28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 28 Tcmmuz 1967 SAHİFE ÜÇ ÂJANSLA*** RAWOLAR Arap ülkelerinde ekonomik sıkıntı başgösterdi DEĞİŞEN VATlKAN hadiseler arasında Katolik Kilisesinde kriz GUL IŞIK " kl H T S S sonrasınm ve blr flçüncüsünün korknsunon I toplumlar üzerindeki etkileri ve gittikçe artan sosyal • kriz ise Katolik kilisesinin durumunn büsbütün güçleştiriyordu. Lüikliğin gün çeçtikçe yayılması, genel ekonomik krizler karşısında büsbütün şiddetlenen ideolojik çatışmalar, savas korkusunun gölgesindeki kararsız ve güvensiz yaşantının iğretiliği, bunlann getirdikleri ahlâk ve değer krizi sonueunda genis kitleler kiliseden uzaklaşmadaydılar. tnsan romantik atılışları ve mistik heyecanlan bir yana bırakmış, rerçekçilife, akılcılığa doğru yöneliyordu. Kilisenin doğmatik karsılıkları sorunlara bir çözüm bulamıyor, kitleleri din duygulanna dayanarak yönetmek gün geçtikçe güçleşiyordu. Kilise ilk defa olarak doğruristiyan olmayan toplumların dan doğruya ve bilinçle kendi sorunlannı yakından biliyordu. varhğına doğru yönelen saldıtlk işi bir yandan halka yaklaş nlann karşısında ağır ağır da mak, bir yandan da kendisinden olsa uyanıyordu. Kitleleri, özelbaşka türlü düşünenlerle bir uzlikle Avrupa halklarmı garan lasma yolu araraak oldu. umursamazlık politik knzle eleO zamanadek Papa, din bayram le verınce Papahğın barbar alarında halkı Vatikanın balkokınlanndan bu yana karşılaştınundan kutlayan, arada sırada ğı en büyük tehlikeyi meydana da «süslü tahtırevanında bir gögetiriyordu. runüp kaybolan bir erişilmez ya Katolik Kılisesl tft kurulduratık demekti. ömrü ünlü bronz ğundanberi kendisini «tannsal kapıların ardında geçip giderdi. gerçeğin» tek vârisi, «doğru» Papa Jean adımını Vatikan du nun ve «iyi» nin nerede olduğuvarları dışına atan ilk Papa olnu gosterebilecek ve insan kit du: Kalkıp Italyanm en önemli lelerinin ahlâk ve din tutumucezaevi Regina Coeli'nin tutuknu yönetebilecek tek yetkili ku lularını zıyarete gitti. Yalnız bu rum saymıştı ve bu konuda en olay bile donup kalmış kaskatı ufak tartısmaya açık kapı bırak din çevrelerine bir insan sıcak mamıştı. lığı getirmeye yetiyordu. 1870 de »ona eren Birinci VaBugün Papa VI. Paul'ün ucu tikan ökümenik Konsili bir hay bize varan yüksek seviyeli tuli düsünüp taşındıktan sonra rizmi işte böyle başladı «Papslık iradesinin mutlak ve Kriz açığa vuraluyor yanılmaz» olduğunu ilân etmiştkinci Vatikan Ökümenik Kon ti. Papalık iradesi, yani Papa silinin toplanması da yine beklen ile, sıkı ve kanşık Vatikan himedik bir olaydı. Görünüşte buyerarşisinin en üst katını kapnu gerektirecek hiçbir acele dulayan bir «vuç Kardinal. Bunrum yoktu. Papa Jean böyleliklar yalnız diğer dinleri, ya da le Katolik Kilisesinin ne zamaninançsız kişileri değil, Ortodoks dır alttan alta tehdit eden krizi, lar, Anglikanlar, Protestanlar Vatikanın yenilenme ve değişgibi aynlıkçı Hıristiyan Kiliseme gereğini ilk defa olarak açılerini de tamamile reddediyorlar £a vuruyordu. dı. Tann buyruğunda ve ahlâk Konulannm görünüşte yalnız smırlan içinde olmanın tek yo Hristiyan doktrinini ilgilendirlu Roma Katolik Kilisesinin gösmesi yüzünden bizde pek az izterdiği yoldu. Hristiyanlarla dilenen bu konsil, büyük bir öğer dinler arasındaki uçurumun nem taşıyordu. tkinci Vatikan bir benzeri de Katolik mezhebın konsilinin amaçlannı şu üç nok dekilerle öteki Hıristiyanlar atada toplamam mümkündu: rasında açılmıştı Bu yüzyıllar a) tlk ve direkt konu olarak yıh böyle surmüştü ama, şimdi Hristiyan Katolik doktrininin dünya ölçüsunde politik ve sosana prensiplerini, kutsal metinyal krızler küiseyi tehdit ederleri yeniden ele almak ve elesken özel bir önem taşımaya baştirmek, lamıştı. b) «Aynlmış toplumlan birKiliseler uzlaşıyor mu? lesmeye çafırmak» ve inançlan Gelmiş geçmiş Papaların beldeğişik olan guruplarla da bir ki de en popüleri olan XXIII. ortak anlaşma noktası aramak. Jean Katoliklerin ruhânî başkac) Ve en önemlisi, ilk defs nı seçilir seçilmez ilk işi bir olarak Roma Kilisesinin dünya Hıristiyan birliğinin temellerini üzerindeki varlığını, görevini ve atmak oldu ve Romada bir «Hı•ornmluluklannı incelemek. ristiyanlan Birleştirme SekreKonsilin ıçindelri ve dışındaki terliçi» kuruldu. Bunun sonucu din çevrelerinde iki görüş, iki inanılmayacak kadar hızla ahnanlayış çarpışıyordu: Bunlardan dı: Üç yıl geçmeden değişik Hıbiri eskisi gibi Katolik Kilisesiristiyan Kiliseleri üçyüzyılda ol ni doğru yoldaki yetkili makam madığı kadar birbirlerine yaklaş olarak kabul ederek, dışardakitılar. Günümüzde değişik mezlere bunu kabul ettirmenin yehepler arasındaki görüş farkları ni yollarını anyordu, öteki ise hâlâ çok büyük, ama birliği kur Sekreterliğin reformcu görüşü tnanın politik zorunu şimdilik «Doğrn yol» «Yanlış yol» ayKatolik Roma Kilisesinin kendi rıntısını bir yana bırakarak desine mutlak üstunlük tanıma idğişik kiliselerin birbirlerinden diasından baskın çıkacağa benzi farklı yanlannı değil, benzer tayor. raflarını ele almayı ve bir Hıris tiyan birliğine doğru yönelmeyi Bir halk çocuğu teklif ediyordu. Vatikanın değişmesı ansızm ve Durumu bu açıdan ele almca, XXIII. Jean'ın Papahğa gelmeVI. Paul'ün Türkiye gezisinin siyle başlamıştı. Yeni Papanın belki tek değilse bile en büyük yaşınm ileriliğinden ötürü XII. nedenini nasıl olup da Patrik Pius'un şıddetli tutuculuğunu Atenagoras ile görüşmesinin «ürdüreceğini sananlan bir bü meydana getirdiğini anlamak ko yük surprız bekliyordu: XXIII. lay oluyor. Jean'ın umulmadık derecede reformcu bir kımliği vardı ve buA R ı N nu kısa zamanda herkese kabul ettirerek Vatıkana yepyeni bir DÜNYA SORUNLARI hava getirmeyi de başardı. VE VATİKAN Kendisi bir halk çocuğuydu, uzun yıllar yabancı ülkelerde bulunmuştu, Katolik, hatta Hı. «Otello» Kâmil! ^ tr aslana marul yedlreme» ] •) J siniz. Bir pireye ispirto Jİ P j içiremezsiniz. Bir kedlye • ^ ^ koz helvası yediremezsiniı. Bir deveye hendek atlatamaı. smız; ama bir adama her şeyi ye» direbilir, her tabiatına uymaz hare keti yaptırabüirsiniz. Kâh korkudan. kâh avantadan, heto kâh telkinden. Bakınız ne olur? Size bir eski hikâveyl kısaca aa latayım. Ben bunu çocuk Iken bir «meddah» tan Jinlemiştün. Esldden taklidli hikâye anlatanlara «meddah» denirdi. Monoloğ söyliyen demektir. «Monoloğ» da tett başına konuşma mânasına gelir. Her ne kadar okurlanmıs böyle seyleri bilirlerse 1e bia gene tekrarlıyalım. Mahaüe mektebinde haşan bir oğlan var. Arkadaşl rmı hep kandınyor. Bir hafta sonu toplamış çocuklan.. Havalar tyi gidiyor. Şu mektebl bir hafta tatü ettirelim, demis. Küçflkler: Peki Hüsmen ağabey! Nasd yapalım? Siz onu bana bırakın. Yartn sizi onar, yirmişer adım arabkla hocanm evinden. mektebe kadar olan yola dizeceğim.. Hoca önünuzden geçerken elini öpöp: Geçmiş olsnn hoca efendi! Hasta mısınız? diyeceksiniz. Üst tarafını ben yapanm. Söylediği gibi çocuklan di* miş.. ilk çocuklann sözfinfl hoca: Yok bir seyim! Size 5yle gelmiş! diye gavuyturııınş: ama her çocuk: Hasta, mısınız hoca efendi! Benziniz sararmış. deyince hoca yavaş vavaş kendini hasta hissettneye başlamış ve nihavet en son Hüsmen: Aman hoca efendi! Geçmiş olsun! Size ne ohnuş? Biz şimdl ne yapacagız? diye ağlamaya başlaymca; Aman ben fenayım!. Beni eve göturün! diye oracığa yığılıvermiş. İşte bu oyun, hocanm kendini kâb hasta, kâh kahraman. kâh zengiıı, kâh fakir, kâh şu kâh bu hissetmesi için he~ zaman oynamr. Siz deveye bütün ömrünce; Hastasm! deseniz fcüı kıpırda maz.. Ama tasana: Sen hastasın! Sen gafüshı! Sen fakirsin! Sen gerisin! Sen cahilsin! Sen Hedbahtsm! Sen uşaksın! Sen şnsun, sen busun! dediler mi ne de olsa tnrp gibi hocanm on çocuk: Hastasın deyince kendini hasta sandığı gibi bir alay ağzı kara kendi geçimleıi ve seçimleri İçin bunlan tekrarladı mı, tnsan: Clan acaba mı?~ der. Ve dikkat etmez ki bütün bu telkinlerl yapanlann hiç birlsinde o şikâyet ettikleri bali ?ok. Ne fakir, ne gafîl. ne bedbaht.. az çok her şeyi var ama is zenaat ohnuş, bir finna şöhreti olmuş. Devam lâzım.. Türkiyede açlıktan ölenler yolctur. Fakat çok fakir kimseler var» dır. Türkiyede pek basit hayat süren kimseler de vardır. Türkiyede servet taksimi de Sdii detüdir. Ama bu aurum ne yenidir, ne de Türkiyeye mahsustur. Ama Türkiyede zaten «efsane» olan «servet» çoğu babadan kalma değildir. Zengin dediklerimizi birer birer ele alınız.. bir fabrika fcapıcısı, bir çiğit işçisi değilse ya hir küçük tezgâh, ya bir küçük dükkân sahibidir. Yani Türkiyede para kazanmanın yolu zenginlerin, ya da bir smıfın elinde tekel de» ğildir. Herkesin bunu ümit etmeye haklı olduğunu gösteren emsal kendi sahamızda bile vardır. Diyecek şu ki sosyal adaleti bahane edip fakiri. orta halliyi hattâ zengini ümitsi iiğe ve memleketin sreleceği hakkında kara kara düşündürmeve sevketmeye kim senm hakkı voktur. Ve bu ümıtsizlik hiç bir tnemleketi hiç bir zaman refaha rahata ve huzura kavuşturmamıştır. Aksine her yerde anarşiye. kargaşaiıça. rahatsızlığa. birbirine düşmanhğa sürüklemiştir. Toplumlan idare eden, ya idare etmek istivenler veya idare ediyorum sananlar. eğer hakikaten cemiyeti gelistirmek ve mesut etmek istiyorlarsa mayayı .eksitmemelidirler. Bir milleti mütemadiyen; Sen batacaksın! Sen gafilsin! Seni istismar edivorlar. Sen fukarasın! Senin hakkını rivorlar. Seni satıyorlar.. diye diye sarsmakta bir fayda voktur: zaran çoktur. Ben kendimi bildün bileli: Batryoruz, battık.. satılıyoruz, satıldık.. diye baçırmıslarriır. Hamdolsun ne battık. ne de satıldık. Vaktiyle Şehzadebasında tuluât aktörlerinden bir Otello Kâmil varmış. On parahk sanat kıymeti ohnadığı halde adam kıtlıfuıda sık sık Otello rolüne çıktığı için kendini «Otello» sanmış ve öyle satmış. » . Şimdi bizde de bu çeşit «Otello» ların çoğaldığını çörüvorum. Ama «Otello» bir havalî adamdır Yalnız sahnede vasıvan bu mariz ruhlu adamın türevip üreme"îinde cemiyet için favda yoktur. Shakespeare de bunun için Otelloyu yazmistır. Otello severlere halisane duyururum. B. FELEK O « Fransız Kanadayı yeniden fethetmekten öylesine memntm kaldı kl, simdi Fransu Britanya'yı yeniden fethedecek.» Kanada ziyaretini kısa kesip Paris'e dönmesi yankılar yarattı Burunları rahatsız eden koku 2 De Gaulle sert hücumlara uğruyor ARİS Cumhurbaşkanına yakın kaynaklara göre De Gaulle, dort gün kaldığı Quebec'ten halkının büyuk kısmı Ingiliz asıllı olan Ottawa'ya gitmemek için, Kanada Başbakanı Lester Pearson'un tepkisini bahane etmiş ve dün Paris'» donmuştur. Quebeck'te bir konuşma yapan De Gaulle, fransızca konusan (Juebe halkından Frinsa ila daha yatan bağlar kurmalarını istemiş ve «Ilür Qnebee» ten sox etmiştir. Bilindiği gıbi Quebecliler bağımsızlık ıst^ğındedir. Pearson, De Gaulle'ün sözlerinden, «Kabul edilmesi raiimkün deifil» diye bahsederken De Gaulle de, Kanada Basbakanı Lester B. Pearson'un cevabını «çekilmeı» bulrauş ve Kanada ziyaretine son vermiştir. De Gaulle'ü Kanadaya Ottawallar dâvet etmiştir. Kanada Federal hükumetinl kızdıran Cumhurbaşkanına yakın çevreler, yabancı basında yeralan De Gaulle aleyhtan haberleri üzüntüyle Izlerken, Fran gız basını da Cumhurbaşkanını sert bir şekilde tenkid etmeye başlamıştır. Merkezi hareketin seçimlerdeki Cumhurbaşkanı adayı Jean Lecannuer, Fransız Cumhurbaşkanının bir devletin lçişlerine karışmasının o milletln kendi kaderini tayin hakkını zedeleyeceğini belirtmis ve «Bn çeşit bir hareket, synca dost bir ülkeyi resmen liyaret eden bir Devlet Başkanına yakışmaz» de mıştir. FRANSANIN ŞANI Lecanuet, «De Gaulle'ün asın milliyetçili^i iki ülkeyi birbirine yaklaştırması için düzenlenen Kanada ziyaretini ne yazık ki bir basansızlık haline soktn» diye ilâve etmiştir. Parlâmentoda da, De Gaulle' ün* hareketi tepki yaratmış ve Demokrat Merkez Partisinin temsilcisi Charles Bosson, Dısişleri Bakanı Couve De Murvılle' den hükumetin Kanada üe bağlarını kuvvetlendirmek için ne yapmayı düşündüğünü öğrenmek istemiştır. Sol federasyonunun geçen seçimlerdeki Cumhur başkanı adayı François Mitterand. yorumda bulunmamış ve De Gaulle ile hükumet üyelerinin Devlet Başkanının Kanada ziyareti sırasmda kaydedilen olaylann hesabını vermelerini bekleyeceğini belirtmiştir. Solcu «Combat» gazetesi de, Generalin tutumunun, hem ken disini, hem de Fransayı giıç duruma duşürdüğunü belirterek şoyle demiştir: «De Gaulle'ün bu davranışları zamanla, Fransanın otorıtesıni, itibannı ve şanını azaltacaktır. Ufak birkaç grupun dostluğunu kazanmak için bu kadar ağır bir bedel odenemez.» SÎNEGÎ ÜRKÜTMEK Eski Kanada Başbakanlarından ve simdikı muhalefet lideri John Diefenbakor, De Gaulle' un Ottawa ziyaretıni iptal ederek Paris'e dönme kararını yorumlayan bir yazılı demecinde, şunları belirtmektedir: «Generalı davranışı, Başbakan Lester Pearson ve hükümetınin ortaya attığı iki mıllet teorisıne gore ayarlanmıştı. Bu maksath doktrine inanan De Gaulle bu milletlerden birinin manevi lideri olmak istedi. Bununla beraber, Fransa Cum hurbaskanı, Pazartesi gunü Montreal'ı ziyareti sırasında söy lediklerind"i hemen sonra, Kanada halkımn tepkisini farketti. Bu sebepten De Gaulle'ün ziyaretini kısaltıp plânlarım değıştrımek kararı, Başbakan Lester Pearson'un bir sineği bile ürkütmeyecek tarzdaki konusmasından değil. halkın tepkisinden ilerı gelmektedir.» (Dış Haberler Sevisi) eneral De Gaulle, Kanadalıların kapanmakta olduğn (sanılan yaralannı destik I ten sonra, gezisini blr gün • kısa keserek Parise dönmüştür. | Programında olduğu halde federal başkent Ottawa'ya uğramaınış I ve Başbakan Pearson ile görüş | memiştir. Devlet Başkanlannm resmi ziyaretleri nonnal olarak I böyle bitmez. | TJluslararası bir skandal blçlminde niteliyebileceğimiı olayı kavrıyabilmek için, tarihin ışıfına muhtacız: • Ingilizlerle Fransızlar, on altjn I cı asrın başından itibaren Kana I dayı sömürgeleri arasına katmak • amacıyla sfirekli olarak çahşmış I lardır. Avrupadaki yedi yıl savaşı I (175663) Kuzey Amerlkaya d» • gıçramakta gecikmemiş, yenilen I Fransızlar, Kanadayı tngilizlere terketmek lorunda kalmışlardır. Ancak o zamandan beriye, Frannz asılh Kanadahlar olasal karakterlerini diğer azınlıklann aksine titizlikle koruynp çoğunluktald tngüizler arasında kaybolmıyarak, gerçekten bir mucize y» I ratmışlardır. 5.5 milyon magrur | Fransız asıllı, 200 rnıilyon Amerikalı ve İngili» Kanadalı karşı I aında hâlâ ayn bir toplulufc ola | rak yaşamaktadır. Fransızlar, Kanada Federasyonunun 10 eyaletinden en kalabalıjfeı ve zengini olan Ouebecte toplanmışlardır ve nüfusun "o 80 ini teşkil etmektedirler. tngüiz Kanadasından kopmak ve bağımm»bk ilân etmek istemektedirler. Fransu kültürünün böylesine bir parlak zaferinin De Gaulle gibi ateşli bir milliyetçiyi diplomatik protokol sınırlannı hiçe sayacak ölçüde duygulandırmaması imkânsızdı. Kanada tunınun mânidar ilk basamağı Oaebecte söı ve hareketleriyle ayrüıkçüan olanca gücüyle desteklemiştir. I Ouebeclilere kendi evlerinin e I fendisi olmalannı, kaderlerini el . lerine almalanm salık vermiş, kar I deş Fransanın cömert yardınüar ' yapmaya âmadeliğüıden söı etmiş • tir. Teneffüs etmekte olduğu ha • vayı Fransanın kurtuluş mücade I lesi günlerine benzetmiş, «Yaşa I sın hür Ouebec» diye bağırmış • tır. Şehir, kasaba ve köyleri do I laşarak Kanada millî marşı yeri | ne Marseillaise'i söyliyenlere eslik ve onlan teşvik etmiş, halkı coş I turmtış, bağımsızlığa kışkırtmış | tır. Hattâ Quebec'in bağımsızlıktan sonraki dış politikasının ana hatlannı bile çizmiştir: «Fransız kanı taşıyanlar, diğer Kanadablarla el ele vererek, olusal karakter ve bağımsızlıklannı ku«eylerindeki dev ülkenin (yani Amerikanın> tehditlerinden koruyacaklardır.» Iç işlerine böylesine açık ve mütecavizkârane müdahale karşısında Kanada Federal Hükümetinin kayıtsız kalması beldenemezdi. Nitekim Pearson, Generalin belki de tarihte emsali olmıyan • rutumunu sert bir dille eleştirmiş | tir. De Gaulle de öfkelenmiş, Quebec eyaletinin şehirlerinden biri | olan .Montreal'den doğruca Parise | yollanmıştır. Fransız • Kanada nişkilerinin I böylece ^irdiği buhranın sonım I luluğu hiç şüphe yok ki. tama . men De GauDe'e aittir. Federal Al I manya Şansölvesi daha Parise nğ ' ramadan Alsasa çitse ve aynı şe • kilde davransa Generalin tepkisi I ne olurdu? Papadopulos tmroz ve Bozcaadada, Demirel Gümülcine ve tskeçede aynı şekilde davransa biz ne yapanz. Yananlüar ne derler? Meselenin şaşırtıcı yönü. . uluslararası skandalın kahramanı I nın iç işlerine kanşmama Ukesi I nin şampiyonu geçinen birisi ol • masıdır. I Generalin davranışlannda Anglo • Amerikan düşmanlığı önyar I gısının kokusu artık bnrunlan ra | hatsız eder hale gelmiştir. Ayrıca De Gaolle dış politikasında tek adam yönetiminin kaçınUması güç hatalarına daha sık rastlanır olmuştur. I P rtadoğu «avaşmın ağır masraflan ve kayıpları, yavaj yavaj, Arab ülkelerind» yasayan insanlarm cepleri, mall ünkânlan üzerinde, sert bir fekild* etki yapmaya başlamıştır. Arab liderleri, halklanna. durumun normale dönmesi için, daha pek uzun, zaman fedakârlıklar yapîlması gerekeceğini, kemerlerin sıkılması lazım geldiğinl söylemişlerdir. Mısn'da hükumet, fevkalâde tedbirler almıs, yeni bir bütçe kabul etmis, tüketim mallannm fiatlannı artırmıs. gelir vergialne % 50 zam yapmıstır. Irak Hükümeti, daha jimdiden, her türlü gelirden yüzde 25 oranuıda da Savunma Vergisi alm«ya başlamıştır. Suriyeli sosyalist rejim, ekmeğin fiatıni °b 14, pirinç fiaünı da, ',o 11 oranında artırmıştır. Ürdün'de işsizlik, harbten ıonra, % 28 oranında artnuştır. Yeni tedbirler, alınan vergiler, Mısu^da, Süveys Kanalmm kapanması yüzünden eksilen gelirleri telâfi etmek. Irak'ta da, petrol satışlannın durması lebebiyle ortaya çıkan sıkmüyı bertaraf etmek gayesini gütmektedir. Bunun la beraber, toplanan paralarm büyük bir kısmı, Arab ordularının yeni bastan teskilfttlandınlman, teçhizi amacı ile sarfedüecektir. Suriye Hükümeti, aylıklan 375 Suriye lirasına kadar olan memurlardan, ayda bir gündelik tutannda kısıntı yapmayı kararlajtuTniftır. 375 liradan fazla kazanan memurlar, iki yövmiy» «k vergi ödeyecektir. Irak Hükümeti, yılda 25 milyon dinar fazla gelir «ağlamak amacı ile, petrol v» ulastııma fiatlarını yukseltmiştir. Ürdün, en verimli topraklannı kaybetmiş, üstelik. bu topraklardan temin edılen gelirlerden mahrum kamıjtır. Beri yandan, harb ile beraber, Ürdün'deki göçmen sayısı, 200,000 kisilik blr artıs kaydetmiştir. Libya'daki Amerikan îissüniin geleceği De Gaulle, Quebccte kendisine tezahürat yapanlann ellerini sıkıyor VPASHİNGTON (AP) Libyada bulunan Amerikan üssü Wheelus'un geleceğini tayin etmek üzere, 10 ağustosta, Trablusgarbta, Amerikan ve Libya makamlan arasında görüşmelere başlanacağı, Washington'dan resmen açıklanmıştır. Ortadoğudaki son savaş re kriz esnasında, Libya hükümeti, Araerikan hükümetinden, Whee lus üssünün kaderini tayin etmek üzere, görüşmeler yapılma ıını teklif etmişti. Amerika, hâlen, Wheelus üssünü, 1954 yıhnc'd Ubyu Hükümeti ile imzalanan bir anlaşma il« kullanmaktadır. Anlaşma, 1960 yılında yenilenmiş ve Libya, Amerikaya, üssü, 1971 yıhna kadar kullanmak yetkisini vermiştir. 4 llımlı Zenci lider itidal çağırısında bulundu NEW YORK (a.a. AP. Radyolar) rk kaynaşmasma taraftar dört ılımh slyah lider yayınladıklan blr bildiride, «Zenci hallnnın ve toplnluğunun mabvedilmesini baklı gösterecek hiç bir mazeret mevcut olamıyacağını» belirtmekte ve ırk ayaklanınalannın sona ermesi İçin çagnda bulunmaktadırlar. Nobel barış ödtıliı almış olan Martin Luther King, Renkli Irkın Terakkisl Cemiyetinin Başkanı Roy Wilkins, Randolph Enstitüsü Başkanı Philip Randolph ve Millî Şehircilik Birligl Lideri Whitney Young tarafından imzalanmış olan bu bildiride, «Cinayet, yangın ve yağmalann suç olduğu ve bunlann cezalannı bulması gerektiği» ifade edilmekte vs •Ayaklanraalar, bu gibi hareketlerin tesirsiz kaldığını, zenci halk» büyük zarar verdiğini, ayrıca gerek medeni haklar dâvasına, gerek bütün millete de zararh olduğunu göstermlştir» demektedir. öte yandan, par ^si gününedümesiyle durum biraz yatışmı^ denberi sürüp giden ve Detroit tır. şehrinüı batı kesimini bir hara«Pravda» be haline sokan çarpışmalardan MOSKOVA Komünist partl sonra, nisbeten sükunet gerl gelgazetesi «Pravda» Amerikada vumiş görünmektedir. ku bulan zenci Byaklanmasının, Silâhlı birlikler, tanklar, her her şeyden evvel, Vietnam savaşı an ateşe hazır vaziyette, caddo yüzünden patlak verdiğini ilerl sü ve sokaklarda dolaşmaktadır. Aren bir makale yayınlamıştır. merikanın ırkçılık mücadelesi ko«Pravda» ya göre, Vietnam sanusunda, tarihte görülmüş en büraşı yüzünden, zencilerin sosyal yük felâketi sayılabüecek Detroit Tcfl.Hcınmg.«nna sarfedilecek paralar, olayları, biiyük tepkiler uyandırharb masrafları olarak harcanmıştır. mıştır. Sokaga (,Jana yasağı yüzünden ortalıkta hiç blr sivil şahsa tesaGazete, şunları belirtmlştlr: «Amerika, her ay, Vietnam sadüf etmek mümkün olamamaktavaşı için, iki milyar dolar harcadır. Bununla beraber, tek tük simaktadır. Ama, daha önce plânlâh sesleri işitilmekte ve bazı böllanmış olduğu şekilde, fakirlikle gelerde, zarnan zaman, karşılıkmücadele programına, bir milyar lı çatışmaJar vuku bulmaktadır. dolar tahsis etmek ünkânından Bilânço mahrumdur. Vietnam savaşı, bir Alman son bilgiiere göre, Ö 1 U yandan Vietnam halkma ölüm, sayısı, 35 e yükselmiştir. Detroit harabiyet getirmekte, beri yanolaylan üe ilgili olarak, tesbit edan da, Amerikadald ırkçı liderdilen diğer rakamlar şu şekildelerin, zencilerin karsılıklı olarak dir: 2^75 kişi tevkif edilmiştir. mücadeleslne yol açmaktadır^ 1.500 is yeri tâlâna uğranuş, yakılmış, yıkılmış, işe yaramaz hale getirilmiştir. Ayrıca, binlerce insan da, ^vsiz kalmıştır. Topyekun yıkılan evlerin sayısı, 1.500 civarındadır. Batı kesiminde, blr çok sokak ve cadde, muharebe meydanına benzemişttr. Zarar ziyanın, yüa BÎRLEŞMİŞ MİLLETLER (>J.) milyonlarca dolar olduğu tahmin Birleşmiş Mılletlerin bir sözedılmektedir. cüsü, teşkilâtın, insan haklarıYagma, kundaklama, tahrtp TO nın ihlâline dair münferıt şikâdiğer şiddet hareketleri dün New yetler için herhangi bir tedbir York, Cambridge, Mount Vernon, almaya yetkisi olmadıgını açıkToledo ve diğer bazı şehlrlerde lamıştır. devam etmiştir. Şiddet aleyhtan Kongo eski Başbakanı Moiz öğrencüer koordinasyon komlÇombe'nin eşinin müracaatı ile tesi başkanı zenci Bap Brown'ın ilgili olarak bu açıklamayı yapFBI ajanlan tarafından «kışlnrtıtıktan lonra, iktisadî ve sosyal cüık» isnadiyle tevkil edilmesi, işler konseyinin 1959 yılında alWashington'da siyahlar arasında dığı bir karara göre, «Münferit belirli bir gerginlik yaratmıştır. müracaatlarla ilgili olarak, Bir300 kadar zenci, Brown'ın tutuklu leşmiş Milletler insan hakları bulunduğu Alesandria karakolu komisyonunun, herhangi bir işönünde toplanmıştır. Zenci lidelem yapmaya yetkisi olmadığını rin 10.000 dolar kefaletle tahllye kabul ettiğini» hatırlatmıştır. İ SÜMEK KARAMUSTAFAOĞLU evlendiler. Kadıköy 27 Temmın İMT SUJyer Doktor ÜMTT DENE\EH Ue Doktor B. M. Çombe meselesine karışmıyor Kavhan SAĞLAMERİ LONDRA tngıltere Denizaşın Kalkınma Bakanlığı. CENTO'nun Türkiyeye, Erzurum yün yıkama ve ütüleme fabrikası içta tki hidroekstraktör, bir balyalama makinesi ve bir nortafif balyalayıa bağışladığım açıklamıştır. m KAHİRE Birleşmiş Muletler Genel Knrulunda Mısır heyetine başkanlık etmiş olan Mabmod Fevzi Kahireye dönmüştur. • SOFYA Bir Kuzey Vietnam heyeti, 500 kadar Kuzey Vietnamlı mühendis, t^knisyen ve işçinin staj yapınak üzere Bulgaristana gönderilmesini görüşmek için Sofyaya gelmiştir. • ROMA Arap Sosyalist Bir lijinin dâveti üztriı.. ttalyan Ko münist Partisinden bir heyet Kahireye hareket etmiştir. • LONDRA «Queen Mary» transatlanüği hurdacılara satılmaktan kurtuldj. Ünlü transatlan tiğin seyyar müze şekline getlrilerek kullanilmak Uzere 1230.000 Kısaca.. sterline (yaklaşık olarak 31 mflyon Ura) Califomiya'da Long Beach belediyesine satısı için prensip anlasmasma Tanldı. • HONG KONG Şehrin muh telif semtlerinde an kadar el yapısı bomb» patlamıştır. Bunlardan biri dokuz kişinin ysralanmasına sebep olmuştur. Aynca iki İngiliz askeri de içinde bulunduk lan araca atıton bir bombm ile yaralanmışlardır. • WASHİNGTON Amerikan Devletlerl TeşMlfttı (O^.S.) Bakanlan öntlmüzdeld 14 Agustostan İtibaren Washington'd» toplanacaklaradır. « VARŞOVA Varsovada fld pün kalarak Polonyah meslekdasi Adam Rapaçki ile Asya re Avnıpa meselelerini pörüşen Japon Dışislerl Bakarı Takeo Mlki, dün gece Prag*» hareket etmiştir. • WASHÎNGTON Anıerik» Dışişleri Bakanı Rusk dün, nüfus planlaması ve doğumu kontrol konulannda araştırmalarda bulunmak Uzere Amerikaya geüniş olan Dr. Ahmet Kırımlı başkanhğında bir Türk heyeti Ue göruçmüştür. Heyet buraya, Amerikan Nüfus Kontrol Konseyinm dâvetlisi olarak gelmiştir. M OT EL MARMARA TUR AÇILDI TÜRKTİCARETBANKASI İUklâmcılık Motel, Hotel, Camping, Restaurant, Plâj, Marmaranın sahane plajı, Nefts yemekler, odalar Duş sıçak su, WC telefonludur. Bu uygun fıatlarla hızmetınızdedir Yerlerinizi ayırtınız Rezervasyon: 21 17 09 27 18 62 Marmara Ereğlisi Yenıçiftlık. Köy Tel: 5 (Reklâmcılık : 2595/8913)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear