Catalog

Romanya başa gineşipot omanyanın, ekonomi alaıunda, en görmek istemiyenin bile gözüne batan hızlı gelişmesinin altında, savas ertesinde Romen halkına yüklenmiş, olan ağır fedakârlıfclann yattığını, tekyanh bir gözlemci sayılmamak için öncmle belirtmek gerekir. Bir kere devletleştirme politikası lle bütün servetlerin, mülklerin, fertlerin elinden ne acılar pahasına zorla kopanlıp alınmış olmasından, eski burjuvalara karşı hay ]i uzun sürmüş bir baskı politikasırun yürütülmesinden başka. devletin bütün malî kaynaklan ekonomik kalkınmanın temel ihtiyaçlarına aynldığından ve devlet bütün ulusu beslemek. giydirmek ve geçindirmek görevini üzerine aldığm dan. işçi ve memur ayhklan çok aşağı bir seviyede tutulmuş. ekonomik yatırunlar büyük ölçüde ağır endüstri ile üretim araçlanna yöneltdlerek tüketim cndüstrisine pek az pay kalmıs. hep açık veren dış ticaret biiânçolan dışardan da bu çeşit ihtiyaçların yeterince karşılan masını imlemiştir. Böylece uzun yıl lar, Romen halkı için, yalnız buzdo labı ve otomobil değil, örneğin iyi bir saat. bir elektrikli traş makinesi, güzel bir elbise, hattâ bir ipekli çorap bile zor erişilir lüks eşya halini almış,tır. Bunun sonucu olarak, yalnız ista tistiklerde görünen ama kendi ha yatına yansıması hayli geç ve güç olan kalkınmayı, bütün propaganda gayretlerine rağmen, halkın büyük kısmı kolay kolay bcniraseme miş, köylünün de kollektif çalışma usullerine alışması pek yavaş yürü müştür. Halk, memleketin kazandık larmı kendi payına kaybettikleri ile teraziye vurduğunda aldığı sonucun acılığmı pasif bir hoşnutsuz lukla hi55ettirmekten geri kalmamıstır. SAHİFE DÖRT 24 Eyiul 1967 CUMHURfYET R re, jehirlerde ev yapmak özgürlflgünü vermiştir. Bunun için devlet proje ve arsa sağladığı gibi faizsiz taksitlerle kredi de verecektir. Bu da sosj'alizmin katı ilkelerinin zamanla nasıl yumuşadığını belirtmesi bakımından dikkate değer. Halkın, bu çeşit sıkıntı ve güçlükler yüzünden gereğince değerlendiremediği işin olumlu yönüne gelince, yalnız Rumenlerin değil, uluslararası kurumların ya da başka ülkelerin verdikleri rakamlar da gerek tanm, gerekse ena'üstri alanında bu memlekette parlak sonuçlann alınmış olduğunu bize açıkça gösteriyor. Millî gelir toplamı örnegin Romanyanın millî gelir toplamı 1950 de 19.965 milyon leyden 1955 te 44 486: 1959 da • 51.157 ve 1966 da 107.349 milyon leye yükselmiştir. 16 yılda beş katmdan fazla bir artış. Aynı dönemde ekonomık vatırım'.arria sırasiyle 10.009; 25.532; 29.050; 71.456 milyon ley olmuştur. Bu artış en çok enaüstri alanında kendini göstermi?, endüstrinin ların Renault'su ile anlaşmaya var milli gelîr ıçindeki oranı 1938 de mi5 bulunuyor. Pepsi Cola, geçen •İ30.8 iken 1965 te °.o485 a çıkmış, yıl yoktu, bu yıl var. Gene bu yıl buna karşıhk tarım ve ormanç:karılan kararla resmî dairelere cılığın payı aynı dönemde (,Û38.5 bol keseden dağıtılmış olan binek dan »o29.3 e düşmüştür. arabalarmın ancak ihtiyaca yetecek kadannın bırakılarak geri kaBu başarılarda rol oynıyan en lanın taksitle halka sablması öngöönemli etkenlerden biri ö'e milrülmektedir. lî savunmaya, yani kalkınmaya hiçbir yardımı olmıyan alana Ve bir karlkatür ayrılan yerin son derece dar tutulmuş olmasıdır. 1966 plânına Hattâ bu vesileyle bir de karikagöre devlet harcamaları toplatür çizmişler: İki kişinin iki koltumının °'o66.6 sı ekonomik yatığuna girip zorla sürükledikleri şij rımlara, 'o22 si eŞitim ve sosyal man adam resminin altında şu le yardım işlerine. ^2.2 si devlet jant: .Ne yapsın biçare müdür, oto daire ve kurumlarınm ihtiyaçmobilini aldılar ayaklan altmdan.» lanna, c,«4.7 si ihtiyat akçasına ve Bunun yanında da halkın başhca çeşitli ma^raflara ve yainız • « ' sıkıntı kaynaklanndan biri olan ko 4.5 i millî savunmaya ayrılmısnut darhğını bir dereceye kadar ön tır. Geçen yıllarda bu orantı lemek için yapı endüstraine de son î»3 ün ö'e altında kalıyordu. yıllarda hız verUmiştir. Sosyalist Ekonomik yatınmların hangi ülkelerde devlete en ağır gelen alanlara dağıldıgı noktasına geyük, kârh bir alan olmıyan konut lince; Rumen hükumeti her türendüstrisine bütçeden yeteri kadar lü yakıtlarla hidroelektrik kaypara ayırmaktır. Romanya, şimdi, naklarınm değerlendirilmp^ine Yugoslavya gibi, eskiyen binalarla 195065 dönemi içinde 69 milyar bir'ikte nüfus artışının da zorladığı ley yani yatırımlar top'ammın ihüyacı karşılamak için bir yan«b40 ını harcamıştır. Enerji imdan kendi gayretleriyle bütün şe kânlarmdaki artışa paralel olarak endüstri üretiminde oe başhirlerde blok apartmanlar yapımım döndürücü artışlara şahit oluhızlandırırken bir yanda da fertle yoruz: 1938 de 736 bin ton olan demir çelik ve saç üretimi 1950 de 1.277 bin tona, 1960 ta 4.074 bin, 1965 te 7.791 bin tona yükselerek otuz yıldan kısa bir zaman içinde on katından fazla bir artış göstermiştir. 1970 te 1965 e göre artışın plând'a %230 olması öngörülüyor. Kimya branşı Kimya branşı da endüstrinin en başta önem kazanan bölümlerinden biri. Petrol kaynaklan bol olan bir ülke için de normaldir bu. Bu alanda yapılan yatırımlar 1950 de 91 milyon leyden 1965 te 2.786 milyona çıkmış. Aynı hızda olmasa bile artış tarım alanınd'a, tarım araçları üretiminde ve hattâ çok sıkıntısı çekilen tüketim eşyası endüstrisinde de göze çarpıyor. Ne var ki, nüfus bir yandan artarken bir yandan da 8 yıllık bir mecburi öğretimle kültür seviyesi yükseltilen, dolayısiyle me BÜKREŞTEN BİR GÖRÜNTŞ nmda. Romanyanın polis baskısını gevçetmiş olmasınm verdiği rahatlık içinde olumsuz kanılarım hattâ yabancıiara açıkça belirtmekten çekinmeyen insanlar görülmektedir.. Bunlardan biri (hem de ekonomi tahsili yapmış genç bir memur) geçen yıl bana «Tam bir özgürîük içinde yaşadığmız için talihli insan larsınız. diyor ve kızgınlığınm sebebini şöyle açıkhyordu: «Bize katlandığınız sıkmtılar geleceğin özgür ve kalkınmış Romanyası içind;r, diyorlar. Ama yirmi iki yıldır hep bu lâfı dinliyoruz. Sıkmtılarımız hâlâ bitmedi. Oysa karın doyunnuyor gelecek müjdeleri. llerde gelecek insanların mutluluğu adına bütün bir kuşağı sürünmeye mahkum ve her şeyden mahrum etmeyi nasıl haklı bulurum?» Bu bir gerçek. Ama elbette ki bü tün Romen gençliği böyle düşünmüyor. Ülkelerinin dünyanın en iyi traktörünü yaptığını söyliyerek bununla övünenleri de gördüm. Ne var ki okumuş, uyanmış, o yüzden de insanca yaşama istek ve ihtiyaçları arunış ve bunlardan yoksun kalmanın acısmı duyacak bir enteilek'.üel seviyeye erişmis insanların ki sayıları gitgide aruyor, bir oda, bir somun ekmek, bir kat kaba elbiseyle nefis körleterek «Çok şü kür Allaha!» demelerini beklemek boştur. Üstelik, bunlar bir Tanrı inancmdan da uzaklaştırılmış insan larsa ve yerine konmak istenen inanç da tam anlamiyle yerleşmiş değilse. denî ihtiyaçları artırılan halkın isteklerıni tam ölçüde karşılamak gene ae güç olmaktadır. Rakamlar can sıkar biliyorum, onun için uzatmıyacağım. Yalnız sırası gelmişken eğitim konusuna şöyle bir dokunup geçmek yararlı olur sanırım; hele bizim gibi bu alanda gidişi pek ağır olan bir ülke için.. Her dereceli okullara Rumen hükumetinin harcadığı para tutarı 1959 da 2.970 milyon leyden 1965 te 6.533 milyon leye yükselmiş, yani 5 milyar Türk lirası kadar bir ?ey. Mecburi öğretim pek sıkı izlenmektedir. Yalnız okullarla da yetinilmemiş. Halkın okul olşı ve okul sonrası eSiümine büyük önem veriimiş. örneğin kültür evleriyle küitür ocaklan sayısı 1938 de 3500 iken 1948 de 4.931, 1965 te 11.889 olmuş, okuma kulüp ve odalarının sayısı 1965 te 4.400 e çıkmış. Devlet yalnız bilimseİ araştırmalar çalışmaları için 196670 dönemi içinde 7 milyar ley harcayacaktır. Bu çalışmalann sonucu, Romanyanın kültür seviyesi Balkan ların en yüksek aşamasına eri;miş görünüyor. Nüfusu henüz 20 milyonu bulmıyan Romanyanın en çok okunan gazetesi Scinteia' nın tirajı 1 milyondur. TopUm baskı sayısı 1 milyona yaklajan kitaplar az değil. Tiyatrolar, sinemalar, operalar büyük bir gelişme hızı içinde. Sanatçılara verilen önem v» bunlara »ağlanan kazançlar, başka alanlarda çalışanların sızlanmalarına yol açacak d'ereceleri bulmuş. Hasılı Romanya hızh gelişmesine paralel bir ölçüde değişiyor ve Bzgürleşiyor. Bu açıdan orada olup bitenleri yakın bir ilgiyle izlemek lorundayıı. YARIN «Manastınn ortasında var bir havuz!» Yaşama düzeyinde yükseliş var Bunun'.a birükte şurasını da işa ret etmek gerekir ki, yeteri kadar olmasa bi';e, sosyalist ülkelerde eko nomik gelişme ve milli gelirin artısıyla tam orantıh olmasa bile. halkm yaşama düzeyinde belirli bir yükseliş de. hattâ yıldan yıla açıkça kendini hissettirmektedir. Romanys, iç ve dış politikasında beliren ve bazı aşırı sol eğilimlilerin ya da Moskova yöneticilerinin reviıyonculuk adını verdikleri gelişmeler, halkın hoşnutsuzluğunu önlemek için girisilen eşitli reform lar yanında polis baskısının azal tılması en başta , tüketim eşyası üretimine de önem vermeye başladı son yıllarda. Halkın ihtiyacma yetecek miktarda eşya yanında kaliteli eşya ve yiyecek parolası da öne alındı. Yugosîavyanın Fiat Fab rikalariyle anlaşmasından sonra Romanya da bir milli binek otomobil fabrikası kurmak için Fransız 8 9 tO 11121314151S1 \ Gelecek insanlann ) mutluluğu adına Bunu yalnız resmi istatistikleri ve söylevleri klâsık bir yuttunnaca sayan az okumuş insanlann psikolojisinde değil, kültürlü, okumuş in sanlardan bir kısmının ruh halınde de sezmek mümkündür. Romanyanın hâlâ yurttaşlarına Batı ülkelerine geçme özgürlüğü tanımamış olması, zaman zaman bu ülkeden Batıya sığmanlarm görülmesi ya İSTANBUL Ovıın n bpvaları Knnu " n Tııritülor Köve haberler Tür'miler Haberler ve hava durumu Istanbulda bueün Hafif miizik Qvutı havaları , OS.15 Sabah ve müzik 01.45* I « i « i n «falîtlrttf ' '* *» * 09.25 Tarih savfaları Cncukların kö^esl 01.40 10.00 Plâklar seslenivor 10.30 Pazar sohbetleri 10,45 Kı«a haberler 1050 Minvatür müziK 11.10 Hizi dinler misinİ7? 11.15 T'"'k sanat tnüîiii b^stccileri 12.00 Üc Cİ7Cİ. üc nlâk 12.30 Yurdıin sesi Kadmiar korosu 13.15 Rpkiâm Dro^ramları 15 00 Kısa haberler, kayıp mektımlar Pazar konseri 1800 M.Mııkadderdcn jarklar 16.15 Lâtin diınvaüindan nıelcdiler 18 45 Kı»a haberler 16.50 Ooera konseri 17.35 HÜMvin Ovlumdsn türküler 17.50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler ve hava durumu 19.30 Spha Olcıı?'tan türküler 19.45 Tıirk M. ö7r] Droeramı 2020 Kııciık ilâr.l.ır 20.25 Anadolıı efsaneleri 20.45 Gecen hafta 21.00 24 saatin olavlsrı 21.10 Sizin icin sfcti>:lprlmiz 21.40 Her telden 22.00 Reklâm Droeramları 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Sizlerle beraber 24.00 Kananıs İSTANBUL IL RAPYOSU 09.55 ACIIIK ve proeran ISTANBUL IL RADYOSU 10.00 Sizin icin 10.30 Karısık sololar 11.00 Sevilen sesler 11.30 Valslcr ve nolkalar 11 45 Akordeonla melodıler 12.00 Gecmis sünlerin sevilen stslcri 12.30 Koncprto saati 13.00 Cesitli melodiler 1330 San soloları 1400 Tatil melodilerl 14.30 Minvatür müzlk 15.00 Caz saatl 15.30 Gencler icin 18.00 Pazar konseri 17 00 Cav saatl 17.30 Kücük kon.vr 18.00 Ivi aksamlar 18.30 Senfonik mvizik 19W1 Hafif mij^ik 19.30 Aksam konseri 20.15 Grnclerin s^vdiklerl 21.00 Diinvanın dört bucaâından 21 30 Tatil aksamı l d n 22.00 Gcce konseri 22.30 Italva eerelcri 23.00 Caz müziSi 2" r0 Hsfif sarkılar 24.00 Gece varısı icin 01.00 Proeram ve kaDanu OG.no P'j '5 06.53 07.00 07.0S 07.39 07.4S 07.50 06.25 Acılıs. nrocrarn SOLDAN SAĞA: 1 Italyan faşist devlet adamıdır ikinci dünya savaşmdan sonra ÎUlyanlar tarafından öldürülmüştür. (iki isim), 2 Mekaniki çalı|an, bir erkek adı, bir erl^ek adı, 3 Şen olma hali, olma^ı mumkün değil. 4 îki cisimi bir birtnden ayıran boşluk, Türkvari olan, bir erkek adı. 5 Bağıjlama, ikinci şahıs fiil çekiral, isi iyice bozan. 6 Yemek, dil ve dudaklann yardımı ile içeri çek anlamına bir emir, bundan baska, televizyonun rumzu. de blr yerin korunması İçin yapılan bina, kansızlık. 12 Yabancı, silis asidi tozu, senenin her mevsiminde yüksek dağlann tepesinde bulunur. 13 llâve, köşeli çakıllann madensel bir çimento ile birleşme«inden olan tortulu kütle, gözleri görmiyen, bir harfin okunusu, 14 Ban cisimlerin yapımmda mayalama olayını sağlayan madde, ağ gibi örülmüs sepet, uzak, 15 Kanaat getir anlamma emir, Millî Müdafaanm rumzu, bir harfin okunu?ll. 16 Acılı, bu anda. YtJKARIDAN AŞAĞITA! 1 Hayvanlann vücutlannda i?« yaramıyacak maddelerin dışarıya atılmasını sağlıyan sistem. 2 Asit lerin alkollerle birleşmesinden mey dana gelen sıvılara verilen ad, güzel san'atların tümü, sonuna blr harf gelirse vak'a olur, inanç. 3 Müzik alfabesi, halk dilinde, aeı. 4 Dolaylı tariz, yalvarma, hayvanlan nallayan. 5 Yön, elmasın olçüjü. 6 Turistlerin aradığı, yakala anlamına bir emir, bir memieketin başka bir memlekette temsllci»i. 7 Köpeklere takılan bir nevi isaret, insan. 8 Akıl, bir harfin okunuju, namım duyar anlamına bir emir (iki kelime), büyülteç. 9 7 Nehirin küçüğü, çocuk doğur» Müdafaa etmek, büyük deniz rüzmuş dişi, bir harfm okunuşu, 8 gârlanndan birisi, 10 Bir nota, sı Ayak direme, akümülatörün kısal kıntı vermek, soru takısı. 11 Detılmışı, bir 19 hakkında dusünüle zenkfektan aracı, elektrik yükünün rek üzerinde durulan çare, 9 Ay» bir iletkenden geçmesi. 12 Bir nonı kandan olmak dolayısıyla blrbi ta, tezyinat jrapan. 13 Bir Peyrine b?ğlı bulunanlar, çift tımaklı gambeı,milli ajansımızın rumzu, Hayvanlarda görülen bir hastalık, meydan, bir erkek adı. 14 MüılüOkyanuslarm derin çukurlarını kap manlar günde beş vakit ita eder, sılıyan killerde bulunan billurumsu vı haline gelmek, kötü. 15 Bir ma mineral, 10 Duyuru İçin yapılan, h yapmak, tâyin etmek. 16 Mübir çeşit yaz rüzgârı, petrol bölge saade et anlamına bir emir (iki kcmiz. 11 Bir seyl usulüne uygun lime), haritasını çıkarmak için bir gekilde yapma tam, eski devirler alanı üçkenlere bölme işl. 1 ALEV Oöle dojru indiler, bir moloı yıgınınm üzerinden atlayarak, taştan ftrülmü» küçük bir kaleden İçeri girdiler. Joe'nun anlattıgma göre, Hınzır Lord o oenız savaşları oyunlarını bu yüksek yerden yönetirmiş, düşman olduğu bir komşusunun topraklarını su altında bırakmak için gölün set kapaklannı açmadan önce de aysız, karanhk bir geceyi burada geçirmiş, 0 işi tasarlamış. «Bunun için mi Hınzır Lord adını taktılar ona, Joe?» «Yo. Ad'am öldürdükten sonra Hınzır Lord • dını taktılar ona.» «Adam mı öldürdü? Anlat?ana, Joe?» Hınzır Lord dayısının oglu William Chaworth* la Londra'da Yıldızlı meyhanesınde bir ak^am yemek yerlerken bir hiç yüzünaen onunla kavgaya tutuşmtış, sonra da hanın bir odasmda yanlarında sahit falan olmadsn. cfiiello etmisler. Hancı, WiUiam Chaworth'u ölüm halinde yaralı bulmuş. Dâva açılmış, iüri «taammüden cinayet» hükmünü vermiş, Lord Byron'u Londra Kulesi' no'e hapsetmisler. Baron oldufiu için bayaSı mahkemeye cıkarılamazmıs. riuru'=ma'!inı Lod!ar Kamarası'nda yapmujlar. Yüz yirmi üç lord yarınlamış. Dördü «suçsuz» çıkarmış, seri ka'.an yüz on dokuzu «adam Sldürmekten değil, kazadan suçlu» bulmuş.» George: «Kazad'an mı?» diye sordu. Joe, kuru kuru bir güldü. «Lordlar imtiyazlı kimselerdir. Sag salim kurtuldu.» Georee bu hakıızhk özerinde düşündü. «Bütün Byron'lar böyle hınzır kirr.seler miymiş?» Uüak ycni baroncuŞu uzmemek îçin: «Hayır» dedi. Sonra. George'un daha başka «eyler sorması üzerine, Brron'larla şatonun hikâyesini biraz an!attı. Xewstead'i II. Henrv devrinde Augııstine keşisleri yantırmış'.ar. Kutsal Bakire'ye adamışlar ama. VTII. Henry dinî vapılara el kovmaya başlay.nc*. 800 liraya Sir John Byron'a satmışlar ki, o eünün para=ıyla bir hayli paraymış. Jne, sanki aklına lezzetli bir yemek eelmiş gibi dudaklarını yalayarak: «tşte bu ilk Sir John'dur ailenin armasına k5tu bir çizgi çizdiren.» Genrge: «Kötö hir çİ7ffi r.edir?» diye tordu. Joe'nin snlattıSma sö're, bu bir simgeymiş, nikâh di5i dfir.yaya eelen çocugu gö'terirmiş. «Yalnız, «rmara bu çizgiyi koymamışlar, efendlm..» «Niçin. Joe?» «Çünku, Sir John çocuîu dünvaya geldikten az »onra o kadınla evlenmiş. Kumaz bir adammış Sir .Tohn. Biliyormuş ki oglu, nikâh dışt dünyaya peldigi için, mira?ı ona kalmaz: biınun icin, nesi va, nr«i yok hepsini kendi saglı^no'a oîlunun üzerine vermis. Xe vazik ki ogiana nnun unvanı eeçemiyecekmis. Yalnır. sonradan Kıraliçe Elizabeth. bhim Bakire Kıraliçe dedifiimiz, onu sövalye yapmış.» Gecrse: «Armamızda köh'i çizpi yokmuş...» Hive diisünfivordu ras. hfliyordtı ki topallıgı. açıkç* herkosin efizii nnöndeyni, kendisinin eoZ'inrle de dsımn nikSh riısı dünvava EPİmis olnıaktan daha kötü bir simge olarak kalacaktı. Jnk.JL F. W. KENYON Çeviren: Vohdet GüLTEKİN Tiffany Jones \ TIFFANY JONES T 7ÖĞ&6M BOMU Çekmece Nukleer Araştırmo ve Eğitim Merkezi Müdürluğünden Atom Enerjisi Komisyonu Sözleşmeli Personel esaslarına göre isîihdam edilmek üzere bir Yönetmeliği Möhendis Ahnacaktır 1 Askerliğini yapmlf 2 İyi İngilizce bilen 3 35 yaftndan kuçük 4 Ziraat makinalannda tecrübell MAKİNA MÜHENDİSLERfnin ion resfanlerl ekU, vars* tecrübelerir.i bildirir, hayat hikâyeleri Ue şirketimize müracaatlan rica olunur. ~ A \ KA R A 06.25 06.30 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08 30 09.00 09.20 10.00 10.20 10.45 10.50 11.10 11.15 11.55 1230 1300 13.15 14.00 14.1") 15.15 15.20 15 45 16.1'. I6.3:> 16.53 17.00 17.30 17.50 1P.00 19.35 19.55 20.10 20.55 21.00 21.05 21.20 21.40 22.10 22.30 22.45 23.00 23.45 24.00 Cünavdın Köve haberler Ccsitli seslerden sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah müziSİ Ankarada bueiin Ovun havaları Halk M. dinlevici isteklerl Müzikli cocuk ovjnu Istekleriniz mikrofcnda B.Sıtkı Sezelnden sarkılar Levleğin ömrü Kısa haberler Bedia Akartürkten türküler Bizi dinler misiniz? Bir sizden. bir bizden Evfelden müzik Yurttan sesler Haberler ve hava durumu Bir re!;!âm orofframı Cocuk bahcesi Reklâm Dropramlan Kısa haberler Bailama T.ovun havaları Dans kulübü Ziva Taskentten sarkılar Cesltli müzik Kısa haberler Kadınlar T. türküler Tarla donüsü Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Cesitli müzik Gülcan Sevimden türküler Müzevven Senardan sarkılar Uvkudan önce 24 saatin olavları Gecen hafta SDor dersisl Caz müziSi Müzik dünvası Turhan K. türküler Haberlpr ve hava durumu Gece konseri Gece varısına do6ru Kat>anıs Acılıs. Droeram MÜDÜRİYET SEKRETERİ ahnacaktır. Adayların tngilizce muhaberatı müstakilen idare edebilecek şekilde iyi îngilizce ve seri daktilo bilmeleri, lise (tercihen kolejl mezunu oimaları şarttır. tsteklilerin kısa biyografilerini havi dilekçeleriyle ÇNAEM Personel Şefliği, P.K. İ, Hava Alanı. İstanbul adresin* 10 ekim, 19€7 tarihine kadar müracaatları rica olunur. (Basuı 23244/11218) ÇUKUROVA tTHALÂT ÎHRACAT T.A.Ş. J Büyükdere Cadderi No: 14 Tel: 47 48 30 Şişll Ist Reklâmohk: 3296/11215 Göl kıyısından geri dönüyorlardı, Joe iki yani meşe agaçlanyla kaplı bir yolu göttertrl. Bunlar ayakta kalmı» o birkaç meşeydi. Bu yola Gelin Yolu derlermlş, Chaworthnann mallkinesi Annesley'e kadsr gidermiş. üçOnctl Baron Byron zencin komjusu Vikont Chaworth'un kızmı kandırıp evlenmi?. bu yola d« o adı vermiş. «Lady Betty anadan dogma çıplak bu yolö'a bir asağı bir yukan dolaşırdı.» «Simdi ner'de o?» «Öldü.» T cZatürrieden miT» ' \ «Olabilir, eferîdim.» Satoya girdiler. George. sevinele. finden ko»uyor, ayak lesleri lo* taşlıkta, kemerli geçitlerrip. revaklann altmcia gümffüm ötüyordu. Tavanlsrö'a rlelikler açılmı», devHlen kalaslann ü?tiı.'te yı5ı!mış olduSunu görüyordu ama, eene de bura':! nna masallardaki satolar gibi eeüynrd'i. Hortiak bu gece dolasmaya çıkar mı?» diye sorrTu. Cıkar elbette. Kara kukuleteli bir keşişin hort larîıŞ. ölmeden önce Byron'ları lânetlemiş.» Georee kaslarım çatarak bunun i'mr'n^^ hir dıisfındü. VTTT. Henry dini yapılara el koymakia hic de iyi etmemiçti sma. lânetlensin, lânetlenmesin. burasını din adam'arma geri vermeye hiç de niyeti yoktu. Joe onu Hınzır Lord'nn öldüğu odaya götürdü, duvara asılı bir kılıcı gösterdi. Dayısının oğhmu işte bu kılıçla öldürmüş. O günden beri burada durur.» Dolaşmalarını o geniş. sopuk mutfakta =ona erdirHilpr. George'dan ö'nc°ki Lord B\ron karafatmaîannı burada yarıştırmıştı. Orada Catherine'Ia karşılaştılar. Kadmın tombul yanakları korkudan titriyordu: Ayak kabısmın topu&uyla bir karafatmayı eziyordu. Joe: «Daha binlercesi var» dedi. Catherine John Hanson'a döndü. • Burada yaşanmaz!» George annestne inatla baktı. Hınzır Lord'un yatak oda?ma yaemur yamıaz, rii^eâr girmez. Onun gibi daha haşka odalar da var. Ben bur'ds oturmak istiyornm. anne.» Ancak temizlenip onanldıktan sonra oturabiIıriz.» Çiftliği işletenlerden birisinin kansı yemek hazırlamıştı. Sofrada John Hanson onlara George'un durumunu kısaca anlattı. Çocuk erginlik çağlna gelinceve kadar mâHkhanenin ySnetimine Adalet Kurulu bakacakmış. O a!tı çiftliğin, şaran evlerinin, kireç ocaklannın, ta» ocaklanmn peliri hiç de pek çok bir para futmnyormuş, onarıra masrafTarını bunu biriki yıl ıçmde yutuverirmiş. MâHkhanenin asıl değeri topfaklanndaymış, üç bin dönümü geçiyormuş Evet baş ıcası Lancashire'deki Rochdale olmak üzere daha başka emlâk de varmış ama, Hanson'a sorarsanız, Kochdale kanunsuz olarak rehine konmuş. Hoş bir manzaraya hazırlanır gibi. hafifçe gülümsedi. Catherine, öfkeyle: «Anlaşılan. gene benim kendl gehrimden başka bir şey gecmiyecek elime» dedi. Hanson. ona acıyarak, dudaklarını sarkıttı. « Adalet Kurulu, her ne kadar ruhsuz bir kurul sa da, sizin durumunuza karşı bir yakınhk duyar sanırm. Ya da, Kıral Hazretler! kendisi.» Catherine ağır ağır başını salladı. « Byron büyüyünceye kadar da maaş mı bağlarlar?» Belki.» Catherine sevinmişti. « Londra'ya gider, dilekçeyi kendi m veririm.» (Arkası var) Kartal Belediyesinden 1 Asfalt kaplama yapılma» 1»1 ljçüijl Katial Beledlyesince açık eksiltme guretlyl» ekisltıney» konmuftur. İhalesi 6/10/1967 tarihin» raslayan cuma guntt » a t 15 te Belediye Encümeninde yapılacaktır. 2 Keşif bedeli 12.000.00 lirm geçid temlnatı 900 llrtdff. 3 Keşif sartname vesair evrak mesat »aatlerind» her gün Belediye Fen Şefliğinde görülebilir. 4 Taliplerin eksiltme şartnamesinin 4 fincfi maddeslndeki şartlara haiz olup flıal* gBnünden 3 gün evveline kadar yeterlik belgcsi almalan lâzımdır. 5 2490 sayılı kanunun 32 nd maddenine göre hazırlanacak teklif mektuplannın thale gflnfl saat 14 • kadar Belediye Encümenine verümerf jartür. Postada vâki gecikmeler naıan Itibaım alıooıas. (Baaın 23148/11222) İd. Dı. Tek, Mlz. Sat. Al. Koms. Başkanlıçından: 1 Kspaiı zarf usulii ile bir adct eksantrik pres satm alınacaktır Muhammen bedeli 45000 lira olup geçici teminatı 3375 liradır. 2 Şartnameler Komisyonumuzda, K.K.K. Ankara ve ianir Lv. Âmirlikerinde berielsiz görülebilir. 3 lhalesi 11. Ekim. 1967 günü saat 11 00 de Kasımpaşadaki Komisyonumuzda yapılacaktır. 4 Isteklilerin iha!e eünü saat 10.00 a kadar tekliflerini Koml»yonumuza vermeleri, (Basın 22899/11219)