14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
84HÎFE ÎRI Eldm 1988 CUMHTJRtTET •••••••••••••••••ır KIAKSOH SALGINI ve ZARARLARI ağımızın otomasyon makineleşmeslnde, Ç nıotor Insanm birçokvefonksiyonlarmın yerini aldı: bir kısım uğraş ve çabalarında da yardım eı oldu. Fakat motorun sağladığı faydalar yanın4a bazı sorunlar da meydana çıktı: Sayısız motorun fonksiyonunclan hasil olan zararlı gazlar ha vayı kirletiyor: diğer taraftan da motorun çalışmasının meydana getirdiği şiddetli ve intizamsız gürülttt birçok insanlarm sikâyetine. giırultünün bilinmeyen ve bcklenmedik etkileri de bazı klmselerin ıztırablarına sebep oluyordu. Gürültü ile savaş kampanyası günümüzün önemli bir sorunu OIUD, bir çok memleketlerde gürültüyle savaş organizasyonlan mevcuttur. ömeğin: İngilterede Güriiltiiyü Azaltma (Noise Abatementl \e Fransada Gürültüye K»rsı Korunma (Ligue Française de Delense Contre le Bruit). Bu nevi çesitli kurumların coğunun sloganı: «Her kişinin tükutu, herkesin dinlenmesinl temin eder» elarak kabul edümiştir. bu metod «ayeslnde hastalanna afn sızın sayısız diş çektiler. Bu buluş, gürültüniin itibannı arttırmak şöyle dursun, aksine sinirsel merkezler üstüne, anestezik gibi etkiyen bazı zehirli maddelerin yaptığı tesire benzer sekilde etkidiğinl, y«nl gürültünün sinir sisteminin bir zehiri olduğunu doğTular. Keza, bir Amerikan sigorta şirketi de, Gardnerin buluşunun aksi olan bir gözlem yapar: Personeli rahatsız olmıyacak derecede binalarını sessizlestirir. Birkaç ay sonunda, personelinin sağlık durumunun •'• 37 nisbetinde düzeldiği görülür. S Insandan insana beyin Dr. Kemal OZAN laktarma tasarımları ssss •••• •sil I TRANSPLAHTASYON •' Uç sıçrarsın çekirge... Osmaniı împaratorluğu, ilk borcu 1854 yılında aldı. 1877'ye kadar ondokuz anlaşma yaparak 251209.738 altın lira borçlandı. Ama devletin kasasma giren gerçek miktar 128 milyon altın lira idi. Komprador kapitalizmi yoluyla kalkınma şarkılan 19 uncu yüzyü Osmaniı Devletmde bestelenmiştir. O zamanlar «Düveli Muazıama.dan ahrdık paralan... Şimdi de öyledir. ama Amerika eski besteye bir yeni güfte uydurmuştur. Osmaniı Devleti komprador kapitalizminin kilometre taşlannı »aya •aya 1880e vardı. 1888'de alacaklı devletler Babıâli'ye dediler kl: Sen kendini yönetmekten âcizsin. bizim idare ettiğimiz bir kon»orsiyum. Osmaniı Maliyesini kontrol ermeli... l«81'de Düyunu Umumiye kuruldu. Borçlar 237 milyondan 142 milyona Indirildi. Ama nafile... Komprador kapitaliıminin tuzagına yakalanmıştık. 1881'den ISH'e kadar borçlanmalar devam etti. Bu sürede tonlam 120 milyon altın lira almış görünuyorduk. Kasamıza giren 107 milyon lira idi. Abdülhamifin 33 yıl süren saltanatı, memleketin yan sömürge derekesine düştiiğü dcvredir. Kompradorlar, Sultanın danışmanı ve her şeyi idiler. Gercekte o çağın en büyiık kompradoru bizzat Padişahın kendisi idi. 1860ta Osmaniı bütcesinde diş borçlar ve faizlerinin yıllık karşılığı 3.270J6» alt»n liraydı. Bu miktar devlet glderlerinde yüzde 24 oranını tutuyordu. Aynı yıl nüfusumuz 26,5 milyondu. Lozan konferans masasmda 107 milyon »ltın liralık bir borç çıkanldı yeni Türk Devletinin karşısına... Osmaniı Devleti kalkınaraŞim diye, borçlana borçlana batmış gitmişti. Bu devrin soııuna Millî Kurtuluş S.ıvaşiyle nokta kondu ama. diş borçlann yükü Atatürk Türkiyesinin omuzlarında idi. Bunlann hepsini ödedik. Ne var ki lMTde komprador kapit«liranl dısardan gene pompalanmaya basladı. Dısardan gelecek sermaye ve destek ile kalkınma «irküleri cümleyi sardı. Millî Kurtuluş Savaşı ve millî bağımsızlık şarkılan unutulmustu. Osmaniı devletinin nasıl sömıırgeleştİKİ ve yabancı büyük devlet güdümüne düstüğü unutulmuştu. 195fl'lerde Mr. Bandall Kanunu ile vabancı kumpanyalam Türk nıiliî pazan sunuldu. Dısardan alınan dolârlar memlekette gayrimlllî komprador sınıfı yaratılmak Için kullanıldı. Bu sınıf. iktisadî giicü elinde tutacak ve Türkiyede Amerikanm teminatı olacaktı. Ama temeldekl bozukluk yüzünden doğan çalkantılar devlet gemisinl gene sallamağa basladı. Türkiye 27 mayıs lhtilâline doğru yelken acmıştı. 27 mayıs devriminden sonra 31 mayıs 19«fl günü Türkiyenin hesabı kitabı gözler önüne söylece döküldü: Hazinede 19.224.000 dolâr değerinde çesitli Batı paraUn, 18.182.00» dolâr değerinde Doğu bloku paralan vardı. 16.171 kilo altın buluriuyordu. Yabancı devletlere 1.354.604.636 dolâr borçluyduk. »3» 1960 arasında Amerika, Tiirkiyeye askerî vardım ve hibe dahil olmak tizere 3.918.00«.«0fl dolâr vermiş görünüyordu. Am« diş ve Iç borçlanmızın loplamı 18.959.000.000 lira rutuyor. Hesaben hazinede 118.428 kilo altın görünüyordu, elde 16.171 kilo mevcuttu. Çünkü. 102.257 kilo altın yabancı bankalara rehin edilmiş, 113.141.000 dolâr borç alınmıt, on yıld« 24.t33.M0 dolâr faiz ödenmişü. Millî Birlik yönetimi, iflâs etmiş bir devleti devralırken trpkı Abdülhamifi deviren askerler gibi caresi* kalmış, yeni borçlanmalara gitmek zorunluğunu duymuştur. Çünkü maliye. devlet memurlanntn maaşlarını dahl verebDecek durumda değildl. thtilâl Idaresi bir yandan diş ve iç baskılara karşı koyarken, öte y«nd» alelacete tedbirlere başvurmuştur. 19fil Anayasası kabul edildikten sonra liyasl partllerra tekrar tam •nlammda iktidara sahip olması çağı başlar. Faizleri gittikçe ağırlaşan alacakları sağlama bağlamak, ve memleket tistündekt mall konrrolii yüriltmek Içln 1S62 yılında blr yardım konsorsiyumu kunılmuştur. Bu konrarsiyumda Batının kapitalist devletleri vardır. ama gerçek patron Amerikadır. Bu devrede yeni borclanmalara gidllirken monta) sanayiine hız verilmiştir. Ne var ki Türkiye tıpkı Abdülhamit devrindeki gibl, kalkınıyorum lannederken çağın gerisinde kalmakta, ötekl devletlerle arası açılmaktadır. İktisadcn dışarıya bağlanmak yolunda gün geçtikçe hızlanmaktayız. Bugün iç ve diş borçlanmızm toplamı yuvarlak rakanU U mtlyar liraya varmıştır. Ve memleket içinde Cumhurbaşkanının da, açıkladığı üzere kölelik nizamı vardır. Milleti çağdaş medeniyet düzenine kavuşturacak reformlar rafa kaldırılmış, irtica azgınlaşmıf. Abdülhamit şarkılanyl» şeriat Türküler) her yanı sarmıştır. Osmaniı usulü komprador kapitalizml ile kalkmmmnm fieüncfi denemesi elbette, bir iflâs masasmda bitecektir. Ama nasıl bir iflas masasında? Bizim korkumuz, zaten gölgelenmlf mllll bağımsırlığı bfisbütün kaybetmek korkusudur. jjjş Prof. Rasim ADASAL aşta bobrelc olmak üzere bir çok organ nakiUerinin sağladıgı basarılardan ve kalblert değiştirilmiş olan bir üısarun unınca bir süre yaşadığı belli olduktan sonra bu alanda her şeyın imkânlı olduğu kanısı kuvvetlenmiş bulunmaktadır. Bu arada bir organ olarak gerekll hallerde beynın de değiştirilmesl tasanmlan ileri sürüldüğü gibi, daha önce maymunda denemeler yapılrruş bulunmaktadır. Zamanımizda henüz 5060 yaşında bulunan bir çok insanlann beyin damarları bozulmakta, henüz diğer organlar sağlam olduğu halde beyin damarlanndaki sertlik, fizik ve ruhsal belirtilerle lnsanı erkenden kötürüm yapmakta; özellikle bçyine her bakımdan dokunan ye dünyada bir günde binlercesi olan kafa trafik kazalan arkasmda felçler, süreli unutkanlıklar, saralar ve daha bir tatam afır nbropsikiyatrik kahntılar bıramakta; veya da bir kaatil kurşun Kennedyler gibi idealist ve faziletli insanlan birkaç saat baygın olarak bıraktıktan sonra öldürmektedir. Bunun gibi dünyamızda birçok ailelerin tek sevgili çocuklan doğumlanndan beri zekâ gerisl, yani açıkçası budala olduğuna göre, bunlara da akılh bir adamın beynini takmak, ya da ihtiyar bir milyarderin kaiasına yeni ölmüs olan genç bir insarun beynini aktarmak şüphesiz kl henüz bir hayal olarak ciddi bir sekilde düşünülmektedlr. Izmir' de Baro Başkanlıftı terafmdan tertiplenmiş olan ve panelistlerinl tanınmı? hukukçularla ilgill hekimler teşkil eden açüc oturumda bftna bir nöropsikiyatr olarak en çok sorulan soru bu olmuştur. •••• :::: •«•• :::: :::: Haa • ••• • ••• a a a a a a a e Z ararları B Tarihte ürültüyle savas, salt bu otomasyon çağımı* zın deiil. bu savaşın başlangıcı çok daha Mki çağlara kadar uıamr: HORACE eski ROMA'nm gıirültülü halini şöyle tasvir eder: 'Atların nal sesleri, arabaların tangırtı ve gıcırtıları, köpekk'rin havlamaları bocurgatlarm bağırması, hamallann haykırışlan Ayni gürültülerden söz eden Juvenal «Bu gürültüler en derin uykuda uyuyanı büe uyandır:rdı> diye yazar. Orta Çağlarda ise, araba, fayton gibi taşıtlar böyük şehirlerde şiddetli gürültüye sebep oluyordu. Bu Çağ yazarlanndan birinin «Bu korkunç gürültüler içinde, Tanrınm eazabı bile duyulınaıdı şeklindeki sözlerl meshurdur. Ondokuzuncu Asra doğru, biiyük şehirlerdeki gürültülerin ygvas yavas karakter değiştirdiği görülür. Parke yollarda, zadegân sınıfımn saltanat arabalarının seslerine kamyon ve omnibüs sesleri kanımıya başlar. Daha sonra bu seslere tranvay »üriiltüleri de eklenir. İste BAUDELAÎRE'in güriiltüden yakanşlan bu devrelere rastlar.: «Beni çevreleyen sağır edici sokak uluyordu» Şu halde, güriiltüden korunmak nasıl mümkün olabilir? sorusu çağımız İnsanlan kadar, eski insanlan da düşünme ve tedbir almaya sevketmlştir. Bazı ansiklopedik eserlerde, gürültü iizerine yazılanlar şöyledir: «Prensip olarak, bütün Insanlar dışarıda dolaşmak. bağırmak. münakaşa ctmek, kısaca gürültü yapmak hakkına mâlikrlrlcr Bu kişisel özgürlüğün doğal bir neticesidir. Fakat bu özgürlüğün kullanılması komşusu için Uhammıil edilmez olmamalıdır». Gürültü nedir?.. nee ses ve gürültü kavramlan arasında bir ayrım yapmak gerekir. Fabrika sirenleri, kUkson sesleri gibi bazı sesler hosa gitmediği hal de, deniz dalgalaruıın sesleri, rüzgârda yapraklarm hısırdamasınm dinlenmesi, çogunlukla gerçek bir rahatlık verir insana. Bu sebeple gürültüyte savaş üzerinde çalışan düsünürler öncelikle güriiltüvii sesten ayırmayı denediler ve American Standarts Assoriation, 1951 de şu tanımı ortaya attı: •Gürültü hoşa gitmeypn hcr türlü sestir». Elektronik cemiyetleri ise gürültü tanımını biraz dan•« " ''• deeişik bir sekilde yaptılar: Nahoş ve can nkıcı her türlü işitsel duygu ve bo duyguya «•*•} u. .. b e p 0 , a n n e f tfjrm testr.. p ürültü sinirlerin bir zehiridir: Bu sekilde gürültüyü kısaca tanıttıktan sonra, yazımızın bundan sonrakl kısmında, klâkson gürültüsünün ve buna benzer diecr gürültülerin insan sağlığı üzerinde ne gibi zararlı etkileri olacağından biraz söz etmek istiyotum: Boston şehrinde bir hasta, azı dişini çektirmek için bir diş hekimine gider. Diş hekimi Oardner, hastasına her vakit kullandığı anestezik novakain içııesi yapacağı yerde, hastasının başına dinletici tertibath bir başlık geçirtr ve eline de metal blr kutu sıkıştırır. «Baslangıçta reha\et verici bir müzik duyacaksımz. Sonra suyun bir çağlayandan düşmesine benzer sesler işiteeeksiniz. Bu gürültüyü benim mudahalemin sebep olduğu ağrı hissini ve aynı zamanda endişenizi bastıracak sekilde elinizdeki kutu yardımı ile ayarlayinız der. Diş çekilir ve lıekim hastasına sorar: .Ne hissettiniz?». Hasta Çok az şey... Hemen henıen hic» diye cevap verir. Bu sekilde. giırüîtü ile anestczi metodunu Gardner ve iki çalısma arkadaşı, 1960 yılında, Sclence adlı bilimsel revüde ortaya koydular ve iirııltünün sağlığa olan zararlan »öyle sıralanabilir: A Gürültü dolaşım slsteminde. kol ve bacak «ibi uç kısımlardaki dolaşımda bir düşmeyle birlikte, kalp atımlarının sıklaşmasına, arteriyel basıncın yükselmesine «ebep olur. Gürültünün bu etkîsi çocuklarda daha hafiftir ve bu da cocukların gürültü>e yaşlılara göre daha dayanıklı olduğunu gösterir. & Gürültü solunumun hızlanmasına »ebep olur. O Hazım sisteminde gürültü tesirinl ö~"llikle midede gösterir, Pilot ve gürültülü işlerde çalısanlarda görülen sürekli mide bozuklukları bundandır. Keza gürültü. kusma ve bulantı gibi midesel bozukluklara da sebep olur. O Sürekli gürültü kas tonusunun yükselmesine ve gürültüniin kesilmesinden sonra da. vücutça çalışma sonu duyulan yorçunluğa benzer hir yorgunluk his<=i, bitkinlik hali yaratır. Gürültülü işlerde çalışanlarda kas spazmlan. safra kesesi krizleri rastlamlan bozukluklardandır. O Giirültünün kan üzerindeki tesirleri, kanın vizkozitesi, sedimantasyon hızı ve trliseml üzerinde toplanabilir. Araştırıcılar yaptıklan deneyler sonunda. giirültünün kan sıvısına adrenalin bırakılması neticesi, kan seromunda potasyum lyon nispetinin düştüğünü gördüler. A Flzyolojistler gürültüye karsı organizmanın İki türlü reaksiyon gösterdiğini kabul ederler: Vejetatif (bitVriseU ve sübjektiv (zihinsel) reaksiyonlar. Birinci tür reaksiyonlar, sinir sisteminin başlıca rol oynadığı reaksiyonlar olup. gürültüye maruz kalan hemen bütün şahıslarda görülür. Buraya kadar bahsettiğimiz bozukluklar bu tür bozukluklardır. Fizyolojik ve psikolojik kişisel faktörlerin karıştığı ikinci tür sübjektiv bozukluklarm en önemlisi uykusuzluktur. Bergson: «Vyumak, kendini unutmaktır» der. Gürültülü bir ortamda insan kendini nasıl bırakabilir? Zira beyin gürültüye en dayanıksız bir organdır. Gürültülü yerlerde yapılan zihinsel çalışmalarda, yanılma nispeti fazla, verim de düşük olmaktadır. Beyin çalışmaM devamlı bir düşünme, yargılama hali olup, en küçük bir müdahaleden bile tedirgin olur. ler yaptınr. Bu beynin dehası daha zıyade kötülüklere eğihmler gostenr. Dr. Cory, şuurlu ve lakin iradesiz olarak git gide ağırlaşan fiillerl yapmaya razı olmaz; ve nihayet bir çeşit suç yapma zorunluğu ile bu beyni yok etmekle bu dürtülerden kurtulur. Oysa bu hayali romanm anlattıgı hikâyenin benzerl aşagı yukan bundan S sene önce Cleveland'da gerçekieşmiştir. fiereekleşivor ir hekimler gmpu Rhesus nevinden bır maymunun kafa tasından alınmış olan beynini birkaç saat yasatabilmişlerdir. Kullanılan teknik genel çizgileriyle, romanda tarit edilenin aşagı yukarı benzeridir. Ancak, gerçek deneme yaşayan ve duygulan uyusturulan bir hayvanda yapılmıştır. Zira ölUmil izleyen daklkalarda beyin hızla marazl değişikliklere uğrar. Bu denemede maymun beyni birkaç gün canlı olarak saklanabilmistir. Ancak, sunî kalbakciger nihayet belirli bir süreden sonra solunumdan ilerl gelen zehirli (Toksik) maddeleri atamadıgı İçin nihayet beyin zehirlenmeden ölür. Bu deneme maymun beynini elektroansafalografi (E.E.G.) kâğıtlan (Traseleri) canlı mavmuna ait beyin traselerinin aynıdır; ve dı* uyarmalara da cevap verir. Ürneğin hayvan beyninin kulak sının yanında bir çıngırak sallandıjh veya göz sinlri elektrikle kamçılandığı zaman bunlan karşılayan beyin kabugundaki bölgclerden cevaplar alınır. Ancak, bu beynin henüz vücudunda olduğu duygusuna sahip olmadıgl ve hâtıralannı saklayıp saklamadıgı, dıs duygu sinirlerinden topladıg; ıntibaları hareket sinirlerine emirler şeklinde nakledip etmedigi bilinmemektedir. Bu sorulara cevap vermek için önceden hayatta iken sartlandınlmış olan hayvanlarda yeni denemeler gerekir Esasen bu gibi Ultramodern densmeler aynı zamanda beynin ruh işlemlerinin ne derecede ve ne sekilde gerçek organı olup olmadığını belirtecek; ve ruhun niteligi hakkında bir fikir verecektir. Zira nihayet beyin de kanla aldığı çeşitll besl maddeleri, vitamınler ve hormonlarla lsleyen ve 6zel metabolizması olan bir organdır. B :::: •••• • •a» • ••* >••» • ••• •••• • aaa • •!• • III İİİİ •••• iiii :: :: ı::: İİİ: gudur. Zira saman bilimi teknıklenne ve bildiğimiz beylnsınir psikofizyolojisine göre bunu engelleyen ve hattS tamamiyle imkânsız gösteren bazı esaslı engeller karşısındadır. Bir kere beyin kara ciğer glbl ve ondan da fazla olarak son derece nazik ve duyarlı bir organdır; ve kısa süreli bır oksijen yoksunluğuna (Anoksi) tahammülü yoktur. Beynin henüz anatomik değil de fonkisonel nitelikte olan ölümü (Dümdüz elektroansefalografi trasesı almması) bile geri dönernez; yani düzelemez ban âfetlerin tfadesıdır. O halde bevni bu döneme girmeden önce kaldırmahdır. Esasen ancak bu foksiyonel ölüm, bir organı kaldırmak için tek gerekliliğı (Endikasyon) teşkil eder. O halde bir beyin grefi için bu organı verecek olanın az çok hayatta olması gerekir. Karaciğert gerçek ölüme rağmen belirli bir canlandırma tekniği sayesinde bir süre yaşatmak rnümkün olduğu halde, beyin için ise imkânsızdır. Zira suni sekilde de olsa bevini hayatta tutmak bizzat şahsî kişilığiyle yaşatmak demektir. Nihayet daha geniş hayali tasarlamalara uzanmak suretiyle giyotinle başı kesilen bir insan beyninin öncesel özel tertiplerle kesllir kesilmez fonksiyonel hayatının sağlandığı düşUnUlebilir. Ancak, çok acele olan ihtıyaçlar halinde bu sartlar altında hazır insan beyni bulmak ne kadar güçtür? Ve nihayet son derece istisnalı bir olaydır. Ancak, belki daha 1lerde modern bıllmler birkaç dakika içinde oksijen yoksunluğuyla bazı önemli hücreleri boxulmus olan beyne eski canlılığını vermek imkanlı olabilir; ve gerçekten yeni ölmüş olan bir insanın beyninden faydalanılabilir. Roman kahramanı Dr. Corv"nîn deneyi şagı yukan 25 yıl Once Curt Slodmak tarafmdan yayınlan rmş olan bir hayali romanm kahramanı Dr. Cory, bir çingeneden satm aldığı hasta bir maymunu öldürdükten sonr* damarlanm bir ufak suni . kalbcigere bağlamak suretiyle dışanya aldığı beynini birkaç saat yasatır. Romandakl doktor valnız maymun denemesiyle yetinmez; az bir süre sonra bir uçak kazasında ağır bir sekilde yaralanmış olan bir insanı lâboratuvanna ahr. Bu şahıs hekimlerin bütün bakımlanna ve tedaviıerine rajmen yeni ölmüş olan bir milyarderdır. Doktorun bir an içinde bu bey nı saklamak fikrı aklına gelır. Ksasen bu şahsın mahkum oldugunu bilerek beynini çıkanr; ve bır sunî akciğerkalb âletıne bağlar. Operasyon, doktorun Umitlerı üstünde sonuçlar verir. Bu kafa tasından çıkarümış olan beyin günden güne yaşam&ya devam etmekle kalmaz; yeni örgütlemeler kazanır; ve aynı zamanda telepatik bır kuvvetle hekımın vücut ve nıhunu eğemenligl altına alır; iradesmi kendine maleder; ve kendiliğinden yapamıyacağı hareket Problemler S onuc B M O odern yaşantmın sebep olduğu gürültülerden doğan sağlık bozucu neticeler. bazı İnsanlan gürültünün verdüt ıztırapları ilâçla dindirme yoluna, çaresine kadar sevkctmiş bulunmaktadır. Bugün iki Amerlkalıdan birinin; Ü Ç Fransızdan yine birisimrn uykusuzluktan «flcâyet ettiğini yapılan anketler göstermiştir. Keza yapılan statlstik çalışmafar da, gtirültünün sAep olduğu ve Asrın hastalığı diye »dlandınlan nykusuzluktan kurtulmak lcin, insanlann büyük bir kısmının uyutucu, teskin edici lliç kullandığını ortaya çıkarmıştır. Bu «ebeple, günlük basından öğrendiğimiz, Trafik Şubesi Müdürlüğünün klâkson yasağı kampanyasını başlattıgı haberlerini. takdire lâyık, çok yerinde bir teşebbiis olarak karşılıyor ve alkiılıyoruz. Blze. bu teşebbüse kendi payımız derecesinde katkıda bulunmak düşer. Bu kampanyayı desteklemekle. birazcık olsun. sağlık. huzur, dinlcnme ve konforumuzu temin etmiş olacağız. Tazımıza son verirken, çöjle bir soru sormaktan ken dimi alamıyorum: Valnız klâkson sesleri Ue değii. genel bir gürültüvle savaş kampanyası açılsa daha iyl olmaz mı? Yazının derlenmesinde yararlanılan eserler: 1 R. CHOCHOLLE Le Bruit. Presse Üniversıtaire de France 2 G. COHEN Le Bruit. Diagramme. 74. Editions du CAP. Monaco. 1963 :! :: İİİ: İİİ? A Henüz. ra^ıra gazetelerde hakkında bazı şeyler yazılan ve hattâ ilk kalb aktarmasını yapmış olan Dr. Barnard'ın bu husustaki düsUncesi, ınsandan insana beym aktarmasımn bugün için henüz ha yali bir tasanmdan ibaret oldu ugün en önemli problem ölümün yarattıgı hücre anoksisini birkaç dakika daha zararsız kılmaktır. Bu biyoloük problemin çözülmestyle beyin aktarmasının imkânlı olduğu tasarlansa bile, diger finemli problemler ilgililer karşısında çıkar. Diğpr organlar için nihayet flzlk ve fiziyoloiik mekani?malar söz konusudur. Bir böbrek nakledilen adamda organm tutunmasından sonra çıkarümış olan böbreğinin aynı sUıme fonksiyonunu gösterecektir ve kalb Için de asagı yukan aynıdır. Oysa beyin için aynı sey dUşUnUlemea. BEBEKTE SATILIK LÜKS DAIRE Şahane deniz manzaralı Dört yatak odalı 325.000 Cevdet Paşa Cad. 96 Tel: 48 09 50 :lH 1 • | l l : : : : A YARİN: Beyin yerinc baş nakli mümkün mü? Cumhuriyet 12609 •••• ıaa AQUA VELVA ACI BIR KAYIP s: kullanan «rfcckt* blr tlhlr var Tftftan mtt ICE BLUC I0UA VELVA, ılzs ıttfılnlzt Itlmıd ı»5layan hıvıyı verir, cildlnizl korur yOzflnOzs Uztlik gstirtr. IçlndakJ HUHECTIN clltfinizl duitttlr. ICE BLUE AOUA VELVA kullanın n (CE BLUE koKutunun cazltminl et rafmızdakl taymfarda g M ı . •a «LUE [i :1i s; Adapazan Müdafaai Hukuk Cemiyeti kurucusu Defterdar Hüseyin HüsnO Bil'in eşi, Yeni Gazete yazan Hikmet Bil ve Saint Joseph Lisesi ögretmeni Fikret IIgaz'ın sevgili anneleri, Nazife Oünrmak'ın hem?iresi, Selâhattin Ilgaz'm kıynıetli kaymvaldesi. rahmetli Orgeneral Zekâi Okan, Adapazan eski Belediye Başkam İzzet Enez ve emekli Albav Nasuhi Boransü'nun yengeleri NESİBE BİL tlâncılık: 8882 126İ5 ftnceki gün Hakkın Tahmetine kavuşmuştur. Merhume 23^Ekim/1968 Çarşamba günü Şişli Camiinde ögle vakti namazı kılındıktan sonra Merkez Efendi Kabristanındaki aile makberesinde toprağa verilecektir. Tannnın rahmeti Czerine olsun. AtLESİ «rilliams »••»••••»»•••••••••••»•••••• •••»••••••••••» İBRAH1M OLOUN Lise ve Denpi Okullar tçin Dln Dersleri I I I Tek cilt olarak çıktı. An dil ve monotype'la nefis baskı sayın öğretmenler, örnekleri incelemeflen karar vermeyiniz. tsteme adreslerl : 1 Yüksel Yayınevi Tel: 27 51 62 Sirkeci İstanbul. 2 Başkent Yayınevi Ulus Ankara Tel: 11 92 94 •»••••»••••••••••••••••••••••»•••»••••»••»»S Cumhuriyet 12639 •••*••«*••••••••*••>••• Cumhuriyet 12631 Sevgili aile büyUğümuı j General KEMAL SÜLER'in : | ACI KflYBIMIZ Devrimcl k»r deşimız ölümünde Dizleri çok yakın • alâkaları ile teseUi eden, [ Cumhurbaşkanımız Sayın • CEVDET SUNAY Mimlıtis Kapalı Teklif Almak Suretiyle 25 Ton Âselon Alınaeaktır 1 Bu iş* alt evsaf ve mtitemmim malumat Müessesemtein Beyko7'daki merkezınden veya Sirkecideki 5. Vakıf Han altında Toptan Mağazamızdan alınabilir. 2 Kapalı teklif mektuplan en geç 11. Kasım. 1968 günü saat 17.00 ye kadar Müessesemiztn Beykoz'daki merkezina T»rilmiş olacaktır. 3 Teklifler arasında sartlanmula lhÜTaçlanmısa en UTfun olanı tercih edilecektir. StMERBANK DERt VE KUNDUKA SANATtt MtESSESESt Basyaverleri Alb. Turgut Ş özbahadır*a, Ulaştırma Baka : nı Sayın Sadettin Bilgiç'e, 5 Ankara ve Zonguldak Gami • zon Komutanlanna, bütün • P.T.T. camiasına, Türker Pet ş rol mensuplanna, Zonguldak E.KI. mUessesesine, Dr. Selâhattin Çiftçiye, Başhekim Dr. A. Rıza Fenercioğlu'na, Zonguldak ve Ankara'da yapılan cenaze törenlerine bi«zat katılan, çelenk, telgraf, telefon v« ziyaretleri ile acınuEi paylasan bütün silâh arkadaşlanna, dost ve akrabalan mıza derin minnet ve şükranlanmızı gunarız. AtLESİ (Cumhuriyet: 12640. ve eşine : ALPAY TÜMAY'ı kaybettilv A<ımız sonsuzdur. Bütün mülkiye camiasına ve »ıles'.ne Dassaghgı düerU. S.B.F. Öirtncl Dernejri Cumhuriyet 1260 | Kulak, Bunın, Soğaz MUtebassısı Dr. Sabahattin Tanşuç Avrupadaki mesleki tetkik ve çahşmalannı bitirip yurda dönmüş. hastalannı kabule başlamıstır. (Cumhuriyet: 12631 (Basın: 26536/12604) tLÂN 1.200.000 Adet Posetli TuzŞekerKarabiber Salınalınacakfır Muhammen bedpl l i r 6 0 0 n n TL olup. şartnameler. Taksım. Gümüşsuyu. Dümen Sokak Gümüşpalas Anartmnnında 11vazım MüdiirlüSünden alınabilir. Son teklif rerme tarihi. 8 1 1 1 9 6 8 Cuma günü saat 15.00 e ksdardır TfRK HAVA TOLLARI A O. t L ÂN Eskisehir İklisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Reisliğînden: Akademimiz Kütaphanesi İçin KOtüphanecülk bölümü mezunu bir eleman almacaktır. t3teklilerln en p kısa zampnda R islı&im«e başvuTm&lsn duyurulur. Harb Akademilerine Sivil Şoför Alınaeaktır Harb Akademllerin* en aı ilk okul mmunu lmtlhanla Agn v»sıt* Trafik ehliyetU aivil 9ofSr Aiınacaktır. tmtihan ( Kasım 1968 Ss.li gunü «aat 9.00 da rapüaeaktır t*t«kliler)n »yra gün« kadar Paraonal tubMin* müraeaatlan llAn olvrmır (Basm: 265TT/12605) Simel Limited Şirketi Müdürlüğünden Beton direk şantıyleıinde kuilanılmak üzere, Uç adet 2 M3/h kapasiteli Konkasör satın alınaeaktır. Teknik ve idari şartnarnesi Şirketimiz Ticaret Serrtsinden temin edilebillr. TeklU mektuplarımn 25 Ekim 1968 cuma günü saat 12.00 ye kadar Ankara Ziya Gökalp caddesi Yıldız Hanmdakl Mer keximize tevdi edllmesi şarttır. Gecikmeler kabul edllmeı. 8iTkrtiml* 2490 sayıh fcamma tftbi olmadı(}în<lan, Ihaleyi yapıp yapmamakta. kısmen veya tamamen yapmakta ve ist (Uledifine »ermekte terbesttir. (Basın: A. 13816 26144 12618) (Basın: 26614/12625) (Baaın: 26615 K. 588/12626)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear