26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFE ALTI 15 Şubat 1967 CUMHTJRtYET Konserlerin ardından AYŞEGtL SARICA, bir deformasyona varmadan ve yornm sının içinde kalarak kendine özgü yorumlara girişiyor. RİCARDO ODNOPOSOFF, özellikle eserler üzerinde herhangi özel bir yoruma kaçmadan düzgün çalışa önem veriyor. KONTARSKY'LER, Türkiye'de ilk defa modern müzigin aşın lemsilcilerinden Stockhansen ve Bonlez'in eserlerini çahşları bakımından önem tasıvordu.. Iki piyano, sahnede tek piyano haline girdi.. Sarıca. Odnoposoff. Kontarsky kardeşler • Son hoftoların konserleri kalitece S orlanın üstündeydi on haftaların konserleri hem sayıca kabank, hem de kalitece ortanın üstünde idi. Bu konserler içinde Ayşegül Sarıca Diyano resitali, Ricaxdo Odnoposoff keman resitali, Kontarsky kardeşlerin ikl piyano resitali ve G. Singer'in yönettiği Şehir Orkestrası eşliğinde, oboist Celftl Akatlar ve arpist Uğurtan Aksel'in solist olarak katıldıkJarı konser en ilgi çekicilerdendi.. Daha provalarda yetersizliğini anlayıp konserden vazgeçen İsveçli şef Reep'in hikâyesi ise Konservaruar yöneticilerinin repertuar düzenleyişleri bakımından kötü bir nottu! SELMI ANDAK 15 Subat 1928 tarihli Cumhuriyet'ten G/r/tte ayaklartma Son resitalinde de teknik gücü olan bir pivanist niteliği bir kere daha kabul ettiren Ayşegüî Sanca... taşıdığını Atin», 14 (özel) Giritten gelen haberlere göre Giritte bü tün ahalinin büyük bır galeyan halinde bulunduğu, her tarafta silâhlı mitingler aktedildiği ve bu mitinglerde vergüerin azaltılması İ3tenmekte olduğu bildirilmektedir. •• Atina, 13 (a.a.) Giritliler vergilerin artırılmasını protesto etmeğe devam edjyor. Bilhassa valii umuminin azlini istemektedirler. Bu ayaklanmaların Pangalos aleyhdarlanndan oldukları söylenmektedir. Hüviyetleri bilinmeyen bazı komunistler bazı evleri ve vergi tahsıldarlarının evlerini de yıkmış lardır. şe'ini havi birer ihbarname düzenleyerek Müze Müdürlüğüns vereceklerdir. Bu eserler içinde kıymetli olanları bedeli karşılığında müze namına satın alı nacaktır. Eski eser satıcılan ruh satnameye tâbi tutulduktan sonra Türk asarı antikasına Turkiye dışına çıkarılmamasına dik kat ve itina edilecektir. Ayşegü» sarıca PANTOMiM Erdinç Dınçer ve yeni repertuvarı lk Türk pantomim sanatçısı Erdinç Dinçer, Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Pazar ve Salı günleri vermekte oiduğu «Sözsüz Tiyatro» temsillerindeki repertuvarı tamaman değıştirmiş ve günümüzün sorunlarını ele alan oyunlar hazırlamıştır. «Çok konusan bir toplnm için de benim sessizliğitnin apayn bir anlamı olacaktır..» diyen Erdinç Dinçer, 19 Şubat'tan itiba ren «POLlTlKACI» »ipini sahneye koyacaktır. Uzun süredir polıtıkacı tipi üzerinde çalışan sanatçı, ilgi çe kici konulan yakalamtştır. Bun lardan bâzıları şunlardır: Mevsim başında Romanya ve Macaristanda başanlı konserler tumesinden döndükten sonra, İstanbulda ünlü orkestra şefi Karel Ancerl yönetiminde Çek Filârmoni Orkestrasiyle önemli bir konserin değerini tamamlıyan Ayşegül Sanca, geçenlerde verdiği bir resitalde özellikle teknik gücü olan bir piyanist niteliğini taşıdığuu tekrar kabul ettirdi. Değerli piyanist Ayşegül Sanca, bir «deformasyon» a varmadan ve yorum sınırı içinde kalarak, kendine özgü yorumlara girişiyor. Klâvyeye çekinmeden, serinkanlı ve kendisine «temperament» kazandıran oldukça güvenli davranışlarla t i r eseri başından sonuna aynı güçte götürüyor. Bunda, tekni^inin sağlamlığı Ayşegül Sa ncaya başarı kazandıran başlıca faktördür. Kazılardan çıkan eski eserler Dün Divanyolunda yapılan ka nalizasyon kazılan sırasında Bizans devrine ait eski bir taş bulunmuştur. Bu taş yarım metre arz ve tulünde olup üzeri kabartma çiçek resimleri ile islenmiştir. Taş müzeye naklolun muştur. Antikacılara izin Eski eserler nızamnamesi gereğince Muze Müdürlüğü tarafmdan şehrimizdeki bütün antikacılara birer ruhsatname verilecektir. Şehrimizde altmış antikacı bulunmaktadır. Bunların bir kısmı Kapalıçarsıda, bır kısmı Perapalas civarındadır. Aynı zamanda antikacılar ellerinde bulunan malların cins, men«Oda Müriği» topluluklan türünde parlak bir kariyeri olan ODNO POSOFF resitalinde yorumsuz düzgün bir çalışa önem verdi... Dün dinlenenler Yüksek Adalet Divanında sanıkların soruşturmalan dün sona ermiştir. Sâbık Bahriye Vekili, avukat Ziya, Hukuk Müşaviri Mustafa Lütfi, Muhasebe Müdürü Nafi beylerle tanıklardan Halil paşa, Halil Kâmil ve kaymakam Rıza beyler sorguya çekilmişlerdir. İ Ricardo odnoposoff Avusturyalı sanatçı Ricardo Odnoposoff'un ortanın üstünde bir virtüoz olduğu gerçek.. Kemancmın, uzun yılları kapsayan bir degeri ve özeUikle diger ünlü sanatcılarla birlikte «Oda Müzigi» topluluklan türünde parlaJc bir kariyeri var. îstanbul Pilârmoni Konser BUrosunun Avusturya Kültür Temsilciliğinin işbirliğiyle Saray sinemasında düzenlediği resitalde, viyolonist Ricardo Odnoposoff, pi yanoda Ergican Saydamın eşliğin de: Veracini'nin «Mi minör »onat», Prokofiev'in «Op. 94/2 sonat», J. S. Bach'm «Re minör Chaconne», J. Suk'tan «Op. 17 Dört parça», E. Bloch'un «Baal Schem Süitindcn Nigun» ve Paganini'den «La Campanella» eserlerini çaldı. Kemancının herşeyden önce olgun yay ustalarına yakışır rahat, ölçülü, iyi ses veren bir yay tekniği var. özellikle eserler üzerin de herhangi özel bir yoruma kaçmadan düzgün çalışa önem veriyor. Ancak mükemmel teknik yanında, güçlü olmakla beraber «duru» bir stilden öteye geçmiyor. Müzikseverlerin çoğunlukla tanıdığı Bach'm «Cluceııııe» unda Odnoposoff gerek yorum, gerekse teknik bakımından başarılıydı. D H Politikacı ve koltuk Politikacı ve basın gütesçisi B Politikacı ve bofa Q Politikacı ve Memiş Q Politikacının kaderi KONTARSKY KARDEŞLER... Önce ses, ton. ölçü ve bütünüyle akustiği kavrayan teknik sorunları balletmek zorunda kaldılar... Qpolitikacı göz doktorunda, Sanatçı, ayrıca MEMİİj tipi için yeni oyunlar da hazırlatnıştır. ERDİNÇ DİNÇEK «Çok konuşan bir toplum içinde benim sessizMemleket sorunlarına ve gerçeklerine vepyeni bir açıdan liğimin apayrı bir anlamı olacaktır.» kuvvetle, fakat «sessiz» cc aeginen Erdinç Dinçer, bugünlerde bir de MİM ORL'LU ıçacaktır. Bu okulda yetişecek Türk pantomim sanatçılan ile uirlikte ilerde MtMODRAMlar sahneye konulacaktır. Dinçer, «Bir gün karşınıza onbeş kişilik bir toplulakla, yapıt ları, giysileri, ezgileri, dekorları, kısacası her seyi ile Türk olan bir Mim Tiyatrosu ile gelAtillâ DORSAY mek istiyorum» demı^tir. 6 Obua Arp orkestra onservatuar Konserinde Şehir Orkestrasını yöneten GEOKG SlNGER Orkestrayı bütünlüğe, bezaberliğe nasıl ulaştırabilecsğini bilen bir sef olarak tekrar müzikseverlerimizin alkışını kazandı. Bunu Beethoven'in «Leonore III> Uvertürü, Dvorak'ın «Op. 88 Sol majör No. 8» Senfonisinde olduğu kadar; Mozart'ın «Obua Konçertosu Do majör» ve Salnt Saens'in «Arp için Konser Parçası» cserlerinde de solistorkestra beraberliğini sağlamada da gösterdi. Solist Celâl Akatlar gene bu konserde, sadece yurdumuzun deği], bütün ülkelerdeki en iyi müzik topluluklarının aradığı klâsta bir obua elemanı olduğunu göstermekle kalmadı; bir virtüoz solist olarak parlak bir seviyeye ulaştığını ispatladı. Memleketimizuı sayılı harp çalan sanatçılarından biri olan ve şehrimizdeki belli başlı müzik topluluklarının tek elemanı olarak heryere büyük emek sarfederek yetişmeğe çalışan UGURTAN AKSEL, bu çok güç şartlara rağmen; Saint Saens'in oldukça renkli ve güç eserinde, başından parlak bir girişle, parçanın sonuna kadar yetersizliğe düşmedi. Mükemmel bir teknik ile müzikaliteyi birleştirerek muziğe içten bağlı olduğunu gösterdi. enç resasmlarımızdan Nesteren Tamer yağlıboya resim çalışma» larını Şehir Galerisinde 1629 şubat tarihleri arasında sergi SinematcMe bit ay K leyecektir. Nesteren Tamer'in bu sergisi 1964 yılından bu yana açtığı sergilerin dördüncüsüdür. Kendi kendisini yetiştirmiş bir sanatçı olan Nesteren Tamer, resim dünyasında müzik aracıhğından da yararlanarak eserlerini gerçekleştirmektedır. Önceleri değişik malzeme ile çalışırken, yağlıboya resime geçerek portre ve peyzajlarını gittikçe soyut tarza yöneltmektedir. Kontarsky kardeşler ve elektronik müzik Ünlü iki Alman kardeş piyanist Alfons ve Aloys Kontarsky'lerin, Saray sinemasmda verdikleri «tld Piyano Resitoli», özellikle Türkiyede ilk defa modern müziğin aşırı temsilcilerinden Stockhausen ve Boulez'in eserlerinin konserde çalınışıyla önem tasıyordu. Stockhausen, Boulez ve benzerlerinin yeni müzikleri için yargıda bulunmak çok erkendir. Ancak «her şeyden önce anlaşılmasa bile «müzik» olanın sonradan sevilmesi, anlaşılmasiyle temelden müzik olup olmadığı tartışma konusu olan, hattâ «anti • mü zik» yapıtların anlaşılmaması, tep ki yaratması arasında çok fark vardır? Stockhausen, Boulez ve diğerlerinin «yenilik» iddialan ve eserlerinin «müzik» yönünden incelenmesi, tartışılması konusunu, bu sütuna sığdırmak imkânsîzdır. Kontarsky kardeşler, sahnede iki piyanoyu âdeta tek piyano haline sokmuşlar. Bilgili ve titiz bir akustik ayarlaması içinde, tam bir düzen, ölçü ve en ince nüanslara varıncaya kadar cümle, akor ve armoni beraberlifi içinde tek bir müzik âleti çalıyormuş gibi etki yaratıyorlar. îki değerll sanatçının, önce ses, ton, ölçü ve bütünüyle akustiği kavrayan teknik sonınlan halletmek üzere büyük çaba sarfetmek zorunda kaldıklan da şüphesiz... Programdaki gerek Mozart, Brahms ve gerekse Debussy ve Stravinski'nin eserlerini mükemmel bir teknikle çalan piyanistlerin, bu besteciler arasındaki aynmları tam anlamıyla belirttiklerini söyliyemiyeceğiz. Ama çok ilgi çekici ve özelliği olan bir kon ser dinlediğimiz de bir gerçek. Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Eskişehir Bölge ffffüdiirlüğünden: Kütahya Azot Fabrikasmdan 5000 ton azotlu gübre, Trabzon bölgesi ve teşkillerine sevkedilecektir. Buna ait şartname, Eskişehir Bölge Müdürlüğü ile Istanbul'da, Galata Rıhtım caddesindeki Karaköy Ajansımızdan temin edilir. Dıale kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. Teklif verme müddeti 17.2.1967 cuma günü saat 14.00 e kadardır. 2490 sayılı kanuna tâbi olmıyan Kurumumuz, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (Basın 11349 E. 65/1608) S Alman şaıri Hans Magnus Enzensberger şıir görüşünü açıkiıyacak ürk • Alman Kultür Merkezı'nin dâveri iUerine şehrimıze gelen ÜP.IÜ Alman şaırlerınden Hans Magnus Enzensberger buçıin saat 18 de Türk • Alman Kultür Merkezinde şiirlerını okuyacak ve şiir gorüşunü açıkladıktan sonra diğer sdnatçıların da Konuşacakları bir açık oturuma katılacaktır. «ZAMANI İÇİNDE YAZAR» konusu uzerıne dıizenlenen bu açık oturuma alfabe sırasıyla; Ece Ayhan, Asım Bezırcı, Edıp Cansever, Memet Fuat. Eser Gurson, Berna Moran, Sara Sayın, Cemal Süreya, Ülkü Tamer, Nermı Uyeur ve Alman şair Enzensberçer Lntılacaktır. Oturumu Haldun Taner yönetecektir. Hans Magnus Enzensoerger, özellikle «Kurtların Savunması» adlı ve 1957 de vayınlanan ilk kitabından bu yana diğer eserleri ve «Modern Şiir Müzesi» adlı antolojisi ile tanınmıştır. T D I) K 1 U K T, 7iva Kırbakan Orn Sat ra Htuttalıklan MOtetıauın Irtlkıâı Cma f>annakR*m Nn «* r». «• 10 I» DAHİLtYE rafesirn sıraseiviıeı Oaa ııl/S (Alman Hastahanesl yanı) rel.: 44 55 14 Heı gün (15 18) inematekte zevkii, revkli olduğu kadar aa yorucu bir ay geçirdık. Gosterilen film lerin çoğu bir hayli ilgı ^ckici ıdi, ama yine çoğu, üzerınie ciü şünulmesı gereklı, çözumîenmesı güç yapıtlardı, «yorucu» sozcuğünü bunun ıçın kulîandım. Aslında sinemateğın. klâsiklere daha çok yer verme»ı ge Tektiğı kanısmdayım. Raphael'i, Rembrant'ı veya mpıtssıoniste'leri tanımamış bir kışinin Picasso'yu anlaması ne den li güçse, daha bir Gıiifith'i, bir Von Stroheım'i, bir Poudovkıne'i, bir Eisenstein'i ya da Bcrg man'ı ya hiç, ya da tereğı gibi tanımamış seyircının, günunıüzün, araştırmacı, devrımcı gitgide soyut (abstre) bir anlatıma doğru kayan, çok kişısel «e öznel (subjectif) sinemasmı anlaması ve sevmesı de o denli güç oluyor. Gerçı günumüz sinemasının çoğunlukla tıcarı nedenlerle getirtilmey.n önemli yapıtlarmı gormek te büyük ka zanç şüphesız... Ama denge, klâ sıkler aleyhıne bu denh bozulmamalı.. Hatta insan bazen ısım lerını duyduğu, çocukluğunda hayran olduğu oyuncuları, sanat değerı ıstedığı kadar iu götürür olsun, bir zam^nlar ttkilendığı filmlerı tekıaı görmtği dilıyor. Örneğin. kendı hesabıma, sinematekte ararla s.rada bir Garbo filmını, bir Fred Astaıre • Gınger Rog^rs munkalinı, tngrıd Bergman'ın. Bette Davıs'ın, Paul Munı'nın. Humphrey Bogart'ın filmlerını, t i r «Kanlı AşkDuel ın the sun,« bir «Kazablanka», bir «Malta Kartalı», bir «Hayatımızın en güzel yılları> nı görmeğı. günü muzün aşırı bir bıçım ve er.tellektualızm çabasıvla buı>almış sınemasına pekalâ tercıh etiebılirım. Yabancı ülkelcr snıemaseverleri «rerelease: yeniden pıyasaya sürme» veya teıevızvon yoluyla, bu gıbı fıimlerı tekrar gormek fırsatını buluyor lar. Sinemateğın ıse, genel olarak (sesli ve sessiz) klâsıklere daha çok eğilmesı, arada M'ada örneğin bir John Ford, Wılham Wyler, bir Alfred Hitchock. Rene Clair haftası yapması dılenır. Sinemateğin ıhmâl ettıği dığer bir konu da, güldüru fılm lerıdır. Çok olumlu karşıladığım Şarlo haftasmdan sonra, Max Linder, Buster Keaton, Ha rold Lloyd ve özelhKİe Marx kardeşlerin filmleriyJe, «Helzapoppin» gibi güldürü klâ^ıklerinin gösterilmesi de ilgı çekici olacaktır. hayli kişilik taşıyan bir dokümanterıni gördük: «Sen Farıs'e rastladı La Seine a rencontre Parıs». Philippe de Broca'nın 1960 ürünü cŞakacıLe Farceur» fılmi, Fransız sinemasının fcomık jömprömiye'Ki JeanPierre Cassel'in sempatısi üzerıne kurulu, karakterterı jaşarıyla çızılmış, ama biraz fazla geveze bir komediydı. Luchıno Visconti'nin 1965 Venedik tcstivali gaübi «Büyük ayının soluk yıldız larıVaghe Stella dell'ürsa». us ta işi mizanseni ve oefıs fotoğ raflarıyla dıkkati çekiyordu. Claudıa Cardinale, Jaan Sorel ve Michael Craig'in oyunları da başanlıydı. Yalnız, çok özel bir konunun anlatıldığı fıim ınandırıcı olamıyor, ınsani boyutlar dan mahrum kahvordu. Bunu izleyen bir Rus dokümanteri, «Sıradan faşizmLe 'achisme ordinaire», 2. Dünya savaşının butün dehşeti içinde, bu savaşı çıkaranların bütün gülünçlükle rıni. ilgınç bir tezad haünde, ve şaşılacak kadar iyi çekilmiş görüntülerle anlatıyordu. J. Kadar ve E. Klos'un, «Ana eaddedeki dükkân> adlı Mmlerı, 1965 urünü, çeşitli armağ:ınlar kazan mış ilginç bir Çek fılmıydi. vine bir 2. Dünya Savaşı hıkâyesıni, insanî yönü s?ü;lü, s,arsıcı bir dille anlatıyordu. , Agnes Varda, «VaratıklarLes Creatures» da, geçmış, hâ! ve ı hayalî dünya arasında baglantı ' kurmağa çalışan, Hesnais'vari | soyut (abstre) bir film denemesıne girişmiş, ama ne demtk is tediğini kendinden başka kimse ve pek anlatamamıştı. A. Tarkovsky'nin «tvan'm çocukluâu» ise, alt yazıdan ve konusunu doğru dürüst veren bir prog ramdan mahrum olarak oynatıl masma rağmen, ustaca anlatımı sayesinde ilgi ile ızlendi. Ayın en iddiah filmi, Main Resnais'nin Yves Montand ve Ingrid Thulin'li son fılmı «Savaş bitti • La guerre est finie» idi. Bu filmde Resanis'nin, Uk ıki filmindeki soyutluktan uzaklaştığı. ama filminin bir «Hiroshima» nın şiirinden yoksun ve fazla geveze, giderek didaktik olduğu görülüyordu. İDİL BİRET RESİTALİ Verem Savaş Derneği Yararına 16 ŞUBAT'ta ŞAN SİNEMASINDA Cumhurivet 1513 Nerede • Ne zaman • Ne var ] SİNEMALAR AS: (47 63 15) «Lord Jim» ATLAS: (44 08 35) (Lord Jim (Renkli) DÜNYA: (49 93 61) cNeşeli Günler» 6. hafta EMEK: (44 84 39) «BekleyiS» (İsveç filmi) 3.hafta FİTAŞ: (49 01 66) «Altın Parmak (J.Bond) KERVAN: (48 04 23) «Sürtüğün Kızı (Ö.Somer) KONAK: (48 26 06) «Bilinmeyen Kadın» İNCİ: (48 45 951 «Efkârlıy ı m Abiler» (Sadri Alısık) LALE: (44 35 95) «Efkârlıyım Abiler» LEVENT: (63 53 39) «Düğün Gecesi (Z.Müren) LÜKS: (44 03 80) «Dişi Duşman RÜYA: (44 90 0") (Sürtüğün Kızı) (F.Girik) SARAY: (44 16 56) «Dünyada Dolaşan Şarkılar) SİTE: (47 77 62) Altın Parmak (Sean Conneıy) SİNEMA TEK: (49 87 43) rKüller ve Elmas» ŞAN: (48 67 92) .(.Sürtügün Kızıı (F.Girik) YENİ AR: (49 64 72) »Haydudun Oğlu» (R.Hood) fCKi MK1.F.K 144 42 89 ı «Altın Parmak B EYO GL V tdil Biret'in konseri ilgiyle bekleniyor 2£ nlü piyano virtüozumuz 1I I dil Biret, 17 şubat Cuma ak" şamı saat 20.30 da Müzikseverler Çemiyetinin düzenlediği resitali Amerikan Kız Koleji salonunda verecektir. Bu resitalde virtüoz; Mozart' ın «Solmajör Sonat», Beethoven'in «La majör sonat» ve Chopin'in «Si minör sonat» ını çalacaktır. Bir süre önce dışarda yaptığı parlak bir turneden döndükten sonra, şehrımızde Şan sinemasında başanlı bir konser veren Idil Biret'in önümüzdeki resitali de gerek Kolej, gerekse müzik çevrelerimızde t ü ı u k ilgiyle beklenmeKtedir. Bu ay neler var Sinemateğin bu ayki programı gazetelerde ilân edilmiştir. Özellikle, Eisensteın'in ünlü «Alexander Newsky», Tlaherty" nin «Nanouk» ve J. Becker'ın «Goupi Mains Rouges» kiâsiklerini kaçırmamalarını okuyucu larımıza öğütleriz. Aynca prog ramda, günümüz ^inemasından Andre Wajda'nın «Küller Vc El f mas» ve Visconti'nın «Leopar» şaheserinin tam kopyası gibi filmler de bulunmaktadır. Dr. Kâmran Şenel Ivens'ten Resnais'yeGeçen ay sinematekte, önce J. Ivens'in 1957'de çevırdigı, bir ALEMDAK: (22 36 83) «Di;i Düşraan» (H.Koçyiğit) AYSU (Karagümrük) 21 19 17) «Siyah Gül» BULVAR: (21 35 78) «Diji Düşman) GÜNES: (21 61 40) 1) Cehennemin 5 Kapısı, Vietnam Çetecileri, 2) Altın Yılan) İPEK: (22 25 13) «Altın Parmakj (J.Bond) KULÜP: (22 72 77) oDisi Düşman (CArkın) MARMAKA: (22 38 601 « Lord Jim» (Renkli) UELEK (ByUp) <zı Si 'S) 1) Sürtügün Kızı (F.Girik), 2) Kanlı Mezar I S I A N6 O L ri» Pazartesi. Çarşamba, Cuma, Pazar, saat 21.00 de 3EHIK OPÜRAS1 (44 J» 5«) (TeDebaşt rivatrosuı tRigoletto» Salı. Perşembe, Cumartesı 21 de. Salı 18»de İTENI 'BaKırKOV ı/l«ti6l V T 1 KOMED1 EM nYftrHO 1> Vadüer Kaplanı, 2) SUNDA (44 04 09) «Neden Yıldırım Ajan Almasın». Her giin 21 00 VEN1 ($EH , (23 58 02) de, Pazar 15.30'da matic Altın Parmakj ne K A 13 I K ö V HENSİL GRETÎL ATLANTIK: (55 43 70 > (iSur(Çocuk Oyunu) tuğıın Kızı (FGirık) Çarsamba 14.30. Pazaı CELIKTAŞ. (Maıtepeı (53 saat 1) d« 35 07) .Aşksız Yaşanmaz» FATİH TİTATROSU (22 «1 71) FEZA: (36 35 84) «Dışi Duş«Pinotcyo» çocuk temsilman (T.F H.Kocviğit leri Çarşarabs 14JU Pftzaı KADIKÖY: (34 49 24) «He11 00 de defi Arıyorumfl .Çatallı Köy. LÂLE: (Üskudar) (36 51 86) Her gün 21, Pazar 1530 «Sürtüğun Kızı» da, Pazartesi günJeri oOPERA: (36 08 21) «Sürtüyun yoktur ğun Kızı» (TF.) İÎEYTINBURNU nYATROÖZEN: (36 99 94) (EfkârlıSU: ıDmut Çeçmesiı yım Abiler) ÇarjamBa «aal H J 0 ; REKS (36 01 12) «Altın Cumartesı «aat 21 Pazaı Parmak» saat 11 de EFES: (36 35 84) (Isveçli ÜSKÜDAR TİÎATROSU: Sevgilim» (Bob Hope) (36 55 11) ^Nuhun G e SİNEMA 63 (5!) 10 84) misi» «Arizona Silâhşörleri» remsl! eunleri • Heı SUNAR: (36 03 69) «Bir eOn «aat 11 Pazat ttat Aşk Gecesi» 15.30 da matlne Çocuk remstlien (YoKsullaı earki) Çarsamba «aat 14JO. ö riYArKOSUNDA pazaı n a t 11 < e 3 (44 21 57) «İçimlzden BitSTANBUL TtrATROSU: RENK: (21 15 25) «Bilinmeyen Kadın» ŞIK: (22 35 42) nintikam Uğruna» ril\^/.l tl^t ı71 V 18) «Altın Parmak (Renkli) TİYATROLARj (44 a 38) Enahtaru Bendeduı (Het eün il.15 Çar Samba Cumartesı • Pazaı 15 te matlne Pazartesi tem•ÎTI vokîuı BAKIRKOV ITYATROSU: (7 59 49) Orhan Erçin, «Çapkıniaı Kralı» Pazartesi Salı bariç. her gun 21()0 de Pazaı matine 16 00 da \F\T OYUNCULAKl: (44 Ift <J «FADİK «CIZı |l Sah 18.00 de «Deli İbra hlm» Her gün 18.00. Pazartesi 18.00 ve 21.15'te K ' RACA TİYATRODA: (44 54 02] iUemlrel e SOylertm> Pazanea nan« oeı »S•aro 2130 da ralebeye Cumartes) pazar nanc heı ak, sam nalka euma aksamlan tenzilatlı DORMEN TtYATROSU: (44 97 36ı «Yeı Detnlr. Gok B a k ı n Salı. Perşembe. Cuma, Cumartesı. Pazaı 21.15 (« Cuma "Cunuırtesl. Pazaı 19 ta ıAşşk> Carşamba lt> •* II 15 te Persembc 19 te GEN AR TtYATROSU: (49 Sİ 09) VUbCU Heı guo İ1JO Çarjamoa 18 de Cumartesı Pazar I* le C.Cl.RİZ SURURİ • CNGflM CL'ZZAR taplulujn (tlharnra riyatrosunda (44 22 36) cKurban». Pazat pazar tesi, Persembe, Cuma, Cu martes): 18,15 te Pazaı tesl 21.30 Cuma 15.U0'te «Palto»; Salı 18 15'te MÜCAP OFLUOĞLU TİYATROSU «KaKtu» Çlçeğı« (49 M »31 (KuçUk Sahneı > Pazartes) oaric ocı gect 21 19 te Carîamba Cumaı tesl Pazaı 17 1e matlne ' IV» URAZ 1İYATROSU: (44 54 (J2. Kanaı lfRmesi. Her gün: 1800. Pazartesi: 21.30 ve Pazar: 15 00 te. R' LVAR TtYATROSU: (21 7* 42 ı n z u Basmacı Renan BOk» Ha2artesi Ha rtç. neı gün 21.15 te. Çarşamba Cumartesı Pazaı te 15Ue .Mlnlk EtekUler» ARLNA TtYATROSU: (49 84 19) .Anastasyaı Pazartesi oarl« Beı guD 21.15 te Çarşamba Cumartest Pazaı 18de AZAK (Gönül (jllrt) • Gazanfcr Ö^ran) (2? 82 46) «Aşk Memuru» Cuma 21.15 Cumartesi. Pazar 16.15 ve 21.15 te «Sülüman Bacanakı Salı. Perçembe 21.15, Çarşamba 16.15 ve 21.15 te "<S\RAV HALK (44 16 56) «Sam RÜ3 • gârları» Oeı gun 21.15'te ÇarjamDa Cumartesı Paıar 16.19 matlne \KSARA* K C C C K OPERA: (21 57 Z2I tHoroJ Nurt Derlet Senlm Adımaı. Vahı ö ? ropiulugu (Suare 21 19ı Cumartesı Pazaı. Çarşamba gOnleti tnıtliM» 15.00 Neiat üygu» n Arlc». dasları «Pasava Söylerim» Ber e(m I8.IK) Pazartest 21.İS Çocuk temsilleri: oNas reddin Hoca» Pazar: 11.00 de TİYATRO «Al/n»: (21 21 19) «Yarın Cumartesi», Ha san Taşdelen ve arkadaşlan. Her gün 18.00 de > * ' ' OĞLU rtYATROSU: • (49 49 35) OJokıacık», Pazartesi hariç, her gün 21.30 da. Cuma. Cumartesi, Pazar 15.00 ve 1800 de Lüzumlu Teleffonlar Oeviet Uemıryouarı tlaydarpaşa (36 04 19) Sirkecl (21 0ü 5ü) DenlzyoUarı) (49 18 96) (Tatl) gıınJeı) (44 02 u7> Sehit HaUarı: (44 43 83). Ttırk Hava Yollan BUet Satısı: (44 47 U ) (Danısma: O (44 02 96) (Hava alanı (73 83 73 • 73 84 40). tllkyardıro Hastananesl: (48 30 UO) Özgen, Nuruosmaniye, Yemls, Divan, Kanaat EYÜP: Yaprak, Yeni, Ümit, Yeni İtimat FATİH: Saraçhane. Candemir, Ş e nol, Topkapı, Odabaşı. Yeni Sifa, GAZİOSMANPASA: Sağlık, H ü r riyet , KADIKÖY: Göğüş.. Moda Cevizlik, Pelin, Caddebostan, Altın KASIMPAŞA: Halk SARIYER: İstikamet, Yeniköy ŞİŞLI: Şişli, Büyük, Ankara, ÜSKÜDAR: Sellmiye, Necati Baykara. Kuzguncuk ZEYTİNBURmj: Hayat NÖBETÇI ECZANELER BAKIRKÖY: Zafer, Yeşilköy Merkez, Kuçukçekmece BEŞIKTAŞ: Yıldız, Yeni Şifa. Boğaziçi. Gül BEYOĞLU: Rebul, İkl Kaplll. Denizel EMTNÖNÜ: Esnaf, Emek, Süreyya
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear