26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ouyuK Tizarıann En GüıaJ Eıarfari JOSEPHINE (2. bası» 15 t •Napoleonia Imparatonce' Josephıne'ın hayaüan» 'ChoDİn le George Sand ın aşklarn Her krtap kabartma bez riltli bes renk ofsct ceket kaplı BİRG016ENİNİUUHIHUUİİ2SL umnunyeı 44. yıl tayı 1S48S KURUCUStJ: TUNUS NADİ T e l g r s f v « m e k t u p adresfc C u m h u r i y e t İstanbul P o s t a K u t u s u : İ s t a s b u ] N o . 246 Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 9 6 22 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 9 9 CV/VEIM V A V I N E Vİ Perşembe 7 Eylül 1967 D«HRI bkullancMzc fcyet işen\«fc, liğin ihtî^kı gözotftnide «fbla rak. \lebiyat dersle^A •yar^tmcı'officak alteîikte cogi blr bir ve herkesın o! amjp anla çimde haıırlac ^Ueru wjfc rtmiz bu sefeı aaoe&ı SB& şaı NurJ Günt arlık''yayını olan bu kitap A t e ı V ^ gibi 2 flra. Vlâne üık* 1969 • 10556 NfEK ift Tiirk ve Yunan Başbakanlan 8 yıl sonra tekrar karşı karşıya geliyor Adlî yılın açılışında I. Öktem konuştu: «Meczuplar, din bezirgânları lıüsrana uğrayacaklardir» «Geriye ve tarihe. yalnız Keşan Görüşmesi dün resmen açıklandı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kıbns meselesi, Türk ve îunan Başbakanlaru» 8 yıl sonra 9 Eylülde Keşan'da, bir gün sonra da Dedeağaç'ta tekrar karşı karşıya geleceklerdir. Danıştay, 2 Generalin emeklilik işlemini durdurdu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) 30 Ağustosta emekhye sevkedılen Askeri Yargıtay II. Başkanı Tuğgeneral Esat Doğu ıle I. Daıre Başkanı Tuğgeneral Kemal Gökçen, dün Danıştay'dan, «Yürütmenin durdurnlması» kararını almışlardır. Her iki Askerî Yargıtay üyen hakkındaki Danıştay kararı, Milli Savunma Bakanhğına bildirilmiştir. Danıştay, esas hakkında karar verınceye katfar General Doğu ve Gökçen, Askerî Yargıtay'daki görevlerine devam edeceklerdir. Bilindiği gibi, emekliye sevkedilen iki Yargıtay üyesi General, Danıştay'da açtıkları iptal dâvasında kararın Anayasaya, Askerî Personel, Askeri Hâkımler ve Savcılar Kanununa aykırı olduğunu ileri sürmüslera'i. Başbakan Suleyman Demırel ! • le Yunan Başbakanı Kollıas'ın ya pacakları gönişme dün saat 13 de Ankara ve Atınada resmen açıklanmjşür. Büindıği gibi bundan öncetd karşılaşma Kıbns anlaşmalarının imzalanması sırasınd: 1958 yılıuda Zürich ve Londrada Karamanlıs ile Menderes ar sında yapılmıştı. Eski Başbakan Karamanlıs aynca 1959 da Türkiyeyi resmen zıyaret etnuşü. Yurttaşın gerici harekete tahammülü kalmamıştır, Cumhuriyet Bürosu ANKARA 19671968 Adalet yılının başlaması dolayısiyle Ankara Hukuk Fakültesinde dün düzenlenen törende blr konuşma yapan Yargıtay Birinci Başkanı İmran Öktem hukuk'un çeşitli sorunlarına değüuniş, aşın akımlar konusunda da; «Yurttaş'ın en küçük gerici kıpırdanmasına tahammülü kalmamıştır. Buna Türk sosyal bünyesinin alerjisi vardır. Türkler tarih boyunca kara eğilimin kötü sonuçlannı görmüşlerdir» demiştir. Yılmaz ÇETINER'in Röportajı Mület Meclisı Bozbeyli, Adalet Dınçer, CJIJ 1 . (Arkası Başkanı Ferruh Bakanı Hasan Genel Sekreteri Sa. 7, Sü. 1 de) ders almak için bakılmalıdır» Resmî açıklama Bu konuda dün Dışişleri Bakanlıgı taraftndan yapılan resml açıklama şöyledır: «Türkiye ve Yunanistan Başbakanlan, 9 Eylülde Keşanda ve 10 Eylülde Dedeağaçta buluşarak, iki bükümet arasında cerejan etmiş olan gröüşmel»r'" ışıfı altmda, Kıbns meselesi dahil Türk • Yunan Uişkilerinin tamamını gdz den geçinnek ve Uri ülkeyi ilgilendiren milletlerarası gelişmeler hakkında göriiş tatisinde bulunmak bosnsnnds mutabık kmlmıştardırj» (Arkan Sa. 1, Sfl. « a») m Bir tef ecinin ölümü Yeni el koyduğu 37 tapu, yeleğinin cebinde kana bulanmıştı. emeloğlu dibınden kesflraış beyaz saçlarıru örten genış kenarlı hasır şapkayı bafıfçe arkaya doğru ıtü. Sonra, sağ eünin baş ve işaret par maklannı yeleğinin cebine asarak gayet yumuşak bir sesle, «Remzi efendi dedi. Yanında 10 lıran var mı? Yann sana vertnm Üzerime para almanuşım da!.» ümversrtefere giriş sınavı sonuçlan, Eylül 18'de açıklanacak Universitelere giriş sınavı sonuçlan, 1 Eylul Pazartesı gü8 nu ılan edılecektır. Ünıversıtelerarası Giriş Sınav Komısyonu Başkanı Prof. Haydar Furgaç, sınav sonuçlannın yurttaki butün lıseler ıle Mılli Eğıüm Müdurlüklerine ve Üniversıtelerarası gırış sınavı sıstemine bağlı juksek oğretım kurumlanna gonderileceğını soylemıstır. İstanbul fakultelerı ıçin kontenjan şoyledlr • Diş Hekimlîği Fakültesi 60, Eczacılık Fakultesı 180, Edebivat Fakültesi 1655, Fen Fakultesı 560, Hukuk Fakültesi 1455, Iktısat Fakultesı 475, Orman Fakültesi 175, Tıp Fakultesı 300. SURİYE'DE HÜKÜMET DARBESt SÖYIENTİLERİ YARGITAT BtRtNCl BAŞKANI tMRAN ÖKTEM, 1967 68 «ADALET YILI» NIN AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPARKEN .. Kıral Hüseyin hastatanmca resmî görüşme bugüne kaldı ANKARA, (Cumbnriyet Bürosu) Urdun Kralı Huseyın oncekı gece hastalanmıs, bu sebepten dun sabah yapılması beklenen resmî gorüşmeler bugune bırakılmıstır. Dışışlerı Bakanhğı Protokol Daıresınden bildmldığırıe gore (Arkası Sa. ?, Sü. 3 de) Bayar, vapurla Butün soruları «Bir sözüm yok» dıyerek karşılıyan Celâl Bayar, dün Kadeş vapuruyla Izmire gitmiştir. Bayar, bu gezısinde iddiaya göre, kurucusu bulunduğu tzmırdeki Milli Kütüphanenin çalışması hakkında bılgi alacak, dönüşte Umurbey*de tesis ettirdiği kütüphaneyi ge zecektir. Bu arada yazdığı kitabın beşınci cildi için incelemelerde bulunacaktır. Bayarı uğurlamaya gelen eski DP'liler, gezinin politık yönünün bulunmadığını soylemişler, iki gün önce Şefık San'ın kendıleri için ver dıği yemekte alındığı büdirilen cemıyet kurma yolundakl haben yalanlamışlardır. Izmir'e LONDRA, ( > x ) Ortadoğu'dan gelen haberlere göre, Suriye'de bır hukumet aarbesı olmuş, bu arada Devlet Başkanı Dr. Nureddın ElAttasi, tevkıf edılmiştir. Tetkili çevreler, bir müddettir dolasmakta olan bo gibi söylentilerden haberdan olduklanm, fakat banları doğrolamak veya yalanlamak imkânına sahip olmadıklannı belirtmislerdir. Gorevinden alındığı söylenen ElAttası'nin evınde tutuklu olduğu, birkaç gundur Beyrut'ta israrla ileri surülmekteyrfi. Ancak, Şam'dan haber sızmaması, bu soylentilerin doğruluk derecesi üzerinde bir fıkir yurutmeve ımkân bırakmamaktadır i 'i T Aradakiler Arkadaşımız Yılmaz Çeı;>ıer'in bugün başlıyan Fındık TefecOert röportajı, ibretle okuna"ak bu yazı dizisidir. Röportaj. tefecilik adı verilen müessesenin üreticiyi nası! sömürdüğünü ve Türk köylüsüoün, kuçük üreticinin bu sömüriiden kurtulmak için nasıl çırpındığını ortaya koyuyor. Aslında bu dizi ikincı btş yıllık plân tasansında gelişme hacmi rakamlarla verilen tcşkilâtlanmamış kredi piyasasının fındık alanındaki hikâyesidir. Aym hikâyeyi pamokta bulabilirsiniı, üzümde bulabilirsiniz, tütünde bulabilirsdnu. Küçük ve büyük sanayi kollannda yine yılda en az ana para kadar faiz alan tefecinm sıntka 7 ! suratun göriirsünüz. Tefecilik bizde halklaşmanuş ve aksuata dönemini hâlâ yaşıyan bir Ukel kapitalist düzenin müessesesidir. Kapata ekonomiden, van kapalı ekonomiye geçis ile oranU olarak gelişmiş ve para ticareti nzerine kurulu bankacıbk si«temj tarafından beslenmiştir ve beslenmektedir. Nitekim ıkinci ı eş yıllık plânda teşkilâtlanmamış kredi piyasasının yıl sonlarına KÖre kredi hacimleri şöyle çörünüyor; 1963 de 6.4 milyar, 1S63 te 6 8 milrar, 1964 te ö.î 1965 te 6.2 ve 1966 da 6.7 milyar. Tüıtı kredüenn aşaği ynkan yüzde 40 ma vaklaşan bu hacim de net 3.5 milyar teşkilâtlanmaınış kredi piyasasından gelmektedir, 3 ^ milyar. ısc banks sistemiyle beslenmektedir. Tefeciliğe ait vukandakı rakamlann, biz çok daha fazla oldoğu kanaatini mubafaTa ediyoruz. Ziıa gizli işliyen bir mekanizmada hesaplann, durumu olduğn gibi ortaya koymasına imkân yoktur. Darum böyle iken bile 6.7 milyar çenel kredi hacmine göre yine korkunç bir rakamdır. Hele piyasanın ^arısın? yakın kısmının Danka sisteminden beslenmesi, ve tefecilerin kcndi tasarruflan kadar, bankalardaki halk tasarnıflarını serbestçe Uu'lanabilmeleri mekanizmanm korkunçluğunu büsbütün arttırmaktadır. Düşününüz, küçük mevduat sahibi parasını yüzde ZJ> U, yüzde 3 'e bankaya yatınyor. Tefeci ise bankadan bunu vergi ve resimleri dahil çeşitli krediler şeklinde yüjae 12 20 ye çıkan faizlerle aüyor. Aynı para yerine ve riskine göre yüzde 50 den 600 e kadar üreticiye, is sahibine veriliyor. Faiz udeudiği ve elindekini işlettiğ 1 için banka meranun. Fakat asıl kazanan, halkın sırtından banka aracüıği ile kazanan hem de bir kuroş vergı ödemiyen tefeci. Işte bu, kendilifinden işliyen karşılıklı aracılık düzenidir ve tüm halkın sömörulmesi, soynlması esasına göre yine kendiliğiaden kurulmuş Ukel bir düzendir. Modern kapitalizmle halkçı kapitalİ7mle Ugisi yoktur, özel sektörcülükle de ilgisi yoktur. Bu dözeni değişiirmek gerebir. Ama ondan önce değişmesi icap eden karma ekoııomi anlayışıdır kanaatimizce. Ekonomi, devlet elivie fert zengın etme çizgisinde kaldıkça, üzerine nutuklar atılan, özel kesimde modern kapitalizmin beürli kuralları uygaUnmadıkça, ve tufeyli aracıbğa, aksuatacıbğa ister bankalar yolu ile, ister tefecilik volı la olsun, prim verildikçe Türkiyedeki kalkınraa çabalan daima havanda sn dövmeye benziyetek, ve vüzde olarak artmıs görünen gelişme bızları gerçekte bir avuç adamm kişisel kalkınmasına yanyacaktır. Bnrada bir noktava daha işaret etmek isteriz. Aracılık düzeni yıkılraalıdır denUdiği zaınau özel sektörcü geçinen. ve sermayeleri sadece demagoji olanlar «Kalkın ey esnaf, ey küçük tüccar! Sizden kelle isteniyor» diye baykırı>orlar Oysa kellesi istenenle. aslında 5reiici ile birlikte, esnafı, küçük tüccan, yatınm yaparak ekonomiye katkads bulunanlan çeşitlı jollarla sömürenler, aradaki cellâtlardır. Orta boylu tıknaz ve yüzünde belirll sen çizgiler taşıyan adam gözlerini ' ısıp, alaylı bır nazar attı Temeloğlun»! Yaşınm ondan hayli küçük olmasına rağmen tongaya düşmıyeceğıni belli eden bir açıkgoz edayla: «Vallahi ajam diye cevap verdL Az önce Şchfa Kulübünde son meteliğhne kadar kaybettim. Eyi ki vanımda daha fazla para voitu...» Remzı efendi aslında doğruyu soylemryordu Temeloğluna. Çünkü gayet ıyı bilıyordu ta iç cebinde ne kadar para yatü ğvnı... Yalnız Rpmzi efendi değıl, bütıin (U ) halkı Temeloğlunun ciğerini tanır, aklından, kalbinden ne geçtiğini kitap gibi okurdu.. Yetmiş yü İŞTE ÇALIŞKAN BİR KARADENİZLİ KADIN TİPİ... ŞİDDET ÇAKIR'IN AİLE EFRADINDAN OLAN BU GENÇ KADIN HEM E\ r İNDE HEM TARLADA ÇALIŞIYOR dır bu kasabanın maüydı Temeloğlu. Belki daha da fazla! Yaşını hiç göstermiyordu ama, akranlan vardı e'Tafında. Onlar hiç bir şeyi unutmuyor, sı rası geldikçe bır bir anlatıyorlardi hücâyelerini Çınaraltzndaki «.ahvede... Komşu köylertn fınriıiriıvia. nnda yaptığı başakçüık, (1) mer'ada hayvanlan otlaürken geçen günleri, şp'ıre arkadaşlarla ilk inışi, askere çağınlması. ıztnli dönüşü, çayırda güreş tutuşlan, evlenmesi V9 nıhayet metelıfı y.kken küçuk kasabanın yansına sahip oluvenşi sürükleyicı bir radyofonik temsil gibi her gece 56 ağızdan pişirılir, kotanlır ortaya getirilirdi . Uzaktan bakıldığı zaman ney betli adamdı Temeloğlu. tri yan, ?uçlü Kuvvetli vücudü, tam bir pehlivan apısının sağ lam kolonlan üzerine örülmüş tü. Pakat son yülarda, yakınma gelince bır hayli çöktuğu, yıprandığı görülüyordu. Gözlennde o eski pınltı kalmarmştı. Sırtı hafifçe kamburlaşmış, sirütleri bir hayli zayıflamıştı. K lay değildi bun ca yıldır aynı ınsanlarla gece gundüz hem hırlaşıp, hem de beraber yasamak' Sabah karanlığı gözlerini açınca iki çanak ayran. el yüz yıkayrp dört rekât namaz... Sonra kasabanın «Borsa» sı sa yılan kahvede müşten bekJemek .. Tapu daıresınde geçen endiseli saatler ve nihayet adüyenin, icra memurunun kapısı.. Elli y ı l d ı ^ ^ y l e gelmiş böy le gıdiyoMi Temeloğlunun ha yatı... ^Kepden döner dönmez ^Ba«ııştı^infaiki işinc^ Babajffitan ka& tfPrveU d e | 80 ocaklık ufak bir k bançesîndv 1 başka. Aherkepten kjvvetli bdlği, ırtesten katt»yureği /ferdı. sonra kafası tıkır tikır işlıyor^etrafındikJ kövlüleri tanıyord^. Onlarm nJnarmı ezğjjpı biVdJ Temeldğlu... (Devâmı 5 inci sahifede) İzmir'de İZMİR «Kadeş» yolcu gemisi ile bugün saat 11 de Izmire gelecek olan eski Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'a parlak bir karşılama töreni yapmak için îzmir'li eski Demokratlar büyük bir faaliyete gırişmışlerdir. Egenin mııhtelif illerinden de ge lecek olan temsilciler tarafından karşılanacak olan Celâl Bayar, îzmırdc kalmayacak ve doğruca Çeşmedekı evıne gıdecektir. Türk Ekonomisi nereye gidiyor? Yazan: Prof. Besim üstünel bugün 2. Sayfada CELÂL BAYAR, «KADEŞ» VAPURUNA BtNÎTOR. Ecvet UÜRGSİN AP'lı Eeledne ve ll Genel Meclisı uyelerınden ba^ıları hakkında, gorevını kotuje kullanmak. suııstımal ve rusvet almak ıtfdıalarn le ılgılı olarak Mulkıye mufettıslennce koğusturma açılmıstır. Beledıve ve Vılajette ıncelemelenne devam eden mufettıslenn elınde halen 10'u a«;kın dosj ada 20'je yakın uyenın adı bulunmaktadır. Ihbarlann çoğu, delıllenn yetersızlığı >uzunden kısa zamanaa değerlendınlememekte ve bu u>eler. Istanbulluların ve Istanbulun hayatı ıle ılgılı konularda oy kullanmskta \e goru'lerını dedıkoduların yayümasına rağmen, juıuıluğe kujuiamaktadırlar. Bâzı Belediye ve II Genel Meclisi üyeleri hakkında tahkikat açıldı Mulkıje mufettıslerının koğusturmalarına paralel olarak. AP Genel Idare Kurulu uyelerı, ll 1dare ve Haysıyet Kurulu ıle mustereken par'ı yonetmelığıne gore harekete geçmışlerdır. Ancak, suııstımal ve rusvet alma ıddıalarına aa'ı karı^an uvelerden bazılan, Haysıyet Dıvanında ve Idare Kurulunda gorevlı bulunmaktadır. Dığer ll Genel ve Belediye Meclisı uyeleri, kendılerım de zan altınaa tutan bu olavlara son vermek uzere ımza toplamıs parti vargı organlan tarafından jurutulen soru^turmavı vetersız bulduklarını, Genel Merkeze bıldırmışlerdır. (Arkası ba. 7, Sü. 4 de) Yıllardır duyanm Anadolu etmelenne de unkân yoktu... Haköylusünü bır takım tefecile kıkat o kadar ortada idi ki... rin kasıp kavurriuğunu, söBu arada fmdık hakkında yamürdüğünü... Hattâ bızım nes zılan butün eserlerı, incelemelerl le, Cumhuriyet tarıhi okutu de okudum. Bılhassa Sayın Kelurken faizciliğın, murahabacı mal Peker'in Türkjyeye kazandırlığın yasak edıldi§i öğretilmıs dığı çok kıymetli kitapları, brotir.. surleri hem zevkle okudum, hem İslâmiyetm de tefecüiğı ya de röportajlamnı nazırlarken onsak ettigi, hattâ «Kuranı Ks lardan ıstifade ettim. Saym Kerun» de buna dair sureler ol mal Peker hakikat "n fındığa, tmdık üreticısı Karademzli hemşehduğu ayn bir hakikat... Peki o halde bu adamlar na rilerıne büyuk hizmette bulunmuş sıl halkı sömürmeye devam e tur... Ordu yılhğmı hasnrüyan kıy dıyorlar. Nasıl mülî bankalar metli araştıncılann notlanndan, dan aldıklan 3.5 milyar lirayı fmdık seminerlerıne aıt kıtaplarkoyluye korkunç faizlerle da dan, ansiklopedilerın fındık bölumlerinden aynca istifade ettım. ğıtıyorlar. Fındık üreticileri ıle dertleşırDemek ne kanun ve ne de din ken bazı fındık rüccarlan ıle de korkusu yılanın başını ezememış. tamştım. Onların arasında da Bize öğrettikleri tarih kitaplarıkorkunç gidişe üzülen daha doğnjn sayfalan arasında kalmış... rusu bu gözü «apalı insafsızca soBen bu yazılarda konu olarai mürücüden ürken kmueler de fmdığı aldım. Pındık üreticisimn vardı. dertlerıni aldım. Şimdi ben sizlere fındık diyaGünlerce dolaş*ım Karadeniz rında gördügüm, dinledığim bu kbylermde . Uretıcı Ue de konuç hıfcâyelen, gerçek olaylan, kotum, tüccarla da tefeci ile de.. nusmalarımızı anldtdcağım. Ve kaderini fmdığa bağlıyan 2,5 Tefecinm sömürdügü insanların milyon insamn tefecilerin elinde yarasma biraz merhem olabüirse nasıl soyulduğunu onların ağzın bu satırlar, ne mutlu bana Oldan dinledım. mazsa, vurdum duymazlara tesır, Yüzde yüz değil, yüzde 500, yüz etmezse, o zaman sizleri dert o: f ağı etmiş olacaklaT kendilerine de 600 ödüyordu ureüciler fmdık Yılmaz ÇETI tefecılenne .. Zaten bunu iniâr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear