24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CTJMHimtYET 28 Eylul 1961 SAHÎFE ÜÇ AJANSLÂR •• RADYÖLAR * DIŞ BASINDA hadiseler arasüida, Müzakereler ve engeller Debray davasında müdafaa "Euthanasia" ya da "Rahat Ölüm» imkânı kısıtlandı B G eçenierde bir Londra Hastahanesmln radyodan ilânetmek Isiediği garip blr tasarı uzerine, tngiliı Hukümetl duruma el koymuştu. Hastahane yetkilileri, 65 yasjnı geçmlş ve kanserden, kronik nefrite kadar olan bir dizl ciddl hastalığa yakalanmış hastaların ölüme terkedilmelerinl lstiyordu. Hastahanenin bu tasansnıa m&nl olundu. Ancak limdl îngiltere'de gunün konusu, Usizlık vey» Vietnam gavası değil. Euthanasia'dır. Kolay ve rahat ölüm anlamma gelen «Euthanasia» üzerindeki Ugi çekici bir yazıyı lunuyoruz. Zararlı kurcalamalarf. •yseri olavlan adını ver> diğimiz müessif hftdise serinkardılıkla tahlü edllirse aslında bir ölüm kavgasından iyade talihsiz nlr kazadır. Ve bir maç kavgasının o anda elde ıimıyan sebeplerle nispetsiz bir cia De netic«lenmesinden ibareitir. Mahallelerde, kasahalarda bir maçta kavga çıkarmak Istiyenler toy çocuklar ve delikanlılann birbirlerine taş atmasından panik çıkmış. facia ondan sonra. stadın kapısı önündeki kalabalıkta halkın birbirini ezmesinden dogmuştur. Hâlâ büyük stadlarıtnızda sahaya, hakrme hattâ birbil lerine şişe atmanın bundan far« kı panik varatmaraasından başka bir şey defildir ve bu hareketlerin Kayseridekinden niyet ve mahiyet itibariyle bir farkı yoktur. Spor Sergi Sarayınds giireş minderine ve misafir güreşçilerin kafasma şişe fırlarüdıği maçlar az mıdır?. Ne var ki işin ncunda ölüm olmadığı için bizde buna aldınş eden olmamıştır. Bn sefer de eğer Kayseri sahasinı yapan mimar bir stadyomnn kapısımn ev kapısı gibi dışandan içeriye açılmayacağını ve çıkış kapılannın daima dışanya açılacağını bilse idi, orada da ölüm olmazdı. Sonradan otomobU yak mak, otobüs taslamak, dükkân yıkmak, onlar ikincl safhası işin! Birinci safha sıkı tutnlsa idi, 1 kinci safha olmaz; işin içinde ba kadar ölü bulnnmasa idi. kimse bu derece heyecanlanmazdj. Raporlara göre ölümler maale<e{ hep tedbirsizliğin neticesidir Kapısı dışan açılan bir stadda bunlar olmaz, olsa da bir iki kurbanla Inırtnlurdu. Hiç kimse işin bu tarafını ele almıyor; vani bir panik halinde bir stadın nasıl boşalacağım düşünmesi lâzım gelenlerin ba bapta ne yaptıklarını araştırmıyor da hıtuyor Kayseri» de ölen Sivaslılara tazminat verilsin diyor. Bence Işi bn raddeye dökmemeli.. zayretkeşliği bırakmaü. Bunlar heyecanı ve lüzumsuz kin hislerini tahrikten başka bir şeve yaramaz. Kimse şüphe edemez Id Sivastan Kayseriye maç seyrine gelen ler Kayserililerle ölüme varacak bir kavgaya girişmek niyetınde defildiler. Jnun için Sivaslıları stadda kovaladıklan söylenen Kayserililerin de Sivaslıları öldfrmek için kovalamadıklan ma hakkaktır. Ama sonnnda facialar ohnuştur. Ve sonradan bu faciayı genişletenler olmuştur. Ben on lann şiddetle tecziyesi taraftarıyım.. Ama maçtaki arbede'.erin sebebi maaiesef sahalanmızm disipline gayri müsait sekilde insa edilmiş ve futbol maçlannda saha içl asayiâ ve inzibatm hiç bir yerde Mr türlu sağlanamamı? olmasıdır. Şimdi artık otopsilere itiraz etmek, ailelere tazminat vertTirmek, Sivasta Kayserili, Kayserie Sivash bırakmamak.. ^unlar çok zararlı sevlerdir. İM takım futbol oynarken kavga çıktı, diye bu iki vilâyet balkmı birbirine düsman gibi göstermeye ve birini mazlum ötekini ralirn ! ,Iine getirmeye kimsenin hakkı voktur. Bundan ne kazanıbr 9 . Şimdi böylece basite trca ettigün bu maç kavgasının bir de ruhi sebebi var. Türkiye'de demokrasi dediğimiz şahsî hürriyetler rejimi yerleşeli bu hürriyeti hudutsuz say«uı, cemiyet nizamım, hürriyetl kısıtlayıcı bir engel, bir müdahale diye kabol eden kimseler vardrr. Bunlar belki Türkiyede uznn zsman çekilmiş olan hürriyetsizliğin bir reaksiyonu, belki de hürriyeti nizam tanımamak mânasına almanın neticesidir. HalbnH nizamlar tahditcidir. Şunu ya,p, bunu yapma! der. Türkiye'de arabalar sa|dan gtder, soldan gıdene ceza veriür. Bn bir hürriyet *ahdididir. Am» cemiyet düzeni hesabına bir tahdittir ve luzumlndur. Hürriyet ancak bn tahditlerle yaşar. Yoksa anarşi içinde boğulur ve yok ohır. Türkiye'de nizam kuvvetlerinin nüfnzu lâyıkiyle Vi Mayıstao bu yana tesis edilememiştir. Ba zararlı bir şeydir. memleket ve memleketli nesabına çok ağır bir eksiktir. Bu yüzden her gün halkla polis arrsında çatışmalar olmaktadiT. Eğer Türkiye'de polisin nfifuzo teessüs etmiş olsa kimsenin bur nu kanamaz.. Ne var ki türlü politik sebeplerle polisi zaman zaman zayıflatmak isteyen kimseler, gruplar ve akımlar görülmüstör. Geçici bir kârra veya keyfin mnkabili heder ediien şey memlekette halkın kanun kuvvetlerine karşı olan güven ve saygısıdır. Ben zaman zaman ne kadar şuursuzcasına büeumlara ağradığrmı gördükçe polise acır ve orada çalışan kimselere karşı büyük bir takdir hissi doyanm.. Arkadaşlar.. sağcı, solcu.. ortacı! itiraf edelim ki. senelerdir Türkiye'de nizama karşı, sükfinetc karşı kollektif bir anarşi tiryakiliği vardır. Ve biz de bunu zaman zaman hakiı, haksız hoş görmüşüz, biç değilse ayıplamamışrzdır. O halde ki artık kalabalığın sorumsuzluğuna dair memlekette kötü bir .ianaat yerleşmiştir. Kayseri hâdisesi de bunun bir örneğidir. Bundan evvelkiler de böyleydi. Neden maçlara kadar gidiyoruz? Bağınp çagı^an kazanır, kanaati Akademik münakaşalara kadar sirayet etmemiş ve taraflar tayfalariyle konferans salonlannı işgal etmemişler midir? Ve bu yüzden polis, kanun kuvveti temsflcisi olmaktan ziyade kol kuvveti ile işinl görmeye kalktıkça bu hidiseler olur. Hüner, polisi değil kanunu hâkim kılmaktır. Ba d s ymlnıı ' hfikumetin değil bütün (Dış Haberler Servisi) tin Hanoi'den, Amerikan bombardımanı kesildiği takdirde Kuzey Vietnamuı «üç • dört hafta» içinde müzakere masasına oturmaya hazır olduğuna dair yenl haberler aldık. G«ne dün gelen haberlerden, Amerikan bombardımanının kesUmediğini, tam tersine biraz daha yoğunlaşarak devam ettiğini öç . reniyoruz. I Yukarıdakl iki haberi okuyup, Amerikamn müzakere istemediği, I askeri bir cözüm peşinde koştu | gu gibi acele bir yargıya varmak doçru olmaz. Çiinkü her şey Ha I noi'nin müzakere masasına otur I Gromiko jerefine verdiği yemekte, Dean Rnsk, keyifli görünüyordu. Bu yemeği; UThanfın, dört büyüklere verdiği yemek izledi maya yanaşmasiyle bitmiyor. CeTap bekliyen yıfinla soru var: O Müzakereler yapdırken Güney Vietnamdaki kara savaşı, tıp kı Koredeki gibl sürüp gidecek midir? Yoksa bir «Ateş • kes» olacak mıdır? O Konferans masasıns kimler NEW YORK, (a.a A P ) Genel Sekreterlık «özcusü, taroturacaktır? irlesmis Milletler Genel Sek tışmanın «açık sözlülük ve saml fj) Nerede yapılacak ve gündera reteri U Tbsnt'ın dört büde neler bulunacak? Hanoi'nin miyet» içınde cereyan ettiğini yük devletin Dısisleri Badört noktası mı, vVashüıgton'ın »oylemıştır. kanları ile dünya teşkilâtında14 maddesi mi? ki daimî temsilcileri için düzen Gazetecılerın «orularma karO Müzakereler ne kadar sfirelediği aksam yemeginde, Orta çılık sozcu, Vietnam sorununun eek? dofu, Kıbrıs ve Güvenlik Kon«özellikle» ele alınmadığını koBnmbardımam kesmeden önce sevi'nin Dısisleri Bakanlan dünusmaların «zemin yoklayıcı ma Washington'u düşünduren yukazeyinde özel toplantılar yapma hiyette» olduğunu beiırtmış ve ndaki sorulann ccvaplan hakn gibi sornnlar tartışılmıştır. U Thant'ın goruşmeden «çok kında Hanoi susmaktadır. Üste • Sovyetler Birlıği, Amerika memnnn» kaldığını eklemıştır. lik Hanoi bombardımanmı ka I Bırleşik Devletlerı, Fransa ve Birleşık Amerika Dışişleri Bayıtsızşartsız, daha önemlisi «takanı Dean Rusk, Ingıltere Difiş mamen» kesilmesini istemektedir. I Ingıltere Dışişleri Bakanlan ile lerı Bakanı George Brown, SovTani çeşitli taktiklerle müzakere | bunlann Birlesmij Milletler dayetler Bırlığı Dışişleri Bakanı imt temsılcilerinin v e U Thant' leri gavsaklıyarak bombardımanAndrei Gromiko ve Fransa Dısdan kurtnlabilir. I ın özel kalem müdürü Narasimişleri Bakanı Couve de Murvılle Hele müzakerelerin suy» düşüp I han'ın hazır bulundukları yele yemekten ayrılırlarken konus Hanoi'nin dört noktasını kapsa . mekte, bu lorunları bizzat U mak istememişlerdir. mıyan bir banş fonnülünü ke I Thant'ın ortay» attığını belirten sinlikle reddettiğinin Amerikan I kamu oyunca .•.nlaşılmasınm so • nucu felâket olahilir. Çünlrii o t a I • BRÜKSEL Mılletlerarası man Başkan Johnson'ın topyekân • cavaş istekleri karşisında diren • Sıyasi Bilımier Derneğinin 1823 mesi, imkânsızlaşmasa bile fev I eylul 1967 tarıhleri arasında Brüksel'de akdettiği kongre'de Siyasal kalâde eüçleşecektir. Görülüyor kl iyi hazırlanmamış I Bılgiler Fakiıltesi Profesörlerinden bir müzakere teblikelidir ve Ha I Dr. Nermin Abadan, Yönetim Kunoi'nin dudaklanndaki kflidi çö • ruluna v» Başkanvekıllıklerinden rüp tutumuna ayduüık kazandır I birisıne seçılmıştlr. Cumhurljet ması zorunladur. | Moskovanın son Od yılda uyuşmazlığına gitgide daha fazla bulaşması, yeni bir fimit kaynağıdrr. Vietnam savasının Rusyanm ekmeğine yağ sürecek biçimde sadece Amerikayı incittiği devtrler reride kalmaktadır. Kuzey VletGENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: nama tek kuruş karşılıksız Sovyet yardunı her geçea gün artmak ı.» tadır. Her gün Kuzey Vietnama ortalama 30 şilep dolusn Sovyet malzemesi akmaktadır. Süveys kanalının kapanması, Pekin'in yaBanJumız Teftiş Kuruiuna: Siyasal Bilgiler, Hukuk, rattıçı nakliye güçlüklerinl büslktisat, Orta Doğu Teknik Oniversitesi Idari tlimler bütün arttırmıştır. Fakdlteleri, tktisadi ve Ticari tlimler Akademileri, Her şUep Hanoi'vi biraz daha Robert Kolej Yflksek Kısmı ta tdaresi ve lktisat fazla Moskova bağımlısı yapmaktadfr. Bombardıman yüzunden e» BölOmfl ile bunlann Milli Eğitim Bakanlığınca tanınkonomisi felce uğ<amış Kuzey Vi mış yabana memleketlerdeki muadillerinden mezun etnaraın Sovyet yardımı olmaksıolanlar arasından, sınavla. ve gerektiği sayıda Mün n uzun süre ayakta durabilecefettiş Muavini alınacakttr. ği düşünülemez. "Küçük Zirve"de Kıbrıs da ele alındı CAMİRt (Bollvya) Çelik miğ ferli ve süngülü askeri birhklenn koruduğu blr salonda, önceki gün durujması başlayan Regia Debray*ı, babası Avukat Georges Debray'ln savunması imkânı suya düşmüştür. Georges Debray ile birhkte savunmayı üzerine alan Brüksel Ba rosu avukatlarmdan Roger Lallemand bir bildıri yayınlayarak, Barrientos Hükumetinin sözünde durmaması yıizünden meslekdaşının savunmadan vazgeçmek zorunda kaldığını açıklamakt» v« şöyle demektedir: «Uluslararan basına verilen blr çok demeçte Fransız yurttaşı Repis Debray'e serbest ve tam bir sa vunma imkânınuı sağlanacağı ilân edilmiş olmasına rağmen. Avukat Georges Debray, 21 eylul'den berl müvekkili olan oğln Regis Debray ile görüştüriilmemiştir. Roger Lallemand'a da Regis Debray'i savunma hakkı tanmmadığı gibi bu avakat tutukluyla görüştürülmemiştir.» Olayların bu şekilde gelismesi uzerıne Regis Debray'in babası ile Roger Lallemand, sanıkla da an laşarak savıınmanın Bolivya Hüku metinin gösterdiği avukat Rau Noville Villaroel'a bırakılmasına karar vermişlerdır. enden lstense büe hiç blr hastaraı bllerek öldürmiy«cegnıı. Ellmden geldigi kadar hastalanmra hayatmı kurtarmaya çahsacağım, mümkün oldujhı kadar v<ık yaşamalannı sağlamak İçin bütün hünerimi ve yetenekleriml kullanacağım...» Her doktor. mesleğinin baslangıcmda kendisin» geçim saS'ayacak olan diplomasını eline alırken böyle bir yemin eder... Işte bu yemin son günlerde tıp âleminin baş lıea konusu haline geldi. Tıp oto riteleri, uzman doktorlar, eskiler. yeniler, düşünüyorlar: «8t ini geçmis, bir insan harabesi haline gelmij, bitklden farkı olmayan has tanın böylesine yasamasını sağlamalı mı. yoksa ölüm onun Içia dıha mı iyldirT Ölümünfl kolaylastırmak, onu rahatlatmak tıp yemlnlne aykın mı olur?.» Yaşınızın 64 olduğu na emin misiniz? onu ölmeye de zorlayamaz. Görevi sadece kendisine verilen hayatı yaşamak değil, onu değerlendirmektirİnsanlık iradesi ve zekâsı, onu, hayatını değerlendirmek için fırsat tanıdığı gibi, İyi bir ölümü de haketmesine fırsat vermistir.» Filozoflar ve birçok doktor tarafından benimsenen bu tezin aksi ise, dinl inançlarda bulunmus.. «Insanın hayatı kendisine değil, kendlsinden çok daha yüce bir kuvvete aitrir. Ona yön vermek giicüne sahip olrnadığı gibi, hayatma son vermek veya ölüm blçimini seçmek hakkına da sahip değildlr...» Işte bu gibi fikır münakaşalan «rasuıda, îngilll doktorlan, 65 ini, 70 ini geçkin, bir kısmı bitki yasayaşına giren hastalarını ne yapmak hususunda tereddüt içindeler. Kımi, bir hastanm hayatırun doktora emanet edildiğıni söyleyip, ne olursa olsun bu hayatı devam ettümekle görevli olduklannı İleri sürüyor, küni ise insanlıktan çıkmış, kendiıü bilmeyen insanlar için ölümün bir kurtuluj olduğu fikrini ortaya aüyor, dok tora duşen görevin bu kurtuluşu sağlamak olduğunu söyluyorlar... Ve bu arada, ümitsiz hastaların kolay ölmeleri için çareler araştırılıyor, ve soruluyor: «Doktorlaı, kendi bilinçleri ile hareket etmekte serbest mi olmalıdır, yoksa hastanın arzusuna göre mi hareket edilmeli?.» derleyen: Zeynep AVCI Bütün bu düşüncelerin sebebi, «Rahat ölüm» tezinln ortaya atılması... YAŞASIN m, YAŞAMASIN MI? Londra hastahanesinın duvarlan lon günlerde hep bu münakaşa ile çınlıyor. «Euthanasia» (Kolay, rahat ölüm) tezini savunanlar, bu düşüncelerinin doğnıluğunu ispat için çeşitli örnekler ortaya atıyorlar. 70 yaşındaki bir felçlirun, hastahğı ortaya çıkar çıkmaz, eline geçen her seyle «Bırakm öleyhn» yazması, bu konuyu destekliyenlerin ilk hareket noktası oluyor.. Daha sonra aynı felçll hastanm 15 sene daha yaşayıp zatürrieden, safra kesesi iltihabma kadar çeşitli hastalıklara tutulup, ıstırablar içinde ölüşü, doktorların hera insanî, hem de tıbbi açıdan dayandıklan tayıt noktalardan birini teşkil ediyor. Ve sonra diyorlar ki: «Bir yerden sonra, hasta artık lnsanlıktan çıkar, bitkl yaşayışına girerse, ne kendisine ne de etrafındakilere faydası olur. O, insanlık İçin bir yükten başka bir sey değildir. Bu tip hastayı yaşatmak değil, bir an önce rahata kavuşturmak doktorların gorevidir...» Bu tezi savunanları destekleyen bir tez daha, son günlerde zıhınleri meşgul etmekte... Bu tezde de denmekte ki: «Insan hayatı, ona sahip olanm malıdır... Hayatma renk vermek, yön vermek elinde olduğu gibi, bu onun en onemli varlığıdır. Herhangi bir kuvvet, istediği zaman onun hayatını alamıyacağı gibi, B Duruşma önceki gun. 26 yaşındaki yazar Debray ile beş Bolivya'hyı yargıh yacak olan askerî mahkeme heyeti, mahallı saatle 0620 de salonda ye rıni aldıktan sonra, Debray, tepeden tırnağa kadar silâhlı askert birhklerin esliğinde ıssız sokaklar dan geçirılerek binaya getirilmiştir. Duruşma. Petrol Işçüeri Sendi kasının mahkeme salonuna çevrilen kütüphanesinde cereyan etmek tedır. Duruşmayı 40 kadar yabancı gazeteci izlemektedir. tlk celsede as kerî savcı. Debray ve diğer sanıklar hakkmdaki iddianamesini okumaya başlamıştır. Küba Başbakanı Dr. Fidel Castro nun yakm arkadaşı olan Regis Deb ray, gerılla savaşı üzerine kitap yazmıştır. Kendısi geçen nisan ayında Bolivya'da tevkıf edilmiş ve tedhişçilere yardım etmekle suçlanmıştı. Debray ise, çete faaliyetleriyle bir ilgisi olmadığını söylemekte, Bolivya'nın ormanlık bir bolgesinde çete faaliyetlerinl düzenleyen Ernesto «Che» Guevaradan bir Meksika gazetesi hesabına mülâkat almak için Bolivya'ym gel diğini ileri sürmektedir. Konuştu MADRtD Hukuk kurallarvna göre. devam eden bir dâva hakkında konuşulmaması gerekirken ve kararın hâkimlere bırakılması lâzımken, Bolivya Cumhurbaşkanı, Debray'la ilgili bir demeç vermiştir. Bolivya Cumhurbaşkanı General Barrientos, Madrid'de yaymlanan «Informaciones» gazetesine verdiği demeçte; «Regis Debray yıkıcı faaliyete katılmıştır, bunun sonuçlarını da çekecektir» de^ miş ve şöyle devam etmiştir: • Regis Debray, komünistlerin Istedıklerıne kavuşmak için kullandıklan bir âlettir: Kuvvetlerimize karşı harekâta girişen çetecüerin bulunduğu bölgede yakalandı. Bü tün faaliyetlerini biliyoruz ve buna rağmen kendisine çok iyi muamele edildi. Hattâ hayatı konmdu. Çünkü bu bölgede ölenlerin yakvn ları. intikam almaya hazırlanıyorlardı. Ordu Debray'i korudu. Sizl temin ederim ki, Regis Debray, eğer nâzik bir insansa yalnızca teşekkür etmeli, Lâyık olduğu cez» yı da mınneüe karşüamalıdır.» Barrientos aynca, Debray'in ken di ülkesinde bile görmiyeceği kadar iyi muamele gördüğünü, genç Fransız düşünürünun Bolivya'hlann dertleriyle değil yalnızca kendl propaçandasıyla ilgilendiğmi de il"ri «îürmüştür. şansnuzı degerlendiri TÜRKİYE İŞ BANKASI A. Ş. ' Möfettiş Muavini Alınacak Artan Sovyet yardımı tabiatlyle aynı zamanda savaşı tırmandrrreakta ve iki dev arasında doğrndan bir çatışma ihtimalinj kuvvetlendirmektedir. Doğrudan bir çatışmayı Amerika kadar Rnsya . nın da arzulamadığı muhakkak I olduğuna göre, Moskovanın Ha ' noi'ye katı tutumuna yumusat • ması yönünde baskı yapmasını I beklemek, aşın iyimserlik sayıl I maz. Kayhan 3AĞLAMER I T) Müfettiş Muavini olabilmek için 18 Kasım 1967 tarihinde 30 yaşını doldurmamıs olmak, askerlik hizmetini yapmış v«ya tecilli olmak, herhangi bir dair© veya kuruma karaı hizmet taahhfidfl altında bulunmamak, sağhk durumu Turkiye'nin her tarahnda görev almağa v e teftiş icaplanndan doğan seyahatlere elverişli olmak lâzımdır. 2) Sınavlar yazıh VQ sözlfl olmak fizere iki kısımdır. Yazıh sınavlar 18 Kasım 1967 Cumartesi i v e 19 Kasım 1967 Pazar günleri yapılacaktır. Yabancı dil sınavında ortadan aşağı not alanlar, diğer Binavlarda başan göstecseler . dabi . Bözlfl sınava kabul edilmiyecektir. 3) Sınava kahhnak isteyenlerin, gerekli belge, lerle birlikte en geç 11 Kasım 1967 Cumartesi gfl.1 nüne kadar müracaat etmeleri gerekic 4) Sınav konulan ve programı ile adaylardan istenecek belgeler bakkmda bilgi edinmek isteyenlerin Ankarada Teftiş Kurulu Başkanhğına şahsen veya mektupla, tstanbulda Galata Şubemizin bulunduğu Iş Hanının 7. katındaki Başmiıfettişliğe, tzmirde îzmir Merkez Şubemiz Müdürlüğüne, diğer şehirlerde ise Türkiye Iş Bankası Şube Müdürlüklerine bizzat başvurmalan. rica olunu& 9 ŞŞ \ & MÜNİRE GtBOĞLÜ MTHİTTIN KTJNT nışanlandılar. 21.9 1967 Karşıyaka Ş @ / (ft Kamçı ile diiello COLONİ4, URUGUAY (AP) ir Parlâmento üyesi, bu sehrin Belediye Başkanı tarafmdan yapılan düelloya dâveti, düellonun şehrin meydanında ve kam çı ile olması şartıyla kabul edeceeini bildirmiştir. Şehrın Beledıye Başkanı Roque dıCono, Mılli Meclis uyesi Ricardo Planchon'u olünceye kadar düello etmeye» çağırmıştır. Planchon'un radyoda yaptığı bir konuşmada Belediye Başkanına hu cum etmesi, düello dâvetiyesi almasma sebep olmuştur. Uruguay'da düello suç değildir. Belediye Başkanı kamçılı düello teklifine henüz cevap vermemi} tir. B Reklamcıhk 335911444 JBKMHİ 2nci çekflîşin sonparayabrına MEVLIT Sevgilİ kızım, Sosyal Sigorta lar Kurumu ftvrjkatlarmdan HAYRİYE ESEN'in ebediyete intıkalinln birıncl »enei devriyesı munasebetiyle 1 Ekım 967 Pazar gunu oğle namazını muteakıp Beylerbeyl İskele camiinde okunacak olan Mevlidi Scrii ve Hatun duasına akraba, dost, arkadaş ve arzu edenlerın teşriflerl rlca olunur. Annesl SABİRE ESEN Cumhurıyet 11450 Yeni Ajaus: 7105/U421 Saiılık Fabrika Arsası Kartal Pendik arasında Bağdat caddesi üzerinde 110 metrt cepheli denİ7den irtibatlı, suyu elektriğı mevcut, imar durumu alınnuş 10.000 m2. lik fabrika arsası satılJrtır. Telefon: 44 05 58 44 J 5 59 nâncılık: 2440/11410 • MIAMİ Antiller'de, Meksika'da ve Texas'ta birçok can kaybına ve büyük hasara sebep olan •Beulah» tayfunundan sonra bolgeyi şimdi de «Edith» tayfunu teh dit etmektedir. ANKARA DEVLET KONSER SALONUNDA 2 3 Ekim saat 20,30 da 105 KtŞİLİK KADROSU İLE BÜKREŞ DEVLET FİLÂRMONİ ORKESTRASI ŞEFLıER : MİRCEA BASARAB MÎRCEA CRISTESCU SOIİSTLER: R A D U A L D U L E S C U Viyolonsel VERDA ERMAN P«y«"° tKİ DEĞIŞİK PHOGRAMLA Bi'et'er Yenısehir Mıllî Pıyango gişelerinde REDRESORLERİ • AKÜ ŞARJ REDRESÖRÜ • SİNEMA ARK REDRESÖRÜ' • GALVANO REDRESÖRÜ AVRICA MUSUSI TİP REORESÖRİ SİPARIŞİ AUINIR GENEL SATTCIS ı D E L E R LTD. ŞTİ. OKCUMUSA CAO. Na 80 KAT X, KARAKOV TELGRAF ı SANDELER • ISTANBUL • TEL ı 44 73
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear