Catalog

GERÇEK YÜZÜYLE GÜLIŞIK 17 sayısı, menekşe rengi hep uğursuzdu diye Gazinosu salonunda izlere 17 inci hafif müik festivaline hoggeldidz diyorra» Gelmiş, geçmiş San temo f estivallerinin en ıâdiselisi, en karışık ve iramatiği, her yılki gid bu aüşümış sözlerle ıçüıyor. Sahne dekoraörü, dlnleyicüer, kadm ı erkekli bütün şarkıcı ar modanın son kapriıine katümışlar, nereye >akarsanız bir göz kanaştıncı ışık çağlayanı. m t n herkec tepeâen ürnağa üş pınluları saçmada, laçlargümüglü ıprayler, hatta «uramrada altın ve gümüs peruka. 17 bıci San Remo bir «Gttı Festival» olarak kalacak «nıla bu gidisle. n salona adım atmak değme Mn harcı değil bu gece, uçer gek biletlerden tekinin fiyatı bi paranuzla 1500 lira tutuyor, nem kaç kaü ise tuvaletlere Dİr mevsim dısı San Remo yoljğuna harcanmış. Bu kahkaha, k, seskoku cümbüşüne ba, bir derdi basından ajmış, açan ölmuş dünyacığın bir könde bulvınduğuna inanamaz bir lü. Bu gece lalona bıletlerini an Remo Bele *yl«r T » mybtrea finceden alan Jet aoayvteden ba»k* kimseler «jr«miyor, gazeteciler bile, onlara da yakındaki beat tipi topluluklar» aynlan kuçük ttyatro lle yeünmek düşüyor. MENEKŞEYE GÜVBN OLMAZ Bu lanlı beyazlı maden nütısının ortasmd» orada burada menek »e rengi benekler. Mor, gecenin tek rengi. Organizatörler endişe ile baslarını sallıyorlar. Menekşeye güven olmazmıs, onlara kalsa yıldızlardan hıçbirinin sahneye bu renkle çıkmaması gerekirdi. Üstelık uğursuzluk işaretleri bununla bıtmiyor, çok eski çağlardan beTI hayırsız tayılan 17 rakamı da var ortada. Festival hazırhklarına girişilırken ilk problem olmustu bu, hatta 17 inci festival yerıne •16 bls> denmesi bile düsünülmü"tü, «m» aonm zaten eğlence arayan basına alay konusu olmamak içın organizatörler istemeye istemeye boyun eğmislerdi 17 rakamına. Gösterinin daha ilk gecesinden ortalıkta ölüm rüzgârlannın eseceğini bir düşünmü; olsalardı.. «DÜNYATI DEGİŞTİREN ŞARKILAB» Birkaç dakıkaya kadar «Dünyayı değiştiren şarkılar» dıye adlandırılan şarkıların geçidi başlayacak. Aüı pullu görünüşlerine rağmen bu suareler gerçekte hırpalayıcı, yorucu, bıtırici bir gerginlik geti riyorlar. Çünkü San Remo'nun gerçek yüzü bu guzel renkler, güzel melodiler geçidinden ibaret değil. Festival Organizasyonun» sunulan tam 343 sarkıdan seçılen bu 30 melodi önümüzdeki günlerin kaçı nılmaz sesi olacak, anılanmıza ka rışacak, hafif müzikten hoşlanmasak da bir yerlerden mutlaka kulaklanmıza çalmacak. Şu son yıl içinde îtalya'da yalnız Italya'da piyasaya çıkan 7000 melodiden yalnız bunların bu sahneden duyulması, tamamen bir gans m« selesi. Çünkü her yıl yapılan seç meierin sonuçlarınm biri ötekin den saşırtıcı oluyor. ilk elemeyi yapan büyük jürinin şarkıları neye dayanarak seçtiği hiç belli olmuyor. Her yü, meraklılann büyuk saskınlığı arasmda, plâkları pıyasada satış rekorları kıran en gozde şarkıcılardan birkaçınm feı tıvale kabul edilmedikleri, 6te yandan sahneye o zamana kadar adları bile duyulmanu? bir taktm heveslilerin çıkacaklan açıklanı yor. Nedeni, sözde genç istidatlara imkân sağlamak; gerçekte ise televiayonun ve plâk jirketlerinin büyük yıldızlara kafa tutabil mek için bulduklan yol bu. Sonra bazen daha ilk akşamdan acırna dan eleniveren jarkılar yüm en sevilen plâkları oluyorlar da San Remo'nun başma ta? ettiğl melodi ler bir kaç gün sonra unutulup gi diyorlar. Bu yıl festivale giremeyen şarkıcüann arasında bizde de hayll tutulan Mina. Celentano, Tooy Cucchiara, Bita Pavone, Glanni Morandi var. Hatta San Remo sahnesinde birdenbire parlayarak bir yıl ara ile jki birincihk alan Gigliola Cinqoetti'ye bile rest çektiler bu sefer. ÎPLER KİMİN ELÎNDE? Bunun nedeni doğrudan doğruya San Remo'nun kulisine bağlı, jarkıcınm kabiliyetine değil. Festivalin dış yüzü dünyanın en önem li hafif müzik gösteri oluşu, iç yüzü İse bir avuç insanın bulanık çıkarlarının döndüğü bir dev makine. San Remo'nun bütün iplen bu muazzam oyunun yaratıcısı, da ha doğrusu «büyük patron» u olan 46 yaşındaki bir sanayicinin elinde. Geçen yıldanberi araya Demirperde gerisi halklarınm da girme siyle festivali bütün dünyada 200 milyona yakm insan seyreder oldu, bunu düşünmek bu sahnede yalnız birka çdakıkacık olsun gorünmenin ne buyük bir önem taşıdığını anlamak içın yeter. Ve yi ne bu yüzden tabn araya akla gel medik entrikalar. mücadeleler ka rışıyor, büyük patron Ravera'nm yazıhanesine aylarca öncesinden tavsiye mektupları yağmaya başhyor. Hem de adlan bir açıklansa skandaller çıkacak kadar önem lı kodamanlardan, milletvekillerin den, bakanlardan, piskoposlardan, hattâ hattA yüksek din çevrelerinden geliyor bu mektuplar. Televizyonda San Remo Festivaline bu kadar geniş bir yer ayırtanın da Roma'daki yüksek dinsel çevrelerden pek pek önemli bir kiji olduğu söyleniyor: Kendi koruduğu bir şarkıcı programa sığmıyormuş da... Onun için programı uzat mak gerekmiş. SAN BEMO'NUN GERÇEK BİRİNCİLERİ Ornells Vanoni, »ıklı» sayesinde «Lad; festivaU «eçfldl Laruıdan birinin adı San Remo'ya çok yaraşıyor: «Her ümldin yolu» Sarkıcılann da, bu sanattan başka her seye benzeyen kapıtal oyunu na katılmaya can atmalan da sebepsiz değil tabii. Büyük yıldızlar gölgede kalmamak çabası içindeler, küçükler ile hiç tanmmaınışlar ise birdenbire parlayıvermek hayâlini kuruyorlar. Gitükçe hız lanan. başdondürücü bir ritme v» ran müzik dünyasmda korkulan enflâsyon başlamadan herkes bir pay koparmaya bakıyor. San Remo'nun gerçek sahipleri olan beş altı büyük plâk »irketi de, gençlerin kaprislerini yöneterek para yapan bütün endüstri ku rumlan gibi bir yandan pupa yel ken giderken, bir yandan enflâsyon korkusu içindeler. Işte perde açılmadan Sncekl, ve kapandıktan sonra festival bu; seveceğimiz, acı tatlı anüanmıza fon olacak sarkılar böyle, bu pek de şairâne sayılmayacak hava için de meydana çıkıyorlar. •SARI BAYRAK. VE VEStL ÇtZGİ> Bu ekonomi oyunlanndan artakalan sanat yönü ise bir ayn savaş alanı: Hafif müziği kendi ellerinden bırakmak istemeyen eski kusak sarkıcıları ile gençlerin mücadelesi gittikçe şiddetleniyor. 1951 yılında bir küçük kıyı şehrini canlandırmak için ortaya atılan bu festival bugün Italyan müziğine sahip çıkmaya çalışan de ğişik kuşaklann çarpışmasına sa ne oluyor. Bir yanda Clandlo Vil la, MBva, Modugno tipi hafif 1 talyan müziğinin klasikleşmiş yı! dızlan; ötede «San bayrakçılaı ile «Yeşil çizgiciler», yanl eski M renat ve opera tipi aşk şarkılarır dan usanmış olan gençler. «Sa bayrak» yani, eskiden gemilen kolera bulunduğunu belirten ko kunç karantina bayrağı, bu j bunlar«Yesll çizgi» de birlesiyo lar, senenin yeniliği bu. Sarkıla «Protesto sarkılan», dunyaya mı dan okuyan bir dostluğu, saçlı rmı uzatıp kardeşçe yaşamayı, b rışı, özgürlüğü övüyorlar. B« tipi topluluklan kabul ettirmek çin ellerinden geleni yapıyorl, çünkü Gençlik uygarlığı» nı ya manın tek yolu buymus. Plâk î ketlerinin para hırsindan onlar böyle faydalanıyorlar. 1 Bu festivalin asıl önemi. sadece bir yıllık hafif müzik zevkimizı koşullayan bir amansız yarışma oluşunda değil; San Remo'nun yaldızlı gorünüşünün altında yatan tek gerçek paradır, ucu astronomik rakamlara dayanan bir ka pıtal oyunudur oynanan. Geçen yü, yalnız festivali izleyen ilk iki ay içinde Îtalya'da 6 milyonu aşkm plâk satılmıştı; bugün ortada ddnen rakamın ise 12 milyar îtal yan lireti olduğu söyleniyor. Plâk sanayicilerinin ne zamandır göz dıkükleri bir para, çunkü San Remo'nun gerçek bırincileri onlardır. Gerçek oyun, her yıl geceyan sında bırınci gelen şarkı kazanıp da seyirciler «Oyun bitti> diye evlerine dağılmaya başladıkları zaman başlar Şarkıcılarla kompo zıtörler, yani işin asıl müzik yönü ile uğraşanlar çoğu zaman ancak birer kukladırlar, bazen de bu çarkın dişlilerinin arasında ezilir giderler. HER ÜMİDİN YOLU YARIN OÜNYA BtR YANLIŞ YOLDA GİDİYOR Ing. ÇiM Tel TOHUMl : 44 17 47 (Cumhuriyet : 15 Bahçe miman Mevlut Baysal Connie Francis, vabancı laruı en kaprislisi Caterina Caselli, flk secesinda elendl Festivalin pek beklenilen jarkl BULMACA 06 25 06.30 06 45 06 50 07 00 07.05 07J0 07.45 07.50 Acılıs. oroeram Turkuler «ecidi ( 1 ) Konusma Turkuler aecldl (2) Ko\e haberler Sabah melodilerl Haberler v e hava durumu Kucuk llânlar Studvo G'den Tt Istanbulda buiun 08 00 Hafif müıik 08 2ı| Rad\o haf:f müzlk orkestrmsı 08 40 Keman soloları 09 00 Gunumuı SorunUrımız 0910 Istanbulun sesi 09 31 Pasadobleler 09.45 N Bavramdan tÜrküler 10.00 Muzik kutuıu 10 15 Kadın ve cevresl 10 25 S Tur Gulermandan » r k ı l a r 10.40 Arkası varın 11 00 Kısa haberler 11.05 Sabah konserl 11.45 Caz sarkıcıları 12 00 Orhan Avsar orkertra»! 12 10 Kucuk ilânlar 12 15 4 ses. 4 sazdan tOrküler 12 30 Saz eserleri v e Yıldırun Gursesten sarkılar 13.00 Haberler. K. G. de bu«ün 13 20 Studvo G'den 13.30 Reklâm Droeramlart 14.00 N Erdemliden sarkılaı 14 20 Dans orkestraları 14.35 Saz eserleri 14 50 Senfonık sürler 15 40 Turkuler eectdl 16.00 A Buvukatamandan »arkılar 1620 Minvatur muzik 16 40 Saz eserleri 16.55 Cocuk bahcesl 17.10 Bir sey unutmadınıı ra» 17.15 Cocuk korosu 17.20 Kısa haberler 17.25 Karma fasıl tooluluju 17 50 Heklâm Drojtramları 19 00 Haberler ve hava durumu 19.45 Patlâmentoda gecen hafta 2(100 Nihat Mercanlıdan turkuler ; 20 15 Lıed Drogramı 20.35 Rıta Bitten sarkılar 20 55 24 saaün olavları. K. ilSnlar 21 00 Sanat dunvamız 21.20 Sevdiklerinizle beraber 21 40 Tivatro Okulu 22 00 Beklâm t)ro«ran>l«n 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Gece konseri 24 00 Kat>anıs ISTA.KBUL IL RADYOSU 16 55 Acılıs v e Droeram 17 00 Sızm iem 17 30 Kucuk konser 18.00 Ivı aksarolar 18.30 Senlonik murik 19.00 Cesitli melodiler 19 30 Aksam konsen 20 15 Beraber secelim 21 00 4 ruzgârın eetırdiSi ezeıler 21.15 Sonat saati 21.45 Naooliten melodiler 22 00 Gece konserı 23.00 Caz saatı 23.30 Sevilen sarkılar 24 00 Pıvano soloları 00.15 Tanao v e Pasodobleler 00.30 Hafif muzik 01.00 Proeram ve luiDanu 1 2 3 4 5 6 8 9: 123456789 • Tiffany Jones •IFFANY JONES f ZUZU SCC4JTEJJIKİKA O PEMEYİ SOLDAN SAĞA: 1 Tafjinoııs bir k&dtsı v s Uyatro artistimi* (adı ve soyadı). 2 «Harareti fazla olan üye» anlamına ıki söz. 3 Duygu, «karşısındakini ıstıraba düşürmez» mânasma bir çekim. 4 Bir yere takılmış duruma düşme, Karadeniz bölgesl üleıimizden birinin dörtte iHsi. 5 r / Hafif alkollü Jçkilerden, din ve dünya işlerini birbirinden tam olarak ayn telâkki eder düşüncede. 6 Orduda hücum emri verilmek için bu terim kuIlanüiT, çevrilince tslâmın dört halitesinden biri belirir. 7 «Çok olmıDÜNKtl BULMACyan sayida» karşılıgı İki söz. 8 Tersi avukatlann bir araya geleHALUEDIUMİS 5 t rek kurduklan kuruldur, bır NASIL HALLEDİLECEK î u k a n d a k i rakamh balmacada renk. 9 Küçük böcek ve sinekdece 6 tane anahtat (ipucu) v e 6 tane sonuç vardır Boş olaı leri öldürmeye mahsus bir madkarenin içine 1 den 9 m kadat aygun biret rakam koyarak ve de. lama, çarptna. çıkartma, bölme isaretlerine dikkaı ederek t YÜKARIDAN AŞAĞIYA: sağa ve yukandan aşağıya bulmacada gösterilen soonçlan bnl 1 Kimin olduğu belli olmı Biraj vaktinizi alır ama. bo^ vaktinizi hoşça geçirtnis alun 1 •••• m^m •«««a yan eşya için bu ıki söa bir ars kanuna karşı gelmiş durum( ya getirilerek kullanıhr. 2 Es kişi 1 Şişe tabrikasuun i ki Turk tmparatorluklanndan bi ettıği bına levazunaündan, I zamanlarda rinin halkı (çoğul). 3 Gezinti 7 8 9 zenli olarak yerı (Osmanlıca), büyükler çok rilen veya defa kuçüklenn kusurlannı bunnn paralar nunla karşılarlar. 4 Karm d o ki usul çoj yurur, bir içkinin renginl ands8 Kafkai ran kumaşlann rengi böyle betran Türl lirtilir. 5 Her canlı yaratıgın (çoğul). 9 havatının sonunda başına gelecek şeyi kimsej hal, yerleşıp kalmış tesir. 6 Oflnk0 bolmarnnın citmlyecek Tersi «Tadı adamakuh yerınde» halUdUml* ««kU d e Iıriatış» mânasına bir OsmanUca terimcUr, nasına iki • aD a '»kl^^a^a^H^aV İaMV BEKV.t"»©' cct VE2. TA euUAT Tr ALUİUA J 1 JHİ i EM NtP6E7 flŞK ve ÖLÜM 63 ö ğ l e sonrası düş görüp duruyordu, aralıksız. Bir arap iç fanilesiyle, pek senlibenli bir kıhkta, çimbıçerıni durdurdu, bir ağacın alünda durarak, parmaklığın öbür yanındaki bir kadmla konusmaya basladı. Bn. Burney o sert, ağırlık veren karaları içinde, (Bn. Worthington beıüen konusuyor ama, Dewey öldü. Ah, zavallı adam, yüzü kul gibı. Benun oğlum öldü. onun oğlu döndü geldi, döndu geWi. bir kadınlan. Ne j§i var onun bur'da? Bn. Mıtchell diyor ki... Bn. Mitchell diyor ki... Saunders'lerin kızı Donald'ın yavuklusuymuş. Dün şehre inmistL ner deyse çırılçıplak.) üzerine güneş gelmışü. Onune geçilmez ilkyaz güneşi altında, gene gözlennı sıldı. Donald Mahon, sesler işiterek: •Devam et, Joe.. « Oğlunuz nasıl diye gormeye geldim, bunca şeyden sonra.» (Dewey, oğlum.) (Seni öyle anyorum ki, Dick! Erkek mi anyorum? Bilmiyorum. Ah, Dick, Dick! Üzerimde hiç bır ız bırakmadın, hiç. Saçlarımuı arasuıdan öp benı, Dick, bu tün şu çirkin gövdenlen, bir daha da birburımızı hiç görmiyelim. hiç.. Hayır, gdrmiyeceğiz, sevgili, çırkin Dick.) , .. (Evet, Donald'dı bu. Öldü.) «Çok daha ıyı. sağolun. Bir iki hafta dinlensin, iyice kendine ge%n. Burney, ona acıyarak, onu kıskanarak: «Çok sevindim, çok» dedi. (Benim oğlum öldü, bir kahraman olarak: Bn. Worthington, Bn. Saunders benlen orada, buradan konusuyorlar.) • Zavallıcık, tanıdıklannı hiç hatırlamıyor mu?» • Hatırhyor, hatırhyor.» ) (Donald'dı bu, benim oğlum.) «Donald, Bn. Burney'i hatırlamıyor musun? Dewey'in aruıesi, bilirsin.» (... ama, sonsuzluğa kadar değil. Sana dünyanm bütün mutluluğunu, sevgisini dilerim. Sen de bana mutluluk dile, Dick'çiğim ..) Donald Mahon, sesler işiterek: «Devam et, Joe.» Bn. Burney, coşkuniukla: «O kızın erkeklerlen gezmesi!» diye düşündü. «Dewey ölmüs olabilir ama. Tann'ya çok şükür, onun yavuklusu değil.» « Oğlunuz döndü geldi, yakmda da «vlenir falan. Ne mutlu size, ne mutlu!» Papaz, sevgiyle onun otnzunu okaayarak: «Eksik olma, eksik olma» dedi, «sık sık beklerim, Donald'ı görmeye gelin.» Kadın, siyah kenarh pamuklu mendilinin arasından: «Evet, gelirim» dedi. «Sağ salim döiıüp gelmek çok güzel bir jey. Kimisi gelmedi.» (Dewey, Dewey.) Güneş asmanın arasından, aralık anyarak, ağır ağır ısıldıyordu. Bn. Bumey şündi Bn. Worthington'u şehre kadar uğurlayacaktı belki: Bn. Worthington: «Nasılsınız? Kocanız nasü?» diye soracaktı ona. (Romatizmam... Yaşlandrm. Evet, e v e t Biz yaşla nınca... «Sen de yaşhsın» diye düsünecekti, içine rahatlık veren bir hınzırlıkla, «benden daha yaslı. •Yajlıyız, yaalı. böyle bir »ey bizim başımıza gelmemellydi. Bana karjı çok iyi davrandı... Iriyan, güç ı«Viiinr«tıı v«ıuan...) Kalktı, biri ona pamuklu JVilliam FAULKNE « Evet, evet. Gene gelirim görmeye.» ( î çocuk! Zavallı adam! Yüzü: kül gıbi.) Çimbiçer ağır ağır çene çahyordu. akşamın Hğini istemiye istemiye bozaraktan. Bn. B arıları tedirgin ederek, gözleri bir şey görı çimlerin üzerinden yürüdü. Bahçe kapısmd onun yanuıdan geçti. Kadm, kötü döşenmiş da bel vermis bir çıkıntı, bir de kırık su yo pağı görünce, şemsiyesini arkaya doğru eğdi, 1 gıbi, karalara bürünmüş, kara elbisesme ka kan gibi tuttu. Bulutsuz bir gökyüzü üzerinde, kilise kulı yumuşak yağlıboya lekeleri gibi eğiimiş gü lerin havayı emen gümüş seslcri. Güneş asr lı duvann gölgesini uzatıyor, o bir küme s: yi serin bir gölgeye boğuyordu. Sandalyeler ı batışını bekliyordu. (Dick, sevgilim. sevmediğim sevgilim. Di nin çirkin gövden benim gdvdeme bir hırs girdi, gövdem akıp uzaklara gidiyor, senin izlerini silerekten. Beni öp, unut: Beni anca luluklar dilemek üzere an, sevgili, cirkin. öli (Benim oğlumdu bu, Donald. Öldü ) Joe Gilligan, çimden geçerken: «Kimdi dedi. «Oğlu savaşta öldü. Sehirde duymuşsun ki.» « Evet duydum. Yirmi kilo şeker ça sanıkmış, gidip orduya yazılmasına müsaadc ler öyle değil mi?» « Türlü şey söylendl...» Papazm sesi yavaş yavaş söndü. Donald Mahon, sessizlik işitince: «Durdu Joe Gilligan geldi yanında durdu, renkl | ü onun gözlerine taktı. « Hayhay, Teğmen. Biraz daha mi B Duvann gölgesi onlan bütün bütün sa En sonunda Donald: «Devam et. Joe» Bn. Burney Bn. Worthîngton'u kaçırdı yaşh kadm, arabasında, arkaya oturmuş. kayıp gidiyor. Arap şoförün başı top güllesi varlacıkö, Bn. Burney, benzin kokusu için nun uzaklaşıp gidişine baktı. Mahkeme 1 gdlgesi alanm bir yanuıı dolduran seyrelmi tün dumanı gibiydi. Kadın, bir mağazanın da dururken, bir tanıdık, oğlunun bir arkad dü. Dewey"in taburundandı. subay mı ne, 5«y; ama, o olmemijti, ölür mü hiç! Ah, su ler, falan! (Yo, yo! Böyle dusünmemeliyim! Elü leni yapmıştır o. Dewey gibi ölecek kada bir çocuk değilse kabahat onun değil. H wey'l kıskanıyor. Yapması gerekeni yapüj lüyorlar, başka söyleyecek bir şey bula Yapılması gerekeni yaprmş! Ben bilmez onun böyle yapacağını? Dewev. Dewey! N cecikti, ne de iriyanydı, ne de yaman' E da o Green denen adam aldı onu öldürdü.) Oğlunun arkadaşma acıdı, içinde bir duydu. Onu durdurdu. «Evet, efendim, iyiydi. Evet, öteki ç < iyiydiler.» UAK .JOİ MallCOÇOğlU konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZ GUL AN K AR A 06 25 07 00 07 05 07 30 07.45 08 00 08.05 08.10 08 40 08 45 09 Ofl 09.20 09 35 09.4(î 10 00 1T 10 10 40 10 55 11.15 11.30 12 00 12 15 12 25 12 3fl 13 00 13 20 13 30 14 00 11 15 14 35 14 55 15 00 15 30 15.55 16 lıl 16 20 16.40 16 55 17 00 17 30 17 50 19.r.(l 19.40 19.45 20 00 20 05 20 25 21.00 21 r>5 22 05 22 25 22 30 22.45 33.00 23 45 A c ı l ı s . Droeram K o v e haberler Mustafa Safcyasar v e Müzehher G u y e r d e n sarkılar Haberler v e hava durumu Sabah müzUÖ Ankarada b u g ü n Kucuk ilânlar Her telden Kucuk ilânlar H»san Sozerden türküler G u n u m ü z Sorunlarımız Sabah konseri K ı s a haberler v e K. ilânlar Arkası v a r ı n Hafif muzik Sarkılar v e o v u n havaları Turkuler Melodiden melodir» Cocuk bahceji Konser s a a ü Öâle m u z i e i K ı b r ı s saatl K u c u k llânlar Beraber v e » l o jarkllar Haberler. K G. de bueun Plâklar «rasında Reklâm Drogramlarl Cocuk bahcesl Solmaz TeSmenden sarkıl»r Bugun icin sectıklertmiz Kısa haberler v e K. llinlar Sarkılar Türküler Cesitli müzik Nevın Akoldan tOrküler Plâklar arasında N. Tokatlıoıiludan «erküar Müıik dinllyeUm Kısa haberler ve K. ilftnlar Yurttan sesler Is dönüsü Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kucuk ilânlar F. Turkândan türküler Uvkudan önce F. Kozinoiludan »arkılar Ünlü «olistler. O. orkestralar 24 saaün olavları. K. ll&nlar Mıkrofonda tlratro T B M M. saatl Hafif müzik Ülkü Yurukoiöudan türküler Haberler v e hava durumu Ooera »lbümttnden Gec* varııına doSru