Catalog

•Linı 1n.lNilM Rahminin düğmesi Rahmi Nuriye: Çeksen e ayağun biraz! Çektfik ya! Daha nereye çeke Iflm?. KaOc sn masanın Snfinden yahu! Rahml masanın altına çömelmiş.. birşey anyordu. Nuri ayağım çekti.. parmağıma bastı. Ben deNuri: öyle değil!. Ben masanın başında otura idim. Bu bana dedi ki: Çek şu pis ayaklannı... Ben de ona dedim ki: Ayağımda ne pislük var... O bana dedi ki; Pis çamur.. Rahmi: Öyle demedim ağabey! Nedir bu pabuçlaruun pisliği, dedim. Boyacı Sülüman 50 kuruşa boyayor.. paralan naaapıcaksın?. Canından iyi mi?.. dedim.. O da bana ne var pabuçlarunda?. dediBen de onaNuri: Bana pabuçlannda pis çamur var, dedi.. Sonra ben de ona o topraklar bu vetanun toprağıdır. Pis olamaz dedim.. Aman mirim!. Pek fena bir pozisyondasınız.. Belki peykenin altına gitmiştir» karanlıktaRahmi: Ağabey.. şu çakmağı versen e! Gözüm görmüyorAhmet çakmağuu verir.. Nuri eline gazeteyi alnıış iki kolnnn açmış, başım gazeteye sokmuş, okuyor. Konsolos bey Ahmedin yanına sokuldu.. Müsaade ederseniz şuraya oturayım.. günes geliyor.. Biraz ban yo yapayım Her ne kadarAhmet: Buyurnn, bnyurun.. O sırada birden bir ses: Buldum Ahmet ağabey!. Taa peykenin dibine gitmis... Al ju çakmağuu.' Korkunç kolleksiyoncu Atilla DORSAY 4 Mart 1928 tarihli Cumhuriyet'ten (THE COLLECTOR) Yönetmen : VVilliam Wyler. Oyuncular : Terenee Stamp • Samantha Eggar. Renkli bir Columbia filmi. (As ve Dünya'da) Ankara. J. (a> Fikret beyin alınan komisiyon miktanna dair biribirini tutmayan ifadesi üzerine dün tahkikat encümeni başkanı Muğla mebusu Yunus Nadi bey dinlenmiştir. Nadi bey şunlan söylemiştir: Fikret bey arkadaşmuzdır. Kendisine tesadüfümde (tereddüde mahal olmadığmı ve davet vukuunda icabet etmesi gerektiğini) söyledim. Ne gibi meselelerin so Havuz tetkik edilece Yeni maaş kanunt Maliye vekâleti tarafından zırlanan yeni maaş, kanun tas vekiller hey'etinde tetkik edi] ten sonra meclise sevk olunup zakeresine başlanacaktır. Kanı memurlann nasıl seçilecekleı ne suretle terfi edecekleri göst mektedir. Bu tasanya göre e maaş 35, en çok da 600 lira ola tır. Şu pabuçlannı da bir boyatMn a! Nedir bonlar be Nuri?.. Paran yoksa vereyim. Boyacı Sülfr man 50 knroşa pınl pınl yapıyor.. Recep: Bize 40 knruşa boyayor. Gördün mfl ağabey! Sana ys> kaşmaz vallaha!. Kunduranın rengt belli d e p . . Eyi dnr eyi!. Naaapıcaksın bu paralan y»hu? Canından da tatü mı? Ne parası be?. Ne parası olacak Türk parası.. fnsan elli knru* verir de kundurasını boyaör. Şnna bak be!.. Ahmet bu sırada kahveden içeri girdi.. Rahmiyi masanın altmda jördü: Ne arayorsun orada Rahmi?. Ağabey! pantalonon göbek düğmesi kopta.. tık dedi.. yere düş tfl onu arayonun. Bırak yahu! Ben sana blr düğ me bulurum.. Yoo!. Ben dfiğme kaybetAhmet: Derken birdenbire Nurinin elin meyl bap tutmarn ağabey! Daha ne dedin!.. deH gazete parlayrfermez mi?. Ara öyle ise.. karankk yer Daha birşey demedim.. Vy anaaam!.. Hay gözün kör de siyab düğmeyi nasıl bulursun?» Dedin, dedin.. Fena olur fa ola!.. yaktm beni!.. Kîbrit çakanm. Versen e a lan dedin!. Rahmi aşağıdan: İabey kibritini!.. Bu pabuçtaki topraklar va Ne oldun Nnri ağabey!. BenLra çakmağnn var.. tan toprağıdır, dedim. Böyle ko Çocuk sen benim basnnı Çakmağı ver.. nuşma! Sonra iyi olmaz dedim Bırak şimdi sakat lşleri.. belâya sokacaksm!. Ha ben çidi Ağabey.. hah!,. Bak., bir Öyle mi Nuri!. yorum.. Daha ayak basamn. diyirmibeşlik buldum. öyle değil mi Ahmet karda yerek çıktı çittiNnri: şım!. Ahmet: Onu ben duşürdüm.. Ulan sen de mifltneliğebaş Naaaptm Rahmi?. Nnri be!.. Ne açıkgözsün! O para Recebindir. öyle değil mi ladın?. Nereden öğrendin ba lâf Rahmi birden kalktı.. Üstfi baAhmet ağabey... lan?. •ı toz içinde idi. Elinde bir diiğ Ne bileyim ben?.. Nuri birdenbire: me tuhıyordn.. Ağabey.. Senin de bugün Uç Ben bir yerden lâf öğrenmem. Vallaha ağabey!. Ben birşey ka günün.. Neden o?. Benim aklım, bana yeter. yapmadım Çağmağı sana ozat Ne söylesem aksl cevap ve Senin aklın sana yeterse, baş tım.. Nuri de gazeteyi asağı sarriyorsnn? Grev mi yaptın yoksa?. kalarının aklı da kendilerine yekıtmış.. alev aldı. Birşey olmadı Onun gibi birşey!ter. Anladın mı?. Sen başından ağabey!. Recep benim besabuna Nnri bağırarak: büyuk lâflar etmeye başladın! Çeksen e ayağını be!.. Ulan Ben ne dedüm?. bir gazete alıverbeş dakika kımıldaraasan patlar Daha ne diyeceksin?. Bu vaAhmet: sın!.. Serçe parmağıma bastın? tanın toprağma pis diyenin hali Yok o kadar da hafif değflÖööf.. Pis pabuçlarından da... fena olur.. demedin mi?. oğlanın yüzii gözü yanıyordu be Neden pis olıymuş. Dedüm» reket çabuk yere attıNuriye bağırarak: Ulan sen ayağındaki sokak Konsolos: Pis işte! Çamur içinde.. çamurunu vatan topra" mı sanı Monşer nasıl oidu da.. b8y O çamur değil topraktır.. yorsun.. le bir» Vetan toprağı beğenemedin mi?. Öyle değil mi?.. Bu vatanın Ahmet: Senin gibiler o toprağa kurban toprağına lâf edenin.. Konsolos bey!. Bunlar yaş» gitsin!. Pis imiş.. pis sensun... Sen bana bak Nnri.. Vatan büyük akb küçük çocnklar» Biri^ Nuri ağabey» sen lâfı çerir toprağına lâf en>n yok ama, Ço sl ötekine sen çamura pis dedin^ din, ama... kurbostanda lâğım kanşan ça bu vatan toprağıdır, diye mflze Ben lâfı çeviımem.. sen bu murlara vatan toprağıdır, temir virlik ediyor» öteld de gazeteyi toprağa pis dedin.. Bu toprak bu dir, dersen götürür kafam oraya tutuşturup güya muziplik yapıyor» vetanundur. Bona beğenmiyen sokarım.. Ulan ne çabuk birbiriRahmi: nize çirkef atmaya kalkıyorsuburadan gider.. Vallaha mahsus yapmadım a Nereye gidiyoraz yaha!.. Ben nuz.. ğabey!. Ben çakmağı uzattun» ne dedim.. O bana dedi ki.. Senin aya Ulan çahmağı insan yanar Senin ne dedüğfinü ba bura ğındaki.. mı uzatır püf deyip ne diye önda berkes duydu.. Sen bu topraBağırarak: dürmedin de el âlemi alazladm?. ğa pis dednn.. Kes ulan şu lâfı.. Sonra kal Ben ne bileyim ağahsy!. Düğ Ben toprağa değil, senin pa bini kıranm.. Herifin pantalon meyi buldum diye sevindim de» düğmesi düşmüş.. masanın altınbuçlanna pis dedim. Ulan Rahmi!. Ben sana ap Benim pabuçlarımda toprak da onu ararken, sen inadına eli tal derim, ama JU kadar da aptal var. Çamur var. Sen pis çamurlu ne basmışsm!.. değilsin!. İnsan yanar çakmağı ma Yok» ben inatlan ^«"îa^m,. sanın altından uzatır mı?. demedin mi?. görmedim» Dedim Ağabey!. Şerefsizim mahsus yapmadım. Ben o kadar hain adam değilim!. Ama o da bana ne dedi?. Sen gördün! Beni müfsitledi Sen vatan toprağına» Ey uzatma!. İkiniz de çocuk gibi konuşuyorsunuz. (Konsolosa) Koca koca herifler» Hâlâ birbirlerine densizük ediyorlar. Bıktım vallaha! Yani şu mahaHede evim olmasa bırakıp gideceğim» Konsolos güldü: Ahmet beyefendi! Sakin omnuz! Bu kadar küçük meesle için mahalieyi terketmeyi düşünemezsiniz monşer» Eğer herkes arkadaşına slnirleuip verini yurduna terketse.. mahalieler boşalır» Değil mi Recep efendi!.. Rahmi: Öyle ise!. Ağzını topla!. Yok Ayağını çek aemedim mi sasa fena olur. Sen bu vetanun top Ne kabahati var mahaUenm na!. rağına pis diyeme/sin!. Ahmet bey» Nuriyi sen tanımaz Işitmedümmısın? Palavracıdır» Rahmi de Ben vatan toprağına pis deRecep: hani şaka olsun diye yaptı. İçinmedim. Senin pabuçlanndaki top de fenalık.. Kaç defa söyledi Nuri beyrağa pis dedim. Ben işitmedüra.. işitsem çeRahmi: Ben pabuçlanmı Moskofya Allab razı olsun Recep.. Sen da mı çamur ettim. Ha bu mem kerdüm ne olacak Hem işittin, hem de ayağını olmasan bunlar beni bir kaşık sn* lekette çamur ettim. Senin dedüğfin lâfı kulağuı işitsun! Yoksam çekmedin.. Sonra da elime bas da boğarlar. tın.. Ben de şu kunfluralan bir Ahmet: fena olur. boyat.. parayı... Sus be!. Mislrin. Herifi çır» Ahmet bir lâf etti. gibi yakacaktı» sonra da bir aO sırada Konsolos bey geldi Nuri Bonjur.. bonjur çocuklar.. raba lâf ediyor.. Kabahat bende Buyur ağabey!.. Nedir o fena olur dediğin Hava ne kadar güzel Enfes bir çakmağı vermese idjn.. Bn iş olhava.. İstanbulun havasına doyum mazdı... şey!. O'.urdu ağabey.. Recepten Yok ağabey.. San demedüm.. olmaz.. değil mi Ahmet beyefendi.. kibrit alır.. gene de yangın çıkaRehmi canımı ıktı da.. nrdım.. Bir kere <enim kafam Evet Konsolos bey.. Biliyorum, biliyorum ya!~ Ne HUmi beyefendi nasılsımz?. kızmasın!.. Değil mi ki bana... oldu da fena olur. dedin!. Ahmet: A!., ne yapıyorsunuz orada?Rahmi: Yeter be.\. diye bağırdı» Ve Konsolos bey.. Pantalonumun Ağabey! Ben masanın altmda düğmemi anyordum... Derken bn göbek düğmesi düştü.. onu an herkes önüne baktı.. Rahmi de bnrnunu çekti» Nuri çamurlu ayaklariyle serçe yorum. Samantha Eggar ve Terenee Stamp, «Korkunç Kolleksiyoncu» da alkışlanacak birer oyun reriyorlar Sus sevgilim Hush, hush Sweet Charlotte. YÖNETMEN: Robert ALDRİCH OYUNCULAR: Bette Davis Olivia de Havilland Joseph Coılen Agncs Moore Head Cecil Kelleway Mary Astor. Bir Fox filmL (SİTE'de) 6 eçen yıl gördüğümüz «Küçük Bebeğe ne oldu?» filminin kazandığı büyük ticari başan üzerine. yapımcı yönetmen Robert Aldrich yine Bette Davis ve Joan Cravford'la aynı tipte bir filim kapmağa girişmiş, fa kat Cravford'un âni hastabğı üzerine Olivia de Havilland'ı alarak filmi temamlamıştı. «Sus, Sevgilim> 1940'larda pek moda olan korku melodramlarını andırıyor. Hikâyc. tam bir melodram karakteri tasunakla birlikte, Bette Davis ile Olivia de Havilland, iki dev oyuncu, «Sus, Sevgilim» de, biraz eski tarz, ama yine de etkileyici oyunJartyle dikkati çeJriyorlar ana kurulıışu ^tibariyle sağlam.» Aldrich ise, esasen, 40 yıl Snce idenen cioayet, ortadaffkaySSTanTResik el ve bâfyarı*8eli, ihtiyar bir kadufpa. rasma konmak için kendisıni çıldırtmak isteyen akrabası gibi drafistik unsurlarla dolu olan hıkâyeyi, seyircinin sinirleriyle öylesine oynayarak, >. BELflLILflR P0ST5SI (STAGECOACH) Yönetmen : Gordon Douglas. Oyuncular : Ann Margret • Bing Crosby Van Heflin Alex Cord Michael Connors • Red Buttons Bob Cummings Stephanie Powers Keenan VVynn. Renkli Sinemaskop bir Fox filmi. (Fitaş, Şafak, Yeni'de) John Ford'un 1939 da çevlrdiği ünlü «Cehennem Dönüşii • Stagecoach» filmıni 1966 da Gordon Douglas perdeye aktarmjş.. Senaryo, Ford'un en iyi filmlerinde işbirliği yaptığı ünlü senaryocusu Dudley Nichols'un eski senaryosuna dayanılarak hazjrlanmış. 1939 un «Staçecoach»u, klâsik western'in bütun özelliklerini kendinde toplamış, Ford'un en başarılı filmlerinden biriydi... Douglas'ın filmi ise, her türlü kıyaslamanın dışında, zevkle geyredilen, tipik bir western olmuş. Hollywood'un orta halli yönetmenlerinden olaa Douglas, belki de Ford efsanesinin korkusundan, kendini aşıyor. Filmini özenle hazırladığı, belli bir uslup ve ritm'e de ulaştığı görüluyor.. Sava? sahnelerinin gerçekçiliği, western filmlerinin en tipik kişilerini canlandıran oyunculann başarısı dikkati çekiyor. Gerçi Alex Cord, 1939 un John Waj'ne'ini aratımyor değil.. Filmin afişlerinde, son yıllarda Italyada çevrilen Amerikan taklidi «Ringo» serisinin bir filmi imiş gibi sunulması ise, böylesine gerçek bir western için, olsa olsa hakaret sayılır.» ve korku unsurunu öylesine ön plâna alarak anlatıyor ki, filmi seyretmek için sağlam sinirlere sa hip olmak gerek. 2 şer Oscar sahibi 2 büyük oyuncu, Davis ve Havilland, alışılmıs oyunlarınt veriyorlar. «Sus, Sevgilim» bu tip filimlere meraklı seyirci tarafından me rakîa izlenecek ve beğenilecektir» Gerçek sinemasevere ise, bir zamanlar «The Big Knife», «Hücum Attack» gibi filimler yapan Aldrich'in şimdi nelerle uğraştığmı gö rerek üzülmekten başka yapacak birşey kalmamaktadır.. görmeğe giderken her zarulacağını öğrenmek istedi. Havuz A k a d e i H Î D İ n Vll dÖnÜ man belli bir heyecan duve komisyon meseleleri dedim. Bu yarım. «öldürünceye kadar» a, Dün Fındıklıdaki Güzel Sanî münasebetle kendisinin elli bin Akademisinde bir tören yapıli «Jesebel» e, «ölmeyen Aşk» a lira komisyon aldığmı söyledi. Bir Akademinin kuruluşunun 46 yetişemedim, fakat çocukluğumhafta sonra encümende sekiz bin yıl dönümü kutlanmıştır. Sa da gördüğüm cMrs. Miniver» lira aldun dedi. Aradaki farkı ba tarihi öğretmeni Vahit bey ve den baslayarak, bir «Hayatımıhis konusu yapmak mümkün değil rencilerden Edip (Edip Hakkı sın en güzel yılları» nın, bir di. Birisi arkadaşça, ötekisi vazi seoğlu) bey birer konuşma j «Miras» ın, bir «Roma Tatili» fe halinde ve tahkikat snrasında mışlardır. Akademinin kadros nin üzerimde büyük etküeri olsöylenmijtir. göre bugün 316 öğrencisi vaı muştur. Gerçi son yıllarda, bir Fikret bey reisin sorusuna îöy Bunlardan 156 sı mimar, 117 si . «Ben Hnr», bir «Tehlikeli fısılsam. 12 si heykeltraş jubeleri le karşılık verdi: tı» btnde ayni e/fciyi yapmadı. Ama bu, Wyler"in günümüzün O zaman mesnliyetine iştirak bulunmaktadır. Bunlardan ba en büyük sinema ustalanndan etriğun konuşuluyordu. Arkadaşlar otuz kadar da süsleme kısmı biri olduğu gerçeğini değiştirarasında elli beş bin lira alntış di öğrenci vardır. Mevcutun 80 i ye soylentiler vardı. Dedikodu ol talebedir. mez. Bu hafta gördüğümüz son masın diye öyle söylemiştim. filminde, Wyler bunu bir kez Fakirlere para daha kanıthyor. John Fowles' Bundan aonra reisilk makamı dağıtıhyor in çok satan bir kitabından alıhavuz hakkında rapor veren Celâl ve Remzi beylerle bir yabancı nan konu, bir takım kompleksBelediye fakirlere dağıülmak uzmanın raporları arasındaki biri zere 12 bin lirahk tahsisatı Ku ler altmda dengesini kaybetbirini tutmamazlık dolayısiyle ye aya göndermiştir. Kızılay da c miş, garip bir kişiliği olan bir niden bir bilirkişi heyeti teşki sabahtan itibaren bu paranın c gencin zorla kaçırdığı ve bir line ve bu şekilde bir karara va ğıtunma başlamıştır. Tevzi edi eve hapsettiği bir genç kızla anlması için tnahkeme bir başka para aile başına en az bir, en( rasında geçen ilişkileri anlatıgüne bırakıldı. beş lira olarak kabul edilmiştir yor. Hikâyenin ruh bilirasel yönden ilginç, 2 kişi arasında geçen olaylann ruhbilimsel bir iıv;eleme için elverişli olduğu muhakkak.. Aynca olaylann bel li bir «snspense» ritmiyle geliştiği de söylenebilir. Ama her halde Fowles'in romanı için en son söylenebüecek şey, sinema için elverişli olduğudur. Wyler ise, insan ruhunu didikleyen hi kâyelere oldum olası meraklıdır, aynca hikâyenin sinemaya aykınlığı büyük ustaya bir nevi kuvvet gösterisi yapmak fırsatını vermektedir. Wyler, bu fırsatı kaçırmış değildir, filmini, bilinen ustalığıyla başından sonuna eksilmeyen bir ilgiyle sey rettirmektedir. Çeşitli uslup cambazhklarının, her türlü ucuz luğun, anlatım denemelerinin at koşturduğu günümüz sinemasında, Wyler, temiz, sade, bilgili anlatımıyla sapasağlam ayakta durmaktadır. Wyler'in bir büyük başarısı da oyuncu yönetimindedir. «Mrs. Miniver» le Greer Garson'u. «Roma Tatili» yle Audrey Hepbnm'ü yaratan Wyler, bu filmiyle de, iki yıl önce Peter Ustinov'un «Genç korsanlar • Billy Bnd'd» filminde gördüğümüz Terenee Stamp'ı ve özellikle Samantha Eggan bi rer yıldız yapmaktadır. Bir zamanların Katharine Hepbnrn' ünü andıran Eggar, son derece nüanslı ve hassas oyunuyla çok başanlıdır. Her iki oyuncunun da filmin katıldığı 1965 Cannes film festivalinde en iyi oyuncular seçildiklerini hatırlatalım. tstanbul Manrice Jarre'ın fon müziği ve İçin ınbtlıj Robert Krasker'in fotoğrafları •unflan «•••cıym kayde değer. «The Collector», Wyler ustanın uzun bir duraklama devresinden sonra yaptığı başarılı bir çıkıstır, kısaca, gölstîl desi 30Teh4996 0 49 96 01 3 rülmesi gerekli bir filmdir. Wi KOLLEKTİF Nerede • Ne zaman • Ne var SINEMALAR BETOuLD AS: (47 63 15) «Korkunç Koleksiyoncu» ATLAS: (44 08 35) «Ölum Saçan Adam» Z 55 (F. Dall) DÜNYA: (49 93 61) «Korkunç Koleksiyoncu» (T. Stamp) EMEK: (44 84 39) «Telefonda Aşk» (S.Legh) rİTAŞ: (49 01 66) «Ringonun Belâlılar Postası» KEKVAN: (48 04 23) «Akşam Güneşi» ( T J . ) tNCİ: (43 45 95) cAkşam Güneşi» KONAK: (48 26 06) ^ a r a b bas» LALEr (44 35 95) «Akşam Güneşi» (TJT.) LEVENT: (63 55 39) «Ask Oyunu» (Gleen Ford) LÜKS: (44 03 80) «Kızıl Tehlike (A. £sık) SARAY: (44 16 56) «Kara Panter» (İng.) 2.hafta RÜYA: (44 90 07) Barabbas (S.Mangano A. Ouinn) SİTE: (47 77 62) «Sus Sevgilim» R. SİNEMATEK (49 87 43) Bozkır (İtalyan) Albera Lattuado. SAN: (48 67 92) «Kınl TehIike» (A. Işık) YENt AH: (49 64 72) «Bir Milyon Dolar İçin» T. YEN1 MELEK (44 U 89) Siyah Lâle (AJDelon) 2.haita 1) «Avare Kız» (E. Bora) CocuK Temaüien 2) «Kızıl Tehlikej RENK: (21 15 25) «Barabtaaı bas» Anthony Quinn i 1) d« pazaı TlMAZTKPt (71 »5 18) TEPEBASI TtTATROSTJNDAı tSTANHUL rtYATBOSU: «Korkunç Koleksiyoncu» (44 21 57) «Hissei Şayia» (44 22 86) «Mart Kedisi» (Samantha Eggar) Pazartesi, Çarşamba, CuıHer çun 21.İS Car. TEN1 (tJaRırKöy, (716826) ma. Pazar, saat 21.00 de Samba Cumartes) • P&zaı 1 Akşam Günesl, 2 15 te matlne. Pazartes) ten» Aslan Pençesi S 58) el) volrtur IZNt: (SEH.) (33 & M ) SEHtR OPERAS1: (44 T 8 (Tepebajı Hyatrosuı «Dokuz Belâlılar Postası» «Rigoletto» SaJı, PerjemBAKIRKÖY TtYATROST]! be. Cumartesl 21 de. Salı (71 59 49) Orhan Ercin. KADIKÖI 18'de «Erkek Güzell» Pazar tesl SaJı Dariç. e e ı gün KOMEDİ rtVATRO. ATLANTİK: (55 43 70) »Ak TENl 21.ÜO d« Pazar matine SUNDA (44 04 09) «Neden şam Güneşi» 16.00 da Almastn». Heı gün 21.00 ÇELİKTAŞ: (Maltepe) (55 de, Pazar 15J0'da matiK'VT nyUNCULAKl: 43 70) Altın Parmak (S«ne (4* M <&• «FAUİK «UZı an Connery) HENSÜ. GRETİL Salı 1800 de «OeU t b r a KADKÖY: (36 49 24) cBI(Çocuk Oyunu) hlm» Her gün 18.00, Pa> linmeyen Kadın» (2.hafta) ÇarsamDa 14J0 Pazaı zattesl 18.00 ve 21.15ta LALB: (Östcüdar) (36 Sl 86) taal U d* »•>Ri\CA TtYATRODA: «Yiğit Yarali Olur» (T.F.) (44 M 03! lUemırerc SOyleOPERA: (36 08 21) tintirATtH TtîATROSO (M « Tl) nraı Pazartesi Dan« Beı »Hkam üğrunaı «Plnokyo» cjoeuk temslitam J1J0 da Talebeye CuÖZEN: (36 99 94) cAksam lert Carsamba U3O. Pazaı tnartes) Pazaı barlc heı ak. GUnesi» 11.U0 de sam nalka cuma akssmlan REKS: (36 01 12 Neseli «CataUı Köy» tenzllith Günler (Renkli Julie AnHeı guo 21. Pazaı 15.30 DORMEN i t t A T R O S U : drews) da. Pazartesi günlerl o (44 97 S6> «Yeı Demll, EFES: (36 35 84 «Kaptan yun yoktuı Gök BaRır» Salı. PerşemBlood'un Oğlu» Sean ZEYTINBURND rîYATROoe. Cuma, Cumartesl Pazaı Flynn SV: «ümui Çesmes)» 21.19 [e Cuma "CumarteStMEMA 63 (59 10 M) ÇanjamDa taal 14.30; M Pazaj 19 te «A?şk». Cumartesl n a i tl. Pazar James Bond «Altın ParÇarşan.Da 1» • 11 15 ta. « saat 11 da mak» Sean Connery (Renk Persembe 19 te OSKÜDAB TtTATKOSDı U İng.) GEN • AR TİYATKOSUl (36 55 U ) ,NuhuD G e SÜREYYA: (36 06 82) B a (49 81 »91 »OU'U Heı misi» rabbas (Vittorio Gosman) güD İ 1 J 0 Çarşaml» if de. remsl) cunlert' Heı SUNAR: (36 03 69) «BarabCumartesl Paraı I? le run « a t ai P a z u <aat bas (Renkli Türkçe) OÜI.RİZ 3UR(/Rt • ESGtS 15.30 da matJı» TIYATROUR CKZZAB toplalota (Ettamta liyatrosunda (44 22 U ) cKurban»: Pazaı. Pazaı • tesl, Pergemt». Cuma, Cumartesl: 18,14 u Pazaı tesl 21J0. Cum» li&TU «Palto»: Salı I8.15tt MÜCAP OFLUOĞLU i t t A T ROSU: Uiartut çiçefl» (49 M 93) (KOcük Sabne) Pazartesi oartç o n gee* 21.19 to. CarsamM. Curaaı tesl. pazar 17 at tnaor» ULVt ÜRA2 TtYATROSO: l** 94 Ot\ Kanaı rekm«tl. Her gün: 18.00 Pazartesl: JlJO ve Pazar: 15.00 te. B' ' VAR ittATKOSUı (21 t» n > Azt» Uasmacı Kenan BUk« Pszartes) H» riç ne» gOn 21.19 M. Çarsamoa Cumartesl Hatar 16.19'U «Mlnlk CteiLller» ARKNA rtYATKOSUı (49 84 19) lAnastasyaı Pazartes) oariç Beı güo 21.19 t« Carsamba Cumartesl Pazaı 18de AZAK (liönBI Ülko Uazao(er Ö7ran) (2> Si 4<) «Aşk Memuru» Cuma 21.15 Cumartesl. Pazar 16.15 ve 21.15 te «SUlüman Sacaoak» Salı Perjembe 21.15. Çarsamba 16.15 vc 21.15 te At^*KAY HALR (44 İB 56) cSam ROj • gârtarı» oeı gUn Î1.I5T» Carşamoa Cumartesl pazaı 16.19 aıatlne AKS»RAV KÜC'ÜR OPKKA: (21 57 22) tHoro» Nuri Oerlet Benim Adıma» Vahı ö ? ropluluiu (Suare ai.19) Cumartesl Pazaı ÇarsamtM ganien tnatlr» 15 00 Neiat UTguı n Arkadasları Ar Namuj Makinası. Her gün 18.30 Pazartesi21.15 Çocuk temsUlerl; « N u reddİD Hoca» P a z u : 11 « I de TtYATRO «AbTl»: (31 21 19) Denız Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Boşkanlığmdan DENİZCİLERE VE HAVACILARA bildirilmiştir. • Sosyal Sigortalar Kurıımıı 17 SAYILJ BİLDİRİ 11 ilâ 15 Mart 1967 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 1100 metreye kadar olan yüksekliği can ve ma] emniveti bakımından tehlikelidir. KARADENİZ İSTANBUL BOĞAZI GİBİŞİ 1 nci nokta : Enlemi 41 derece 13 dakika kuzey Boylamı 29 derece 09 dakika Doğu E. 4958 No. lu Anadolu feneri. 2 nci nokta : Enlemi 41 derece 27 dakika Kuzey Boylanu 29 derece 15 dakika Doğu 3 ncü nokta : Enlemi 41 derece 22 dskika Kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu 4 ncü nokta : Enlemi 41 derece 11 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu. olan Isfanbııl Satınalma Müdürlüğiinden: 1 Kurumumuz Sağlık Tesisleri ihtiyacı için 50000 adet el havlusu idarf ve evsaf şartnamesine göre kapalı zarf usulü ile satınaünacaktır. 2 Satınalma işi; 17 Mart 1967 cuma günü saat 15.00 de Beyoğlu 'Balıkpazan Mallı Handaki Müdürlüğümüz 2 No. lu Satınalma Komisyonunda yapılacakür. 3 İhtiyaca ait şartnameler her gün mesa! saatleri dahilinde 2 No. lu Satınalma Komisyon Başkanlığindan temin edilebilir. 4 İdarî şarmameye göre hazırlanacak kapalı zarfların ihale günü engeç saat 14 00 de kadar makbuz mukabili 2 No. lu Saünalma Komisyon Başkanlığma verilmesi veya engeç belirtilen saatte (saat 14.00 de) Komisyonda bulunacak şekilde posta ile İadeliTaahhütlü olarak gönderilmesL 5 Postada vâki gedkmeler kabul edilmez. t ST A NBD L ALEMDAB: (22 36 83) «Aksam Guneşi» (T. Soray) AYSU: (21 19 17) «Ümlt Sokağı». BULVAR: (21 35 78) «Avare Kız ( T J . ) GÜNE5: (21 61 40) 1) Korkunç Koleksiyoncu» 2) «Günesto Kralları» (B.T.) İPEK: (22 25 13) cBeni Rahatsız Etme» (Doris D»y) KüLÜPî (22 72 77\ «Aksam Gfınp^u /T QA»»^ Lüzumlu Teleffonlar Devlei OemıryoUarı tiayaarpaja (38 04 İS) Slrkeö 121 (X) 50) Denlzyoüari) (49 18 96) (TatU fünleıl (44 03 0?) ŞebJl Bfttlan: (44 43 83), Türk aava VoUan BUet Satısı: (44 « 00) (Oaoifmai (44 02 96) (Hava alant (79 83 T3 . 73 84 4ü), ttllcyardım aaManaoolı ( t t 10 00) oğlu. Beyazıt Merkez, Vefa, Aksaray EYÜP: İslâmbey, Merkez, Yeni, Nümune FATİH: M. Fuat Bayar, Aynur, Şehremini Merkez, Namık KemaJ, Marmara, Davutpaşa, Karadenlz GALATA: Merkez GAZİOSMANPAŞA: Sarıgöl, 5ifa KADIKÖY: Mısırlıoglu, Opera. Carşı, Daryal. Pelit KASIMPASA: Derebojm. Yeni SARTYER: BUyükdere. Rumelihisar 5İ5Lİ: Hsyat, Feriköy. Arda. Ker NÖBETÇİ ECZANELER BAKIRKÖY: İncirli, YesUyurt, Yıldız BESİKTAŞ: T&ngün, Çınar, Be • <Yaru> Cumarteato, Ha • «an lajdelen re arkadaj. lan. Heı guo 18.00 de