24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT 19 Evîul 1967 CTJMHURİYET Suriye cephesinden Rusça konuşmalar geliyordu \ İSRAİL MUHABIRiMtZ I Z A K A V I D O R YAZIYOR Saat 20 çıralarır.da biz de u karılara doğru tırmanmaya, sıperlerdeki Suriyelilerle savaç maya başladık. Ve birden saşkmlığa uğradık. Yakaladığımız bir telsiz yayınında Suriye cephesinde rusça emirler veriliyordu... Bizi Irak ordusu sandılar ubas'tan Nablusa doğru ilerlerken 40 Ürdün askerinin, şehre giden yolun üzerinö'eki köprüye dinamit kalıp!an yerleştirerek tanklanmırın ilerlemesine mâni olmak içtediklerini öğrenriik. Olayı uçaklarımız bir kesif uçuşu sırasında görmüşler ve üerideki biriiklere verilen ihbar üzerine de Crdüniü aîkerler tutuklanmışlardı. Köprüdeki cinatnitleri çıkarmak üzere görevlendirüdik. Emri veren kumanriammız arkanndan şunları ekjedi: «ürdiin askerleri elimizdedir. Tahrip kalıplannı çıkardıktan sonra onları serbtst bırakın. Vercye isterlcrse oraya gitsinler. E|er siılerden biri, Crdün askprlerinfn üztrrindeki u a t , psra gibi şeyleri a h m 35 «rün bapis e t u n vertlecektir.» Arkadaşlarırr.la köprüye gittik. 5 saat uğra«tıktan sonra çıkard:£imız tahrip kalıpları 900 kilo kadardı. îşimizi bitirdikten sonra Ürdünlü erlerin siiâhlannı a!d:k ve serbest olduklarım söyledik. önce inanmacrılar. «EÇer vaçamak istirorsanız üniformalannızı çıkartıp atletlerinizle dağlara doğru çidin. Gece Anman'a varırsınu:» dedim. Teredcutleri bıraz daha surdü. Ama «Aîlahaısmarlacık» deyip birliğimize doğru harekete başlayınca sozlerinjizin doğru olduguna inandılar. Ürdünlü askerlerle dostca ayrıldık. I Bizi Irak ordusu sandılar Ö ğle üzeri Nablus'a vardık. Bu sırada îsrail Radyosu, Güvenlik Kor.seyi'nin «ateşkes» çağrısmda bulunduğunu bildiriyordu. Kıral Hüseyinîn bu ta lebe uyup uymayacafım düşünüyordufc. Şehrin doğu kesiminden girdiğimiz zaman Nabluslular bizi hayretler içinde bıraktılar. Çünkü büyük sevinç gösterilerinde bulunuyorlar, büyük tezaiüral yapıyorlardı. Fakat tüfeklerin: havaya kaldırıp Arapça bağırmaya başlaâ'ıkları zaman işin ashnı öğrendik. Nablüslüler Arapça olarak «Tokedin Yahadileri!» riiye bağmyorlardı. Rizi Irak Ordusu sanmiflardı. Çünku Ürriün topçuları bizi karşılaraak için şehrin batı kesiminde mevzi almışlardı. Bizim girdSğimiz yönden ise Irak tümeninin girmesi bekleniyordu! Bizim ve Nabluslulann bu sa?kınhğı birkaç dakika sürdü. Bu süre içinde biz kendilerine teslim oJmalarını bildiriyorduk. Durumu anlayan Ürdünlüler a'e hemen evlerine girmişler ve pencerelerden kurşun yağdırmaya basiamışlardı. Kumandanımız, Nablus'un Ürdünlü yöneticilerine, şehrin teslim edilmesini söylüyordu. llk cevap «Başiistüne» oldu. Şehrin ynneticisi. meşhur karakoluna dngru ilerled'i. Karakola girdikten sonra verdiği cevap çok kısa idi: «Teslim olmak yok!» îşte tsrail'in en büyük can kaybı burada oldu. Mertçe çarpısan ürdünlüler 300'e yakın Israil askerini vurdular. Ama Israil Hava Kuvvctleri bu savaşın da kazanılmasım önceden hazırlarr.ışlaro.'ı. Dört saat süren çarpısma sonunda şehir tamamen işga) edildi. Harbin üçüncü günü, yani 7 haziranda Israil ordusu Kudüs'ü de isgal edip 200 kilometrelik Ürdün hudurfunun batısını ele geçirmisti. B haziran perşembe günü savaş dördüncü gününe ciriyordu. Haberler de bizim içir. sevinç İsrail muhabiriratz, SuriyclilerLn bıraktıklan Kus yapısı bir tankm iizninde vericiydi : «Ürdan, GÜTenlik Ksnseyinin ateşkes cağnsına uydn. ürdön ve larail «nlalan ates kesti. Doğnda nlihlar RHS«u » Ürdünîü askerler aslanca diye vasıflandmlacak bir şekilde savaşmalarına rağmen Mısırdan bekledikîeri yardımı alamamışlarcft. Savaştaki kayıpları 15 bine yaklaşjyordu. Savaşmışlar, ölmüşler fakat siiâhlannı b'.rakmamiîlardı. E!e geçirdiğimiz tanklann çoğunun yanmış veya kullanılamıyacak hale getirilmiş oinıa?ı da bunu göstenyordu. Nab'.us şehrini terk edip kuzeye doğru ileriemeye başladık. İsrail topraklarına yeniden girmiştik. Kuzeyde Surije topçuları d'urmadan kibutzlan dövüyordu. Şam ise tsraıl uçaklan tarafmdan bombalanıyordu. Esir alınan bir Israil pilotunun İsrail aleyhine konuşturulduğu Şam Televizyon binası uçaklanmız tarafmdan yerle bir edümişti. Bütün gün ilerledik. Afula şehrinde tümenimizi karşılayanlar çikolata, sigara, kuru j'emiş ikram ed'iyor, bizlere moral veriyorlardı. Erlerimiz yazdıkları mektuplan rasgeldiklerine verip ailelerine göndermelerini istiyor, yaşhlar yaşh gozlerle olanlan seyrediyorlardı. Harbin dördüncü günü böylece geçti. Saat 24' te yeni haberler aldık : Türkiye'den giden hastabakiGi ısır ateş kesmeyi kabul I etti... tsrail ordulan ' Süveyş'e doğru ilerleyip yerleşti...» Neşemiz yerine gelmişti. Haberlerin devamı, ne yalan söyleyeyim, keyfimizi kaçınverdi. Çünkü radyo. Suriyenin harbe devam edeceğini açık adığmı bildiriyordu. Radyonun bu haberi, bizim kuzeye doğru ılerlememizin sebebini ât ortaya koyuyordu. Gece iyi bir uyku çektik. Sabah şafakla beraber Suriyeye doğru harekete geçeceğimizi biüyorduk. Ama «Allah kerim» deyip iyice uyuduk. Uyandığımız zaman ortalıkta iuçbir hareket yoktu. Komutammız tıraş olmamızı ve silâhlanmızı temizlememizi emretti. Herkes sevinç içindeydi. Surivenin de ateşkes'i kabul ettiğini sanıyorduk. Tıraş olanlarö'an büyük bir kısmı Türk kahvesi pişiriyordu. Bu gevşeklik içindeyken komuianın yeni emri duyuldu: «Herkes vasıtalarına binsin!.j» Şimdi savaşın ikinci devresi başlıyordu. Tiberyas şehrinden geçerken top sesleri duyulmaya başlamıştı. Süngü takmış askerler otobüslerle cepheye sevk ediliyoro"u. Sert, kanlı ve göğüs göğüse bir savaş olacağa benziyordu. Otobüsle sevk edilen erleri yerleştiğimiz kibutzdan seyrediyorduk. Bir ara etrafımı?.a Suriyelilerin şarapnelleri düşmeie başladı. Cepheden ölü ve yaralılar geliyordu. Transistörlü radyonun du»mesini çevirirken yanıma püzel bir hastabakıcı yaklaştı. Ama radyonun verdigi haber daha önemliydi, «Soriye de ates kesilraesini kabul etti.» Hastabakıcı ile kısa bir süre konuşabildik. Nerelisin? sorusuna benim gibi Istanbullu olduğunu söyleyince sarıhp öpüsüvcrdik. Ama adını oğrenemedim. Çünkü önce heyecandan soraraamıştım. Sonra ise bir yaralınm yanımıza yaklaşması onun yan;r.dan ayrılmasına sebep oldu. Kulağımıza Rusça sözler gelivordu sona ermek üzere. Saat 2Ve doğ ru Fransız yapısı M.X. tanklarının refakatinde ileriemeye başladık. Cephe ışıkh raketlerle aydınlatılıyor. Bu gece uyku yok anlaşılan. Telsizler dinlemede. Komutanın emirlerini izliyoruz. Kulağımıza rusça sesler geliyor. Aramızda rusça bilenler var. Ama ne dedikleri kesin olarak snlaşılmıyor. Acaba şifreli mi konuşuyorlar? Belki Gece yarısı Suriye cephesine yerleşiyoruz. Saat 24'de üç saat uyuma emri geliyor. Nöbetleşe uyumağa çalısıyoruz. Kalktığımız zaman harbin son günü bas lıyor. Suriye cephesinden tank sesleri geliyor. Telsizlerimizin yakaladığı rusça konuşmaları artık anlıyoruz. Suriyeliler Şama doğru çekiliyorlar. Herhalde geri çekilip başşehirlerini koruyacaklar. Ilerlediğimiz Golan cephesi, Ruslarm tkinci Dünya Savaşında Stalingrad cephesine benziyor. Suriyelilerın 1.5 metre derinüğindeki siperleri Israıl tankHaziran Bugün birSuriye cephesine 9 liklerimiz Cuma.beşınci günü girmedi. Savaşın Avidor Suriye cephesinde ateş kesildikten sonra nehri kenarında nöhet tutuyor Abanyas ları tehlikeli olduğu kadar eğlarımn ilerlcmesine ve topçu lenccli bir usulle imha edivoatışlarınm tesirine mâni oluyor. ruz. 25 metre uzunluğundaki ipe İsrail uçaklarının yaptıkları debağladığımız mayınları bir kam vamlı Iıücumlar siperîeri allakyonla çekiyor ve patlatıyoruz. bullak etmesine rağmen kesin Tehlikeli ama zevkii bir şey.. bir sonuca varılamıyor. Hep böyle mayın imha ede71 kilometreük hududu Suricek dcğiliz ya. Kumanrian deryeliler üç sıralı siper haline gehal Hava Kuvvetlerinden yartirmişler. Bu yüzden epey terlidım istiyor. Gaye, Suriyelilerin yoruz. Harbin son gününde Suasfalta döşedikleri mayınları riye Ordusu Şama dogru çekitaşıyan kamyonu yok etmek. liyor. Biz de kovalamaya deNitekim İsrail uçakları havada vam ediyoruz. göründükten kısa bir F ire snnra müthiş bir patlama duyuluBu sırada ilerde patlayan bir yor. Artık mayın taşıyan kambombanın parçaları bacağıma rasthyor. Ama önemli bir şey yon da ynk olmuştur. değıî. Yaramı temizleyip saran YARIN hastabakıcı. «Nasıl olsa bugün son gün. Dayanabileceksen deARAP ÜLKELERİNİN vam ct» diyor. KAYIPLARI Surivehier çekilirken asfalta da n>eyi!i ycrleştırmişler. Bun BULMACA 3 4 2 1 1 2 3 4 5 6789 Dışi Bond MODESTY jBLAISE GEMİsiU \s .jsm m 0C.25 06.30 05.45 07.00 07.05 07 30 07.45 07.50 P320 08.40 09.00 09.10 09.30 09.45 în.lö 0650 A c ı l ı s . r>roer;.m Tı.rküler Kov a v u : : a l ı Knve h a b e r l e r I.,!«difiimz t u r k u l p t H?bex!er v e h a v a d u r u m u Istanbulda bueün Hafif müzîk 5 6 7 8 9 Ovun havalsrı 05.00 Bu sabah sızinle Garth Ciean ınelodileri Istanbulun sesi K a d m l a r icln Frsüsscian v a n k ı l a r M.Cevhanlıdar. tıjrkuler P i v a n o sololsr! Gc!:n t a n ı s a h m K e n d i m tnnıvalım " lıi.OO Mıızık kulusu 10.25 M Yalcmdaıı s a r k ı l a r 10.40 Ark.Tıi v a r ı n 11.00 Kl3ü habcrlcr 11.05 Sabnh konseri 1155 Acar r r k c s t r a s ı 12.15 F.Tıırkândan turku'.er 12.30 Solis.ler «ecıdi 12..45 Orhan Seneıden s a r k ı l a r 13.00 Haberler. R . ü . c e b u e ü n 11.20 HafiC müzik Tul'in Korm?.ndan s a r k ı l a r Fohnıi E E C o r k e s t r a s ı F^hrive C a n e r d e n sarkılar Konser saati M Akkııstpn t ü r k u l e r Ara haberleri Okul rac'vosu Cr>cuk bahcesi Beraber ve solo tiirktıler Ara haberleri Er.:ekler fasıl torjluluvu Reklâm p r o ç r a m l a r ı Hab<?r!er ve hava d u r u m u Tirkiıler Kentımizın sonınları Melodiden m e l o d i v e R.Sonnıc7ncaktnn s a r k ı l a r Tıffany Jones ^TIFFANY JONES 14.00 14.20 14.35 14.30 1540 15 55 1600 16.10 16.55 17.15 17.20 17.50 10 00 1!>.4.5 20.00 20.10 20 45 SOLDAN SAGA: 1 Istanbulrlakı köprülerden birinin yakınındaki çevrede hu lunan ve kendilerine yem verilen gruplar halindeki güvercinleTiyle meşhur bir Müslüman tapınagmın adı (iki söz). 2 A^h^taTitTârdan birintn SĞTÜCÜsü. 3 Bazı dokundurucu sözlerle belli bir olayı birine üstü kapalı anlatmaya çalışma hareketi (eski edebiyat bilimlerin de ayrı bir sanat olarak bahsi geçerdi). dahilî kısım ve bölüm. 4 cYıyecek yemek bulma çabası göstermeme, mânasına ıki söz. 5 Bir harfm okunu.u, «kumaşın genişlik yönü fazla DÜNKU BULMACANIN değil» karşılığı iki söz. 6 Bir HALLEDILMİŞ 5EKLİ olaya sebep ve faktör olarak gösterilen. çocuk dadılıgı edcn NASIL HALLFDİI.ECFK Yukarıdaki rakamb bulmacada saerkek uşak. 7 Eski toplumu dcce 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardıt. B03 kalan 12 muzda çok nazik ve zarıf insan karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve roplar böyle vasıflandınlarak anılırdı (Mevlevüik mensııplarına lama, çarpraa. çıkartma, bölme işaredorine dikkat ederek soldaıı veriien bir unvanın çogul şek sağu r e yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. li). 8 Dünyanın dlrduncü kı Biraı vaktinizi alır ama, boj vaktinizi ho$$a geçirmiş olursunuz. Jy H1HI 1 I I 1 1 1 LB Lw nı nsrrt ta?ı. 9 Başhca besi maddele ru takısı, Istanbulun en sevirimizden, tersi eskiden P.us hü len yazlık yerlerinden (;ogul). 8 Eski şiırlerde vczın bozraakümdarlarının unvanı idi. mak için kulTL'KARIDAN ASAGlîA: 1 2 3 4 S 6 7 Ü 9 lantlan ve iki 1 Birini dertop ederek tokat îözü birbiriladıkları zaman cböyle goturulne daha kı^a du» denilirdı (karma soz). 2 veya uzun oGıtmek istedıği yere ulaşamakuma surctıyn:a. 3 Emıle Zola'nin tanınmış le •baglama sa bir eserinin adı, «Şunu al faian natı» r a veri> yrre eötür!» karşılığı bir emır. ien ad. 9 «Ha 4 Cumleler (çoğul!. 5 Verdıvslannıa ımdi5ı sözden donen. bir sayı. 6 ^ kânına sahıp Herhangi bır ışde gösterilen OOnkc Ouim«.nnın vasıta» minatecrübesizlık devresi. 7 Bir 50 halledllml» «ekU sır.a ıki söz. 21.00 2V05 !•. İsci t s v e r e n 21.25 M.Drmirkır^nrian sarkılar 21.50 H a v a t ve k i t a o l a r 22.00 R e k l â m p r o g r a n ı l a r ı 22.45 H a b e r l e r ve h a v a d u r u m u 2.00 Radvo senfoni o r k e s t r a s ı 2^.30 Cafidas müzik 24.00 K a n a n ı s ISTANBUL II. RADYOSU 16.55 Acıiıs ve Droeram 17 00 S:/in i;in ]T.rîO K ü c u k k o n s e r 1S.0O Ivi a k s a m l i r 13 30 Scnfnnik m ü z i k 19.00 Hafit" m ü z i k 19.30 Aksam k o n s e r i 20.15 Genclerle b e r s b e r 21.00 Akdcr.iz ü l k e l e r i n d e n m ü z i k 21.15 Sonat saati 21.45 Italvanca sarkılar 22.00 Gece konseri 22.45 Taneo ve Dasadnbleler 23.30 24.00 01.00 24 siiatın olaviarı F. W. KENYON ALBV 3 George, topallığını belli etmemek için parmaklarımn ucuna basa basa, annesinin yarr.na gelmiçti. Söylediklerinin onu üzdügünü anlamıştı; şimdi, öfkesi geçmiş. onu yatıştırmak, böylece kendi de yatışmak istıyordu.. sevmek, sevilmek istıyordu. Çekine çekine, kollarım uzattı. «Çok üzüldüm, anne.» Catherine: «Kadmcağızın ü=tüne yürüa"ü6ün için mi? E, bu da bir şey..» dedi. Oğlunun uzattı*ı kollarını, gözlerindeki yalvaran bakışları görmemezlikten geliyordu. Sevgi, şelkat güzel şeylerdi ama, çocuğun eğitimi daha da önemliydi. Çok öfkeci bir çocuktu bu çünkü. «Giaer kendisinden özür dilersin, George. Sonra, bu gece, dualarmı okurken de, Tanrı'dan da seni bağışlamasını dilersin.» Annesinden yüz bulamadığı için, George çimdi gene suratmı asmış, önüne bakıyord'u. cHayır!» Catherine birden ileri doğru atıldı, jocujun suratına bir tokat indirdi. «Seni yumurcak seni! Bacağın gibi kafan da topal senin!» George elini ateş gibi yanan yanağına götürdü, bir ara duraladı, sonra merdivenden yukarı kendisinin o, alçak tavanlı, küçücük odasına gitti, kapıyı güm! diye kapattı, kitledi. Kimse sevmiyordu onu, kimse istemiyordu. E, o da onlara bir ri'ers verecekti. Çabuk çabuk, ayağındaki o, doktorun %Terdiği ayakkapları çıkardı, üzerinden dış elbiselerini de sıyırdı. Tasarladıklannı aklından geçird'ikçe yüzunde şeytanca bir gülümseme beliriyordu. Sevincinden kıs kıs gülerek, bir yastık aldı, yassılttı, üzerine vurdu, arkasından çıkardığı kırmızı ceketinin içine soktu, d'üğmeledi. Sonra, iki havlu buldu, bunları da pamuklu pantolonunun paçalarma tıktı. Ceplerinden birinde bir parça sicim vardı, bununla ceketi, pantolonu birbirine bağladı. Sevinçle, pencereyi gürültüyle açtı, avazı çıktığı kadar bir çığlık attı, «George Gordon Byron»u sokağa fırlattı. Ne olur, ne olmaz diye, fotinlerini de fırlattı attı, herbirini iyice nişanlayarak. Bir de, can çekişiyormuş gibi haykırıp inlettikten sonra, geri çeküdi, merakla bekledi. Hemen hemen onun haykınşının ardı sıra, annesînin sokaktan korkuyla çıglığı duyuldu. Arkasından da May Gray'in çığlığı. George usulca başını uzatıp baktı: Annesi de, May Gray de haykırışmayı kesmişleroi artık: Annesi o yapma çocuğa sanlmıştı, hizmetçi kız da ayakkapları elinde tutuyordu. fki?! de yukarıya dn*ru ona önce alık alık. scnra öfkeyle baktılar George bir an için de ols» onlan korkuttuğu içın sevımyor Çeviren: Vahdet GÖLTEKİN 23.00 Caz saati G u r . u m ü z ü n ce'.irdikleri Gece v a r ı s ı iciu ProEram ve kaDanıs A N K ARA t L .4 !Y BAŞ L&BORANT ARANIYOR DSİ Sök^kaya Barajı XV. Bölge Müdürîüğünden Eskişehir 1 Eskbehir Gökçekaya Barajı İnşaatı Beton Lâboratuarında çalıştırılmak üzere 1 baş lâborant almacaktır. 2 İsteklilerde aranan nitelikler: a. Eeton ve Toprak ile ilgili inşaat lâboratuarlarında Baş Lâborantlık veya en az 3 yıl lâborantlık veyahut en az 4 yıl araştırma kontrol teknisyenliği vapmış olmak. b Lise veya mtıadüi oku! mezunu olmak, c. BE? Lâborant, Lâborant veya araştırma kontrol teknisyeni olarak cörev yaptığı yerden en çok 1,5 yıl önce ayrılmıs olmak. d Askerlikle ilişiJM olmamak. e. Yası 38 den yukarı clmamak. 1 Bonscrvis ve çalışma belgelerini ibraz etmek. g. Aday'.ar arasmda yapılacrtk se<;me sınavınj kazanmak. 3 İl> eirişte 32.00 TL. ilâ 30.00 TL baz yevmiye, arazi tazmınatı, tehlikelilik zammı. gibi yevmiyeye müteferri zamlar ve lojman verilecektir. tstek'ilerin en geç 30 Eylül 1967 gününe kadar İş ve Tsçi Bu'ma Kunımu kanaliyle Bölşe Müdürlügüne rruira^tiar; iîân olunur. . (Bann 22318/U032) PTT Genel Müdürlüğünden Genel Müdürlüğümüz merkez ve taşra teşkilâtı posta, telgrai ve telefon servislerinde çalıjtırıîınak üzere smavla yüksek tahsilli personel alınacaktır. Sınavı kazananlardan lisan bilen ve çalışması başarilı olanlar, bilgi ve görgüleri artınlnıak üzere dış ülkelere de gönderilecektir. Smava katılabilmek İçin memurin kanunundaki şartlan haiz olmakla beraber, askerliği yapmış, 35 yaşını bitirmemiş Hukuk; İktisat; Siyasal Bilgiler Fakülteleri Ue Ortadoğu Teknik Üniversiteâ İdart İlimler bölümü, İktisadl ve Ticart İlraıler Akademlsi veya bunlara muadil yabancı fakülte ve Y. Okullann birindea merun olmuş bulunmak lâzımdır. İngilizce, Fransızca; Almanca dillerinden bir veya birkaçıru bilen] er tercih edilecektir. Sınav 27 Eylül 1967 çarjamba günü saat 14.00 de Ankara'da Genel Müdürlükte yapılacaktır. İsteklilerin 26 Eylül 1967 tth günfl mesa! saati sonuna kadar; dilekçelerine ekliyecekleri nüfus hüviyet cüzdanı; diploma; askerlik terhis tezkeresl veya btuıların noter tasdikli suret'.eri ve bir adet vesikahk fotoğraf ile birlikte Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığına müracaatla smavs giriş fişi almalan gereküdir. Fazla bilgi 116580/321 numaralı telefondan alınır. 0»i.25 0.00 07.05 07.30 07.45 OS.00 08.10 üö.40 C:<00 00.20 09.35 09.40 İO.OO 10.40 10.55 11.15 11.30 12.U0 12.35 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14.15 14.35 14.5J 15.00 15.15 16.05 15.45 16.25 15.00 10.55 17.00 17.36 17.50 10.00 Vj..b 20.00 20.15 20.35 20.55 21.00 2105 21.25 21.55 22.25 22.45 4 23 no 23 45 24.00 Acılıs. Droeram Kove h a o e r l e r S a r k ı l a r ve o y u n h a v a l a r ı Haberler ve hava d u r u m u S a b a a müziği Ankarada bugün Her telden Gönul A k ı n d a n ş a r k ı l a r Posta k u t u s u Sabah k o n s e r i Kısa h a b e r l e r ArköSl v a r m Okui r a d v o s u T'jrha.n ToDerdon s a r k ı l a r Meludıden m e l o d i y e Cocuk bahcesi Balete c a â r ı B a s l a m a T. o v u n h a v a l a r ı Kıhrıs saati G.Baiu ve A.Melikten sarKaaerler. R.G.de busün Hp.tif müzik Rsklim Drocramları Cocuk bahcesi V.Gürselden sarkılar Bugun için seçtiklerimiz Kısa h a b e r l e r N Akolc.an t ü r k ü l e r Konser saati F. KozinoEİudan s a r k ı l a r Cesitli müzik A.Gazi A v h a n d a n t ü r k ü l e r Müzik dir.livelim Kısa h a b e r l e r hıce saz Bir n;es!ek. ü c m e s l e k t a s Reklâm c r o v r a m l a r ı Haberler ve h a v a d u r u m u N'.Dadaioeludan türküler Anıiarîa A t a t u r k A.Kopruiüleruğludan sarkılar Sevdiciniz seslcr Uvkudan önce 24 s a a t l r o l a v i a r ı Evliva Ctiebi Klâsik T ü r k [ıl. tODlulufu Piâklar a r a s ı n d a Hacer Bu u s t a n türküler H a b e r l e r vp hava d u r u m u Her hafta bir v o n ı m c u Gece v a r u ı n s doirru Kananıs (Baaın 22780 A. U5T9/U031) i: Annesi ona yumruğunu salladı. «Seni hınzır çocuk seni! Gücüm yetse seni öyle bir pataklardım ki, mosmor kesiliro'in.» Hizmetçisine riöndü: «Çık yukarı, yatır şunu yatajma. Yemek falan yok, anladın mı, masal da yok.» May Gray tokmağı kurcalayınca Georje, ir.at çılık etmedi, kapıyı açtı. Karnı acıkmıştı ama, bunu söylememeyi kafasına koymııştu. Cezanın öbür yari5ina gelince, dünyada dayan'Iması en icolay şey buyou; çünkü May'in masalları hep günahla. pişmanlıkla, cennetle. cehennemle, Tanrıvla, Şeytanla ilgili şeylerdi, karbeyaz bulutlar üzerir.de süzülen melekler de cabası.. Soyundu, gecelik er.tarisıni giydi. gene her zamar.ki sabırsızlığıyla, hizmetçi kızın önünde boynunu büktü; 0 da, gene her zamankı gibi, kendi «tedavi» sine koyulo'u, çncuSun sakat aşık kemiğini sıkı sıkı sardı. George'un artık, fotinlerden olduğu gibi, sargıdan da umudu kalmamıştı ama, kimbilir, belki de bır gun bir mtıcize oiuverirni. May Gray: «Kımıldanma!» diye çıkıştı. George onun üzgün görünüşündsn anlamıştı: May ona gene belki yüz kere aniattıcı masah anlatmak için can âtıyorriu: Ufak bir çocuk varmış, ciyle yaramaz. öyle hınzır bır çocukrr.uş k:. en sonunda Dipsiz Kuyu'nun ucuna kadar sürüklenmiş... George bunu daha düsünür düşünmez, kena'i yaptıklarını hatırladı, içmde bir suçluluk duygusu uyandı. «Hadi, dualarını oku bakayım.» George diz çöktü. basını yatak çarçaflarına gömerek, saçmasapan bir şeyler mırıldandı. «Hızlı sövle, duymuyom » George başını kaldıroi. haykırdı : «Tann annemi de, May Gray'i de mutlu küsın, bu gece yaptıklarımdan dolayı da beni bağıslapın.» May sert bir tavırla: «Tann sağır değiidir» dedi. George ağır ağır yatağa tırmandı. « Eana yazık değil mı. niye brn öteki çocuklar dan başkayım? Burada sesi birdenbire yükseldi «Niye Tann beni daha hiç bir günah işlemeden cezalandırmış?» May Gray'de bunun karşılığı hazırdı: « Babaların günahı.» « Benim babamın?» • Ya. Onun da. ontın babasmın da. bütün B>TonIsrın günahları. Ananın dede'erinin de eünahları, büt'in o korkunç Gordon'ların. Bir şeytan var senin içinde.. yarısı Byron. yarısı Gordon Ama, biz onu çıkarıp atacağız. hele bckle. Çıkaııp armazsak bana da May Gray deraesinler!» (Arkası var) v
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear