Catalog

SAHİFE İKİ 28 Şubat 196R CTJMHURİYET MOTORlü KARA foşıtlorı vergisi i. Sadi TINAZTEPE aliye Bakanlığı tarafından basına Intikal ettiıilea bir konu, gazetelerd« yayınlanmasını tâkiben Herhal günün aktüel mes'elelerinden birl oluvermiştir. Motorlu kara taşıtlanndan alınmakta olan verginin değistirileceği ve Meclise sevkedüen yeni bir kanun tasarısuıa göre kilo başuıa otomobillerden 150, kamyon, otobüs ve benzerlerinden 60 kuruş, vergi alınacağı yolundaki bn haber üzerine vâsıta sahibi ve sofor derneklcri gösteri yürüyüşleri tertipleyecekleri yolunda beyanlarda bulunmuş lardır. Gazetelerde de yorum ve fıkra siitunlarile okuyucu köselerinde çeşitli yazılarda bu konu ele aluırnış, genel olarak «bu yeni vergi.nln olumlu karşılanmadığı belirtilmiştir. Nitekim Maliye Bakanlığı haberin yayınlanmasının hemen akabinde bir açıklama yapmak lüzumunu hissederek «gösterilen miktarlann verginin en çok haddini tejkil ettiğini, bu yil otomobillerden kilo başma.SO, dlğerlerüıden 25 kuru; almmasile yetinileceğini» belirtmiştir. M«Mİeoin tam olarak anlaşılabilmesi için bnnun yeni bir vergi olup olmadığinı. Bakanlıkça açıklanan ve protestolara sebep gösterilen 100 müyonlak bir vergi geliri sağlaması konusunu. Türklyede motorlu kara taşıtlannın meslek tesekküllerinee ileri sürüldüğü gibi 2.5 milyarlık bir vergi ödentesi yapıp yapmadıklarını ve bu verginin şimdiki durumunu inceleraek gerekmektedir. Hazırladığımız doktora tezinin mevzuu olan (1) vc Vergi Reform Komisyonunda raportörlüğünii yaptığimız Karayollan FiskaJitesi. raporunda bütün genişllği ile incelenen (2) bu konuda hiçbir aydınlatıeı yayın yapılmamı? olması çok yaygın bir vergileme alanında meselenin tam anlagılamaması sonucunu doğurmustur. İ Kanınııdakl şeker miktarı düşüyor mu? •«•• ••»• *••• •••• •••• •••• •••• •••« •••• :::• :::: •i:: : : : : :::: M AVUKAT Karayolları şebekesindekJ bu gelismeyi, motor lu tasıt adedindeki artısı, karayolu nakliyatının gös terdigi büyük gelismeyi ve devletin karayolları için yaptığı önemli harcamalan gördükten sonra gimdi su sonınun ortaya konulması ve cevaplandınlması gerekmektedir: Karayollartnı kullananlar ve taşıl sahipleri bu giderlere ne ölçüde katllmalıdır? B t > alanda elde olunan devlet gelirleri yeterll midir. Bu konuda yeni bir vergi artünlması zarureti va mıdır? DiKKAT KANSER olabilirsinJz rgan değiştirecek kadar büyük bir başarıya ulaşan ve her geçen gün yeni buluşlarla insanhğa inanılmayacak hizmetlerde bulunan tıp ilmi hâlâ kanser karşısında âciz kalmaktadır. Halen neden ileri geldiği konusunda dahi kesin bir bilgiye sahip bulunamadığımız kanser hastalığına karsı mücadele, bütün ümit kırıcı sonuçlara rağmen, devam etmektedir. llim adamlarının bu korkunç hastalığı önlemek için giriştikleri gayretlere her gün bir yenisi eklenmektedir. Son zamanlarda Amerika ve Fransa'dan gelen ıkı ses, bu konuda yeni ümit ışıklarının kıvılcımlanmasma sebep olmuştur Bu iki yeni buluştan biri, kanseri önceden haber verici; diğerı ise hastalığı yokedici vasıf tasımaktadır. dar kesınlikle verilememıs bulunmaktadır. îlim adamları ve tıp araştıncıları birçok sistemler denemekle beraber, alınan müspet sonuçlar sadece birkaç munferit vakayı geçmemektedir. Her sene kanserin ilâcının bulunduğuna dair çıkan haberler ınsanları heyecanlandırmakta, fakat haberlerın devamı gelraemek tedir. Bu sebepten araştırma yapan doktorlar şımdi daha temkinli davranmakta, çalışmalarını âdeta gizli yürütmektedirler. Nobel armağanlan dağıtılırken, Stanford Ünıversitesı Biokimya Araştırmalan Kısmı Direktörü Profesör Arthur Kornberg'in bir buluşu dikkatleri yeniden bir noktaya topladı. Profesör ve arkadaşlarının yap tıkları araştırmalar ve vardıkları neticenin dolayısiyle kanserle bır ilgısi bulunmakta idi. Uzun çalışmalar sonunda elektronik mıkroskoplarla bile güçlükle görulebilen virüsleri parçalamayı ve bu parçaları muhafaza ettikten sonra, ıstedikleri anda birleştirerek aktıf hale getırmeyi basarmışlardı. Profesör Arthur Kornberg ve arkadaşlarının esas gayesi, canlı bir varlığı muhtelif parçalara bolerek saklamak, istendiği anda yeniden canlandırmaktı. Erciyaş Dağı gibi... İyimser ile kötümserin pek meşhur bir tanımı vardır. tylmser. yansı dolu bir bardağa baktığı zaman «Yansı dolu bir bardak» diye düşününnüş, kötumser ise «Yansı boş bir bardak» diye hüküm verinniş. Geçenlerde akıllı fikirli bir dostla konuşuyordum: Bir karara varmak için bardak boşalıyor mu, doluyor mu ona bakmah dedi. Gerçekten olayları statik ele almakta yarar yoktur. Sürekli değişiklik içinde yaşadığımızdan nereden başladık ve nereye gidiyoruz sorusuna ce\ap araınak gerekir. Bu soruya cevap aradığımızda sasırtıcı gibi gelecek bazı gSzlemlerimiz olacaktır. Söz gelişi bugün Türkiyede hiç kimse: « Anadoluda Amerikan üsleri var mıdır, vok mudur?» diye tartısmıyor. Böyle bir münakaşa, artık herkese lüzumsuz gelir. Anadoluda Erciyaş dağı var mi, yok mu diye tartışılır nu hiç. Topraklanmızda Amerikan üslerinin bulunduğu ve bunlann Türkiyeyi tehlikenin ağzına sürdüğü kesin bir gerçek niteliği kazanmıştır. Oysa, vatanımızda yabancı üslerin bulunduğu milletimizden uzun yıllar saklanmıştı. Ne çabuk unutuyoruz. Daha iki yıl oldu olmadı, Ba.v Süleyman Demirel Meclis kürsüsüne çıkmış, herkesin gözlerinin içine baka baka: « Türkiyede Amerikan üssü yoktur, tesisi vardır» demisti. Daha o pün radyolar ve ertesi giin bütün (razeteler devletin Başbakanlık koltuğunda oturan zatın demecini Türk milletine iletmişlerdi: Türkijede Amerikan üssü yoktur. Ve şimdi topraklanmızdaki atomik üslerin büyük tehlike olduğu açığa çıkmıştır. Türkiyenin atomik üslerinden annması gercktiğini çok geniş çevreler savunmaktadırlar. Ama kolay olmamıştır bu noktaya çelmek.. dOKTu'lan giılemek istiyen çevreler vıllarca yalan makincsini işletmislerdir. MUletl ayarsn yazarların üstüne üşü>enler: Komünistler, komünistler.. diye fervadı koparmışlardır. Gcçmişe baktığimız zaman bu olaylar bize komik geliyor. Çünkü böyle bir tartısma hiç bir Batı ülkesinde oiamaz. Devletin «orumlu mevkilerinde buhınanlar fferçekleri tahrif ederek politika yapamazlar. Türkiyede ise yetkili koltukta oturup doğruları pzlemek politika sanılıyor. Nitekim tütıin konusunda aynı şey olmuştur. Eskitlen Türkiyede ağzına sömürü kelimesini kimse alamazdı Şu kahrolası solcular, sömürü var, diye, yazıp çizdiler. Elle tutulur ömeklerle sömürüyü gösterdiler. Ama Bay Süleyman Demirel ve iktidan Türkiyede somürünüıı varlığını hâlâ kabul etmiyorlar. Tütüı meselesinin Mecliste konuşulmasım engellivorlar. Bir tütün ekicisinin 66 kııruş gündelikle çalıstırıldığı, bir tütün ihracatçısinm yılda milyonlarca lira kazandığı belgelerle ispat edildiği halde gerçekleri es geçiyorlar. Demirel'in aszından bir kere bile «sömürü» kelimesini isiten olmamıştır. Süleyman Bev sık sık «Cenabı Hak» der de: Sömürü.. dediğini kimsf işitmemiştir. Tütün tarlasında 66 kuruş yevmiye ile hayatııu tüketenlere bakıp: Yahu bu sömürüye ne Allah razı olur, ne kul.. diye isyan etmez Süleyman Beyin yüreği.. o Allah adını, ve İslimı, sömürüyii gizlemek, halkı uvııtmak için kullanır. Çünkü söraürtiye kar«ı Mva.f açılırsa kim iki yılda mîlyoner olabilir? Komprador iktidan nasıl Türkiyedeki Amerikan üslerini halktan gizlemek çabaaım stirdttrmüşse, alabildiğine yürüyen sömürüyü de hasıraltı etmek için: Türkiyede sömürü voktur, kâr vardır.. diyecektir. Avnıpada 35.000 liraya satılan kamyonu Türkiyede 140.000 liraya satmak, iki liralık ilâcı otuz iki liraya piyasaya sürmek, tütün eki cisinl 66 kurus yevmiye ile çalıştırmak, millî pazan yabancı tekelierine kapatıp vatandaşın canına okumak, sömürü gerçegini Türkiyede Erciyaş dağı gibi elle tutulur hale getirmistir.. bir iktidarm bu kelimeyi ağzına almaması ne demektir? Ama A.P. ne kadar dirense de önüııe geçilemez hareket adım » • dun yüriiyecektir. Gelecegin ışıklan şimdiden ufukta görünmüstür. Sabah öyle olmaz mı? Once ışıklan göğü kaplsr güneşin, Mnra kendi doğar.. Bu aydınlıktan korkanlar ıtgerlcl ihtilâl» hanrlıyorlarmı» Türkiyede.. Hazırlasıniar bakalım.. Urih önünde lâyık olduklan deni alacaklardır. Taşıtlardan alınan vergiler Yeni bir vergi mi ? ürkiyede kayıtlı motorlu kara ta&ıtlarıadan aluıan verginin başlangıcı 1955 »enesidir. (085 sayüı kantına dayanılarak yüriirluğe konulan •Kara.Tollan Trafik Nizamnamesi» özel veya ticari maksatlarla kullanılan bütün kara nakil vâsıtalannı yılda t ilâ 24» liralık bir «Trafik ResmUne tâbi tut muştu. Daha sonra 1961 de yürürlüğe giren Karayolları Trafik Tüzüğü ise bu resim miktannı 12 ilâ 240 lira olarak muhafaza etmisti. 1963 den Itlbaren tatbik rdilmekte olan 197 sayıli kanun da, halk ara sında «plâka resmi» adı ile anılan bu mükellefiyeti, bisiklet ve at arabalannı hâriç bırakmak suretile, 60 ilâ 249 lira olarak tesbit etmiştir. Ancak, o yıl Maliye Bakanlığınca Meclise sevkedilen tasanda miktarlan 12» ilâ 9M lira iken indirilmek suretile kanunlasmıştır. Diğer taraftan, özel veya ticari gayelerle kullanılan bütün taşıtlardan alınan bu resmin yanısıra. 1951 mali yılı başından itibaren 6936 sayılı kanunla «hususî otomobiller»den vergi alınraağa başlanmıstjr. Özel binek arabaları ağırlıkları itibariie 5 grupa ayrılraış ve verglye ilk üç yıl modelinde • • 5t sonraki iki yıl modellerinde • • ' 3* zam yapılacajh hiıkme bağlanmıstır ki neticede vergi yükü 154 lira ile 270» lira arasında değişmcktedir. 1963 yı hnda yiirürlüge konulan 197 sayılı hâlen uygulanan kanun bu târifeye seyyanen • • 50 zam yapmak ve trafik resmi miktannı da ilâve etmek suretile hususî otornobillerin vergilerini 252 ilâ 4248 lira olarak tesbit etmiştir. 5 yıldır tatbik edilen ve hâlen yürürlukte olan bu târife soyledir: T MedeU 1 1 H 950 Kg. a kad.ir 9511200 kilo 12011600 küo 16011800 kilo 1801 Kg. dan yukarı a • a n M "* ?= • 324 552 1044 1584 f 432 780 396 684 İJO0 1320 2394 2016 4248 2.52 lira 3% 744 1104 1992 * 3708 2892 yukarıda da isaret olundağu üzere, yük ve yolcu lafimasında kullanılan motorlu kara tasıtlanndan alınan verginin hâlen uygulanan tarifesi söyledir: Modeli 11 yıldan 110 yıl yukan Taşıtın cinsi Takfi dolmu? 1200 kg. 144 132 Taksi dolmuş 12011800 192 180 Taksi dolmuş 1801 den yukarı 240 216 Kamyonet, kaptıkaçtı, minibüs 192 180 Karayon 5 tona kadar Otobüs 25 kişiye kadar 216 204 Kamyon 5 tondan fazla Otobüs 25 kisiden fazla 240 228 lira otomobillerden alınan bu verginin yaH ususî nında, kanundaki 2 sayılı târife gereğince, edilmiştir. Devlet gelirlerl bir kül teşkil etmekte ve nerede toplanırsa toplansın bütün hazine gelirleri kamu masraflarına temin yeri gözetilmeksizin sarfedilmektedir. Ancak, vergi sisteminin bünye ve karakterine uygun bir jekilde, muayyen sahalardaki kamu harcamalan İçin o alandaki vergi rezervlerinin, eğer varsa, araştınlması ve vergi arttınlmasına gidilmesi de tabiidir ve bu prensibe aykı nlık teşkil etmez. Acaba motorlu kara taşıtlanndan alınan vâsıtalı ve vâsıtasız vergiler ne kadardır? Basına intikal cden haberlerdeki meslek teşekküllerince ifade olunan 2,5 milyarlık vergi ödemesi ne derece sıhhatli dir bunu iııceliyelim. Şu hususu belirtelim ki, bir makale çerçevesinde ancak bazı ana noktalan belirtmekle yetinmek gerekmektedir. Q AKARYAKITTAN ALINAN VERGİLER: Benzinden 73.50. motorinden ise 41M kurus vergi alınmaktadır. Kilo başına alınan bu gider vergisinin yanında gümrük vergisi, damga resmi, rıhtım resmi ve belediye hissesi ile bu miktar kilo bajına benzinde 96.6?. motorinde 58.79 kuruşu bulmaktadır. Litre olarak ise 1 litre benzinde 71 kurus, 1 litre motorinde İse 50 kurus vergi payı bulunmaktadır. Bu miktar taşıt sahiplerine yapılan satıs fiyatının üçte ikisüıe eşittir. Benzin tüketimi 1966 da 772 bin tona, motorin ise 1 2 4 5 bin tona yükselmijtir. Hazineye sağladığı vâridat 700 milyon Mrayı aşmıştır. Ancak motorinin büyük ölçüde sanayide ve diğer sahalarda da kullanıldığının unutulmaması gerekir ki bu konuda ayırıcı rakamlar mevcut bulunmamaktadır. Ayrıca, akaryakıtlardan alınan gümrük vergisi 1966 da 210 milyon, dahilde alınan istihsal vergisi ise aynı yıl 364 milvon liradır. Q TAŞIT. YEDEK PARÇA VE LASTİKLERDEN ALINAN VERGİLER: Kotalarda bulunmaması sebebile bedelsiz ithal yolile Türkiyeye getirllmekte olan otomobillerden gümrükte alınan vergiler • • 150 nisbetini bulmakta, çok ağır bir vergileme tejkil etmektedir. Otobüs, kamyon ve traktörler motör ve şase aksamı olarak muhtelif nisbetlerde vergilendirilerek ithal cdilmektedir. Akaryakıt hâriç 1966 gümrük vergisi tahakkukatı 1.2 milyar llradır. Bunun Içinden yedek parça. lâstik ve diğer taşıtlarla ilgill kısımları ayırıcı rakamlar mevcut derildir. B NAKLİYAT VERGİSİ: 52 milyonu trenle esya nakliyatı, 12 milyona sehir içi yolcu taşıması. 25 milyonu sehirlerarası tren, vapur ve uçakla yolcu taşıması olarak 89 milyon lira vergi alınmaktadır. Otobüs ve kamyonlardan alınmayan bu verginin demiryolu nakliyatına yüklenmesi Devlet Plânlama Teskilâtı basta olmak üzere bazı çevrelerce ten kit konusu yapılmakta İM de, demiryolunun bütün dünya memleketlerlnde artık eski fonksiyonunu kaybettiğini, daha modern servislerle bayatiyetini koruyabileceğini ve kamu hizmet vasfile zaten yılda 200 milyonu aşan zaranmn devletçe telâfi edildiğini gözönünde bulundurmak, ayrıca karayolu nakliyatının böyle bir vergiye intibakının güçlüğü nü bilmek gerekir. Q KARAYOLU NAKLtYATl YAPANLARIN GELİR VERGİSİ İSE: yıllık beyanname veren mü kelleflerde, 1966 yılı itibariie, IS bin mükellefte 198 milyon lira kar beyanı ve tahakkuk ettirilen 12.9 milyon lira vergi olarak görülmektedir. 4 bin mükellef ise 30 mibon lira zarar ettiklerini bildirmişlerdir. Ayrıca, taksi dolmuş, minibüs, kamyon v.s. işletenlerden bir tek vasıtası olanlar yılda bin lirayı aşmayan l e genel olarak haylj altında kalan miktarlarda götürü gelir vergisi ödemektedirler. ürkiyede karayolları şebekesi İçin yapılan mas raflar her yıl artmakta, 13 milyara doğru yak laşmaktadır. Bu yollardan faydalananların kamu maliyesine ödedikleri vergiler gümrükte alınan ver giler, akaryakıt, lâstik. yedek parça olarak hayli yüksek tutarlara ulaşmaktadır. Gelir vergisi ise . defter tutanlarda yüksek amortisman nisbetleri do layısiyle yetersiz, götürü vergilendirilenlerde düşük matrah taktirlerl sebebile mutedildir. Bu alandaki ana vâsıtasız vergi olan Motorlu Kara Taşıtları Ver irisindeki dunım biraz farklıdır. Özel otomobillerden alınan vergi ufak arabalarda hafif, ağır arabaların eski modellerinde is» yıkıcıdır. Ana karakterile bir servet vergisi olduğu halde servet değerinden çok uzaklaşmıştır. Tarafımızdan teklif olunan |U târifenin yeterli olduğu kanısındayız: nce ;unu belirtmek gerekir ki, modem büı O çe sistemlcrinde «tahsisi vâridat usulü» terk 1 «••a • ••• «••• •••a •aaa •*•• •••• •«•• •••• O : : : : • ••• • ••• •••• • ••• • ••a •••• 1(11 •••• «••a • ••• :::: • ııı • ••• • ••a Beklenmeven netice Alârm zili ransız llmî Araştırmalar Merkezi üyelerinden Profesör Robert Courrier, Asistanlarından Matmazel Arlette Jakop'un büyük ve heyecan verici bir buluşunu Fransız ilim adamlarına sunmuş bulunmaktartır. Matmazel Arlette Jaktjp'un buluşu son derece basit bir e«asa dayanmaktadır : «KANDAKt ŞEKER MtKTARIMN DtŞMESİ BİR KANSER BELlRTtStDlR.» Son yıllar içinde bilhassa pratisyen hekimlerden gelmekte olan kanserli hasta raporlarında, kan tahlili sonuçları şeker eksikliği göstermekte idi, Bunu esas alan Matmazel Jakop, lâboratuvar araştırmalarına gırişmiş ve denemelennı iki ayrı kafese koydu*u farelerle yapmıştır. Deneyın farelerle yapılmasının sebebı bu hayvanların kanındaki norma! şeker rriktannın aynı ınsanlardaki kadar olmasıdır. însanın bir litre kanında 0.8 gram şeker bulunmaktadır. F 1 aaaa aaaa ::•: aaaa :::: •m • •II T4 VİR( SÜ VE PARÇALANMIŞ HALf Miisbel sonuç :::: ••a* •ıaa aaaa aaaa ::•! Sonuç İİİİ aaaa aaaı :::: • III :::: T • II :: :::: »tıı :::: aaaa aaaı ıııı • ••• Hususi otomobillerden alınan vergi servet vergisi karafcterini tasımakta. ticari vâsıtalardan alınan vergi ise trafik resmi, yolları kullanma karşılığı esprisine dayanmaktadır. Simdı. basmda söz konusu edilen hususun karayolları masraflarını karşılama gayesine dayanan ve hazineye 100 milyonluk bir gelir sağlıyacağı belirtilen yeni bir vergi olmayıp yukarda gorülen târifenin değiştirilmesi suretile verginin arttınlması olduğu anlaşılmaktadır. raştırıcı, kafeslerden bırindeki farejere no.rma.1 yiyecek, 1 digerinctekilere tse fcanser meydana getiren tfimetilaminoazobenzen karıştırılmış gıda maddeleri vermiştir. Bir müddet sonra farelerin kan tahlilleri şaşırtıcı bir sonuç vermiştir. Kanser yaratabilecek madde karıştınlan yiyecekleri yıyen farelerin kanındaki şeker miktarı "ol4 18 arasında bir düsuş kaydetmıştır. Denemelerine devam eden Matmazel Jakop bir müddet sonra farelerde kanser tümörlerının meydana geldiğıni görmuştür. Işte bu anda yapılan ıkinci bir tahîil «Şeker Düşme» clayını tastftk etmiştir. Farelerin vücudunda kanser tümorıi husule geldıği anda kandaki şeker miktarı yarı yarıya duşmüş bulunmaktadır. Yanı bir litrede 0.4 gram. Profesör Courrıer, asıstanı tarafından yapılan araştırmalan meslekdaşlanna açıklarken, artık basit bır kan tahlılı ile bir insanda kanser belırtılermın tesbit edılebıleceğıni belırtmiştir. Kanda vukubulacak herhangi bir şeker düşüşü, o insanın vücudunda kanser meydana gelebileceğinı belirten alârmı olmaktadır. Bugunkü tıp ilmi ise henüz tahribata başlamamış bir kanseri teşekkül etmeden önleyecek duruma gelmiştir zun suren çalışmalar sonunda bulunan ve T4 ismi verılen bir virüsü parçalıyarak, yeniden birleştirip hayata kavuşturmayı başaran Profesör ve arkadasları rfeneyleri sırasında T4' ten daha mütekâmil Phi X174 virüsunün kanserle mücadelede de kullanılabıleceğini müşaherie etmişlerdir. Parçalara aynlan bir vırüs, birlestirildikten sonra herhangı bir hücrenin üzerine konduğunda derhal bunun proteınden mey dana gelen cytoplasmasını emmekte, kendisi hayata kavuşurken hücreyı canlı maddesinden mahrum bırakmakta, bir nevi öldürmektedır. Aynı deneyler sırasında karşılaşılan ikinci bir husus da 25 dakika gıbı çok kısa bır zamanda bir tek T4'ün 200.000 tane olu. vermesidir. Aj'nı deneyler sırasında polyoma virüsunün hayvanlarda bir nevi kanser meydana getirdifiı rnu«ahede edılmistir. Polyoma vırusunun meydana getirdığı kanserle ha«ta!anan hayvanın hucrelermin uzerıne bugüne ka *••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••••(••••••••a••• • • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • » • • » • • • • • • • • » • • • • » • • • • a dar bılinen en küçük virü» Phı • X174'ten kcnmuş, canlanmak için hücrelerin proteinıni alan «vıriis, kanserle beraberr hticrelj• ri de yokçtmiştir. . . f Ü Yeni bir ümit mi? | rofesör Kornberg Ve arkadaşlarının arastırma ve çalışmalarının tamamen dısında kalmasına rağmen tesadüfen müşahed'e ettikleri bu husus kanserle mücadele konu?unda yeni bir ümit ı<;ığı mı? Kimse bugünden bir şey söylemıyor. Yalnız hakıkat olan bır tek ıhtımal, bir yerde muhafaza edılecek bir T4 veya Phı X174 un. bir kanser hastasının, hasta organını meydana getiren hucreT4 VİRCSÜNÜN BİRLEŞTİRİLMESİ VE BİR HÜC lerin üzerine konması halinde, bunları yokederek kanseri tedaRENİN PROTEÎNİNİ EMvı edebilecekleridir. MESt. EUROCHEMIC European Company for the Chemıcal processing J of irradiated fuels at MOL. Belgium requires: • P knowledg:e of Lnçlish and/ or French is essential. • Age 2035 approx. % International conditions of Employment Please wrıte to: Direction of Administration KITÎOCHEMİC, MOL. Belgium • J Chemistry techioians or operatoıs with 23 years practical experience in chemical industry. Tcchnical education up to 18 years or equivalent, SOITie OPERATORS FOR RADIO CHEMICAL PLANT t »•••••••••••••»••»»»•••»•aaaa»»attaa»»a»»»»» (Basın: 30516/1976> Dünya'nın en büyük teieskopu A n yıldan berı, dunyanın en " buyük teieskopu unvanını koruyan Amerikalıların ünlu Palomar teieskopu bu şampiyonluğu elinden kaçırmak üzeredır. Geçenlerde, Ingilızler tarafından yeni hizmete sokulan Isaak Newton teieskopu d " a Palomar dağındaki telcskopun 5 metrelık rekorunu kıramamıştır. Ingilizlerin yeni teleskoplarının aynasının çevresi ancak 4 metredir. Fakat Rusyadan gelen bir haber, Palomar dağındaki teleskopun daha uzun zaman şampiyonluk bayrağını elinde taşıyamıyacağını göstermektedir. Sovyetler, Lenin adını verdikleri, aynasının çevresi 6 metre olan bir teleskop yapmaktadırlar. Halen aynası parlatılmakta olan teleskopun yakında faaliyete geçeceği bildirilmektedir. «r ««»sww«ssr"«"s<" Kültiirlü Bayan lyi lısan tıilen, Küitürlü, ldari kaabılıyeü naız referanslı bayan, munasıp vazıfe aramakta. 914 arası: 44 11 67'ye telefon edilmesi rica olunur. N o t : Mesaı saatleri tıariç, tngihzce, Fransızca ders verilır. Cumhuriyet 1970 İ Ani vefatı ile bizlerl derin scıya garkeden biricik e;lm, babamız ve büyükbabamız cer.aze törenine şahsen istirak edcrek. çelenk göndermelc. telefor. ve telgrafl» tarlyede bulunmak ve hayır müesseselerine yardımd» bulunmak nıretlyle ;aziyede bulunan dost ve tanıdıklara sonsuz tesekkürlerünlzi bildirıriz. Esi: Dnl Bayan Loiı C*rr«eiyan ve evlâtları Aram Cezveciyan'm i s İİİİ C K ••aa aaaa • an aııı • ••• Kanser ilerlemisse... tw«»ııf s f 950 kiloya kadar 9511200 kilo 12011400 kilo 14011600 kilo 16011800 kilo 1801 kg. dan fazla * > > 420 720 1140 1380 1800 2400 360 600 900 1080 1380 1680 yul M Karayolları giderleri rs 3 300 420 600 720 840 960 • ••a • ••• • ••• •••• •••• atmazel Arlette Jakop'un keşfi bir insanın ilerirle kansere yakalanabıleceğmi orta. ya koymaktan ileri gidememektedir. Kansere yakalanmış bir insanın tedavisi nasıl yapılacak? Işte bu sualin cevabı bugüne ka ANS İ K I O P E O İ S , B A S K E N T y«y,n 3 üncü Sınıf ifşe 9" t c UAHİLIYK MÜTEHASS1SJ 1 KT 1 Dr. Kâmran Şenel Takıtm, Sınselvtler Cad. Ul/5. Xel: «4 S5 14. Her cno (1518 Almao Hutanesi ranı) den bn yana Karayolları yıpımına büyük emek ve para sarfedilmektedir. 185» yılmda 63«0 km. si asfalt stabilize olmak üzere, 47.000 km. yi bulan yol şebekesi 1962 de 41.7»» km. si bu vasıfta olarak 59.600 km. ye yükselmiştir. Karayollannın modenı yol standartlarında yapım ve islâhı için devlet bütçesinden vâki sarfiyat 1950^ yıhnda «1 milyon lira iken bu gider sırasile 1955 de 313 milyona. 1960 da 797 milyona, 196* da 1 milyar 180 milyon liraya yükselmiştir. Karayollanna yapılan bu masraf 1965 yılında devlet bütçe gelirlerinin • • 8 ini bulmaktadır. Yine karayolları şebekesinin geliştirilmesi için yapılan ya tınmlar 1966 yılı rakamlarına göre. 2 milyar 395 mil yon liralık devlet genel bütçe yatırımlarının yanında T84 milyon lira ile devlet yatınmlaruıın ' »34 ünü teskil etmektedir. Karayollarma yapılan bu büyük masrafm yanısıra motorlu taşıt adedi de büyük artma göstermek tedir Hususi otomobiller Taksi ve benzerleri Otobüs kamyon.. v.s. Motosıkletler Traktörler Toplam 1955 36 600 25^00 84.600 19.200 19600 185.000 1967 40.000 30.000 90.000 22.000 23.000 210.000 emen herkesce bilinmektedir ki Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryollannın yapımı H için sarifedilen büyük çabayı asan bir gayretle 1*50 540 840 1320 1680 2160 3000 Feza Reklânı: 2732 1985 6 METRELİK TELESKOP İİİİ ~)«a« ıaaa «•• *•• • •• • •• ::: ıiaa •••• ••• :::: Hatim Duası Azlz arkadaşım, temiz insan rııhuna, vefatının kırkıncı gunü olan 29 Şubat Perşembe öğle nanıazını muteakip Kudüs'te Mes cidülAksa'da Hatim duası yapılacaktır. Kendisini sevenlerin rahmet dualarım niyaz ederim. SEREF BURUGÖNÜL Cumhuriyet 1981 Bunun yanı sıra, sirkülâsyonda çok sür'atli bir artış jronilmektedir. Nitekim, 1963 rakamlarına gore, taşıtların yaptığı kilometre 1950 nut 5 misli ile 2.6 milyara, taşınan esya için tonkm. 195* ye göre 7 misli olan 6,4 milyara, taşınan yolcu için yolcukm. ise > ne 1950 nin 8 misli olarak 19,3 milyaıa yük selmlstir. Ticarî gayelerle kullanılan vâsıtalara gelince. sefer sayıları v e ağırlıkları itibariie karayollarını en fazla kullanan ve eskiten otobüs ve kamyonlar la diğerlerinden bugiin alınan 240 liranm üstündc hir vergi alınması yerinde olmakla beraber, yaptıklan km. kadar akaryakıt sarfeden ve o ölçüde de vergi ödeyen bu taşıtlara çok ağır bir vergi ko> mak için de inandırıcı sebepler mevcut değildir. Gf ceıı sene yapılan son zamla akaryakıtta vergi yükiı • • 6» i aşmaktadır. Ancak, gelir vergileri mutedil bu vâsıtaları tamamlayıcı bir vâsıtasız vergi olarak. taşıma kapasitelerine yâni yer adedi ve kamyon tonajlarına göre artan ve asağı haddi 600, yukarı haddi 120fl lira yıllık vergi olan bir târife ile Motorlu Kara Taşıtları Vergisine tâbi kılmak makuldür. Tak si, dolmuş v e benzerleri için ise 340440 lira yetcı li görülebilir. Bu suretle. adetleri 1966 da 167 biıı hâlen yaklaşık olarak 200 bin olan bu nevî taşıtlaı dan verimli ve mâknl hadlerde vergi alınabilir. Meı lise sevkedilen tasanda yer aldığı söylenen «okka başına vergi» ise tatbikat yonünden de başansız ka! mağa mahkumdur. Nihayet, vergicilikte mükellei psikolojisinin de önem taşıdığı unutulmamalıdır ki kitle halindeki reaksiyonun ve politik endişelerin vergi uygulamalarmı durdurdağu yakın gecmH teki misâllerile hatırlardadır. (1) Kamu maliyesinde karayolları ulaştırmasuıın yeri ve fmansmanı (2) Karayolları Fiskalitesi Vergi Reform Komijyonu Raponı. Kasmı 1966. NEJAT SÖZMEN'in Batı memleketlerinin hiçbirinde 6 metreden daht büyük çevreli aynası bulunan yeni bir teleskop yapılması için herhangi bir plân bulunmadığına göre, Rusların Lenin'i, teleskoplar arasındaki yansta uzun zaman sampiyonluğu elinde tutacağa benzemektedir. GÖZLE GÖRÜLEMEYEN YILDIZLAR A ünyanın en büyük teleskop" larının bile göremedikleri bazı yıldızların incelenebilmesi için bugüne kadar son derece hassas fotoğraf filimlerinden istıfade edilmekte ve bunların u• u n süre pozda tutulması gerekmekte idi. Westinghouse müesseseleri a 'astırıcıları farafından gerçekleş ırilen yeni bir televizyon sistemi ile bu tip incelemeler de son ierece basit bir sekle sokulmuş'ur. Bu teleskopun odak noktasına konulan bir SEC (Secondary E'ektron Conduction) tüpü yıldızProf. ALLEMAND lardan ahnan ışını yüzlerce defa daha kuvvetlendirerek bir televı/ \on ekranına aksettirmektedır. Bu büyütme tekniğini »ağlayan «istem Profesör Allemand isimlı nr Fransız ilim adamına aittir. Yeni sistemle 10 saniye ile 2 dakika arasında yıldızların incelenr.esi imkân dahiline gelmektedir. Bu luretle bugüne kadar bilmedıcımiz birçok yıldız ineeleneeek ve kâintt hakkındaki bilgimizi daha da geliftirmek imkinına kavufaeagu. [O e r I e y e n : SANTRAL DİKİŞ SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ fdare Meclisi Reisliğinden Şirketimiz 1967 yıh Alelâde Hissedarlar Umumî rieyeü metni aşagıda yazıh Kuznameyi müzakere ve gereken kararları ıttihaz etmek uzere 28 Mart 1968 perşembe günü saat 16.00 da Harrnye, Cumhuriyet Caddcsi No: 16 kat: 8 de toplanacaktır. İdare Mec'isi ve murakıp raporlariyle bilânço ve kâr ve zarar hesabı toplantıya takaddürn eden 15 gün içinde hissedarlarm tetkikine amâde bulundurulacaktır. Hissedarlarımızm, Esas Mukavelenamemizin 33. üncü m&ddesi gereğince, hisse senetlerini veya hisse senetlerini müsbit vesikaları toplantı tarihinden bir hafta evvel Şirket Merkezine tevdi ederek mukabilinde alacakları giriş kartı ile toplantıya iştiraklerini rica ederiz. BUZNAME : 1 1967 yıh nıuanıeie ve hesav'an hakkında İdare Meclisi ve Murakıp Raporlarmın okunması, 2 Şirketin 1967 jılı Bilânço ve Kâr ve Zarar Hesabmın müzakere ve kabulıı ile İdare Meclisi ve Muraktpların ibrası, 3 1967 yılı kârının sureti tevzii hakkmda karar ittihazı, 4 1968 yılı için İdare Meclisi âzalartna verilecek tahsisatın tesbiti, 5 Murakıp seçlrrd ve 1968 yılı için murakıplara verilecek Ucretin tâjinL Cumhuriyet 1977 !••• TEŞEKKUR Hastalığımı isabetle teşhi» ve tedavi edip ameliyatımı da ba şarı Ue netlcelendirerek beni sıhhate kavuşturan eşsiz insan, S.SK. İstanbul Hastanesi Şef Operatörü Sayın Opt. Dr. HAYRİ DAVAS Sayın Dr. Ömek arkadaş, sayın Dr. ARAM FINDIK :::: J servl» basemsireai Bedla Yavuz• er Ue fervtaln diger «UkalılaS rına candan teeekkürtl borç bl• HÜLTA GÜROAL NABt YILMAZ'a ; : ; I •••••••••••••••••••••••••••* Cumhıırly^ uea