02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SABÖFE ALTI CUMHURÎYET 28 Şubat 1968 MÜFETTİŞ,, Özdemir NUTKU üzünüz çarpıksa aynaya kızmayın,» diyen Nikolai Vasilieviç Gogol, insanlığın aynası olan tiyatroda çarpık yüzlerin ortaya çıkarttığı çarpık düzeni göstermiş olan bir yazardır. Rus Tiyatrosunun ilk gerçekçi yazarı olarak niteliyebUeceğimiz Gogol, daha ilk eserleriyle Puşkin'in dikkatini Çekmiştir. Gençliğinde tiyatroya merakı olan, ama başaramayınca bu işten vazgeçen yazar, 1832'de ünlü Rus aktörü Şepkin ile tanıştıktan sonra tekrar tiyatroya dönmüştür. Yazdığı ilk eseri Rusya'daki bürokrasiyi taşlamaktaydı. Ancak sansürün buna izin venneyeceğüıi düşünerck bu eserini tamamlamamıştır; hayatının sonlarındaki hastahğında da ruhsal bir kriz sonucu bu ilk eserini ortadan kaldırmıştır. Gogol'ün ileriye kalan büyük eseri Müfettiş'tir. Ankara Sanat Tiyatrosu'nun repertuvarına k^ttığı Müfettiş, dairelerdeki düzensizlikleri, rüşvet yemeleri, nîme gerekçiliği gösteren, o zamanın Rusya'sındaki düzeni teşhir eden güçlü bir komedyadır. Bu oyunda, Gogol'ün kişileri iyi ve kötü taraflarıyla gerçek hayatta her gün gördüğümüz, ve kusurlu bir düzenin çarkına kendilerini kaptırmış olan insancıklardır. Gogol, bu oyununda insanlara değil, insanlarm sürdürmek zorunda oldukları düzene karşı çıkar. Çünkü bu oyundaki bütün kişiler, var olan düzenin ortaya çıkardığı, o düzenin sonuçlandırdığı insaneıklardır. İlk temsili 1836 yıünda verilen bu eserin gücü, doğruluğu ve burukluğu yüz elli yıla yakın bir süre sonra da aynı etkiyi sağlamaktadır. Çünkü 1836 yümın bu büyük eseri 1968 yılı için de geçerli olan bir oyundur. Bu eser seçüniyle de A.S.T. olumlu tutumunu başarıyla sürdürmektedir. MUfettiş'i sahneye koyan Ergin Orbey, sağlam ve sıkı örgülü bir oyun düzeni hazırlamış. Temsili görünce iyi bir ön çalışmayı, Langlois olayı ve ölesL Atillâ DORSAY e Ganlle'ün Kültür Bakanı Andre Malrauı'nun uykuları, bu gunlerde bır adam yüzünden kaçmakta ve Malraux işin içinden nasıl çîkacağraı bilememektedir. Bu adam, Henri Langlois'dir ve «Langlois olayı • L'affaire Langlois», 2 şeyden, Fransız kamu oyunun sanat konulanna karşı olan duyarhhğı ve Langlois'nin müstesna kişiliğinden ötürü, gittikçe büyüyecek gibi görünmektedir. ?ivi, böylyece gerçekleşti.. Lang lois film toplamakla yetinmedi. «Kutusunda kalan bir film, mevcut sayılmazdı» onca.. Bu filmleri sürekli olarak haika sundu, düzenli gösteriler yaptı. Unutulmuş. gereği gibi tanınmamış birçok sâheseri £ün ışığına kavuşturdu. Amerikada Griffith"i, Von Stroheim'i tanımak, Rusya'da Eisenstein'in «Qne Vivo Mesico» sunu görmek imkânı yokken, Paris finemaseverı bu imkâna sahip oldu. Böylece Fransız sinemateği Uluslararası ününü elde etti. Mary Pickford'lar, Douglas Fairbanks' lar, Fritz Lang'lar, Orson Velles'ler fılmlerini çelıp burada seyrettiler. Godard'ın deyimiyle «Gençlik, şaheserlerin eskimiyen gençliğiyle burada karşılaştı..» Sinemayı iyice bılen bir Fransız kuşağı böyle yetişti, «Yeni Dalga • Nouvelle vague» boyle doğdu... AndrC Malrauz tarafından görevinden alınan Fransız ginematejŞnin yöneticisi Henri L anglois, bu »inemateki kurduğu zaman 20 yaşında bir gençti. Bugün ise Dünya çapında bir şöhret. pında önem taşır. Böyle bir harekete ilk kez girişmekle bütün dünya sinemateklerine önder ol ması bir yana, elindeki geniş im kânlarla diğer sinematekleri (örneğin Turk sinemateğini) des teklemekte ve yardımlarda bulunmaktadır. Cocteau, Lanşlois' yi. efsânelerde hazıneyi koruyan ve kimseyi yaklaştırmayan mitolajik canavar Fafner'e benzetir. Gerçekten de bu eşsiz kul tur hazinesini hemen tek başına meydana getiren Langlois, işi kendi bildiği gibi yürütmek, hiçbir dış müdahaleyi ksbul etmemek yolunu seçmıştır. Örneğin filmler için yapılacak bır kataloğlamayı bile Uabul etmedıği soylenir. Marlaux'nun kararını, sinemateğe daha rasyonel bir çalışma sistemi sağlamak amacı çerçevesı içinde düşünmek gerekir. Ne var ki, Langlois'nin dostu çoktur. Eskiler, eserlerini koruduğu. yeniler sinema klütürlerini norçlu oldukları için, Langlois'ya bağlıdırlar. Bu nedenle olay çabucak Uluslararası bir niteliğe bürünü vermiştir. ¥ 71 Cumhuriyet 28 Şubat 1929 tarihli Cumhuriyetten Y D Langlois kîmdir? 2 hafta kadar 6nce Aniti Malranx tarafından görevinden alındığı açıklanana kadar Fransız sinemateğinin yöneticisı olan Henri Langlois. 1934de Georges Franju ve P.H. Harle ile birHkte bu sinemateği kurduğunda, 20 yaşında bir genç adamdı. O zamana dek, filmin korunmağa değer bir meta olduğu kimsenin aklına gelmemiş, gelmişse bile kimse böyle bir işe girişmemişti. Fılmler ancak şirketlerin depolarında saklanıyor. ticari değerlerini yitirdikleri zaman da, yenüerine yer açılması için imhâ ediliyorlardı. Langlois ve arkadaşlarına gcre ise, madem ki sinema da bir sanattı, her sanatın önemli eserleri nasıl müzelerde korunuyorsa, sinema eserlerinin de bir sinema müzesinde korunması gerek liydi. Bu inançla. yıllar boyu, film olarak ne buldularsa topladılar, arşıvlediler» 1945'e dek, devletten hiç bir yardım gcrrr.eden bu işi yürüttüler. Sınematek, «Ulusal film kitaplığı» nıteliğini taşımıyordu, bu yüzden, yapımcılar, kitap için olduğu gi bi. her filmin bir kopyasını sınemateğe vermek zorunda değildiler. (Bunu sağlayacak bir kanun, Fransa'da çıkarılmak üzeredir). Bu yüzden, is ancak Langlois'nin buyük çabaları, sempatisi. yönetmen ve yapımcılarla kurduğu kişisel dostluklar sayesinde yürüdü. Langlois bir «Korkunç koleksiyoncu» ıdi. tutkuyla, ihtirasla Dağlıydı bu işe.. Fransız sinemateğinin bugün 50.000'i aşan ünlü film ar Geçen gece Mm. Pierra trupunun «Phedre» oyununda bulunduk. Meşhur Fransız şairi Racine'nin bu ikibuçuk asırlık eseri daha dün ortaya çıkanlmış gibi taze ve pürüzsüz, gönülleri teşhir edip duruyordu. Sanatkâr zorlu, piyes çok mühim bir eserdir. Perde arasında bukadar eski bir eserin nasıl olup da hâlâ kalbleri teshir ve tehyiç edebildiğini bazı arkadaşlarla biribirimize soruyorduk. \ihayet şu neticeye rardık : Çünkü lisan halk lisanıdır. Bilgi derecesi ne olursa olsun herhangi bir Fransız bu piyesi dinlerse ikibuçuk asır ev Güzel türkce Insaf edelim, rast gele Mr Türk bundan ne anlar? Buna n.ukabil bir de adı sanı belirsiz bir Türkün şu türküsünü okuyunuz: «Çile bülbülüm çile, Çiy düşmüş gonca güle, Nazh yârim geliyor Yüzüme güle güle.» îşte güzel Türkçeye avdet bodur. Ve işte arefesüıde bulunduğumuz güzel, ışıklı yeni inkılâp budur. TUNUS NADt Yeni Maarif Vekilimiz Ankara, 20 (özel) Yeni Maarif Vekilimiz Vasıf Bey, bu sabah makamma gelerek memurların tebriklerini kabul etmiştir. Vasıf Bey, bundan sonra Vekiller Heyetinin toplantısına iştirak etmiştir. Dünya çapında Önem Fransız sinemateii yalnız Fransa çapında değıl, dünya ça Türk sineması, bir kanuna kavuşuyor Turhan CÜRKAN uruluşundan bu yana «yasa» sız yönetilen Türk sineması, 53 yıllık bir bekleyişten sonra bir «ka nun» a kavuşmak üzercdir. Böylece yılda 200 üstünde film çevri • len, 14 milyon seyircisi, 300 milyon liralık cirolu yatınmı bulunan ycrli filmciliğimiz başıboş, derbeder, sorumsuz gidisten kurtarılmıs olacaktır. Şimdiyedeğin çeşitli sinema kuruluşlan ve kişilerince hazırlanıp Meclise sunulan «Sine ma Kanunu» tasanlarınııı hiçbirinden olumlu bir sonuç alınamamıştı. 53 YIL BEKLEDtKTEN SONRA vel olduğu gibi bugün de nnu pekâlâ anlar, hem de kolaylıkla. Çünkü orada kullanılan sözlerin hepsi Fransız halkının o zaman, bu zaman da bemen hergün kullanmakta olduğu sözlerden başka seyler değildir. Bizde di*'an edebiyatından, divan dilinden başka halkın arasında hakikî bir Türk dili yaşamıştır. bu hâlâ böyledir. Divan edebiyatının en kuvvetli şairierinden Nefi'nin şu beytine bakınız: «Merhaba ey câmı minayı yakut renk, Devri gelsin senden öğrensin sipihri bi direnk.» Limanda bir kaza Dün sabah Pake Kumpanvasının Tadla vapuru Galata rıhtımından hareket ederken yanlış bir manevra netıcesınde İzmır vapuruna çarpmış ve arka sancakta ehemmıyetli bir surette ha sara sebep olmuştur. Seyri Sefain Idaresi, kumpanyadan tazml. nat isteyecektır. Proteslo edenier... Bugün Matinelerden İtibaren MÜFETYİŞ Tuncer Yönder. CeUle Toyon aynntılar üzerindeki titizliği hemen anlıyoruz. Ayrıca, A.S.T.'nun genç oyuncularını da ölçülü ve başarılı bir yolda kullanmış Orbey. Bu başarılı oyun düzeni bir de o alışagelinntis, bilinen estetiğe yenilikler getinniş olsaydı, üzerinde uzun zaman sözünü edecegimiz bir çalışma olurdu. Çünkü bu eser her büyük yöneticinin elinde yeni perspektivler kaıanabilecek Vnr komedyadır. Büyük Rus rejisörü Meierhold'un Müfettiş ile ortaya koydukları tiyatro tarihi boyunca unutulmayacak yeniliklerdir. Ben Orbey'in oyun düzenini biraz ürkek buldum; bilinen kaup'srın dışına çıkmayı istememiş olan sanatçı kendi kendini sınırlamış. Dekoru hazırlıyan Yücel Tanyeri, yine ince zevki ile tarihi incelikleri de kapsıyan bir çalışma yapnuş. Kullanılan eşyalar hem estetik hem de tarihi açıdan doğru. Ancak sahne degişimi için akıllıca kullandığı perdenin açılıp kapanmasıyla ortaya çıkardığ Aapılar yine de otel odası sahnesini yadırgatıyor seyirciye. Kostü'^leri hazırhyan Sevim Çavdar, tarihi uygunluklan dışında, kostüjıleri oyundaki kişilerin özelliklerini ortaya çıkartacak espiridj yapmamtş. Bunlar yalnızca kumaş olarak giyilen ve karakterlerin devamı olmayan, onlara bir şey k?tmayan kostümler. Belli bir takım oyunculuğunun sağlanabildiği ~ bu temsilde benim en başarılı bulduğum sanatçı kaymakamın karısını oynayan Elif Türkân Çölok. Sanatçı gerek makiyajı, gerek ölçülü ve doğru oyunuyla Anna'yı başarılı bir yolda getirdi. Klestakov'u canlandıran Tunca Yöndcr, bu zor rolün üstesinden gelmesine rağmen, bize baştan sona inandınci bir karakteri getiremedi. îönder'in bu ovununu seyreden Klestakov'un nasü bir insan olduğunu kestiremiyor. Klestakov ne bir idealistir, ne de bir dolandırıcı. O, paraya olan düşkünlüğü ile isi oluruna bırakmış bir hergeledir. Kimseyi kötüye kullanmak istemez, budalaların karşısında da susar, bütün kazancı da budur. Kaymakam' da Ayberk Çölok bir iki salsnedeki üstün oyunu dışında, kalınlaşmış tekrarlı hareketlere yöneliyordu. Bu temsilin başka bir başarılı oyuncusu Kâmrar. tsluer. Rolünü iyice yedirmiş, kontrollü bir oyunda, Yargıç'ta Işık Toprak, Millî Eğitim Müdüründe Aydoğan Ergezen gö\. doldurucu kompozisyonlar ortaya çıkarmışlardı. Yalnız Ergezen'in sabnede biraz daha rahatlaması gerekli. Bobçinski ile Dobçinski düosunu Erkan Yücel Ue Güner Sumer oynuyor. Erkan Yücel'in inandırıcı oyunu karşısında, Güner Sümer her oyunda tekrarladığı şarlo yüröyüşüne, çene titreşimlerine kayıyor. Mariya'da Celile Toyon ile Osip'de Rana Cabbar rahat bir oyundalar. Ancak Rar.a Cabbar yine eskl mimik cambazlıklanna dalmış. Gözlerinj kullanışı, tepkileri onnn eski oyunlarındaki rolleruıi hatırlatıyor b'*e. Bu kusurlara rağmen, seyircileri tatmin eden bir temstl. K Langlois olayı yüzünden sinematekte fılmlerinin gosterilmesi hakkını geri alacaklarını soyleyen yönetmenler, uzun bır ki filim sansürü rejimı tümüyle liste meydana getirmiştir. Bundeğiştırilmış, daha hızlı bır filim ların arasında, Rossellini. Chapdenetimi prosedürü kabul edülin, Lang, Velles, Bunuel, Kazan, miştir. Sansürün yerini alan ye Losey, Minnelli. Nicholas Ray nı denetıme göre: Anayasa'nın gibi her ulustan en t.nlü isım11. maddesinde yerini bulan kaler. Marlene Dietrich'rien Brinuna göre genel ahlâk ve kamu gitte Bardot'ya kadar bir sürü duzenine aykırı filimlerin halka yıldız vardır. Ayrıca protestogösterilmemesi sağlanacaktır. Se ya, Sartre, Simone de Beauvoir, naryo sansürünü kaldırmış, sePıcasso, Marguerite Duras, Becnaryo denetimi sadece yabancılakett, lonesco gibi tanınmış sarın Türkiye'de yapacaklan filimnatçılann da katılması. olayın lere inhisar ettirilmiştir. Filimtepkısini göstermek bakımınleri denetleme yetkisi Sinema dan ilgi çekicidir. Olay, bugünEnstitüsü'ne verilmiştir. Filimlelerde bir sonuca bağlanacak ve rin gerek suç ögeleri, gerek külMalraux, muhtemelen karanntürel açıdan değerlendırilmesi, dan geri dönmek zorunda kalaIçışlerı Bakanlığı ve meslek kucaktır. Ama sonuç ne olursa olruluşlarının temsilcilerinin yer sun Langlois. 35 yıllık bir çabaalacağı bir kurula verilmiştir. nın armağanını, kamu oyunda Sansür prosedürü sadeleştirilmış, ıK? .fiftPat, çevrelerindep gardüğü filimlerin denetiminin Ankara buyük destek ve şempatiyle yerine îstanbul'da yapılması uyherhalde en güzel bır biçimde gun görülmuştür. almış olmalıdır. SARAY Sinemasmda Senenin en büyük kadrosu Senenin en büyük filmi SARI OTOMOBİL (The Yellow Rclk Royce) Renkli İngilizce Sinemaskop Shirley MacLAİNE Rex HAKRİSON İngrid BERGMAN Omar SIIARİF Jeanne MOREAU Alain DELON . Feza Reklâm: 2738/1984 DUKTÜH DOKTOR T. Zlya KırbaKsn Oeri, Saç n Zührevl Hastalıkları Mütehassısı istfkJİ) Cad. Parmakkapj No. 68 Tel: 44 19 73 Mtısfafa özdiler Dahlliye Mütehassısı Muayene saatl: Her gün İS , tpn sonra. Tel: 27 88 40 t«leJL..Mesajpaşa Cad. No. 12 "" ' ' A k • a r ay AtlTUATI'AŞA T İ Y A T IMI X II GEREKÇE MİTHATPA5A TİYATROSU SUNAR ANK ARA Idareci Namzedi olacak TJnileverîş Ticaret ve Sanayi Türk Limited Şirketi, pazarUma teşkilâtında tdarecı namzedi olarak yetiştirilmek üzere elemanlar aramaktadır. Adayların : 1 30 yaşını geçmemış ve askerlik görevini yapmış olmalan 2 Üniversite mezunu olmalan 3 Çok iyi îngılizce bilmelerı şarttır. Uygun bulunacak adaylar Şirketımızın bılumum faaliyetlerı ile ilgili hususı kurs göreceklertfir. Verılecek ücret, tecrube müddetim mütaakıp, adayların çalışma güclerı ve dığer vasıfları da gözönünde tutularak kendılerine teklıf edılecek ışin tnahıyetine göre tesbıt edılecektır 4 Şirketımızın çalışmalan bütün Türkiyeyi ıçine aldığından îdarecı olarak vazıfe goreceklerın devamlı surette seyahat etmeyl kabul etmelerı ve buna hazırlıklı olmalan gerekmektedır Bütün muracaatlar gızlı tutulacaktır Taliplerin cİDARECl NAMZEDN rumuzu Ue P.K. 191 Sjisli adresıne 1 adet vesıkalık fotoğrafla bırlıkte en geç 18/3/1968 günü akşamına kadar mektupla müracaat etmeleri rıca olunur. İlâncılık: 5248/1974 Turizm ve Tanıtma Bakanhgı tarafından hazırlanan B.M.M.'ne verilen 68 maddelik «Türk Sinema Kanunu» tasansının gerekçesinde, Türk Sinemasının başlangıcından beri görevli «kamu hizmet örgütü» nden yoksun kaldığı, bir «polis sansürü» rejiminin içinde yapayalnız bırakılarak yetersiz hale sokulduğu sıralanarak söyle denilmektedir : «Bu tasarı ile kendi başına terkedilerek sanat değerinden yoksun, kitlenin sanat kaygılarından uzak, arzın talepten çok daha fazla olduğu, sadece günlük efclence ihtiyacını karşılamağa yönelmis, çıkmaz içindeki bugünkü ortamın değiştirilmesini, sinemanın 7 nci sanat olarak 6z sanat gücüne ulaştırılmasını, kültürel teknik ve ekonomik unsurların tam bir denge halinde ortak hedefe yönelmesini sağlıyacak bir düzenin kurulmasına çalısılmıstır.» nöbetçj eczaneler istanbul sinemaior ALEMDARr (22 3C 83) Çıldırtan Arzu (S.FerdaJ) BULVAR: (21 3S 78) Çıldırtan Arzu (FOIakan) GÜNDEŞ: (2? 71 86) Çılgınların Gunahı İPEK. (22 25 13, Sarı Otomobıl (A.Delon) KULÜP (22 72 77) Anjelik Osmanlı Saraylarında MARMARA (22 3S 60) Mutluluk (Fransız» MELEK: (EyOp) (21 ! 8 76) 1 Bekâı Odan, 3 Evlât Ugrun» NİLGÜN: (21 11 «O) Bekâr Odan (F.Akın) PEKK (21 15 25» Sar' Otcmob'l 5AFAK: (2J 23 13) Öldüren Sır tıyatrolar ARENA TtYATROSU: (49 84 1») KANLJ NİGAH Heı geca 31.13 Çr». CteıL Pı. UÜO d*. AZAK TÎYATROSO: (23 62 46) (G. OucO • O.özcanı ıBir Kilo Nanıus» Salı, Persemb«, Cuma 21.15, Çarsamba 16.19 va 21J5 BAK1HKÖY TİYATHOSU: (71 59 49) tBüZ DOLABI» P.tesl harıç hergün 21.15, Pz. 15.00 BULVAR (V.ÖZ) (21 48 92) cYOLMA BENİ BE LEDİYE» P.tesl haric. hergün 21,15, Crş. C.tesl, Pz. 16.15 BÜYÜK TİYATRO: (Nejat Uygur) (27 71 86) «AYYAR HAMZA» P.tesi. Salı hariç, hergün 21.00, C.tesı, Pz. 15.00 de tALO ORAS1 T1M.\RHANE Mİ?» Çrş., C.tesi. Pz. 18, P.tesi 21.30 da. DORMEN TİYATROSU (44 97 36) BIT YENİĞİı Prş., 21.15, C.tesl. Pz. 15 ve 21.15 tPARAMPARÇA» Salı 21..15, Çrş. 18 ve 21.15 te. FATİH TTYATROSO: (21 57 97) (G.Surur) . B.Cezzar) ıSOKAK K1ZJ tRMAj Pazartesi barl« bm «uo 21.15 Çarşam&a 15 Cumartesı, Pazat 18 GEN AR TİYATROSU: (49 31 09) «ÇORBAMDAKİ KIZ»; Pz., Pz.tesi, Salı. Çr». 21.15. Pz. Çrj. 18 00 «SAMAN YOLU» Prs. Cuma. C.tes) 21.15, Cuma. C.tesi 1S.00 ISTANBUt ItVATRUSO gı.H*nfp» 444 o 88) ıIMAM NIKAH1. Pazartesi harıç. her gün 22.15 te, Çarsamba. Cumartesı, Pazaı 15 te «SERMETOÖLD tLYAS» tıeı gun 18.15. Pazartes) 21.13 te. KABERE TİYATROSU (44 40 40) CumartesL Pazar 18.00 ıVATAN KURTARAN ŞABAN» Her gec« 2] de. KARACA TİYATRO (44 54 02) «YETİM İSTAN BUL» Pzt. hariç, her gece 21.30. Pazar 18.00 de KEN1 OYUNCULAR1: (44 38 63) «MIKADO'NU.N ÇÖPLERİ». Saü 18.15 te. tBİR A§K HİKAYESİ» Salı bariç, hergün 18.15, P.tesi 21.15 te. KÛCÜK SAHNS. ı«s M H ) MUc«p Otluoglo Tlyattu. CPEPSİB Heı fOo U J 9 da, Çaıtambm. Cumartesı. Pazat 11.00 (M KÜÇÜK TTYATRO: (27 98 72) tDELl DOLU. P.tesl hariç her gece 21.13 ts Çrş.. C.tesl Pz. 17.00 de. ORALOĞLD TİYATROSU (49 49 35ı «EZtLENLER» Prş., Cuma, C.tesl 21.30, C.tesl 15.00, tAN NA FRANK» P.tesi hariç, hergün 18.00 Çrs. 15 te DLV1 UKAİ rtYAI'KUSLı (Aıuara> KUcUt Jvrr». da (21 57 23) «YALOVA KAYMAKAM1* Salı, ÇarçamC» narlo, 0 0 gun IS.1S ÖOS t» tHABABAM SINIFI» Salı. Çarsambm, 18U9 n « J S ta. AYFER FERAY NİSA SEREZLİ TOLULUÖD ZÜĞÜRT HOVARDALAR» Pλ. Pz.tea 18.15 ve 21.15 te. «KARA AĞAÇLAR ALTINDA ARZU> Salı. Çarsamba 18.15 ve 21.15 »TATLJ KAÇIK» Perşembe, Cuma, Cumartesı 18.15 ve 21.15 Pz.15.00 ÜÇ MAYMUNLAR (KABARE TİYATROSU (49 69 95) AÇ KOYNUNU BEN GELDİM» Prs. hariç. hergün 21.İS te, C.tesi 18.00 de. BAKIRKÖY: Yeni, Yesükay Istajyon, Yeni (Küçukçekmece). BESİKTAŞ: r n d ı z . Ortaköy. navutköy. Gül (Levent). Ar BEYOĞLU: Tünel, Güven, Ayral. EMİNÖNO: Sühulet, Ersoy. Ana dol, Veznecller. Yeni Çemberlitas. EYÜP: Basar. Sajlık (Sagmalcı lar). Ümit (Rami), Alibeyk6yü. FATİH: Büyük Akdenlz, Yeni Fati, Senol, Topkapı, Duygu, Cibali. GAZİOSMANPAŞA: Seyhan. Hürriyet (Küçükköy). KADIKÖY: Emniyet, Bahariye, Yeni Kadıköy, Caddebostan, Altın. KARAKÖY: Akel. KASIMPAŞA: Plyale. SARIYER: Alâattin, Yenlköy. Sİ5Lİ: Sişll Safak, Dilmen. Tepeüstü, Kemal (Mecidiyekiv), Giiltepe. Kaptanpaşa (Okmeydanı). ÜSKÜDAR: İttihat. Sifa, Zlya Hekimhan. ZEYTİNBURNU: Güneş. ş (Bakııköy) (71 88 28) 1 aı, 2 Aksameı Çjldırtan Ar beyoğlu ATLAS: <44 08 35) Vedl Altın Adamın Darbcsl EMEK (44 84 381 Tatlı Cunleı ı2.hafta> ERKOÇ: (47 07 32) 1 Erenlerfa Dü|ünO, 2 Çelik Yumruklu Kowboy FTTAŞ: (49 01 66) 2. Dunya Savajı (2.hafta) KENT: (Sişli) (47 77 62) Sarı OtomobU (O.Sharlif) KERVAN: Befcâr Odası (S.Alışık) KONAJt (4« 26 o«, ftmpk Mucadele LALEr (44 35 95) Bekftr Odası ( u i ) LEVENT: (63 55 39) Yedi Altın Adam (R.lng.) LÜKS: (44 03 80) Akşamcı (SAlıjık) SAKAY (44 16 56) Sevgılı Kocam ıD Dayı SİTE: (47 69 47) Sevgill Kucsm (Dorl» D«y) 5AN: (48 67 92 ( Bekar (Jdifı (S.Alijik) YENt AR: (49 64 72) AmsterdanTda Vurgun YENt MELEK <44 42 R9ı Tatlı Ba» lansnc (2.bafta> SİNEMA ENSTİTÜSÜ ıı ı \ı\\ \ıı nnıııı •BÖLGE ACENTELiKLERi İHDAS OLUNACAKTIR Avrupa'nın en büyük filtre fabrikaları grubu olan Batı Almanya'da kâin FILTER WERK MANN UND HUMMEL GmbH BOHBA EKMEL HÜROL 29 ijubat Perşembe 21.15 den itibaren Mithatpaşa C. 51 T. 17 09 70 Heriş 571/1969 Doktor Op. YAZAN VE SAHNEYE KOYAN Ziyaeüin Maktav Kulak, Burun, Boğaz, Ağız, Çene Cerrahisı Mütehassısı Taksun, Keceppaşa Cad. 6/1 Telefon: 48 30 »8 I Sinema Kanunu Tasarısı'na göre önce bir «Türk Sinema Enstitüsü» kurulacaktır. Iktisadi Devlet Teşkilâtma eş bir yönetim çekli bulunan Enstitünün, Devlet yardımı ve meslek gelirlerinden pay alması, Bakanlar Kurulu kararıyla sağlanmıştır. Buna göre Enstitü'ye sinema biletlerinden yüzde 110 pay verilecektir. Enstitünün amacı şöyledir : Sinemanın sorunlarını incelemek 0 Halkın sinema külturünü geliştirmek amacıyla projeler hazırlamak % Hükumete danışmanlık etmek • Kanunda öngörulen «tanzim, teşvik, denet» tedbirlerini uygulamak. Enstitü'ye sosyal, ekonomik, kültürel çalışma yetkisi verilmis, filim ithalcilığı, sinema salonu işletmeciliği, dağıtmacıhğı, filim yapımcılığı gibi ticari çalışmalarda bulunması yasaklanmıştır. Meslek çalışmalarında açıklığı sağlamak için bir «Sinema Meslek Sicili» kurulmuş, meslek normlarına uymayanların cezalandırılması ıstenmiştir. telefonlor tlkyardım Rastabenesl 49 30 00 Cerrahpasa Hastahanesl 21 60 31 Guraba HastauanesJ 21 60 00 Hasekl Hastanes) 21 28 80 21 42 91 N'umune Hastabanesl 36 39 00 Kuduz Hastahanesl 22 90 32 Zevneo KâmlJ 36 30 50 44 49 98 Sıbnl tmdat: Beyoglu 21 15 95 Istanbu) 86 15 36 Öskudar Yangın 21 43 23 i tstanbul 44 46 44 Beyoglu 36 08 73 Kadıkoy Üsküdar 36 09 45 Türk Hava YoUan Bilel Satısı (44 47 00) Danısma (44 03 96) Hava Alanı '73 83 40 Devlet üemlryoiları Haydarpasa (30 04 15) SukecJ (27 00 50) DenlzyoUarı (49 18 96) tatll gtinlerl (44 03 07, Sehlr Hatlan (44 42 83) Telefoula Telgral t 04 kadıköy ATLANTİK: (SS 43 70) Tom Jonei BFI.EDIYE: (5T 33 14, Rinço Kibar Serserl CEP: (36 06 82) Kuduz (Gleen Ford) ÇELIKTAŞ: (53 35 07 ı Fedailer Filosu EFES: (36 35 84> Örnek MücadeJe (J.Stewart) FEZA: (56 35 84) Çıldırtan Arzu KADIKÖY. ıMi 49 24ı Harıke Hırsız ıSMacLame) KENT ı:,6 96 !2t Tatlı Cunler LALE: (36 51 86) Bekir Odas) (FAkm) OPERA: (36 08 21) Bekâr Odası tS.Alışık) OZEN: (36 9S 94 ı Trafık Eelrna RPK"5 (D6 01 121 Tatlı Basljı*ıc ı B R ı %' SİNEMA 63: (55 İS 84) Düşman Arkadaşlar L tıb.NAR. 136 r.ü 30) Kâıriotı Kuıtaran Adam | 3UREYYA: (36 06 83) Kuduz (G.Ford) SANSÜR KALKIYOR Yeni tasarıya { göre yürürlükte TürkiyeüşBankası Bank?of?America Fabrikası patent ve teknik Işbirliğiyle yurdumuzda Imfil edümeye başlanan YAĞ, MAZOT VE HAVA FİLTRELERİ BÖLGE SATICILIKLARI için acentelikler ihdas olunacaktır. İlgililerln adraslmlze mOracaattarı rica olunur. FİLTRE SANAYİ VE TİCARET Ltd. Ştl. Netll Han, Kat 1, Karaköy/İstanbul Tel: 49 130044622SM70U T»C^ !2S?f g Kuruculıru Türkiya I ı Bınkısj ve Sank of Amerlc» İlâncıük: 5273/1975
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear