24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 28 Haziran 1967 SAHİFE BEŞ Amerıkalı madenci hayâlini gerçekleştirdi. Boğazı keyif le geçebilmek için yat satın aldı RÖPORTAJ: ZEYNEP AVCI FOTOGRAF: SELÇUK AYBATAR «tstanbul benim için Mekke gibidir. Yalnız bu sene Mekke'me zt varetim farklı oldu, 13 yıldır haya lini kurduğum yat gezisini gerçekleştirdim, hava yolu ile değil. kcn di yatımla şehrinizi ziyaret ctmeye muvaffak oldum.» İstanbula 25 inci ziyaretini yapan Kıbns Maden Şirketınin Amerıkalı mühendisi John Burgess, dort odalı yatı «Copper Quinn> (Bakır Kıraliçe)in guvertesınde, Rodos'tan yanma aldığı üçü erkek biri kız mürettebatı arasında. iki yaşındaki teknesini ve gezisini anlatıyor. Aslen Amerikalı olan madenci, bun dan 15 sene once yurdunu terketmiş ve Kıbrısa yerleşmiş. Işi icabı her yıl Türkiyenin çeşitli maden bölgelerini dolaşır, ama bütün bu gezilerini ya hava. ya da kara yolu ile yaparmış. Ve yıllar boyu da cn büyük isteği bir yat sahibi olup boğazlardan «Şöyle bir keyifle» geç rnekmiş... Ve olmuş. Bundan birbu çuk ay önce. Iskoçyadan ıki yaşındaki Bakır Kıraliçe»yi satın almış. «Adını ben koydum» diyor. «Ne de olsa nıadenciyiz...» Madenci Burgess'in bir «hâtıra defterU var. «Bakır Kıraliçe»ye her gelene imzalatıyor ve ilk imza da Kent Düşesınin. îmzaların milliyet lerine bakıp geçtiği ülkeleri okuyoruz: İngiltere, Fransa, îspanya, Portekiz, Sicilya. Venedik. Pire, Ro dos ve sonra, adalar, adalar, adalar... Danıstay tarafından İETT taşıtlarında parasız seyahat yapılmasının kanuna aykırı bulun ması ve pasoların iptal edilmesi, şikâyetlere yol açmıştır. Emniyet Müdürlüğü ve Adliye Ba kanlığı, mensuplarınm ta^ıtlarda parasız seyahat etmeleri gerektiğini ileri sürmektpduler. Bu isteğe Belediye Zabıta Teşkilâtı da katılmıştır. 7 MİLTON GELİR İETT ilgılilerı, Danıstay kararı ile 10 bin 783 pasonun iptal edildiğini belirtmişlerdir. Bu pasolu kimselerın pünde ortalama olarak dort defa taşıtlara bındıkleri kabul edıldiği takdirde günde İETT idare^i 20 bin lıra zarar etmektedır. Yılda ise bu zarar 7 milyon 200 bin lirayı bulmaktadır. Bu konuda ken disiyle görüştüğümüz İETT Genel Müdürü Saffet Gürtav, taşıtlardan idarenin günde ortalama olarak 250 bin lıra zarar et tiğini, masrafları karsılamak için bazı tedbirlerin alınması gerektığinı belırtmış ve «Danıştay, yaptığımız müracaatı kanuna uytjun buldu ve pasoları iptal etti. Elimizde bulunan otobüslerin çoğn zaroanını doldurmuştur. l'eni otobiis almaya da idarenin gücü kâfi gelmemektedir. Bu ve diğer aldıgımız tcdbirlerle idarenin zararını az3İtmaya çalışıyoruz. Pasolardan ya pacağımız tasarrnf, alacağımız otobüslerin ilk taksidini karşılayabilir. Bu imkânı değerlendirecegiz» demistir. HERKES ATA, BİZ YAYA Turkıye Belediyeleri Zabıtası Sendıkaları Federasyonu, dün bir bildiri yayınlamış ve taşıtlarda eskiden olduğu gibi mensuplarının parasız seyahat hakkının tanınmasını istemiştir, Bıl diri şu şekilde son bulmaktadır: «Herkes aya, Belediye Zabıtası yaya komediyası içinde zabıta hizmetinde büyük azalma olacak. Esasen öteden beri kamu yönetimi için bir karikatür mevzuu olan (bagün git, yırın gel) espirisi, Belediye Zabıtası ve halk ilişkilerinde objektif bir hale gelecektir.» İETT, iptal edilen pasoların geliri ile otobiis alacak FÎKRET OTYAM Kaymokom Babo Koymakam «Şimdi... Bu köyün adı ne?» «Ziyaret köyü» «Kaç hane, nüfusn kaç?» «45 hane... 350 nüfusu var. He • men hemen.» «Burada üç yüz elli nüfns.. Toprağı olan köylü ne kadar?» «Hiç yok efendim.» «Hiç mi yok?» «Hiç yok. Bunlann içinde yalnız ben vanm. Kırk beş hanenin içüıde, benim 116 âöniim toprağım var. Başka kimsenin yolrtur D «Ne alırsın bu yüz on altı dönümden, sen. senede?» «Alınm.. tcabederse, Allah verirse. tabil bir sene nadas olur, bir sene de ekin olur. Bir sene on beş bin lira kadar mahsul alabiliyorum. Çoluk çocuğumu tam mânasiyle geçindirebiliyorum. Ama diğer köylii vatandaşlanmız, komşulanmız bir kanş toprağa hasiret. Hasiret çekiyorlar..» «O anlaşılıyor. Şimdi bu sirin civannızdakl topraklar kimindir? Bir sürü tarla RÖrdüm. saatlerce Cİdiyonız, bitmiyor. Güzel eHnler var, saydım bire 44 tane var, güzel ekin. Kimindir bu kadar toprak?» «Şimdiye kadar bizim zilüyedl • mizdeydi bu yakın arazi. Albaym tesiriylen, kendisl burada kaç senedir elini uzattı. Albaydır, forsuna Rüvenerek bizi tehdit etmek suretiyle yavaş yavaş elimizden.. «Tapusu var mı?» «Ne tapusu, ne gezer? Tapusu olsa hükumet bizden daha iyi bilir.» «Kaç dönüm aşaği yukan Albayuı toprağı? Hazine topraçı sizce?» «Yirmi bine yakın.. Yakm. Hazlne toprağı.» «Tahminen senin hesaba göre kac para alir yılda, şu mrselâ. ekili. Meselâ bu sene kac alır, ne alır bu şeyden, ekinden?» «Bir milyonu aşar!» «Peki senin komşular neyden geçinirler?» «Bunlar da az çok ekiyorlardı, bu sene birdenbire bizi menetmek istivorlardı bu topraklardan..» «Kim edivordu?» «A'bBy.. Yeğeni Y...» «Peki senin komşular neyle geçinecek «Vprinden alınınca kırk beş elli dönüm?» «Neyle? Artık hammallık da ellerinde kalmaz. Ellerinde bir memuriyet bir sanaatları da yokrur. Sadece çiftçiükle uğraşîrîâr. Arazi ellerinden alınınca sefîl o • lurlar, perişan.. Muhacir olurlar, nihayet sokaklarda köşede dilencdlik yaparlar... Mecburl Suriyeye glder kaçakçılık yapar, ya hudut boyunda vurulur, yahut da her şeyi gözüne alir efendim, çocuklarını geçindirmek İçin!» SAGLANACAK iş bölümü Bütün bu yerler arasında yanına arkadaş bulmak, ancak Rodos'da mümkün olmuş. «Ne bulurlarsa onuııla» seyahat eden dört gence: «Siz yatla meşgul olun, bana yardım edin. ben de sizi İstanbula kadar götureyim» demiş. Irlandalı ka dın berberi kızıl saçlı «dilber» Alıne O'Shea, pek de iyi pişiremediği halde yemekleri üzerine almış; omuzunda »bugün olmazsa, hiç olmaz» yazılı dövme olan Jim Steel, guverte temizliğine. 24 yaşındaki Amerikalı öğrencı Paul Croesse, içerının temizliğine; sarı saçlı, sarı bıyıklı Robert Bresink de «ıvir zıvır» işlere bakarmış. Madenci Jonh Gurgess, yaz tatılıni en iyi şekilde geçirdiğine emın, bir kaç gun sonra «Bakır Kraliçe» yi Bebek koyunda bırakıp Avrupa'ya geçecekmiş. Kendisıne Rodosîstanbul arasında yol arkadaşlığı yapan dort maceraperest genç de bir on gun daha Istanbul'da kalıp «ne bulurlarsa onunla», Avrupa'nın koşelerıne dağılacaklar. Istanbul'daki iş adamlarından bırinin çok iyi arkadaşı olduğunu söyleyen Burgess, «Bana söz verdi, Agustos'a kadar Bakır Kraliçeye bakacak, tatilimin bitimine yakın, yatı Istanbul'dan alıp Kıbns'a döneceğim» diyor. Saatte sekiz mil yapabilen ve iç dekorasyonunü Burgess'in çiz diği teknenin içinde her türlu konforu var. Içi en iyi cins viski şişeleri ile dolu olan bir ku çük buzdolabı, doner koltuklu tuvaleti, gazlı ocakları, ısıtma soğutma tertıbatı, hamakları, telsizleri.. «Bakır Kraliçe» yi temizlerken bulduğumuz yat mürettebatı, iki gün sonra içinde 38 gün seyahat ettıkleri tekneyi terkedeceklerini bilmelerine rağmen biz yanlarından ayrılır aynlmaz te mizlik faaliyetine eskisinden da ha hızlı koyuldular. Kaptan Bur gess ise her geçtiği denizin harıtası üzerine yaptığı işaretlere yenılerini eklemeye, Marmara' da rasladıklan fırtmaları işaret lemeye, bu arada da viski şışesini kafasına drkip içmeye. det vametti» . , „ z KAPTAN John Burgess, yol »rkadaşlan Robert, Jim, Paul ve Aline ile yatın rüvertesinde... (Fotoğraf: Selçuk AYBATAR) FAO UZMANLARININ KARASULARIMIZDA ARAŞTIRMA YAPMASI İÇİN İZİN VERILMEDİ ÜMİT GÜRTUNA Bırleşmiş Milletler'ın Gıda Tarım Teşkılâtına (FAO) bağlı 18 bıhm adamı dun, dunyanın en modern sualtı araştırma gemisı Sovyet bandralı «Akademika Kpinovich» ile lımanımıza gelmışlerdır. Aralarında, Erdoğan Akyuz isımlı bir Türk öğretim uyesi de bulunan ve az gelişmiş ülkelerin genç bılım adamlarından meydana gelen kafilenin Turk sularında inceleme yapmasına Dışişleri Bakanlığı tara* fından izin verilmemiştir. llgılilerce belirtildiğine göre, 1964'te denıze ındirilen gemıde sualtı çalışmalarında kullanılan en ileri cihazlar bulunmaktadır. İZİN VERİLMEDt Aralarında Turkiye'nin de bulunduğu Pakistan, Gana, Cezayır ve benzeri az gelişmiş 15 ulkenın Hidrobiyoloji, Okyanus Bilimi (Oceancgraphie) uzmanlarına ya pılan üç haftahk semıner davetine, Türkiye müsbet cevap vermediği gibi, kara sularında araştırma yapılmasına da razı olmadığını Birleşmiş Milletler, Gıda Tarım Teşkilâtı Merkezine bildirmiştir. Nazarî ve tatbiki seminerin, normal programı Karadeniz, Marmara ve Akdenizdeki araştırmalar olmakla beraber Ortadoğu savaşının başlaması ve Türk Dışişleri Bakanhğının gerekli izni vermemesi üzerine, Akdenız gezisı iptâl edılmiş, Marmara gezisı ise turistık. hale getirilmiştir. TAM BİR FABRİKA Genç bilim adamlarının ihtisaslaşmasını sağlayacak her tür lu cihazı haiz gemı, aynı zamanda tam bir konserve fabrikası görevini yuklenebilecek şekilde donatılmıştır. Kıç taraftan ağlarla avlanan balıklar, otomatık ola rak makinelerle cinslerine göre ayrılmakta, temizlenmekte ve sonunda yenilebilecek halde kon serve haline getirilmektedir. Bu arada genç bilim adamları tatbiki olarak bütün bu işlemlere katılmaktadırlar. Gemide ayrıca 15 ton ağırlığında bir balinayı da • konserve haline> getırebılecek tesisler bulunmaktadır. Turk öğretim üyesi Erdoğan Akyüz'ün belirttiğine göre, seminer sonunda elde edılen bilgıler Roma'daki B. M. Gıda Tanm Teskilâtına bir rapor halinde sunulmakta ve boylece az gelişmiş ülkelerin gıda sorununda denız ürunlerinden ne şekilde yararlanabılecekleri belirtilmektedır. Köylü kadıniar «Müfettişi hokumat» deyip etrafına ağlıyarak başlanna gelenleri anlatıyorlardı. tmlmış, albaym yeğenine de tebligat çıkartümış, ıakat o tarâftan gelen olmamış. Köylüler tekrar başvurmuşlar ilgililere, gelmedi demişler. Kızıltepe kaymakamına tel çekmiş kaymakam. gelsinler dive. Ka\Tnakam telle revap vermıs «tebellüğ edildi» diye! «Öğlene kadar gelmedi biz mecbur ka!dık nahiye müdürü ile candarma karakol kumandanım pördük, tahkıkatımızı yaptık, Ceylânpınara gitti, nahiye müdürüne fezlekesini yazdı, kaymakamlıga gönderdı. Bunlarsa gittiler kaymakamlıga dilekçe yazdılar tek taraflı keşif yapılamaz diye.. Aradan Eünler gecti. gittik kajTnakama. anlattık. sorduk. Oğlum dedı karsı taraf it'raz etti. tek tarsflı keşif yapılamaz diye Hâdiser.in mahivetini anlamak için Ceylânpınar nahiye müdürüoe yine yazdinj deği, size oradan bir gün tayin e'defler tahklkatTriı yapârTa'r c^e^ğumT dedi. Allah razı olsun dedim. Reri dışarı çıktım. Günümüz tayin edildi. Ama bu lâfı duyunca karşıki taraf hemen traktörleri gelirj tarlaya dayandılar. Albavm yeğeni UQ tane traktöril »etirdi tarlayı sürmek tstedi. Ne oluyor yahu de • dik. daha tahkikatımız var nasıl sürüyorsun? NeHcey baftlansın da övle sürün dedik Yok dediler, mal bizim sıze ne oluvor? Bunun ü?erine seppden kalktım Ce"lânpınar nahive müdürüne eittim. bevim dedim tahkikat neticeve baelanmadan bunlar hemen traktörlerini petirip tarlavı sürmeic istiyorlar. E*er bu hâdise böyle devam ederse biribirimizı öldüreceğiz dedim. Candarma verdi bana, eandarmalan ttetirdim, kaçtı buradan Kızılteüeve. Nihayet aradan iki Kün geçti nahiye müd'Jri' giin tayin etti bize. toplandılar, yazılırken anladılar işin mühim olduğunu, kaymakam gitsin dediler. Biz dedik, arkadaşlar böyle olmaz, bunlar karşımıza üç tane a^Tikat çıkardılar. Nihayet köylüyüz, sizin hakkınızı tam mâna* siyle müdafaa edemedım. gıdın, gidelim kaymakama bızzat başvuralım. dedim. Orada dâva vekıli Taylan'a rastgeldık, anlattım halimizi, umuml rekâlet verdik Ü • çüncü sefer bizzat kaymakam geldi, hâdisenin tahkikatma, Köyün önünde durdu. bizzat tahkikat yaptı. Billrkişiler de dinlendi. Aramızda münazaalı bir arazi var»iı. Biz karasapanla sürmüşüz diyoruz. onl^r 'raktörle sürdünüz diyorlar Karanlık da eökunce kaymakam buna bir kanaat veremedı. İRLANDALI kadın berberi kızıl saçlı Aline, yatın döner koltuklu tuvaleii önOnde .. Çamurlar içinde bir kaymakam Üç gün sonra hava yağmurlu. Baktım bir kaymakam bey, köye geldi. Köye geldi, efendim dedi, sizin mtinazaalı sahavı görmemişim bunu görmem lâzım dedi, a* caba çinen midir, yoksa traktörülen mi? Bunu Rörmem icabedi • yor dedi. Gezdirdim sahayı, tabil kaymakam eözüyle gördii çiftle oldueunu. Üstü başı çamur tçindeydi. kımııııı ınilllllllllllMIIH1!tlllllllllimilllllllllllllllllllllllllllUIIIMIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIII1IMMIIIIIIIIIIM!»£ Sayın milletvekilleri: Yedek subaylar yabancı kadınla evlenebihnelidir 2.6.1967 tarihli gazetenizdc. Meclisin Askerî Personel Kanununun, subay ve assubayların yabancı uynıklu kadınIarla evlenmclerini veya beraber ysşamalarmı yasaklıyan maddesini kabu] ettiğini okudum. Askerlik görevini yedek subay olarak yapanlar bundan muaf tutulmalıdırlar. Zira tatbikatta, askerlik görevini yedek suhay olarak yapanlar, yabancı uyruklu bir kadın ile evli ise, askere gitmezden önce boşanmakta ve askerlik hizmetinin hitamuıda ise yine aynı kadınla evlenmektedir. Askerliğini yedek subay olarak yapacak otanların NATO ve CENTO milletlerini kapsıyan yabancı uyruklu kaduılar da, bu memlekete evlât yetiştirmişlerdir ve yetiştirmekledirler. Bu memleketi yönetenlerin yani Başbakanın, Millî 5avunma ve diğer Bakanların, milletvekillerinin, Senatörlerin yabancı ujTuklu kadınlarla evlenmelerini ANAYASAM1Z kısıtlamaz iken, yedek subayi, bu eylemde bulundu diye, ne er yapmak ve ne de saadetini engellemck gerekir. (İmza mahfuz) L'LVİ IENAL Donanmaya Yardım Cem/yeff 20 milyon a muhrip yaptıracak Donanmaya Yardım Cemıyetı lstanbul Şubesı Başkam isivı Yenal, dün bir basm tıplantısı düzenleyerek, Cemıyetin. 15 Temmuz ve 20 Ağustos tarihleri arasında açacağı «Sanayı Sergisı» hakkında bılgı vermış ve şimdıye kadar toDİanan 25 mılyon liranın 20 mılvonu ile bu muhrip yapılacağım açıklamıştır. Galatasaray lısestnde açılaoak olan sergıde. verlı sansyi mamullerının teşhır edileceğınl söyleyen Yenal. avncd aynı blnada resim, rıevkgl ve olımpiyat • spor pullan rergilerinin de açılacağını belır^erek binnci, ıkıncı, üçüncü olan spor pullan nin olimpıyat pullan yarışmasına katılacağını da sözlerine eklemistir. Hasılârı Donanmaya Yardım Cemiyetine verılecek olan sergiden baska Cemıyet. lstanbul îzmir arasında bir yat yarışması da düzenlemiştir. Kaymakam babo.. « Peki, ölen kaymakam, bura • daki işlpri nasıl baber almış, bana başından bir anlatm bakahm..» «Efendim, Reldi bv adam buraya. Buraya tayin olup geldi. Btz Vekâlete ne kadar müracaat et tim, ben ve arkadaçlanm. Arkadaslarım dil bilmedikleri için beni öne sürdüler, "Cürt arkadaşlarım. Vekftlete müteaddlt defalar başvurduftumuz zaman..» Giden yolculardan... Askerî veterinerlerin nıağdııriyeti | | İ Biletler ne tzmirli 10 polis 1 zaman çekileceJc? arkadaşa cevap Yardıma muhtaç bir crup kimse ıçın satışa çıkarılan bıletlerden bir tane de elımde var. «Türkiye Sağır Dilsız ve Körler Derneğı» başhklı ve 196 1B67 çekiliş tarihli. Daha yılbaşından çok evvel, okullarda talebelere satılan bu bilet mecbur 'utıılmadığı için küçüklerin eönülden yaptıkları ufacık bir vardımdır. Ama ne var ki. hâ!â çe kilmedi veyahut da biletin arkasındaki 3. madrie hususu mü hımsendı Tehır prMriı ise ît'te nin ilânını beklethîimi? 25 6 "67 tarihll Hürrıvet veva Ulus ga7e tesinde bu nokta jikredilroeli 1 dı tlgililerden belli Bir »anhle izahım beklıyorum. Çekilis ne 1 5'6/1967 tarihli Cumhuriyete mektuplar sütunundaki Jan darma Astsubayları ve uzman J. Çvs.'lanna karşı esef verici yazınızı okuduk ve size aşaŞıdaki soru vp cevaplan vazıyoruz. 2 Jandarma Astsubavlannm vüzde altmısının ilk okul mezunu olmadıŞını beyan edivorsunuz ve kendinizi J. Astsubaylarından üstün eörüvorsunuz. Dediginiz eibi J. Astsubaylarınm ifindp vü?de bir dahi zor vardır. Bu eiin J. A«t«.ubavları lise avpnp^a tahsile sahiptir, bunu iyi biHr«ir>'z. ni<=hetinrie tlk okul mpzunu olmavan ve olanlar vardır. gerisirip 19fi1 inVilâbından «nnra alınan nrta ve IİSP mezunudur. (li«e me7unu noliste yüzde ancak 5'î 4 Uzman J. Cvş.Tarınm !çinde tlk okul mezunu olmavan voktur. Ciinkü kanun ve yönetmeliV V"'"ların alınmasına müsaado etmez. 5 Uzman J. Çvş. unvanını hİ7e kendimiz takmadık, bunu vüce rrtpcli<: vermistir. 6 J Ast<!ubavlan ile Uzman .T Cvs 'lsrınm pörevi nerîir. bir ilce m«>rkez J. Karakol K.. Buoak J.KK. veva Köv Jandarma karakol komutanıdır. Karakoluna en aı 5, en çok 30 köy bağlıdır. 7 Türkive Cumhuriveti devletinin vüzde doksanyedi arazisinin ve ffinp ayni miktar nüfusun mal, can. namtı=unu korur enrev vanar hem de Jandarma subavı. Ast'iıbavi. Uzman J. Cvs'ları ve J. eri, toplamı polisin 2 mislini tutmavan Dprşoneli ile. Nevin GÜLEÇ Uzman J. Cvş. ll Jandarma Komnianlı&ında HAKKARt zaman? Scmra ARAL Kitap ve gazete istiyorlar Vatammızın ücra bir köşesinde, Siirt ilinln dağlık ve mahrum bir bölgesinde vasıyan fakir. fakat uyanmak isteyen bir avuç çocu*uyuz. Yapacağımız feitaplık bınası "ve diğer işlerımize mali srücıimüz yetmemekte ve kitap da alamamaktayız. Bucağımıza bir k! taphk, bir tconut ve bir kitaplık binasını kazanclırmalî tçin müessese ve vatandaşlanmran yardımlarına her bakımdan muhtacız. Bize yardım elini uzatacak hayırsever müessese ve vatandaşlarımıza şiındiden minnet ve şükranlanıtuzı arz ederiz Kâzım özdemîr Minar vDilektepe) Bucagı KUlrtir ve Kalkınma Derneği Yardım Toplama Komitesi Başkam S BATKAN • Siirt Orduda görevü Sağlık Perso E neline (Doktor, Eczacı, Diş He E kimleri) tazminat verilmesini ön = goren kanun çıkanhrken, büyük = bir haksızhk olarak Veteriner = Hekimler bu kanunun sümulü dı ş şında bırakılmıstı. ~ Kanunun müzakeresi sırasın S da bazı milletvekinerimiz, hak = sızlıgın önlenmesi icin gayret et ~ mi'lerse de zamanın Savunma Bakanı, Askerl Vetprinerlerin = ciurumunun Personel Kanunu çı ^ karılırken dikkate almacaSmı Ş beyan etmis ve dolayısile degi E siklik tekliflprinin reddedilmesi ^ ni sağlamıştı. ^ Kisa bir süre Bnce kabul edi = len bir kanunla Tanm Bakanlf E ğı ve Brlediyeler kadrolannda Ş görevli Veteriner Hekimlere taz = minat verilmesi cihetine Rİdil = miş, maalesef Askeri Veteriner E ler bu kanundan da istifade etti ^ rilmemistir. ^ Zamanında Hükumet adına ya ş pılmış bulunan vaitlere raSmen bu konuda bir yenilik eetirme E yen Askeri Ppr«onel Kanununun = müzakere edilmekte olduğu şu = günlerde. SaSlık Personelinin E mükteseb haklannı savunan sa 5 vın milletvekillerimİ7İn bizlerin Ş de verilmeyen haklantnızı sa = vunmalan, simdive kadar herne ^ dense üvey evlât muamelesi ^ eörmüs olan Askert Veteriner ş Hekimleri magdurivetten kurta = racagı eibi zedeîenmiş bulunan ş arlaVt duygusunu da ihva ede ~ cektir. E N. S. = • " Dostluk Ev! „ törenle açıldı Turkiye'ye muhtelif zamanlarda sığmmış 320 erkek, kadın ve çocuğu banndırmak amacıyla Etiler Nispetiye Caddesinde DUnya Kiliseler Konseyi Müheciler Servisi tarafından 1964 yılında inşaasına başlanan «Dostluk evi» dün İstanbul'da bulunan Bırleşmiş MUletler Mülteciler Yüksek Komiseri Prens Sadreddin Han tarafından açılmıştır. Dünya Kiliseleri Konseyi Istanbul Temsilcisi, törende yaptığı konuşmada, «Oostluk evi» nin inşasına yardımları (iokıonan kuruluşlara ve Türk hükumetine teşekkür etmiş, inşaat hakkında bilgi vermiştir. Buna göre inşaat, 400 bin dolara çıkmış. 50 bin dolarını Dünya Kiliseler Konseyi vermiştir. Harb oyunlannda üniversiteden de faydalanıldı 400 bin lirahk mücevherat ve altın çalanlar yakalandı Rize'nin en büyük kuyumcusunu soyan iki azılı hırsız, Istanbul Emnıyet Mudürluğu Hırsızlık Masası Memurları tarafından yakalanmıştır. Üç gün önceki scygunda ele geçırdiği altmları İstanbul'da sat mağa kalkan Seyit Ali Suveren, soygunu arkadaşı Bayram Cabfr le yaptığım itiraf etmiştir. Sanık. ayrıca, diğer mücevherat ve altmları sakladığı yerleri de Polise bildirmiştir. îstanbul'dan Rize'ye gönderilen Komiser Necdet Koçak başkanhğındaki ekip, kısa zamanda Bayram Cabir'le çalınan 400 bin lirahk mücevherat ve altını ele geçirerek, Rize Emniyetine teslim etmiştir. • «Hangi vekâlete?» «Efendim Başbakanlığa yazdık. Biivük Millet Meclisine yazdık, Köy tşleri Bakanlığma yazdık, Maliye Bakanlıgına yazdık, Vali ve yazdık, neydi o Toprak tskân. Köv Bakanlığı.. Valiye bir kere avagımızla gittik, ''airesine gittik, Defterdara bizi havale etti. Yanl kimse bakmadı btzim derdimize aramadı. sormadı. Geldlk, biz, Viranşehire yeni bir kavmakam gelmiş, bir dilekçe yazalım bu adama, belkı bu adam bizim lsimizi halleder dedik.. Gittik, bu arkadasımla bizz°t bir dilekçe verdik kaymakama. Kaymakam Cevlânpınar Nahive Müdiirüne havale etti tahkikat için. Bize bir gün tayin etti, filân gün keşfinize geleceğiz diye.» Sonra mı? Sonra gün kararlas Bunun adına ne derler? Geldiler beyım Uç tane avukat köve petirdi bizim üzerımtep. Abii kövlü vatandaş.. Bunlann t çinde bir ben ^arım dil bilen.. Dilekçemiz köv namınadır dedim, konuşmak istevenlen konuşturmadılar. hakkın voktur dediler Ko1?lünün tam hakkmı müdafaa educek kadar olmadı. Üç tane avukat çıktı biz9. biz ..öylüvüz bu avu • katlarla basa çıkar mıvız? Her ne sövlesem beni alay edivorlar. giilüvorlar Orada kpndimi birden bire şasırttım! Neys olan ifademj nahiye müdürüne anlattım tfademi aldılar. Tekrar evraklar Ceylânpmara gitti. O^ıtla fezleke Giden yolculardan sordu, Ziyaret köyünün durumu nasıl? Bunun tapusu kime ait, mülkiyeti kime ait. Gelen geçen yolculardan. Suriyeye bile mülâkatla, Vali beyle pitti. alay komııtanıvla gitti Cevlânpınar Belediye Reisinden sordu, efendim, herkese sordu, herkes elini vicdanına koyarak do?rusunu söyledi. Bİ77.at gördükt»n sonra Va li beye gidivor, efendim, Ziyaret köyünün hâdisesi böyledir, yoleusundan sormuşum. verlisindcn sor muşum, bu Ceçen denen sahüOarın hiçbirisi kövde ikamet etmiyor. sadece ticaret'ikle uŞra'iyorlar. Esas mülkiveti hazineve ait 2 < 1 bin dönüm arazisi. köylü ile an'asmak surptivle hu albav yivor. Esas olarak 893 dönüm tanulan vardır, bunlann sahipleri de Suriyededir. ikamet et tiklerini tesbit etmişimdir dedi. Mülkiyeti ne albayındır, ne köyündür. ne benimdir Mülkiveti ha zinenindir. Bu virmi bin dönüm ha zinenindir. Gidip duvmamt=ız ama, Vali de diyor ki, sen selâhivetlisin ne karar verirsen ver, git elini vicdanına koy karar ver.. Adam da ka rar verdi, aradan üç dört gün geçti... İETT Umum Müdürlüğiinden: Danıstay karan ile bütün pasolar ve hüviyetle parasız seyahatler kaldırılmıştır. Posta ve telgraf dağıtıcılan 6/2760 sayılı kararnamenin 5 irci maddesindeki Basm kartı sahipleri ve askerî malüllerden baska herkesin ücretli bilet ahp seyahat etmesi gerekmekte olduğu ilgililere duyurulur (Basın 18524/7617) • "Aniden (çişleri Bakanlığının emri,, «Nadas geçmiştî, traktör kiraladık sürdürdük derkene âniden tçişleri Bakanhğmdan bir yazı geldi. şifai bir emir geldi candarma karakol ku mandanma» «Kim bildirdi bu şifai cmri size?» «Candarma karakol kumandanı caeırttı beni karakola. tçişleri Bakanınm Valiye emri eelmistir dedi, telefonla Kaymakama bi'dirmiş, bu araziyi sürmeyeceksiniz ikinci tahkikata kadar. Peki dedik. sürmeve lim.. Kaymakamm ölümünün gecesi bu emir veriliyor...» Kayıp oğlumıı arıyorum | 1 Harb Akademileri, Yıldız 67 Harb Oyunu çalışmalarına devaın etmektedır. Bu yıl harb oyunlarında, genellikle Doğu Akdeniz, Ortadoğu ve Güney hareket sahası ve çevresi ele alınmıştır. Beş gün süreceit harb oyunlarında Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerinc mensup üst rütbeli kurmay subaylar, bölge jeopolitıği ile ilgüi 5 ayrı konuyu, seminer halinde değerlendirmektedir. Bu değerlendirmelerde, Universite ve ilim adamlarından kurulu bir grup da bulunmak| tadır. Kapanış toplantısına, Genel Kurmay Başkam ve Kuvvet Komutanlanrun geleceği öğrenilmiştir. DENİZ KÜVVETLERİ KOMITANLKİI Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanhğından bildirilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVACILAKA 66 SAYILI BİLDİRİ 10 ve 11 Temmuz 1967 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanm 8000 mefcreye kadar olan yüksekliği can ve ma! emniyeti bakımından tehlikelidir. KARAOENİZ BABTIN 1 nci nokta : E. 5819 No. lu FUyos fenerinden 247 derece ve 2.5 mil mesafedeki enlemi 41 derece 33 dakika Kuzey, Boylamı 32 derece 00 dakika Dogu olan nokta. 2 nci nokta : Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 32 derece 00 dakika Do&u 3 üncü nokta : Enlemi 42 derece 05 dakika Kuzev Boylamı 32 derece 32 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 41 derece 51 dakika Kuzey Boylamı 32 derece 45 dakika DoSu DENİZCİLERE VE HAVACÎLARA ÖNEMLE DUYIIRULUR. (Basm 18527/7618) "İstikbalimizi kurtaracak karar,, «Her şeyi gördü. Tam mânâsıyla bizim Aynsaraç köyün~m istikbalini kurtaracak ana geldi. Elini vicdanına koydu. tam mânâsıyla hak ve haksızhğı buldu. bizim kövfıma zün lehine bir karar verdi. Simdi kodaman adamlar bizim karan çiğ niyorlar. Dinletmiyorlar. Nitekim bu adam bizim kesimizden eitti. ken disini intihar etti. Artık ne diyelim? Bizim şansımıza mı? Bir de mületin yirmi bin yirmi beş bin dö nüm arazisini meydana çıkartmak istedi. Nasip olmadı!» İnşallah O'nun karan yine yerini bulacaktır» Fakirlerin atasıydı babasıydı. Kodaman adamların düsmanıydı.. Bunu iyi HHvnrduV biz.t Vali Vefa Poyraz dün İran'a gitti Vali Vefa Poyraz, beraberinde eşi ve özel kalem müdürü olduğu halde, dün uçakla İran'a gitmiştir. Iran hükumetinln resml dâvetlisi olan Vali, 3 Temmuz 1967'de îstanbul'a dönecektir. 14 yaşmdaki oğlum Hasan Hüse = yin Işkm. 20 haziran salı günü, nü= fus kâgıdını alarak kayboldu. Bu r yaşma kadar yalnız olarak sinema E va bile gibnemiş olduğu için dunı S mundan endişe ediyorum Goren Z lerin veya yerini bilenlerin ban» s bUdirmelerini insaniyet nâmına ri E ca ederim. ^ Kapıcı Celâl Işkm ^ Romonti. Havuzlubahçe Sok. r: Demet Apt No: 57 = Şlfll . btanbnl = FıllUlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIİT Kömür satış ve Tevzi Mües•esesi Be=iktaştan Karaköv eskı Volcu Salonu karşısındakı Rehan hana taşınmıştır. Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi boşalttığı binaya da önümuzdekı günlerde Trafik Müdür lüğü bütün bürolarıyla birlikte taşınacaktır. Kömür Satış Müdürlüğii taşındı 28 Haziran Rebiülrvvel 20 Giinrs | V. £. 1 s X 1 < 429|12.17|16.18|19.45[21.48 8.441 ı İklndt 1 U R I N : BAKANLIK BU EAIRİ NEDEN VE NASIL VERDİ? BU EMİR ÜZERÎNE JANDARMA HANKÖYDE NE YAPTI?. 2.12 6.27 4^2, 8.33'12.00| 2.031
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear