22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHIFE DÖRT n n r \ 29 Kasım 1968 CUMHURfTET II blr c»m bornlar rardı. OnlarIa pirinç atardık öndeki arkadaslara. Pirinç yüziine çarpınca, canını aeıtır, lrkilirdi föyle bir. Katılırdık arkada$Iarla.. Bir gün attıgım pirinç, hocanın alnına gel di. «Kim attı bnnn?» dedi, bana bakarak. Ben de en arkada oturnyornm. «Vallahi bilmiyornm cfendim» dedim. «Benim de kulajımın dibinden vızıldıyarak grv»» Dell oldu hoca bırnından. Fırladı yerinden. Ben kaçtım, o kovaladı. Yakalıyamadı Allahtan. Miithiş döverdi çünkfl. Bizim mektepte eennetten çıkm» nsnller vardı. Sizce nasıl bir »istem bu'' Faydah mı? Dayak mı? Vallaha, hakedene faydalıd:r. Cennetten çıkma asüllcri ben faydalı bularnm jahsen. Meselâ babamın dünvada en sevdifi insan bendirn. Bana ksrşı muazzara bir zaafı vardı Bana rağmen pataklardı beni. Bu dayakların faydasını görnuişümdür yani. Görmedim deîil. Aksi halde katiyyen çalışroazdın) Dünyanın en tembel adamıyımdır.. Bu çahşma hlkSyesi biraı karışık zaten. Onuncu sınıfa kadar nasıl geldiğini hiç bilmiyor. Kıtap yüzü açmadan geçen, oyun, eğlence ve haşarıhklarla dolu bir 10 yıll Derslerde 45 dakika boyunca, konuşulup gülüşülüyor ladece. «Kime ne oynn edebillriz?» diye düşünülüyor, o kadar. Hocalar beni ibret1 âlem için bırakınca, oradan Atatiirk Liaeline geçtim... diyor Alpay. Bu «bırakılı?» tan pek de müteessir değü. Hattâ yazın çalı?mak derdinden kurtulrfuğu için, doğrudan doğruya kaldığına memnun bile.. mediginl bırakmanuş. Ku;ar ka> dınm degiştiriyorlar Alpay gelipken. öylesine alaycı. Kıziarı küçümsüyor. «Ilk aşk» ın tohramanı da bu alaydan nasibini alıyor Uk zamanlar. Alpay'ı ]0f) rnetre ötede görse, koşarak avıne kaçıyor. Ama, Uludag'da karap kurdukları bir yıl, Alpay bakıyor ki, gönlünde yepyeni bir duygu. Alışılmamış... Sıcacık. Kızı özliiyor. Anlıyor başına geleni. Ama ne etsin? Bunca rezaietten sonra kız yüzüne bakar mı? Ankara'ya dönüşte ilk iş, kızın evinin karşısındaki Amerikan kütüphanesine yazılmak. Ondan sonra bashyor kızın yolunu göziem^e. Bakıyor ki bir gün, kız evinin bahçesinde çiçek topluyor. Yanaşıyor bahçe duvarının yanına: Çiçek mi topluyorsun? diye •onıyor. Hâtıralarırun burasında kahkahalarla gülüyor Alpay. «Vapurdaki bir adama seyahat mi etliyorsun diye sormava benziyor» diyor. öylesine saçma Ama ne öneml var. Mesele aradakf bıızlan eritmek. Buzlar bu soruvla çözülmeye başhyor olmalı ki, kı« topladıgı çiçeklerden oirini veriyor Alpay'a. Ilk aşk mektubunu da o kıza yazıyor. Kareli bir kâgıdı kesip, bir şerit haline sokuvor. Üstüne de •Senl seviyorum diye yazdıktan sonra kızın bahcesine atıp kaç:yor. îki üç yıl sürüyor hv. okul s«kı. Kadınlann erkek hsıyatında ne büyük bir de&erl oldııeımıı ben o kızdan ö^rendim. diyor Alpay. 4 . " 2X2* 1+1 d M Alpay Haçarüık Poko Moko çetesi Htyranlannın tanımadıfı bir Alpay karçıUdı beni. Romantık, duygulu farkıların dVğıl de, o kul yıllanmn ele tvuca ıığmaı Alpây'ı. Hocalarının lakin gördukleri zaman: «Hastı mısın ev ladım, gana ne oldu?> diye endilelendikleri bir başka Alpay. Pe?inen haber verml?ti bana : Benim pek oyle yüz akı hitırslanm yok okul yıllarında, demiştl. Karsılıklı oturduğumuz zaman, bu pek «ak» olmıyan hâtıralara daldık. Benlra çocaklnk ve okal yıllanm Ankara'da geçti.. diye başladı. Oknldan oknla gezdlm durdnrtı. Ankara Kolejinde, Atatiirk Lisesinde okudam. Oradan Gazi LUesine geçtim. Ve orada bitirdim. Taramazlık bir okalda oknmamızı önledi. Kolejde okurken bizde «imtihan bakkı» diye bir dâva vardı o zamanlar. İmtihan hakkı alamazsa bir talebe, imtibanlara girmeden kalırdı. Bir tek ben imtihana çiremedim hizim mektepte. Halbuki fena bir talebe de değildim. Ama ibreti âlem için beni sınıfta bıraktılar. Neler yapardınız ki ibreti âlem için kaldınız sınıfta? Neler yapmazdık ki.. Mese Sahneye veda Konuyu müziğe getirmck i=tc?im. Okul yıllarında ne olmayı hayâl ederdiniz? dedim. Vallahi garip bir çey ama, hle blr «ey olmayı hayal etnırdim, dedj. İçinde bulundueum durumdan daima memnun bir çocuktıını. Ve ha yatta şu i*tikamette yürüyeyim d! ye bir gayem de ölmadı brtıim. Ya miizik? Olaylsr mı sürükle di si/i miizik alanına? Durg'.ınla^ıvprdi birden. Kahkahalar. haylazlıklar. okul yıMarı et rilerde kalmıştı. Konu müziee dökü liince. duygulu romantik «arkıîarın. Alpay'ı oluverdi. Olaylar tabil. dedi. Olaylar sü rükledi. Olaylar da uzaklaştınj'or. Şaştım: Uzaklaşacak mısınız? Hedira. Bımkacak mısınız yâni müziği? Içini çek'i: Bırnkaeağım. dedi. Çoktan b» ri kararlıyım. Artık ba;ka sahalarda calışacaeım. Bunca sükseyi, bunca havranlıjı geride bırakmanm bir nedeni vardı eibet Ama bu nedeni okul ht tıralan arasında aramak boşunaydı.» yfizuoden darmadmn okul Ankara Kolejindeo Atatiirk Liaesine, oradan da Gmsi Te orada Devede kulak Liseatn* îreçtim bitirdim. DİŞİ Bond MODESTY BUUSE TİUEE. Trfftfarıy Jones TIFFANY Malkoçoğlu konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU BUDIN KOPRUSU Ama geride bırakılan yaramazhk hikâyeleri, yenilerinin yanınAlpay müziği tcrkediyor. «Çoktan beridir düşünii.vorum bunu.. Arda devede kulak kahyor. «îbret» tık başka bir saiıada çalısacağım» diyor. bir işe yaramıyor. Atatiirk Lisellhan bey. «çüş» yerine «cüj» degeldiler bizim sınıta. sinde «korkunç bir haşarı» halindifi için, adım «cüj» koyuyorlar. SÖ7Ü muavin aldı: df artık. Zaptetmeye imkâtı yok. Dersinde 2025 kişi kaçıyor smıfFfendim, Koko Poko diye Iki tane de arkadaşı var candan. tan. Hoca içeri girip de yoklabir şev çıka.tmışlar. Bana kadar Üçü mektebin altını üstüne E^tima yapınca: «üj degil, bej degıl, geldiler, dedi. Nedir bu Koko riyorlar. 9 da bashyan mektebe on bej değil. yirmi bej... cüj be, Poko soruyorum size? 9.30 da gidiyorlar her sabah. Mucüj be!...» diye çileden çıkıyor. avinden «geç kâğıcfı» alınıp, derBen parn kaldırdım. Müdtlr Dersten kaçınca en pözde eğte yarıda girıliyor. Bir gün, üç olayı açıklıyacagım diyc gayet lencesi Alpay'm, mektebin bahgün, beş gün değil. Her »abah mültefit bir tavır.a: çesinde hocanın motosikletine binböyle bu! Buyur evlâdım, söyle sen, mek. Hoca sınıfta ders yaparken dedi. Nedir bu Koko • Poko? Bir gün gene mutad üzere geç bakıyor bir gün. bahçede bir mokâğıdı almak üzere Muavinin o Efendim, dedim, Koko • Potosiklet gürültüsü. Alpay kendi dasından içeri dalıyorlar. Ama ko değril PokoMok o!.. motosikleti ile tozu dumana kaodada talebe velileri de var o saDerhal altılar heni sınıttan dıtıyor. Hayretten şaşa kahyor: bah. Muavin onlara gösteriş olsarı. O sırada yolilama yapıvor Adam mektepten kaçar, sisun ri:T.'e serHeniyor : lar. \> sınıfta kaç kişi varsa. ikinemaya gider, başka yere Rİder, Bu ne nizamsızlık, bn ne re şer tane tckdir veriyorlar. Beni diyor. Ama şunun pervasızlıgına zalet.. diye çıkısıynr üç atıhap de attıkları icin dışarı, unutmuşbakm. Mektebin bahçesinde moçavuşiara. Bn saatte mektebe gelar benim varlığımı sinirden. Çetosiklete biniyor. Cstelik benim linir mi? Saat kaç? Otel mi, mektebası oiduğiım halde bir tek ben motosikletime!.. tep mi burası? Sizin evde saat tekdir almadan kurtuldam o hiA R I N: Ilk aşk yok mu? kâyeden.. Cemil : Ya aşk? O da var arada. KadıMotosiklet sefası ZEKİ MÜREN na saygıyı kollej yıllannda bfr Bizim evde laat yok, horo» Daha ne hikâyeler, ne hikay» «çağla genç kız» öğretiyor Alvar efendim, diye cevap veriyor. ler.. Meselâ bir hocaları var: pay'a. O vakte kadar kızdara etHastalandı mı ne oldu hayvan, bu sabah ötmedi! O yüzden geç kaldık.. Veliler de kahkahayı basıyor. Okulda pek sevdıği bir arkadası daha var: Erol. Sıra arkadaşı. Müthiş bir kopyacı. Ama saçma sapan cınsten kopyalar çeken bir kopyacı bu! Bir Vahap bey vardı, matematik hocamız. Allah selâmet versin, çok hoş bir insandı. Bir seminerde borçluları imtihan ediyor Vahap bey. Bir horçlnluk Baksanıza; taş mı. sopa mı başmın bir yanını çödâvası vardı o zamanlar.. Borçla 87 kertmiş. Kafa dediğin Tanrı yapısı, kul yapısı değil geçilirdi bir üst sınıfa. Bu Erol Gün ışı 'ı. Güzel doğa, ttlm çirkinlikleri yuvar. ki; kafayı lâstik top gibi şişirerek kafatasındaki çöda geçen sene matematikten kalBirkaç köylü deniz kıyısma gelmlşler, aralannda kertiyi düzeltesin. Yüreği tıkırmda atıyor, soluğu da mış, Vahap bey onn imtihan edlkonuşuyorlaı'dı. Biri, «Baksana kayık parçalarına. yerinde. Umudum var mı desem, yok mu desem... Val yor. Demek ki gere kopan kıyamet buydu» diyorlardı. lahi bilemiyorum. Sargı bezi gibi, mergi bczi gibi Ondan sonraki der» kimya. Ben Biri, «Herhalde kajnkta dinamit vardı, bir cıgaa birşeyler gerekirse müdüre yazanm.» diye eklcdi. de defteri açmı;, kimya çalışıyokıvılcımı, kapsüllerin birini tutuşturmuştur. O Odanm bir köşesinde köylülere bir temiz döşek rum Erol'ün yanında. Vahap Bey zaman da .şte böyle bir felâket oldu.» diyerek Ii»erdirdi, Ateşoğlu'nu da onun üzerine yatırdı. Köyblr ara telâşla geldi: kir yürüttü. Vc tam bu sırada başka biri, Ateşoğlülare de; «Sağolun arkadaşlar. Bu can evelallah, son Kapat oğlum, o defterl kara Elektrik Imam'a emanettir» dedi. lu'nun boyluboyunca denizde uzandığını gördü, pat, dedi bans. Yani Erol kopya yanındakine «Yahu, her yıl palamut büküne SaBu arada Bodrum, Marmaris, Fethiye ile bun'•eker diye.. ların güneyinde ve kuzeyindeki kıyılar denizlerini tâ lih Dede'ye, Ayşe Nine'ye gelen Ateşoğlu değil ml Am& efendim kimya bu, decanevlerinden vuran bir emir geldi: Gangavalarla, bu?» diye sordu ve böylece Ateşoğlu'nu birkaç dim. Matematik değil. zıpkınla, hattâ formasız çıplak dalışla sünger avı yaköylü tanıdı. Onu denizden çıkarmak istediler ama Olsun evlâdım, dedi Vahap sak edildi. Sünger avlayacaklar. Türk bayrağını takbiri, «Müstantik ve doktor gelmeyince ölülere doBey. Olsun. ') ne görse yazar. mış Rum kayıklanna yazılacaklar ve Rumlardan Ekakunulmaz,» deyince bu işten vazgeçtiler. Kahkahalarla giilüyor. fandarla dalmayı ö'ğreneceklerdi. Ama Rum dalgıç Ne var ki. böyle bakıp duruken, Ateşoğlu dearmatörleri, Türkleri hemen hemen kunı ekmek paPoko • Moko çetesi nizde debelendi. Ateşoğlu'nu tanıyanlar, «Yahu, Arasına çengelci kayıklarında kürekçi oîarak kabul teşoğlu amca ölü değil. canlı! Gözümüzün ör.ünde Ben Atatiirk Lisesindeyken ediyor'ardı. Rum dalgıç armatörleri ise motorlan ile boğulmı^ma seyirci mi kalacağız?» dediler. Ağaç bir filme ntmiştim. tki açıkgöTürk kıyıları süngerlerini diledikleri gibi yağmalıyor daüarmdan çarçabuic bir sedye yapıp kaptanı Datzün bir filmiydi bu. Butt Abboflardı. Amerika sünger piyasası «Greok silk sponges» ça'ya taşıdılar. Ama Datça'da ne sağhk memuru la Lou Castello'nun bir filmi. diye Türk süngerleriyle dolup taşıyordu. Kalinnos ne dfc eczant vardı. Datça Bucak Müdürü, köylülePoko • Moko çöllerinde bir adam ve öteki Ege adalariyle Yunanistan'a müyonlar akar re, «Ben bu işten anlamam, şu yanıbaşımızdaki kökendisine ihanet eden kansını ve ken, Türk kıyıları boyunca onbinlerce Türk denizciyümüzdp. sizin her işinizl gören Elektrik îmama çocuğunu boiarak öldürmü?. Nesine kendi kıyılariyle denizlerinde avlanarak ekgötürün bu yaralıyı; o ne ilâç isferse, vilâyete yarede Poko Moko lâfı geçse demek paralarmı çıkarmak yasak ediliyordu. Türk güm zar getirtirU dedi. Böylece Ateşoğlu Elektrik îliriyor. Kalkıyor ayağa: «Usulca rük gemileri, Türklerin kaçak avlanmalarına. geremam'a jötürüldü. İmam yaralıyı hemen tanıdı: bir dfindüm, adım adım ilerledim. 01 kirse silâhla mâni oluyorlardı. Oy5a bu der.izcilerin gün önce köye gelmiş ve hava pompası parçalarını dürdüm, öldürdüm..» diye haklıbüyük çoğunluğu Çanakkale. Galiçya ve Arabi?tan ona tamir ettirmişti. yor her önüne gelenl. İşte ben çöüerinde. Birinci Cihan Harbi süre«ince yurtları için bu filmi görür görmez hemen erİmam konuştu: savaşmış ve knnlarını dökmüslerdi. Malum a Anatesi gün okulda bir Poko • Moko dolu. Der Saadet'in Mutlu'.uk Kapufunun, Türki« Yahu, dün buraya geldi. Dipdiri, tosun adamın çetesi kurcium. Derslerde benim ye Türkiye olalıteri .Kan Bankası idi. biriydi. Işir.i görürken. içim âdeta ısmmıştı ona. Yabir işaretimle bütün smıf «Poko • zık! yazık! Bak ne hâle gelmi«? Ne tosunluğu kalMoko..» diye homurdanarak ayak mış. ne dobra dobra'.ıâı> dedi. Ateşoğlu'nun depozirtosu" ve içinceki denizei kılanıyor birden. T ocalar şaskına UmutsuzLukla ve gerçek üıüntüyle bajını acıh zanlanmn havaya uçurulmasından hirkaç gün sonra dönüyor. Bir gün muavinin odaacılı salladı: Karakulak. Kör Ömer'in hanında nargilesini içiyordu. sına gitmeye karar verdik. İfci sı« îşimiz gene Allah'a kaldı. Neyse, bol rakımız Ama birkaç gün önceki «Var mı bana yan bakan?. nıf birleştik. Korid«rlardan böyvar. Inbikten bir geçirir. iki geçirir onu saf ispirtoya çalımı tüm sönmüştü. Yığıla kalmış gibi, oturduğu le, tek bir sıra haiinde. En önde çeviririm. Tanrı'nın büyük lutfudur ki, rakıya ispiryerde, tepeden tırnağa, bir bezrinlik, bir yorgunluk ben. Oyle bir kuyruk ki, biz muato bahşetmiş. İspirto da şeytanırj yarattığı mikroplaakıyordu sanki üstünden. Nargilesini düşünceü düvinin odasına girerken, kuyruğun rı öldürür. Şu komşumuz Hasibe Bacıda, bir ordunun şür.celi çekerken, açık kapıdan içeri kara bir gölge dlğer ucu sın:ftan yeni çıkıyor. yaralarına yetecek kadar kantoron çiçeği yağı var. önce ben girdim içeri. tki büklüm. «Poko • Mok^» diye homurB ILDIRI danarak. Adajr şöyle kafasını kal Ttırün tüccarlarından e^lm FAZII. dınp baktı bana. Arkadan hir kişi, bir ki«ıi daha. İçeriye 15 • 20 ERMAN 15 Kasım 196S günü. maruz kaldığı bir trafik kazası neticesi veldsi girince korlrtu. Poko • Moko fat etmiştir. diyor herkes. «Ne istiyorsunuz, Kendısinin muhıelif ktmselere vebenden?» diye fıılac" ayağa. Biz kâletnameicr vermiş oldu^unu bUdide güliişüp kaçtık ğimden. vefatı sebelıüe Dİluır.um vekâletnarnelerin hükümsüz olduiunu Ertesi gün gene fidelim dedik. üçüncü jahıslar ve llgili bütün haGene ben önde. «Poki Moko» di klkl ve hükmi sahuların bilgilerlne ye daldım içeri. Muavin bans baarz ederim. kıyor. Len devamlı rj^oko • Moko» BEDRİYE ERMAN (Cumhuriyet: 14163) diye homurdanıyorum. Bir de dön düm baktım ki arkama, Idmseler yok. İSTANBUL 13. İCRA Nedir bu koko px>ko? dedi MEMLRLUGüNDAN 1 Aşağıda cinsleri yazılı hurda malzeme açii adam. artırma ile satışa çıkarılmıştır. 13968/5402 Efendim, Poko, dedim. Şey Mahçuz olup satılmasına kaa» Sonda] matkapiarı yani ben gelmediğim günlerl öğrar verilen 15Ö00 lıra değerinb) Oto htırdaları renip de, tezkere getirecektim. de paletli Rus rlözerin D 4 o Saç ve demir hurdalar Defol. dedi bana, çık! ayarmdaki dözerin birinci adı Oto dış lâstikleri Çıktım. Ders baslamadan onre, çık artırması a 12.968 günü samuavin, başmuavin ve müdür at 1213 arasında mahçuzun eı Oto iantlan bulundugu Beşiktaş Sinanpa2 Bırinci madripde yazılı hurda maVpmpnin şa mah. Köprübaşı sokak açık artırma suretiyle satışı 6 Aralık 1M8 Cııma güNo: 19 da yapılacaktır. nü saat (10ı da. Enstiliimüzün Etime?tıftakı. AnkaraT O gün mahçuza verilen muİstanbul asfaltının 17 ir.ci Klm. sinde Askeri Hava hammen değerin "/« 75 ni bulEczacı Hacı Kndrl beyln Kızı madığı takdirde ikincf satışı Alanı karşısmdaki der(osunda yapılacaktır Nadide Çamhca ile Nermin Kökaalan'ın annelerl. M. Ali Çamlıca 5.12.968 günü aynl yer ve sa3 Hurda molzeme. iş eünlerincle. saat 1016 nm kayınv^lidesi' Gönül Bağlum atte yapılarak en çok artıraarasında yukarıda belirtilen mahalde görülebilir ile Gallp Çamlıca'nın Anneannena peşin para ile satılacakleri, Kemal Bağlum'un büyük ka 4 Satış şnrtnamrsi. iş günlerinde. çalışma sRattır. ymvalldelerl. Salihstı Nlsvandan leri dahilinde Enstitfi S?tınplma Servisinrtp ve Etithale karar pulu ile dellallSaadet KÖKSALAN mesut'taki Depo Amırü^inde görülebilir Fazla bilgi ye resmt ahcıya aittir. Almak isteyenlertn belli gün ve saedinmek isteyenler ve aynı servise ve Dpen Âmirliği21.11.1868 fünü Burta'da vef«t «t atte aatıa mahal'inrie hazır ne başvurBbiİirler. mijtlr. Mevla rahmet «yley». bulunmalan ilân o'ıınnr. A İ L F I İ 21 U 088 İ L Â N HURDA SATILACAKTİR Maden Telkik vsfirama Ensiiiiisii Genel MiitJürl^ğiindeii: VEFAT (Bttr AJuı: 104/14811) ( B a s m : O1T) 14«04 {Basin: A. 1535427862/14590)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear