Catalog

CUMHURİYET 29 Hariran 19671 SAHİFE BEŞ Paket turizm turları ilgi görmeğe başladı ÜMİT GÜRTUNA Dünyada gittikçe artan ve büyük kitlelerin seyahat etmelerini sağlayaa «Paket turizml» turları yurdumuzda da gün geçtikçe önem ka zanmaktadır. Çeşitli özel turizm acentalarının yanı sıra, Devlet Demir Yolları da 967 Tunzm Yılına büyük kitleleri kapsayan özel turlarla katılmaktadır. TCDD EFES GEZÎSt lik oiarak 19 Mayısta denenen, ^ trenle «Paket turizmi» özel ilgi gör düğünden TCDD Turizm Bürosu bu kez 186 kışi için bir haftahk Turistik Efes gezisini düzenlemiştir. Bütün masraflar dahil, adam başına 350 lira olan eezi hakkında konuştuğumuz TCDD Turizm Bürosu şefi Mete Göktan bu konuda şu bil gileri vermiştir: TCDD kendi imkânlan dahi1 linde 967 turizm yılına katılmayı kararlaştırmıstır. 19 mayısta deneme mahiyetinde düzenlediğimiz Güney turu bize iimit verince, bu sefer bir de Ege gezisi düzenledik. Bu gezi sırasında turistlere her türlü kolayhk sağlandığı gibi. eğlence ihtiyaçlan da gözönünde tutularak trene bir de caz konulmuştur. Aynca sinema vagonu da eklenmiştir. Bu arada hasta >olculara her türlii ttbbî müdahalede buluna bilecek bir doktor da gezide gorevlendirilmiştir. İSTASYONDA «GABDEN PARTİ8 temmuzda hareketle bir hafta ıtürecek olan gezide ilginç projrram lar hazırlanmtştır. Önce Eğridir ve Kovada göllerl gezilecek, daha son ra Ispartadaki halı fabrikalan ziyaret edilecektir. Bu arada bölgedeki ilginç yerlerdc ceşitli piknikler yapılacaktır. Daha sonra Burdur, Denizli'nin turistik yerleri gö rülccek ve Efes Harabeleri gezllmek üzere Selçuk'a gecilecektir. Selçuk Istasvonunuııda bir de «Gar den Parti» düzenlemis bulunuyoruz. Gezi, 14 temmuz günü Anka» rada sona erecektir.» GELECEK YIL DOĞUYA TCDD Turizm Bürosu şe£i, yurdumuzda gelen turistlerin Doğu'ya itibar etmemeleri dikkate alınarak, gelecek yıl aynı turlarmdan birini Van ve çevresine düzenleyeceklerini söylemiştir. Örtülü kuşet, otobüs ve yemek gibi bütün masrafların dahil olduğu gezilere büyük bir emniyet sağlanması sebebiyle yabancı turistlerin çok rağbet edebılecekleri tahmin olunduğu ilgililerce belirtilmiştir. Önümüzdeki yaz düzenlenecek olan turların proğ ramlan şimdiden tesbit edilerek Avrupadaki ilgıli acentalara gdnderilecektır. Üsküdardaki yangın bir milyon liralık zarâr yâptı Üsküdar Toptaşı Caddesinde önceki gece çıkan yangın beş ev, döı t dükkân ve bir taksinin yanmasına, 12 ailenin açıkta kalmasına sebep olmustur. Aynca 1 milyon liraya yakın zararın meydana gelmesine yolaçan yangın, bütün semti tehdit etmiş, halk, evlerini terkederek bü tün geceyi sokakta geçirmiştir. 115 numaralı evin altındaki Besim Turan'a ait yorgancı dükkânı ile bitişiğindeki büfeden çıkan yangm, kısa sürede genişlemiş, 117, 111, 103 ve 101 numaralı evler tutuş muştur. Caddede bulunan 34EK605 plâka sayılı taksi de alevler ara sında kalmıs ve kurtarılamamıstır. Elektrik kontağından çıkan yangın, sabah saat 6 da kontrol altına alınmış ve söndürülmüştür. FÎKRET OTYAM 29 Haziran Rebiülevvel 21 H. Z. ı 4 29 12.17 16.18 19.45 21.48 İ.44 4.32 8.33 12.00 2.03 2 12 6 27 1 VEFAT Dul bayan Roza Benardete, bay ve bayan Jojo Benardete ve ailesi, bay Viktor Bah ve eşi, bay Moris Benardete, bay ve ba yan Mayır Benardete (NewYork), bay ve bayan Sabetay Benardete, bay ve bayan Albert Benardete, bay Hayım Abrevaya, bay ve bayan Viktor Benardete, dul bayan Sara Sadaka, bay ve bayan Jak Acıman, bay ve bayan Izak Menda (Monreal), bay ve bayan îzak M. Benardete, bay ve bayan Salamon M. Benardete, bay ve bayan Jozef Abrevaya, bay ve bayan Hazday Sedaka, bay ve bayan Jozef Sabetay •Benardete, bay ve bayan Selım Sabetay Be nardete (New York), bay Moiz Viktor Benardete, bay ve bayan Îzak Sabetay Benardete, bay ve bayan Jojo Viktor Benardete, bay ve bayan Âdil Viktor Benardete (Paris), bay ve bayan Aydın Kent, bay ve bayan Yermiy» Varon, bay ve bayan Ovadya Koen, bay ve bayan Jozef Pinhas, bay ve bayan Nesim Tazartes, bay ve bayan Rubinstein Benardete, Balı Abrevaya, Sedaka, Acıman Varon, Menase, Kasuto, Ruso, Hason, Menda Amiel, Pilo, Behar, Boritser, Gaçon Uziel, Güler, Medina, Mit ranı, Eskenazi aileleri, eşi. babaları, kayınpederleri. büyük babaları, amca ve akrabalan bay İŞCAN TÖRENLE KARŞILANIYOR İşcan «Seçim • meçim yok» dedi ve Yeni yola ilk harcı attı Pasoları kaldırtan İETT Genel Müdürü için Belediye Meclisi soruşturma istedi Sahte şoför ehliyeti satıhyor Bazı illerin trafı!r bürolarının mühürleri kuüanılarak sahte eh liyet tanz'm edilip para ile satıldığı önceki gun yapılan bir kontrol <;ırasmda ortaya çıkmıs tır. 34 FZ 593 plâka savıh ntomobili kullanan Hayrettin Sarı trafik polisleri tarafından çevrilmiş ve kendisinden ehliyet «orulmustur. Havrettin ehliyeti nin olmadığını bevan etmiş, fakat poiisler, şoförün gömlek cebindeki ehliyeti pörmüsler ve almışlardır. Eh'ivet üzerinde va pılan incelemede sahteüâi tesbit edilmiştir. Ehliyette Cankırı Trafik Bürosunun mühürü bulunmaktadır. Sorguya çekılen Hayrettin ehliyeti 750 lira karşıhğında Erdoğan Krgün'den aldığını söylemiştir. Aksaray Pars otelinde yatan ErdoŞan yakalanmış ve nezaret alti'ia alınmıştır. Polis, bir şebeke tarafından vönetilen sahte ehliyet satıjının soruşturmasına başlamıştır. Bakanlık bu emri neden verdi ? nunun verdiğl yetklye dayanarak 12.5.1967 tarih ve 967/23 sayılı karannı vermiştir. Bu karar, ihtüaflı bulunan 3 parçadan 400 dönümlük 1. parça, Albayın akrabalan olan şikâyetçilere, 3500 dönümlük 2. parça Aynsaraç'tan 37 topraksız köylü ye, 4500 dönümlük 3. parça da 37 Aynsaraç köylüsüyle Albayın yiğe nine müşterek zilyet olarak tes limini ve müştekilerin 2 ve 3 nu maralı arazilerdeki Isteklerinın reddinl kapsamaktadır. Aynı kararda söz konusu 20 0(10 dönüm arazinin esasen haziney» ait olduğu da belirtiliyor Hazineye ait olduğu bellrtılen 20.000 dönüm araziden 12.000 dönümü albay ve akrabalan tarafından geçen mevsim ekilmiş olup, 12.000 dönümlük ekili arazi lhtilâfın dışmda bulunmaktadır. Köylüler sevinç içindeler, ekim zamanı geçtiği için bostan ekiyoraymakam Gürbüztürk, köylü K lerin de bellrttiği gibi, Ince eleyip sıkı tutmuş, 5917 sayılı ka Selçuk AYBATAR YEFAT Kartaltepe Mensucat Fabrikası Kurucularından Bay Şimon Benardete'nin vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasimi 29.6.1967 bugünkü perşembe günü saat 13. te Büyük Hendek Neve Şalom Sinagogunda icra olunacağı ilân olunur. (tlâncılık: 1059) 7640 Şimon Benardete vefat etmiştir. Cenaze merasimi 29.6.1967 bugunkü Perşembe gunü saat 13 de Bıiyuk Hendek Neve Salom Sinagogunda icra olunacaktır. (llâncılık : 1062 7639) Atlı posta dağıtıcıları acı acı dert yanıyor Biz ıtlı dağıtıeılar o sıcaklarda, o sotuklarda yaçmnrda, çamurda, ayda 4 sefer atla köylere gidiyornz. Her an teblikemiz yakamızda hazır, kısın yollar açık olursa mecbnri gidiş ve donma teblikesi, soyulma tehlikesi, yağmurun altında ıslanma ve hastalanma tehlikesi ve daha niceleri. Biz PTT oiarak Ulaştırma Bakanlıfına baglıyız. DDY.'da aynı Bakanlığa bağlı. Ş» hale göre trende vazifeli personel Km. ücreti alıyor, bize neden verilmiyor? Atla gezdifimiz halde, vazife snında atımız ölse kendi kesemizden gidiyor. Tekrar bir at almak icap ediyor, şehir yerinde ahırlı evl nereden bnlalım, kiraeı oldnğumuza göre. Bir de ot parası 45 lir» verillyor. Nalı, mıhı, saman, arpa derken 145 lira da bizim maaşdan gidiyor. Aynı Bakanlığa baglı oldujumnza göre çamnrdan atın gidemiyeceği yer ve köy tren güzergâhında olnyor, mecbnrî trenle çidilmesi icap ediyor, neden bizden ücret alınıyor. Aynı Bakanlıga hizmet etmiyor moyuz. Senelik iznimizde seyahat için permi verilemez mi. Bilhassa yazın köylerde mnhtar ve dijer köylü vatandaşlan bnlamıyornz. Vazife olmayan köylere oğranmazsa olmaz mı? Köy tefer defterleri kaldırılamaz mı? Bngün için Külotpantolon ve tozlnk 20'nci asıra uygun mndnr? Daha iyi birsey düşünülemez mi? Mesleğimizln agırlıgını omuznnda taşımayan bu vazifcyi lfa etmeyen bilmez. llk okul mezunn dahi olmayan memurlardan, şefinden tntnnuz da en yüksek memuru olanı var genede 600 liradan az olmayan memurlar da var. Fakat biz atlı dağıtıcılar 300 lira aylık alıyoruz. Yarısını at yiyor, yarısı da ev kirâsı, bakkal, kasap, fırına da yetişmiyor. ATLI DAĞITICILAR | Mahkumların 1 izinleri E S ~ Ş 5 S Ş E E S S ~ Ş Z! 5 Ş Şj S Ş Ş E Ş Polis memuru iken cinayet suçundan mahkum olup 7 yıldır cezaevınde yatmakta ve cezaevı infaz kalemınde çalışmaktayım. 647 sayılı veni İnfaz K. nunu çıkalı 1,5 sene oldu ve bu kanuna göre ıyı hallı mahkümların ızın hakları için en geç üç ay zarfında tüzukler hazırlanıp Cumhuriyet Savcılıklarına verılecektı Maalesef aradan 1,5 sene gibi bir zaman geçtiği halde bu tüzükler ortada voktur. Kanun çıkar da füzükler nasıl, neden çıkmaz havret? Bu kanunî haklan alabilmek içm ıllede bir Yassıadalı mı olmak lâzımdır bilmiyorum? rlamisiz ve himayesiz bınlerce mahkumun hakki olan izinler ne zaman çıkacaktır acaba? tsim ve adres mahfuz Bizim yolumuz Allnlıa mı kaldı? Ankara baskent olalı tam 46 sene geçti. Bu yıllar zarfında bu sehre ne kadar çok Valı ve Belediye Reisi peldi. Fakat hıç birisi bu beldenin iyi ve menba suları ile meşhur Ayvalı bağları (Yukarı Ayvalı, Asağı Ayvalı, Kurtini, Kuyuyazısı) semtinin yolunu yaptırmadı. Her gelen gelecek sene yapılacak vaadiyle bu semtte oturan bızleri kandırdı ve oyaladı. Geçen sene bu sene için muhakkak yapılacağını sövleyen vaadeden yetkililer bu sene de «gelecek sene muhakkak yapacağız> vaadinı tekrarlayarak bizleri aldatmaya devam ediyorlar. llgililerden bu sütunda resmen cevap vermek üzere soruyorum: 46 senedir yapılmıyan yolumuz ne zaman vapılacaktır? K. ÖZERKANLI Ayvalı BaJIarı Etlik ANKARA h kanun gereğlnce 20 aylık askerlik hlzmetlerini köylerde öğretmen = olarak tamamlayan Ukokul öğret s menlerine (EĞİTtM ÖDENEĞ1) = verileceği kabul edüdi. Ve şimdl = bu öğretmen arkadaşlanmız 6 ay = dan berl eğitim ödenegi almakta = dırlar. = Böylelikle 1963 den bu yana as E kerliklerinl yapan öğrettnenlere = yapılan haksızlıklar kısmen önlen = miş oldu. llgllilerin dikkatini çe = kerim: Tam olarak değil kısmen E diyorum. Zira arada unutulan bir E öğretmen grupu var. Asker ögret = menler sadece köylerde değil, = Türk Silâiüı Kuvvetlerinin 16 Oktı E ma Yazma Okulunda 1070 öğret E men vazife yapmaktadır. Ne ya E zık ki bu 1070 öğretmen EĞÎTİM = | Sokakta başlayan kavga « * , , , , „ , «« ""'^ikarakolda da devam etti 443 sayılı kanunla: Evvelce stal S Adam polıslere, «Beni ba kadından kurtarın ne isterıeniı yaparım. Ne istersenij verırim. Çünktt bn k»dın benira pefimı bırakmıyor. Lvleneceğim evlenemiyorum. Memleketim olan Zongnldağa gideceğım gidemiyornm. Adım adım beni izliyor» diye yalvarıyordu. Saçları da&nık, yalınayak. kafasında ü; santim genişliğinde yara açılmış olan ve bir gece öncesı vukua gelen kavganm perışanlığı ıçınde bulunan kadın, oturduğu yerden yavaf y* vaş doğruldu. «Ben mi senin peşinı bırakmı yorum? Sieai aldattıgın. bans yapmadıgın kalmadı. Yıllarc» benim Mrtıından reçındin. Sen evleneceksen evlen. Evlenmecr kimse kansmıyor. Fakat benim yattıgım v a ta|» başka kadm alamıyacaksın. Bunu «ana »»ptırmıyacaîım. Esvalan çeri ver veya «at. Sonra ne ıstersrn yap» diyordu. Kavga, ucceki gocç Taksımde patlak vcrmı;, Taksim polis karakolunda devam etmıs, sonunda ı^ı^ı rif Fmnı\°r Mü'lü'"luğune gönderı'.mışlerdı. Fakat Emniyet Mudurluğünde de karşılaştıkça kavga edıyorlardı. Erkek bir gazınoda garson olarak çalışıyordu. Aslen KaMamonulu olın Hatice Yılmaz ıle uç yıl önce tanışmışlar ve bir sure beraber yaşamışlardı Hatıce Yılmaz, kindısınden aynlan ve evlenroek uzere harekete geçen Cahıt Kaplanın bu hareketıne dayanamamış ve olay gecesı Taksım'de karşılaşınca kavga oatlak v^rmiştı. Lütuf değil • Bu davul zurna neye çalıyor? Bıri herhalde eskı usul duğun yapıyordur.» Hadi canım habersiz duğün mu olur? A A... Başkan geliyormuş... Kiim., Hangi başkan? Başkan canım Çonson, Çonson... Kadınlar ve çocuklar davul, zurna seslerini duyunca kendi aralarında tahmin yürütmeğe bav lamışlardı. Oysa sıyah otomobılden çıkan Jobnson değil, Istanbul Belediye Başkanı Haşım Işçan idi. Tok mak davula daha hızlı inmeye başladı. Gurültü büyüdü... Arada bir fark vardı. Her başkan gibi Işçan, 32 pare topla değil, İETT araçlarında parasız seyadavul gumburtuleriyle karşılahat hakkının Danıştay kararı ıle nıyordu. kaldırılması uzerine Belediye Meclisi bir denetleme heyetinin Burası Zeytinburnunda asfaltçağnlarak İETT Genel Müdurü lanacak bir yolun kavşağı idi. hakkında soruşturma yapmasına Işçan malayı eline aldı. Kıymetkarar vermiştir. lı Zeytinburnulular., Bakın Haa, Bu seçım konusması değil simBelediye Başkanlığı Ankara'dılık seçım meçim yok diye söze dan bir Denetleme heyetinin gon başladı. Kendisınin de göçmen ol derilmesini istemiştir. Müfettişduğunu, onların duşüncelerini, ler İETT Genel Müdürü hakkındertlerıni çok iyi bildiğini, elinda sorusturma yapacaktır. (a.a.) den gelen yardımı yapacağını behrterek, «Esasen yol yapmak, KAYIP Paıomu kaybettlm. çesme sçmak, elektrik getirmek Hükümsüzdür. belediyenin vazifeıidir» dedi ve besmeleyle yola ilk harcı attı. Narin Polatkaya (Oskay) Daha sonra etraftan yükselen (Cumhuriyet : 7636) dert dolu lesleri dinlemeğe başladı. Bır Türkistanlı, Reis bey ölülerımizi yıkayacak su bulamıyoruz diyordu. Bir başkası, Istanbul'un çeşitli •emtlerinde muslukları başında damlaları sayanları unutup, bu susuzluk içinde harap ve usulsuz gecekondulara su verilmesi için Reisten müsaade etmeaini istiyordu. Bir Rumelili vatandaş da blokajı yapılan yollarının iki aydanberi asfaltlanmadığından dert yanıyordu. Isçan 150 bin nüfuslu Zeytinburnu h^ılkının dertlerinin hepsıne peki arkadaşlarımızla çalışıp yapacağız derken herkeı memnundu... lu!.. İçişleri balonı işe karışıyor .. • radan İki gün geçtikten son«•ra viranşehir Jandarma Komutanı tarafından, köylülenn a raziyi sürmeleri «vali beyin şifahi «nri var. Şimdilik her iki Uraf da sürmeyecek» sözleriyle engelleniyor. Köylüler, «EmJr emirdir beyim* dediler «biz de durduk..» Hacı kadınlar ayaklarına, bacaklarına ycdıklen tas ve çurüklerini gösteriyorlar den öpüyor. Buranın dili bir tuha".. Anlıyamıyorum. Kürtçe konuşuyorlar, fakat arapça sanıyorsunuz! TürSçe bilen sadece köyun ımamı!. O da, «bazısı» dıyeceğme «bagzısı» dıyor.. Aynlan gajT.ları çatır çatır çatlatıyor!. Kendi memleketımde. kendi halkımla kazanıyorum. Bır yazar arkadaşımm romanındaki şu cümle aklıma gelıyor: «Aüıımıza bu yazıyı yazanlar utansın..» Aynsaraç'tayken, sormuştum köylülere «Siz kaymakamın ölüm haberini nasıl aldınız?» diye.. Şu cevabı vermiştı birisi: «Bir ölüm nerede olsa duyulur efendim.. Üzfilmez olur muyuz?. Kejke bizden birisi olaydı da, kaymakam bey olmasaydı.. Butün köylü böyle söylüyor, gene de »öylüyoruz..» Avnı sozleri Hanköy'de de dııyacaktım... şunları Işte köyün Imamı soyledı• «25 hane ba köy, aşagı yukan 125 nüfus.. 1952 den beri köylüler bu araziyi sürüyorlar. Bag zısı icar ile, bağzılan Maliye kendilerinden icar istemeden sü rüyorlardı.. Albay, zorla gelip bu arazileri aldılar. Türkçe bilmez, konusma bilmez köylü. Riitbe alba>. Albaydan korkar, selir, hükümettir! Ne yaparsa yapabilir! Evlerimizi bile alabi lir, albaydır çünki. Ne yapacafız? Bu sene çeldi, bepsiniz kal kacaksınız dedi, albayın vekilleri. Köylünün tutacağı, yapaca ğı yok.. Ne yapacak? Ellerimizdeki arazileri bırakmayalım dediler. Şikâyet ettiler, arazilerimize tecavüz ettiler diye.. Bizim Kavmakam rahnıetlisi kesif gönderdi.. Köylülere karar verdi. Baktılar ki kövlülere karar vcrildı, tapnlar ellerimizde demisler, elkoydurmuslar, kövlülerin haberi yok.. Sebze ekmisler kövlüler. sopalaruı PTTliler Kültiir kulübü kuruldu PTT mensuplan arasında kulturel yakınlaşma ve gelişmeyi sağlamak amacıyla Istanbul'da «PTTliler Kültür Kulübü» kurulmuştur. Kulubün çalışmalan arasında; müzık, tiyatro ve kıtaplık kurmak, dergi çıkarmak, mesleki ve kultürel yayınlar yapmak, konferans, seminer ve benzeri toplantılar duzenlemek gibi faaliyetler yer almaktadır. Kaymakamın intihar ettiği gün... Urfa Valısi, Kaymakam Gür. büztürk'ün kardeşine bu konuda çu bilgiyi veriyor: «Albay Ue Crfa Jandarma Komutanı vaaıtasiyle tanıstım. Bana, Aynsaraç köylülerinin kendi arazfeine tecavüz ettiklerini, fakat kaymakamın köylüler lehine karar verdiğini, oysa, kendilerinin haklı olduğunu ve durumu görüşmek flzere Viranşehir'e kaymakamın yanına gideceginl söyledi. Ben de kendisine, Kaymakamın verdiği karardan kolay kolay dönmeyecefini, onuruna düşkün bir kişi olduğunu, hazmedemeyeceği bir şey söyleyecek olursa tatsız durumlsnn dofabUecefini söyleyerek Viransehlre gitmesini önledîm. Bunun üzerine Ankara'ya gitmeye karar verdi ve o gün (20.5.1967) askeri bir uçakla Ankara'ya çitti. Ertesi (ün tçisleri Bakanı telefon etti.» Tülây German . • yurda döndii Bir suredir Fransa'da bulunan şantöz Tulây German, dun saat 15.40'da yurdumuza gelmiştir. Butün kostümleri, Fransada çalışan Izmirli bir terzi tarafından hazırlanan German, özel oiarak kendisı için 8 yeni parça hazırlatmıştır. Havaalanında annesi, babası, arkadasları tarafından karşılanan Tulây German, uçaktan indikten sonra toprağı opmuştur. Fransa'da buyük ün yapan şantozümüz Istanbul'dan 10 Temmuzda avrılacaktır. iıektpar «Neyie?» «Zoppayla!. Zoppayla...» «Yanı Başçavuş vuıujor'» «Başçavuş, Çerkezler, oldn, bir kavga oldu, kadınlar da tas attılar. Baktım, yalvardım rica ederim yapmayın.. Allahaskına yapmayın.. Peygamberın hatırına yapmayın, durdurduk milletiiii .. Aynı zamanda has',a\us vnrun dedi, askerler, ates ettiler. amma havaya, bir kaç e!.. Kadınlara korktular.. Attes ederkene kadınlar kaçtılar.. Ken dı baslarına kalmışlar, ama bir cizgi de çekmısler. Kendi kendilerine evrakını yapmışlar, Haccı Musa gitmişti, Cevlanpınarda Haccı Musayı yakalamıs • lar. Köylüler bugdaylarını yemediler, sattılar, ba davaya cad«lar. Bagzısı koyunlarını s^t miş.. Meydanda bir şey yok, fena olmuslar?.. Aynı karakolda, başçavuş oradayken, albayın kardesi tükürdü, tokatladı Haccı Musayı.J «O kadınlardan bın var mı? Anlatsın meseleyı bana, başkası da türkçe söylesın... "Kaymakam Mırıye... Ez pır dıgirime mırına vira...,, Abdule ımış adı.. Upuzun boylu, alnı mor dovmeh. Hacı Abdule yanıma geldı Ağlıyordu.. Sarıldı boynuma, gozlerımden öptu.. «Kaymakam mırıye .. (Kavma kam olmuş ..) Ez pır dıgirirae mırına vıra.. (Ben çok ağladım O'nun ölumüne.)» Sonra anlatmaya başladı olanları«Kaymakam ölmüs... Bizim kisimizden ölmüs.. Onun ıçin çok ağladım, vurdum kendimi yerlere.. Acıdık kaymakama.. Traktörler geldi.. Vurdular bi ze, taşla, ayağıma.. Yürüyerai^ yorum, sövdüler bize, hakeret yaptılar. . Kaymakam saf bı, jı vanra diğeyidi bı.. jı naki mera hekaret bike, ma çer bıkim, mıryı lo... Kaymakam sağ olsaydı, bırakmazdı bize hakeret yapsınlar, azarlardı.. F.ikat ne japayım kaymakam ölmüs.. Askerler silab sıktılar üzeriraize, hepimiz düstük yere..» Sordum : «Çeçana lehıstı lı kevırı? Askere lehısti? (Taşı vuran askerler mı, Çeçenler mı?) «Askere lehısti, Çeçana mı lehist.. (Asker vurdu, Çeçenler bana vurmadı) Baskasına vurdular, hepsi, Çeçenler de askerler de thtiyarım.. Haccıvım, ben gittim yalvardım reca ettim onlara. ttelediler beni. dinlemediler, bostanımızın içini surmeye kalkıstılar» Mezarlıfınızı da süreceğiz dediler. Satakta î?. J.'kamıyordnm dediler ki mufettışler gelmis, derdini anlat.. Otomobil sürdüler üzerimi*e, topraklanmızı almak istiyorlar. biı yirmi yıldır bnrdaJiz, nete gidelim? Zorla kurtnlduk cipin 5nünden> Kaymakam babo sağ olmalıydı Sağ olmaliydi..» Ağlıyordu. Bır dığerı Hacı Ezma da anlattı jeep'in önüne katılıp nasıl Kovalandıklannı çolufc çocuk bacaklarını açıp mos mor ol mus, taş ve sopa izlerini gösterdı kadınlar.. Hepsi «kaymakam babo» diyor, ağlıyordu.. Jeep'in tozu dumana katarak koyden aynlırken, ardımda ağlayan kadınlar, enalannın kucaklarında topraksız tnsanlann topraksız bebeleri vardı Sükan'a yanlış bilgi mi verildi? da şu bilgiyi vermiştir: «Pazar günü saat 00.30 civannda tçisleri Bakanı telefon etti. Viranşehir'in Aynsaraç köyünde, bir arazi ihtüâfı varmış. Bu ihtilâf sebebiyle bir takım hâdiseler çıkacağını haber aldım. Dikkalli olun ve statükoyn muhafaza edin, dedi. Ben de bunun üzerine Vi • ranşehir Kaymakamı Dofan Gürbüztürk'ü aradım. Kendisi Ue telefonla gSrüşmek n.ümkün olmadı. Herhalde telefonu bozuktu. Bir arabk alo diye bir ses geldi ve konuşma kesüdl. Kaymakam beyle temas kuramayınca Üsteçmen Nurettin Uzun'u aradım. Durumu, Kaymakam beye iletmesi için ona anlattun. Sonra at yanşlanna gittim. At yanşlarını sevrettiğim sırada Kaymakamın intihannı isittim ve hemen Viran sehir'e gittim.» Viranşehir Jandarma Komutaru İse, Vali üe konuştuklannı telefonla Kaymakama ilettiğini sövlüyor ve «Peki vall Leyle görüselim, ondan sonra kesin bir karara vannz» dediğini naklediyor. Vall, yine aynı kimseye, S ayın telefon görüşmesi hakkında Baktım dün, Başçavuş geld dışın kaldı sokeceğım. Çekebıhrsın başçavuşum diyor..» cKaç yaşında o Hacı Musa?» «thtiyar, altmış yaşında var, Evet diyor, başçavnşum sökebilirsin, hükümetsin, ama neden diyor.. Köylüler işlerinde, kadınlar var köyde.. Ben varım, Hacı Musa ve başçavuş geldik buraya. Ne var başçavuşum dedim, ben geldim bu arazileri, si zin sebzeleri sürdüreceğim dedi. Başçavuşum, vicdanınızı, adaletinizi kabnl ederiz, sürdürebilirsiniz.. Ama görirsiniz, ellerimizde ne arazi var, yiyecek ne var? Anlamam sürdürecefim, dedi. Başçavnşum bak, mahkemeye bir evrak vermisiz.. Sürdüreceğim ben anlamam dedi. Ben Hacı Musaya, Hacı Mussa Viranşehire git, mahkemeye haber ver, sürüyorlar de.. dun, başçavuş geldı. B aktım Haccı Musa'yı gordu.. Bağırdı, ulan Haccı Musa, ıkı V E F A T Benal Şirketi Kurucu ve Idare Heyeti âzalarından bay ÖDENEĞÎNDEN mahrum adü E miş kendi kaderlerüıe bırakılmış E lardır. E Kabul edılen 443 sayılı kanun = kapsamına giremeyişlmiz bunu Is E patlamıyor mu?.. Soruyorum ilgl E hlere: Hangl nedenlere dayanıla = rak meslektaşlanmıza tanınan = hak bize gelince kısıtlanıyor. Bu = bir adaletsizlüs örnegi değil mi?.. E Yaşar ONAR = Oknma Yazma Okulu = £ Ofretmeni MANİSA E Şimon Benardete'nin vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasimi 29.6.1967 bugünku Perşembe günü saat 13 de Büyük Hendek Neve Şalom Sinagogunda icra olunacağı ilân olunur. (llâncılık : 1060 7638) | Belediye | Başkanından 1 yol istiyoruz E 5 S S S S Ş E S E Ş E E Z E 5 S 5 E Çubuklu Fırın sokak Enkirbaİ> ayrımındakı köprüden itibaren Taşocaklarına gıden 180 metre uzunluğundaki yolumuzun ktşın çamur deryası yazın da toz bulutu halinde olduğu her ne kadar duyurulmuş ise de mahalline gelen Belediye alâka lıları yalnız bakıp gıtmışlerdir Durumu şimdt ise bızzat size arzediyoruz, şayet Beykoz ilçesine yolunuz düştügünde bir dakika zahmet buyurursanu duru mu aynen göreceksiniz. Ufak h i r zahmetle yapılabilecek bu yolumuzun yaptınlmasını mahallt «âldnleri adına rica cderiz. Kahraman Vahapoglu Uzman Jandarma Çavuşlan yine dertlii Bugünlerde görüşülmekte olan Asker! Personel Kanununda Uzman Jandarma Çavuşlarının hak lan ile uğraşan milletvekillerı 300 lira ile 700 lıra arasında bir maaşla nasıl geçindiğimizı öğrenmeğe ve bizim de dertlerımizı Kurmay Baskanlığına ve alâkalı E Bakanlıga duyuruyorum. Ağaç dinlemelerine davet ediyoruz Bizim gibi az maaşlı bir zümre kesimine mani olunmadıgı tak = nin hakkını zayi edenlen ahiret dirde pek kısa bir müddet »o = nunda SARIKAMIŞ'ın dağlan E lerini düşünmeye çağınyoruz. tamamen çıplak hale gelecek. E £ All Çınaroglu rezyon sonucu birer kaya küt 5 Uzman Jandarma lesi halini alacaktır. = Çavnslan BOLD O. A. = Sarıkamıs çevresındeki dağlar Ş da elimizde kalan ormanlık sa E halarda köylüler orman idaresi ile müstereken ve insafsızcasına Ş ağaç kesimıne devam etmekte jZ dir. Genel Kurmay Başkanımız E agaç vetiçtirmpk ıcin ugrasadur Ş sun, onun diktirdiğinin en az 100 Ş mıslı ağaç kesılmekte. Alâkalı S makamlara telefonla telgrafla E olup bitenlert duyurmaya çalış Ş tım. Hiç ilgilenilmedi. Müfettiş Ş gönderilmedi. Milletimin tabii E servetinin bu şekilde çahnması E na mani olmak imkânındtn mah S rumum. Başbakanlığa, Genel = Sankamış Ormanlannın acıklı hali E E § BUYUK KAYBIMIZ Merhum Mustafa Bey ile Merhume Muveddet Hanımın kızları, Merhum Sabri Uncuoğlu ve Huriye üncuoğlunun gelini, Zekl üncuoğlunun sevgiü eşi, Selma Derman, Samim Uncuoğlu ve Ertuğrul Üncuoğlunun biricik anneleri, Merhum \ziz Tunç ve Hayriye Tunç'un ablası, Nurettin Derman ve Özen üncuoğlunun sevgilı kayınvalideleri, Dîdem Dncuoğlunun sevgili babaannesi, MUveddet, Tomris, Fillz, Zekiye ve Suna'nın biricik halalan, Merhume Şükrüye Göksutüven'in kardeşı asil vt> müşfik Kaymakam intihar ediyor!.. TT aymakam bu emirden bir bu* * çuk saat kadar sonıa ipi boynuna geçirip canına kıyacaktır. İçişleri Bakanına durum nasü anlatılmış ki, Sükan ihtiyat ve dikkat tavslye edivor karar olmasına ragmen statükoyu muhafaza edin diyor? Bakıruz, bu emir yerine ulastıktan sonra köyde neler oluyor zannedenm tçisleri Bakanınm da bundan haberi yoktur, bu veslleyle «muttali» olur kanısındayım. Bedio Uncuoğlu HANIMEFENDt 28.6 967 Çarşamba günü Haktan «hmetine kavuşmuştur. Mübarek naaşı 30.6 967 Cuma günü öğle namazmı müteakip Kadıköy Osmanağa Camiinden kaldırılarak Karacaahmetteki aile kabristanına detnedilecektlr. Allab gani gani rahmet ayliye. AİLESİ Baktım Hacı Musa kalkmadan üç traktör!. Aman dedik, arazileri sürecekler, kadınları ve çocuklan önlerine katmışlar.. Beş yaşındaki çocukları... Kadınlar ve çocnklar atmıslar kendilerini traktörlerin önüne, sürmesinler.. Bostanları sürraesinler Tam bu sırada başçavns, askerlere emir verdi, mevzi alın diye. Hemman jandarmalar kalktılar.j «Ne dedi. ne dedi?» Köyde... «Mavzi alın dedi..» anköy'e geldim. Irl çoban kö«Haaa. mevzi alın dedi..» pekleri. kendilertni arabaların «Ha vallah.. Derken albayın duvarlann göleelerine atmış... adamlanna karsı bizim kadın. Başlarını oıle Kaldırıp oakmadı lar ellerine sopaları almıslar, lar Jeep'tn çıkardıgı tozu rüzgâr ben de gittim. baktılar kadınlar savurdu. Bir kaç kfiyltl kadm. k'J sopalı. onlar da tas attılar kayudan su çekıyor Ürkekler. dınlara. Albayın Uardesi hemen Bir dama çıkıp odaya glrdık jıpe bindi, ızlerı bellı çfcrebilirTamtakır bir oda. Tozu dumana siniz, başladı kadınların üstüne katıp fcillmler serdıler, üzerleruıe sürmeye Kadın bu. korknyor^ mmderler, yastıklar.. Oda bir an Yarım saat uğraştüar tahml • da doldu.. Gelenler ellerimlze sa nimde, Basçavus baktı. varmanlıyor, yaşlı analar, gözlerimiz ya başladı kadınlara.j H URIN:«BİRER AGA OLDUĞUMUZ HALDE TEMENNİMİZ O'NTJN HALK YARARINA AÇTIĞI YOLUN DEVAMIDIR.» SiıııııııııııııiMiııııııııııııııııııınııııııımımııııııııiMiııııııııııııııııııııııııııııiHiıııııııııiMiıııımıııımııııiHit