26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKİ 19 Evlul 1967 CUMHURİYET ••••••••••; Eveleme, Develeme,. ) Geveieme Dralomasisi I I Doç. Dr. Haluk ÜLMAN firkiye Başbskanı Bar Süleyman Demirel ile Yunan Başbakanı Bay Konstanrin Kolllas arasında ve Kıbns konusunda yapılan Kesan • Dedeağaç görüşmeleri çevresindeki heyecan çemberi, artık yavaş yavaş dağılmaya başlamıştır. Ortalıkta, acı bir gerçekçiliğe dönüs görünuyor. Fakat buna rağmen, Türk kamu oyuna, Keşan Dedeağaç buluşmasına giden olayların, yapılan görüşmelerde konuşulanların ve varılan sonuçların tam bir görüntüsü hâli verilmis degildir. ToplantUar sonunda yayınlanan ortak bildiri ve Bay Demirel'in geçtiğimi* Salı günü yaptığı basm toplantısı. konuya gerekli aydınlıği getirmiş olmaktan çok uzaktırlar. Üstelik, toplantı ertesinde birtakım yetkUilerin ağzından ılındjğı ileri sürülerek yapılan bazı yayınlar, durumn daha da kanştırmıştır. Gerçek bir fâcia İŞSİZLİK falarını doldurmuştu. Kayserideki maçta çıkan arbede ellı vatandaşımızın ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına sebep olmuştu. 27 Mavıs idam mahkumlarının boy boy lotografları sag^kanadın birinci savfaların. örtnvor, devrim ve Anayasa duşraanl.ğı buram buram tütüyordu. Romanya'ya giden heyet Nazmiye hanımın ber berivle birlikte dönmüştü. Berber gazetec.lerden saklanıyor, De mirel, bu konuda sual soran gazetecilere = . Ben büyük islerin adamıyım, basıt olayların değil bu>uk Az gelişmiş ülkelerde Esanornn: 2 :. Dr. Nusret EKiN tKTtSAT FAKÜLTESÎ ÖGRETİM ÜYESİ düktivitesi sıfır. hatta menfl o dam ve gelir bir arada gerçekleşlan insanların adedi artacak, bel tirildiği takdirde biri diğerini etkilemek suretiyle, ekonominin tüm li bir doyma noKtasından sonra Dünya Harbinden sonraki kaynaklannın tam kullanılabilecezirai sektördeki gır.H işsizler ve devrede. az gelişmiş veya ge ği bir faaliyet seviyesine çıkabileeksik istihdama tabi nlanlar v» • lışme halindeki ekonomicektir. Mamafih az gelisrniş bir açık işsiz veya iküsaden gayri falerl e ilgili bir çok .leşriyat yaekonomide ge'.işme vetiresinin bu al hale geleceklerdır. pıldığı halde, «Birleşmiş Millettarzda işleyişini menfi olarak etöy Şehir ara.ında meydar.a ler» in, bilhassa «Milletlerarası kileyen sayısız güçlükler oruya gelen hareketlar yukanda Çahşma Teşkilâtı» nin münferıt çıkmaktadır. izahını yaptığııaız bu vetire ülkelere ait draştırmaları ve tir yi biraz daha muglâk bir hale iki mukayeseli tahüli dışında, bi; sokmaktadır. O halde az gelişmi? diğimiz kadar gelişme halindeki ülkelerde istihdam meselelerınin ulkelerde işsizlik mevzuu, pek tahlili için takibi zarurl vol. her az islenmiş ve herhangi bir ilmî ugün az gelişmiş blr ülke iki sektörde isühdamın bünyesini kitaba konu teşkil e'miştır. Halesas itibarile Ikill bir bünye ayrı. ayrı ele «Uıp tahlil etmek buki bugün az gelişmiş ülkelerin göstermekte, ekonomik ve en önemli sorununu issız ve ek ve bu kısa devreli statik analızi •osyal yönden ananevi sektör diyetakiben, şehirleşmeyi de dinamık sik istihdama tabi g'nıs kitleieblleceğimiz iki birbirinden farklı bir unsur olarak dikkate alan urin niteliğini ve nacmini tesbit kısma ayrılmaktadır. Ananevi sekzun devreli araştırmalar \npmak ve bu kitlelere prodüktif iş imtör kaide olarak köy ziraatine datır. Böylece az gelişmis ülkelerkânlarının temini olju^u bılinen yanmakU, el ve ev sanatları ve de istihdam mesel'îsinın mahiye• ••I bir gerçektir. zanaat hayatı yayguı bulunmaktatine ve hacmine *ekil veren en Bu ülkelerde eksık ıstihdnm ve dır. Aynca kapitale ve toprağa naönemli taktörler bir yandan ürezaran yüksek emekle, nisbl olarak içsizlik iktisadi az gelişmişlıgın tım unsurlannın birıraya getıdaha yavaş bir teknolojik gelişmey bir neticesi olarak ortaya çıkrilmesi ile ilgili bulunmakta. dile. çok mahdut bir kapital birikimakta ve istihdam meselelerınin ğer yandan ise sektör değişimleri mıyle ve fert başına çok düşük pro halli. geniş ölçüde ekonomık ge seklinde kendini «ırtaya koyan şe düktivite ile karakterize olmakta lişmenin gerçekleştirilme derece hirleşme, problemın anlaşılmadir. Diğer yandan bu sektörün en sine bsğlı bulunmaktadır. Bunun »ında ve izahında «nahtar rolü önemli diğer bir özelliğini İse ikla beraber, kısa devrede tam is oynamaktadır. tisadi organizasyonların aile islettihdam hedefine ulaşmanın immeleri seklinde oluşu teşkil etmekÜretim faktörlerınden herhankânsızhğı veya güçlüklerı de aşitedir. gi birinin gayri kiti oluşu, bilkardır. hassa vasıfsız ışgücünun mecbu Buna mukabil moden sektör, Bütün bu güçlüklere rağmen ren boşgezer hale gelişinin esas plântasyonlar veya geniş zirai işaz gelişmiş ülkel^r bir yandan, sebebini teşkil itmcktedir. Işsızletmelerden, madencilik. petrol issefaleti. fakirlıği, boş gezerliği lik kendini belirli ve hudutiu tihsaii, büyük imalât sanayii, hizkaldırmak, sosyal adaleti perbir toprak üzerinde fazla nüfumet sektörlerinden meydana gelçekleştirmek ve kıtl«lete prodük sun birikmesinden türlü «ekillermektedir. Ananevi sektörün tamatif istihdam imkânlan vermek su de göstermekte, zira! fektörun men tersine olarak bu sektörde retiyle ülkenin mılli geîirini artve modern sektörün her ikisı de, yüksek kapital emok oranı. sertırırken. ditîer yamJan artan gebu artan emek anma prodüktif maya terekümü, teknik gelişme ve liri. emeğin hayat standarriını istihdam imkânlan ssylamaktan fert başına nisbi olarak daha yükyükseltmek suretiyle tekrar onâciz kalmaktadır. Toprağı işlesek prodüktivite ve ücret karşılılara intikâl ettirtnek zaruretini yenler ve zirai iileı^r Kittıkı,e KU ğı istihdam imkânlan görülmekduymaktadırlar. Şüphesiz bir ülçulen bir araziye sahip bulumak tedır. kede ekonomik gelişme planlerı durumuna gırerken, ailenin yotiş Ekonomik gelişme isgücunün danin modelinin ve etlişme hedefkin bütün fertlenmn tam (üre ha büyük kısmının ananevi seklerinin kısa v e uzun dönemler ile istihsal faaliyetlerıne kaııiatörden, modern sektöıe geçişiyle için tesbiti. geniş ölçjde o ülkebilmeleri mümkün olamamaktakarakterize olmnkta. ülkenin gelir deki istihdam meselelerinm kadır. Aynı zamanda iiraî sektör dı ve istihdamı gelişme vetiresiyle bir rakte^r ve bünyelerini bi'memızi şınrta istihdam ımkânİHrı elde etlikte daha çok modern sektörden zorunlu kılmaktadır. mek hususunda da âşikâr güçlük elde edilmektcdir. Şehirleşme haler mevcut bulunmaktadır. rekeüyle kendini ortaya koyan bu vetire. nüfus artışmın gittikçe şiddet kazanmasına, ekonomik ve sos yal faktorlere bağlı olarak şehirleş menin büyük bir hızla cereyan etşgücünün geniş bir kısmının mefine mukabil, modern sektörde ijsir, gizli ışsiz ve bilhassa •••• • ••• istihdamın kâfi ve beklenenbacim eksik istihdama t&bi olusu, • ••• •••• • ••• de genişlememesinden dolayı, moaz gelişmiş ekonomilerin en ö• t*t • ••• dern sektörde de ananevi sektörde*••• elişm e halinde olan ekonominerali ve dikkati çeken bir özel• ••• ki istihdam problemine benzer telerde işsizlik meselesinı dsliğini teşkil etmektedır. Bu ekomayüllerin ortaya çıkmasına yol ima üretim faktörlerinden enomilerde esas itibarile nüfusun açmaktadır. mek unsuru yöııünden düşüniktisadt faaliyetlere katılan kısmek ve emek tazyıji gittikçe *rmı, gelişmiş ekonomilere nazatan. diğer üretim faktörlerinin ran nisbl olarak daha mahdut ahenkli şekild.e ^enişlemek mre bulunurken ve böylece bu ekotiyle bu artan emek nnsurur.vı nomilerde işgücü iştirak oranla••i: prodüktif şekilde istihdama toka erşeyden evvel şu hususu biln daha düşük nisbetlere ulaşır•••• •••• • ••• mamasına bağlamaJc dogru değii hassa belirtmek icap ederki, ken, ayrıca isgücunün çok önem•)••• •••• •••• dir. Meseleyi ikıye ayırmak ve I az gelişmiş ülkelerde istihli bir parçası zirai »ektörde isdam problemleri kendini işgücünün diğer üretim faktörlerinin mevtihdam edilmekte, endüstri ve cut veya kifayetsiz oluşuyla. bun büyük bir kısmının boş, atıl ve işhizmet sektörlerinln toplam iş•••• siz oluşu şek'.inde ortaya koymak••>•• lan kombine etmek hünerine ve gücü içindeki oranları oldukça •••• tan ziyade, istihdam edilir gözükeniktisat siyasetine o ülkenin tahudutlu kalmaktadır. Zirai İşgülerin aslında ya zaman itibarile ve hip olup olmayısını birbirinden cü ise, geri bir teknikle köylerde ya kapasiteleri derecesinde kenditefrik etmek icap eder. Bazı ül• ••• ve kırlık bölgelerde kendini >eİerinden fsydalanılmamalarmdan. keler emek ansuruna tam istihnenin muayyen aylannda, mevyahut da gene istihdam edildikleri dam temin edecek bütün istınsim dalgalanmalarına tabi olarak halde milli gelire hiç bir katkıda sal faktörleri rezervlerine saboş gezerlik, atalet ve eknk is• ••• bulunmamalanndan doğmaktadır. hıp olduğu halde, iç ve dıştan tihdam seklinde ortaya koyan Diğer bir ifadeyle az gelişmiş bir gelen «ebeplenn erkisiyle gelışbir istihdam bünyesi içinde yaülkede emek unsurunun işsiz kalımeyi gerçekleştırecek bir idtri şamakta ve çalışmaktadır. ••ii • ••• ve siyasl düzen kuramadıkları ı şından daha mühim olarak, insan emeğinden tam istifadenin sağlanaz gelişmij ekonorailerde nü:: t çin emeğin bir kısmı atıl kalmakmaması en önemli sorunu teşkil etîusun çok önemli bir kısmı tadır. mektedir. Böylece az gelişmiş bir köylerde ve zirat mıntıkalar Diğer yandan, ea'elc unsaruülkede işsizlik meselesi yanında da bulunduğu için, bu ulkelerde nun artışt genellikie az gelişmış bilhassa istihdam problemlerini ön nufuı artışından doğan tazyiğın bir ülkede vasıfsız emek arzınnı plâna almak icap etmektedir. Çünen önemli kısmı koylerde hisse artışı manasına gelmektedir. Hal kü sosyal güvenliğin, hattâ sigorta dilecek, eehirlerde endüstri ve buki gelişme vetiresınde ietihsal kollarmdan birçoğunun, hususiyle hizmet tektörlerınde nüfus artıfaktörü olarak vasıfsız emeğe ih işsizlik sigorta kolunun mevcut ol•••• şı oldukça zayıf kalacaktır. Kal•••• tiyaç oldugu kadar belkı ondan madığı bir ülkede, gelişmiş Batı üldı ki bu tazyiği zıraî tektör a:::• daha önemli olarak vasıflı insan •••• kelerinin iş piyasalarında gördüğu•••• leyhine daha da siddetlendiren gücüne de ihtiyaç bulunmaktamüz şekilde açık işsiz haline geldiğer bir faktör ise. koy ve şehir :::: dır. Mamafih Bir çok hallerde ?a mek ve sigortanın mali yardımlan mıntıkalannda nüfu« artış orandece vasıflı ınsangücüne »ahıp ile prodüktif bir istihdam fırsatı ları arasında görülen farklardır. aramak imkânlan mevcut olmadığı olmak ekonomik gelişmeyi «ürat O balde bir faraziye elarak bn için. gerek ziraî sektörde, gerek şe lendirmeye vetmemektedır. Meülkelerde her dogan, doğdogu hirlerde ve modern sektörde insanselâ, bugün Mısır'da her yıl fjnıyerde kalıa. ciraat ile *anayi, lar prodüktif ve geliri yüksek bir versitelerden mezun olanların nü köy ile şehir arasında herhangi iş imkânı bulamayınca. açık işsiz fus oranı, tngiltere'nin sahip olbir işgücü transferi olmasa. sahaline gelecek yerde, ziraî sektörde duğu orandan dikkati çekecek nayileşme esa* itibarile sehirlcraile işletmelerinin içine sıkışmakta derecede yüksektir. de meydana geleeeğine ve enveya modern sektörde, bilhassa hiz Gelişme halindeki ekonomilerdüstri ve hizmet sektöründe emet sektöründe. kendi nam ve hede yüksek tahsıllilcr veya umumek talebi vönünden kaydedilen sabına çalışan grubu genişletmekte miyetle tah'illiler »rasında gögelişme, şehirlerde nüfas artıdir. rülen işsizlik te bugün üzerinde şından doğan emek arzını masseönemle durulan. sıyasi ve sosyal debilecek bir Kapasitede olacağı elişmiş bir ekonomide, işgüneticeleri itibarile fevkalâde öDa göre, şehirlerde işgücü iştirak cünün çok önemli, hattâ t s nemli bir problemd:r. Şüphesiz oranları artacak, işsizlik bertamamına yakın kısmmı ücret bu durum kötü Dir yatırım veraf edilecek, hartâ çok muhtemel ve maaş mukabili çalışanlar teşkil insangücü politikasınm sonucu olarak »ehirlerdeki emek arzı arederken, Iş piyasasının organize, tan talebi karşılamaktan bir bay olarak doğmaktadır. işsizlik sigortasınm mevcut ve hatİi uzak kalacaktır. tâ iş ve işçi bulma kurumlarınm iş sizlik sigortası ile birlikte çahşmaDurum şehirlerde bu yönde gesı, istihdam ve işsizlik meselelerilişirken, zirai sektörde ve köyne büyük bir açıklık getirmekte, az z gelişmiş bir ülkede istihlerde ise nisbt oiarak daha hızErelişmiş bir ülkede ise işgücünün dam problemlerinin hallinin lı artan nüfus «eri bir teknikle, is piyasasının ve nihayet istihdaekonomik gelişme meselelehudutlu bir arazi üzerinde çalımın bir çok özelliği, meselenin hem rine ne derece sıkı sıkıya bağlı olşan insanlar üzerinde şu tesirle duğu bilinen bir gerçektir. Bir e ananevî sektörde, hem de modern ri gösterecektir; Sosya! bir da konomide nüfusun daha büyük kıssektörde anlaşılmasına büyük bir yanışma şuuru. aile yapısı v.s. mının iktisadi faaliyetlere dahil ol vuzuhsuzluk getirmekte, dikkatli faktörler yüzünden marjinal pro yapılması icap eden sosyal ve ekoması ve işgücünün tamamına yanomik analizleri gerekli kılmaktakın kısmının prodüktif istüıdama dır. kavuşması, şüphesiz kaide olarak toplam istihsalin daha fazla artma sı manasına gelecektir. Tabiaüyla Yarın artan millî gelir, daha yüksek geEKONOMİK lir, daha geniş tasarruf, daha büGELİŞME VE MİLLÎ yük bir yatırım ve daha çok yeni ij imkânı için ileri bir adımı tesSAVUNMA kil edecektir. Böylece, artan istih r ri?1 Dısişleri Bakanı, Nazmiye bammın berberl ıçın GazeVelerin haberlerini okuduktan sonra fer.hl.nuk için bir [ bardak su içmek isteyecek vatandaş mikropsuzunu bulamiTacaktı. . p"asada saç döken zehirli sabundan kar.ş.k zeytinyaf.na kırmız. \ biber yerine yutturulan boyalı kepekten eşck etiyle yapılan sosi . se kadar cümle maddeler, fırsatçılık düzeninde vatandasın n | U . ğını sömürerek para kazanmaya çıkmış işadamlarınm •»»anatını , dalgalandırıvordu. Amerikan kapitalizminin girdigl bütün ulke . ler zibi Türkiyede milli hasletler çürüyerek döküluyor, Ataturk le ; başlamış devrimciliğin ve milliyetçiligin yerini dolduran satılmış ; lık zilleti son aşamasında görünüyordu. Fubuş, yolsuz uk, hırsız . lık, sefahet, vnrgunculuk, ahlâksızlık, sömürü, duzensizllk, lrtlca alabildiğine yogunlasıyor; Mustafa Kemal'le millî kurtnluşa yonelmiş bir millet dış kapitalizmle işbirlikçilik yapan üçbnçnk j kompradorun elinde çözülüp gidiyor, ve Güney Amerıkanın n a y , siyetsiz toplumlarına dönüşüyordu. \ Vatandası vatandaşa düsman eden, karsılıklı kınleri blleyen, , dlsiplin yerine gangsterliği, çahşma yerine vurçnncnlngu, almten , yerine hırsızlığı, düzen yerine komprador talancıhğını koyan 1 , K tidarlar elinde Türkiyede insanlar blrbirlerine duşman kesılmiş • lerdi. ! Bir gün Sünni'lerle Alevîierin birbirine girdiği duyuluyor, er ; tesi gftn kompradorların para İle totulmus avenesl parti toplan j tısı basıyor. bir başka gün tiyatro salonları ?özü dönmüşlerin hu ı cumunanğruyordu. Siyasl iktidar elaltından külhanbeyliği teşvlk j ediyordu. Anadolu illerinde tiyatrolara hücum eden iktidar parti ] zanları, Valilerin himayesinde Idiler. Slyasi particilik, dernekçilik, ; komplo, baskın. tuzak. tertiple yürütülüyordu. Devlet dairelerinde ] ve sanayi kurumlarında vatandaşlar : i Bu bizdendir, öteki bizden değ'ldir.. diye mnamele görüyor \ lardı. ; Devlet işletmelerinin başındaki eenel müdürler arasında Ikti , dara yaranmak için Abdüİhamit .iurnalcılıSını meslek edinenler v e Türk isçisine karşı Türk askcrini kullanmak isteyenler vardı. tktidarın başı. temel atma törenlerinde tekbir ıretirip din sömürgenii£ini politika aracı vapıyor, Basbakanlık koltuğunda otnrmak sorumundan nasipsiz görünüyordu. Ankaranın ort. yerinde güpegündüz vazarlar kaçınlıyor, gecelevin parl&mento basılıyor, Bü ; yük Millet Meclisinde aramatarama faaliyeti icra edillyordu. tmar yolsnzluklarının binbir hikâyesi açıkca anlatılıyordn. Bele ı diye Meclislerindekl partizanlar. sehirlerdekl menfaat ynv.l.nnı j işletiyor. arsa ve apartman tâcirlijiyle nüfuz tic.retini yürütüyor ı lardı. En sorumlu mevkilerde bulunan kişilerin yalan töylemesi | tabiî bir seydi. Bir Bakan kalkıp : ) « Devlet menfaati için yalan söyledim» diyebiliyordn. ] İktidar partisindcn olmak yalan ve talan düzenine katılmak \ için ilk sart idi. Ru rozeti yakasında tasımıyanlara kapılar kapalı, ' bu rozeti yakasına takanlara kapılar açık idi. Vatandasın zihnine iyice yerleşmişti ki : Aneak bir başkasını kazıklarsam, ancak bir dümen çevlriraem, ancak bir dalavere yaparsam yolumu bnlnrnm, refaha kavusurum. Para kazanan namussuzların en itibariı mevkllere geçtlgini, bir yılda milyon vuran ahlâk<ızların başüstünde taşınıp koltnklara yerleştiğini gören vatandaşlar, orman kanunn Dinllerine göre birbirleriyle mucadele ediyorlar; birblrlerini yiye ylye, birblrlerini eze eze yaşamavı toplum yasası sayıyorlardı. Bu gidisat vatandaslan birbirine gittikçe düsman ediyor, kapı kapıya ve yüz yiize bakanlar bile blrbirlerini hasım sayıyorlardı. Vatandasın vatandası sevmesi, hakkı hukukn koraman, diıipline saygı göstermesi, çalışma ve alınteri dışında bir geçim yolu dününmemesi diye bir kaygı yoktn artık. Çüriivordu toplam.. Ve Bizan*nî »on tiriarındaki gibi Mavi'lerle Ytşil'lerin spor yarışmalsnnda bırslar bosalıyor, insanlar gittikçe gerllen asâplannı ıtadynm>l»rda »atnrin* etmek rollmn» itilivorlardı. Fntbol oynanan yeşil sahalar bir tpor yeri degil blr .ren. Idl artık. tşte Kayserideki faci. bn ortamın •onnçl.n, ve ekllen rflzgarlann biçilmiı fırtınasıdır. Bn facianın blr eşlnl araunıı arasanız belki GUney Amerikada bulabilirsiniz. Bizim soylediğimJz de o zaten.. Güney Amerikanın çürümüşlilğüne doğru kim Hmlıtlr Türkiyeyi? Hangi feisefedir Atatürk'ün ülkeıini yansömUrge gibi yasıyan toplnmlann yaşayısına yönelten? Bu sornya eevap, bütün sorulanmıza eevap olaeaktır! T Bize kalırsa. toplantının üzerinden bu kadar bir süre geçmesine rağmen durumun hilft açıklık kazanamamış olmasının başlıca nedeni, şu sırada, Türkiye'nin kesin bir Kıbrıs politikasının yokluğudur. Demlrel hükumetinin iki yıldır izlemekte olduğu Kıbrıs politikası son görüşmelerde gerçeklerin sert kayasına çarpınca. şimdi, Türk dış politikasını yönetenler gözle görülür bir kararsızük ve çelişme dönemine girmiş bulunmaktadırlar. Diplomatik manevra mı? ilindiği gibi. Demirel hükumetinin Kıbns politikası şimdiye kadar dört ana ilke çevresinde toplamyordu: (T) Tek taraflı «enosis» olamaı; (5) Kıbrıs'taki Türk toplumunun Bum tahakkümü altına girmesine izin verilemez; (3) Lausanne Andlasmasıyla kunılmuş olan O o gu Akdeniz dengesi TUrkiyenin aleyhine bozulamaz; (?) Yürürlükteki uluslararası andlaşmalar t e * vanh olupbittilerle değiştirilemes. Bu Ukelere uyularaktır H, Demirel hükumetinin işbaşına gelmesinden buyana, İnönü iktidarlarının gerçeklerin zoruyla tek çıkar yol olarak kabul ettikleri «bağımsız ve federal Kıbns» görüşü bir yana itilmiş: Türk kamu oyuna «çifte enosis diye tanıtılabilecek bir çözüme ulaşılır umuduyla üs pazarlıîına bile razı olunmuş; hattâ, başansızlıktan sonra ne kadar yalanlanmak istenirse istensin. Yunanlılardan böyle bir üssün. belld de büyücek hir toprak parçasının mülkiyetl kopanlabilir riüşüncesiyle, Başbakanlar düzeyindekl Keşan • Dedeağaç görüşmelerine gidilmiştir. akat ortalıkta bütün aelirtiler, Demirel hükumetinin, bu görüsmeler sırasında, Yunanistandan hiç değilse yakın sürede Türk kamu oyuna «çifte enosis» diye tanıtılabilecek nitelikte bir taviz koparılamayacağını anladığını gösteriyor. Bunun içindir ki Bay Demirel, geçen Salı günü yaptığı basın toplantısında, şimdiye kadar gözlenen dört ilkeyi adeta yasak savar gibi «ır«ladıktan sonra, «Kıbrıs siyasetimizin temelini Kıbns'ın statüsünü tayin eder andlasmalar teşkil eder» demektedir. Ancak bu söz, şimdl yeniden • bağımsız Kıbrıs» görüşüne dönüldüğünü kesinlikle gösterecek kadar açık değildir. Bu konudaki kesin açıklama, «KeşanDedeağaç görüşmelerine katılan Türk heyetinin bir yetkilisi» nden gebniştir. Bu yetkiliniıi genellikle Dışisleri Bakanlıgının görüşlerini yansıtan bir Istanbul gazetesine verdiği demece bakılırsa, «Kıbrıs bağımsız kalacaktır. E n o sisin ne şekilde olursa olsun müzakere edilemeyeceğini karşı tarafa bildirdik. Biz de taksim tstemiyoruz... Biz, bağımsız bir Kıbns'ta yasayacalc Türklerin hayatlarıru ve emniyetierinl tam anlamıv!s garanti altına alacak bir şpkil Istiyoruz.» ' nnuıistaB'da kamu oyuna fazla önem vermlA yor görünen bir askeri yönetimin işbasına geçmesini, Birleşik .\merika anlaşmazlığın çözümünü kolaylastırmak bakımından bulunmaz blr fırsat saymıstır. Üstelik. Türk ve Yunsn Başbakanları arasuıda yapılacak bir görüfmenin, bütün dünyada kendisinden başka kimseden yüz bulamayaD Yunan yönetünine. içte ve dısta biraz olsun itibar kazandıracağını düşünmüştür. Fakat Türk ve Yunan Başbakanlannı biraraya getirebilmek için, herşeyden önce, ortalıkta üzerinde anlaşılabilir bir görüşme tasarısı olmak gerekirdi. tşte Birleşik Amerika. bu konuda da, ikinci Acheson plânının çok işe yarayacağını düşünmüştür. Birleşik Amerika'ya ğöre. eğer 1964 yılınm ortalannda hanrlanıp Türk hükumetince görüşmeye değer bulunan bu plân o zaman basanya ulaşmadıysa, bunun başlıca nedeni. anlaşmaya istekli olmayan Papandreu'nun Amerikan tasansını kamu oyuna sızdırmasıydı. Washington'un bundan çıkardığı doğal sonuç şudur: Eğer Iklncl Acheson plânı anlaşmaya istekli hükumetler arasında ve büyük bir gizlilikle görüşülürse, başarıya ulaşılacaktır. Bu arada unutulan, görüşmeden kendlsi için çeşitli faydalar uman Yunan yönptiminin buna karşılık, madıkça Kıbrıslı Rumİarın çıkarına gelişen bu anlaşmazlığı çözmeye ne hazır. ne Istekli, ne de yetkili olduğudur. Bu gerçek, Keşan Dedeağaç görüşmeleri sırasında bütün açıklığıyla ortaya «ıkmış olmalıdır. Ancak gerek ortak bildiride, perekse Başbakanın basın toplantısında yeralan deyişler, Türk Yunan görüşmelerinin buna rağmen devam edeceğinl gösteriyorlar. Fakat Türkiye bu görüşmelerden Birlesik Amerika'yı memnun etmiş olmaktan başka ne beklemektedir, oran belll değildir. K İki biinye B Yetersiz bir kadro iraz yukanda Bay Demirel'i Keşan Dedeağaç görüşmelerine iten baskıların lkinel sinin Dışisleri Bakanlığınm yüksek kademell görev lilerinden geldiğini söylemiştik. Gerçekten, efçr bildiklerimi* yanlıs değilse, dışanya karsı hıçbir zaman böyle konuşmamakla birlikte, Dışisleri Bakanlığının yüksek kademeli görevlileri, şu sırada Birleşik Amerika'nm baskılarıyla karşı karşıya bulunan Yunanistan'ın Türkiye'ye «çifte Enosis» sayılabilecek bazı tavizler vermeye hazır olduğunu sanmışlardır. Zaten bu görevliler, ötedenberi, bağımsız ve federal Kıbns» tezinm geçerliğine Inanmamakta ve bütün Türk çabalarının çifte Enosis» üzerinde yoğunlaştınlması gerektlfeinl savunmaMadırlar. DışişleriııHe Kıbrıs politikasını çizen kadronun yeterslzliği, Makarios'un boyun eğeceği bir znr karşısında kalınadıkça böyle birşeye yanaşmayacağını pck iyl bilmclorl gerektigl halde, Atina'dan .çifte Enosis» konusunda alınan bölük pörçük haberler üzerine Adadakl Türk direncinin daptılmasına göz yummalarıyla ortaya çıkmıştı. Keşan Dedeağaç görüşmeleri tabloyu tamamlamıştır. Yonan yönethntnden Başbafcanlar düzayinde bir topUntı yapılmasl Istcei geUnce, Dışijlerinuı yüluek düzeydekl görevlileri. o kadar süredlr umduklannın nihayet gerçekleşmek üzere olduğunu lanmı»lardır Oysa, Türkiyenin bugünkü uyuma ve uyutma polltlkası sürüp grttttkçe Adanın wıten adım adım Enosis»e yaklaştığuıı bllen Yunan yonetiellerinln, bo görüşmeleri Adada Türkiye ye bir toprak parçası vermek için değil. fakat Birleşik Amerika'dan gelen baskıları karsılamak, Türkiye İle \ u nanistan arasındaki buzlan kırmak, Kral Konstantin'in Başkan Johnson'la yapacağı gezinin öncesinde hir propaganda yeteneğl kazanmak ve hepsinden önemlisi, Türk dış politikasını yönetenlerl bir süre daha oyalamak amaeıyla istediklerini, Dısişlerinin yönetici ekibi herhRİde pek iyl bllmeliydi. Yonetid ekip bu gerçekçiliği gösteremeyince. şimdl Türkiye'ye taraflann Adadaki durumu kötülestirmekten kaçmacakları yolunda verilen bir sözle yetinerek Kıbns sorunnnun çözümünün başka baharlara ertelenmesine göz yumnıak: Bay Demirel'e de yaptığı basm toplantısında «biz müzakere etmiş olmak için müzakere etmsyi ne kadar fuzuli görüyorsak müzakerelerden kacmayı da o kadar icapsız sayarız. Aksi halde müzakere kapısını kapayarak gerginlik ve çatışma yolunu açmak kalır» gibi tekerlemeler iiralamak diişmiiştür. B F İÜİ En önemli sorun ı İktisat politikasının rolü 6 Eksik islihdam iü! H '••••••••••••••••••••••••••••a•••••••••••••••••••! ••••••••••••••d ğer KeşanDedeağaç görüşmeleri, Türk dış politikasını yönetenlere, gerçekten Türkiye İçin bağımsız ve federal Kıbns tezine dönüşten haşka çare olmadığını, «çifte enosis» sağlanabilir umuduyla geçirilecek her günün Türkiye'nin »e Kıbns Türklerinin çıkarlarına karşı işlediğini anlatabilmişse. arada boşuboşuna geçen iki yıla ragmen, buna bile sevinmek gerekir. Yok, eğer bu ağız değişikliği bir gerçek politika değişikliğinln değil de korktuğumuz gibi bir ka.arsızlığın belirtisivse; daha önemlisi, Bay Demirel'in ötedenberi Kıbns bağımsızlığını savunan Sovyetler Birliğine yapmak üzere olduğu yolculuğun ve üyelerinin bağımsızlığına çok düşkün olan Birleşmiş MUletler Genel Kurulu toplantısının öncesinde çevrilmek istenen bir diplomatik manevra ise, o zaman kısa bir süre sonra yeniden başlangıç noktasına döneceğiz demektir. K iiii TESEKKUR Ebediyet* intikali bizler için büyük üzür.tüler doguran, boşlufu hiçbir zaman doldurulamıyacak olan sevgili eşim, babamız ve büyük babarr.ız Enıekli Denizaltı Albay cenaze merasiminin tertibinda büyük liirufları bulunan Kuzey Deniz Saha Kumandam Koramiral Turffut Kunter ile Deniz Eğitim ve 2. Zırhlı Tuğay Ku mandanlarına, meraslme katılan sayın Koramiral Zcki Özak. Tuğamlrsl Sait Kurçakan ve Fahir Karayel iJe merhumun hocası Alb. Sabri Mengül ve bütün si lâh ve sınıf arkadaşlarına. Kü çükyalı lş ve muhlt arkadaşlanna, merasim kıfa ve bandolar, subay, astsubay ve erlerine çelenk göndermek lutfunda bulu nan rr.akamlara ayrı ayrı borç bildiğimiz teşekkürün iletümesini muhterem gazetenizden rica e deriz. AİLESÎ CurrJıurivet 11043 İİİİ HtKMET DAĞADA'nın < Çelismeler içinde ütün bunlardan sonra, sündi ne olacak? Herşey, bu eveleme, develeme ve geveleme diplomaslslnüı bir yana bırakılıp gerçekel tutumlar takımlmasına bağlıdır. Bir yandan cYunanistan Uhaktan başka çözüm yolu görmüyor> ve «Türkiye Adanm Yunanistan'a ilhakına hiçbir zaman rıza göstermeyecektir» derken, öteyandan «Keşan Dedeağaç görüşmelerinde nelerin mümkün olabileceği anlaşılmısür» ve «bundan sonra vukubulacak temaslann neticeye yakizim bildiğimiz kadarıyla, Bay Demirel, laşmayı geniş ölçüde kolaylaştıracağını ümit etmek Yunanistan'dan Türk iarnu oyuna «çifte isteriz. gibi anlamsız çelismelerden kurtulmanın zaenosis» diye sunulabilecek bir taviz koparmadan, manı, artık gelmiştir. Yapılacak düriist davranıs ya Başbakanlar düzeyinde bir toplantıya gitmek istebu konuda çaresizlik İçinde bulunduğumuzu, lşl miyordu. Fakat, bu konuda iki avrı yönden gelen zamana bırakmaktan başka yol olmadığını kabul kuvvetli baskılarla karsüasmıstir. Bay Demirel'i ederek bo anlamsız çellşmelere son vermek; ya da, Yunanh karşıtı Kollias ile buluşmaya iten bu bas konııyu bir de gerçek yetkisiyle tartısmayı denekıların birincisi böyle bir görüşmeden çeşitU çımektir. Bufün Kıbrıs konusunda söz sahibl olan karlar uman Birleşik Amerika'dan, ikincisl de blr kişi varsa. o da herhalde askerî yönetimin kimi Dışisleri Bakanlığının yiiksek kaı'.enıeli görevlilene kudar temsil ettiği bilinmeycn Başbakanı Kollirinden gelmiştir. as değil. Kıbns mmlannın Iideri Makarios'tur. Türkiye zaman geçirmeden Makarios'a Kıbns'm kayıtTürkiye ile Yunanistan arasıudaki Kıbns ansız şartsız bağımsızlığından yana olduğunu bildirlaşmazlığı Birleşik Amerika için ötedenberi bümeli ve Adadaki Türk topluluğunun korunması yük bir başağrısıdır. Bu anlaşmazlık sürüp gitiçin gerekli gördüğü düzeni açıklamalıdır. Eğer tikçe Türk ve Yunan kamu oylannda kendisine karşı çeşitli suçlamalar göriilmekte: Türk ve Yu Makarios Türkiye ile bu düzeni görüşmeye yanaşmazsa, ya da Adayı Yunanistan'a katroaya kalkınan dıs politikalan, kendi işine eelmcyen sapmaşırsa. bunlardan doğacak sorumun Türkiye'de ollar yapmakta; daha önemlisi, T.aten çökuntü hamayacağı da, bütün dünya kamu oyuna, hiçbir telinde olan NATO'nun guneydoğu kanadı eskisi reddüde yer vermeyecek biçimde hatırlatılmalıdır. gibi işleyememektedir. Oysa, son Araptsrail »ava•şı, bu kanadın günün birinde Birleşik Amerika1nönü Iktldarlarınm yaptığı Yunanistan'ı nin çıkarları açısından ne kadar önemli olabileceKıbns anlaşmazlığına taraf saymak yanlığini bir kez daha ve bütün av 'Jıjıyla ortaya koysından artık vazseçilmeli, bu yüzden zamanm Kıbmustur. Onun içindir ki. Kıbns anlanmazUğının m rumları lehine işleyişp durmasma artık engel çozümü için harcadığı çabalan V\ashington bir nlunmalıdır. Anlamsre görüşme ve konuşmalar, BÜıedir pek yoğunlaştırmıstır. zaman kaybından başka işe yaramamaktadırlar. B İM:  :: : :: : : İİİİ :: : İİjİ: :: :: İİÎİ A.B.D. nin rolü B Demirel neden Moskova'ya glttir 11 Tefecller, halkı nasıl »oyuyor? ) 1 Blllm ödüllerl kimlere veriliyort i ( Orhan Kemal'in hastane notları 1) 38. SAYI ÇIKTI Cumhuriyet 11035 G I İşsizlik ve gelişme f Koltok^ 2» Koltuk.^îdO Formika'8andalye. w 7*Sehna.*g0 Formika raaıaT 1 Jarn marka avarlı sa.ıt. 1 Camavr yıkama makinesi. 1 Piya r JaxiM no 1 Tckprlrkli cdp arabası. l K k k (alul bıcak. dolabı. 1 Tckrrlkli d b no. Kkmek. AmDflikat.ır. 200 Talphe »ırası. 17 Yazı Tahtası. 28» Tabure. 1 Seyyar sahne. i* Öiretmrn kurjınu. Î00 Ojrrnri cardlroD doIlabı. 21 Osrrnri kitau dolubı. 200 Karjola. 43 Ranzau 250 Vatak. 25» Yastık 1 Arcelik huı dolabı. 1 Fınnlı ypmck ocaiı. 1 KaraIman buı dolahı. 135 Rc. riornıe Ipncereler. 10 Formikalı büyük V remek masası. Lpybold firması Hîik ve Kimya tara takım. i | KütÜDhane dolabı. 1 Kartoteks dolabu ve»Blre. • Sahahları »aat 8 den 10 a kadar. I Adres: Casaloclu 8ervili Mescit Sokak No. 34 T e l . V ' I 09 68 • A Cumhuriyet 1104S CDfSl KUKU BAMYA KURU SOĞAN PATATES YUMURTA MIKTARI 1200 52000 ıoooop 260000 Kg. * » Adet Aylak Musa AAUSA'VA DA K/1EKTUP PEEMİŞGVi'KlOP D alınacaktır. ÇABLK ... HİXBÜT İ.E.T.T. İSLETMEIERİNDEN: 1 Yukanda cins ve miktan yazılı yiyecek maddeleri mektupla fiat ve teklif isteme usuiü ile mübayaa edilecektir. 2 İhaleye iştirak edecek firmalar kanunî nispetteki teminatlan ile birlikte teklif mektuplarım en ceç 25/9/ 967 pazartesi günü saat 16.00 ya kadar Metrohan Levazım Müdürlüğüne vereceklerdir. 3 İhaleye esas şartname I^evazım Müdürlüğü İaje Servisinden ücretsiz olarak temin edilebilir. 4 Postada vâki gecikmeler ksbu) edilmez. 5 İdare ihaleyi yapıp yapmamekta kısmen yapmakta veya dilediğine yapmakta tsmamen serbîsttir. (Basın 22887/11040) Ö ZE L STİKLÂL LİSES KJZ Erkek Orta LUe Kuruluşu: 1922 KAYITLARA DEVAM OLUNMAKTADIR. Beyazıt, Hektrik tdared karjısı. Tel: 22 25 M flâncılık: 2136/11037 r
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear