26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
meselesinde de durum şimciilcitıın aynı oımuşıu Ûnemli olan haksızı tesbit değil nıp çölde ölüme terkedılen 60.00IJ Mısırhnın ikıbetlerini, ül kelerinden kovulan 100.000 Filıstınli sivili de unutabılirız hattâ... Fakat bunları Johnson'un unutması hatalıdır. Bir ihtimal ise. Johnson'un bunları bilmemesi, kendısine yanlış haberler nakledılmesıdır. Geçmışte Amerıkan yöneticilerinın başına çok gelmiştir bu... Şimdılik Dısisleri Bakanı Dean Rusk, 1951 de Amerıkan Dışışlerı Bakanhğı Uzak Doğu masası sefıdır ve hayatında o gune kadar Uzak Doğu'ya hıç gıtmemıştır. Çın meselesi soz konusu olduğu zaman Mac Arthur'u sorguya çeken senato komıtesinde şoyle konuşmaktadır: Dıkkat edın 1951 de, yanı General Marshall'in Çın'e gidip Mao ile de Çan Kay Şek'le de gorüşmesinden ıki sene sonra: «Pekin'deki rejim bir Sovyet kuklası olabilir. Ilk imtihanı basarısızdır; yani Çin halkını temsil edip, onlar için konuşmaya ehliyetli değildir. Formozadaki Çan Kay Sek rejimi, Çin halkının görüşünü temsil etmektedir» demiştır. Halbuki Washıngton da bı!mektedir ki, Japon ışgali sırasında Rusya, Çın komunistlerıne değil, Çan Kay Şek'in Kuomitang'ına yardım etmiştir. Kuomitang da bu yardımı Japonlar yerine Mao'cu Çinlilere karşı kullanmıştır. Savaş bitince de Rusya Mançurya'yı. Çinlılerin protestolan arasında işgal etmiştir... Ve bütün bunların bilinmesine karsı, Rusk, «Çin bir Sovyet kuklasıdır» dıyebilmektedir. Bu inançla da, Bırleşmiş Milletlerde Çin'i, Formoza'nın temsil etmesini sağlamışlardır. Bütün ikiye böldükleri ülkelerde olduğu gibi, yanlış tarafı tutmu^lar, asıl olan dığer tarafi yok saymışlardır. Işın kötüsü buna Birleşmiş Milletleri de âlet etmi'lerdir.. Tabıî bir noktaya kadar... Şimdi aynı oyunu yapmak isteyıp haklıyı karşılarına alınca karşılarında Genel Kurulu bulacaklardır. Fakat yıne de bellı olmaz; bir dıplomatik gızli anlaşmayla, Araplar haksız çıkartılıp kös kbs geri donebılirler... Suudı Arabistan'ın Bırleşmiş Mılletlerdeki delegesinın konuşmasına rağmen, bütün Batı da Israil'i Araplara karsı tutmakta devam eder: «Bizim, kendi başına Tahudilerle kav MEHMET BARLAS ürsöye Kasîgin çıkmıs ve Israil ile Amerika'yı suçlayan konoştaasını yapmaya başlamıştır. OYıa göre Amerıkan dış politikası Vietnam"dan Küba'ya kadar bütün gergınlik bolgelerinde teMıkeli sonuçlara yol açacak şsekilde geh^mektedır. îsrail de bu oolitikcdan cesaret almıştır ve «imdi «zaferin sarhoslntn içindedir..» tsrail'in işgal ettıği topraklardan çekılmesini ongören karar tasarısını sunmadan «nre söyîe demıştir Kosıgın: «Hiçbir ülke savas istemez. Fakat harb basladıfı takdirde bunun nfikieer savaş olacağı mohakkaktır.» Daha önce de Johnson Dısisleri Bakanlığında btr konusma yapmış ve «Askerlerin muhakkak çekilmesi lâzımdır; ancak daha önce îsrail ve Araplar arasında mfizakereler yapılmalı» demiştir. Bu konusmalar bellidir ki birbırlerini hedef almıştır; yani dinleyicileri dünya milletleri olan yüksek plândaki bir dıplomatik diyalogdur. îçine nukleer savaş tehdıtlerinin. insan ve devlet haklarının karıştığı bu diyalog, her zaman olduğu gibi konudan uzaklaşacak ve Sovyet Amerıkan çatışması haline gireceklir. Mutecavizin kim olduğu ve bunun takbihi gerektiği ikinci plânda kalacaktır. • Halbuki Beyaz Saray'a yakın goruşleriyle bihnen «Time» K dergisi bile, mütecavizi açıklamaktan kaçınraamaktadır. Saldırgan ime: «Silâhlann Ortadoğu'da konnşmaya başlamasından bir gün Snce, Israil kabinesinin gizli bir toplantıda Arap ordnlanndan daha atik davranılmasını görüşmüştür.» Dergıye gore, Dısişlerı Bakanı Abba Eban, dıplomatik çabalann bir sonuca ulaşmasına kadar askerî harekete geçilmemesi tezıni T savunmuş Savunma Bakanı Moşe Dayan ise «ülkenin güvenliğinin daha fazla gecikmeye müsaade edemiyeeeğini» ileri sürerek görüşünü kabineye kabul ettirmiştir. Kabine daha sonra, ertesi gün Arap ordulanna karşı hücuma geçilmesine, ikiye karşı onaltı oyla karar vermiştir. Savaşın çıkmaması için oy kullanan iki kişi sosyalisttir. Daha sonrasını ve «Ne de olsa Arap; savaş nu edebilir ki?» sozleriyle karşılanan sonucu biliyoruz.. Bu da mübalâğahdır halbuki... İngilızlerin unlu nıuhafazakâr dergisi «The Economist» sonucu şoyle değerlendirıyor : «Batının kendisini, Mısır' ın askerî yetergizliği etrafındaki nümayişlere kaptırması hatalıdır. tngiltere de aynı dnruma dttaseydi Mısır'ınkinden başka sey yapsmazdı. Mısırlıların baflıca yenilme sebebi, tsrailliler tarafından yerde avlanmadan önce nçaklarmı havalandı ramamalarıdır. Havadan hima ye olmadan, çölde hiçbir ordu, Mısırh veya tngiliz. savas kaza namaz. Onnanda olnr bu... Mısır'ın uçaklarım, Îsrail u çakları gelmeden önce havalan dırmaması da tenkid ediliyor Bir hava kuvvetleri komutanı ıçın en önemli karar uçaklarım havalandıracağı ânı tam olarak bılmesidir. Savaş uçakları, At lantiği geçen yolcu uçakları gıbi havada saatlerce kalmazlar. kısa menzilli, hemen petrol ıkmali gereken uçaklardır.» The Economist, dığer tekniK teferruatı da sıraladıktan sonra, «Hücum edileceği bir saat önceden bilinmeden, nçakların yerde avlanmaları önleneraezdi» diyor ve bu çeşit bir hücuma karşı radarların görevıni izah ediyor: «tırail uçakları alçaktan nçtnkları için radarlar içe yaramamıstır; Amerika da OIM. Rnsya da olsa başka bir şey yapamaz, meydanlarda uçaklannın tahrip olmasını beklerdi.» Akının bir saat önceden haber ahnma'inı sağlayacak olan radar sıstemi «erly uarnıng» ise Mısır'da tabıi ki yoktur. Bunun için 24 saat devamh uçuş yapan radar uçak fılosu gerekmektedır. samız yok. Hattâ tannlaritnıı bile bir. Fakat Arap dünyası, Avnıpa'nın siyasî siyonizmini bağnna kabul edemez.» Haklı haksız ortadadır. Ne var ki bunu gormek ısteyecek gözler yoktur meydanda... SO N N O T : Bu sen hazırlanırken jararlanılan kaynaklar sunlardır : From Yalta to Vıetnam (D. Horrowıtz), Nasser's Egypt (P. Mansfıeld), Dunya tarihıne bakışlar (P. Nehru). Facts About İsrael (Îsrail Dısişlerı Bakanhğı), Yenı sömürgecılık (K. Nkrumah), Mıddle East 194550 (P. Kirk), Second World War (W. Churchıll), Yahudılık sorunu (J. P. Sartre), Petrol Emperyahzmi (M. Cerid), Siyasi Tarıh (L. Dallat). Conversations Wıth Stalın (M. Djılas), The Brutal Friendshıp (F. W. Deakin), Selected Wrıtıng of Mao Tse Tung; The Bırth of Communıst China (C P. Fıtzgerald), Stalin (1 Deııtscher). Ayrıca gazete, dergı ve ajan haberleri de kullanılmıştır. M. B. Unulalım Savas. yeniden her an patlavabilir; hem de dünyanın herhangi bir yerinde e bız bu teferruatı. t>raıl baskımnı yahut tecavuzunu unutarak Mısır ve diğer Arap askerlerinin cesaretsızüği ile uğraşabılıriz. Silâhları ah V Israıl'in j urtlarından ettigi Fıiistin ır.ultecilerindea biri Kosiçin sert konuştu ifVIODESTV IBLAISE Dişi Bond BÎR. Acılıs Droerun Turkuler Kov avukatı Ovun havalan Kove haberler İsteditinlz turkuler Haberler ve hava durumu Istanbul'da bueun K İlânlar ve hafif muzik Bu sabah sızinle Valsler M Demirkıran'd»n sarkılar KadınKr icın Fransa dan vankılar N. Camlıdai'dan turkuler Pıvano soloları Geün tanısalım Kendünizi tanıvalım P. Kovene'ten s«rkıl»r Arkası varın Ktsa haberler Öileve doSnı müzlk Mavı ısıklar orkestrası Kücuk ilânlar N. Mercan'dan turkuler Sarkılar H. Peksen'den sarkıl«r Haberler. Resmi Gazetede bueun Hafıf müzik Reklâm oroermmlan AfitaD Karacandan s»rkılar Vasfi Ucaroâlu Orkestrası Saz eserlerı Konser saati N. Erdemli'den sarkılar Kısa haberler Okul Radvosu Cocuk bahcesi Beraber turkuler Kısa haberler Erkekler fasıl toDİuluiu Reklâm Droeraml»rı Haberler ve hava durumu Kentimiıin sorunları Melodiden melodive Gönul Akkor'dan uarkılar Zulme kaısı İstanbul'un sesi Havat ve kitaolar 24 saatin olavlarl Reklâm Droeramları H?berler ve hava durumu Radvo Senfoni Orkestrası CaSdas müzik Kananıs. İSTANBULİL RADYOSU Acılıs ve Drocram Slzin icin Kucuk konser Senfonik muzik Cesıtli melodıler Aksam konseri Genclerle beraber Akdeniz ülkelerinden muzik Sor.at saatl Italvanca sarkılar Taneo ve Pasodobleler Hafif sarkılar Gece varısı icin Dunden Bueunden Proeram ve kaDanıs. Caz saati BULMACA »23456789 sbz). 2 Karada veya denizde boğaz, bunun çok fazlası en kuvhayvan tutma ve vurmaya gıden veth tutkunları (ıkı soz). 3 Bir soru edatının 1 2 3 4 3 0 7 8 ? bile sevgılılerınçoğul şeklı, kumar kulüplennde ] den usandırır. para yerine kullanılan. 4 «Dün8 Tersi uyuzyadan göçmüş ve yok olmuş duların çok tek • rumda» anlamına bir dıvan ederarladıkları bir bıyatı terımi, küçük evlerde bu r | hareketi yap da odalar kadar kuçul olur. 5 ' I mak için veri • Herhangi bir işl kendi ustalığına, llen emırlerdengore ıdare ederek. 6 Bırırun dır, bir sıiat taadım ve hâtırasım tekrarlayaman.rnm kısı. 9 Bir eyan. 7 Toros dağlarında bır «*" mir, bir renk. Garth Titfffany Jones SOLOAN SAĞA: 1 Herkese sevimli gelen ln»anlara böyle derler (iki söz). 2 «Konuta avdet ediş» anlamına iki soz. 3 Dünyanın en büyük olan balıkları (çoğul). 4 Her. hangi bır akıcı maddeyi mideye göçürememek. 5 Tekrarlanınca karşısındakinin kafasını torpüleyenin yaptığı mey dana çı • kar, şenlik gıinlerinde caddeler • de kurulan. 6 Sonradan ılâve edilmiş parça, tersi ingilizce «e vet» demektir, bir edatın kısal • tılmışı. 7 «Lâkırdı söyleme nısbeti» mânasına iki söz. 8 «Sığındığı dağ kovuğu kötü» karşı lığı iki söz. 9 Tokatm çıkardığı ses, çağırma vasıtalanndan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Züğürt kimseler bazen bu terimle anlatılmak istenılır (ıki DÜNKC BULMACANDJ BAULEDILMIS ŞEKU NASIL HALLEDİLECEK Takandaki rakamlı balmacada MIdecc 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 tane soouç vardrt. B09 kalan 12 kareniıt içine 1 den 9 a kadar uygun biret rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek toldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen tonuçlan blüunuz. BLraı vaktinjzi aiu.ama, boj vaktinizi hoşça geçirmij olurstınuz. PERİDB CELÂl 7 Beyaz olmaktan başka nesi var o karının da yanı! Sıçan gibi, incecık bacaklar, kollar! Maymun! Kahpenın biri ashnda, kız ne derse desin kahpe. Memeleri hep meydanda resimlerde.. Ne de saygılı adam o kont! Kannın dalgalarından habersiz belli zavallıcığım! Sonra kabadayı adam kont doğrusu! Üstüne üstelik îran Şahından bile zenginmış, kızm anlattığma ba kılırsa. Ah Anjel, o küçük, orospu Anjel! Kıza gelince, Anjele bayıhyordu, kont o kadar umurunda değildi. El opmesi bir yana, herif çirkindi resimlere bakılırsa. Vız gelir bana o yamalı yüzlü herif! dedi. Omuz silkerek. Kontun yanağuıda bir de yara izi vardı. Gazeteye bakılırsa ancak soylularda olurdu oyle yara yeri yanakta. Ama Anjel o yara yerine sevdalanmış., unutma, sen söyledin bana! dedi, kadın. Cumbada, eski yerine doğru çekıldi kız. Dudak büktü. Jaguardan haber ver sen bana! Var mı öyle bir arabası kontun? Ne o kılıç sallarmış iyi' Göğsünde uyumuş da hiç dokunmamış Anjele samanlıktal Ulan.. Ulan.. Ulan! Hıyara bak sen be! Erkekliği mi yok ne!. Edepsiz kahkahalarla gülüyordu. Ben Jaguara yan gelip uyumak istcrim. Hem de o Jaguardaki oğlanın omuzunda! Söyle Boğaza çekersin arabayı. Vuvvvvv... diye basdın mı gaza! Bu kızın yatmışhğı var mı acaba erkeklerle gız Hden? diye, kendi kendine sordu kndm Olmadığına yarı yanya inanıyordu. Bir kere bır berber kalfası ile nişanlanmış.. Herif bunu Çamlıca tepesine çıkarıp saldırmca göz saç bırakmamıs berberde. Bayırdan yuvarlamış, taşa tutmuş, Adamm gözünü mü sakatlamış ne!.. Mahkemeye vermıs buru •însan nişanlısını öpmez mi!» diye, bar bar bağırırmış mahke me koridorlarmda! Ne kız ama, eli maşalı vallahi1 San kâhya anlatmıştı bunlan. O da yalancının biri! Doğru mu, iğri mi dediği bilinmez ki' Ama mahallede herkes çekinir bu kızdan biraz. îstediği kadar açık saçık giyinsin, gazetelerdeki model karılar gibi, saçlarını kabartıp ensesine dbksün. pencere ön lerinde çıpıldak soyunup kaş almaya. dudak boya maya kalksın kimse birşeycikler demez ona. «Yalnız kızcagız yetim kızcağız!» diye acmırlar üstelik! Eşekler! Ya bana? Arap karısı ne olacak değil mı? Parmağımı oynatsam söz olur. 5'mdi de yeni bir lâf çıkarmışlar: «Arabın fendi. kâhyayı yendi... diye! Büyü yaptı. aıslan gibi adamı koynuna aldı'» di yorlarmış; Kızm ağzı sıkı söylemez. ama Hacının pı çı pencerenin altına geldi mi çop lenekesi gibi boşaltır Içini.. Garip şeyler geçiyordu içinden gene Bir sabah uyansam: Bütün mahalle kapkara, ben bembeyaz!.. Yavaştan kolunu sıkıyordu. Parmaklannın arasında yumulan kara etine bakıvordu. Kes seler düim dilim kara mı çıkar altmdan? diye duşünüyordu. Bir çare olmalı, birşeyler yapılmalı.. Öyle bir ilâç işte, surdün mü derine işleyen bir boya, pembe beyaz parlak bir boya hem de.. Bu gâvurlar o kadar derde çare buluyor, pudralar, kremler, neler neler icat ediyorlar da!.. Dev homurtusu gibi bir ses gürledi yokuşun ba şında. Keskin bir fren gıcırtısı duyuldu. Sonra biraz yavaşlayarak gümbür gümbur koskocaman bir kamyon indi yokuştan aşağı. Ev zangırdadı iyiccne. San kâhyanın. askerlık resmi duşuverdı aynanın kenarmdan. Çocuk uyanıp ağlamaya koyuldu. Kız pencereden eğilmiş söğüp. sayıyordu kamyonun arkasmdan: Ulan.. Ulan.. Ulan!. Yasak olduğunu bilmez misin buradan inmenin! Kereta seni, araba değil, git dağda domuz sür be' Frenin patlasın, boynun devrilsin inşaallah! Başımıza yıkacak evleri bu ayılar vallahi! Mezarlıkta oynayan mahallenin çocuklan ds cı yak cıyak bpğırıyorlardı k?myonun arkasmdan. Gerideki bahçelerden birinde ihtijar bir kadın. korkup kaçısan ta\uklarını toplamaya çabalıyordu. hiş. hişt.. diye. Cocueun uvku sıçramıstı başına belll. Katılır gibi ağlıvordu. Kucağına aldı kadın onu. Cabuk çabuk sallamava knvuldu. Kızm bagırmasma da kızıyordu bir vandan. Öfkeyle yürüdü ppncereye. Çocuğu, kucağında dıîarı dnğru uzatıverdi. Kardes kamyon uvkusunu sıcrattı, susturamı yorum. sen de öyle bağvrma ne olur! Aman! dedi kız, bu çoeuktan baska birşey düşünmez misın be' Zaten hayır yok belli senden, ben kendi haşıma cıkıyorum.. Pencereyi küt diye aşağı çekıp örttü. içeri kaçıverdi. Kadın öyle pencerenin önünde kucağmda ağlayan çocukla kala kaldı. Dudaklan sarkmış. gözlerinin beyazı kaygın, öfkesini içine akıtmaya çabalıyordu. Hani şimdi etimi kesseler kanım da kara akar diye düşündü. ağlamamak için kendini güç tuttu. K'z yokuştan uçar gibi indı Caddeve çıkan kö. şeye varmadan bir durakladı şöyle. Kendine ceki düzen verdı Katlayıp büktügü mendili ile küçük para çantasmı sımsıkı tutuyordu avucunun içimîe Dönüste alı^vrris vapacaktı Önemli bir :*i varmıs da onu düşünüyormus gıbı kailarını çatıp ag!r ağır vürümeve koyuldu hamamın önün•Jpn doğru. Yalnız olduğunda söz atıyordular ıt oğlu itler. Küfürü basıyordu onlara, basıyordu ama vüreği de küt küt atıvordu doğrusu Her turlusü vardı şu çarşıda. Adam deŞiHı hıç biri. (Arkası var) MdllCOÇOğlU | konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZ GUL ANKARA 06 25 06 30 07 00 07.05 07 30 07.45 08 00 0S 10 08 40 09 00 09 20 09 35 09 40 10.00 10 40 10 55 11 15 1130 12.00 12 15 12 25 12.30 13 00 13 20 13 30 14.00 14 15 14 35 14 55 15.00 15 15 15 45 16 05 16.25 16.40 16 55 17 00 17 30 17.50 19 00 19 40 19 45 20.00 2015 20.35 20 55 21.00 2105 2125 21.55 22.05 22 25 22.45 23 00 23.45 24 00 Acılıs. Droeram Gunavdın Kove haberler Sarkılar ve ovun havalan Haberler ve hava dunımu Sabah muziei Ankara'da bueun Her telden M. Guver'den sarkılar Posta kutusu Sabah konseri Kısa haberler Arkası varın Okul Radvosu Saz eserleri Melodiden melodive Cocuk bahcesi Balete caârı B. takımından O. havalan Kıbrıs saati Kucuk ilânlar M. ToDer ve G. Tecer'den sarkılar Haberler. Resmi Gazetede bueün Hafif müzik Reklâm Droeramlan Cocuk bahcesi Rıza KöoruleroSlu'dan sarkılar Bueun icin sectiklerimiz Kısa haberler Zeki Oeuzdan turkuler Konser saati Cesitll muzik M. Yıldızdoean'dan sarkılar K Karasulevmanoslu'dan turkuler Muzik dinlivelim Kısa haberler Ince saz ts dönusü Reklâm Droeramlan Haberler ve hava durumu Kucuk ilânlar Salih Uveun'dan türkuler Anılarla Atatürk H. Gökmen'den sarkıUr Hafif müzik Uvkudan önce 7i saatin olavlan Evhva Celebi Klâsik Turk toolulutu Hafif müzik TBMM saatl M Türüne'den türküler Haberler ve hava durumu Her hafta bir vorumcu Gece vansına do*ru KaDanıs.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear