26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE İKİ 23 Haziran 1967 CUMHURÎYET Başbakanın amacı ve ücünü sınırı gücünün Prof. Bahri SAVCI aşbakanın 11 Haziran tarihli gazetelerde kendisinin ve Adaiet Pariçindeki amacını teshis etmemize bir kez daha yarami5tır. lîu araaç. mirasrısı olduğu DP'denberi zaten bilineıı, bilitımcsi gereken bir amaç idi: Halklasına ha!kçılasma aMmını ters bir yorum ıle \ovaştırıp. Fransız ihtilâline yapılraıs bulunan sosyal tepkivi çaSımızda kristalize eden (,'aCda1: sosyalles me so)a açılma akımını durdurmak, bunun yerine. r.vanraamış balk katlanna epemen «ıl kel tarımsal geleneksel sosya! yapı artıkları» ile • burjuva özentısi çevreler» in yonettiği durgun oj deposu kitlelere dayanarak bir «hürriyet demokrasi soyutlaması> içinde toplumsal yapı yararına oltnaktan uzak bir «oportünite» Devleti kurmak.. Daha İkinci Dııııya Savaşı bitiminden beri. demokrasi hürriyet adıııa yapılan şahlanmaların altında. Mustafa Kcmal ile başlamış bulunan bu halklaşma halkçılaşma sosyalleşme sola açılma akımına kajşı olmaklık vardır. çıkan demeci B tisinin 196^ şartları yanan bir Devlet ffibi gözükmesine rağmen Çünkü: • Türk larihsel gelişim şartlan, Hilâfet ve Saltanat merkezlnde toplanan ve kılıçdiploma seçkinleri eliyle yürütülen, bir bölümü ile de nazarî olarak halkla ortaklaşılan aristokratik bir siyasal iktidar yerine, tüm halka dayalı, halk rızası halk hükumeti getirmeye yönelmiştir. Türkiye'de, böylece. bir halkçı siyasal rejim me\ dana gelmiştir. Bu halkçı siyasal rejimin hükumetini gercekten halk rızası ve halk hükumeti hâlinde kurmanın \etiresi, imtiyaz sınıfzümredinırk ajrımları gozetmeyen bir genel seçim olabilirdi. Bu yola da ç,\dildi. Fakat. idare edenlerle edilenlcr arasında halk çı siyasal rejimin gerektirdiği «ayniyet intibak» tüm olamadı. Hele. ideal biçim olarak kabul edilen çok partili siyasal vetire, durgun toplumsal >apının geleneksel katlarına egemen iktisat ve sos>al açılardan kuvvetlilerin hükumetlcrini vrrir oldu. Bundan ötürü, Türk devrimi yeni bir tarihsel görev yüklendi: Siyasal vetireyi, çağdaş kültürle uyanmıs kitlelerin rızasmı yansıtan bir vetire hâline getirmek için. aynı zamanda bir sosyal ve kültürel kalkmma da yapmak.. Yâni sosyal ve kültürel ilişkiler alanına ve örgiiye çetirilecck değişmelerle. halk katlarında, çağdaş kültür uyanmasını da yaratmak.. Binaenaleyh, bugün Türk devrimi denince: artık, çağda; kültürle uyanmış kitlelerin rızası ile kurulu ve işler bir siyasal rejim akla gelir. Demirel'in oportünite devleti ise, kitlelerin uyanmamışlık içinde belirtecekleri irrasyonel ve gelenekci rızalarına dayalı ve imkânlı imtiyazlı smıflardan kuvvetini alan siyasetçilerle yürütülen bir Hükumetten baskasını vermemektedir. Bu nitcliği ile de, Türk devrinıinin aradığı ayniyetten uzak düşmektedir. 0 Tarihsel gelişim koşullarunız. aynı zamanda, çağdaş refahı, esas bakunından zaten iktisaden de kuv\etli olana, ya da becerikli olana ve onun kanadı altında da, ötekilere getirme yolunu verimsiz bulur. İktisadî, bütün zayıf suııfların bölgelerin kategorilerin öncelikle refaha kavuşacakları yolda düzenlemeyi getirir. Türk devrimi. bugün, böyle bir ekonomik ve sosyal halkçılık anlamı kazanmıştır. Demirel'in oportünite devleti ise, halkın ekonomik ve sosyal dileklerine yüzeyde cevap vermenin btesinde. refahı, yukarıda gösterilen kesimlere gercekten ulaştırmanm tersindedir. Bu niteliği ile de dcvrim telakkimize aykırıdır. TftRI SÖMtfRGECİLİK Sanayinin çöküşü 1838 ticaret sözleşmeleri .Ahmet YÜCEKÖK atıda ham madde yutan büyuk üretim merkezlerinin gelişmesı sonucu, Batılı sanayicı ucuza üreftiği maldan elde ettiği yüksek kârla Osmanlı Imparatorluğur.da Osmanh ham maddelerine ycrii sanayıciden daha yuksek bir fıat verebihyordu. Bu ham madde alım rekabeüne dayanacak güçten yoksun Türk sanayicısı. tezgâhlannt teker tekcr kapamak zorunluğuy la başbaşa bırakılmıştı. Meselâ, bu yıllarda Fransa'nın Türkiyeye sana yi maddeleri ihracatı 8.140.000 livre tutarken, Türkiyeden 3.690.000 livre kıymeünde ham madde ahyordu. Sa na;. inin çoküşü sosyal tabakaları da şiddetle etkilemiş ve Türk pazarları nı dolduran ucuz mâmul Batı maddelerinın rekabetiyle sönen Türk üretim araçlan yerme yabancı devletlerin koruduğu bir azınhk sınıf Turk iktisadî ve sosyal yapısını etki leyecek güce erişmıştı. Sarraflık ve u yardımlarma karşılık îngilteiç düzen unsurlarının, yukarda da re, Osmanlı lmparatorluğundan bslîrttiğimiz gibi bozulmasıyla kaşunları istiyordu: pltal birıkımini kontrol eden bu sıO Öne süriilcn ticaret antlasmanıf, geri kalmış ülkelerde ilk sanayi ısır Valisi Mehmet Ali Psşa, 25 sınm Babıâli tarafından kabulü. leşme hamlelermin dev hamleler olMayıs 1838 de başhca devletleması zorunluğıından, kapitallerıni 4fc Hünkâr t«kple=i Sözleşmesinin rin konsoloslarının bulunduğu daha tath bir kâr aracı olan tüccar Ruslara verdiği Boğazlardan geci1; hğa yatırmışlardı. Türkiyeyi açık bir toplantıda Mısır ve Suriyede ba hakkmı baltalamak için buharlı İnpazar hâline sokmak isteyen Batı ğımsızhğını ilân edeceğini ve bu ül giliz harb gemilerinin Çanakkaleden Emperyalizminin işine gelen bu dü kelerde «Yedi Vâhit» usulünü kal geçmelerine müsaade edilmesi. dıracağmı bildirmişti. Fakat bu tezen sonueu aracı sınıf çıkar sağlaA Türklyenin kullanacağı bütün narak körüklenmiş ve Osmanlı Im keller gelirinin Mehmet Ali Paşa'paratorluğu içinde yabancı çıkarla nın ordu ve donanmasının kuvvet buharlı makinaların. toolann ve rı için politik yatırımlar yapan (Bu aldığı en'önemli mali kaynaklar ol oephanenin yalnızca tneiltereden almması. gunkü deyimiyle) kökü dışarda bir duğu gözönünde bulundurulursa tnkomprador sınıfı meydana getiril gilterenin Mısır bağımsızhğmı tanıehmet Ali meselesini kendi ticamişti. Netice olarak büyük şehir ması için «Yedi Vâhit»lerin Batı ri çıkarları için bir vâ'ita valerde kılığı, mahallesi ve hattâ mi Emperyalizmine bir rüşvet olarak pan İnpiltere Osmanlı tmparamarisi gittikçe daha çok ayrılan pi sunulduğu kesinlikle ortaya çıkar. torlueunun içinde mılunduSu «osval ramıdın tepesindeki saray idaresine Fakat îngiltere böyle bir hareke ve ikiisadî düskünlüVten yarar!ana ynbancı devletler kanalıyla açıktan tin Osmanlı Mısır harbine sebep rak sözleşmevi Reşit P=saya kolavca açığa tesıre başlayan bir tüccar sı olacağı kanısındaydı. Bu harbde pa imzalattırdı. Buhver .Palmerstnn'un nıfı ortaya çıktı. Bu sınıfa Türk hal havatı» adlı kitahında bu Vnnuva dişah mağlup olur. Ruslar tstanbul kınm •Tath su Frenk'i dediği bir tabaka daha katıldı. Kahve ve bak ve Çanakkale Boğazını işgâl eder dfŞinerek şövl» divor. Tekliflprikallarıyla Rum, modasıyla Fransız, ler ve bir kere buraya girerlerse bir mizin esasları Sultan Mahmııt'a sııdaha çıkarmak zor olur. Bu kanıda nuldu: zeki, azimli. ihtiyar padisah paltosuyla İngiliz, birahaneleriyle Alman, musikisiyle Italyan ve İspan olan tngiltere piyonu şaha karşı de yedi vahit usuHinün knlHırılmasının Avnına ve âsi valisini ihtilâfa yol. bckçisi ve hamalıyla Türk bir ls ğil de şahı piyona karşı oynamayı düçüreceeinl eördü. Bir «aat hile tanbul doğdu.» Sanayi çöküşünün düşünmüş ve sultana yaklaşmayı uy (îeçmeksizin işi bitirip sözleşmeyi im meydana getirdiği iktisadi ve sosyal gun bulmuştu. Bundan kazançlan za İçin emir vcrdiler.» : düzensizlik Osmanlı Imparatorlu üç türlü olacaktı: ğunu gurur kırıcı bir düşkünlüğe O Padişahı tutmakla Mehmet AAntlaşma 16 ağustos 1838 de tngisuruklemişti. Dış pazarlardakı Fran li'nin kontrol altına alınması sağla liz Büyük Elçisi Ponsonby ve Reşit sız sermayesini eleştiren bir Fran nacak, çıkacak bir savaşta Rusya' Pasa tarafından imzalanarak 1 mart sız maliyecisi, «Beyoğlu'nun bu a nın işe kanşmasma meydan verilmi 1S39 da yürürlüğe girdi. laııda Fransız sömürgelerinden da yecekti. ha güvcnilir bir yer olduğunu» soyV A R I N : A Mehmet Ali tehlikesini kullaliyecek kadar ileri gitmişti. narak Padişaha yardım elini uzatma SONTJN sı karşılığında yedi vahitlerin Osmanlı lmparatorluğundan kaldınlBAŞLANGICI masını sağlamak'. O Padlşahar Mmrflzerindeidyetkilerini kullanmakta yardımcı ola I rak aynı tekellerin Mısırda da kaldırılmasını sağlamak. (Halbuki tn| atı sanayiinin yaşaması için ge giltere Mısırı tutsaydı aynı şeyi Os| rekli olan açık pazarlar, Osman manlı İmparatorluğuna kabul ettirHutanemizin deBerll ve Emekli Gdz Servisl Sefi Dr. Nah împaratorluğunun sosyal ve mek imkânsız olacak ve bu belki de Rusyaya padisah taraımdan verilesid Sunav'ın esi iktisadî yapısmdaki elverişlilik 1838 ticaret sözleşmelerinin soyguncu hü cek geniş ticari imkânlara yol açaJALE SUNAY'ın kümlerini hazırlayan ana nedenler caktı.) 22.6 1967 minü vefatı dolavıslvle dir. tstanbul Cocuk Hastanesi menilkbaharında lngilîz seniDİarı SUNAY ailesinin büvuk Anlaşma özellikle 1S20 îngıltere faretıne başkâtip olarak acısına istirak eder. kıvmetll Osmanlı gümrük târifesi üzerindegönderilen H. L. Bulaiabevimiz Dr Nasld Sunav'a ki tartışmalardan çıktı. Her ondort wer padişahın nedimelerinden biri ve butün Sunay ailesln* bassailı£ı dileriz. senrde bir yenisi yapılmak üzere nin göze girmesi veya gözden düş1805 yıhnda Ingiltere ile bir gum mesi ile Mısır politikasırun tehlikeİSTANBUL COCUK HASTANESt rük anlasması imzalanmış ve bu an ye gireceğini farketmiş ve isterlerCumhurlytt 7440 laşma 1820 de yemlenmişti. Bu târi se bir meselenin tartısılmasını sene feler ithalât ve ihracat maddelerinın kıymeti üzerinden almacak "o 3 gümrük vergisini her maddenin değerine göre hesap edilmiş şeklıyle gn^teriyordu. 1834 de yeni bir gümrük târifesi anlasması yapılması ge rekliyken, Ingılizler buna yanaşma dılar. Malların değerleri yükselmiş EVLENDIK olduğundan, eski değerler üzerine COK MUTLUYUZ I Mubeccel KOf.MAN ftlklıı) yapılmış olan 1820 anlasması işlerme BUrln (Gııner) ıle COSKUNER daha iyi geliyordu. M. Hâdi KOLMAN Necml COSKUNER Evlendiler 21.6 1967 vrupah tüccarların çıkarını enİSTANBUL Hotel Dedeman ANKABA gelleyen gerçek, kapitülâsyonla 22.S. 1967 rın ve çeşitli ticaret anlaşmaları nm ortadan kaldıramadığı «Yedi Vâhit» (Tekel) usulü idi. Dışardan belirli malları getiren tüccar bunla n Osraanlı tYedi Vâhit»lerine akCumhurlvet 7433 Has. 1444 7434 tarmak zorunluğundaydı ki bu da kârdan kaybetmesine sebep oluyordu. İkinci şikâyet Avrupah sanayicinin ithâl etmek istediği Osmanlı mallarından gayet yüksek vergiler ahnmasıydı. Osmanlı devleti Bursa ipeğinden ° o 5 ten °o 21 e kadar, zey ünyağmda ise °.b 33 e kadar vergi alabiliyordu. Şikâyet edilen diğer bir işlem ise memleket içi ticarette Osmanlı idaresinin istediği «Ruhsat tezkeresi'nin» sadece Osmanlı te 1948 den beri memleketimizin en balarına verilmesi ve ahş veriş sırasında bir Osmanlı ticaret mübaşieski plastik fabrikalarından biri olarine lüzum görülmesiydi. Bir diğer rak çahşan SUPER PLASTİK radyo, önemli şikâyet konusu ise Osmanlı İmparatorluğuna ithâl edilen malbuzdolabı vs. gibi çeşitli imalatın lardan Imparatorluk içinde bir eyâ plastik işlerini başarıyla deruhte etletten diğerine her geçişte aynı ver ginin CJ'o 3) tekrar tekrar alınması mektedir. idi. Evvelden yabancı tüccar sadece SUPER PLASTİK plastik işlerinde sahil şehirleriyle ticaret yaparken Osmanlı idaresine geleneksel ° / o ' 3 kalite ve mükemmeliyet prensibi ile vergiyi vermekten şikâyet etmiyorçalışmaktadır. du. Fakat sanayi devriminin itici gü cüyle %'eni pazarlar açmak zorunluFabrika : Şl{ll, R u m Kili.a Yartl yol Na. 15 ğu başgösterince yabancı tüccar Im TU : 47 56 79 İ S T A N B U L paratorluğun içlerine doğru yayılmak gereğini duydu. Her eyâlet sınırmda mallarına konan » , o ' 3 vergivi vermemek için direnmeye başladı. iş işten geçtikten sonra öğrenmiyelim! ; I B • J e DP'nin alt yapısı ve hattâ liderlik kademe*i. ne de AP'nin alt yapıst. sosyallcjme sola açılma akımına karşı çıkanlan bu lıarcketin bilincine crmiitir. Fakat AP'nin liderlik zümrcsi vc bizzat Demirel'in kendisi, bu harekete, şimdije kadar yoksun olduğu bilinci de getirme yolundadırlar. Onlara ebre. aslında daha iyi, daha doğru. daha âdil bir ilişkiler dünyasını, bugiuıkü sosyal ve ekoııomik yapıyı çağdaş sosyal adaiet hürriyetçilik ve eşitçilik ortamı hâline getirerek kurma akımı yâni sola açılarak kurma hareketi tehlikeli bir kaymadır. Bu tehlikeyj durdurmak gerekir. Türkiyeyi, şimdiki sınıfsal yapısı içinde rutmak gerekir. Bu yapı içinde de, ister sınıfuıdan gelen imtiyazlarla ve imkânlarla, ister açık gb'zlülüğünden, hünerinden maharetinden gelen imkânlarla sivrilenlere, sivrilme istidadı olanlara cgüç vermek, «güç tanımak» •gücünü gerçekleştirme yolunu açmak» yeter. Sivrilmişlerin ve sivrilme istidadı olanların sahip olacağı bu «oportünite» hürriyet ve demokrasi olarak yeter. Hürriyet ve demokrasi içinde kalkınmak icin de yeter artar bile.. Sosyal muhtevalı bir plâna ihtiyaç yoktur. Plânı da açık gözlülüğünden ve sınıfının imtiyazlarından gelen güçleri verimli kılacak bir cağdaş kapitalizm aracı olarak düzcnlemck gerekir. Ve bu kadarı da yeter. Bunun ötesine geçip. ekonomik ve sosyal yapıyı. toptan halk güçlcrini açığa vurup işletecek nitelikte bir >eni düzene doğru geüştirmeye kalknıak yâni sola açılan bir politika gutmek tehlikeli hir kayma olur. Çün kü, bu sola açılış ile. açık gözlcre tanınan güc. sınıfsal durumundan eelen imkanlılara tanınan güç, kalkacak. oıılann ülkeyi yönetmesi sınırlanacak ve son bulacaktır. ~r şte Demirel. bir a>dın liberalizm yaldızla•1 ması içinde. eski DP'nin \e 1965 AP'sinin hâlâ yoksun olduğu bu bilinci. 1969 AP'sine kazaıiflırıo. ikinci seçimi de bu yol ile elde etmck isti>or. Bunun için de zaten henuz uyanmamıs bulunaji oy depolarınm kafasinı, daha şiındiden. bu sosyalleşme sola açılmanın temel bütünlüğümüzü bölereği ihtimali ve tehdidi ile bulandırıp. onda, sosyalleşmeye sola açılmaya direnme içffudiisü uyandırmak istiyor. Son Partl Temsilcileri Meclisln deki demeci, bu amacı güdüyor: «1965 koşulları içinde eski DP'den kalan kitlelerin, ihtılâle ve ihtilâl sonrası hareketlerine olan tepkisine dayanarak iktidara geldik ama, bugün, eski DP kitlelerini de kapsayan halk katları, bir sosyalleşme sola açılma fıkriyatı içine yöneltilmektedir. Ona, bu yolun kendisi ve milli bütünlük için tehlikeli değişmeler getireceğini telkin etmeliyiz. Bu suretle, onun geleneksel korkularmı uyandırarak, sola açıhşa direnme içgüdüsünü, 1969 seçimleri için olgunlaştırmalıyız» demck istiyor. Ve ayrıca, Türkiye'yi bbyle bir kaymadan onleyici bir gücü olduğunu da hissettirerek. böyle bir kayma ile Türkiye'nin böliinmesine müsaade ve müsamaha etmiyeceğini de ekliyor. Ne DP'nin, ne de AP'nin alt yapısı tehlikeli bir rakip gören tngilterenin, öte yandan, Osmanlı Imparator luğunun bütünlüğünün garanti altına alınması tezinin şampiyonluğunu yapması kendi çıkan için gerekliydi. Bir tampon devlet olarak kul landığı Osmanlı Împaratorluğunun geliri Ingilız menfaatlerine karşı çı kamıyacak kadar az, fakat Rusya karşısında varhğını ancak devam ettirebilecek kadar yeterli olmahydı. işte bu yüzdendir ki yerli Osman lı tüecarımn vergileri üzerinde hiçbir mesele çıkarmadı. Alt tarafı bu vergi yerli tüccann cebinden çıkacaktı. Tartışmalar bu şekilde gelişirken Doğu Akdenizde yeniden başgöster meye başlayan bir önemli sorun Pa dışahı ve Divanını tngilterenin kucağına itivermişti. lerce uzatmakta gâyet başarılı olabilen Ingilizler bu işte pek çabuk davranarak anlaşma masasına oturmuşlardır. Osmanlı padışahının âsı valisini cezalandırmak arzusundaa, istedikleri gibi bir ticaret antlaşma sı imza ettirerek faydalandılar. Bu arada Rusya taraftarı bazı nâzırlar çekılmiş ve İngilizlerin şansına Hariciye Vekâletme îngiliz dostu Mus tafa Reşit Paşa getiıilmiştir. Reşit Paşanın Balta limanındaki yahsında geçen tartışmalar sırasında îngiltere hükumeti Mısır aleyhine bir ittifak teklif ederek şu konularda yardım edebileceğini öne sürmüştür. • Mehmet Ali'ye karşı Babıâliye her türlü yardımı yapmak. • Fransa Hükumetine bunları kabul ettlrmeye söz vermek. Mehmet Ali sorunu İngÜtere'nin talebi ^ B M M emirel'in, bir ka>"ma olarak nitelediği sosyalleşme akmını durdurma gücünün bir sınırı olmak gerekir. Demirel'in, oportünite devietini aşan siyasal inançları ve hareketleri, ulusa, bir siyasal holünme olarak tanıtmasi ve bunlara müsaade ve müsamahada bulunmıyacağını söyliyerek kendisinde onları tasfiye gücü vehmetmesi de pek olumsuı bir olaydır. Bir kerre. Türkiye'deki normal siyasal hareketleri. genel olarak, Demlrel'in oportünite dcvletinin gerektirdiği demokratiko liberal çizgide değildir. •Halkçı sosyalleşmeci sola açılıcı hürriyetçi» bir düşünceyi, tüm sorunlarında aydınlanmış ve toplumsal ilerleme yönüne aykırı baskılardan tüm kurtulmuş bir halk rızasına ve halk katkısına dayalı bit demokratlk çlzgi üzerindedlr. Buradartasfrye tifcctk bir husus varsa, o, tarfl»sel olgunlaşmanuı getirdiği bu son çizgi değil, onunla ters düşen yâni tarihsel gelişim vetiresine ters düşen bu demokratiko liberal çizgidir. Durum böyle iken, asıl tarihsel çizgiyi silmeye kalkmak. boşuna bir çabadır. Bazı şeylcr tasfiyeye zorlanabilir ama, sosyalleşme sola açılma akımını durdunnağa, tasfiye etmeye ne Demirel'in. ne de bir başkasının gücü yetebilir. Bunu şoyle açıklamak Ha mümkündür: • Halklasma halkçılaşma sosyalleşme sola açılma akımı. tarihsel bir kaynaktan geldiği için. kendisini tasfiyeye yönelmiş güçlcrin sınırlarını elbette aşar. Gerçekten bu akım, iki açıdan da. tarihsel bir kaynaktan gelmektedir ve onun icin çok kuvvetlidir: •M~V emirel'in, halklasma halkçılaşma • sosyalO Bu akım, herşeyden öncc, millctlerarası dü•••' leşme sola açılma akımını durdurmak; bu şün hareketlerini doğuran ve yoğuran bir kaynaknun yerine. iktisadî ve siyasi mekanizmayı bir hürtan gelmektedir: Amerikan ve Fransız ihtüâllerinin riyet ve demokrasi soyutlaması içinde, imtiyazlı liberal burjuva demokrasileri tııırı kapitalist üretim sınıflara mensup olma veya kurnazlığa sahip olma biciminin siyasal kadrosu, siyasal rejimi olmuştu. dolayısiyle güç elde etmişlerin elinde işlerme sisFakat bu rejim, kapitalist üretim toplumlarının itemini geliştirmekten ibaret olan amacı hususunçindeki sosyal ve ekonomik açılardan zayıf olanları, da kullanabildiği tek bir argüman vardır: Sosyalsiyasal vetirede de zayıf tuttuğu icin, kısa bir siileşme sola açılma, memleketin bütünlüğünü bölre sonra, insanlarda daha üstün. daha âdil hir sime demektir. O halde tehlikelidir. yasal ilişkiler düzeni özlemi doğdu. Bu özlem. ihtilâllerin liberal burjuva demokrasisine hir tepki hâBu argüman, yanlif konmuştur. Yanlış oturtııllinde, bir yeni sosyal akım meydana çetirdi. Buna, muştur. Bundan ötürü de çürüktür. Gerçek şundan sosyalleşmecilik sola açılma akımı diyoruz. ibarettir: Halkımıza şimdiye kadar. bir hürriyet demok Bunun formüllerini de türlü sosyalist görüşler verrasi soyutlamasından ötesi verilebilmiş değildir. miştir. İşte Türkiye'deki akım da liberal buriuva dcmok Halkımız. bu soyutlama içinde, bu soyutlama oyurasilerine olan bu genel sosyal tepkinin. Turkiye nunun gerektirdişinden öteye bir farklılaşma, bir şartları içine taşınmasmdan, yerleşmesindcn ibaayrımlaşmaya uğramamıştır. Simdi ise halkımıza, türlü sosyalleşme sola açılma formülleri içinde rettir. Türkiye'de liberal burjuva demokrasisi ev >âni ya Işçi Partisi sosyalizmi ya da CHP orta resi Isafhası) sürdükçe, onu sosyalleştirip, sola anm solculuğu hareketi içinde tüm halk yararı çıp. çağdaş biçime sokma konusundaki akım da bütün tasfiye güçlerinin sınırlarını aşarak süna politikalar ve bunlarla varılacak daha âdil bir recektir. ekonomik sosyal siyasal düzen örnekleri sunulacaktır. Halk, uyandığı ölçüde buna yönelecektir. 0 Bu akım, aynı zamanda, bir yerli tarihsel kayVarılacak daha âdil düzenle sınıfsal çıkarları, ya naktan da gelmektedir: Osraanlı liberallerinin islâda kişisel beceriklilikleri ile elde ettik'eri kişisel hat hareketleri, İkinci Meşrutiyette bir sosyal niçıkarları uyusmayanlar da, buna direnecektir. Bu telik kazanmaya başlamıştı. Bu sosyal nitelik, 1919 da tabiî. bir farklılaşma bir ayrımlasma teşkil edeihtilâlinden sonraki Türk devrimi ile gerçekci kacektir. Ama bu, memleket hütünlüçünün bölünmenalını bulmuştu: Siyasal devrimin mümkün olması si değildir. Bu siyasal iktidara sahip olma konu ve tutması için, sosyal yapı ve külrürel ortam desunda yerleşmiş eelenekse] dengede bir değişme ğişmelerinin de zonınlu olduğu anlaşılmıştı. Bu istemedir. Bu değişme. sömürme sömürülme binedenle, Mustafa Kemal'in «sosyalleşme temelinlincsizliklerinden gelen yalancı birleşmeden daha deki devTİmleri» yapılmıştır. güclü olacak olan bir birlesmeyi de yanında getireİşte şimdi gördüğümüz ve Demirel'in tasfiyeye cektir: Gercekten halk iktidarlan yolu ile gerçekyöneldiği akım, böyle yerli ulusal şartlar demetinleştirilerek toplumsal yarar fikrinde ve uygulamaden de sızdıği içindir ki, kendisini tasfiyeye yönelmiş sında birleşme... gücleri aşarak sürecektir. # Sosyalleşme akımı, 1961 Anayasasının hürriyet düzenine de dayanır. Onun için, hem böyle bir düemirel'in bu yanlış amacı. a> ri"a Türk dev zen içinde kalmak, hem de onu tasfiye etmek mümkün olamaz. riminin iki anlayışına da avkındır. Gerçekten 1961 Anayasası. Türk ulusunun kişilerine, grupDemirel. geieneksel sosyal yapı \e bu yapının dolarına. sosyal kategorllerine, halk smıflarma. insanğıırdıiEU duAgu ve düsünce ortamını olduğu gibi korumaktadır. Onlar üzerinde değiştirme işlemleri. ca yaşama haysiyetine yaraşır bir düzen ve âdil sosesitim gelişmesi islemleri kabul etmcmektedir. Yap yo ekonomik ilişkiler getirme anayasasıdır. Bunun için, Türk ulusunun kendini arayıp bulmasmı olatığını \e yapacağını bir tek cümlede özetlemek naklı kılan bir geni? hürriyet ortamı kurmuştur. miimkündür: Sımfsal koşulları veva kişisel becerikliliği dolayısiyle kuvvetli durumda olaııa elverişlilik ve guç tanıyarak yürümek: dursrun bir sosyal ~W ste, sosyalleşme sola açılma akımı, bu hürotamda doemus bulunan irras>oncl ve gelenekci riyet ortaroının da blr ürünü olarak doğmuşhalk duvgularına ve düşüncelerine itibar etmek; bu suretle Devleti, sosyal yamya egemen zümrele tur. Ona yaslanmaktadır. Bir hürriyet ortamını veren bu düzene ihanet etmeden yâni anayasaya rin devlcti hâlinde sürdürmek... îşîe bu oportünite devleti. Türk tarihinin şartla ihanet etmeden onun ürününü tasfiye etmek rından çıkan devrimin halkcı anlavışına iki yön mümkün olamaz. Anayasa, bu akımı tasfiyeye yönelmiş güçlerin önüne blr sınır olarak çıkmaktaden aykırıdır. Kendisi halk duysularına ve düşüncelerine itibar eden ve bu suretle halk oyuna da dır. Bu nokta iyice bilinmelidir. Tasfiye gücünün sınırı İngiltereOşmanlı (838 sözleşmeleri Başsağlığı Arkadasımız Mehmet Barlas'ın iç sa\ falanmızda yavınlanaıı J «Tarıhi Değıştıren Savaşlar» baslıklı derlemesini okudunuz mu . bilmem! Gözünüzden kaçmıssa vazık olmus demektir. Çünkü o . yazılarda Türk vatandası açısıntian çok uyarıcı belşelere yer ve • rilmisti. Kendi kendimizi kına\arak sö\livelim ki, cofumuz oku • maktan kaçınıyonız. Veya okuduklarımızın eften püften seyler ol • ması okumayı yararsız bir vakit öldürme biçimine sokuyor. • Bakınız biz şimdi Farah Pehlevi'nin Esenboğa Hava Alanına ; yeşil sarı bir pardesüyle indiçini, Sultanahmet Camiine ayakka • bılannı çıkararak girdijini, Dolmabahçe Sarayındaki davette tak J tıfı kolvenin 350 bin lira oldnŞnnu, e$er hir çün eski Kıraliçe Sü J reyya ile karsılaşırsa sohbet edeceğini biliyoruz. Ama sözşelisi ; Mehmet Barlas'm yazılarında eski Amerikan Cumhurbaskanı Tru i man'ın hâtıratmdan hir parça çıktı.. Kaç kisinin haberi var bun 5 dan? Oysa eski Baskan Truman'ın şinledikleri bizim açımızdan . • o k önemlidir. Diyor ki eski Amerikan Cumhurbaskanı : • « Rus\an:n Boğazlan ele geçinp Akdenız'e ınmek istedikleri a suphesi uyanmıstı bende.. Artık tâviz veremezdık. Romanya ve ş Bulgaristan reiimlerini tanımamalıvdık îran üzerindekı görüsvı • TIUZ belli olmalı. Kiel Kanalmın, Ren Tuna su geçıdmin ve Bo J îazların uluslararası hale petirilmesi için ısrar etmeliydik.» J tkinci Dünya Savasının sonnndaki civcivli çünlerde bunları • düsünü\or Trnman.. O devirler Anglo Amerikanlar ile Stalin'in J masa üzerinde küçük ülkeleri paylastıkları yıllardır. 1944"te Chur J chill, Moskova'da Staün'le Bogazlar üzerindeki pazarlıkta nyus ; muştur. Bu paz3rlıklardan sonradır ki, müttefiklerinin rızasmı da J alan Stalin Boğazlarda üs istemistir. Türkive o 7aman Amerikajla " tneiltercye basvurduğunda hiçbir yardım çörmemis, buna rağmen 3 Rusyaya karsı : • Hiçbir tâviz veremeyiz, gerekirse çarpışırız!. Iradesini gös • termistir. • Pek ihtivath Stalin, Anadolnda veni bir maceravı gö7e alama Ş dıifı icin çerilemis, bundan nice zaman sonra Amfrika Türkiyenin • yanında ver almısdr. Aradan >irmi MI secmistir. Ama Türk kamu • oyunun daha bu scrçcklerden ha'ıeri yoktur. • Truman'ın hâtırası son eünlerin haherleri içinde bir ayn önem J kazanıvor. Çünkü hundan hirUaç siin önce \rnerikan kaynaklı bir J Anadolu Ajansı haberi Ruslann BoSa7İar knnu«nnda Washinston'a J veni tekliflerinden söz acıyordn. Sovetler Tuna Nehri ve Boîaz J lar basta olmak üzere diinvadaki bütün biivük su geçitlerinin mil 5 letlerarası statüve batlanmasım istemişlerdi. ! Haberi oku\an coîu kisi : • Vav namussuz komünistler! Gene gözlcri bizim Boğazlarda.. S diye düsünmüslerdi. 5 Aradan birkaç çün eeçince haher yalanlanmıstır. Fakat bütün J yalanlamalara rağmen gene bir ihtivat payı bırakarak düsünelim : J Ruslar Karadenizi ve Tuna Nehrini Amerikaya açacak böy J le bir teklifi yaparlar mı? î Politika bir sanattır, ama çercoklerin mantığı üstüne oturmaz " sa değeri kalm.iz. Küçük devletler için yüzde yüz geçcrli olan bu i kanundan büvük devletler de nasiplerini alırlar. Bir devlet ne ka S dar büvük ve eüclü olursa olsun politikasını vürütmek icin avak S larını \ere basmalıdır. Kuvvet, yanlış politikayı bir yere kadar S götürebilir. \> ondan sonra iflâs kacınılmaz bir sey olur. S Ve çoğunlukla kamu o\unun düsiinceleriyle serçekler arasında j bir avrılık ve aykırılık da olahilir. Dcvîet adamlannın adamlığı S halkın söremediği uzak tepeleri görebilmek, \e ona göre rotayı " çizmektir. J Bakınız General de Gauüe dün çoîu kisiyi sasırtabilecek hir j konusma vapmıs. t^raili «»a'dınjan» i'ân ederek •iakhıh» etmistir. * Gerçekte ortadaki bütün delillere söre Israil saldırçandır. Ama J Fransa kamu ovunun hundan haberi var mıdır? Tarım milvar ti J rajlı L'Expresse dcreİMnjn bu konuda vaptığı anket bizi nyarıyor. J Derçi, çeşitli kesimlerdeki Fransız vatandasına su soruyo yönelt S mistir : S îsrail i!e Arap ülkeleri arasındaki çatışmada size göre sal » dırgan kımdır? J Verilen cevaplardan yüzde H'ii tsrail'i saldırgan hnlmu?, yüz • de 32'si çeşitli yönlere kaymış, yüzde 51'ü ise Arapları saldırgaıı ; lıkla itham etmistir. • Bir devletin dıs politikası her zaman sokaktaki adamın çün i den çüne değisen fikirlerine nvmaz. Türkivede ise hir çarip akın • tı, siyasi iktidarlan uzun vıllardan heri alıp götürmektedir. Dost • lan ve düsmanları milli çıkarlara göre tâyin etmek ölçüleri Ata J türk'ten ba yana kaybolmustur. Dıs politikanın değisken bir şey J olduÇn ve devletlerin zaman zaman dost ve düşman olarak karsı ; karşıya gelebilecekleri nnutulmustnr. Daha da kötüsü hâkim dıs J çevreler, Türk kamn ovunu zaman zaman tesir altına alabilecek ; oyunlan Babıâlide tezçâhlamak imkânını kolaylıkla bnlabilmiş J lerdir. " ; tçinde yasadığımız su günler, dünva politikasının yeni bir olu i şa doğru hızlandığı günlerdir, ya savas basgösterecek, ya da çı • karlar masa hasında uzlasmava varacaktır. Türkiyenin önyargı • Iardan arınmıs bir dikkatle tutumunu tâyin etmesi gerekir. Çün • kü buîünkü davranıslarımızın bedelini milletçe ödiveccğimiz gün • ler gelecektir. O çünleri şimdiden görmektir devlet adamlığı ma S rifeti.. İş işden geçtikten sonra gercekleri öğrenmek «tarihimizin ! tekcrrürü» olraamalıdır. « Z Bu amacın çürük argümanı V E FA T Aziz zevcim, kıymetli aile büyüğümüz, hayırsever, âlicenap insan A MUSTAFA HAMİT KARAORMAN 14 Haziran 1967 sabahı Toheran'da Merkezi Perşekî Fihruzgâr Hastanesinde irtihal etmistir. Cenazesi 25 Haziran pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden almarek aile makberesine tevdi edilecektir. Kahmeti ilâhiye'ye gark olsun. Zevcesi: Nebâhat KARAORMAN Kardeşleri: Ayşe Akıncı, MukOil, Bedii Karaorman ve bilcumle ailesi efradı ve yakmları. Not: Çiçek ve çelenk gönderilmemesi hassaten rica olunur. Reklâmcıhk: 2213 741:3 FABRIKA YE MÜESSESELERE... V E FA T Uzun senelerdenberi kıymetli mesaisini şirketimiz hizmetine vakfetmiş olan İdare Meclisi Reisim;^ saym Avukat, Mustafa Hamit Karaorman geçirdıği kısa bir hastahğı mütaakıp Tshrar.'da Hakkin rahmetine kavuşmuştur. İstanbul'a getirilen a ziz nâşı 25 Haziran 1967 pazar günü öğle namazından sonra Şışlj Camiinden kaldırılarak Üsküdar'daki Aile Makberesine tevdi edilecektir. Allahtan rahmetler dileriz. TÜRK MAADİN ŞİRKETİ Devrim anlayışına aıjkırılık Sonuç: B '•••••••••••«•••••*•*•>•••••••••••••*••«••••••'•••••••»«••••»•••••«•• • •••••••••••••••••••••••••fin«MlllllllllltlMI*ltlll|tllllll,llll ütün bu şikâyetleri kendi çücarlarına göre düzenlemek isteyen Ingiltere, Istanbuldaki sefiri Ponsonby aracılığıyla Osmanlı devietini sıkıştırmaya başladı. Ingiltere bu aJanda yapılacak bir ticaret sözleşmesinin Osmanh hazinesinin gelirini geniş ölçüde kısıtlayacağını biliyordu. Rusya'yı Akdenizde gayet V E FA T Şirketimizin Avukat, kurucularından İdare Mcc'.isi Reisimiz sayın tâncıhk: S52/74İ2 HATMIŞERIF MEVLUDUNEBEVİ S«vgili biricik varlığımız krymetll annemizin ahirete intikalinin 52 nci gününe müsadif 25 Haziran pazar öğle namazını mütaakıp Merkezefendi Camii Şerifinde yapılacak Hatmişerif duasıyle okunacak Mevluduıjebevî'ye arzu eden yakınlarunırın ve din kardeşlerimizin teşriflerini rica ederim. İSMAİL AKGÜN İlâncüık: 839/7426 Mustafa Hamit Karaorman Tahran'da Hakkin rahmeüne kavuşmuştur. İstanbul'a getirilen aziz nâşı 25 Haziran 1967 pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden alınarak Üsküdar'daki Aile Makberesine defnedilecektir. Tanrıdan rahmetler dileriz. ANADOLU MADEN TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI Reklâmcılık 2211/7427 V£ Tecrübeli Sekreter Aranıyoı Fransızcj ve Türkçe lisanlarma vâkıl SEKRETERDAKTTLO aranıyor. «Erkeklerin askerlik gcıevini bitirmiş olmalan şart». Taiiplerin müracaatlarını el yazılan ile yazılrnış olarak bir fotoğrafla birlikte P.K. 16 Levent adresine göndermeleri. Herij; 422/7İ15 Türkiye Gazeteciler Sendikasından Bildirilmiştir 275 sayıh Toplu Gazetesi işvereni ve arasında fikir işçileri ve gazeteciler adına duyurulur. İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca Hergün Son Saat Gazetecilik ve Neşriyat A, Ş. veya fikir işçisi durumundaki hizmetliler Toplu İş Sözleşmesi yapılacaktır. İlgililere Cumhuriyet 7437 BOĞAZİÇİ SPOR KULÜBÜNÜN KONGRESİ Boğaziçi Spor Kulübünün Senelik Kongresi 25 Haziran 1967 pazar günü saat 1100 de Kulüp Lokalınde v*n •»ılacaktır. Azalara duvurulur. Cumhıın. r 7431
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear