26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 1 Ağustos 1967 SAHtFE BEŞ Bobo kız kmosındo öldüler ADANA Osmaniye yönünden gelmekte olaa bir kamyonla aksi yönde giden diğer bir karayonun, Mustafabeyli küyü yakınlarında earpısması üzerine îbrahim Babacan adındaki bir şahısla kızı lise öğrencisi 17 yasında Htdiye Babacan ölmüşlerdir. Sürat yüzünden meydana gelen kazada ayrıcs, Sevgi Kayademir, Recep Karakoç, Semih Atademir, Şadiye Bozdoğan, Tahire Güreli ve Şevket Atademir de çesitli yerlerinden yaralanmıs, Ceyhan Devlet H&ıtîhanesin» kaldmlmışlardır. PLAKASIZ KAMYONETLE ÖLÜME SEBEBtYET VERDt ANKARA Mamak Tuzluçayır'da dün meydana gelen tr» fik kazasında, 2 yaşlarırıda Tuna Akın adlj çocuk, bir kamyonetin çarpması aonucunda ölmüştür. Idaresindeki plâkasız kamycretle Tuna'nın ölümüne sebebiyet vermekten sanık Kaplan adlı soför, yakalanarak adalete tealim «dilmistir. Bir polisle bir tüccar karakolda düelio yaptı ADANA Ceyhan Emniyet Amirliğinde görevli polis memuru Ali Akbal ile tüccar Mehmet Sandıkçı arasında geçen mü nakaşada silâhlar da konuşturul muştur. Alkollü vfaziyette karakola gelerek tabancısıyle ateş eden tüccar. polis nurşunuyle kolundan yaralantmşUr Bir kadın meselesi yüzünden çıktığı bildirilen olay sırasında. tüccarın ayrıca agır surette dövüldüğü iddia edılmışür. J uccir hastahaneye yatırıUraa ameliyat edilmiş. polis memuru hakkında kovuşturma açılarak Adana Emniyet Müdürlüğü emrine alınmıştır. Ceyhan Savcılığı da tyrıca »oruşturma yapmaktadır. Fransız Profesörün ölümüne sebep olan genç; «Hiçhir şeyin farkma varmadım» diyor Florya »çıklarında yüzmekte olan Fransız Profesörü Ernest Philipot'un ölümüne sebep olmaktan tutuklanan öğrenci Erhan Ibak, dün polise verdiği ifadede, «Hiç birseyln farkına varmadım. Çok nzjünfrm» demiştir. Kullanmakta olduğu deniz motorunun pervane kısmının profesörün basına çarpmasiyle ölümüne sebep o'.an 20 yaşındaki Erhan, daha sonra kazanın oluşunu şöyle anlatmıştır: «BtR KÜTÜGE ÇARPTIGIMIZI SAND1K!..» «Babam, kardeşim ve milafirlerimizle beraber, motorumla normal volla seyrediyordum. Daha önce Ataköy'de cereyan eden bir deniz kazasından ötürü çok dikkatli ve temkinli davranıyordnm.. Florya açıklarından geçerken, önümüzde kimse yoktu Motorun anormal çalıştığını hissettim ve ba arada bir kfitüğe çarptığımızı sandık. Bunnn üserine geriye baktığımızda, denizde bir kan izi gördük. Ve böy lece farkına varmadan bir kaza yaptığımızı anlayınca çok müteessir olduk. Öyle sanıyorum ki. TIP YÖNÜNDEN T. Lautrec: Bacaklanm sakat olmasaydı resim yapmayacaktım lllllı ııııı lllllf Motorla denize açılan gençlerden biri bulundu Kudbağlıdere'den kiraladıklan bir motorla denize açılan ve o gündenberi âkıbetlerinden endişe edilen iki gençten Oğuz 1ren, kurtarılarak götürüldüğü Marmara Adasından dün sehrimize getirilmiştir. 21 yaşındaki Oğuz Iren, arkadası Erkan Yalçın ile birlikte ki raladıkları motorla denize açıldıklarını, Burgaz Adası civarında motorun bozulması üzerin» de Erkan'm «Ben yüzerek adaya çıkacağım» deyip denize atladıjraı, daha sonra gozden kayboldugunu bildirmiştir. Genç, Yassıada açıklarında sürüklenirken, kurtanldığını ve motoruyîa Marmara adasına götürüldüğünü söylemistir. Polis. 28 yaşındaki Erkan Y«lçın'ın boğulduğu kanaatindedir. Ekrem Tatari tevkıf edıldi Çengelköy'de 4.5 ay önce ele geçirilen 30 ton kaçak kahve ile olarak aranmakta olan tanınraış kahve tüccarlarından Ekrem Tatari, dün Üsküdar'da polis tarafından yakalanmıştır. 6. Sulh Ceza Mahkemesince hakkında gıyabî tevkif karan verilmiş bnlunan Ekrem Tatari, Adliye'ye sevkedilmiştir. Nöbetçi Mahkemede, hakkındaki tevkif karan yiızüne karşı okunan Ekrem Tatari, daha »onra ceıaevine gönderilmiştir. Fotoğrafta Ekrem Tatari görülmektdeir. Annesi hakkında dedikodu yaptığı için tstanbulda 24 saat içinde 3 kişi öldü İS kişi de yaralandı Şenrimlzde son 24 sa&t içtnd« S kişinln blümu, 16 kişinin de yaralanması Ue sonuçlanan 15 tr». fik kazası olmuştur. ölümle sonuçlanan kazalar, Ça talca, Kartal ve Bakırköyde cer»yan ettniştir. Kazalarda 56 yaşında Ali Aydın, Ali Atalar ve 25 ya. çında Ahmet Aydoğan ağır surette yaralanarak ölmüştür. Bu arada yaralanan 16 kişiden 8 1, 2 tlft î"" yaşlan arasında çocuklardır. Kazalara sebebiyet veren şoförler yaJsalanmıştır. Uvev babasma ettı üç el j Karagumrük, Mımarsınan mahallesinde oturan 19 yaşır.da bir genç, dun gece, annesi aleyhinde dedikodu yaptığı için, üvey baba sını tabancıyla üç el ateş etmek »uretiyle öldürmek istemiştir. Saat 23 sıralarında, Mimarsinan Mahallesi lhtiyath sokak 11 numaralı evde oturmakU olan üvey babasına gıden Ergin Gurel, «Anam hakkında sen nasıl lâf edersin?» dedıkten sonra tabancasını çekmış ve üç el ateş etmiştir. Bir süre önce ayrılmış olduğu eşınin oğlunu. yemek sofrasında iken ansızın karşısında görüp neye uğradığınl şaşıran Mehmet Ince, kendisini yere attığı için. kurşunlara hedef olmaktan güçlükle kurtulmuştur. Ancak bu aradi 7.65 çapındaki tabancadan çıkan kurşunlardan biri, Mehmet înce'nin kardeçi Nazmi'ye isabet «derek kolundan yarJîlamıstır. Olaydan kısa bir »ür« »onra yakalanan genç, üvey babasma annesi aleyhindeki kötü konuşmalîrdan dolayı kızdığını ve bu nedenle evine giderek tabancay !a ateş ettiğini itiraf etmiştir. Nezaret altına alınan gençle 11EİH soruşurmaya devam edilmektedir. Erhan İBAK biz motorla geçerken, yabancı profesör denize dalraıs olacak ki, farkedemedik..» Lyon Üniversitesi Ingiliz Filolojisi Profesörü olan 56 yaşındaki Ernest Philipot'un eşi ve oğluyla birlikte bir süre önce tatilini geçirmek için Türkiyeye geldiği ve kampinglerde yerleşde bu arada anlaşılmıstır. t tiği Olaydan sonra kaldınldığı Cerrahpaşa Hastanesinde bütün tıbbi müdahaleye rağmen kurtarılamıyan Profesörün cesedi otop•i için muhafaza altına alınmış ve bu arada kazaya sebebiyet vermekten sanık genç, Bakırköy Adliyesine sevkedilmiştir. CKMP. İstanbul îl Yöneiim Kvrulu belli oldu CKMP. lstanbul U kongresi sonucunda yönctim kuruluna seçilenler dün belli olmuştur. Hasan Tunçay'ın başkanlığmdaki il yönetim kuruluna, Hayrullah Altınay, Ahmet Baharoğlu, Nurettin Pakyürek, Mehmet Kürçad, Mehmet Ali Erdinç, Kemal Sarıöz, Ali Kemal Akça, tbrahim Erçalı, Şaban Kırboz, Abdülvahid Erdoğan. Muzaffer Özer, Hasan Revanoğlu, Tarık Taştan. Necdet Menoğlu seçümişlerdir. Büyük sanatçı deliler yada de// sanatçılar Beymnde mikrobık bir hastalık geçıren ya da anne sevgismden yoksun kimsesız çocuklar da yazı, desen ve renklerle ken dilerini açıklayabilme yeteneğinden yoksun oluyorlar. Akıl hastaları Freud ve Jung'a uyan bir takım senboük şekıllerle bastırılmış arzu, korku ve dürtülerini bir sanat eseri halinde gayn suurlarmdan çıkanrken bir nevı bosalıma uğruyorlar. Ayrıc» hasta yaratfığı eserden duyduğu narsistik (ktn dinı begenme) hazzı yüzunden de ego!sunu yani benliğini kuv vetlendirmiş oluyor. Demekki sanat eseri iki yönden de sanatçıda bir kendi kendine tedavi roiü oynamakta. Kliniklerde bir ruh hastasının tablosu onun kendisini aynada gormesı şeklınde çağrışım larla yorumianıyor. Onlann hastahkları böylece semboll'frle ilmi olarak belırlenmektedır. Meselâ bir hasta yaptığı resımde kadın ile ilgilı hislerini kedı, kova, sandal ımajları iie, erkeklikle ılgili olanlarını ise fırça, kılıç, at, fare ve ağaçla sembolize ediyordu. Tüfek atmak, ava gitmek çoğunlukla cınsel bırleşmenın deyımidır. Cop özgürlüğün, sopa adaletin, 1141 ve 1142 rakamı ise demokracınin sembolüydü. Insan benliğinin, bir çeşit hastalıg! olan sizofreai'de meselâ yabancılık duygusu belirdiği vakit hastanın yaptıftı tabloda mekân bılınçsız, ölçüler sonsuz, objelerin bağlantı'.arı kopmus ve şekiller dağınık olarak gösterilmiştir. Parçalanmıs baş resimleri, kolsuz bacaksız gövdeler, ayakkabıdan ayrı çizilen ayak resimleri birbirine kanşmış çizgilerle 55 yıllık plânları andırmaktadır. Güzel sanat uğraşıları ile teshis ve tedavi metodu bugün dünyaca ele alınmış bir konudur. istanbul Universitesinde de bu alanda çalışan Psikopatolojik sanat lâboratuvarı var. Zaman zaman uluslararası değerdeki sergilerini hazla izlemekteyiz. Ruh dünyamızı eserleriyle değerlendiren buradaki sanatçılarımızla ve eğiticıleri ressam ve hekim Dr. Velioğlu Ue atölyelerinde tanışmak mutluluğunu bulundum. Orada sanatla büyülenen gönüller bir mabette imiş gibi huzur ve haz bu luyordu. Puççini'nin mabet \e atölye olarak ifade ettiği TOSCA 1 perde sahnesındeki ressamm şarkısını hatırladım: L'ARTE NEL SUO MISTERO., (BAGRINDA BÜTÜN GÜZELLtKLERl TAŞIYAN SANAT...) Tarih boyunca ruh hastası sanatçılar ya da sanatçı hastalar en büyük çareyı sanata sarılmakta bulmuşlardır. Bir ruh hastası olarak kapatıldığı cezaevi ve hastanede Marki de Sade'ın yazdığı eserler hem yazarın ruhsal bozukluğunun ilmî yanını, hem de onun üzerindeki tedavi edici etkisini açıkça göstermektedir. Meslek hayatında acı hayal kırıklıklan ile karşılaşıp aşırı b:r çahşma ile kendini yıpratan ünlü Fransız ressamı GERİCAULT düştüğü ağır ruh bozukluğunu tedavi için yattıfiı hastanedeki akıl hastalarına aıt b:r sürü değerli portre strisi meydana getirmısti. Bunları yaparken hastaların fizik, görünüş ve davranışlarını gozlemeye yöneldiği için de kondi KonoManı denilen hastalığmdan kurtulabilmisti. Alkolizm, küçüklük duygusu ve sefahetin yıkmaya çalıştığı LAUTREC de kurtuluşu re?im yapmakta buldu. Her iki bacağını çocukluğunda kaybetmiş olan ressam : BacaUlarım biraz uzıın olsaydı resim yapmayacaktım.. diyordu. İntıhar etmeye karar veren sanatçı birgün odasının kapı ve pencereierim skıca kapadıktan sonra: Ne şu çaz. ne bu çaz HAVA GAZ diyerek havaRazı musluğunu yallah eder. Ve üzerine kapanır. O zamanlar Monmartre'in havacazı şebekesi tstanbuldakı gıbı HAVA'sı gıtmiş GAZ'ı kalmış durumda olniacışından Lautrec zeb.ırlenprek tam yolla adresını deSiştırecegi sırada rfuvardakı afişlerden birını görür. Orada bır noksanhk çarpar gözüne. Kalkar palete sarlıp tabloya birşeyler ilâve eder. tstedigi olmuçtur O anda duydugu sanat hazzı i'.e pencpreleri açarak tekrar hayata dnner. Gülriürü sanatmın babası bü\ük MOLYER'in komedilerivle alaya alrtiŞı kompradorlar. makam sahipleri ve hekimlerin kendi sleyhır.e yazdıkların» o eser vererek cevap vermış oluyordu. PEYSflJ 1 Ağustos Rebiülâhır 24 V. ] 4,51 12,20 16,15 19,26.21,15] 2.55 8.48 12.001 1,49| 7,2» Yemek parasını isteyen garsonu bıçakla yaraladı Asmalımecitteki bir lokantada yemek yiyen ve bu «rada içki içen lzzet adındaki bir kabadayı kendisinden para istiyen garson Recep Tüzel'i bıçakla ağır turette yaral^mıstır. Parasını vermeden çıktıjı lok^ntadan 100 metre ilerde, iokak içinde cereyan eden boğuşma sırasmda garsonu ytralıytn kabadayı, olaydan sonra kaçmıstır. Yirah garson koma halinde llkyardım Hastahanesine kaldırılmış, sanığın aranmasına baslanmıstır. Deli Ue dâhi arasındakı yakınlık Ruh hastalarının sanaünı elejtiren Psikanalist PR1NZHORN öra rünün son yıllarında ruh hasta lığl gösteren bir ressamın hastalık za» manında verdiği eserleri sağlığuıdakilerden çok daha üstün buluyor. Büyük sanatçılardan çoğu en iyi eserlerini ruhsal sağlıklarının teklediği dönemde vermişlerdi. Ba zı sanatçılar yakatendıkları ruh hastahğı sonuco sanat yeteneklerını tamamen kaybediyorlar Bazıla rı ise hastalanınca bambajka bir kişiliğe bürünüyorlardı. Acılarla dolu yaşamını intiharuıa dek ancak sanatuıa sarılarak sürdü ren Van Goqlı daıma büyülu renk lere ve acı desenlere sığındı durdu. Gerçek dünyada yasamayı beceremiyen büyük sanatçı: Ben diyordu.: Çürüdükçe daha da sanatkâr oluyorum. ^IIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII^ Polisler İ.E.T.T. Otobüslerinde bedava seyahat etmelidir Kendilerine »aygı ve hürmet besledığimız ve kendilerlnl yskinen tanıdığım Emniyet mensuplırımızın Belediye Otobüslerindeki bedava leyahat haklarını (Pasolarını) iade ediniz. Kahraman Ordumuzdan »onra; Canımızı, malımızı, ırzımızı, namusumuzu, evimizl, iş yerlerimizi koruyan, soyguncularla, dolandırıcılarla, hırsızlarla, canilerle uğraşan her türlü sportif ve siyasi toplantılarda, grevlerde, herzaman herişte hazır ve nâzır bulunan müsademelerde serseri bir kurşunun sedmesıle hayatları sona eren, çoluk çocuğunu yetim bırakan, perışan eden, kuru kâğıtlarla taltif gören icabında millet için 24 saat çalışan, gecesi gündüzü olmıyan, sakat ve malul kalan, cefakâr Emniyet mensupları kardeşlerimizin şevklerini kırmadan, bütçelerini sarsmadan, lütfen pasolarını iade edelim. Eğer Emniyet mensuplanmızın Belediye Otobüslerinde illâki parah seyahatları isteniyorsa, âcizane tavsiyem ve talebım sudur. Encümen senboük bir ücret koysun, Istanbulda kaç adet Emniyet mensubu varsa malum. bunların yıllık tutar bilet ücretleri hesaplansın ve çıkan yekun da Belediye veya Vilâyet bütçelerinin birinden toptan karşılansın. Veyahut da en kesin şekli bir toplantıda alınan hakları, diJer bir toplantıda verilsin. Köhne arabalarınızda, 40 kisüik yerlerinizde 80 kişiyle, tıka basa gidiyor, harpten çıkmış vaziyette ve ceplerimiz boşalmış şekilde inerek yine Polisten yardım talep ediyoruz. Bİ2İm tıkabasa binip, biletçilerin beyier ilerisi bo» dedikleri yerlerde Emniyet mensupları kayıp bile olurlar. Malumumuz Emniyet kadrosu ve motorlu vasıtalan az, yaptıkları işler arasında kendilerine bir işimiz düşerse, ve bu yerlere birkaç defa gidilip gelinmek icap ederse, dâvâcının ve dâvâhnın da o yerlere gitmeğe marîdi imkânı yoksa, Emniyet mensupları bu görevi nas.l görecek? Belki sabahtan akjama kadar dolaşacağı muhtelif semtler olacak, aldığı maası da vasıtaya mı versin?. Herzaman Emniyet mensuplanna saygı ve hürmet besleyen bir vatandaş olarak ilgililerden pasolarının iadelerini dilerim, Mnrat Ali ATMACA mektuplar j Satılık Villa Bayramoğlu Sitesinde ac«l« Satılık Vüla Müracaat: Dr. Kenan Baysal 5/8/967 den 15/8/967 tarlhlerl arasında Bayramoğlunda. (Cumhuriyet: 9060) «Arapçadan cektiğimiz...» Enver Ziya Karal'ın, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi isimü yapıtı anlaşılmayacak kertede arapça sözcüklerle benzenmış bir durumda olmasına karşın, bugün bize ders beüği olarak okutulmaktadu. Bu nedenle b;z öğrencüer bu dersi ki en önemü bir ders bence anlama yetisinden yok sunuz... tnsanın kendi tarihini bilememesi, öğrenememesi çok acı bir şeydir. Tüm acunun örnek aldığı tarihimizi öğrenmek için can attığımız halde; arapçanm, dola yısiyle yabancı sözcüklerin yarattığı olanaksızlık karşısında çaresiz kalmaktayız. Yarı yarıya a rapça yazıimış bir betiğin okullarda ders beltiği olarak okutulnıası mantıksız bir deyimdir. Türkiye Cumhuriyeti M. E. Bakanlığına Arap öğrencüeri olrr.aE dığımızı hatırlatmak ödevimizdir E sanırım. E Bu dersten sınıf geçmek için = (dikkat edin •öğrenmek için» de E miyorum. Çünkü öğrenmek, «ge E reğince, tam manasiy^e öğrenmek. E bu koşullar altında olanaksız gıbi E gözüküyor) tek çare ezberdir. Bu E da olumsuz bir davranış olduğuna E göre ne yapahm biz? Bu ders be tiğini okurken yanımızda kosko E caman arapça türkçe, farsça = türkçe, ya da fransızca türkçe E gibi sözlükler bulundurup her ko E nuyu «tercüme» mi edelirp? A. Temel ÖNER Öğrenci CEYHAN Istanbula gelmek için bisiklet çalan iki çocuk yakalandı ESKİŞEHtR CaldiKİan bir hisikletle Bozöyük ılçesinde yakalanan iki maceraperest çocuk, tutuklu bulunduklan karakol nezarethanesiden kaçmayı nıuvaffak olmuşlardır. îstanbul'a gitmek amacıyla gar binasından bisiklet çalan Ze keriya Dal ile Sabri Utkun, BiSecık e bağlı Bozöyük ılçesinde yakalanarak Eskişehir'e getirilmişlerdir. Ancak küçük rtıaceraperestler tutuklu oulundukları t?tasyan karakolu nezarethaneşinin kapısını kırarak krtçmışlar dır. Polisin yaptığı arama sonun da bir evin tavan arasınd=ı yakalanan 13 yaşındaki sanıklar, dun adliyeye verilmişlcrdir. İst. Dz. Tek. Mlz. Sa!. A!. Koms. Başkanlığından: 1 Kapalı zarf usulü ile İstanbul Boğazı bölgesinde muhtelif insaatlar yaptırılacaktır. Keşif bedeli 150,000 lira olup geçici teminatı 8750 liradır. 2 Keşif ve şartnameler Komisyonumuıda. K.KJC. Ankara v* Izmir Lv Amirliklerinde bedelsiz görülebilir. S İhalesi 18 Ağustos 1967 günü saat 11.30 da Kasımpaşadaki Komisyonumuzda yapılacaktır. 4 İsteklilenn ihale gününden asgaıî üç gün evvel (TATİL GÜNLEEİ HARİÇ) İstanbul Deniz İnşaat Emlâk Kumandarüığmdan alacaklan yeterlik belgelerini havT teklif mektuplarını ihale günü saat 10.30 a kadar Komisyonumuza vermeleri. (Basın 201059049) Etrafı boş bir insan resmi Sanat ibadetti onun için, Mektuplarından birinde söyle diyor Van Gogh : İki eseriml bitirdim. Birinin adı «HÜZÜN». Bu tablo etrafı boj bir insan resmidir. Diğcrinin adı KÖKLER.. kuru toprakta ağaç kök leri çizdira. İnsanı nasıl göstertnişsem tabiatı da aynen göstermeye ça lıştım.. Toprağa ihtilâçla sarıunasına rağmen fırtuıanın onu kopansını. Gogh'un rub dünyasının psikiatri bakımından ilgi çekıci yönlerinden biri onun çocuksu oluşudur. Heyecanlan bir çocuğun iç âl« mine aitü Van Gogh'un. Onun şüphecüıği, sık sık yemek yemeyi reddetmesi, yalnızlığı bunun belirtisidir. Mutsuz geçen çocukluk yılları irsi zafiyet, alkole düşkünlük ve beniiğini bulamayışını kendi portreiinı daima başka başka türü yapmasında görmekteyiz, Kıyılarda terkedilmiş sandallar yalnızlık içinde kaybolmanın itirafıydı. Toprak kendİEİnden ayrı yaşayan annesinin yerini almıştı. O derdi ki: Karanlık gökler altında uzajan buğday tarlaları var burada. Uüzün ve yalnızlığı anlatmak için uzağa gitraeye ne bacet. Vincent'in şuursuz anları kızgın güneş altuıda kaldığı günlere rasthyordu. Oysa o tablolarında güneşe büyük önem vermiş, güneşi sarı bir renk halina getirmekten çok sarı rengi bir güneş haüne getirmişti. = | Saray Savcısının açıkfamosı Cumhuriyet Gazetesi Yazı tşleri Müdürlügüne, Muhterem gazetenizin 38 Temmuz 967 tarih ve 15443 sayılı nüshasınm yedinci sahife altıncı »ütununda: «Sarayda bir kadın kendisini ra hatsız eden eri balta ile öldürdüı başlığı altmda çıkan haberin aşagıdaki şekilde düzeltilmesine lüzum hasıl olmuştur. Adı geçen erin balta ile başının gövdesinden ayrıldığı, başm odanın iç kısmına, gövdenin pencera dışına düştüğü asılsız olup, kendisinin maznun Seyide Kara tarafından balta ile yaralanıp hastahaneye sevkedildiği, maznunun 21/7/967 tarihinde tutuklanıp hak kında 257867 tarihinde Saray Sorgu Hâkimliğinde ilk tahkikat açıldığı kevfiyetin basm kanununun 19 uncu maddesi gereğince gazetenizin ilk çıkacak nüshasında aynı sütunda tavzihan neşrl rica olunur. Saray Cumhuriyet Savcısı tlhan Demirsü Istanbnl Jandarma Levazım flmirliği Satınalma Komisyon Başkanlığından Aşağıda yazılı bulunan beş kalem yiyecek maddesi kapaiı zarfla satın alınacaktır. Tamamınm tahminî bedeli (257.800) iki yüz elli yedi bin seklz yüz llra olup geçici temmatı (14.062) on dört bin altmış iîd liradır. Tamamı bir istekliye ihale edllebüecegi gibi ayrı ayn isteklilere de üıale edilebilir. Ayrı ayn lsteklilera ihale edilebüecek olan beş kalem yiyecek maddesinin tahmtnl bedelleri ile geçici teminatlan hizalarmda gösterllmiştir. Eksiltmesi 21 Ağustos 1967 pazartesi günü saat 15 de Demirkapıdaki Komisyonda yapılacaktır. Teklif mektuplannın ihale saatinden bir saat evveline kadar Komisyonda bulundunılması lâzımdır. Postadakl gecUemeler kabul edilmez. Şartnamesi îstanbul, Ankara J. Sat. Al. Kom. Başkanlıklan ile Izmlr Ege 5. Dnz. Bölge K. lığında görülebüir. dnsi 1. 2. 3. 4. 5. Miktan Tahminî bedeli Lira krş. 51.000 00 128.000 00 44.000 00 30,800 00 6.000 00 Geçici teminatı lira krş. 3800 00 7550 00 3300 00 2310 00 450 00 (Basın: 20171 9054) M. E. Bakanlığı durumu açıklıyor «Tıcaret Şubesi Kapatılmamalıdır> başlıkh yazı üzerine konu bir defa daha gözden geçirilmiştir. Galatasaray Lisesinin Ticaret bölümünün öğretim süresi dört yıldır. Son yülarda isteklisi azalmış bulunan bu bölüme 19631964 ders yılı başından itibaren kaydolan öğrenci bulunmadığından 1., 2. ve 3. sır.ıflar öğrencisiz kalm'.ş, 19651966 ders yılında son sınıfta 4 öğrenci 19661967 ders yılında da 10 öğrenci öğrenim yapmıştır. önümüzdeki yıllarda ticaret bölümüne sadece birkaç öğrenci istekli çıktığı takdirde, normal bir sınıflık öğrenci yerint 35 kışı ile öğrenım yapılması gibi bir durumla karşılaşılacaktır. Halbukı Galatasaray Lisesinde bir sınıfa düşen ortalama öğrenci sayısı 37 dir. Bu halm dışmda Galatasaray Lısesının Tıcaret Bölümünün kapatılması için bir sebep bulunmamaktadır. Durumun kabilse gazetenız yolu ile ilgililere duyrulmasının te minini saygı ile rica ederim. Bismüsteşar Ferit SANER Mektuplaşmak istiyenler Elimde dünyan:n her tarafmdan adres var. Cumhuriyet okuyucuları arasında, yurt dışından mektup arkadaşı edinmek isteyenlere yardımcı olabilirim. Mek tuplaşmak isteyenlerin aşağıdaki adresime müracaatleri... P.K. 85 ANTAKTA ionuç Buraya kadar ister müzik, ister resim, ister şiir. ne türlüsü olursa ol sun sanatın ruhsal yapımızın bir parçası olduğunu anlamış olduk. Sanatm girmediği insan yüreği yok gıbi. Genç köylü askere bir elinde mavzeri, bir elinde sazı ile gidiyor. Sanat, intikamımızın, aşkımızın, acı larımızın, sevincimizüj tâ kendisi. Ihtilâlciler arasında tutuklanan Johnn Straus'a sorarlar: İlıtilâlde rolün neydi? Marşımızı besteledim.. dıye cevap verir. Hekımlikte «NO VİD SED ARTEM. Kuvvetle değil saııatla diye bir lâf var. Sanat, kuvvetin dc yapamıyacağını yapıyor. Özgürlük kahramanı Narolyon'a ithaf cttıği ıEROtCA«sir.i O, kua.lışını ilân edince «bir büyük adamın hâtırasına» diy» değıştıren BEETHOVEN. Napolyondan daha kuvvetlıydi. Dokuzuncu senfonisınde Söz zmcıre vu luldu diyordu O, Fa^at tonlar hürdür... Kısaca sanatın yapısına, çeşıtlerine ve psikopatoloiik yönüne değındikten sonra sanatm amacına dair iki keiime ile son verEİtnı yazımıza. Bir mısra bazan bir ok ka dar deiıcı. bir kaiem. bazan kıhçtan keskin Alaylı bir karikatüı bır zâlimin suratına şamar gibi inebi lecek güçte.. Ezilen insanlarm acısını duyarak müziğinde resmınde, karikatüründe şiirinde onları dıle getiren sanatçıya ne mutiu. S O N Bulgur 34.000 kg. Kuru fasulya 36.000 t g . Nonut 20.000 kg. Yeşü mercimek 14.000 kg Kınnızı mercimek 3.000 kç. Dolmuşta sigara içilmemelidir! Zaman, zaman gazetelerde ve dergilerde kanseri tevlit eden sebeplerden biri de (Sigara) ve sigara dnmanı oldnğanu yetkili sabsiyetlerin yaztlarından öğrenraiş bnlunuyoruz, yalnız kanser değil, kalp hastaiannada ne derece zararlı oldnğnnn Doktorlar söylüyor. Bu bakikatlar karşılığında Belediye yasajına halkın davranışı nasıl? Bir zamanlar dolmuş ve taksilerde sigara içilmemesi yasajı afişleri var idl. Şimdi hiç birine rastlanmıyor, Dolmusda sigara içenlere rica yolln hatırlatınca bayağı bir düsünce mabsuln olan Hnsuıiye binmem tavsiye ediliyor. Bn yetmiyor gibi soför de içmeğe başlıyor, saygısızlar ile miinakasa etmektense yan yolda inmeyi Dygun buluyorum. Bu isi kim diizfne koyacak ise teklitim şndur: Dolmuıj ve Otobüslerde katiyen sigara içilmemesi, vapnr ve trenlerde sigara içenlerle içmiyenlere ayn, ayn salon ve vagon ayrılması ve sıkı kontrolü mümkiinse hoparlör İle vakit. vakit, anons vapılmasıdır. Bu yasak dolavısiyle sigara içenlere ağır bir yük yüklenmediği kanaatindayım. Dolmus ve otobüs ile gidilen yol ençok onbes dakika. Keza, K. Köy vapurn ise onbeş dakika sabır ve tehammül edilmiyecek kadar bir zaman değil ve hattâ sigara içenlere en azından bir sigaranın zehrinden korunmus olurlar kanısındayım. M. P. ERLNKÖY DENİZ KUVVETLERİ R0MUTANL1GI Seyir ve HidrogTafi Dairesi Baçkanlığından bildirilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVACILARA 85 SAYILI BİLDİRİ 8 Ağustos 1967 tarihinde 14.00 Ue £4.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, de' mirleme, avlanma ve bu sahanın 8000 metreye kadar olan yüksekliğj can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENİZ KEFKtN SAHİLİ E, 5830 No. lu Kefke.ı adası tenerinden 162 derece ve 1 mil mesaiedeki enlemi 41 derece 12 d; ika Kuzev Boylamı 30 derece 16 dakika Doğu olan nokta 2 nci nokta : Enlemi 4] derece 18 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 0 Ü dakika Doffu 3 üncu nokta : Enlemi 41 derece 08 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 00 dakika Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILAKA ÖNEMLE OUYVRULUR. (Basm ldS89/9040) 1 inci nokta : TEŞEKKÜR Babam. Salih Vânioçlu'nun cenaze«ine bizzat Istirâk edeblln"ıi5 veva cclcnk söndermek külfctine katlannnıs olan bütikı dostlarına ve hassatcn sayın Farjk Sükan. savın Saadettin Bllcic ve Türk Hava Yolları A. OrtskhSına sonsuz tesekkürlerimi surıarım. Kızı: Zahlde MARCHAMJ (Cumhiirlyet 909») ^tiııııııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııııı^ıııııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı'n
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear