Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHfFE DÖRT 21 Nlsan 1967 CUMHURÎYET Yaza : ingiliz " .Konrad Generali «Ayakta bekleyiniz» diye sert bir şekilde emretti Siyasî hayatım durduruluyor Sngilizler güçluklerin yenilmeIsı içın elımızden gelen bütün • çabayı gostermemizi istemişlerdi. Fakat bu işi yalnız başımıza ve askeri hıikumetin uyulmaaı gereken bir «ürü efnir ve tâlimanyla başarmaya imkân yoktu. 1945 yılının eylul ayı sonunda îngi lizlerle aramda sıddetli bir anlaşmazlık çıktı. ingiliz askeri idaresi benden, Kolonya'nın parklanyla bulvarlarındakı ağaçlan yıkıp halka dağıtjnamı istedi. 1933 yılından önce, Kolonyanın Be lediye Baskanı olduğum tıralarda, fehnn etrafını, 20 küsur küometre ve 1 kılometre genisliğinde yeşıl bir kusakla çevrelemistim. Bu yeşil kuaak, bana göre Kolonya halkının sağlığı bakmundan çok büyuk bir önem taşıyordu. Kanaatıme göre, söz konusu edilen ağaçların kesılmesıyle elde edılecek odun mıktarı, Kolonya'daki kömür kıtlıgı dolaymyla kızgın bir taş üzerine düşen bir damla IU gibiydi. Yakıt darhğının bu odunlarla kısmen clsun giderilmesi mümkün değUdı. Halbuki ote yandan uzun yıllar telâfısi imkânsız zararlara uğrayacaktık. Parklardakı ağaçlan kesme yi reddettim. İngiliz mâkamlanndan el koydukları kömur ihtiyatla rının. haika dağıtılmak üzere serbest bırakılmasım istedım. Aynca Harb, Alman iktisadiyatına büyük cvlenn ihtiyaçlarını karfüamak üHamburg cerc Ruhr bolgesınden d* kömur çağırıldım. Oraya giderken yolda, teslimini talep ettım. halka komur verılmesi hususundaIsteklerim buz gibi bir tepki gör ki müracaatıma nasıl bir cevap ala du. Dileğimin yerine getirüeceği cağımı duşünüyor, menfi bir cevap hususundaki umutlarımı yiîırdim. halinde, ilerideki tutumumun ne Buna karaılık ısteklerimiz» basın olacağını hesaphyordum. Kuzey yoluyla büyük bir kuvvet kazandınnaya çaJıştım, 5 ekim 1945 tarihinde evımde «News Chronıcle» ve «Associated Press»in temsilcilerıni kabul ettim. Bu gorüşmenin ertesi günü askeri hukumetın bulunduğu binaya Ren eyaleti Valisi olan Tuğgeneral Barraclough'un mâkam odasına gır dığım zaman orada birkaç İngiliz subayı bulunuyordu. Bunlardan hiç biri yerinden kımıldamadı. Âdet üzere kısa bir selâmdan sonra bana oturacak bir yer gdsterilmedi. ettiğimi, yazının aslına imza atmakla belırtmem istendi. Söyleyecek bir sozüm olup olmadığı sorul du. «Hayır!» dedim ve odadan çıktım. Azlünle ilgili yazının en önemli kısmı 10 uncu maddesi idı: •Doğru rar rastladım. «Görevinizden azie' dildığinizi bıldiren yazıyı aldığınız zaman, ne düşündünüz?» diy» aordu. Şu cevabı verdım: «Evimde resml bir belge var; Naziler tarafmdan azledildiğuni bildiren belge. Şimdi dosyaya blr bel ge daha koyacağun: Kurtancılar tarafmdan •zledildiğimi bildiren belge» Sahsen en çok üzüldüğüm sey. Kolonya'ya girme yasağı idi. Gesta ponun Brauvvciler'deki cezaevinde geçen günlerin sonucu ağır şekilde hastalanan eşim Kolonya Hastanelerinin birinde yatıyordu. Uzun ça balar sonunda haftada ıki defa, be lirli zamanda vc belirli yoldan geç mek »artıyla esimi ziyaret müsa•desi alıbildim. Bir albay politik tavsiye istiyor Politik çalışmam bu suretle son» ermij gibi görünüyor ve ben kendimi yeniden bahçemin bakımı işine hasretmiş bulunuyordum. Bir gün, Bunde'deki genel karargâha bağlı bir İngiliz albayının beni ziyarete gelmesi büyuk bir sürpriz oldu. Sivil hayatında Oxford Üni versitesinde Profesörlük yapan bu Albayla daha önce tamşmıştık. Ben den bazı politik bilgiler ve politik tavsiyeler istiyordu. Kendisiyle m« alesef politik bir görüşme yapamı\ac»ğımı söyledim. İngiliz bölgesinin beş kilometre ötede bittiğini. Adenauer bir takım isteklerde bulundTttu lçtn Beledlra Batkmhgmds» astedilmisit... isterse arabasıyla beni oraya Fran sız bölgesine götürebileceğini, ken disiyle ancak orada politikadan bah sedeceğimi sözlerime ekledim. Büyük bir hayretle yüzüme baktı, bu sözlerimin mânâsuu sordu. Kendisine olup bitenleri anlattım. Politik faaliyetten menedildiğimi açıkladım. Canı sıkılmış bir halde başını salladı. Bünde'de bu olaydan hiç kimsenin haberi olmadığını, her ;• ye rağmen politik konulardan bah »edebileceğimizi söyledi. Oyle da yaptık. Bir veya iki gün sonra, Bunde'deki G«n«l Karargfth aalasılan ziyaretçinin müdahalesi sonucu olacak, buna tekrar politik faaliyette bulunabileceğimi, ancak bu faaliyetin Kolonya Belediy» H nırları içinde yapılamıyacağmı bil dirdi. Hattâ Ingilizler üstelik, Hıri» tiyan Demokrat Birliğinin Bad Godesberg'de aralık aymda düzenlenecek önemli toplanüsmda bir konuşma yapmamı bile rica ettüer. Görevimden azledilmem benim için iyi mi, yoksa kötü mü olmustu, bunu o sıralarda kesürecek durumda değildim. Çok yorucu bir çalışmadan sonra, birden bire dunnak benira için ağır bir darbe olmustu, Artık gazete okumağa, radyo yayınlan dinlemeğe, yakın dosüarımla dünyadaki politik gelismeltri tartısmaya bol bol vaktim vardı. bir darbe indirmişti. Resimde, Avrupanın en büyük tersanesinin harb »onundaki durumu görülüyor. Kendim bir landalya çekerek oturmak ıstedim. Bunun üzerine Tuğgeneral Barraclough oldukça sert bir tavırla «Ayakta kahnız* dedi. Bana okunan ve görevimden azledıldığımı bıldiren yazıyı tebelluğ tersanesi olsa dan doğruya veya endirek olarak hiç bir politik faaliyette bulunmayacaksmız.» Aradan birkaç yıl geçtikten sonra, General Barraclough'a, Şansöl ye olarak resmî bir ziyafette tek YARIN Dört devlet Almanya poUtikasında bir türlü anlaşamamıştı. DiçS Bond MODESTV BLAISE İ S T A N B U L 06 25 Acıhs. Droeram 06 30 Kur'anı Kerım T» turkç* acıklaması 06 45 Saz eserlerl . 07 00 Kove haberler 07.05 Turküler «ecld! 07 30 Haberler v e hava durumu 07.45 Kucuk ılânlar 07.50 Stüdvo G'den 07 55 Istanbulda bu«0n 08.00 Hafıf mulik 08 20 Orhan Avsar orkertrm 08 40 Keman sololan 09.00 Günlük vasantımızda kücük sorunlarımız 0910 Radıfe Ertenden sarkılar 09 30 Rumba ve Ca Ca'lar 09 45 Husevin Ovlumdan türkOl«r 10 00 Muak kutusu 1015 Sanat dunvasmda kadın 10 »•• Afitap Karacandan sarkllar 10 40 Arkası varın 11 00 Kısa haberler 11 05 Sabah konseri 11 55 Kemal Gulesoilu o r k e s t n n 12.10 Kııcük Ilânlar 12 15 Sukran tk>ruk ve Alteddln Yavascadan sarkılar 12 «5 Neriman Tufekcıden turküler 13 00 Haberler. R G. de buıün 13 20 Studvo G'den 13 30 Reklâm Droeramları 14 00 S Dızerden sarkılar 14 20 N Kovuturk orkestran 14 35 Saz eserleri 14 50 Sazlarının unlulerl 15 20 Caz dunvasından 15 40 Semsı Yastımandan türkuler 15 55 Kısa haberler 16 00 Eâıtim radvosu 16 55 Cocuk bahcesı 17 10 Sıir ve cocuk 17 20 Kısa haberler 17.25 Kadınlar fasıl tooluluju 17 50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler ve hava durumu 19 40 Kucuk ilanlar 19 45 Kucuk orkestra 20.00 Alle sohbeti 20 10 Oda muzıSi 20 30 Krkekler korosu 20 55 24 saatin olavları. K. Uânlar 21 00 Acık oturum 21.40 Kucuk Uânlar 21 45 Gulseren Guvenllden sarkılar 22 00 Reklâm programları 22 45 Haberler ve hava durumu 23 00 Her zaman istenen Dİaklar 24 00 KaDanıs ISTANBUL IL KADYOSO 16.55 Açıiıs ve proeram 17 00 Slıln lcln 17 30 Kucuk konser 18.00 Ivi aksamlar 18 30 Senforük muzik 19 00 Cesıtli melodıler 2015 Genclerle berabe» 21 00 Oda müziSi 21 30 Hafıf sarkılar 22 00 Gece konserl 23 00 Caz muzigı 23 30 Operetler 24.00 Cesitli muzik 00 30 Haflf muzik 01 00 Proeram ve kar>anıs BULMâCA 123456789 dumuzdaki kı? mevsimi cilvele «yüksek meziyetler» karşılığı es> rinden. 9 Bir yerden baçka kı terim ve eski usul çoğul bir soz. 6 Sibiryada bir akar su. 7 yere taşıma meselesi (iki söz). «Çocuğun erTUKARmAN AŞAGlYA: » 3 4 5 6 7 8 9 kek dadısı» çift 1 «Hafif rütubeU lçine çesayıda» karşılıken» anlamına iki söz. 2 Yan*ı iki söz. 8 ma teşebbüsü gösterip paılak diıBirbirinin ben llmler vucude getiren. 3 Insan seri sahip» anlar bazan buniarın içinde yüzeramına iki soz, ler de yine değerini takdir etnutfakta pişirlmezler, peygamberlerden birl. 4 en. 9 Başka «İlâve edılmiş durumdakl jüoaşka kalıtepon» mânasına iki söz. 5 CaoanM ımiBiaciınır de, eskl ve danın yongası dıye taıii olunan. bi bestecimiz. J SOLDAN SAĞA: 1 »44 1 ?* İJareketli ve çabuk fiastalarut vılcutlu kimSfelere böy le denilir (kokulu bir ot ve başı sanklı öğrencı mânasma iki kelime). 2 «Kol ucu kocaman ve güzel değil» anlamına iki söz. 3 Karada yaşıyan bir hayvan cinsı grupu (çoğul). 4 Bir Pransız kadınının adı (söylendigi gibi yazılmıştır), bazı bastalıkların bulaşmasmı önlemek için insanlara ve hayvanlara tatbik olunan. 5 Bazı üyelerımızin muayenesini doktorlar bu hareketi tatbik ederek yaparlar (iki sbz ve bir takı). 6 Bir hayvanın bağırtısı. «sıyah» rengin dortte ikisi, dünyamıza guneşın gonderdiği enerjılerden. 7 «Pek fazla kutsal durumda» karşılığı ikı söz. 8 însanlar içın her otuz uç yılda gelişıp yetişen grup boyle bir topluluk sayıUr, yur TIFFANY JONES ı "K 1 k konu veresim: AYHAN BAŞOGLU BUUaACANTN HAU.ıcnn.Mtş 5EKLİ NASIL HALLEDİLECEK TukarıdaJd rakamb bulmacada •»dece 4 tane «nahtar (ipuca) ve 8 ttne soouç vardır. Boq aian 12 karenİD içine 1 den t a kadar oycan birer rakam koyarak va toptama, çarpma, çıkartma, bölme isaretlerine dikkat ederek •oldan sağa ve yukandan aşajpya bnlmacada gösterileo sonoçlan bulunta. Biras vaktinizi alır ama, boj vaktinizi bo$ça geçirmij olarsuntu. \ ı&pıM ÖU Arkadas Islıkları 14 Fabrikada çahşmak, yâni amelelik etmek muhacirlere mahsus. Kırığı sırığı olan, ernlâk akar sabibi bir insanın kızı böyle ışleri aklındfln geçirir miT Tam bir şeyler söyliyecektim, meydan vermedi: Karını al, bize gel bu akşam! Şöyle bir düşündüm: Yakışık alır mıydı? Sonra, bu adamın paldır küldür konuşması, benimkinden sık sık «sürtük» diye söz etmesi canımı sıkmıyor da değildi. Herhangi bir iş uydurması mümkün olabilir dıye ne zamana kadar susacaktnn? Beni göz hapsıne aldığım sezıyordum. Sordu: ^ Niye düşündün çamura çökmüşler gibi? Tam aksi bir karşılık dilimin ucuna gelmişti ki: Gel! dedı. Mutlaka gel. Teyzen de çok meranun olur.. Çekti gitti. Butün gün dolastım. Ne is, ne seytan. Akşama dog ru benimkinin yanına gittim, ne gideyim? Evde bir kızılca kıyamet! Arkadaşımın annesiyle öyle bir kapışmışlar ki, komşular kapılara, pencerelere dökülmüşlerdi. Evden içeri deli gibi girdim. Benimki açmi|tı ağzını. Kocakarıysa ondan geri kalmıyordu. Beni görünce: Oğlum, dedi, Ailahmı seversen bu yedi denlzin dışan attığı sürtüğü al, beni belâdan kurtar. Bu ne arsız, ne yüzsüz şey ayol! Benimki asağı kalır mı? Arsız da sensin yüzsüz de! Arsız, yüzsüz olsam elin gencecik adamımn ardına nikâhsız falan takılıp dolaşmazdım kapı kapı! Orası bizi alâkadar eder, sen kendıne bakl Yumruklarmı belıne dayayıverdl: Ne olmus bana? Açtırma ağzımı! Aç kız, aç. Nolur açanan? Ne mi olur? Ne olur tabî, aç. Açtırma agzunıymıs. Duyanlar da bir şey sanacak.. Kadın. bana bak kadın... Sertçe döndü, göz göze geldik. Bir, y« da bir şeyler söylemek zorundaydı da sanki, kendini zor tutuyordu. Derken basladı ağlamaya. îşin içinde bir |*yler olduğunu anlamiîtım. Bir kıyıya çeklp sordum. Hep o söylemek istemiyor da, çok avrp, insanı yerlere geçirecek kadar ayıp olduğundan, kendini tut mak zorunda kalıyor gibiydi. Nedir kavganızın aslı eaası yahu? Zar zor: Sonra anlatırım, dedi. Gldellm, aman çabuk gidelim bursdan! Peki ama, birazcık anlatamaz mısınî Anlatamam. Hemen gidelim 1 Nereye? Nereye olursa! Baba dostumdan sSx aftım. O sıkmtıh, o öfkt ORHAN KEMAL V,^ 1 BEYAZGUL •i A N K ARA 0625 06.3ü 08.45 07.00 07 05 07 30 07 08 08 08 45 00 05 10 0S40 00 45 09 00 09.20 09 35 09 40 10 00 10 55 11.15 11.30 12.00 12.15 12 25 12 30 13 00 13 20 13.00 14 00 14 15 14 35 14 55 15 00 15 55 16.10 16.25 16 40 16 55 17 00 17 30 17 50 19 00 19 40 19 45 20 00 20 05 20 25 20 40 Acıhs. Droeram Kur'anı Kerım vt türkc* acıklaması BaHama T. ovun havaları Kove haberler Gıınavdın Haberler ve hava durumu Sabah müziSi Ankarada buffün Kucuk ilânlar Her telden Kucuk ılânlar Yıldırav Cınardan turküler Guntımüz. jorunlarımız Sabah konseri Kısa haberler ve K. ilânlar Arkası varın Eâitım rad\osu fl) Melodiden melodly* Cocuk bahcesi Konser saatl Ösle muziH Kıbns saati Kucuk ilanlar Beraber ve »olo sarkılar Haberler. R G. de bucttn Plâklar arasında Reklâm Drogramları Cocuk bahcesi Sevlm Süerden sarkılar Buıün icln sectiklerimlz Kısa haberler ve K. ilanlar Egitim radyosu (2) M Gecevatmazdan türküler Yerti orkestralar Dtindar Balkandan sarkılar Muzik dinlivelim Kısa haberler ve K. İlanlar Yurttan sesler Kov odası Reklâm Droırramlan Haberler ve hava dunmnı Kucuk ilânlar Kemal KarasülevmanoBudsn türkuler Uvkudan önce M.Ersesten sarkılar Bedia Akarturlcten türkOler R?dyo çeşitll müzik orke«traıı 24 saatin olayları ve K İlanlar Stüdvo konseri Turküler Hafif muzik TBMM *»*n N Demlrcavdan sarkılar Haberler ve hava durumu Haftanın beıteclti Gece rarısına dolru Proaram ve kaoanıı li, o dokunsan ağlıyacak kadın sevmçten nerdeys» şıkır sıkır oynıyacaktı: Şekerim hemen gidelim, hemen hemen hemen! Kolumdan tutmus çekiyordu. Dur, dedim, yahu dur. Herif.» Durdu: Ne olmuş herife? Gozüm hiç su ıçmiyor.. Dayattı: Ne olursa olsun, birkaç gün idare ederiz. O B dan sonrasına Allah kerim. Ben fabrikada çalışmayı kafama iyice koydum. Oldu mu? Neden olmasın? Benimkine çaktırmadan, arkadaşm yaşlı ama hâlâ kütür kütür annesine özür dilerken, o, elimi avuçları arasına aldı. tnceltilmiş rastıklı kaşları, ellinin üstünde oluşu bir yana, hafıfçe boyalı dudaklan, insanın gözlerini alev alev bakışı.. Bu kadın her zaman mı böyleydi? Yoksa son zamanlarda mı böyle olmustu? Arkadaş sık sık « Yamandır benim kocakarı... derdı. Sonra da eklerdi: « Rahmetli pederin genç yaşında neden merhum olduğunu şimdi gayet iyi anlıyorum!» Kulağıma, nerdeyse beni opecek kadar, sokul« du: O kancık beni kötülemek için sana maval okur belki. Ne söylerlerse soylesin inanma. Hem sana bir şey daha: O karıyı defet başından gitsin. Sağlam ayakkabı değil! Bir seylerle karşılık vermeme bırakmadı: Onsuz gel bana. Senin gibi delikanhja kız mı yok? Anlıyor musun? Hiçbir şey anlamadığım halde: Peki teyze. dedim. Benimki beni sokak kapısının önünde bekliyordu. Içerde neler konuştun o sevici karıyla? Birden ayıldım. Demek kavgalarınm aslı esaa buydu? Gerçekten de, mceltilmış kaşları, ınsana erkeksi bakışıyla seviciye benziyordu. Demek... Tabî. Nasıl oldu anlatsanal Yan yana yürüyorduk. Sonra, d«di. Canım sonrası şimdisi var mı? Anlat işte! Aramızda kalacak ama? Yok, memlekete yayacağım.. Yaymazsın ya. gine de sahip ol ağzına. Çok ayıp! Peki peki.. Kızara bozara: Sen çekip gitmiştin, dedi. Yatıyordum. Dalmı|un biı ara. Uykumun içinde şuramın buramın oksandığı rüyama girdi. Sen oldun bir ara. Sen oldun ya, bu adtm az önce gıtmisti dedim kendi kendime. Uyku içinde. Rüya ist«. Birden uyandım. Bir de n« göreyim? (Arkası var)