23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT 15 IMart 1968 YAZAN: Sağduyu ve şuur, gelişmeleri düzenleyemeyince, kaderin eli işlerin gidişi üstünde kördüğümünü örmeye başlar. Bu el; artık sağduyunun ve nizamın dışına çıkan çatışmaların, çelişmelerin kor kuvvetidir. 1954 ten sonra iktidar muhalefet arasmdaki yaklaşma teşebbüsleri de, üstten gelen bir takım engellemelerle netice vermeyince, iki taraf ta kendi siperlerinde, kendilerince silâhlanmaya başladılar... '0 zaman sizi ben bile kurtaramam. bu soruların cevaplarını belki bulacaklardır. Ama burada şu kadarını işaret etmekle yeünelim ki, aradaki mesafeler durmadan açılıyordu. Görünmez bir e!, içinde mil leün kaderinin kaynadığı büyük bir fitne kazanmı, durmadan karıştınyordu, Hülâsa, bilhassa daha 1954 ten sonra başlayıp, hele, 1957 den sonra iktidar ve muhalefet arasmdaki mesafelerin böylesine açılışı ve bu uzlaşmaz kin ve adâvet havası, bizim çok partili demokrasiye giriş çabamızın, hakikaten bir şanssızlığıdır. Halbuki, çok partili demokrasi bu değildi. Ve çok partili parlâmenter rejimde, şahsi adâvet ve eğilimlerin böyle şahlanışı, Batı Demokrasilerinin geleneğinde ve lugatında yoktu... Bu arada CHP nin ve o zaman Halk Partisi Mecüs Grupu Başkanvekili olan Server Somuncuoğlu vâ sıtasiyle giriştiği bir temas teşebbüsüne de gerçi Menderes: « CHP bugünkü halinde kaldık ça, kanunı mecburiyetler dışında, kendileri ile bir münasebeümiz ol mayacaktır.» şeklindeki beyanatınm çerçevesi içinde cevaplandırmıştı. Yâni Somuncuoğlunu «Ancak bir vatandaş, bir milletvekili» olarak kabul ede bileceğini söylemişü. Ama, acaba bu dıii konuşan. yalnız Menderesin kendisi mıydı? Yoksa o. daha üstün bir gorüşü. daha guçlü bir iradeyi mi dile getiriyordu?. Hulâsa işler böyle gelişince, iki taraf da kendı siperlerinde, kendi süâhlannı işletmeye başladılar. DP nin iki gtıçlü silâhı vardı: Bıri şuydu ki, Menderes, gittikçe Halkın malı, halkın sevgilisi oluyordu. Halkla. kalabahklarla, gittikçe bir dil birliği, bir içli dışlı kaynaşma kuruyordu. Ikincisi de, İnönü'nün ve CHP nin, Ikinci Dünya Harbi içinde hazırlanıp, ama 1950 seçim lerinden önce bir kenara attığı inşâ, kalkmma, yollar, fabrikalar. barajlar ve benzeri dâvaların bayrağı, şimdi DP nin ve Menderesin elindeydi. Ve bu silâhlar, hakikaten guç\ü silâhlardı . ŞSVKIT SÜREYYİ AYDEMİR izim yakın tarihimizde; 1954 1960 arasında D.P. ve C.H.P. arasında normal mü nasebetler kurulamaması, Parlâmento âdâp ve usulleri dahilinde normal temas ve mü • nasebetlcre geçileme mesi, çok partili demokratik gelişmeleri mizin büyük talihsizliği olmuştur. Bunun so rumlusu, yahut sorumluları kimlerdir? Bu gelijmelerin içinde veya yakınmda bulunanlar; eğer bir takım sabit fikirlere bağlanmazlarsa bu «onınların cevaplarını koiayhkla verirler. Ama biz; 1957 seçimlerine, yahut hem DP nin kaderinde en etkili işaretlerden biri olan bu seçim hâdisesine girmeden önce, bu konuyu da kısa hatları ile işlemeliyiz. Çünkü, gerçek olan şudur ki, 19501954 arasını bir tarafa bıraksak bile. 19541957 arasında da, 19571960 arasında da. iktidarla ana muhalefet partisi arasmdaki mesafe ler durmadan açılmıştır. Ve bir tür lü kapanamamışür. Bu bizde çok partili rejimin öyle bir suihazmı ol mu?tur ki, yalnız mideleri bulandırmakla kalmamıştır. Bu şifa bulmaz hastalık, nice kurbanlara, nice mihnetlere, çilelere de malolmuştur. Yoksa bu böyle olraasaydı, hat tâ 27 Mayıs Ihülâli sabahında bile iktidar mensupları. pekâlâ şapkalarını alarak evlerine, çifüiklerine gidebilirlerdi. Ve ihtilâl, sorumlular değil, yeni görevliler arayarak, basit bir hükumet darbesi şeklinde pekâlâ sona erebilirdi. thtılâiin ha zırlıkları üzerinde yapılan incelemeler bunu göstermektedir. Çünkü, ihtilâlcinin defterinde, hiç hesaplaşma yazılı değildi. Ama giden lerle gelecekîer arasında mesafe o kadar açık ve memleket o kadar parçalanmıştı ki, halk değilse bile aydınlar efkân, daha ilk dakikada o güne kadar olup bitenlerden bir sorumlu veya sorumlular aramak yoluna düştü. Sorumlu kimdi? Veya sorumlular kimlerdi? Arada açılan mesafeler neden bir türlü kapanamadı? Ikinci Adamın Üçüncü cildini tej kil eden bu büyük hacimli kitabı baştan sona okumaya katlananlar. B «BU HALLEK KARŞISLNDA İHTİLÂL MEŞRU OLUR» pak olmuş, âciz, yere duşmüş, kılıcı kınlmış. elinden çıkmış ve artık yapacağı bir şey kalmayan> bir yenilmiş adam değildi. Gerçi Mecliste Partisinin ancak 30 milletvekili vardı ama, partisinin başında bir de Ismet Inönü vardı. Ve işte bu İnönü, ayrı bir müessese idi. Evet, hem Partisinin içinde, hem partisinin üstünde, daha doğrusu yakın tarihimizin ve memleketimizin yapısında. ayrı ve başlıbaşına bir müessese idi. Bu müesseseyi ihmal etmemek. hesaba kattnak. ağırlığını, gerçek ölçülerîe teraziye koymak Mzufitfı. İşte bundan «vvelkT yazimTzdaJfeetlediğimiz v*B54 ten sonra iki parti arasmdaki yaklaşma ve normal münasebetler kurma çabalannda, hem de bir aralık înö nü ile elele, yanyana geldiği halde, Menderesin ölçemediği, takdir edemediği Problem ve ağırlık, işte buydu. Yahut da Celâl Bayar. Înö nünün bütün bu yanJarını ve niteliklerini, gayet yakından ve derinden tanımaktan gelen bir endise ile, onu ihmal etmeyi tereih ediyordu.. Hulâsa 1954 ten sonra Adnan Men deres ve DP, hakikaten sertleşiyordu. Niçin? Kime karşı? Çünkü Millet Meclisinde CHP nin ancak 30 milletvekili vardı. İnönü işe artık resmi ziyafetlere bile çağırılmı yacak kadar ihmal edilmişti. Pembe Köşkte bir münzevi hayatı yaşıyordu. Bayar"ın biraz ötedeki Cumhurbaşkanhğı köşkü ise, nur içinde yüzüyor gibiydi. Ziyafetler, kabuller birbirini kovalıyordu. İşte bu köşkte ve DP nin 1954 seçim lerini kutlamak için Bayar'ın, kabine üyeleri ile DP Genel İdare Ku rulu üyelerine verilen ziyafette Cumhurbaşkanı: Ince Demokrasiye paydos!. işaretini verdi. Metm Toker eserinde bu haberin Pembe Köşke ulas tığı sıralarda bir sahneden bahseder. Bu parçayı nakledeceğim: • DP ük şiddet kanunlarım çıkannış ve Meclisi uzun bir yaz tâM » sokmuştu. îktidara hâkim oYmrfemel frtSSfenrtrCelâl Bayar'dan mı, Adnan Menderes'ten mi geldiği tartışılıyordu. Ismet Paşa: İkisi beraberdirler, dedi. Sonra düşünceli bir sesle ilâve etti: Fakat bu yollar. sonları iyi olmayacaktır! «İkisi beraberdirler» demesine rağ men Paşanın, Adnan Menderese karşı belki içine acıma hissi de kanşan daha bir semplati beslediği ger çektir. Çok sonraları, Adnan Menderes'in hazin âkibetini değiştirebilmek için İsmet Paşanın çırpınmasında. kayınvalidemin inanılmaz büyüklükteki üzüntüsü gibi, kendisinin bu hissinin de, müli düşünceler kadar rol oynadığını sanıyorum.» Tokerin yazdığı bunlardır. Fakat 27 Mayıs öncesindeki olaylann akı şı konuşulduğu zaman ve arada CHP bugünkü hageçen sert çatışmalara rağmen, linde kaldıkça, kaMenderesin adı ve şahsiyeti üstün nuni mecburiyetde İnönü'nün, pek açığa vurulma ierimizin dışında yan, fakat içten gelen rikkatli ruh kendileri ile bir haline, ben de şahit olmuşumdur... ilişkimiz olmayacak Hülusa işler böyle gelişince. el tır.» bette ki înönü de kendi siperlerinde kendi silâhlarını işletecektı. Yâ ni bir Kurmay. artık hesap başındaydı. Ve onun bu sertleşen savaş karşısındakı sı'âhları. asıl sloganla rı idi. Ve stratejik sloganları... Evet, para girdiği bir gerçekti. Hayat pa siyaset meydanı da harb meydanı halılığı vesaire gibi unsurlar ise, gibidir. Harb meydanı gibi siyaset çoğunun cebine para giren köylü meydanının da taktıği ve Stratejisi ile bu sirkülâsyondan, bu iktısadî vardır. Taktik hareketler veya slodevir hızmın artışmdan faydalaganlar, yakın vâdeli hareketler ve nan esnaf, tâcir ve üst kademedeki Şiârlardır. Uzun vâdeli hedefler ve tüccar ve müteşebbis gruplarını ra hareketler ise, mücadelenin stratehatsız etmiyordu. O halde İnönüjik cephesini teşkil ederler. Ve ye, taktik, yâni kısa vâdeli değil, Stratejik sloganlar, b 1 uzun vâdestratejik. yani uzun vâdeli ve gidi li hedeflerin ve mücaJele Prensip şat değiştirici, cephe vaziyetlerine lerinin, kısaltılmış. ama her gün, kokünden yeni dâvalar getirici slo her yerde. her vesile ile üzerinde ganlar lâzımdı. İnönü bunları bul durulan ifadeleridir. Savaş, bu hemasını ve işlemesini bildi. Zaten defler gösterilerek yürütülecek ve bir ana muhalefet partisi lideri ola bu silâhlarla kazamlacaktır.. rak da, bunları bulmak ve işlemek Hülâsa, Inönünün, 19541957 araonun vazifesıydi. Ama, bu slogan sında, hattâ biraz da daha onceden lar ve karşı cephemn açık veren baslayarak, karşı cephenın kale du davranışları üzerindeki bu gorüş varları altına yerleştirdiği lâğımve değerlendirmeler; sayılır, dökü lar onun, iktidarın stratejik zaafla Iür, ortaya atılırken hattâ CHP ıda n ve hataları üzerındeki demokra re organlarında vazife alanlarca da tik reaksiyonlarıydı. Gerçi, karşı yadırgansa bile. . Hele karşı cepcephe halka inmişti. Halkı sürukle hede, hattâ cevaba değmez sayılsa, yebiliyordu. Temel atmalar, korde hattâ alay konusu edilse bile... lâ kesmeler de biribirini tâkibediyordu. Bunlar halkın hayatına ha Bu sloganlar nelerdi? reket ve fayda getiren şeylerdi. Ge Bunları şoyle sıralayabiliriz: rek toprakta, gerek sanayi ve tica1 DP iktidan, Anayasa dışı, rette bu fayda, tamamen halk yaAnayasaya aykırı tutumlar ve dav rarına bölüşülmese de, gelecekte ranışlar içindedir. Bir Anayasa millî yapıda tepkilerini verecek sos Mahkemesi kurulmalı, Anayasa te yal ekonomik çelişmeler yaratminatı isteriz... sa da, halkın günlük hayatında, ti 2 Hâkim baskı altındadır. Adli caret ve para piyasasında hareket teminat yoktur. Adli teminat istelerin hızlandığı, köylunün cebine riz . 3 Üniversite Muhtariyeti zedelenmiştır. Üniversite Hocaları baskı altındadır. Üniversite Muhta riyeti için leminat isteriz.. 4 Muhalefet partileri baskı altındadır. Muhalefet tasfiye edilmek istenmektedır. Muhalefet için söz, seyahat, yayın, toplantı, seçim em niyeti isteriz.. 5 Basın hürriyeti zedelenmiştir. Basın ve yazarlar baskı aitındadır. Basın Hürriyetı için teminat isteriz... 6 Din siyasete âlet edilmistir. Anayasanın laiklık ilkesi zedelenmiştır. Din siyasete âlet edılemez. Teminat isteriz. Bunları daha da artırabilıriz. Fakat biraz d'ıkkat eder'ek hemen gorurüz ki. bu kitabın bu cıldinde uzun uzadıya işlenen, fakat burada cenişletümecmde fayda görmediğım bu sloganlar ve onlarda behrtılen haller eger doğruysa. bunlar D.P. iktidarını, bütünu ile mahküm etmektedir. Çunku bunlara gore D.P. iktıdarı Anayasaya karsıdır. Ama oır iktidar eğer Anayasaya karşı ise, o iktidar, meşruiyetıni yitirmış olmaz mı? Ve ne kadar duşundurücudür ki. D.P.. 27 Mayıs'ta Anayasayı çığnediğı ve bo\iece rfe meşruiyetini yitirdiği sebeplerı ile devrılmedı mı? Bu devrılışın hemcn ertesi günu Ünıversıte Heyetı. bunun boyle olduğuna, yani iktidarın meşruiyet ve kanun dışı kaldığına dair ve hiçbir ihtılâlın sağlayamadığı bir Üniver Mte fetvası sağlayarak, ıhtıian mesru kılmadı mı? Yanı bu ihtılâle, bir milletm dırenışı şekli verılmedi mi? Inonu'nun, ihtılâlden önce : « Bu haller karsısında ihtilâl mesru olur. O zaman sizi artık ben bile kurtaramam!» derken, yarattığı atmosferle, daha yukarıda sıraladığımız ve kökleri ta 1952 1953 lere varan sloganlar arasınd'a bir bağıntı yok mudur? Bu sloganlarla Ünıver^itenin D.P. iktidarını mesruluk dışı ilân eden cok önemli raporu arasında, fi'lî bir isbirliği veya bağıntı olmasa da. bir ruh ve hava istiraki yok mu? Hülâsa öyle sanıvorum ki. tnönü'nün o zaman. ne CHP saflarmda. ne de ik f idar çevrelerinde dikkatleri çekmeyen ve gerekli yankılan varatmayan 1954 1957 arasmdaki bu stratejik sloganları ve bu slogarları düzenlemek yolunda onu. tıpkı bir kurmav caljfmasını andıran sabırl? müradflpei ı'ıstündp n V 'nin Vaderini incelerken, dikkatle durmahcfır. Yarın: DİYAĞRAM DÜŞEBİLtR... BÜLMACA Kur'anı Kerım. acıklaması Acılts. Droeram ve vorunnu OS.SO Saz eserleri 07 00 Kove haberler 07.05 Günavdın 07 30 Haberler ve hava durumu 07.45 Istanbulda buırım 07.50 İlânlar ve hafif müzllc OS.00 Hafif Batı muziei 08.15 Beraber ve solo sarkılar 0S45 Aro soloları 09.00 Baelama T. türküler 09.15 Keman soloları 09.30 Ovun havaları 09.40 Ev icin 10.00 Ara haberler 10.05 Rumba ve Ca Ca'lar 10 20 N.H. Culhadan sarkılar 10.40 Arkası varın 11 00 Sabah konseri 11 45 R.Ertenden sarkılar 12.00 Ara haberler. ilânlar 12.10 K. Koldastan türküler 12.25 Küciik orkestra sarkılar 12 40 N.SJDahiden R.G.de 13.00 Haberler ve sarkılar bueün H.Bireitten 13.15 Heklâm Droeramları 13.30 14.00 Mavl Cocuklar Orkestrası S.Dizerden sarkılar 14 15 A.AİDman ve arkadasları 14,30 Muzaffer Akeünden turküler 14.45 Ara haberler 1S.00 O.Senerden sarkılar 15 05 Caz miiziSi 15.20 Okul radvosu 16.00 Ara haberler 17 00 Ksdınlar faslı 17 05 Köv odası 17.30 Reklâm DroeramUrı 17 50 Haberler ve hava durumu 19 00 Turküler 06 30 06 25 1 Seslenme 1234567 edatlanndan, Istanbulda azmlık lann «hanım ve bayan» yerine kullandıklan 7 «Simsiyah renkteki hayvan ayakkabısı» kar şüığı iki sör. 8 Yılm parçalaEvvelki rflnkit nndan, bir kes. ftulmacanın kinin yarısı. S halledilml» tekU Oruç ayı. i 4 6 9 123 4 56 78 9 Sonları iyi olmayacaklırî înönu'ye gelince, o da kendi siperlerinde kendi silâhlarını hazırlıyordu. O da Menderesin Mület Meclisi kürsüsünden haykırdığı ve bizim daha önceki bir yazımızda verdiğimiz gibi artık saçları ak l\ Dişi Bond MODESTV BLA1SE 19 3 j 19 50 20 00 20 40 21 00 2ı 10 21.30 21 45 22 01. 11 45 23 00 23 55 AJ/N UEMBi 3İ2TA8&J Garth 06 50 07 00 07 05 07 30 07 45 08 00 08 10 08 40 09.00 09 20 09 35 09.55 10 00 1100 11 05 11 25 11 55 12.00 12 15 12 30 13 00 13 15 13 30 14.00 14.15 14 35 14 55 15 00 16 15 16 35 16 55 17.00 17.30 17.50 19 00 19 35 19 50 19 55 20.05 20 25 20.30 21 00 21 10 22 05 22 45 23 00 23 45 23 55 Hafif Batı müziet Tııık S.M bestecüeri Oda muziSi 24 saatin olavlan. ilânlar Solistler eecidi Mercek ve Böcek Mısaf'r sanatcılar Reklâm Droeramlart Habprler Plâklar arasında Özeîler Drpgram. kaoanıs İST*\BI T L İL BADYOSU Acıhs ve Droeram Dı>kote?imizden Kucük konser Genciere müzik Senfonik müzik Cesıtli müzik Aksam konseri Genclerle beraber Oda müzi*i Liedler ve ozanlar Hafif ınu7ik Gece konjeri Ca/ ınuzıSı Hafif Batı muziSi Proaram ve kapanıs SOLDAN SAĞA: 1 Eski devirlerden kalma antifca sayılan değerii bina yıkıntıları (çoğul). 2 îstanbul • Ye' şilköy demiryolu üzerinde yeni kurulmuş olan bir semt (karnıa söz), sert ve büyük taşın dörtte ikisi. 3 «Hamama gir ve temiz len!» anlamına bir emir, bir soru edatı. 4 «Yiyecek bir şeyi bulmak için çaba göstermeme» manasına iki söz. 5 Tıbetli dm adamiarı (çogul). 6 Dişinin aksi cinsiyette, çevrilince «esas lisan» karşılığı karma bir soz belirir. 7 Yurdumuzdan Akdenize akan bir çayın adı. 8 Gunev ve kuzey Vietnam orduları ile Vıetkonglar arasında her gun bı.birlerine karşı yapılan, spor karşılaşması. 9 Perişan tarzda yapılmış uydurma ahşap bina . YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 «Gerçelüe pek ilgisi bulun 11 i 1 mıyan teselli verici düşünceler içinde vakit geçir!» mânasına iki sözlü bir emır. 2 Dargın olduğu kimseye lâf söyliyerek yahuı ıkı kişi birbirine bir şeyler fırlatarşk. 3 Sayılann yazılmış şekli, tersi uzunca olan zaman sürelerindendir .4 «Oturduğu yerde iratla geçinmek ıçın kıra getirecek binalara sahip olan» anlamına iki soz. 5 Saf ve aptal karakterdeka bılgin (iki söz). 6 Evvelki erünku bulmacanın halledilmıs sekli NASIL HALLEDJLECEK îukandaki rakamlı bulmacad3 %adece 4 tane anahtar (ipuıu) ve 8 tane sonuç vardu. Boş kalan 12 karenin içine 1 den 9 a Kadar uygvo birer raltam koyarak ve toplama. çarpma, çıksrtma, bölme işaretlerine dikkat edcrek soldan sağa ve yukarıda» aşağıya bulmacnda gösterilen sonoçlan bulunuz. Biıaz vaktinizi alır ama, boş vaktinizi ho^ça geçinniş olursunuz. DUNDEN BUGUNE 13 Koıkuluğa dayandı. Gözleri dalgınlaştı. Belirli günlerde, yürek çarpıntılarıyla ondan mektup bekleyişlerini hatırlıyordu. Daha sabah erkenden başlar: ya yoksa? Vakit yaklaştıkça, tedirginlik çoğahrdı. Artık başka işle uğraşamaz, pencerede kollardı postacıyı. Yarım saat... bir saat... Niye gecikti? Ya da. daha önceleri birşey bırakmadan geçti de habeıi mi olmadı?. Bu korkuylayken, birden kalbini hoplatan bir görüntü: Gri elbisesi. başında kasketiyle, yükünün altında öne doğru eğilmiş. ilerliyor. Geldi; sırtındaki ağır çantayı berideki karsı apartmanın merdi veni yanma, mermer setin üstüne bıraktı. İçinden bir paket ayırarak aldı. Oradan oraya dağıtıyor mek tupJarı. Kim bilir, ne hasretle okunacakiar var, aralarında: Irak bir sevgiliden, bir anadan, bir kardeşten, en önemlisi. bir evlâttan özlenen haber! Elindekileri bitirince, döndü. Gene omuzuna koydu çantasmı. Otomobillerin arasından caddeyi geçti. Postacı kendi yönlerine vardı mı. artık onu camın arkasından izleyemezdi. Soğuk. kar, yağmur, ne olursa olsun, pencereyi açardı görebilmek için. Başını uzatır, dışarıya sarkar, öyle bakardı: uzakta, daha. Ama kimi vakit bırakıveriyor, kapılardan. Çabuk oluyor. Bir iki yere uğramadt bile. Az kaldı aralan. Komşu eczane.. bitişik apartman... Önlerinde. şimdi. Soluğu kesilirdi: girecek.. girmiyecek.. girdi! Başka mektuplarsa, aşağıda, oracıkta kapıcıya verir, gider hemen. Çocuklardan olanj tanır, Kâzım efendi; yukarıya getirir. Daha dışarıya çıkmadığma göre... Antreye koşardı. Orada, kulağı ki rişte, bekler. Merdivende ayak sesleri... Yakiaştı; sahanhğa vardı; durdu; işte! Kimseyi böyle sevinçle karşılamamıştır. Bütün yüzü gülüyor. Gözlerinin içi gülüyor: Mersi, Kâzım efendi. Bir dakika... önceden yanmda bulundursa ya adamın bahşişini! Olmaz. Umudu gerçekleşecek diye hazırhk yaparsa, sanki kader bu güvenini çok görecek. baltalayacak. Mektup gelmiyecek, ve para avucunda kalacak! Odaya dönünce, bir mucizeyle karşı karşıyaymış gibi şaşarak bakardı tuttuğu zarfa: Kaç el değiştırmiş, Okyanuslar aşmış, nasıl da selâmetle ulaşmıştı yerine! Küçücük bir zarf bir kâğıt parçası. Bir kenara sıkışır.. düşer . kaybolabilir. yollarda. Ya da gerçekten öyle olsa. bunlar gelir miydi aklma hiç?! En kötüsünü düşünüyordu; çıidırırdı meraktan! Nevin hanım doğruldu. Korkulu bir düşten uyan mış gibi rahat bir nefes aldı. Bitmişti bu üzüntuier. Sevdikleriyle beraber, artık. Bakts: kocası banyodan dönmiiş. giyiniyor odada. Üstüne yakası açık bir gömlek, ayaklarına da sandallarım geçirdi mi, tamam. Aşağıya seslendi: Ayla .. Özer .. babanız geldi. Hadi yemeğe... Güle söyleye sofraya oturdular. Babacığım, gömleğin pek şık. Elbette: Özer Amerikadan getirdi. İyi ki sana da kendi giydiği gibi ^merikan gustosu bir şey almamış Aman, çok komiktin, Özer. Hele 0 tuhaf ha=ır şapkanla .. Beğenmedin mi küçük hanım? En son moda, onlar. Daha buralara gelmedi de gözün alışmadı. Yemekler özenilmiş, güzeldi. Dur. salçasmdan da koyayım. Sen salata almıyor musun Ayla? x Anne, busün gelen arkadaşım, ilkin seni ablam sanmış. «Ne kadar genç..» diye şaşırdı. Mersi. 50 sme merdiven dayamış bir kadın için büyük kompliman bu. Amerikalı mı o adam Özer? Sen bahçeden ugurlarken gördüm. Daha çok bızim tiplere benzıyor. İranlı. Son yıi beraber çalıştık «Bellevue Medical Center» de. O da memleketine dönüyor.' Kimbilir nasıl bekliyordur, ailesı... Denize girdiniz mi cocuklar? Sıcak mıydı su? Çok guzeldi. Önceleri biraz soğuk geliyor. Sonra alışıyor ınsan; çıkmak ıstemiyor. Yaztk, sen faydalanamıvorsun ripni7den. baba. Pazar gunu bol bol yuzerım. A N K AfiA Acılıs. Drogram Kuranı Kerim. acıklaması ve vorurnu Saz eserleri Kove haberler Günavdın Haberler ve hsva durumu Sabah mu7\iı Ankarada bueün Her tf!den Tıırkuler oecidl Cocuk ve gelislml Sabah konseri Arkasl varın Ara haberler. ilârüar Okul radvosu Hafif müzik M. Ersesten sarkılar Konser saati Ara haberler. ilânlar M. Gecevarmazdan türküler Klbrıs saatı Beıaber ve solo sarkılar Haberler ve R.G. de bueün Hafif müzik Reklâm oroeramlan S.Yastımandan türküler K. Öncandan sarkılar Albumlerden secmeler Ara haberler. ilâânlar Okul radvosu A. Zeneerden sarkılar Plâklar arasında Ara haberler. ilânlar Yurttan sesler Kov Odası Reklâm oroeramları Haberler ve hava durumu N. Yılmazdan türküler Hafif müzik Tabiat ve İnsan M. Uâurludan sarkılar Trafik Dinlevici istekleri 24 saatin olavlan. ilânlaı r.eee konseri TBMM saatı Haberler Haftanın bestecisi Gece varı^ına dofrru Özetler. Droersm. kansnı? Tiffany Jones iTJFFANY JONES (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear