02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
' SAHİFE İKÎ 9 Şubat 1968 CUMHURÎTET Ihracolı kısmak, ilholâto prim vermek Orhan PEKiN azetelerde ihracatırruz konusunda sık sık şikâyctler, okumaktayız. Son günlerde de fU haberleri okuduk: «Birinci Gâvurköj mıntakasına giden Tekel Bakanı, tütün fiyatlannın düşiik olmasından doIayı ekicinin sert tepkisi Ue karşüaşmıştır. Bakanın yer yer ynh sesleri Ue karsılandıgı Birinci Gâvurköy bölgesine bağlı Seydiköyde kaiabalık ekiei topluluğu arasında ağlayanlar görülmüştür. Ekicilerin geniş çaptaki protestosu üzerine Bakan, Ispanak gibi tütün yetıştirirseniz elbette kı boyle olur, demis. Ekiciler ise Ispanağın dani kilosu iki Hradır. Burası G&vurköydür. Dünyanın en iyi tütünü burada yetişir, cevabını vermişlerdir. Tüccar 9 liralık baş fiyatı kısa zamanda dusürmüş, 4 liradan da tütün almaya başlamıştır. Piyasanın açılmasından biraz sonra fiyatlann düşürülcrek Tutun piyasasımn tütün yağması haline gelmesi karşısmda Ege tütün ekicüeri ve Ege Ziraat Odası Başkanı Rüstem özdemir özetle şöyle demiştir: Güven, huzur ve ırtıca ayın Ecvet Gures^n'uı «Güven, huzur ve irtica» başlıklı yazısı, sayın Başbakanın son basın toplantısını eleştirmekte, iyi ve kötü ymnlaruu ortaya koymaktadır. Sayın Demirel basına yaptığ» açık lamada huzur ve guven ortamınrn yaratıldığını v e herkesin Anayasa teminatı altmda olduğunu söylemiş tir. Sayın Güresin de bu iddialara kısmen katılmamağa ünkân yoktur demektedir. Oysa ki katılmamak için ortada pek çok sebep vardır. Bir defa huzur ve güvenden ne an laşılmaktadır, kapsamı nedir. Bu gü nün toplumsal anlayışı. huzur ve güvenin toplumun tümünü kapsam»sı jeklinde belirmekte olup, toplumun «yrı ayrı her bireyinin eko nomik, kültürel, sosyal olanaklardan eşitlikle yararlanmasını öngormektedir. Bu gerçekten hareket edildiğinde, sayın Başbakanın söz ko nusu ettiği huzur ve güven de ancak savunuculugunu yaptıgı özel sektör muüu azmlık için düfünüle bilir. Anayasa teminatı konusunda söylenecek odur ki, Sayın Başbakan ve temsil ettiği zihniyet için Anayasa rafta kalroası fereken bir kitapbr. Onu toplumsal hayatunıza uygulamak isteyenler için yaşam hakkı ta nımaraak yolundadırlar. Deviet hixmetindeki yüzbinlerce personel, me mur mu işçi mi oldukları bilinmeyen, ekonomik zorluklar içinde kalmış, örgüüenmeleri lâfta bırakılmış kişılerdir. İşçi sınıfı aleyhindeki ter tip ve tedbirlerin h«r gün bir yenisine tanıklık edıyoruz. Anayasamızın sağlık konusunda öngördugu ted birler gene kendi sahıfeleri ar»sında bırakılmış olup. köyler bir yana, Istanbulun ortasında yoksul vatandaşlar hastalandıklarmda doktorsuz, ilâçsız kendi hallerine terk edıl mektetJirler. Anayasanm ongördüğü «Vatandaşın dılekçe hakkı>na bıle uygulamada yer yoktur. Bu nitelik teki bir toplumda, gunümüzün anlayışma uygun demokratik bir düzenin var olduğu ve hele işler hale geldıği kanıtlanamaz. Ne dersiniz Bay Süleyman Demirel? T»rih kHaplarında okunur : Ispartalı Büyük Iskender basını sol omnzuna doğru eğer, oyle yürür, öyle konnşnrmuş. O«nçler arasında moda olmuş tskenderi taklit etmek... Dünkü gaıetelerden birinde Bay Süleyman Demirel'in resmini görünce Ispartalı § tskenderi hatırladım. A.P. Başkanı elinde makas, bir açılışt» ksr a dele kesiyor, basını sol omnzuna doğru eğmiş, şişmanca bir Isken • der edasıyla . I Ne var M, fotografı bırakıp da Mberlere geçince ve Demirenn I söyledlklerini oknyunea aklıma gelen, ünlü Meshedi C»Ier «ld«. | Meshedi'yi hepiniz tanırsınız, attı mı mangalda kül bırakmıyan bn • sevimli kişi Bay Süleyman Demirel'in dünkü sözlerini duys» her • samankl çlbl kslın kaslannı kaldırıp gözlerinin akını büyülterek : • Özüm pes demisem.. dive hayranh^ını belirtirdi. • Zonçuldak'ta kıvamet kopar, maden işçileri ortalıği birbirine • katarken neler söylflyor Basbakanhk koltufanda oturan Demirel bakınız : « tnsanı ıstih^al vasıta^ı olarak deüil, insenı insan gibl düşünmek ve bu şartları yaratmak lâzımdır. (...) Türk çiftçisi ve köylubü baskalannın empoze etmek i<;tediği hayat tarzını değil, kendi diledigi hayat tarzînı, hskka, hukuka ve hürriyet nizamına göre yaşamak ıster. » Ne güzel değil mi ! Köylünün mütegallibe elinde köle tibi hizmete kosuldugunu hilmesek, emekçinin tepesinde vabancılarla ortak bir azınlıgın bağdas knrup oturdnfundan habersl» olıak, Dfmlrrl'l alkıslarız. Büvük çotunluiıın insan eibl yaşamadığı ve yasatılmadıği bir ülkede Basbakanhk koltujtunda oturan kişi Meşhedi'ye parmak ısırtacak bir üslup içinde konusuyor; ve o konusurken Zonguldak'ta maden işçileri boykot ilân ediyorlar; Demirel'in polisi, isçilerin üstüne eözyasartıcı bomba atıyor; Çalışma ve Enerji Bakanları çrevin «kanunsuz» olduğunu belirtiyorlar. Olaylara vüzevden bakarsanız, eerçekten de isçiler kanunsuz treve yöneImişlerdir. Ne \ar ki. Zonçuldak'ta «kanunlu» olarak Demirel iktidarı tarafından yürütülen isler de sunlardır : 1 Zonrudak bSIzesindr kömiir çoîunlukla kazma kürekle çıkarılır. Yani isçinin «Ya Allah» de\ip bile*ine züvenmejl gerekir. Oysa bu usul dünvada çoktan tnrakılmıştır. «tnsanı ıstıh&al vasıtası» tibi düşünmevip de insan eibi düsünen Demirel bu durnma ne der? Meshnr kompradorlanmıza ithalât Uotası tâyin etmekten nefes alıp da maden isçilerinin insan eibi çalışmasını saflıyacak usnller ne zaman satlanacaktır? 2 Bu yüzden maden isçilerinin verimi düşüktür. Dünyada adam basına ortalama çıkarma 641 kilo Ikrn Türkivede 146 kilodur. Türkiyede isçi ücretlcri de dünvaya kıva»la en düsük blçülerdedlr. 3 Buna karsılık hastalık ve ölüm bakımından dünvada en yüksek oranlar Türkivededir. Madene inen 1000 işçiden 35'i olttmle karşı karsıyadır, ve her bin isçiden 270'i yaralanma tehlikesi içindedir. Yirmi yıl içinde (19401960) Zonrnldak maden ocaklarında 90.000 isçi varalanmıstır. 1750 kisi SimüştOr. Bu rakamlar Amerikalıların Vietnam kayıplarıyla karsılastınlabilir. c 4 «tnsanı istıhsal vasıta ı eibi değil insan glbi du^unmek lâzımdn» diyen Demirel herhalde bilmektedir, veva oturduğn koltuk icabı biimek dummundadır ki. tas delme bacalarında çalıgan isçilerin yüzde 85'i siükoı hastali$ına vakalanır. Bu hastalıjın »onu veremdir. Tas delme hacalarında sulu delme usulü kullanıldıtından küçük parçalar solunum organından akciğerlere yerleşmekte. Ifçinin satlıtını bozmaktadır. 5 Münavebe ile çalı«an isciler kövlerinc döndüklerinde her türlü sathk tedbirinden nzaktadırlar. Zonrnldak maden ocaklarında köylü • isçi karmasi elli bin vatandas »ileleriyle birlikte törünüse göre «kanunlu» ama çerçekte kanunsuz ve Anayasaya aykırı bir düzenin içinde kırılmakta, vok olmakta, çürüvüp çltmekte, babadan oftula kalan korkunç mirss altmda ezilmektedlrler. ' Dnrnm böyle iken Demirel'in komprador iktidan isçilerin, kövlülerln durumunu mu düsünecek? Elbette hayır! Sömürüyü ve komprador iktidarını sürdiirmek için maden isçilerini uyntraak, işletmenin basına kendi adamlarını cetirmek, işçiler araıına casuslar. nifakçılar sokmak, genel müdürlerden gizli jurnaller almak, isçinin üstüne askeri. jandarmayı saldırtmak plânlanm yürütmektedirler. Zongnldaklı maden işçileri durumlarının bilincine varamadıklan silrece bu yntturmaca devam edecektir. Maden isçisinin sağlıtı pahasına bir sömürü düzetıi komprador kapltaliıminin v e oriaklarının marifetidir. B*t Süleyman DemiıSel nntok körsuiünde : • Türk çiftçisi,ye ^ y l u s ü baskaiaranın empoze etmek istedıgi hayat tarzını değil kendi dılecriğı hayat tarzmı. hakka, hukuka ve hürriyet nizamına göre yasamak ister..» diyor. Zongnldaktaki elli bine yakın emekçi, ölüm, hastalık ve yaralanma tehlikesinin ağzında; sömürülerek, baskaldırdıgı aaman gaz bombası yiyerek yasamayı kendisi mi dilemlstir? Yoksa başkaları mı bu hayatı ona empoze etmiştirT G söyliyelim: O takdirde ithalâtçıya ucuz döviz satmak güçleşirdi. Bugün köylünün mahsulünü ucuz alarak ucuz döviz temin etmek, edilemiyen kısmını da borç olarak tamamlamak, sonra da ithalâtçıya ucuz döviz >ani 13 TL. olan dolan 9 TL. na satmak raodası yürürlüktedir. Bu yolla ithalâtçıya her dolar başına en az 4 TL. prim verilmektedir. Bu primlerin bir yıldaki tutarı 3 nıilyar TL. na yakındır. İthalâtçıya son 15 yıldan beri ödenen primler takriben 34 milyar TL. nı buhnuştur. S Bir hesap «Tüccarın yaptıçı soğuk harb muvaffak olmııştur. Tekelin 12 liradan açtığı tiyatı 6 liraya düşürmesinden sonra tüccarın 5 lira fiyat vermesi ve 10 balya ıskarta çıkartnası insaf ölçülcrine sı£maz. İlk üç günde 69.665.000 kg. satişa mukabil Amerikalılar ancak 3.098.000 kg. tütün almışlardır. NAZILLİ Tüccarın piyasaya katılmadığı Musalar köyünde panik havasına bürünen ekici 2 liradan tutün satmaktansa yakar da ısuunz daha İYİ demişlerdir.» Çürümenin sebebi rinine inemediği için çaresiz kaldı. Türk köylüsü yalnız tütününü mü satamıyor? Hayır. köylümüzün hiç bir mahsulü değerlenmiyor. Bu sene fazla olan soğan mahsulü tarlalarda çiirüdü. Elma müstahsili 25 kuruşa inen elmalarını satamadlgi için aeacta çürüttü. Bütün köyliimüz parasız ve borç içinde, perişandır. Bu sonuçlar niçin doğmuştur? Çıinkü müyonlarca Türk köylüsü yalnız Türkiyenin beş on büyiik şehrini beslemek zorunıla bırakılmış, dışanya yapılacak ihracatımız önlenTürkiyedeki bütün gecekondulann yarısını miştir. Burada insanın aklına şu soru gelroekiçine alacak cem'an 1 mil\on nüfoslu 10 tedir. Köyliimüz hükümetlerin yardımı ile, birsdet tampon r.ehirde 250.000 adet raesken leşerek kooperatifler kursa, tabiatin verdtği bol yapmak düsünüUe. beher mesken için (bimahsullerini Avrupaya ibraç ederek hem kendısi na 20.0*0 TL., elektrik, MI, v.s. umumi hizzenginleşsp, hem de hükümet döviz kazansa olmetlerden düsen pav 10.000 TL. sayılsa) maz mı? Hcmen cevap verelim: Köyde, hükü30.000 TL. dan cem'an 7,5 milyar TL. tnet de istese böyle kooperatiner başarı kazanaBütün bu ba>ındırhk yatırımları hakikat maz. Türk ihracatı. bir kaç kişinin elinde fcalolsa idi toplam olarak 24 milyar 500 milyon TL. maya, neticede, ya hiç yapılaınamakta ya da çok gidecek idi. Buna karsı ithalita verilen 34 milkarışık kombinezonlar ve bazı oyunlarla jrabancı yar prim acaba hanşi hizmet ifa etti. Allah rıisbirliği tekclinde kalmaya mahkumdur. zası için bu işten anlayanlar bizi avdınlatsınlar. Denilecek ki, bu primler pahalılığı önledi. Biraz açıklayalım. Biliyoruz Türk mahsulüHalkımız ucnz ithal malı temin etti, v.s. Bu nö satan ihracatçıya, kazandığı döviz karşılığı, mesnetsiz iddiaya kısaca cc\ap verelim: CcuzTürk parası eksik ödenir. Meselâ 1000 dolarlık luk, paraya cüven yaratmakla, emisyonu heziraî mahsul satan ihracatçı hükümettcn 9000 saplı artırmakla temin edilir. TL. alır. Halbuki serbest borsada 13.00J) TL. alma.sı mumköndar. Bu dıırumda Türkıyede 9 li34 milyarlık p^m^ştnünese büttin bu n t ı raya satttnr 1 *r. Ifitüır Amerikada 97*= 1 dolar rımlardan başka dPvMHn elinde 9,5 milyar TL. yani 100 sent eder. Ayni tütün serbest borsa hekalacak. Baska devimle deviet, son onbeş yılsabı Ue ihraç edilebUse idi Amerikada 9/13=0,69 /&& 9,5 milyar TL. daha az emisyon yapmış oladolar yani 69 cent edecek idi. Bugün Amerikada cak ve asıl o lakit pahalılık önlenecektir. Hal100 sente pahalı gelen, satılamıyan 1 kg. tütün, buki bu primleri \ermese idik, faraza ithalâtserbest borsadan hesap Ue 69 cent'e gelince uçıya dolârı 9 TL.'na deÇil de 12 TL.'na satsa idik cuz olacak vc satılacak idi. tşte bu takdirde kooithalâtçı ithalât yapmak için tene aynı miktarperatifler kurulabilir, Türk ihracatı artar, köyda dolâr almaz mı idi? Serbest piyasada daha lümüz zengin olabilirdi. Son 15 yıldır Türk parası ucuza dolâr bulamıvacagı için alacak ve aynı yüksek tutularak ihracatımizın gelismesi önlenmallar gene gelecp'; idi. miş, daha doğrusu bu sonuç arzu edilmiştir. N'itekim sakın bu para kuru değişmesin pahalılık olur, tekerlemesini yapanlar, bu neticeyi yaratT ste Türk kö^lüsünii fakir \e borçlu kılan, mışlardır. Onlar, vaptıkları mugalata Ue, yiiriit• tefeci elinde süründüren dâva tüm ekonotükleri buçünkü yolla pahalılıgı önlemeyı değil, mimizi kanser gibi sarmıs yanlıs para politikaTürk köylüsünün fakir ve aç kalmasını temin sının bir kötü tezahürüdür. Sayın Bakan, ajlaetmişlerdir. Son günlerde İngiltere. arkadan İsyan kövlünün derdine çare hnlamıyacaktır. panya, tsrail, Holânda ve bazı rievletlcr kendi halÇünkıi dâvamız tütün dâvası dcril. daha derinkına refah temin etmek için paralarını düşürdıilcrde olan, Türk parasının yüksek tutulmus ler. Biz de aynı yola gitsek ne olurdu? Hemen yanlıs hesaplanmıs kur dâ\asıdır. köylünün S ayın Tekel Bakanı, ki üzüldü, bu acıklı durumuna muhakkak fakat işin de Aylak Musa evnmlerimiz niçin saldırıya uğramaktadır?. Bunu. demokratik düzenin do ğal bir sonucu sayabilir miyiz? Ger. çi düşünce özgürlüğü olan her yerde. herkes düşünce ve kanaatleri savunabılır. Ama ne var ki. ileri «ü rülen görüşler, Anayasaca yasaklan mış, Türk toplumunun düzenini sar sac«k nıteîıkte olmamahdır. Turk ulusunu en kısa zamanda ve en kısa yoldan çağdaş uygarhk düzeyine ulaştırmak amacıyla gerSonuç çekleştirilmis olan Atatürk devrimlerinin varlığını çekemiyenler bizi onuç olarak. bız Sayın Başbanereye goturmek istiyorlar? Çağımı kandan güven, huzur, Anayasa gıbi söz ler yerine eski bir de zm uygar yaçayısı yerine, «erilik ve taassup... Ne acıdır ki. din adına yimle cAsayiş berkemal diyip geçyapılan bu hareketler, tslâm dinini mesini isterdik. anlamıyan kimseler tarafından yüMete AKGÜL rütülmekte. Oysa lalâm Dini evren KADIKÖY sel bir dindir. Bütün insanlığa hitab eder. ütimn bîlimd*n yÂrtırtaşma, çaguı gtfçeklcrm* uyulroas^asağ duyu ve hotgörürlüğü öğütlemektedir. Atatürk, «Medeni olmıysn milletler, medeni olanların ayaklan altında eıilmeye mahkumdurlar» dcmiçncelerı ustu kapalı, alttan alta, ti. Bu aözün «nlamını dogruluyan sinsice yürütülen AUtürk ve ömekler çoktur. İjte Arap tsrail Devrim düşmanhğı, son zaman savaşı... Eğer her bakımdan aranan. dünya uluslar ailesinin ünlü bir üye larda iyice artmış. yurdun çeşitli yer lerinde birtakım çatlak seslîı du si isek, bunu, Atatürk ve O'nun devrimlerine borçluyuz. yulmaya başlamıştır. Hem bu sesin sahipleri öylesine rahat, öyleaıne Bu açık gerçeği anhyamıyacsk ka kararlı ki, insan bu sapık düşünce dar sağduyudan yoksun kötü niyet li güruhun üslenmeyi bırakıp saldıli insanların azhğına bakıp. devrim rıya geçeceklerini stmıyor. Devrim dısı olaylan basıt bir zâbıta işi saylerle getirilen hayat düzenini yık mamalıyız. Onların toplumsal yapı mak suretiyle, plânladıklan hedef mızı tehükeye sokacak güçte olma lerine ulaşmayı tasarlıyanlar, çoğu dıkları doğrudur. Ancak, gene de kez, saf ve temız yürekli Türk halkı düsmanı küçumsememek gerekir. nın dinsel duygularını sömürmek Böyle yapılırsa, daha kolay çalışma yoluyla. deviet kuvvetlerinden u olanağını bulacaktır. Ateş bacayı zakta şanslarını denerken, şımdi bü •=armadan tedbir ahnması şart. Ted « • • • • • • • • « • • • * • • • • » • • • . ••••>••••••••••••••>••«• • «• • • • • • • • • • • « • • • • • • • ( yuk şehirlerle merkezlerde, güvenbir derken yüzdeyüz cezayı kasdetmiyorum. Elbette ki Türk adaleti ge rekeni yapıyordur. Asıl üzerinde durulması gereken sorun, gerici düşüncelerin yayılma sını kolaylaştıran sosyal, ekonomik etmenleri ortadan kaldırmaktır. SAUA NE tCIDEM .TAZMlNA IDEM .TAZMlNAJl Bunun için de: s/eoftrASi fşsfzUK AS % Okoma çağuıuı dışında kalan ANGABYA tüm yurttaslanmtzın yetişkin ve halk egitimlerinden geçirllmesi ve onların. devrimlerimlzin önemini kavramalanna yardım etmek. ükümetler bu primleri vermese idi neler yapabilirdi, hesaplıyalım. ithalâtçıya verilen primler son on beş yıl içinde ödendigi için bu naranın, bugünkü iş yapma kabiliyetini değil, eski yülardaki istirak gücünü tvaplamak lâzımdır. Bu bakımdan aşaçıdaki hesaplarmı yapacağımız giderler son on beş yılın ortalanıası olarak alınrnıştır. Türkiyede 67 il, 578 ilçe ve takriben 40.000 köy vardır. 5 yeni üniversite için beheri 100 milyon TL. dan 500 milyon TL. 61 il için birer yüksek okul, beberi 4 milyon TL. dan 368 milvon TL. 67 il için birer hastane, beberi 8 milyon TL. dan 536 milyon TL. 578 ilçe için Use \eva sanat oknln, beheri 2 milyondan 1156 milyon TL. 40.000 köy için ilkokul ve lojman, beheri 100.000 TL. dan 4 milyar TL. 40.000 köy için elektrik 4 milyar TL. 10 adet çimento fabrikası, beheri 10 milyon TL. dan 190 milyon TL. 10 adet baraj, beheri vasatî 300 milyon TL. dan 3 milyar TL. 500 adet sulama tesisi 2,5 milyar TL. Edirne tstanbul Bursa Çanakkale • lzmir Antalya Mersin üzerinden bütün Akdenizi dolasacak Balkanlardaki tipte bir beton otoban, takriben 2500 km. için beher kilometresi hafriyat, kaplama, sanat yapısı dahil 2 milyon TL. dan 5 milyar TL. H lik kuvvetleri ve Anayasayı savunanlarla eğlenircesine, ellerini kollannı sallıyarak, kara düşüncelerini gerçekleştirmeye çahşmsktadırlar. Cumhuriyetin 4 ocak 1968 tarihli sayısında, Tekirdağ Müftüsü Ali Arslanm, medeni nıkfihm gereksizliği. fitre ve zekâtın Türk Hava Kurumu ile öbür hayır kunımlann» verilemiyeceğini ileri sürmesi, Atatürk Türkiyesinde görev alan bir din adamı olduğu halde Atatürk'ü küçük düsürmek istemesini içimiz yana yana okuduk. Ertesi günkü gazetede İse. bundan daha az üzücü olmayan bir baska olay: Gazetenın iç saj'falarmda, «Yenl harflerle yasılı bütün nezat tasları kınldı> başlığı altmda aynen şu haber veriliyor: «Adapazarına bağlı Erenler Belediyesine ait «Hacı oğlu» mezarlığındaki mezar taşları, bayramın birinci günü kırılmıştır. Şehre üç kilometre mesafede oian ve Belediye binasınu yanıoda bulunan butün Türkçe yazılı taşlar kı nlmıs, fakat esk! harflerle yazılı tajlaıa dokunulmamıştır. Meskun bir sahada bulunan mezarlıktaki ye ni harflerle yazılı taşlara vapılan laldınnın gerici çevrelerden geldiği sanılmaktadır.» Yazının üstünde kırılmı? mezar taşlannm reslmlerivar. Öbür taraftan, camilerimizden birinde, Halifei ruyi zemin Abdülhamit Han Hazrcüeri (O adına dua okunuyor. A Halk arasında etki gücO daha çok olan din adamlarımızın eğitilme si, devrünlerimizın özune üıebılecek yeterükte yetiştirılmeleri, A Devrim suçlarının a{ kapsamı dısuıda bırakilmast Sonuç ukarıdaki tedbirlere karşın, gene de başkaldırmalar gorülürse. devrimlere yürekten bağlı Türk Silâhh Kuvvetleri ile gençlik ve tüm aydınlar, Cumhuriyetimize yö nelecek her türlü saldırıyı ezecek, lfiyık oianlara en acı dersi vereccklerdir. Hayri ÖZEL Halıkışlak Köyü Öğretmerü Digor KARS. Y *** Mefunst Beyden Ertjm'e S Niçin saldırıya uğramaktadır ? D on günlerde özellikle Eğitim Bakanlığı Yüksek katlarında bir öztürkçe karalayıcıhgıdır aldı yüriidü. Başta sayın Eğitim Bakanı olmak üzere özellikle eski dille yetismiş kişiler durmadan Dil Kurumuna çatıyorlar, Dilimizin anlaşılmaz duruma geldigini savunup duruyorlar. Bu savunmalarını yaparken de habire yeni sözcükleri kullanıp duruyorlar. Bu durum bile on lann savlarında içten olmadıklarını göstermeye yetmektedir. Bütün bunların yanında sayın Er. tem'in demeci ilgi çekici oUa gerek. Sayın Ömer Asım Ak»oy «öılestirme Akrnıı Durdurulamıyacaktır» başlıklı yazısında Bakanın demeci ve genelgesi üzerine efiliyor ve sağ lam kanıtlarla Bakan'ın da özleşmeye kondini ksptırdığını behrtiyor. Bir karşılaştırma Ben daha çok sayın Bakan'ın 10 aralıkta Konya'da verdiği demecine ilijkin bir karşılaştırma yapmak ıs tıyorum. Evet Konya'da, sayın Bakan'ın dildeki özlejmeyi yeren demecini verdiği Konya'da bundan 690 yıl önce Karamanoğlu Mehmet bey derler biri: yayınladığı termanında: •Bugünden sonra dlvmıdı», dergihta, MeclUte ve meydanda Türkçeden baska dil kullanılmayacaktır» demistir. Hiç olmazsa o kişinin ruhuna saygı bakımından bu demeç Konya'da verilmemeliydi. (690) "yîl sorî«ra'yfl1ı kenftefeöylesıfifrdemeç verilmesi Türkijr» Çağdtıtj üygarhğs ulaştırılırken ne denli nesnel jöntemlere başvuruldugunu göster mesi bakırmnrlan n"«'mlidir. S neredan ajjjfortar? Bu demeç O B Sonuç akanın bu dem«cl basta temellerini ata ata bitiremedigi îmamHatiplilerle ve bazı eski dille ye tişmiş yenilikleri izleyecek güçten yoksun kişileri sevindirmiştir. Gerçek ulusseverler, an dile karşı olan her tepkiden büyük üzüntü duyacak lardır. Bu yüıden biz de üzgunüz. Ata armağanı Dil Kurumu da kuşa benzetilecek diye yüreğimiz sızlıyor. Yavrulanmıza bu senin öz dilinle yazılmıştır diye örnek yapıtlar Bösteremiyeceğimiz için utanacagız. Hıç olmazsa sayın Bakan Anadolu Anasmm öz dilı olan Türkçe ve dö nuşümüzü engellemeyin. Y. YILMAZ Burdur Ne dersiniı Bay Süleyman Demirel? '•• ••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••• YILMAZ ÇETINER YEŞİL ALTIN DİYARININ SOSYAL GERÇEKLERINİ ve ÇAYIN İLGİ ÇEKİÇİ \ NİKÂYESİNİ ANLATIYOR v NOT: rartısma böiümflne zonaeıilen vazılann mümkan«» d«ktUo edllm«Minl 20u keltmevi ismamasım ve vaurlars deiiı tartın azertne «rartifma. •ümazn Tacıiarak f a n tılert* ie IMMtalıınmmını rlea ederiı BİR YUDUM ÇflY GRÜNBE9G TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Adî Umuınî Heyel Tçplantısı Skfl No: 85492 '28519 Şirketimizin Hissedarlar Adî Umumi Heyet Toplantısı 15 Mart 1968 tarihinde saat 10,30 da İstanbı.l, Rızapaşa Yokusu, Milâs Handa çirket merkezinde icra edileceğ'r.den hissedarlarm toplantıda haar bulunmalan, fürk Ticaret Kanununa göre toplanü tarihinden bir hafta evvel makbuz mukabilinde senetlerini Şirket Merkezine tevdi ederek duhuliye varakalanru almalan ve Türk Ticaret Kanununun 362 inci maddesi hükümlerins göre bilânço, kâr ve zarar hesabı, İdare Meclisi v e murakıp raporlan toplantı gününden 15 gün evvelinden itibaren Şirketımiz Merkezinde savın hissedarkrın emirlerine âmade bulundurulacağı ilân olunur. BUZNAME : 1 1967 takvim yılı hesaplan hakkında İdare Meclisi ve murakıp raporlannın okunması, 2 1967 senesine ait bilânço v e kâr v e zarar hesaplannin tetkik ve tasdiki, 3 İdare Meclisi ve murakıbın ibrası, 4 Kâr v e zararm sureti tevzil, 5 Yeniden murakıp v e İdare Meelisinhı tayfaıl r e mnrakıbın ücretinin tesbiti MİNNETOGLU KİTABEVİ Cagaloğlu Meydanı • Istanbul Cumhuriyet 1375 TEŞEKKÜR Hastabğımda, beni Direktörü bulunduğu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi I. Cerrahî Kliniğine yatırarak devamlı alâka ve ihtimamını esirgcmiyen ve sağbğımı kazandıran çok do^erli hoca Ord. Prof. Dr. ile Prof. Dr. TUEHAN GİİRĞEN. Doç. Dr. SELÇVR AYBAR, Doç. Dr KEMAL AYDINOĞLU, Jîaşasistan Op. Dr. AYHAN BİLGİN ve Asistan Dr. YAVUZ Beylere ve Kliniğin çabşVan şefi Başasistan Operatör Dr. CÜNEYT ÜNALAN'a Kliniğin b'.lumum sefkatli personeli ı ! î hcmşiresine, hastalığım süresince hastaneye kadar ziyaretime gelen, meslekdaş dost, akraba ve müvekkillerime minnet v e teşekkürlerimi say?i Ue arz ederim. Avukat: Gültekin Malkoc Cumhuriyet 1357 KAZIM ISMAÎL GÜRKAN 1967 Kalkınma İstikrazı Tahvilleri Satişa Çıkarılmlştır 6P2 Sayılı Kanunls Haanece ihraç olunarak 5 Şubat 1968 tarıhinden itibaren bütün Banka» larda satişa arzedılmiş olan % 6 faizü 1967 K a l k i n r a a İtbkraıl Tahvilleri her türlü vergi ve resimaen muaf nlduğu gibi isteni'diği zaman geçtnis günJcr fairiyle birlikte paraya tahvil edilebilir ve Deviet ihalelerinde teminEt olarak kabul olunabilir tBasuı: A. 757 11003/1347; TEŞEKKÜR Geçlrmls oldugum trafik kıza»ı dolayısiyle Sosyal Sigortalır tstanbul Hastahanesi ortapedirtlerinden OPERATÖR DOKTOR y«pmi5 oldutu basarıh ameliyatmdan ve her hastasın» oldutu gibi «ahsıraa karsı da götftermij bulundugu derin ilgiden ötürü jukran hlslerinl duyurur ve kllnllc asistanları Dr. Mahmut Xabı He Dr. Zeki Tükel'e d* aynea tesekkürü bir borç bllirlra. Avnkat Cevat Deyaaogla Cumhuriyet 1358 ŞİŞLİDEKİ İŞ TERİ3ÖZ İÇİNİngilİ7ce bilen serf daktilo yazan ve dosyalamaya vakı{ olanlann ŞUBEMİZE cahsen başvurmaları. tâncıhk: 4918/1359 METİN SANDALCI'ya haberleşme NUFFİELD Çukurova İthalât İhracat TA.Ş4 Büyükdere Csd. No: 14 giali IW: 47tf30 HeklliBclIık: 58S1S44 Merhum Hüseyin Yüncüoğlu ve merhume Cemile Yüncüoğlu" nun oğlu, merhum Numan Yüncüoğlu ve Zülfikar, Abdullah Yuncüoğlu'nun kardeşlerı, Sevim Aydın, Yüksek Mımar Selçuk Yüncüoğlu, Sevgi Evrengil, Seyhan Yüncüoğlu'nun babaları, Tevfik Aydın, Kâzım Evrengil, Mutlu Yüncüoğlu'nun kayınpederlen, Mustafa Esen'in bacanağı. Emine, Zıya Ismet Esen'ın enıştelen, Müjde, ömer, Efza, Gaye Doğan'ın dedelen, Zahire Tüeearlarından AUahın rahmetine kavuşmustur. Cenazesi 9/2/1968 Cuma gonfl Tatih Camiinden Cuma namazını müteakip Edirnekapı Şehitliğindeki aile kabristanına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eylesin (Çelenk gönrferilmptnps' rıca olunur ) Aî L E S ' (BaTeş : 6/1377) V EFA T EMRULLAH YÜNCÜOĞLU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear