Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT 8 Şubat 1968 CÜMHÜRİTET Bakın konyaklar içillyor hüzünden yapılıyor denizler ama hadi, yalnız kalın. Bir çocuk mu ağlıyor? Duydn cünki bütün çocuklar ondan g e ç « kmk oyuncakları, kirli yüzleriyle. Kamburunu çıkartır, usulca yüıür en iyi böyle duyulur gece. Gece çoğaltılmış bir umudur sessiz vapurlarla, kısık ısıklarla, adamlar birşey arar içkilerden kadınlar bekler yünleri ve hüzün AHMET OKTAY Yazan: BAKI SUHA EDIBOGLU Karanhfc görüşlü baskıcılann ve jurnalcılann fenahklanndan kurtulmasını bilmiş, kendini çekip çıkarmasını başarmış; kişiliğini, özgür düşünme ve yazma gücünü kazanmıştır Uz'un boylu, esmer, yakışıkh bır delikanh... Yuzune ayrı bir »nlaro katan v e ust dudağını boydan boya kapayan gur siyah bıyıkları var. Henüz 35 yasında olduğu halde, gözlerinde epeyce cefa çekmiş ınsanların ifade£i, alnında derinlesmiş kalın çızgıler var. Fakat her haüyle hareketli. neseü ve guçlü görünmeye çahşıyor. Fazla konuşkan değıl. Fakat konustuğu zaman ınandırıcı. Buluşları. benzetişleri yeni v e kendine özgü. lçki sofrasında çok dikkatli v e kontrollü. «Ikinci Yeniler» in »evdığim ozanlarından biri olan Ahmet Oktay, 1933 yılında Ankara'da doğdu. Çocukluğu v« ilk gençlık yılları burada geçtı. Oktay, şimdı de Ankara'da oturduğu halde başkentimizi pek sevmez. Gri binalan. kıjçük memur düzeni ile bu şehir onu zaman zaman bunalımlara götürür. tlk ve orta öğrenimini Ankara'da yaptıktan sonra, Lise'nin birinci sınıfında iken Bursa'ya yatılı olarak sürgün edilen ozanımız, orada «Sürgünlük» v e «Yalmzlık» duygulan içinde beslene dunun, bilinçli, ya da bilinç altı kafasında v e ruhunda topluma zaman zaman bağlı, zaman zaman küskün bır ozaaın nesci dokunuyor. Okudugu kitaplardan, yazdıgı :lk şiir ve düz yazılardan «onra Bursa'da Oktay'a bir de damga ı/urrnaya kalkısıyorlar: Buz gini solcu! Gerek okul idaresi, gerekse çevresi onu ?iddetli bir baskı altında tutmaya başhyor. Yarı aydınların bol bulunduğu, söz sahibi olduğu yerlede hep böy ledir. Bir gencin elinde, ya da kitaphğında sosyalizme, Marksizme ait bir kitap bulunmaya görsün. Hele o genç, günlük yaşantılara. maddî ve manevî yoksulluğa, cahilliğe, halkımıza, işçilerimize dair bir kaç mısra da yazmışsa hapı yuttu demektir. Adı derhâl solcuya çıkar. Canım efendim dersiniz, bu genç kafa dünyada neler olup bitıyor, Marksizm nedır, sosyalizm nedir? Diğer (izmler) nelerdir öğrenmesin mi? Şiirlerinde, düzyazılarında hep saadetten refahtan, aydmlık günlerden, tabiattan, gülden, bülbülden mi bahsetsin? Daha okuma ve aydınlanma çağında damga vurulmak istenen yüzlerce genç tanınm ki, yapılan baskılar yüzünden toplum içinde menfî birer insan olmuşlardır. Fakat bizim Ahmet Oktay, bu karanlık görüşlü baskıcılann, jurnalcıların fenahklanndan kurtulmasını, kendini çekip çıkarmasını bilmiî, kişiliğini, özgür düşünme ve yazma gucünu kazanmıştır. Oktay'm en hızlı sairlik yılları Istatistık Genel Müdiirlüğünde yuz lira ücretle çahştığı günlerde bajlıyor. O günlerde hafıften şarap ve rakıya başlıyor. Daha sonra, yıllardan beri düşlerini dolduran her giin, her yerde yüreğinde özlemini taşıdığı îstanbul'a geliyor. Yıl 1956. Artüc genç ozanın avarelik dolu yaşantılan başlamiîür. Çevresi genişliyor. Şaırler, romancılar, hikâyeciler, ressamlar ve alabildiğine sevimli bir Istanbul halkı.. Bu sıralarda yazdığı şiırler dolayısiyle Edip Cansever'in ona «Hüzün İşçisi» dediğini hatırhyorum. 1958 de Sivas'a askerliğini yapmaya giden Oktay. Karavana nedir, talim nedir, emir nedir, öğreniyor. 27 Mayıs'tan sonra terhis edilerek Ankara'ya geliyor ve gazeteciliğe başlıyor. Çahştığı gazete, seçiraler ya da başka hâdiseler dolayısiyle onu Anadolu'ya yolluyor. Bu güzel fırsatlar dolayısiyle bir baştan bir başa ana vatanı ve onun toprağını, insanını iyice öğreniyor. Bu geziler hiç şüphesiz onun, şiirlerinde daha bilinçli, daha güçlü olmasına yanyor. • Ahmet Oktay ilk şiirlerini 1963 de «Golgeleri Kullanmak» adlı bir kitapta topluyor. Ertesi yıl bir yenisini veriyor' «Her Yüz Bir Öykü Yazar.» Bu kitapla Yedi Tepe Şiir ödülünü kazanan şair, ününü iyiden iyiye duyurmaya başlamıştır. Oktay'ın üçüncü kitabı ki bu kitap beni çok sarmıştır • Doktor Kaligari'nin Dönüjü» dur. Bugün TRT Kurumu Haber Merkezı'nde çalışan ozanımız, dur madan okuyan ve yazan, okuduklan ve yazdıkları ile yetinmeyen bır mizaca sahıptir. Şiir, ona göre, kişiliğini ayakta tutan biricik silâhtır, yaşamak nedenıdir. Son yıUarda her nedense bir yalnızhğın bır yabancılaşmanın şiiıini yazmaya çahşmaktadır. Bence bunun nedeni de şu olsa gerek: Türk aydını bu yabancılasmayı yaşıyor. Türk aydını halka henüz kafası ile bağh, kolu ve yüreği ile değil. Oktay'a göre, akıl yolu ile sürdürülen bir şiir çoğu zaman sakmcalıdır. Aktl yolu ile ancak bi Sevdiğim bir örnek olmak üzere Oktay'ın «Bir Portre İçin Tasiak» adh şiirini buraya aynen aktarıyorum: Gece bir geyik balıçesidir bazan urkek, korkulu, nefes nefese, cunki hep birileri gelecektir hep birilerine gidilecektir riıışlerin \c şarapların üstüne. İşte düs de. şarap da bozgunda, tatsızdır camın önündcki deniz süzülen martılardan ne çıkar? Geldiler güriiltüleriyle beşli. onlu bir cansıkıntısı. Hiç kıpırdamaz. hiç anlamaz çunki biz demek ben değiliz. kuşun nasıl uçtuğuııu bilmeyiz bir yeşilin ne olduğunu da. Bir gcceye mi cıkıldı? Onlar da \ar >iırekleri ve elleri nasırlı, kimseler birşeyler anlatmıyor ciçeğe, su>a, soğe ait nasılsa biraradalar. Saatler ölümle bitisik ama bilinmez. lste gidiyorlar mı? Gitsinler bardak ve sokak an an «lar böy. lece. Bozulmu; estamp bir gökrüzüydü bazt adamlarla daralan. Böylece kalkar engel bir duyudur oturduğu yerde artık çocuklarla çocuk olan. Çıkarır salar mavi kuşlan kendi goğiine kendlndeki ormandan. Demek gittiler. İyi öyleyse duyabilir saatlerle ölümu. isterse eskiyâ biraskla susler bazan da acılarla oan. lskelede bir vapur vardır, o güzel iki kişi yeter dunyayı anlamaya. birinin ağlamasıdır herkesin ağlaması tutar yüzünü elleriyle >iler. Ne olur geyikleri bahçede bırakın ne anlatabilir çoklar çoklara? t?te bir cam paıçası, bir çakıl hadi gidip biraz yalnıı kalın. Elbette kavgamız yine kavga elbette aşkımız yine ask. teriyte. O da bir kadındır sıkıntılar yapan renkli kâğıtlar ve ellşleriyle. Elbette biiyutür bir gökyöıünfi el sallar gece otobüslerine, hir gazeie alır. bir ciimle yazar çiinkü herkes korkar yalnızlıktan ve her yerde bir intihar vardır. Kendisiyle yenilir her hüzün bırakm sreyikleıi bahcesinde. birllkte sdvlivelim teklerden koro: «her yerdeki intiharları durduralım her biçimdeki intiharları durdaralınu Ama hadi, yalnız kalın. Yarın SUAT TAŞER 89 AHMET OKTAY limsel dofrulara varılabilir. Ama, • gerçek insan durumu» na varılamaz. Ahmet Oktay bu türlü düıünceleri yüzünden bir iki yıldan beri karanlık yazan jairler arasında anılmaya ba}lamışür. Bana kalırsa, onun yazıları son derece de açık ve seçiktir. Son günlerde «Sürgün» adlı bir kitap hazırlamaya bajlayan Ahmet Oktay, «tkinci Yeniler» arasında en çok gerçekçi ve her söylediğinin nedenini çok iyl bilen bir ozandır. u nu üzerine ve onunla ilglll» kapYUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Taşıma vasıtalarının gıdvş şılığı kullanılan bir edat, bir soru edatı. 7 gelış zamanlarını ayrınüll şekılHamur açmaya de gosteren cetveller (çogtıl). 2 mahsus araçlar Herhangl bir sebep yüzünden (çogul).8 Mil geceleyın sabaha kadar kend.n11 Mücadele Saden geçip dinlenme Işinı yapamavaşında esir etma. 3 Sükunet içinde dınlenetığırnız Yunan bilen Ciki söz). 4 Bir hareketın generali. 9 en fazla derecesine ulaşrna lrnkâ«Beyaz» renkteru ve hali. 5 Tersi esklden dikı kısmı inca nl konulan çok derin bilen kişılere lâyık gonilen unvan idi (Os l>...krt bnlmacamn değil {İki SÖZ) manlıc*). 6 «Herhangi bfr ko baUedilmis sekU dur. SOLDAN SAĞA: 1 Ankarada operada jeniden temsüe başlanan Puccıni'nın operasının adı. 2 Kuru soğuk, AInkadaki Gana ülkesinin başkenti. 3 Tanrı buyruğu işlerle meş gul olma mesleği. 4 Tersı akıcı maddelere eskiden verilen addır, akşamcıların kerahet vaktlnde meyhanelerde çektikleri. 5 Istanbulu alan Osmanlı hükümdarının lâkabı ve yine Istanbulda onun turbesinin bulunduğu semEttNKÜ BULMACAMN tin adı, çevrilince «onu eve sokma ve def. et!» karşılığı bır emir BALLEDİUMİS ŞEKLİ olur. 6 «Tatlı ıstek ve hülyası dolambaçlı durumda» karşılığı iki NASIL HALLEDİLECEK Yukandakl rakamlı balmaeada M « Söz. 7 Anadoludaki kasabalarıde*e 4 U o e anahtar (ipuen) ve 8 taue tonııç vaırdır. B05 kalan \i mızdan birinin adı, Fransada bır şehir. 8 «GajTet ve çalışkanlı karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve top* ğı doğurmuş kadar temsil eden lanıa. çarpraa, çıkartma, bölme işaretlenne dikkat edereb »oldan klıdın» anlamına iki söz. 9 Tery. *ağa; ve JBkatıdan aja&tya bulmacada söstcrilen sonı<lan bulunux. j£ si bır yemıştir, gözlerımlze pari^^lfflunuz ^ lîklık veren kuvvete verilen ad. ' Bira» vak^nM «hr anMv I N Ş vBjttiniri j İSTAN BUL 0* 25 MJO 07.00 07 05 07 30 07.45 Acılıs Drocram Gunavdın I Ko>e haberler Gunavdın 11 Haberler v e hava Istanbulda buffün K l l l n l a r v e hafif Hafif Batı muzisi Beraber v e solo Valsler Beraber ve solo Gıtar soloları Saz eserlerl T.v icin Ara haberler F r a n u d a n muzik R Sonmezocaktan s v k ı l a r Arkası varın (Sabah konserl A Gürsesten sarkılar jAra' naberler. itânJsr" C Cevherçiçekten turkuler R. H. muzık orkestrası durumu mfizlk sarkılar Dişf Bond MODESTV J BLAISE BUUJUDUG.UUUZ ÖZEL C O 4 UEM CE£I VECiCİ İLE POL&TBJ 07 30 08 00 0815 08.45 09 00 09.15 09 30 09 40 10.00 10.05 10 2n 10.40 11.00 1145 12 00 12 10 12 25 turküler 12 40 R.Ertenden sarkılar 11 00 Haberler v e R G de bueıın 13.15 B. Sıtkı S e z d n d e n aarkılar 13.30 Reklâm Droeramlarl 14.00 Caz «arkıları 14 15 B.Dikencikten sarkılar 14 30 D Onatkut orkestrası I4.4J Asık Vevselden turküler 15.00 Ara haberler 15.05 Solistler secıdi 15.20 18.00 17 00 Ünlü soKstler Okul radvosu Ara haberler VV1LL1AM SAROYAN 36 «Evet. Aklımı çelen de o ya zaten. Sana bana göre: benim oğlum, ama başkalarma göre kesinlikle değil. Bunu iyice biliyorum. Bir gün bunu ona da soyleyecekler elbet. Sonra n'olacak?» • Inanmaz onlara, görürsün.» «Acaba? Inanmaz mı dersin? Tabii, hârika bir baba olurdum ona. Bunda da geç kalmamıssak demek istiyorum.» • Ne demelere geç kalmış olacakmışsm? O daha çocuk çağında. Ayrıca senın oğlun. Tâ işin başından beri de oğlun olmuş gelmiş zaten.» «Bu işi yaptığından ötürü annesini bayağı sevdim. Bunu niçın böyle yaptı. pek kestiremedim; fakat iyi yapmış dedım, sevdim.» «Böyle yaptı, çünkü oğlanın babası sensin; ondan. Gerçekten sensin. Bunun farkındasın Zak.» «Sarhoş oldum. İnsan bir oğul sahibi olduğu an, n'apar? Ben de sarhoş oldum valla'i.» •Mümkündür.» «Kendımden geçtim gittim ya'u..» «Odana çıkıp uzanmak ister miydin? Ben çocukları alır. parka giderdım.> «Yok, olmaz. Aklım basıma gelene kadar, n'olur, benimle yürü, ha...» «Olur, peki.» Zak, birkaç defa başını elleri arasında sıktı, sonra: «Bana tam anlamıyla yardımcı oldun be Koca Burun» dedı. «Sarhoşluk konusunda demiyorum bunu; şu anasını sattığımınm içmde büyük yardım ettın. Oğ'.umdan olmak istemiyorum, fakat bildiğim birşey varsa, oğlanın anasına ait olduğudur. Yıllar yılı çekip çevirmiş, bin dikkatle büyütmüş onu. Allah da biliyor ya, bu oyle şımdi. Ben oğlan için en kü çuk parmağımı bile oynatmış değilim.» «Bö>le düşünmen yersiz. Şu an için herıeyi sil at kafandan. Hep birlikte maça gidelim. İyi gelir.» «İyi ya. gidelim.» Merdıvenleri inip çocuklann yanına vardılar. Fıfth Avenue'ye çıktılar; Rosey. Yep'in, Juan da Zak'ın yanı sıra yuruyordu. Zak: •Rose,» dedi küçük kıza. «Babanla bir parça Fran sızca konuşsam ayıbına gitmez değıl mi? Sen ne dersın Juan?» Juan: «Peki» dedi, Rosey de onayladı. Fransızca öyle mi? Rosey «Hayır. Ermenice» diye duşundü kendince. «Bak agacı'm..» dedi Zak. «Ben kafadan sakatım, midemden sakatım, ruhumdan sakatım; hasta adamın bıriyim yâni. Bu işten de rezilliğe vurdurmadan nası! çıkacağımı bir türlü kestıremiyorum.» «Dur, şimdi bir çaresine bakarız onun da.» Bır lokanta gördüier, Zak içeri girdi; berikiler yürümelerini sürdürdüler. Köşeye kadar inip geri döndüklerinde Zak, hâlâ bekliyordu, çıkmamıştı. Yep. çocuklara: «Siz dunın bir dakika, bekleyin...» dedi, içeri gir di. Doğru lokantanm arka tarafma geçti. Zak, duvarın birine yaslanmıştı, yüzü kireç gibi ağarmış, gözlerini yummuştu. • Simdı toparlarım kendimi» dedi. «Ya'u, hayatımda hiç bu kadar kötülediğimi hatırlamıyorum be! Her yanım perişan. elim ayağım zangır zangır titriyor sudan çıkmış köpek gibi. Sen bu zıkkımı nasıl içiyorsun AUaha'sen?» •Kırk yedi yaş. içkiye başlama yaıı değildir ki Zak» Ddndüler. Zak, Ermenice: «Bırgeyler alış veriş edelim lurdan bıri.» dedi. • Hayatımı kurtardı burası.» «Bır fıncan acı kahve ic.» «Sen de icer misin?» DÜNYADA BIR GUN 06LEDEH SOHRJJ C vr n T A R I K D U R S U N K. e ie : •Bayılırun.» «Çocuklar n'olacak?» •Aldırma onlara.» Zak kaynar kahveden bir yudum içti. «önce şarap. sonra kahve..» dedi. «lkisi de içtiğim zıkkımlardan değil. Galiba birıyle zehirlenince berikini panzehir diye ahyorsun. Şurdan bir taksiye binelim de maça kadar öyle gidelim. En ıyisi bu. Maçta da açıhrım biraz. Sen hangi takımı tutuyorsun7» «Anlamadım?» •Bahse tutuşmak istiyorum da. Ama büyük bir bahis. Eğer kazanırsam gidip oğlanın anasıyla bir gü zel konusacağım o meseleyı.» «Yani eni konu bahse de giriyorsun?» «Bilirsin ben sevmem kumara, oynamışlığım da yoktur. Civi çıviyi soker derler ya. Bskarsm, tutturuveririm de. Içimden öyle getiverdi. Neden? Bilmi» yorum orasını. Girebilir miyim dersin?» «Tabii. Ne kadarla ama? On dolârla falan mı?» «On dolârla mı? Cüzdanımda dokuz tane gıcır gJ cır yüzlük var. Hepsini de yatırmak istiyorum. Kin leri tutayım? «Tanks>ler iyi mi?» «Senin takımınsa, mesele yok.» «Sen tutmaz mısın onları?» •Ben pek hazzetmem. Param olsaydı, «Dodgen>lı re bastırırdım » •Bana öyle geliyor ki, «Yanks«ler kazanacaklsı mutlaka.» «Sen de onlara oyna.» «Bahis yerini biliyor musun?» «Biliyorum.» « «Yanks» ler üzerine dokuz yüz dolar kabul eder mi?» «Eder.» Zak, fincanm tabağına bir dolarlık bir batv knot bıraktr, kalktılar, dışarda oekleyen çocuJLarın yanına gittiler. Bir taksi çevırdiler, bindiler. Koca Sam'ın çlçekçi dükkânına varmca, Zak: «Annene çıçek göndermek istiyorum Juan.» dedi. Çocuklar kaldı, babalan indi. Rum çiçekçl t^llümseyerelc karşıladı ikısıni de. Zak: «Gul olacak.» dedi. «Üç dört düzine o'sun.» «Şimdilik üç düzine gülüm yok» dedi Koca Sam. «Bır düzine beyazım var, bir miktar da tomurcuk güllerinden kaldı.» Zak: «Hepsini şöyle eski zaman işi kocaman bir buket yapın» dedı tstenen adresi bir çırpıda yazdl, karta da ikı satır bir şeyler karaladı. «Yirmi dolar yeter mi'» dıye sordu. bir ylrmiliği tezgâh üzerine bıraktı. «Yeter de artar bile.» dedi Rum ciçekçi. Zak cüzdanına davrandı sonra. • «Yanks» lere oynuyorum.» dedi. < Bahis için bir yedi vüz elll dolar kesfldi, geriye kalan paralannı cüzdanına tıkıştırdı yine. «Hadi oakalım, hayırlısı!.' cedi ermenice. • «Yanks» ler bir kazanırlarsa, ben bilirim n'apacajımı artık.» Bir anlığın» durdu, sonra hafitçe ekledi: «Oğlanın babası olurum bır güzel, dünyaymı$, söylentiymiş vız gelir alımallah!» Taksi dükkânın kapısı önünde bekliyordu. Tam bineceklerı sırada, Yep: <!Tuh, Allah!» dedi. «Bu seler ben unuttun) çiçek göndermeyi. tyi mı?» Çiçekçiye döndü. «Ben de «Dodgers» lere oynuyorum.» dedi. * «Ne Jtadarına?» «Bin beş yüz. Çek İster mislniz?» «Istemez Gereksiz » «Maçtan sonra görüşürüz.» «Tabii, ne wman gelirsenız.» (Arkası var) 17 05 Karma fash 17 30 Köv odası 17.50 Rekl&m oroeramları 19.00 Haberler v e hava durumu 19.35 Hafif müztk 19 45 S.Gültekinden turküler 30 00 Radvo tivatrosu 21 00 21 21 22 22 23 23 10 30 00 45 no 55 24 saatin olavları. ilânlar N.SİDahiden sarkılar Plâklar arasında Reklâm protTamlar] Haberler ODerava eidelim Özetler. oro«rram kananıs İSTANBVt İL RADYOSU 16 55 Acılıs ve Drocram 17 00 Dlskoteiimızden Kucıık konser Genclere muzik Senfonik muzik Hafif muzik Aksam konseri Oenclerle beraber KU«lk Batı müziH istekleri Fransadan sarkılar r.ece konseri Caz m ü z i i i Hafif Batı müziM ProsTam v e k a o a n ı t t/Tiffcıny Jione IFFANY.JONES TAUMlM eçtVOCUM 17.30 18 00 18.30 19 00 19 30 2015 2100 22.00 2215 23 00 dinlerlel PU<SUKJU BİUE . . BUB& 23 30 0100 ANKARA 06 25 0«30 07.0fı 07 05 07 30 Acılıs. Gunavdın I Köye haberler Gunavdın II Haberler v e hava durumi Sabah müziği Ankarada bueüı Her telden AR KoorulülerOiludan sarkılmr Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler. Okul radvosu Haftf müzik YKıc'ten Eyüp Icra Memurluğundan Gayrimenkul Satış İlânı 967/315 Bir borçtan dolayı rehinli olup paraya çevrilmesine karar verilen: Eyup, Alıbey Koyü, Kemerburgaz yolu Sokağında kain ve tapu kütuğunün 199 sahıfe 79 pafta, 12 ada. 13 Parsel numarasında kayıtlı kl(H9) m2. miktanndakı Kayden tarla olan gayrimenkulün tamarru açık arttırma suretıle satılacaktır. GAYBİMENKÜL: Alıbey Koyünde Kemerburgaz Caddesi üzerüıde 17 kapı No: lu betonarme kârgir çını ve karamozaık imalâthaneai, ahşap yazıhane kısmı ve bu binalann uzennde yer aldığı arsadır. Imalâıhane: İki kısımdan müteşekkildır. Kemerburgaz Caddesi azerinde arsa cephesinden takriben yedi metre içeride geniş bir ginşle konkasor dairesine girılir. Burası gusseli betonarme ve kirişli ve betonarme koloniu zemıni beton olan ve derrnr doğramalı, içerisınde konkasor makınasının monte edıldiği bır mahaldir. Parselin sağ tarafında ve parsel içerisinde tesekkül etmiş olan toprak yoldan dort basamak merdıven ile ıkıncı kısım olan mozaik malâthanesine girilır. Imalâthane kısmı dört aks boyunca devam eden : akslık bir betonarme kirişli ve koloniu pencereleri demir doğra•nalı zemini beton olan ve birinci kısmm devamı mahiyetindedir. Bu :ephede ikmci bır kapısı daha vardır. Imalâthane kısmı tirıfaze cereyanhdır. Su i«e kuyudan temin edilnektedır. Bınanın on sene once inşa edıldiği tahmin ediliyor. Yazıhane kısmı ise iki gdz odadan ibaret olup ahşap ve kontraplaktan yapılmıştır. Basit ve değersiz bır yapıdsr. Elektrıği vardır. 13 parsel »ayılı arsa ise mezkur binalann üzerinde yer aldığı ağaçux bir sahadır. TAPU KAYDI VE TÜZÖLÇÜSÜ: Eyüp Tapu sicil muhafızlıtının •erdığl 967/1147 sayılı yazısı ile 79 pafta, 12 ada, 13 parsel de kayıtlı n«kur arsanın 1049.00 m2. mıktarında olduğu \e şerhler hanesınde: /eraset Vergı DTe=ının 17/1/19M tarıh say,lı vazıları ile muhafızlı•ınl»/l/lM» tarıh v* 157 v»vmiv« 2373 H. 5. ile hadz mevcut olup bu kere de iş'aıınız veçhile işbu gayrimenkul kaydma muhafızlıiın 10'4/967 tarıh 1147 yevmıye ve 2807 H. S. ile haciz şerhi vaz edılmı? clduğu bıldırılmektedır. İMAR DUBUMU: İst. Belediyesi îmar Müdürlüğünün 19/»A9«7 tarih ve 213 sayı ile verdıği imar raporuna göre arsa iskân sahasında ve 41 inci maddeye tâbidir. Imar durumu Müdüriyetın 11/6/1962 tarıhli tensibine gore verilmiştir. Ruhsat almak için imar durumuna uygun olarak hazırlanacak inşaat projesi ile Kaymakamlık Bel. Şb. Müdürlüğüne müracaat edilecekür. Bina yüksekliği, iki kat ve 6.50 mt. olacaktır. Bina derinüğl 20.00 mt. Ön bahçe mesafesı 5 00 mt. Komşu mesafesi 3.00 mt. İnşaat nizamı ayrık olacaktır. Arka bahçe mesafesi 30.00 mt. olmakla beraber bu durum Vekâletten gelecek karara göre değişebilecektir. DEĞERİ: Gayrimenkulün değeri, yerine, imar durumuna, yukarıda izah olunan özelliklerine ve ahm satım piyasasmm günlük rayıcine göre (120.000) Tl. yüz yirmi bin lira kıymet taktir edümiştir. SATIŞ GÜNÜ: Karar dairesinde satışa arzedilen bu gayrimenkulün birinci açık arttırması 15/Mart/1968 cuma günü saat 10 dan 11 • kadar Eyiıp tcra Dairesinde yapılacaktır. Tehiri halinde on gün *onraya müsadıf 25'Mart/1968 pazartesi günü aynı mahalde ve aynı saatte yapılaeak olan ikinci açık arttırmada rüçhanh alacaklar ile satıı masraflarıru tecavüz etmek kaydiyle en çok arttırana ihale olunacaktır Arttırma şartnamesi ilân nefir gününden itibaren 967/315 sayılı dosyamızda göriüebıhr. İsteyenlere po»ta ücreti ddenmesi şartıyle örneği gönderilir. Arttırmaya iştirak İçin sa'ı'a arzedilen gayrimenkule taktir edilmiş bu» lunan kıymetin yüzde 10 u nıspetind» teminat akçesi yatırılması gereklıdır. Daha faîla bılgi için memuriyetimain 9*7/315 aayılı dosyaıma mflrRcsat edilmesi lüzumu ilin olunur. «B««ıa; 71S/1307) 07.45 08 00 Ot.10 oe.4o 01.00 09 20 09 25 09.55 ilânlaı ıı.oo 11.05 11 25 11 55 12 00 12 15 12 30 10 00 sarkılar Koaser saati Ara haberler. ilinla. KKoldastan turküler Kıbrıs saarl K Tanrıkut v e A.Melik'ten sarkılar Haberler v e H.G.de bueun 1100 13 15 Hafif miiıik 13 30 Reklâm Droeramları 14.00 H Bulustan turküler 14.15 M Ersesten sarkılar 14 33 Albümlerden secmelet 14.00 Ara haberler, llinlar 15.00 Okul radvosu 16.00 M Cevhanlıdan turküler 36.15 O Aktalavdan sarkılar 1S.35 Bando milziS 18.55 Ara haberlcr, lltnlar 17.00 Incesaz 17.30 Kov odası 10 50 ReklSm programian 19 00 Haberler v e hava durumu 19 35 S Erormandan rürküler 19.50 19.55 Uvkudan once 20 05 DinAhlâk sohbeU 20.25 E Savından sarkılar 20 45 Kalkınma volunda 21.00 Kücuk konser 21.10 24 saatio olavları. ilânlar 31.40 Kitat) taati Ö solistler 0 . orkestral*r 23.05 32 45 TBMM saatl 23.00 Haberlar M.4) Gece konserl 33.55 O«c» ranttna 4etrn Ocetler. prorram. kınınıı