Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFEİKf 12 Kasnn 1968 CtnMHÜRtTET * • • • • • »• • • * • • • • • •* • • •« Hukukl yönden lüik devlel Baha ARIKAN :rek 1924 tarihli Teşkilâtı Esasiye KanuIU, gerekse bugün yürürlükte bnlnnan Anavasamız, lâikliği Devletin esas unsurlarından birisi olarak saydıkları halde, lâikliğin hukuki yönden ne olduğunu tarif etmemislerdir. Kezalik lâikliğe aykırı hareketleri, hürriycti tahdit edici bir ceza müeyyidesi altına alan Ceza Kanununda da lâikliğin tarifine rastlanamamaktadır. Yalnız bugünkü Anayasamızın gerekçe kısmında, 2 nci maddenin açıklaması yapılır. ken, Türkiye Camhuriyetinin lâik bir devlet olduğundan bahsedilmekte ve «Dinin devlet işlerıne karısmasını ve hukukun aklî olmavan kaynaklarm tesiri altında bulunmasmı reddeder. denilmekte, yine aynı fıkrada lâikliğin dinsizlik olmadığından söz edilerek, «bunun dini inkâr mânasma gelmediğı, ancak dinin tertlerın vicdanına terk edıldiğini ifade ettiSi de şuphesizdır» mütalâası ileri sürülmektedir. ÖLÜMÜNÜN 30. Y/L/NOA ATATÜRK'ten ANILAR Amerika'nın ikinci adamı Yunan cuntosınm adamıdır «Spiro Açnen'un Baskan Yardımcısı olarak Amerikan politikasını Yunanistan lehine ne ölçüde etkileyeceği meselesi NATO müttefiklerimizin zihnini Amerikalılardan fazla yornvor. Açnew, 6.848 sivasi muhalifini hapse atan u birçok NATO müttefikimiz ve Rum Amerikalılar taralından siddetle yerilen Yunan askerî cnntasının gönülden destekçisidir. Birçok diplomat simdi, Maryland Valisi iken nüfuznnn kötüye kuHanan Agnew'un, Başkan Yardımcısı olarak Amerikan dıs politikasında nüfuznnn ne ölçüde kötüye knllanacağını sormaktadır. Afnew'nn Ynnan askerlerini desteklemesi, kısmen isbirliği yaptıgı Tom Pappas'ın telkinlerinin sonncndur. Pappas, Nıxon Agnew ikilisi için para toplayanlardan biridir ve belki de Yunanistan'daki en büyük is adamıdır. Pappas, Yunanistan'da bir çelik fabrikası, Akdeniz'deki en büvük petrol rafineri ve petrokimva fabrikasma sahiptir ve son olarak da «CocaCola» nin Ynnan kolunn satın almıstır. Pappas da askerî rejimin atesli savunucusodur \e Merkezî tstihbarat TeskiIâtı (CIA) tarafından Papandreu'culan devirmek için Yunanistan'a çizlice para sokmakta kullanılmıstır. Amerikan dolârları su üç hayır kurumn aracılığıyla Ynnanistan'daUi esrarenîiz ellere aktarılmıstır : Thomas ve Carrie Pappas Havır Tesisi. Pappas Haiır Sandı^ı, Pappas Aile Vakfı. Tom Pappas son 12 yıldan beri New Ençland eyaletinde Cumhnriyetçi Partinin birçok malî fcomitelerinde aktif görev almıstır. Tom Pappas ve «20 th Century F«x» filim sirketinin sahibi Spiros Skouras, küçük bir kasaba memurlujundan Maryland Valiliğine sıçradıjı 1966'dan beri A?new'u desteklemektedirler. Skouras. At:new için para toplamak üzere armatörler dünvasının. eski Jacqoeline Kennedv'nin veni kocası Onasis. Onasis'in eski kavınbabası Livanos. Onasis'in eni«tesi Niarkos ve Kuluknndis çibi ağalarının ve daha birçok söhretli Amerikalı ve Rnm Amerikalınm davet edildiği bir aksam u m e j i düzenlemisti. O Din ve vicdan hürriyeti ıayasanın 19 nncn maddesi, vicdan. dini nanç ve kanaat hürrivetinden bahsetmektedir. Gerekçe. bu maddenin izahını yaparken de, «bu madd'enin hükmü. vicdan hürriyetinin kötüye ku'lanılamıyacağını. bir istismar kavnağı haline getirılemiyeceğini ifade etmektedır ki, memleketımizin geçirdiğı acı tecrübelere dayanmaita ve havatî bir ihtiysca cevap vermektedir. Din ve vicdan hürriyetini tanımamn gayesi. hiçbir zaman dinî duvguların sivasi alanda bir aldanma ve aldatms vasıtası haline getirilmesi ve dinin. din bezirgânlannın elinde kirletilme":! imkânını yaratmak olmadığma göre .böyle bir ya«ağı tanimanm din ve vicdan hürriyetine avkırı olmadığı, bilâkis onu korumanın ve sağlamlastırmanın en esaslı bir şartı • ol<îu6u kabul edilmek gerekir. demektedir. Bu gerekçeain ışığı altında Anayasanın 19 uncu maddesini göz&nünde bulundurmak yerinde bir hareket olacaktır. Ancak bundan evrel, Büyük Fransız thtilâli sonucu yayınlanan tngan Hakları Beyannamesinin 10 uncu maddesini, hir kere daha çözönünde bulundurmak lâzımdır. Bu maddede deniliyor ki, hiçbir kimse düsünce ve fikirleri dolavısivle, bu düsünce ve .fjkirler dinî sahaya taalluk etmis olsaiar bile, rahatsız edilemez. Teter ki. bu düsünce ve fikirlerin tezahürü. kanunlarla tesis edilmis olan âmme nizamını ihlâl etmrmis olsun (1). A Fransa, vicdan hürriyetinl kabul etmiştir. Onnn içindir ki, Fransız hukuku yönünden, hâkint din, memnu din diye bir mefhum yoktur. Bir katolik, bir protestan BMil esit haklara sahipse, din bakımından bir Müslüman, bir Mecusi de aynı haklara sahip bulunmaktadır. Lâik Fransa Devleti. hiçbir dini himayesi altına almıs değildir. Müesses kanunlariyle konulmus olan âmme nizamına zarar vermedikçe, hiçbir dinin kabulünü veya âyininin icrasını menetmemekte. muhtelif dinler sâlikleri arasında, himaye bakımından hiçbir fark gözetmemektedir. Fransa Devleti, bütün dinlere karsı, lâkayt ve tarafsız bulunmakta, bn dinlerin ne eelişimleri, ne selirleri. ne de giderleri ile alâkadar olmamaktadır. tlfilendigi tek nokta. âmme nizamının ihlâl edilmemesi keyfiyetidir. Lâik bir devlette dinleri, devlet de£il. her dinin mensubn bulnnan cemaatler himave ve sahabet etmektedirler. Protestan kilisesi, protev tan cemaatinin vardım ve himavesi ile vasadıtı jribi, katolik kilisesi de, o mezhep sâliklerinin yardım ve tesisleriyle ayakta durmaktadır. herhangi dinin Llik devletin bütçesinde,devamhlıgıbirDin arelişim, ilerleme, veya için tek bir knrnsluk masraf bulunmamaktadır. • ••• • ••• • ••• • >•• :::: :::: ::: \lii\iiilii Keınal \\M ve ANKÜRA Ord. Prof. Dr. H. V. VEÜDEDEOĞLU zaklarda Elmadağ görünüyordu. Dogu ve Kuzey Doğu'dan gelen derelerin :ki ustafa KemaV ve Ankara! Bunlardan biri Türk vatanı kenannda kümelenmış olan ağaç, nı batmaktan, Türk ulusunu bostan ve bahçeler, Ankara Ovakölelikten kurtarma savaşma ba smın tabiatma hâkim gri rengi âdeta yırtan iki kalm yeşillik çızşarıyla önderlik eden ve Cumhugısi halinde go^e çarpıyordu. Bent riyetimizi kuran Türk kahramanı Deresi ve Hatıp Çay, Ankara hal ve Devlet adamı. Öteki bu savaşın kmdan, bağı bahçesl olmayan çokalbi ve genç Türkiye Cumhuri gunlugun gezinti, piknik ve eğlenyetinin merkezi olan kahraman ce yerleriydi. kent. Sembolleşmiş bu iki ad birBır ba$ka eflence yeri de tren birine öylesine bağlanmıştır kı. Mustafa Kemalsiz bir Ankara'da istasyonuvdu. Ulus Meydanını Tstasvona dar ve bozuk bır şose ve Ankarasız bir Mustafa Keraal' bağhyordu. Düzlüğp ınılince $ode, kavram olarak, bir eksiklık senin. bzellikle, sol tarafı (yani duyanz. bugünkü Gençlik Parkı alanı) kurMustafa Kemal Paşa 27 Aralık bağaların ve sivrisineklerin kay1919 da, Hey'etl Temslliye üyete naştığı geniş jir batsklıktı. Halriyle birlikte Ankara'ya geldi. O kın çoğu sıtmalıydı. îstasyonda, tarihten başlayarak devamlı konuHaydarpaşaBağdat Demiryolu îtu Ankara oldu. Türkiye Büyük daresince. yani Almanlar tarafınMillet Mecllsi açıldıktan sonra dan yapılmış olan birkaç kâr?ir Ankara Milletvekilliğini kabul Pt bına vardı. (Bunlardan biri sonrati ve ölünceye kadar bu görevde dan bir süre Mustafa Kemal Pakeldı. öldükten sonra da fâni ve şanın konutu olmuştu). aziz vücudu Ankara toprağmm bağnna gömüldü. OrUan birbinnden nasıl ayınrsınız? M uI Birden kalabahkta bir kımüdama oldu. Başlar one eğıldi. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları otomobilden inmışler yurüyerek geliyorlardı. Kendisinı ve sağındaki Rauf Beyi resimlerinden derhal tanıdım Solunda ve arkasında yurüven insan lardan hiçbinni tanımıyordum. Zaten gözlerimi Mustafa Kemal Paşadan ve Rauf beyden ayırarak onlara bakmıyordum bile. Alkış tufanı devara ediyordu. Bir ara sola dönerek Fransız subaylarına baktım. Kıhçlarını orau^'arma kaldırmışlar selâm vaziyeti almıslardı. damlarının tâyinleri, azilleri, tertileri, maasları mensup oldukları din veya mezhebin cetnaatine aittir. Bu cemaatlerin seçmi* oldukları idareciler, cemaatin tesisleri veya maddî yardımlar sonucu elde edilen gelirlerle kendi bütçelerini yapmakta. kendi idarelerini temin etmektedirler. Geçmisteki büvüklerimizin yaptırmıs oldukları her camiin. her medresenin, her hayır isinin yanısıra vakıf tesisleri kurmalan hikmetini de. bu noktada aramak lâzımdır. • •• • •• «•• «••ı • ••I • •• • •I • •*! • •>! T s t e bizim Anayasamızdaki 19 uncu madde* nin ruhu da, bn beyannamenin esprisine dayanmaktadır. Maddenin muhtevasma göre, «Herkes, vicdan ve dinî inanç ve kanaat hurriyetıne sahiptır. Kamu düzenine veya genel ahlâka veya bu amaçlarla çıkanlan kanunlara aykın olmavan ibadetler, dinî âyinler ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya. dinî inanç ve kanaatlerini ajıklamaya zorlanamaz. Kimse dini vc kanaatlerind'en dolayı kınanamaz. Din eğitim verigretimi. ancak kisilerin kendi isteğine ve küçıik1 ^ erin de Içanunî temsılcilerinin İsteSine bağlı. rd\r. Kimse, devletin sosyal, iktisadi. siyasî ve :^ya hukuk1~teiweldüzeninl kısmen de olsa, din "kurallarır.a dayandırma veya sivasi veya "sahsî çıkar veya nufuz sağlama amaciyle, her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularım, jîahut dınce kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. Bu ya=ak dısına çıkan veya başkasım bu yolda kışkırtanlar, kanuna göre cezalandırılır.» Lâik devlet, müesses kanunlarına nygun düşmek sartiyle, bükumet islerini görecek olan memurlannda da, din meselesi ile alâkadar olmamaktadır. Kanunî sartlan haiz olan her vatandaş, hangi dinin veya banşri mezhebin sâliki olnrsa olsun, vazifeye alınabilmekte, kendisinden dinî pasaport istenmemektedir. Lâik bir devletin, eSitim sahasında da tamamivle lâik bulunmasi. herhand dinî bir etitim için. devlet hazinrcinden tek bir kurus sarfetmemesi lâzım celmektedir. örnek lâik devletlerde. birçok rahin ohuUan vardır. Ancak hu okullar, devletin bütçesiyle deiil. mensup olduklan cemaatin eelirleri. tesisleri. maddî yardımlariyle meydana gelmiş. o suretle havatlarını idame etmiş ve etmekte bulunmuslardır. Meselâ adlanmn basmda birçok «saint» lere ait isimler oUn ve benzerleri memleketimizde de bulunan, mhanîler tarafından tesis edilmis Fransıı okullariTİe, lâik Fransa Devletinin uzaktan ve yakından hiçbir alâkası yoktur. Bütçesinde bu okullar tcin tek hir kurusluk tahsisat mevcut degiidir. FTansa Devletinin bu okullar fizerindeki etki ve vetkisi. efcitimin devletçe kabul edilmi'î olan sisteın içerisinde vapılıp yapılmadıfını. kanunlarla müesses âmme nizamının ihlâl olunuo olnnrnadıfını kontrolden iharetttr. Esasen lâik Fransanın 9,,ocak 1905 tarihli , kannnunnn 2 nci maddesi. devletin hiçbir din için ücret ve tahsisat tanımıyacağını âmir bulunmaktadır (Z). Üniversltelerin ilâhiyat fakültelerini Ise, üniversitelerin özerklikleri açısından mütalâa etmek lâzımdır. Lâik bir devletin, din adamlanna. resmî hiçbir vazife yükletmemesi lâzımdır. Lâik devlet, hukukî yönden. tamaraivle dinlerin dısında bir müesspsedir. Onun içindir ki, herhansri bir dinin ruhanîlerine, devletin söreceSi vaxifelerden hicbirisi tahmil edilemez. Bunun sebebi. ruhanilerin daima din kurallarının etktsi altında bulunmalan, ister istemez, devlete ait bir vazifenin ifası sırasında, bu kuraliara kavmak tehlikesini öniemek içindir. Lâikliği benimsemis olan bir devletin, egitim islerini ruhanilere bırakmaması hususunu da, bu kaideye bağlamak lâzımdır. iii • ••< • ••ı ::: Ben, bir tesadüf eseri olarak. O'nu ve Ankarayı bir arada yaşamış ve Mustafa Kemal'i Ankara'da ilk karşüamış olan talibli fnsanlardan blriyim İİİ Mustafa Kemal'den önceki Ankara ihayet Ankaraya vardık ve Lise binasına yerleştik. Ankara halclandaki bilgimu, Coğrafya kitaplanadan ö»rendi5imiz şu bilgi 'di: «A'.kara, Anadolunun ortasında 25 bin nüfuslu bir vilâyet merkezidir. Kavseri, Kırşehir, Çonım, Yozgat mutasarrıflıkları bu vilâyete bafelıdır. Arazisinin muhim bir kısmı bozkır v» çorakttr. Hftik keçisi. balı ve armutu ıreşhnrdur. Şehrin yanın daki tepede eski devirden kalma bir kalası vardır. Meşhur âlim üa«! ^Bayraıpn VeJL Aıi»j»"da ken<fi isnflne *zafe> "«HVn camtfaı vanındaki tnrbede medfundur. Şehrin etrafındaki tepelerde bağlar, bahçeler vardır. En mühitn mahsrlâtı tiftik ve bnfdaydır.» O zamanlar 13 bin nüfuslu küçük ve bağımsız bir kasaba olan Yozsrat'tan ve yollarda kaldığımız harap köy evleri veya hanlardan sonra Ankara bize bmük bir şehır ?ıbı eöründü. Izmlı saatleimizde birkaç arkadaş Ankaravı dolaşmağa basladık. îlk isimız *nkarahlann «Vnli Âbidin Pa«;a suyu borulardan \Takanya doğru ı > kıtarak burayi krdar çıkardı« ciedikleri kaleye çıkmak oldu. Oradan bütün Ankara şehri dolaylann daki tepeleri çepçevre göriiyorduk. Kalenin bulundugu tepenın hemen karşısındaki tepe bomboştu. Yalnız tam doruğunda, aralıslı sütunlar üzerine oturtulmuş. sadece üstü kaoal* küçücük, taoınak gibi bir yapı vardı. Sehrin d> laylanndaki tepelerde bulunan bağ lar, çıplak Asya tabıatınm gri rengi üzerinde hâkimiyet kuramayan bodur ağaçlanyla uzaktan donuk bir bozkır yesilüği halinde görünüyordu. Dikmen, Çankaya. Küçük Esat, İncesu ve Cebecı ve onlann tam karsı yönünde Keçiören bağlan Ankaranm beUibash bağlanydı ve at, araba veya eşek ile bazısına bir, bazısma ikiüç saatte ulaşılabilirdi. Akşam ser'nlıği çıkmca bağ s hiplen yiyecek alışverişi vapıp hayvanlanna binerek tozlu bağ yollarma yöneldlkleri için, Ankara Ovasmm, özellikle KLçükesat. Çankaya ve Dikmen'e doğru uz&ııan bölümünü, yanl bugüniü yenişehir'in bulunduğu düzlüğü. durgun havalarda, bir toz bulutu kaplardı. I N! • ••• • •»• Lâik Devlet di burava kadar kısaca yapmıs oldnğuız acıklamaya dayanarak, bu açıklamânın ısıgı altında, hukukî vönden lâik devletin tarifini yapmak mümkündür. Hukuki yönden ve hakikî mânasivle lâik devlet, bütün vatandaslann dinî akidelerine hürmet eden, fakat hiçbir dini diğer dinlere tercih etmiyen. her dine karsı aynı muameleyi yapan devlettir. Böyle bir devlet, din ve itikat sahamnı ferdin hnsusî îşi telâkki ettigi için, dinî zflmrelerin din islerine hiçbir suretle kansmaz. Hiçbir dini men etmediği gibi, hiç bir dine de, ne suretle olursa olsun, muavenette bulunmaz. Bütün dinlere karsı tamaraivle tarafsızdır. Buna karsı muhtelif din ve mezhep mensupları da, devletin Anayasası ve sair kanunlariyle, âmme düzeninin kornrrması için koyduğu vasaklara riavet etmek mecburiyetindedirler. Baska bir deyimle, devlet, bütün dinlere karsı nasıl tarafsız kalıyorsa, o dinlerin sâliklerinln de. devletin kannnlariyle tesîs etmiş olduğu âmme nizamını ihlâle hakian yoktur. Ana hatlarını kısaca belirtmeSe calıstıtımız lâik devletin. hakikaten lâik bir devlet oldugnnu gösterebilmesi icin birtakım esasları. kanunların metinlerinde kalmak suretiyle de|il, hakikaten fiilî olarak benimsemesi ve uyçulamasi lâzımdır. T âik devletin hüvivetini tamamiyle anlata•*=* bilmek için, lâikliğin niteliğini bütün incelişiyle uygula\an Fransavı örnek almak lâzımdır. •• • • • ••• ••«• •••• •••• S onu ç âiklik prensibini hakikî olarak kabul etmiş olan bir devletin. din eğitimi için. müesseseler kurmasına irakân olmadıfını sörledik. Bizdeki eğitimin birlestirilmesi «Tevhidi Tedrisat» Kanunnnnn rahu ve esprisi de bu esas kaidenin uygulanması içindir. Din eÇitimi vapmak, bu çesit efitim için müesseseler kurmak, lâik devletin defcil, kendi gelirlerivle cemaatlerin isidir. Lâik devlet bu çesit efitim müesseselerinde ancak, kanunlarla knrnlu âmmc düzeninin ihlâl edilip edilmedifini, efitiminin k«>ndi sistemine röre ovçulanıp uygulanmadığmı kontrol ile mükelleftir. L (1) Maddenin metni sövledir «Xul nc doit inquıete pour ses opinion*, meme religieuse. pourvu que leur manifestation ne trouble 1' ordre publique ^tabli par la loi. (2) Maddenin metni şöyledir: L'etat ne reconnait ni salaire, ni subvention d'aucun culte. tfimbüs Önümüzden ağır ağır geçtiler. Mus tafa Kemal Paşa üç beş adımda bir, Arkasından Richard Nixon kendisine bir Baskan Yardımcısı sağ elini başına götürerek selâm ve ararken, Pappas. Aenew'n tercih etmesinde rol ovnadı. Aslında halkın alkışma cevap veriyordu. Ba Nixon'ın kafasında New York'nn liberal Belediye Baskanı Lindsay şında gri bir kalpak üzerinde açık vardı. Fakat çerici Senatör Thurmond. Lindsay'ı veto edince. Azrenkti, belinden kemerli bir palto vardı. Rauf bey alçak bir fes ve ko new'u seçmesi için NİTon'ı tesvik edenlerden biri de Tom Pappas yu renkli uzun bir palto giymişti. oldu. Ni\on da. Pappas'ın savısı kalabalık Rum Amerikalılardan seçim propa;3ndası kampanyalan icin para ve oy toplayabileceçini Müdür muavinimiz bizi onlann ar düsündü (Nixon 400 milvon Türk lirası ile propaçanda kampanvakasından yürüyen kalabalısa karıssında en çok para harcayan adavdır). tırmadan. yine iki sıra halinde serbest yürüvüsle. okula getirdi. AnaPappas. para toplamak için sercekten çok çalıstı. Hattâ New fartalar kahramanmı. Erzurum ve Orleans'a Rnm Amerikalılar cemaatinin lideri YViIliam Hellis'in Sivas Konçrelerinin ve Hev'eti Temayağına kadar gitti. Fakat eli bos döndfi. Mamafih Joseph M. Linsıliyenin Baskanı olan Mustafa Kesfy çihilerinden para koparmavı basardı. Linsey, karanlık dünva mal Paşayı. kısacası, bir vıla yakın ile iliskileri ve cömert para yardımlan ile Massachnsetts'in ismi bir zamandan beri resimleri okulunkara Lisesi, bugünkü Tıp üzerinde en fazla tartısılan kimselerinden biridir.» Fakültesi binalannın bulun muzda elden ele dolaşan özlediğimiz dugu basık tepe teerlnde, adamı. nihayet yakından görmüşYukanda okudninnnz yazıyı ben yazmadım. Bn yazı, AmerikaAbdülhamit devrinde meydana ge tuk. Sevinçli ve mutlu idik. nin üçdört ünlü yazanndan biri olan Drew Pearson'un Amerikatirilen bu çeşit yapılartn ortak nın en ciddî sayılan gazetesi Xew York Titnesia birlikte yüz Amek8rakterini taşıyan, yontma tasrikan gazetesinde çıkmıstır. Biz, bizim bazı vatandaslarımızı nyatan yapılmış sağlam bir bina idi. ramıyonız. Amerikan fikirlerine biat ettneye alışmıs olanlar için Ait katta bır kısım sınıflar, üst ka lusal Kurtuluş Savaşında başart bir Amerikalıdan telecek uyarmanın daha etkili olacağını düşunetın bir kanadında ldare odalaı kazanmanın en öndeki koşulurek, Drew Pearson'un yazısını bugün köşemize aldık. ve birkaç sınıf. uteki kanadında nun, bu savaşı halka mal etmek yatakhaneler yer almıştı. Pencere ler seyrek ve küçük oldufundan, olduğunu bilen Atatürk'ün Ankarabinanın lçi en aydınlık gilnlerde ya gelmesinden birkaç gün 'onra, kendisini zivarete giden Ankaralıla bile, bır az loştu. Bahçe, Ankara tabiatına göre, oldukça yeşildi. ra bir konuşma yaptığını babası bu ••••••••••••• •••••••••••••••••a• Pek çok akas;/a ağacmuı yanm ziyarete katüan bir okul arkadaşı da tek tük rncyva, özellikle ayva mudan öğrenmiştik. Mümkün olsa ağaçları vardı. Okula bu bahçe bizler de ziyaretine gidebilseydik! nın ortasındaki voldan geçilerelc Buna olanak bulunmadığını bildiğigirilirdi. Ana girış kapısı epeyce mizden, tabii tcşebbüs bUe etmegeniş bir hole açılırdı. Işte ben dik. Mustafa KemJ'in sesini ilk kez Aradan aylar geçti. 1335 (1919> yi bu holde ıkî adım yakından dın lından 1336 (19201 yılına atladık. lemek bahtivarlığı.ıa kavuştum. Mart ayı içinde bir gün arkadaşları ANAFARTALAR KAHRAMANI: mızdan Memduh <Pay"n> koşa ko «Mirlıva Mustafa Ker^al Paşa» vı şa ve ağlıyarak geldi: «lstanbulu ln• • i! • defa bır dergideki resm' ile gilizler isgal etmişler. Askerlerimizi tanunıştım. Anafartijlar kaorama uykuda bastırarak şehit etmişler» nı oldtıfuSU*clahâ 'Yozgat Lfee^sın dedi. îngilizlere karşı zaten,b«sledid»yken öğrenmiştik. Samsun"a çık ğimiz nefret o anda kat kat joğaltıfmı da orada haber almıştıls. mıştı. Osmanlı Meclis^ Mebıisânınm Bâkl Süha EDİBOĞLü'nun gazetemizde tefrika edilen (Misâkı Çocuk ruhumuzda yenflglnin acı îstanbul'da toplandığmı, edebî hâtıraları daha da genişletılerek Varhk Yayınevı sını duyuyordıık. Mustafa Kemal' Mill»yi ilân ettieini çoktan bilij'or tarafından kitap haline getirildi. 36 ünlü şairin yaşantıin dergideki resmini elden ele d o duk. Acaba bu Meclis şimdi ne ollannı .anılannı ve san'at kişilıklerini dile getiren bu gülaştırıyorduk. tmtihanlan henüz muştu? Istanbulda bulunan dayımın bitirmiş, LAsenin ikincı sınıfına ve bazı akrabamın başına acaba bir zel kıtap 8 lira fiyatla bfitün kitapçılarda satılmaktadır geçmiştik. Genç bile denemeyecek şey gelmiş miydi? Herkes bir şey söylüyor. birbirini teselliye çalışıbır çağda olduğumuz halde, vatan meseleleriyle uğraşıyor, yur yordu. Ingilizler'den intikam almak için nemli BÖ7İorle and içmistik. İlk Cumhuriyet 13760 dun kurtulacağı hakmda büyük umut besliyorduk. En yaşlımız 19, saşkmhk geçtikten sonra (Mustafa • • • » •» • • •• • • • •• • • • • • • • • • •• »• • • » • • • • » • • • • • • • » en gencır"iz î6 yaşında bir avuç Kemal Paşa herhalde tedbir almis,öğrenciydık. Mustafa Kemal'in tırl sonucuna vardık ve durulduk. Samsun'a çıkışmdaki faaliyetleri O'na. bir Peygambere inanır gibi ik nı, mümkün olan her türlü kay• radan iki gün geçmeden bir sanaktan yararlanarak, âdeta adım Kıymetli varlığımız ve babamız, bah okulun içinde bir haber yaadım izliyorduk.. Erzurum ve sonyıldı: Mustafa Kemal Paşa o gün r" Sivas KongTelerini öğrenmiştik. Haber alaaıadığırruz günler uy bizim okula pelecekmiş. Sevinç i kulanmız kaçıyor, her birimiz bir heyecanımızı burada tasvire kalkış, mavı gereksiz sayanm. türlü yorum yapıyorduk. Mustafa Geldi. Yamnda bulunanlardan sa Kemal'in ordudaki görevinden çecenaze merasimine ve evımize bizzat gelerek. telgraf ve kilişini de öğrenmiştik. O'nu va dece okulumuza önce de gelmiş olkından görmeği, yaiandan duyma duğu için Ankara Vali Vekili satelefonla büyük acımızı paylaşan akraba, dost ve yakın • yı ne kadar istiyorduk. Bu arzu kallı ve gözlüklü Yahya Galip beyi lanmıza ayrı ayrı teşekküre büyük acımız engel oldtı • muza ancak Lisenin Ankaraya nalc tamyorduk. Yalnız Lise sınıflan öğ gundan değerli gazetenızin aracüığını rica ederiz. rencilerini ait holde topladılar. Biz lınden sonra kavuşabildık. Ailesi adına kızı: Çisdem \NIL • disiplini bozarak Mustafa Kemal Pa şanm etrafmda halka oluverdik. 15 • • • • • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• » • • • • • • • • • • • dakikalık bir konuşma ile bizlere •mücadelei milliyenin gayesini» ve Cumhuriyet 13759 «Türk milleti necibesinin jekpâre bir viicut halinde feveran ettiğini» anlatarak b'z'erin de artık menafii mtlliyeyi müdrik birer miinovv , ustafa Kemal Paşa ile Rauf sayılacağımızı ve ber zir^ın bıı sıBeyın Ankara'ya gelecegi ha fatla hareket etmemiz gerektıerini beri okulumuzda, bir gün sovledi. Sözlerinden bazılan. çoönceden, bomba gibi patlamıştı. cukluğumda ezberlediğim bazı man Seyir ve Ridrografi Daire«i Ba«kanlı*ından bildirilmistir. Rauf Beyın adım daha Yozgat'ta zumeler gibi, hafızamda çakılı kal DENtZClLERE VE HAVACILARA 128 SAYIL1 BtLDtRİ iken (Hamidiye Kahramanı) ola di Konuşmasmı su sözlerle bitirdi: 25 ilâ 29 Kasım 1968 tarihlennrie 09 00 ile 17 00 saatlerı ara^ınrak, Mustafa Kemal Paşadan ön•Gerci müşkiilât azimdir. Fakat da asağ'dakı noktaları bırle^tıren saha içinde seyretme, demırce duymuştuk. Geçer yazıda ken fütur setirmetnpk lâzımdır. Millette leme, avlanma ve bu sahanın 6000 metreye kadar olan yüksekliğı dilerinden söz ettiğim 78 arkadaş, ve gençlikte miicadele azmi oldukca can ve mal emniyeti bakımından tehlikelıdır sanki onlar doğruuan doğruya bi her nevi miişkOlât iktiham edilecek KARADENİZ SfLE ze misafir geliyormus gibi, sevin ve miistevlileri mnkaddpç vatanrmız1 inci nokta. E. 5832 No.lu Sıle fenerinden 272 derece ve 3 8 mil mişttk. Hemen Müdür Muavinine dan süriilün cıkanlacaktır. Misakı me^afede enlemı 41 derece 11 dakıka Kuzey, Millî hudutları dairesinde ve istiklâ başvurarak ertesi günu için ızın Bovlamı 29 derece 32 dakıka Dogu. istedik. «Za*en mekteple karşıla I' *im içinde yasayacağnz.» 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 19 dakıka Kuzev mava gideceğiz. Avn izin olmaz» 'dese hemen oracıkta vatan için Boylamı 29 derece 32 dakıka Doğu dedı. dlmeğe hazır bir avuç çocuk onu 3 üncü nokta Enlemı 41 derece 19 dakıka Kuzev 27 Arahk 1919 günü neyecanıa naiıl içten alkışlamıstık. SeH Boylamı 29 derece 45 dakıka Dogu hazırlandık, aşağıda toplandık; sı ahenkli. kesin ve inandıncı idi. Loş 4 üncü nokta: Enlemı 41 derece 09 riükika Kuzev raya girdik ve Mustafa Kemal Pa olan holde eözlerinin rengini göre Boylamı 29 dereoe 4 1 dakıka Dogıı = şanm sehre gıreceğı yola kadar mivordum Fakst o çelik .navisi göz DENtZClLERE VE HAVACILARA ÖVEMLE Dl'YURT'LUF yîirüyerek kenarda, iki saf halin leri b:rkaç av önce onu okulla karde yerımizi aldık. Bea ön sıraya (Basın: 2V505 rTfi.i) ?ıl=ıdiffimız gün halkı selâmladıgı sı düştüğüm için ne kadar sevinmiş rada iki yanma bakarken görmüştim. Kadın, erkek, çocuk, çok büyük bir kalabalık vardı. Beyaz saA R I N: rıklı birkaç hoca efendi, resmî memurlar, millî kıyafetli, atlı ve ilk TBMM ve yaya Ankara eîeleri dikkat gözüDolmabahcedeki nü çekıyordu. Bizim okul safının katafalk so! yamnda, at üzerinde iki Fransız işgal subayı yer almıştı. Okulumuz A Lisede U Bizim Kuşak Otekiler ve A Suat Anıl'm! Mustafa Kemal Pasayı dinlerken N DENİZ KUVVETLERİ K0MIJTANLIG1 O Ambalaj Çenberi Satın Alınacaktır Anksra jandarma Satın Alma Kömisyon Jandaıma Genel Komutanlıgı ihtıvacı için kapalı zarf usulu ile 6b kısılık I arieı u'obus ^»tın alınafaktır. Muhamnı«n bedel 1 4 0H I lua olup geçıcı tenıinatı 55.750 hradır. 0( M İhalefi 28 K»sım 1 6 perşembe çunu saai 15.3(1 dadır Sart9K nameM Ankara ve tstanhul J Sat Al Kormsyonlannda aonjlebılu tmeklılenn k<jnunı ^pkılde hazır'ıvacakları teklıf mektuplarını ıhale saatınden bır saat evveline kadar . Komısyona verroelen ılân olunur Po=taHa vaki aecıkmeler kabul olunmaz. (Basın: A, 1514127536,13748) Kız Teknik Yüksek Ööreîmen Okulu Mütiürlüpnden ASİSTAXLIK İMT1HANLARI H4RKINDA 19681969 Öeretım yılında OKULUMUZ CAMASIR BÖI ÜMf İCİN 2 ATÖLYE ÖĞRETMENİ. EV İDARESİ. YEMEK PİŞIRAIE BÖLÜMÜ İCİN DE 2 UYGULAMA ÖĞRETMENİ yetiştirmek üzere imtıhanla Tuzla Piyade Okul K. dan: TUZLA Piyade Okulu su tesi?atı yapım ve onarım işlerınde çalıstırılmak uzere ıkı adet tesısatçı ustası daimî ışçı olarak ımtıhanla alınacaktır. Ücret imtihanda ba«an dereoesıne göre tâyin edilecek, tavın edilen ucretin harıcınde prım ve ıkı maaş tutarı ıkramıye verilecektır tmtıhan 3 Aralık 1968 tarihınde saat 10 30 da Piyade Okulunda (TUZLA) yapılacaktır tsteklilenn aynı gün ve saatte Piyade Okulu Istihkâm Şubesinde ım^ıhan için hazır bulunma'an üân olunur Sayı; 1918 (Basın: 26713/13751) 20x1 Adana Çırçır Fabrikası ihtiyacı olarak 30 ton mm. ambalâj çemberi alınacaktır. Üzerine AL/IV Dosya 48580 yazılacak teklıî zarfmı en geç 15/11/1968 tarihine kadar Müessesemız veya İstanbul Çubesindeki Ahm Teklif Kutusuna atılmış veya bu tarihe kadar elimize geçecek şekılde postalanmış olmflsı lâzımdır Teklıfte birlikte çember nümunesi verılmesi şarttır Teklifler arasındsıı şartlanmızla ihtiyacımıza en uygun olanlar tercih edilir. SÜMERBANK ALÎM VE SATIM MtESSESESl 4Asistan Alınacaktır Kız Teknik YüRsek Öğretmen Okulu Asıstanhk Yönetmeliği 11 Eyiül 1967 tarih ve H69 sayı'.ı Teblığler Dergisınde vavınlamıştır Ayrıca da Kız Enstıtülerine gönderilmistir İsteklilerin bır dılekçe Ue Okul Müdürlüğüne en ?eç 30 Kasım 1968 Cumartesi günü saat 12.00 ye kadar müracaat etmeleri duyurulur. (Basın: A 1511527539/13737), (Basın: 27552/13749)