26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKİ ' 24 Eylul 1967 CDlVımjıilıiüT •••••••••••••••••a • • ••• Ortok pozor ve aydınlorımızın bilgisi Orhan Pekin TÜKSEK MÜHENDÎ8 vagon porselen getirllmiş, ihracattmıı dıs kaynaköz 5ira»ı gelince hephnlz sydmu. Biıu tahlardan finanse edilmiş. falan kotanın transferleri sil, biraı kapma bilgi, arkadan aydın olmak. Sonra da tenkit. «efendim böyle cahili bol memleket yapılamamıs, turistler hakkında 17 sayılı karar değistirilmis, Hükümet şn tedbiri almış, bu karart müte demokrasi olmaı gerl kalmak mukadderdir. Rey zakere ediyormuş. bütün bu keşmekeş hükümetlevermek için en az ilk tahsil fart olmalıdır,» fiklrleri ffelir. Bugün Tiirk millerl geri kalmrç ve kabnakta rimizin ekonomi ilmini ve ticareti bilmediğini ifade eder. Türk halkı faydasız lüks veya faydalı kalitesiz devam edivorsa bunun mes'ulü cahil dediğimiz Tiirk ve pahalı malı almağa niçin mecbur bırakılmıştır? milleti değil daha çok aydın laydığımu ziimredir. A%dın olmak, görmek. ama yalnız önüne kooanı ve* Bilgisizlikten kaçan yollara kayan dövizler ziyan ya kopye olan maksatlı bligileri görmek değildlr. olup ithalât yapamaz isek modern raedeniyeti büyük Aydın olmak tüm dünyayı. medeniyeti, ticareti, kal sanayii nasıl kuranz? Parça yokluğundan en hayati kınmayı her rejimde, her dil ve dindekl milletleri makineler atıhr veya çiirümeğe terk edilirken, Ünianhyarak gdrmektir. Bazı kimseler ekonomiyi özel versitelerde çocuklanmız Atom Reaktörünün en mobir ihtisas zannederler. Ve bu işlerle ilgilenmezler. dern tecriibeleri göremez ve kâğıt üzerinde Atom Halbuki bu konu memleketin en önemli dâvasıdır. Fiziği tecrübeleri yaparak ileri medeniyete yetismeTicaret ile beraber iktisad! dâvaUrda da bürün ayğe çalısırlar ise nasıl kalkınıru? Türk milleti, top dınların iljrilenmefi şarrtır. yekün medeniyetin bütün nimetlerinden ncuz ve kaliteli bol ithalât ile istifade edememistir. Bir örnek Turk halkı her bakımdan emsalsizdir; Fakat verelfan: Son zelzelede beton blokların altında kalonun talihsizliği arasından müstesna birkaç büyükmıj yaralı vatandaşlarımızı niçin knrtaramayıp ölüten başka, yeteıi kadar aydın çıkmamasıdır. Tiirk halkı, 950 960 devrinin hatâlarına rağmen. ona ne me terk ettik. Tekniğin yoklngundan değil mi? den bağlı kaldı. Bunu ne yazık ki ekseri aydınlarıtşte bu yokluk milletimizin medeniyet kervanma mız anlıyamazlar. Vcya anlamaya calışmazlar. Biz kanşrnasına manî olmaktadır. Oysa bugün Doğu ve söjliyelim: geııij soçmen kitleleri o günde, bu gun Batı iki grup halinde medeniyet yarışına çıkmışlarde reylerini bazı partilere yöneltiyorlarsa sebebi ay dır. Her grubun içersindeki millet. grubun bütün dınların zannettiği gibi taassupdan ve cahillikten milletlerinin, hattâ diğer grup milletlerinin bilgi, değil iktisadi özlemlerinden ileri gelmektedir. Bizde tecrübe ve çalışmasından ithalât yohı ile faydalanısoz salıibi bir çok aydın dünyadan ve hele ticaretten yor. Kendi çalısmalanm da diğerlerinin istifadeleriblhabcrdir. Türkiyede hükümetleri idare edenler ne arz ediyor. Hâlbuki Türkiye kendi yağı ile kavgerçek hayattan. ticaret denen alırken ve satarken rnlmaya çalışırken fırsat buldukça ancak kötü ve hesaplı olma hünerlerinden yoksundurlar. Onun için pahalı İthalât yapıyor veya sözde yerli malı diyerek ne tkinci Dünya Harbine girmememizden, ne de harp iki üç kat pahalı kalitesiz mallarla gün geçiriyor. sonu nimetJerinin hiçbirinden lstifade edemeylp raem Bu durmn ne kadar devam eder. Hükümetlerimizde leketi zenginleştirpmedik, millete btiyük fankânlar yanhs bir fikir var iyi, kötü, ncnz. pahalı her yerli içinde, büyuk yoklukJar eekürdlk. imalât tesvik ediliyor, Hükümet o malı ithalâttan kaldınyor. Memlekethniz şu kadar döviz kazandı zannı ile beyanatlar düzenleniyor. Bu gidls, Türkiyenin dünya milletlerinden. dünya pazarianndan ve dünya medeniyetinden nzaklaşmasi hakiki kalkınmanın devlet ve halk kalkmmasının önlenmesi dearth boyunca bütün dünyada milletler ticaret mektir. Bizler de bu gidişin sonunda Ortak Pazara işinden anladıği «randa zenginleşmişlerdir. girme imkânlarımızı kaybediyoruz. Türkiye bu korBugun de eskiden olduğu gibi ticaret zenginliğin kunç medeniyet asrında yalnızlığa kayan bir ülke esas sebebl olmuş, Almanya. Japonya, tsrall bu se hâline geliyor. Şimdi bazı iktisatçılarımızda vc devlet bepten öne geçmiş arkadan diğer Avrupa milletleri adamlarımızda bir şüphe var. Acaba Ortak Pazara zenginlik ve kalkınma sırasma girmişlerdir. Hâlen girsek mi. yoksa girmesek mi daha faydalıdır demckticari tecriibeleri artan Doğn Avrupa ülkelerl kal tedirler. Bu soruyu biraz düşünelim. kınma yolunda gözle görülür ilerleme kaydetmisler. yeni kurulan az gelişmis sayılan Afrika ülkelerl bile ticari tecrübeleri arttığı nisbette az gelismlslikten kurtulma yoluna girmlslerdir. Ortak Pazara girmedi farz edelim. nereye «rirecek? Diğer birliklerin hlçbiri bize Türkiye Ise. Idarenin basmda olan siyasilerin ve nygun olmadığma gbre tek basımıza kalırsak ne uzmanların ticaretten haberleri olmadığı için geri mevkiini daha gerilere itmektedir. îlerlemij ülkele olunız? Bu ülkeler ekonomik birliğe niçin gidiyor? Ekonomi alaninda tek başına kalmıs Türkiye hangi rin durumunu gozönüne alalım. Bu ülkelerde ithamontaj sanayii hangi ağır sanayii ile asnn bu teknik lât ve ihracat liberedir. Yani her tüccar her raalı Kİintrüğiinü vererek istedigi kadar getirebilir. Bun hızına ayak uydurabiür? Dünya devletleri iki bülar, o ülkede iütihsal edilen mallar da dahil kendisi yük dev sanayi ve ekonominin karçısında ezilmemek için birleşirken Türldye bunların dı,ında nasıl kaiçin en faydaiı malına, her sahada, askerlik ve ilmi vahşma da dahil sahiptirler. Kötü ithal malı boyle labilir? Kısacası sudur; Biz Ortak Pazara girmeliyiz de zamanuıda girmcliyizdir. Zira bu, Türkiyememleketlerde rekabet yüzünden barınamaz. Bir an hem nin geleceğinin kurtulusu, ekonomik kalkınması deAlmanyayı düşünelim. Bu sağlam paralı ülke, dün mektir..,. ^ .. .. y»ya, milyonlarca doîarhk en iyi, en sagtan, en nçuz malı satar ve bütün dünyadan en ucuz. ra,uğmontajctlara kızmıs, oysa kıı lam mal alır. Ticaret, tüccar orada vardır. Çünkü değil ağlamak gerekir. Zira durum meydandadır ve orada satılan, ticaretl yapılan lisans ve ncuz döviz durumun böyle olacağı belli idi. Kalkınma himaye değil, maldır. Bir tüccar Almanyaya pahalı ve kötü İle değil ekonomik kurallarla mümkündür. Gümrük mal getiremez. Alman vatandası mutludur. Çünkü duvanna sığın, 150 liralık oto lâstiğini 400 TL ya. 50 diinyanuı bütün tabli ve sun'l en mükemmel malları bin liralık kamyonu monte ederek 12» bin llraya sat, hizmetine en ncuz sekilde arr edilmistir. En nefis sonra kız, bu ne fayda verir. Sorarız bu topal sanayi meyvalar, en nadlde kumaslar, en ileri teknik Alman ile hangi dünya nazanna çıkılır? Almanya oto lâstiği halkmın emrindedir. Alman halkı için yok yoktur. yapmaz, tsvicre otomobil yapmaz, fakat yaptıklannı tllm, teknik. sağlık da onların emrindedir. Almanya tam yaparlar. ve emsali ülkeler ekonoml sayesinde dünyanm en Birçok sanayi koluna yıllarca ucuz döviz dağıtucuz ülkeleridir. t;te bu kaliteli bolluk refah demektir. Bu şartlar altında kalkınma hakikat otur. tık. başka bir deyimle hazineden para ödedik. Neticede devletee ve milletçe bugunku para sıkıntısını İktisadi politika bu yöne çevrilirse halk gelirleri, yüklendik. Ne kazandık? Hiç. sadece pahalı ve kalisanayi imkânları ile paralel yükselir. Sosyal iktisat tesiz mal. Açık soyliyelim. milleti aldatmak için kupolitikası budur. Avrupa Ortak Pazan bu gayeler rulan sanayi hiç kurulmasın. Çünkü hiçbir mllletin için kurmuştur. tngiltere Ortak Fazara girme çabasını bu faydalar için yüriitür. Ortak Pazar yakında Av begenmediği malı Avrupa ile kaynaşmıs Türk halkına hem de kaç kat pahalı fiatla beğendiremezsiniz. rupa ekonomik topluluğu olacaktır. tşte o vakit bu Kanaatmız şudur. her şey yapılsm, fakat yapılan hiç topluluk içinde olan bir devletin kalkınması sanayii olmazsa dı; ülkelerdekl emsali kadar kaliteli ve ve ordusunun emrine bütün Avrupa fabrikalannın imkânlan verUmiş demektir. Artık böyle blr ekono ucuz olsun. O zaman Türkiyede hiçbir sanayi kurumik güce sahip üye devlete kim sataşabilir. Bizde lamaz sözü boştur. Türkiyede. mallan emsalleri ile yaratılması arzu edilen güven, istikbâl üye millet boy ölçüşebilecek bir çok sanayi kurulmuştur. Fakat onun yanmda himayeye sığmanlar Türkiye kallerde böyle doğmaktadır. kınmasınm ayağına yapışmış engellerdir. UzmanlaTürkiye 930 den sonraki yılUrda böyle ileri bir rımız tehlikeyi görmeli, sanayicilerimiz de kısır ithalat politikası ile vnrgun günlerinin dc\am edeceği ortama girdi. Fakat ticari ve iktisadi hatâlar. para zannından kurtulmalıdır. politikasmın yanlıs tatbiki kısa zamanda yokluk devirlerini getirdi. Bu yokluk korkusu bizi tekrar kısır, dar. içine kapaiı, ürkek ekonomi çıkmazına. neticede bugunkü sosyal dengesizlik, dövizsizlik ve faim(il b a z l devlet sdamlarımız işin öneminl kirlik içine sürükledi. kavramamiîlar. Ortak Pazara girersek besleme birkaç sözde sanayicinin, göz boyayan birkaç montajctnın zararının kaygısına düşmüşlerdlr. Evet 1Z> ııjun memleketbniz iktisadi hatâlar ynzünOrtak Pazara girersek onların vurgunu durur. fa9 den sağlam parasını kuramamıstır. Hâlen kat giremezsek Türkiye gelismeyecek veya daha fena sartlarla daha az gclişmiş ekonomik birliklerin kaekonomik bllgislzHfimiz dolayısiyle döviz temin edepısını çalacaktır. Bu arada bir tarüıî fırsatı daha kamiyor borç ile yapılan ithalât yetersiz oluyor ve çırmıs olacaktır. Kaçınlan ekonomik fırsatların benynkluk çekiyonız. Amerikan pazarları denilen kazcrleri bize koskoca Osmanlı Devletini kaybettirdi. çakçılık yolları ile gidermeye çalıstıgımız yokluk, Aklımızı ticarî ve iktisadi konulara erdiremez isok devletimizin ticaretten zenginlesmek imkânını da elimizde kalan bu güzel vatana da yazık olmasuıdan Jok ediyor. korkarız. Gazetelerde okuyoruz. Bedelsiz ithalâtdan elli Penceresiz yaşayanlar ayın llhan Selçuk «Penceresiı Tasıyanlar, Ter Altında TaşıyanUr» yazısını 3 Eylul gunu yazdı. Bu yazılar sayın Selçuk'un kendi penceresinden gordiığü karanhkiardır. Bu gorüntuyu Dantenm Cehennemine benzettım ben. Dante' mn Cehenneminde papazlar vardı. Bu papazların eline gövde büyüklüğünde yuvarlak toplar verılraiştı. Papazlar bu topları iki duvar arasında ebedıyen yuvarlıyacaklardı. Bunun gibi elınden her turlü nimeti alınmış ve ona yalnız camı gösterilmıs milyonlar da ölünceye kadar caraıye gidip gelecekler. Dante'nin Cehenneminde bihnçsiz ruhlar ebedi azaba çarptırılmışlar ve bu kaderle öylesine cehennem azabını çekıp duracaklardır. Dante bu cehennenıi kendi göruşune gore bize yansıtıyor, t> han Selçuk da bilinçsiz ve yaşıyorum sananların cehennemını koçesınden yansıtıyor. Arada fark var: Dantenınkıler obuı dunyanın var sayıian ruhlan, Selçukunki bu dunyanın gerçek insanlandır. Ama ou insanlar o kadar bılınçsızdirler ki bunları Dante'nin ruhlanndan »yırmaya imkân yok. Çünkü sayın Selçuk'un kedileri ıçın yazdığım içlerinden bir tek bile okuyan olmamıştır. Yazıyı cennette ve bilınçlı olanlar okumuşlar ve demişleıdır ki: eğer oniar cehennemde olmasalardı biz olacaktık orada mutlak. O hulde niçin onları kurtarahm, yerimizi değıştırmek için mi? karsuında v e gencliği çağımızın müsbet ilmiyle Milliyetçilik şuuru içinde aydınlatıp onun. yurdun kalkınmasında öncü kuv vet olduğuna inanmaktır. Sozlerime son verırken küfür ve zorun hiçbir zaman bir meseieyi halledemiyeccğini, bu tip tartışmaîarın bir uyarıcı fikir •kımı içinde yapılmasını en «amimi duygularla ıfade etmek ısterım. Erdoğan YÜCELtŞ i Bâri tarihten ders alalım! Cznn bir »üre YÖN dergisinde y»yınlanan «İngiliz dı» politlsasının gizli belgeleri» kitap halinde çıktı. îynncu yüzyılın son >enelerinden başlıvarak tkinci Dunya Savası olayların» kadar bir sürede tngiltere Hükumeti ileri gelenlerinin gizli yazısmalarmı ınceleyen Erol Ulnbelen, Tfirkiyeyi Hgilendiren vesik»Isn bir »ray» toplamıştır. Erol Ulnbelen'in kitabı «İngiliz Gizli Belgelerinde Turkıye» adıyla satıs» snnnlmnştur. Milliyetçiler, bu kitabı YÖN yayınlann'da çıkan «Amerikan Harb Doktrınleri» adlı eserle bırlıkte okumahdırlar. Her iki kitap resmî belgelere dayanarak bir kesin gerçefl göıler Snüne »ermektedirler : Dün tngiltere ve bugün Amerikanın dış politikasını tsyln eden en güclü etken emperyalizmdir. Yarım yüzyıldan beri bu polıtıkayı iflâsa sürükleyen tarihî olaylar da millî knrtnlug »avaslandır. MiUî kurtnlns hareketlerinin tarihteki öncüsü Gazi Mnstafa Kemal'dir. O günden bu yana mazlum ülkelerin millî knrtnluş savaşları daima komünistler tarafından desteklenmişlerdır. AngloAmerikanlar, elle tntulnr gibi ortaya çıkan bn tarihî olfuyn daha 1919'da keşfetmislerdi. Bn kesiften sonra knllanacakları «iyaset ise kendiliğinden ortaya çıkıyordu : Nerede bir milliyetçi hareket varsa komünistlik ve bolşevıklik ithamıyla çürütmeye çalısmak.. Ve bn yolda mazlum milletin içindeki satılık çevreleri kullanmak. Yarım yfiıyıldan beri AnşloAmerikan politikası bn kesın çızgide açık ve »eçiktir. Btt poîitikayı yürütenler yoksnl milletlerin aptal, akılsız, eeri zekâlı oldufuna inamrlar. Satın alacakları kişileri bilirler, yoksul Doğulu milletlerin yetersizlikleri kapıtalıstlerin islerini kolaylastmr. Sömürülen millet sömürüldn|ünü anlarsa emperyalistlere aman verir mi? Yoksul millete sömürüyü açıklıyan kisüeri yoketmek gerekir öyleyse.. Ve üçbnçok «atılmıs komprador, AngloAmerikan snltasıyla ortaklıga giriserek islennı yürütür. Şimdi Erol Ulubelen'in kitabından aldığımıı bazı pBrçalarla Angİosaksonlann Türklere karşı totumlarımn içyüzünü bir daha girelim. Bn belgeler tngiliı sefirlerinin ve yetkili «ataıslannın gizli raporlarından çıkarılnustır. Bakın ne diyor tnçiliz, 1919 yılında : « Ingütere Türklere karşı olan harbte başrolü oynadığı halde bugun Turk gazetelerinde ve hattâ milliyetçi gazetelerde bile tngiltere iyi bir yer işgal ediyor.» tşte 1919'nn Babıâlisini en iyi belirtecek hükürn budur. Oysa daha o «amandan millî knvvetler Anadoluda başkaldırmışlardır. Ba hal karşjsında Konya'daki bazı esrafın İngiliz iüksek Koraiserine yazdıkları mektuba bakın, nasıl bir ihanet belgesidir : « Millî Kuvvetler adı altmda bır grup, Müslüman ve Hıri«tiyanları öldürmektedır. Hayvanlarımszı ehmızden ahyorlar, telgraf hatlarımızı kesip bizim sizlere haber vermemizi önlüyorlar. Bizim hükumetımiz zayıf olduğu için milliyetçileri ezemez. Mı".liyetçileri ezmek için İngiliz Hukumetinın bize yartfım elmi uzatması için yalvarınz.» Türkiyedeki tngiliz yetkilisinin Londra'ya raporo .. Yıl 1920 : « Mılliyetçiler şimdi iki yol kullanıyorlar: Milliyetçi o!, çunku Islâmı kurtaracak yegâne yol odur. Islâma sadık ol, çünkü senin milli varlığım kurtaracak yegâne yol odur. Bazı kuvvetler ezılebılirse de Bolşevıklik ezilemez. Bu fikırlerin ikısi de Islam dünyasındakı İngiliz hâkımiyetım mahveo'ebıhr. Gerçek ıdealı dın imiş gibi davranacak menfaatçı bır grupu biz idareci olarak takdıme çalışacağız.» Londra Konferansının gizli tabıtlanndan bazı parçalar : « Mr. Cambon Türkiyede 7 sene kalıp Abdülhamıde mali reform plânları yapmıştır. Cambon'a gore Turklerin mali kontrolu mumkuna'ür. Türklerden hiç kimse bu işı anlamaz, dolayısiyle sesleri çıkmaz. Türkler ecnebı kontrolunü kabul ederler, Turk memurları maaşlarını aldıkları muddetçe seslen çıkmaz. Mr. Cambon'a göre biz bu durumdan faydalanarak Türklerı mali ve idari kontrole alırsak durum her bakımdan hallolur. Mr. Cambon : İlk yapacağımız iş, bunlann milliyetçi lîa'erlerini yoketmek olmahdır, dıyor.» Lloyd George ise diyor kl : « Bolşeviklerle milliyetçi Türkler arasında bir menfaat ayrıügı yaratmalı..» 1920de Lord Corzon'a verilen gizli raporda şuniar yazılı : « Bolşeviklerden yardım gören Kemalistlerin aMrumu gayet vahım neticeler doğurabilir. Majestenin hükumeti Türklerle Bolşeviklerin arasını mutlak açmalıdır.» Türkiyedeki bir tngiliı yetkilisi yazdıfeı gizli raporda BabıSlinin satılık kalemleri ile »ynı çizgidedir. Yıl 1920den bir ibret vesikası : .•.,. «~ Milliyetçiler memleketlerin» i i ç d* iyüik yapmıyorlar kendi Sultanlarına ihanet ediyorlar, halkın sulh içinde yaşamasma mâni olup müttefıkleri kızdınyorlar.» • Bn politikanın bayrak sopasını simdi Amerika eline almıştır Vietnam savaşında aynı siyasetin çizgileri açık teçiktir. Bugün Türkiyede milliyetçilere karsı açılan mflcadele 1919 1920'deki AngloAmerikan politikasının devamından başka sey değildır. Bu bakımdan «İngiliz Gizli Beigelerinde Türkiye» Ibretle oknnacak bir eserdir, S S çok kötülüğü dokunmuş düşmanlarımızdan geri kalmamışlardır. Ne zamana kadar Ticaretin ve ekonomik birliklerin önemi ıne yazınızda çok açık olarak belirttiğiniz gibi din muhakkak ki iyi bir şey. însanı her alanda mutlu kılan bir düsünüş ve imân gücü... Fakat ne var ki bazı kişiler bunu kendi emelleri için aşama olarak kullanmaktadırlar. Ve her zaman kullanacaklardır. Ama ne zamana kadar... îçte düşünülmesi gereken bir sual. Biz şuna inanıyoruz ki. dini bir köyun en hücra köşesinde öğrenerek veya insanı gözü kapaiı ya şatacak bir düsünce sistemine sokan «Nur» yaymlan v.s. ile değil. herkesın gözü önünde müfredat programı bellı ısteuıldiği zaman her alanda menfı veya müsbet tartışması yapılabilecek bir ortamda yani okullarda öğretilmesi taraftanyız. Yıne asrımızın çagdaş ilmiyle bezenmıs derg kitaplarından yararlanarak öğretimını yapan Imam Hatıp Okulu ile Yuksek Islâm Enslitüsü mezunu olacak arkadaşlarımın yurdun her köşesinde vazife almasını ve her alanda uyarıcı olmasını istcrım. Bunun Atatürk ilkelerınden biri olan lâiklik prensiplerıne aykırı olacağı kanısında da değilim. Y Hekimler daha ne isierier? Türkiye ve Ortak Pazar • ••• • •«• Bunun uzerıne cennet adamı gazetesine bir yazı yazıyor ve bir nutuk atıyor: Turkıyede cehennem yoktur, kaıanlık diyar yoktur, Türkiyenin her yanı nur tu ufuklarla çevrılidir. îaşar ÇAKIR Türk ekonomisi nereye gidiyor? ayın Prof. Dr. Besim Üstünel'in «Türk Ekonomisi Nereye Gidiyor?» yazılarına bir iki katkıda bulunmak istiyorum. Şimdinin ve geleceğin çetireekonomik problemleri eski•«*de*m« satrna j*nlı» ükirler ve «kideler ile halletmeye bakıyoruz. Ayrıca körü kdrüne gudülen particilik mülâhazası, yetersiz bilgi ve görgü ile de nurlu ufuklara ulaşacağımızı sanıyoruz. Görüluyor ki eğıtim ve öğrenim buhranı yalnız okuüara mahsus değildır. Yonetıcıler içinde de bu vardır. Yöneticilerin âlım olmaya ihtiyacı yoksa da bilgileri; ılım ile göruşüp anlaşmaya elverı^lı olmalı, ilmın lısanını anlamalı ve söylemelıdırler. Şımdı okuia dönup yeniden tahsıle baş layamazlar amma üzerlerıne aldıkları Eorumlu ıslerı görebılmek için uzmanları dmleyip gedıklerını kapamahdırlar. S. ALTAN S (•' NECAT neyanda? avın ATABEK'nin eazetenizde çıkan son yazısını ibretle okudum. Değeıli Hekimlerımizin daha neler isteriıkleri pek açık olmamakla ber3bcr bugünkü durumlarından çok da ha garantili sosyal ve iktisadi ga rantiler pesinde olduklan b»lh 20 000 nüfuslu bir ilçede (kövler dahil) ıkı pratısyen hekımden birinın senelık 40.000 lira kazanç beni tatmin etmez serekçesiyle tayınini istemesi karssında bu devlet daha nasıl tatmin edebiIır. Bugünkü düzendg so«yal teminat paraya daymdısına göre 30 sene hizmet etmiş bır memurun eline pratisyen hektmin bir senelik geliri geçmoktedir. YokDini öğrenmek sa topluma tdareci, Hukukçu. ınl öğrenmek hıçbır zaman Veteriner, Ziraatçı, Hekim kadar bir insanı kötü yola goturluzumlu değil mıdır? Asnğı yumez. Bilâkis görevı kontrol karı ayni öğretım sevive<=inden istemeksizin vicdanî duygu ve geçtıkten sonra 30 sene hizmet iyi niyet sınırları ıçersinde hal eden bu memurlardan hangisi bir letmeye çalışır. Acaba hiçbir dı hekimın okuldan çıktıgı anda al ne inanmayan, içinde Allah kor dıs' maaşı alabıliyor Bir Hekım kusu bulunmayan kişiler de böy Profesörün senede 300.000 lira le midirler? gehr vergisi ödemesı neyi ıfade Yurdumuzda bır zumre var kı, etmektedir. Devlet Ünıversitedc asla ve asla aydın dın adamı ye araştırma ve öğretnjenlik yapıtışmesini ıstemiyor. Neden mi? yor diye verdıği ünvanları ticari Çunkü, bizim de vobaz diyeceğı istismar vasıtası yapmıyorlar miz, kendi safsatalarını ve huramı? Üniversitede tnuayyen çalış felerini tslâm dini adı altında et ma yapılmadan nasıl Docentlik rafa yayması ve daımi bir bilınçve Profe>=orlük ünvHnı verilmısızlik içinde bulunuşu, sol'a kar yorsa. acaba üniversıte dışı tışı bir avantaj olduğundan. carî amaçla görev yapanların bu ünvanları geri ahnmaz mı? Bunun için o sol kı, hıçbir ztİki pratisyen hekim yılda 80 bin man ilim ile bezenmiş, millî meflıra kazanç sagladıklanna coıe kurelere değer veren. yurdun heı her vatandaş senede 25 lira saÇbakımdan bağımsızlığını savulığı için para harcsrnaktpdır Bu nur aydın din adamı yetişmesini na ilâç ve muayene bedelleri daistemez. Bunun yetijrr.esi demek hıldır. Buna gore her vatanda; kendi çıkarlarınm sona ermesı senede 15 lirayı «eve seve ödiyedemefetir. • '• rek sağhk sigortasına gırmesi da Bizim esas hayret ettiğımız, ha iyidir. Hekimlenmizden daha Tanrıya, kadere ve imâna inanır sağlam garantiler Desinde koşmabir kimsenin Türkiyedeki üç beş larını değil, daha büyük feaayobaz din adamının yapmış oldu kârhkları haklı olarak bekliyoğu şahsi hatayı «DİN AFYONruz. Milletimiz faiirlikten kurDUR» fikn sabitiığı içinde detuluncaya kadar gerlendiren ard düşüncelı kımselerin saiında görmek ve okulM. Rüştii S( SUZID larda okutulacak dın derslerınin. Veteriner Saglık Memuru talebeleri şeriatçılık v^. kısvesiMENOEN ne büründüreceğıne ınanmış olarak bu dersin konmamasını ıstemesıdır. Ayrıca evlerde ebeveynler tatarafından çocuklara oğretılecek bilimsellikten yoksun dinin, ınandırıcı gucunün ne olaECE\TT (Selhep) cağını yine takdirlerinize bırakıZAFER ECEVİT yorum. S D •••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••»••••• Sonuç evlendiler. Sonuç Türkiyenin durıımu • ••I ••••#•••••••••••!••«••>••••••••>••••«••••••••«••«••«•«••••••••*••••!;::.•: •«•••«••••••••••«••••{••••«••••«•••••«•••••••••••••••saalSaSİAaasaMı ayın Velidedeoğlu, yazılarınızdan (Necdet Ne Yanda?) ile daha evvel bu sütunlarda yayınlanan aynı konudaki makalenizi, Cumhuriyet Ga zete=i Tartışma sütununda neşrolunan tartışmacılann yazılariy le diğer bazı gazetelerdeki cevabî yazıları özel bir titizlikle izledık. Herkes kendi görüş ve duşüncelennde bir dereceye kadar hak hdır. Yıne bu cumleden olmak üzere sız ve diğer kişiler de bu düşünüs içinde olup, acaba bu konudaki bızim görüşlerimizi de dinlemek ister misinızY Tarihten misaller verdığınız gı bı Osmanlı împaratorluğunun çoküş temposunu hızlandıran De1 1 tbrahım devrindekı Cincı hocalar ve benzerleri bu yurda en S on söz olarak dıyebiliriz kı, dinin ehli elerde hiçbir zaman yıkıcı deılil bilâkis yapıcı olduğu ve hakiki «NECAT» ın bu memlekete r.ıfak sokanların vanında olmak değil. onun S Balin Otel Ankara 23 9.1987 Maelde Batnman ile Vthbi Bataman nik&hlandılar. »9.1K7 Adana AYŞEN AKPINAR Ue O.VUR ALTAS Nlşanlandılar. 23 Eylul 1967 Cumhuriyet 11262 Cumhuriyet 11227 Cumhuriyet 11261 MEVLİT Kıymetll variığımız ELIM BIR ZITA ve AÇIK TEŞEKKÜR Berguzar ve Dr. Derviş Dirim'in kıymetli oğulları, Iffet Ülgen'in veialı eşi, Zeynep Ülgen'in biricik Babası, Güzide ve İbrahim Şinasi Ergır'ın sevgili damatlan, Bılge ve Erol Ergir'in enişteleri. Yük. Kimya Müh. Hamdi Sönmezocak'ın Perihan v« Ömcr Öıturk ogulları TAYFUNun dojurr.unu dost ve akrabalarına müjdelerler. 22.9.1967 Hacettepe hastahanesi D OĞ U M YEKT ULGEN'in ufulü dolayısıyle telefon, telgraf ve mektupla ve bizzat teşrif etmek suretiyle acımızı paylaşan akraba ve dostlarımıza candan teşekkür ederiz. AİLESİ 'Sümer Reklâm: 379) 11255 Cumhuriyet 11259 .J aziz ruhu için toprağa verildiğınin 40 ıncı gününe rastlıyan 24 Eylul 1957 Pazsr günü oğle na mazını müteakıp Akarçeşme camlind» fDefterdar İle Eyup aracında) Mevlid okutturulacaktır. Dostlarımıza duyururuz. SONMEZOCAK AİLESİ Cumhuriyet 11227 P:NCYCLOPAEDIA DUNYANIN EN BÜYÜK ANSİKLOPEDİSİ 24 Cilt 28.000 Sahite SON BASK1SI AZ MİKTARDA GELMIŞ OLUP ÖDEMEDE BÜYÜK KOLAYLIKLARLA SATILMAKTADIR. Makine Mühendisleri Aranıyor İstanbul'da bir endüstri kuruluşu içüı istihsal plânlaması re kontrolu görevinde (Türkiyede ve yurt dışında) yetiştirilmek üzere askerlipini yapmış İngilizceyi iyi bilen iki Yüksek Makint Mühendisi abnacaktır. İsteklilerin PJC 68 Bakanlıklar Ankara adresine tngillzce olarak kendi el yazüanyle müracaatlartnı tikiben is mülâkatı tertiplenecektir. AYDINLARIMIZA DUYURULUR, Amerikan Neşriyatı Biırosn İstanbul: İstiklâl Cad. 387 Tel: 44 26 3fi Ankara: Mithatpaşa Cad. No: 61 Tel: 12 73 18 Henş: 602'11257 (HAS: 2254/11228) MENKCL EŞTA SATIŞ İLÂNI tstanbnl Birinci Snlh Huknk Hâkimliğinden : 967/3 Satış 966/452 Iz. Ş. Müteveffa Hamdullah Suphi Tanrıöver'in kütüphanesi ve yemek odası takımı açık arttırma suretile birinci satışı Fatih Horhor Cad. 150 numarah «AbdüllatiJ Suphi Paşa» konajında 4/10/967 saat 10 ilâ 12 arasında bugün muhammen bedelin V* 75 ini bulmadığı takdide ikinci «atışı 5/10/967 Persembe ^ünü saat 10 ilt 12 arasında yapılacaktı. İsteklilerin yukarda gösterilen yer ve zamanda hazır bulunmalan, satıı bedeli peşın ve Belediye dellaliye rüsumu ahcııma ait oldugu husuılın iltn olunur. 30/9/997 Satıı racmnrn FABRİKA ARSASI ARANIYOR 30 ilâ 1 O O dönüm arasında hafif sınaî tesis kurmağa müsadeli fabrika arsası aranmaktadır. Arsanın, şehrin merkezine azamî 15 km. mesafede, ana yol Üzerinde veya çok yakınında, 600 Kv<f. elektrik almağa müsait ve bol su elde etmeğe imkân vermesi gsrekmektedir. Müracaatların Çap eklenerek P. K. 138 GALATA İSTANBUL , adresine yapılması rica olunur. G.H.P. Eminönü İlçesi Eşya Piyangosunda İkramiye Kaıanan Numaralar Buz dolatı: 14578, çamaşır makinası: 15419; elektrik süpürge=i: 19106; transistörlü radyo: 1121419460: fotoğraf makinası: 197501024211V0718961, Singer dikiş makinası: 15854; dudüklü tencere: 1695013912187651873910912; erkek kumaşı. 14283 196111872817148. Son üç rakama göre: Erkek ve kadm kol saati: 765; fotoğraf mgkinası 843: erkek gömle&i. 010; gravat: 649; erkek çorabı: 813. k««lm «rnrob: 847 kldın kum«»ı: 744: PİpVtrik ütüsü: 790. Cumhuriytt 11231 İstanbul Tiirk İngiliz Kültiir Derneğî İNGİLIZCE AKŞAM KURSLARI 4 EKİM 1967 ÇARŞAMBA GÜNÜ Nişantaşı Ingihz Erkek Okulunda başlayacaktır (ENGLİSH HİGH SCHOOL FOR BOYS) KAYITLAR: 25 Eylül 1967 pazartesi ile 29 Eylül 1967 cum« Bünleri arasında saat 17.00 19.30 Nişantaş İngiliz Erkek Okxüu (Hacı Emln Efendl sokak No. 52 Nişantaşi) TEL: 47 43 30 Hânuiık; 2275/11248 İlânnılık: 2'<83ni252
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear