Catalog

8AHİFE DÖRT 26 Şubat 1968 CUMHURÎYET îkinci Adam YAZAN: İkinci Adam direnişi temsi! edecekti Yüklenilen çok cepheli farihî sorumluluklar 27 yıliık CHP iktidan artık yerini terketznişti çanlar D. P. için çalmıs ve Demokrat Parti bu dâvet sesleri altında iktidara jeçmişti. parlâmento rejimine geçmek kararı, daima hatırlanacaktır. Bu 1945 1950 iktidan, Batı ankarar; iç ve dış diğer etkenler Iamında demokraiik bir seçiarasında önemli bir faktör olame gitmek, bunun için yeni rak ayrıca etkisini yapmıştır. Daseçim kananları getirmek, ha doğrusu, îkinci Adam'ın İkinhülâsa kalabalıkların ve ov ci Cildinde 1950 seçimlerini bu (ogunlnfunnn hürriyet ve hâ neticeye ulastıran gelişmeleri inkimiyetini müjdelemekle, bir celerken özetlemeğe çalıştığımız gelişmeyi tamamlıvordu. Gerpolitik psikolojik şartlarm da çi daha 1922 de «Köylü efenetkileri ile, 27 yıllık C.H.P. iktidiraizdir» denilmişti ama, dan artık yerini terketmişti. köylü efendimiz olmamışt]. Çanlar D.P. için çalmış ve De1923 1950 arasında köyde, mokrat Parti bu davet sesleri al«Aşar» vergisinin kaldırılmatında iktidar tahtına geçmişti. sından başka, iktisadi alanda, Ama bu sadece bir parlâmento ciddî bir hamle yapılamamıştı. olayı mı idi? Elbette ki hayır! ÎCöyde bir refah ve sermaye biBu seçimlerin sonucu ile değirikirai yoktu. 1944 1945 içinde şen, aynı zamanda bir zihniyet tamamlanan, yani daha harb içinhattâ bir rejimdi. Tek Şef, Tek de hazırlanan sanayi, ulaştırma, Parti ve Otoriter Hükumet sisliraî gelişme, gümrük, para üzerindeki programlar 1945 ten temi, yerini, çok partili bir d*emokrasinin oy çoğunluğuna, yasonra bir kenara atılmakla, C.H. ni kalabalığın iradesine bırakıP. harb sonrası hamle şansını da yordu. Bu nizam. eski rejimden jkaybetmişti. Bu bakımdan 1945başka bîr nizamdı. Getirebilece[1950 arasında C.H.P. iktidan, İ5i hava ve müesseselere göre, D.P.'nin zaferine zemin hazırlaTürk toplumunun sosyal sıhhajnaktan başka bir şey yapmatine. ya ahenk, ya çelişmeler kamıştı. Çünkü yeni seçimlere C. tacaktı... H P . hiçbir şey vaadetmeden girdi. Müzmin bir iktidar yorgunluğu C.H.P.'nin ve idarecilerinin iistüne sinmişti. Işte bu şartlar içindedir ki, halkın çoğunluğu, oy çoğunluğuha dayanan yeni niFakat bir rejimden diğer rezamın bayragını kaldırarak, Kahjime bu geçişte, hem eski iktidaramanlar devrinin hâtırasına rı yöneten ve bu rejimi hazırlasert bir jestle «Dur!» diyebildi. yanlar, hem yeni açılan bu yollşte Adnan Menderes'in «Bütün da yürüyerek iktidar postuna vainkılâplardan daha önemli olan ranlar, çok cepheli tarihî sorum14 Mayıs Inkılâbı» dediği kansız luluklar yüklenmiş oluyorlardı. ihtilâl buydu... Gerçi Inönü ve C.H.P. bu yeni nizama yol açmakla. Batı anlamında bir demokrasiye kendi rızaları ile yönelişin elbette ki dü> rüst ve cesur bir misaVıni veriEvet, 14 Mayıs 1950'stîçfrhieri*' yorlardı. Ama bu şerefin yanınnin sonu ahnmıştı. îktidar deda, eğer bu yeni rejim Türkiyeğişti. Bu d'eğişiklikte Inönü'nün nin hayati sorunlarına cevap verdaha 1946 seçimleri öncesinden mez ve ona mutluluk yerine bir başlayarak, hemen bütün çevregün sosyal çatışmalar getirirse, sine rağmen ve neticeleri ne olurbunun tarihi günahını da en başsa olsun yürüttüğü çok partili 14 mayıs 1950 seçimleri ve sonuçlan, yalnız bir Parlâmento hâdisesi değildi. Bu seçimlerle aynı zamanda, bir rejim değişiyordu. Tek şef, tek parti ve otoriter hükumet rejîmi yerini, hem çok partili rejime, hem de artık kalabalıkların iradesine bırakıyordu. Bu seçim, kahramanlar devrinin sonuydu... ta. eene În5nfl yüklenmiş oluyordu. Yani hiç olmazsa o güne kadar fethedilmiş siperleri geri kaptırmamak. Halkçılığı halk içind'e sosyal parçalanmalar ve aşırı sınıflaşmalar haline sürüklememek, ölü maziyi ve halkın şuuraltında uyuyan ilkel ve artık değersiz duygularını uyandırmamak, din, mezhep, tarikat kavgalarına yol açmamak lâzımdı. Ve nihayet D.P.'den önee de ne kadar darbeienmiş olsa bile, inkılâpçı bir dinamizmi hiç olmazsa gençliğe hâkira kılmak sarttı. Din ayrı, devlet ayrı kalmalıydı. Kalabalıklar, aydını ve inkılâpçıyı yutmamalıydı. Demagok ıslahat adamının yerini almamalıydı. Ağa ve eşkiya Meclise girmemeliydi. Milli Mücadelenin hem bir hâtırası, hem bir ilkesi olan kayıtsız şartsız bağımsızhk, yani dokunulamaz, yabancı kontrol kabul etmez bir vatan anlayışı hiçbir suretle zecfelenmemeliydi. İktisadi siyaset de ayrıca sakıncahr tasıyordu. Çünkü sosyal ytfcıda keskin sınıf farkhlasmalanna meydan vermemek lâzımdı. Az gelişmiş, fakat gelişmeye muhtaç bir ülke olan Türkiye'de izlenecek kalkınma siyaseti mühimdi. Yatınmlarda kilit noktalannı devletin elinde bulundurmakla, türedi bir oligarsiye milli iktisadiyatın kontrolünü kaptırmamak usulleri çarpışacaktı. Çünkü bu oligarşinin, hem de yabancılarla elbirliği yaparak milli siyasette en güclü söz sahibi olması ihtimali vardı. Bu ise, tâ 1919 danberi başlayan millileşme çabasının bütün yönünü değiştirebilirdi. Hülâsa, yeni iktidar için 1923 1950 devrinin fütuhatını zedelemeden milli gelişmeye, çağın şartlanna uyan hamleler getirınck perekiyordu. Az veya çok başarılı olsa da; dünya iktisadi buhranlan, dünya harbleri. iktisadi yalnızlık, sermayesizlik, cihazsızhk dolayısiyle bazı aksaklıklarla karşılasmıs olsa da, o güne kadar sadık kalınan bu gibi esaslardan yeni iktidar koparsa, yeni rejimin geleceği çeşitli ihtimallere gebe olabilirdi. Yani Türk Demokrasisi, içeriye ve dışanya karşı birtakım çelişmelere sürüklenebilirdi. Neticede ise, ekonomik . politik bir kaos'a pekâlâ sürüklenilebilirdi. Bu cta, demokrasinin bir soysuzlaşroâsı olurdu. Ve bu soysualaşmadan, en başta elbette ki. bizzat yeni iktidar ve onun liderleri sorumlu olurlardı. Evet, böyle bir soysuzlaşmanın beklenmiyen akımlara yol açması mümkündü: Politika, demagoji ye dönebilirdi. Demagok; dikta tör olabilirdi. Ticari iktisadi veya askerî bir oligarşi, memleketin mukadderatını karanlık yollara sürükleyebilırlerdi. Halbuki Tek Şef ve Tek Parti rejimi; az gelişmiş bir ülke olan Türkiyede, beklenilen teşkilâtlanmaya ve milli gücün her alanda seferber edilişine, plânlı ve yeterli bir iktisadi kalkınmaya tamamen imkân verememiş olsa bile: siyasette demagoiiyı ve iktisatfi nizamda mutlu bir azınhğın riiktası demek olan oliEarsiyi dizsinlemesini bilmişti. Bu da yeni ve daha düzenli geli^meler için. elbetteki hazırlanmış bir zeminrîi. Bu hazırlanmıs zeminin yeni iktidar tarafından menfi ve çelişmeci güclere terkedilmemesi lâzımdı. Hülâsa 14 Mayıs 1950 seçımlerinin neticesi, bu neticeyi bütün açılan ile ve çok cepheli defierlendirmek isteyenlerin kafalarında, bu soruları ister istemez canlandınyordu... Bütün bu sorunlann düğümlerini ise ancak zaman çö'zecekti. Evet, söz artık zamanındı. Bu düğümleri zaman içinde çözecek ve dile getirecek olanlar, elbetteki ve hepsinden önce, bu yeni nizamın baş sorumluluklarını yüklenen Yeni Adamlar olacaklardı. Bu yeni adamlar. omuzlarına, taşınması güç yükler alıyorlardı. Yarın tarih içinde onların hâtırası, ya kara bir çerçeve ile çevrelenecekti, yahut da onlar, başarılarını birer zafer kaftanı gibi omuzlarına giyeceklerdi... Yeni iktidar için 1923 1950 devrinin fütuhatını zedelemeden milli gelişmeye, vağın hamleler getirnı ek gerekiyordu tarihimizde, hakikaten bir dönüm noktası teşkil ediyordu. Iktidarın; oy çoğunluğuna dayanan bir parlâmento düzeni olduğu gelenegini bize Uk defa onlar yerleştireceklerdi. O güne kaoTarki Cumhuriyet Türkiyesinde şekil bu değildi. Eski düzen, yani Tek Parti rejimi, yapısını ve havasını. 1946 seçimlerine rağmen 14 Mayıs 1950"nin sonuçlarına kadar sürdürüp gidebilmişti. Ama artık söz, yeni nizamındı. Sonra yeni iktidarın hesaba katacağı ve kararlarını alırken bu karar terazisinin kefelerine koymak zorunda kalacağı görünür veya görünmez başka gücler de vardı: Memleketin üzerinde Tek Adam'ın hâtırası zindeydi. O Tek Adam ki. iktidara parlâmentodan ve birtakım oy kombinezonları ile degil, eşi pek fazla olmayan bir mücadele ve zafer yolundan gelmişti. En az iki asırdan beri sadece yenilgi ve baş eğmekten başka bir hâtıra bilmeyen bir Imparatorluğun son topraklan ustünde Son Türkler, O'nun ardında «bütün bir husumet cihanına karşı» baş kaldır şartlarına uyan Îkinci Adam, Hirenişi femsil edecekti! Hülâsa, yeni adamlar omuzlarına hakikaten taşınması güç yükler almışlardı. 14 Mayıs seçinılerinin sonuçlan bizim yakın mışlardı. Böyle bir husumet ciLideri olarak Meclisin, kanunlahanı ile savas, Demokrat Partirın, yeni yaratılacak şartların, nin ikinci kongresinde ilân ettigi yeni gelecek davranışların Mufc «Husumet Andı» s 'i dar çerçerakabecısi olmak.. Daha doğruveli siyasi taktiklerden bambassu. yeni rejimde Direnişi temsil ka bir şeydi. etmek! Sonra ortada bir İkinci Adam da vardı. O İkinci Adam ki, o YARIN nun şahsiyeti kadar, harekât ve icraatı da Tek Adam'ın hâtırasıCelâl Bayar na bağlıydı. Hattâ o, muhalıflemuamması rini iktidara getiren ve kendisini, elbette ki kendi hesrfbına rağmen ikinci plâna atan şu Çok 1 « 3 « S « T S •101112131* I 5 ' « Partili rejimi bile Atatürkün ı lA|L|A|fiT|T|ı|w|K|r|Y|K|u|B|A|T hâtırasına bağlayarak getirmişnauau miu HBQ£33 ti. Kaldı ki. şimdi İkinci Adam GinOIEi bu yeni iktidarın karşısına, bizzat bu iktidarın ve rejimin doğ•Q an ru işleyip işlemediğini kontrol için bir Ana Muhalefet Başkanı olarak da çıkıyordu. O halde İkinci Adamın da bu yeni nizam üstünde iki türlü hakkı vardı : Hem Atatürk'ün bir hâtıra ve hattâ vasiyetini ortaya koymakla O'nun devamcısı olarak bu HOD nizamın ârızasız geüşmesini muHAFTAL1K BULMACAMN rakabe etmek, hem de fiilen Ana UALLtDİLMl» SEKLİ Muhalefçt Partisinin Başkanı ve •aa a naaa Bnaa uana aaraa anoaE ao nnaa aa aaaao aana nat ranuaaa•••• anaa aöaaaçja uaa B a m aa ı Tarihî sorumluluklar: İSTANB UL 06.25 Acıhs. 06.30 Gunavdın I 07.C0 Kbve haberler 07.05 Gunavdın II 07.30 Haberler ve hava durumu 07.45 İstanbulda bueun 07.50 İlânlar ve halif müzik Ob.UO Hafif Batı müziei 08.15 A.Üstünden sarkılar 08 45 C Rahci orkestrası 09.00 Türkuler gecıdi 09.15 Keman soloları 09.30 Ovun havalan 09.40 Ev ıcin 10.00 Ara haberler 10.05 Hafif muzik 10.20 İleri T. M. Konservatuın korosu Arkası varın Sabah konseri M.Uemırkııaııdan sarkılar Ara haberler. ilânlar S. Okustan türkuler Radvo H. M. Orkestrası A. imnsovdan ssarkılar Haberler ve R.C. de bucün Saz eserleri Reklâm oroaramları I.Fevman orkestrası E.Konsardan sarkılar N.Kovutürk orkestrası Ü.Tokcandan türkuler Ara haberler Esen Altandan sarkılar . CaSdaş müzik Okul radvosu Ara haberler Karma faslı Köv odası Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Ovun havalan Sanat duııvamız Bu toDraiın sesl Irmaklarımız Göllerimil Solistler eecidi TBMM de geeen hafta 24 saatin olavları Hafif Batı müziği Klâsik Türk musıkisi korosu Reklâm Droeramları Haberler Stüdvo konserlerimiz Özetler. Droeram. kaDanls İSTANBLX İL RADVOSU Acılıs ve Droffram Diskoteeimizden Kücük konser Genclere müzik Senfonik müzik Dwike Mitchell Wlllie RuH Hecio Millotu üclüsü Aksam konseri Genclerle beraber Hafif müzik Koncertolar Ciean melodilerl Gece konseri Caz müziei Hafif Batı müzlit Kapanıj Başka bir nizam: 4 6 9 1 2 3 1 23 4 56 78 9 111 8 TT J J 1, anlanuna iki sözlü bir emir. 2 nldığı parçalardan. 8 «HerhanEvvelce yapılan fasıla verme ha gi başka bir kimsenin fikrine vereketi. 3 Yer altmdan çıkanlıp ya hareketleri1 2345^789 ne sanayide kullanılan iptidai madmuvafakat delerden, ortaçağ deniz taşıma gösterip onlan vasıtalarından. 4 «Herhangi bir yap!» karşılıgi kurul mensubu âzanın cilveli mıbir emir, tersi rın kınn etme hali» mânasına iki «esas ve temel at3Ea söz. 5 Yugoslavyada bir dag, n\ acınaun lisan» demektir acıklı (eski terim). 6 Italyada (iki söz). 9 . yaearı Omiros'un tamnmış öteki «Çevrüince» sieşerinın adı, seciye ve karakter lâh mahlazası o <yeni terim). Y Bir saatin böevrelM »iınlrO lur, hamam tabulmjicsnın lündügü kısımlardan, bir yılın ayhalledilmiı tekll kunyası. Bond MODESTV BUAISE SOLOAN SAĞA: 1 Kış mevsimi sırasında halka en lüzumlu iki madde (iki söz). 2 «Kolay aldatılabilir durumdaki akrabamızdan annemizin erkek kardeşi (iki söz). 3 Süs ve özentiden uzak olma durumu. 4 «Evliyalık derecesine yükselen kibar soylu kişi» anlamına iki söz. 5 Emil Zola'mn tanınmış bir romanının adı, tarlada yetişip başak veren rnahsul. 6 Yabancı, bir harfin okunuşu, bir coğrafya terimi. 7 Matbaada muamele sörüp gazete derçi veya kitap haline gelmiş durumda, bir renk. 8 Görme kudretinden yoksun durumda, komşıunuz bir ülkenin halkından. 9 Bir yerde duramayıp gitmek zorunda bulunma durumuna düşen. VLKARIDAN AŞAĞIYA: 1 «Para torbana bir göz at!» • • H31 3 m I • L T] •• | X 2, + J 1 1•z X A ı T [7 T • H1 •• 4 + •71/ 3 Evrelki eünku bulmacanın halledilmig şekli NASfL HALLEDJLECEK Yukarıdaki rakamlı bulmacada w dece 4 tane anahtur (ipuciı) ve X tane sonuç vardır Boş kalan 12 kajrenin içine 1 den 9 a Kadar uygun birer ı al;am koyarak ve toplama, çarpma, çıksrtma, bolme işareHorine dikkaf ederek soldjn sağa ve yukarıdan aşağıyg bulıııarada goslerilcn sonuçlan bulunuz. Biıaz vaktinizi alır ama, bos vaKtinizi h o ^ a gcçirmij olursunuz. VV1LL1AM SAROYAN 54 Oğlan hiç de aptal maptal değil. Biraz utangaç bir şey ama, aptal degil. Gerçekten benim babası olmadığımı biliyor. Bunu demedi, fakat biJdiğini <uıladam. Bir iki kere gözlerine baktım, anladım. öyle de olsa, onun için neyl değiştirircli ki? Belki benim için farklı olurdu, o kadar. Oğlum olmayı kabul etmişti, ben de babası olmayı kabul etmiştim.» Yep masadan kalktı, içkileri yenüemeye gitti. Zak, içkisini aldı, içti. «Hayatımda hiç bu kadar mutsuz olduğum bir günüm daha yoktu. Allah kahretsin! Üstelik içii de bir türlü dokunmuyor bana. Acaba şampanya niçin hasta etmişti beni o an?» «Şampanyadan değildi o.» «Bir başka vakit yine deneyeceğim, bakalım dokunacak mı öyle..» «Seveceksin herhalde.» cBenimle gelemezdi oğlan, çünlcü gerçekten seviyordu onu. Fakat bu, bizimkl için oğlanın gitmesi gerektiğini söylemesine engel değildi. Oflan hiç birşey demedi, ben de dftmedim. Ne diyeceğini bilmediği için ağzını açmadı hiç. Konuşmadı. Ben ne demelere durup dururken bizlmkine telefon ettim, hâlâ anlayamıyorum.» «rOğlanla karşılaşöğına üzgün değllsin değil mî?» «Hayır. Çünkü şimdi biliyorum baba olmanın ne 1emek olduğunu. Senin oflan haklanda ne düşündüğünü, kafandan neler geçirdiğinl de biliyorum; anası için ^n iyisi nedir, ikisi İçin en iyi olan nedir, hep biliyorum. N'apabilirim onlar için ben? Mektup mu yazanm? Telefon mu ederim? Yine gider görür müyüm? Para mı yollarun onlara? Bilmiyorum. En iyisi nedir, çıkar yol hangisi, bilmiyorum. Düsünüyorum. Benim için yapılacak tek şey, işimin başına dönmekliğlm. Bizimklne para verdim bir miktar. Aptalhk değil de ne bu yaptjğır.ı? Bin dolar verdim. Niçln yaptım bunu, farkında degillm. Büı dolar herhalde yeter de artar bile ona. Açtım çantasını, koydum içine. Belkl de oğlanı kendi basına bırakmakla daha iyi ettim. Akhm kanşü bu tst«, bir türlü toparlayamıyorum. Sen olsan, n'apardın? Bir baba ogluna daha n'apar? Ben bilmiyorum. Bu ytizden de ysnn sabah bindiğim gibi uçsga, kaçıyorum. Sen n'apacakaın Koca Burun?» «Sirftz d&fi& ^ftippA^ir DÜNYAM BİR GÜN C ve : T A R I K ei n r D U R S U N K. «Yani Van'le napacaksın demek istemıştim'')) «N'apabilirsem onu, Zak. Belki senin oğluna karşı yaptığını. Ben bir parça daha tecrübeliyım senden. On iki yıl oldu baba olalı çünkü.» «Juan da on ikisinde. Van'e benziyor mu?» «Yaşıtlan gibi, tabii.» <E, n'apacaksm peki? N'apmayı kuruyorsun?» «Benim du.rumum biraz degişik tabii. Fakat degişmeyen bir tek şey var: Sevgin.» «Bir çocuğun babasına ihtiyacı vardır.» dedl Zak. «Anasma da tabii.» «Evet, öyle. tkisine ihtiyacı vardır. Kız çocuğunun da. Ananın oğluna ihtiyacı rardır elbet, elbet babanın da. Yani birinin ötekine, ötekinin berikinc mutlaka ihtiyacı vardır: ister, aranır, zorunluğunu duyuyor. Şayet aile bağlan ile birbirlsrfne bağh değilseler, buna çaba narcarlar. Şayet l>iri bundan kaçmsa, öbürleri daha büyük bir ça5a harcarlar. Ailede herkes birbiri için gereklidir. Kolay değildir bu, Zah. Fakat genellikle bu, münıkün olmaz.» «Peki ben n'apayım şimdi?» «Kimse akıl veremez sana, kimseler bilemez» «Eh, ben de öyle samyorum.» dedi Zak. «Neyse, bu defa «Great Northern» de seni buldugunıa oisun çok sevindim. Seninle her zaman iyi dostuzdur Yep. Bu otelde çok iyi günler geçirdik seninle, işte yine beraberiz. Ikimiz. Bu dertli halimde beni tek teselli edecek insanın sen olduğunu biliyordum. Her yerde seni aradım. sonunda buraya geldim, bekledim. Gelmezlik .edeceğin aklıma büe düşmemişti.» «Evet, geldim işte. Burdayım da.» Zak kalktı. «Bir daha New York'a gelişimde, ben de bu otele inecegim.» «Belki ben de yine burda olurum o zaman.» «Belki beni şarkı söylerken duyarsın yine de, penvereyi açıp «Zak, sen misin o?a diye bagınrsın bana.» «Tabii öyle yapanm. Merak etme.» Zak gitti sonra. Yep de kalan içkisini bitirdl, masadan kalktı. Gececi kâtip anahtan ile kutusuadaki Zak'ın bıraktığı zartı uzattı. Aldı. odasına çıktı. rar) ANKARA 06 25 06.30 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 0840 0900 09.20 09.35 09.55 11.00 10.00 11.1)5 11.25 11.55 12.00 12.15 12.30 13.00 13.15 13.30 14.00 14.15 14.35 14.55 15.00 16.00 16.15 Tiffany Jones flFFANY JONES UZLI VE GElEfci BİR ALAMAA/IŞ Büyük bir Anonim Şirketin biîânçosunu hazırlıyabilecek askerliğini yapmış Fransızca veya Almanca bilen bir Muhasebe Şefi aranmaktadır. Gizli tutulacak yazılı müracaatların, Türk Basın Birliği Ltd. Şti. F.F. Sirkeci Ebussuud Caddesi 75/3 e yapümaa rlc» olunur. lffieüık: »44/1930) MUHASEBE SEFİ ARANMAKTADIR Büyük bir yabancı ilâç fabrikası fçin fannasötik lmalâtta tecrübeli lisan bilir Yüksek Kimya Mühendisi vey» Eczao İMALAT MEŞUL MÜDÜRÜ aranmaktadır. Güdl tutulaeak rcüracaatlarin birer {otejrai ve t«reüm«i hal 11* PJC 35 L*r«nt adrMİn* ympıimajı rloa ohmur. (Cumhuriyet • 1927) 19.50 19.55 20. !5 2035 2050 S10O 21.05 22.05 ».45 23,f>0 M.43 M.S» Acılıs. Droeram Gunavdın I Köve haberler Günaydın II Haberler ve hav» durumu Sabah müziSl Ankarada busün Her telden Türkuler eecidi Ev icin Sabah konseri ArttMi varın Ara haberler. lllnlur Hafif müzik Okul radvosu T.Tokvavdan sarkılar Konser saati Ara haberler. ilanlar H. Bulustan »ürküler Kıbrıs saati Beraber ve solo sarkılar Haberler ve R. G. de bueün Hafif müzik Reklâm Droeramlan S.Uveundan türküler E. Savından sarkılar Albümerden secmeler Ara haberler ilanlar Okul radvosu H.Sözeriden türkfller A. R. KöorOlüleroSludan sarkılar Plâklar arasında Ara haberler. ilanlar Yurttan sesler Köv odası Reklâm Droeramlârı Haberler ve hav» durumu K. KarasüleTmanoîludan tiirkuler Uvkudan 8nce BirKkte düsünellm N.Ersözden MrkıUr Tanıdıiım meshurla^ Hafif müzik 24 saatin olavltrı Mlkrofond» tİTttro TBMM taat! Htberler Ocert «ibOmünden Oaee vanrau dolru oretler. nrn»r»m. kıoanıı