * t f yapıldı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Maüye Bakanlığından riün açıklandığına göre; Kambiyo Mev zuatında bazı degışikliKİer yapılmış. döviz alımına yetkilı ol mayan şahıslann vabancı torist lerden alabileceklerı dövız nıiktarı 50 dolardan 10ü dolira çıkarılmış, bu arada otomobıl ıthal imkânları sınırlandırılmıştır. Kambiyo Mevzuatında yapüan değişiklikler özetle şu noktalarda toplanmaktadır: • Turizm, tedâvi maksadıyla kendilerine döviz tahsis edılen kişiler zati ihtiyaçları dışında gümrük vergisinden muaf olarak yurda getirmekte olduklan eşyalara ilâveten vergisinı öıiemek suretiyle aynca 1000 liralık eşya getirebilmekteydiler. Bu 1000 liralık ithal hakkı kaldırılmıştır. Ayrıca bu şahıslar ile, öğrencilerin ve geçici olarak yurt dışına çıkanların kürk, manto ve kürkten mamul giyitn eşyaları getirmeleri vasaklanmış tır. • Turizm, tedâvi. öğrenim ve ticarî seyahat maksadıyla yurt dışına çıkanların otomobıl ithâl imkânlan kaldırılmıştır. • Turistik müesseselerin yabancı artist ve sanatkâr çalıştırmalan. bunların satın aldıkları döviz miktarları ile irtibat landınlmtştır. • Ticarî seyahat maksadıyla ıhracatçı ve sanayıcılere tah.sis edilen dövizin miktarı artfırılmıştır. • 24 Haziran 1967'den sonra bu tebliğin yayın tarıhine ka. dar yolcuların berabennde güm rüklere getirdiği gayrî 'ıcari eşyanm ithaline izin verilmıştir. • Yurt dısında ikı yıldan faz la kalan ve 24.9.1964 tanhinden önce yurda dönen ijçilerin bu tarihten önc e Türkiye'ye sevkettirdikleri, değeri 10 bin hrayı geçmeyen bir âdet dokııma maki nesinin bedelsiz olarak ithaline izin verilmiştir. "Arkadaşlanmız bf'zı sımftara sokmuyor,, ANKARA, (Cnmhnriyet Bürosu) llâhiyat Fakültesindeki boykotla ilgili olarak bir kısım öğrenciler, «Derslere ginnek istediklerini, b«yk»«on dışartUn idare edilerek, bazı öğrencilerin kışkırtıldıklannı» söylemişlerdlr. Boykota karşı olan öğrenciler, kendilerinin çoğunlukta olduğunu, ancak bazı öğrencüerin kendilerini sınıfiara sokmadıklarını belirterek, «Başörtü konnsu ele alınarak olay istismar ediliyor, Dekanımız ve bazı öğretim üyelerimiz ynhalanıyor. Okul çevresine oknlla ilişkisi olmayan basörtülü kızlar getiriliyor» demişlerdir. Dekan Prof. Hüseyin Yurdaydın, olaylar karşısında Fakülte Genel Kurulunun bugün olağanüstü bir toplantı yapacağını bildirmiştir. Başkasına ait böbreği 20 gün taşıdı Yusuf özer... Ve sonra 2. ameliyatla, vücudunun reddettiği bu böbrek çıkanldı . Fotoğrafta, Ynsuf özer'i kendisine böbreğini veren Recep Ilgaz'la dünkü ameliyattan iki saat önce kucaklaşırken, görüyorsunuz "Sunay, Seçim Kanununu vefo Ne dediJeı: «BÖBREĞM VEREN BOSV1SA TEK nÖBREKLt KALDhl Erzincan'lı çiftçi Yusuf özl e takılan böbreğin ikinci | ameliyatla çıkarılması zort luluğu karşısında, fikirleri rulan bazı doktorlar, «Bn bi rek transplantasyonunda b ka bir sonacnn beklenmed görüşü etrsfında» birleşmişl dir. Dr. Gürbüz Barlas, «Tra plantasyonnn lüzumsuz oldo nu» belirterek şöyle konuşm tur: •Suni böbrekîe nasılss has nın kendi böbreği dinlend lirdi. Boşu boşuna donör (b< reğini veren) tek böbrekîe k dı. Yoksa viicndon yabancı ı kuyn reddetmesi nonnald Dünyanın her yerinde yapıl orçan transplantasyonlann bn tip olaylar olnyor.» Doç Dr. Metin özgür «Herhalde alınması icap e yordn, aldılar. Söyleyecek bı ks bir şeyim yok» demiştir. Dr. Gıyas Korkut ise, şunl rı söylemiştır: «Esasen hastanın bir bSbre bnlnndnğn için difer bir böl reğin takılmasının ehemmiy ve lüzumu yoktn. Allah takî ratını affetsin.» etmeliydi,, ÇANKIRI Dün ilk açık hava toplantısında konuşan MP Lideri Osman Bolükbaşı, AP iktıdarı nın Seçim Kanununu değiştirerek memleketi kötü bir kamphlaşmanın içine attığım belirt(Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) j Talepleri l'argıç tarafından zapta geçiriüneyen avukatlar bir ara Savcıyla da tartışmışlardır. Fotoğrafta Savcı ile tartışan avukatlardan bazılan görülmektedir. (Fotoğraf: Selçuk AYBATAR) Avukatlar, yargıçîa lariışîi; duruşma yarıda kaldı Devlet Bakanı Seyfi Öztürk aleyhine tezahürat yapmaktan sanık öğrencilerin, çok sıkı emniyet tedbirleri arasında dün yapılan duruşmasında 4. Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı Sıtkı Karabel ile avukatlar arasında sert tartışmalar olmuştur. Avukatlar. Yargıç Karabel'in, Savcının esas hakkındaki mütalâasından sonra kendilerine savunma hakkı tanımadığını, duruşma salonunun boş olmasına ve gizlilik kararı verilmemiş olmasına rağmen içeriye dinleyici ahnnnaması sebebiyle Anayasanın aleniyet ilkesine aykırı hareket edildiğini ileri sürerek, Yüksek Hâkimler Kurulu ile Baro'ya müracaat etmislerdir. Yargıç Karabel de, avukatlann du>'uşmayı yürütülemez hale getirdiklerine dair bir zabıt tutarak Savcılığa başvurmuştur. O!ay jerinde bulunan Doç. Dr. N'evzat Gürelli de avukatlar lehine bir zabıt imzalamıştır. Wrk fş'in parther üstü politikayı bırakması istendi ANKARA, (Cumhnriyet Biirosn) Türklş Genel Kurulu'nun 3. gününde ilk defa olarak bazı delegeler, bu kuruluçun partilerüstü politika görüşüne karşı çıkmış, Türklş ilkelerinin herhangi bir parti tarafından kesinlikle benimsenmesi halinde bu partinin desteklenmeşı istenmiştir. Bu arada bir sendika başkanı da, işçileri teşkilâtı bölmek isteyen aşırı solculara karsı cihada davet etmiştir. (Arkası Sa. 7. Sü. 3 de) YlL 1962 Başbakan Inönu, F.C. Erkin'i Londra B. Elçisi iken, Meclis dışından Bakanlığa atamıştı. Erkin, İnönü iktidardan düşünceye kadar Bakanlılta kalmıstır. Köy Enstitülerinin kuruluşu törenlerle kutlanıyor cRİZE» ŞILEBI, ATATURK KÖPRÜSÜNE BİNDIREREK HASARA SEBEP OLDU Köy Enstitülerinin 28'inci kuruluş j'ildönümü, tstanbul'da da bugün Spor ve Sergi Saraymda yapılacak bir törenle kutlanacaktır. 18.30'da başlayacak toplantırfa. llhan Selçuk. Çetin özek, Şerif Tekben, tsa Öztürk (Arkası Sa. 7. Sü. 1 de) OLAY Toplum Polisi, mahkemenin bulunduğu koridoru iki yandan keserek çok sıkı bir hüviyet (Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) FIRTINA Yıldız poyraz fırtınası önceki gece Istanbul limanını altüst etmiştir. Gece saat 01 sıralannda hızı 120 kilometreyi bulan fırtına yüzünden, Haliç'te demirli bulunan Denız Nakliyata ait «Rize» şılebi demir tarayarak Atatürk Köprüsüne bindirmiştir. Şilebin içindeki nöbetçi kaptanın c!urduramadığı gemi. Atatürk köprüsünü 2 metre yarmıştır. Çarpışma sırasında «Rize» şilebi d e baş tarafından büyük hasar görmüstür. Köprü, deniz trafiğine kapatılnnştır Fırtınadan, Suadıye ile Ka lamış ve Büyükdere cıvarındaki birçok ufak fekııe parçalanmıştır. KartalYalova araba vapur sefer!prı vapıla mamış, Şehir hattı vapurları da tarife dışı çalışmıştır. Dört gündenberı Karadeniz Boğazı dışındaki Eşek adası civannda kayalara bindiren Lübnan bayraklı «Marlene» şilebinden ümit kesildiğinden kurtarma teşebbüsünden vazgeçilmiştir. Bu arada Zeytinburnu'nda önceki akşam evine dönmekte olan 18 yaşındakı Mevlut Kılıç, bir evin çatısından başına düşen kiremitten ölmüştür. ede Kongrenin başladığı gün. parti temsilcileri Türkİş Genel Kuruluna sempatik görünmek için âde ta yarışa giruıişlerdi. Işçi meseleleriylc uğraşmayı şimdiyedek bü yüklüklerine yediremiyenler dahi kürsüde sitayişkâr sözler söylemişler, nutuklar çekmişlerdi. Sosyal problemler divorlardı da başka şey demiyorlardı. Şu vaı ki sosyal problemlerin nasıl halledileceği hakkında reçcteleri yoktu. Sadece yuvarlak bir takını lâflarla kendilerini alkışlatmak. «Bizim parti de işçi konularına değindi» dedirtmekti amaçları. Oysa, parti sözcülcrinin attıkları nutuklar, dajpttıkları mavi boncuklar aslında hiç bir işe yaramıyacaktı. Zira Sendikacılar üzerinde iktidar pariisinin uznn lüredenberi devam eden baskısı. dönenler Genel Kurul'u çoğunlukla AP'ye doğru cekmişti, geri kalanlardan bir kısmı CHP'yi tutuyordu, pek azı ise partiler üstü kalmak, böylecc baskı kuvveti inancını sürdürmek istiyorlardı. Partiler üstü kalmanın öncülüğünü Scyt'i Dcmirsoy'la Genel Sekreter Halil Tunç yapıyor. eski yönetim ku rulundan birkaç kişi de onları destekliyordu. Ancak Türk İş Geuel Kurulu politikaya öylesine buiaşmış, Genel Kurul üyeleri işlene işlene öylesine kararlı hâle getirilmişlerdi ki, koskoca kongreden şu ya da bu partiye eğilim göstermiyen pek az kişi çıkardı. Kongrenin 3 üncü gününde du rum şövle idi: CHP'liler toplantıdan önce kendilerini hayli kuvvetli OLAVLARIN ARDINDAKİ YlL 1 9 6 8 Bir süre önce C.H.P.den ıstifa eden F. C. Erkin Adâlet Partisi'ne girerken «A.P.'ye ahlâk ve faziletin bâkim olmasıümidiyle katılıyomnu demiştir. ler. hattâ Genel Başkanlığa ve Genel Sekreterliğe ovnamayı düşüıımüşlerdi. Fakat kulis başladığı zaman anlaşılmıştır ki CHP taraflısı sendikacılar, delegeler arasında Oemirsoy ve Tunç'u devinnek için fikir birliği yoktur. Bunun üzerine CHP'liler hiç değilse yönetim kurulunu ele geçirmek istemişler, kulis çalışmalarını o yöne çevirmişlerdir. Çcvirmişlerdir ama, buna karşı AP, 3* kadar milletvekilini ku••* (Arkası Sa. 7. Sü. 4 de) Türkiyenin e eski filmcisı Halil Kâmil Öldürüldü Feridun Cemal Erkin dün A. P. ye girdi ANKARA (Cumhuriyet Bii rosu) İnönü hükümetlerinin eski Dışişleri Bakanı O.du mületvekili Feridun. Cem&l Erkin dün A.P. Genel Merke zinde yapılan bir törenle A.P. saflarına katılmış ve A.P. ys ahlâk ve faziletin politikava hâkim olması ümidiyle kalıldığını söylemiştır. Tören sırasında bir konuşma yapan A.P. Genel Başkara va Başbakan Süleyman Demirel: «Türkiye çıkış yolunu bulmuştur. Türkiyenin kurtarıcılara ihtiyacı yoktur. Millet kendi kendisini kendi kurtarıcısı tâyin etmiştir. Bunun dışındaki isterik düşünce ler Türkiyede neşniriema bulamı(Arkası Sa. 7. Sü. 4 de) Yıldınmlar ve kar Yıldırımlardan, Mardin'in Harisli köyünde Mecit Bozkurt iie kıı Selma vo Kadınhan ı Konya ıda Abdiilkadir Bulut vanaS*. 7, S> ) del Yurdumuzun en eski ve tanı mış film yapımcısı ve ithalât sı Halil Kâmil cfün gece Em gân'daki yazlık evinde, yanm çahşan bir genç tarafından < dürülmüştür. Emirgân, Baltalimanı Caddc 90 numaralı evde gece saat 20. da meydana gelen olaydan son 74 yaşındaki filmciyi, başına ae bir cisimle vurarak öldüren : yaşındaki Arif Korkmaz ayı zamanda şoförü bulunduğu 19! modeli «Buick» marka 34 DV 6 1 plâkalı otomobille kaçmıştır. Pt lise göre, Arif Korkmaz yanın nişanlısı olan genç bir kızı d almıştır. Olay, Halil Kâmil'in karısı v çocuklarının gece eve dönme sinden sonra anlaşılmış ve dc rum polise bildirilmiştir. Söylentilere göre, bir ay kada önce Halil Kâmirie, üç yıldan beri yanında çahşan Tekirdağl şolüiü Arf Korkmaz. bir mese (Arkası Sa. 7. Sü. 1 de.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear