Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 4 Aralık 1967 SAHÎFE ÜÇ AJANSLAR * RADYOLAR hadiseler arasında. Demokratlar, yeni başkan arıyor Johnson aleyhinde kampanya başladı Dünya'nın en kârlı mesleklerinden birisi CHİCAGO, ( u . ) BANGKüK. (a.a.) apoııya'da ve Formozada, resmî değeri ons başına 35 Senatör McCarthy, bilindiği gidolar olan altın, karaborsabi ıdarenın Vıetnam siyasetine ada bir onsn 100 dolara alıeı bolçıkça karsıdır. Başkan Johnson' makta, bn yüzden Doğuda altın ın Vıetnam siyasetinde olduğu kaçakcılığı çok kâr getirmektegibı iç siyasette de başansızlığa dir. uğradığına ınananlar, McCarthy Profesyonel kaçakçılar, Honglehindekı cereyanın kısa süre kong'tan (bir onsu 42 dolar) içinde çıg gibi büyüyeceğini söyLaostan (bir onsu 40 dolar) ya lemektedirler. da ttalyadan (bir onsu 45 doJohnson aleyhtarı hareketl baslar) aldıkları altınları küçük latanlardan Gerald Hill, «Gayeparçalar halinde kaçırmakta, miz Johnson'ın gelecek yıl adayböylece büyük bir tehlikeyle lıktan vazeeçmesini sağlamakkarşılaşmadan devamlı ve bütır. demistir. yük bir gelır sağlamaktadırlar. Allard Lowenstein adıntfaki ö t e yandan, Avrupalı kaçakçıbir avukat ise, Johnson'ın Başlar yüksek nakliye ücreti ödekanlıktan duşmesini sağlayacak mek zornnda kaldıkları için, kadar oy toplıyacağından emın daha çok altını bir defada topoldusunu behrtmiştir. Johnson' In olarak kaçırma yoluna gitın Vietnam savası karşısındaki mektedirler. ÇoŞu kere altın, tutumunu ve içerde sosyal gü isimleri tanınmayan kimseler venlik kanunları ile ilgili çalıştarafından kaçırılmaktadır. malarını yeren Lowenstein, şöyBunlann tanınması, keskın göz le demektedir: «Büyük toplum lü Gümrük memurlan ıçin çok program'nın uygulanışı tam bir kolay olmaktadır. Büyük bir fiyaskodur; partinin kaçınlmakta olduğunu • • ta yapılacak olan Demokrat Parti konvansiyonnnda Lyndon Johnson'ın Başkan adayı seçilmesini önleme amacıyla yoğnn bir faaliyete girismişlerdir. Bn grupun destekleyeceği aday Minnesota'lı Senatör Engene Mo Carthy'dir. flfflmokrat, gelecek agnstos M a eyaletten SOO'ü aşkın De Uzak Dogudaki altın B kaçakcılığı hızlandı gümrükçüler daıma sezebılmekte, kaçakçılan yakalayanlara yuksek ikramıyeler verılmektedır. Tayland'da kaçakcılığı ortaya çıkaran gümrük memurlarına 15000 dolar mükâfat verilmektedir. Havayollarının kaçak çıhk haberıni ulaştıranlar da bu mukâfata ortak olmaktadır. I Kayıp füzeyi bulana miikâfal var NEUBORG (Bavyera), (a.a.) ç metre nznnluğnnda, 70 kilo agırlığındaki Sidewinder füzesini getirene mükâfat verilecektir.» Bu ilân «Neuburger Rundchau» gazetesinde, ekım ayı içinde, Neuborg yakınındaki bir NATO hava üssünden uçurulan füze ile ilgili olarak yayınlanmıstır. Aynı gazeteye daha önce, füzenın kaybolduğundan haberdar olduğu anlaşılan biri tarafından bir mektup yollanmıştı. Mektup Rennerstshoffen adındaki küçük bir kasabadan postaya verılmıştır. Oysa Augsbourg'da ya yınlanan bir gazeteye göre, Bonn gızli servis ajanlan haftalardan beri bu konuda sorusturma yapmaktadırlar. alka dayanışının felsefesini ararken «çünkü sandıktan çıktık» düşüncesiyle işe başlayan diyalektik. elbette geçen haftaki Kıbrıs uzlaşmasını bir zafer olarak NEVV YORK (a.a.Radyolar) şekillendirir. irleşmiş Milletlerdeki gıiveniDaha doğrusu bu, Sokrat diyalir kaynaklardan açıklandığına göre, Vietkong, geçen ay Bir lektiğidir. Karşınıza bir adam alır smız ve ona, «Sizin gerçeğinlze» yö leşmiş Milletler Genel Sekreteri nelmiş sorular sorarsınız. Alacağıile temasa geçcrek, Vietnam Ulunız cevapların «evet», «hayret, ne sal Kurtuluş Cephesine mensup kadar doğru» veya «hakhsın» şekdelegasyonlaruı Birleşmiş Milletler linde olması şarttır. Sonunda bu Genel Kurulu önünde tezlerini saevetlemelerle karşınızdakini bir vunup savunamıyacaklarmı öğren noktaya getirirsiniz. Bu nokta germek istemiştir. çektir ve işin güzel tarafı gerçeği Bu müracaatla çok fazla ilgilenen siz değil de karşımzdaki bulmus Genel Sekreter UThant, bununla olur. ilgili olarak, Amerika'nın BirleşAma Sokrat diyalektiğindeki şarmiş Milletler daımı delegesı Arttı unutmayın. Gerçeğinizi bulacak hur Goldberg ile de göruşmüştur. Goldberg. VVashıngton'un bu ko kimse daima •evet demelidir.«Öy le değil, böyle» derse oyun bozunudaki fikrini aldıktan sonra yaplur. tığı açıklamada, Birleşmiş MılletGelin alalım Kıbrısı ele: lerin Vietnam meselesıni ele alaKıbrıs, üzerinde yüzde 30 Türk, rak böyle bir delegasyonu dinleyüzde 70 Rum'un yaşadığı bir adameğe karar vermeden, Vietkong'un dır. 1878 de bir anlaşma ile îngilGenel Kurul önunde açıklama yap tere'ye verilmiş. Lozan'da aynı stamasının anlaşılabilir bir tarafı oltünün devamı kararlaştırılmıştır. madığını ifade etmiştır. Ikinci Dünya Savaşından önce başlayan ve sonra hızlanan bağımsızlık akımına, tngiltere Ada'yı terk etmek zorunda kalarak boyun eğmiştir Vietkong, Birleşmiş Milletler G. Knrulunda konuşmak istiyor anın Panoraması • Mehmet Barlas | I Dostlar şehit Biz gazi! u son Kıbrıs buhranı sında harb istiyenler çok oldu. Sö/e suradan baslamalıyi7. harb istenmez.. lnsan harbe mechur kalır. Çünkil harb milletlerarası mönasebetlerin en kötüsü. en zararhsı ve en rizikolusuriur ama hissi, rniss! tiirlü sebeplerle harb İstiyenler olmnstnr: hattâ cok olmuştnr: ne le Türkivede. SıeİP simdi.. eskileri oknraa ve hatırlamanm çeşitü sebeplerle cöçlestigi bn zamanda harb istemek bir nevi kevif olda. Aksini sövlemek İse milletin sereflenmesini. erk 'lesmesini istememek eihi eavri milli bir hareket «avildı. Gün olmusttır ki: H Sokrat'tan Demirel'e... sında Islâm Hindu, Mısır'da Fellah Levanten gibi... Müteveffa Nehru, «Dünya Tarihine Bakışlar» isimli eserinde, İngiliz metodunu açık ve seçik anlatmıştır. Gelelim Kıbns'a... 1955 lerin Kıb ns'ına da bu metod uygulanacaktır. Londra, Zürich anlaşmalan ve kâğıt üzerinde işleyeceği zannedilen bir Kıbns Anayasasının ortaya çıkışıdır bu.. Bir devlet ki, birbiriyle çelişen iki cemaat. yönetiminin birbirine bağlı iki parçasıdır. Rum'un «Evet» dediğini Türk veto edebilir, Türk'ün arzusunu da Rum uygulamaz. Yani çalışması imkânsız bir sistemdir bu. Bizim iktidarlara bakalım: Önce «ya Kıbns, ya ölüm» diye sokağa dökerler halkı, sonra da «Ya takshn. ya Öliim»e dayanır iş. Londra Zürich anlaşmalannın ge tirdiği Kıbns doğunca da, «Bakımsız Kıbns» diye bağırtırlar kitleleri... Bunların hepsi, bağırtüdıklan günlere göre kutsal ilkelerdir... 67 eylul olaylarına bile yol açarlar. Halbukl bunlar, ne halkla ne de gerçekle en afak iliskisi bulnnmayan ilkelerdir. «Ya Kıbns ya «lüm» Menderes sorumsuzluğunun yarattığı bir demagojidir. «Ya taksim ya ölüm» bu sorumsuzluğun 180 derece dönüşüdür. îki cemaati birbiri ile zıtlaştıran şimdiki«Bagımsız Kıbns» ise. İngiliz oyununun Menderes demagojisi ile zinasıdır açıkçası. Ve bugün biz, yürümez bir ilkeyi. yâni «Londra Zürih»e bağlılığı, dönüşü imkânsız bir dâva haline getirip, Türkiye'yi savaşın eşiğine dayarız. Evet, ne kadar acı olsa da, gerçek budur!.. Eğer böyle olmasaydı, eğer savaşa gelişteki gaye Grivas'ın katlettiği ırkdaşlanmızın intikamını almak olsaydı. Kıbns'a çıkarma yap mış olurduk o günlerde. Hiç olmaz sa, İnönü Hükumeti zamanındaki gibi, uçaklarımız bir bombardımana girişirdi. Halbuki ne oldu?. Millet günlerce sinirleri gergin, bir savaşa hazır bekledi. Hepimiz, kan ağlayan yüreklerımizle, alçak ça katledilen ırkdaşlarımızın hâtıralanna gereken sayıyı göstermeye hazırlandık. Her şeyi bir kenara bıraktık; geçen buhranlı günlerde ne iş kaldı ne de güç .. Sonuç: Johnson'ın temsilcisi İle NATO'nnn Genel Sekreteri geldller ve NATO'nun güneydoğu kanadını kurtardılar. Bu arada Yunan cuntası da kurtuldu. «Kararhyız» sloganını ağızlaruıdan düşürmeyenler ise, Vance'a •Sen git, patronun gelsin» diyemediler. Madem ki Türk Yunan çatışması bu kadar önemliydi. Teksas'taki çiftliğinde dinlenen Başkan Johnson'ın kendisi neden gelmemişti buraya?!. Hindistan Pakistan savaşını dur durmak için, Kosigin bizzat gitmişti Taşkent'e . Ama Johnson'ın adamı, Ankara'yı iknaya yetiyordu. Sonra da bir kısım gazetelerde, sekiz sütun manşetlere ağzımız açık bakıyorduk: Atina isteklerimizi ka bul etti!.. Kendi kendimizi tatmin ediyorduk zahir, şu satırlan bir ciddiyet taslayan gazetede okuyunca: «Türkiye'nin Atina Elçisi. Yunan Dışisleri Bakanlığı merdivenlerinden ağır ağir, eülümsiyerek çıkrı...» Sonrası da mâlum işin: Demirel, Çağlayangil ve diğer «ze zat». iftiharla konuşacaklar, •Hüku metimiz» diye başlan nutukları dinleteceklerdi millete. Işte bu Sokrat diyalogu idi. Çün kü bu nutuklara sadece .evet» ceva bı gelecekti halktan. Gerçi bazı muhalifler .humaset» edebiyatı yapacaklar, «neden çıkarma yapmadık? diye soracaklardı. Ama, kendileri iktidarda olsa aynı şeyi yapacaklarından, soru ları da işlenmemiş suçların ezikliğinden başka ne getirecekti ki?. Ve Makarios'un şartları ortaya çı kınca da, Yunan Cuntası ile Demirel Hükumeti, «Biz anlaştık» di yeceklerdi. Katliamı yaptıran Atina değil de, Lefkoşe idi sanki ve dost olunması gereken tek yönetim de bu cuntaydı. Kıbns'a çözüm yolu bulundu geçen hafta!.. Gülümsememek. geıeceği gönnemek mümkün mü ki? Önümüzdeki aylarda. bu çeşit çözüm yolları defalarca bulunacak. S tnönü hizi tkinci Cihan Harbine sokmamakla erkekliğimizi körlpstirdi. rtive tnönü'nün sivas! havatindaki en hüvük muvaffakıyetini ve bu memlpkpte vaptığl hirmptlerin en büviigfınf yermislerdir. Rkre bir sey denemer. Ne var ki sonunda. Ey eaziler vol eöröndü, vine serime!.. mâniii çağmlma» tkincı Cihan Harhinde çok ardınlarımız «rene höiüm bölüm olmıışlardı. Rahmetli Pevami Safa Alman taraflısı. merhum Hü^eyin Cahit tneiliz taraflısı diye damg»Unırkpn hnnlar da birbirlerine: Mistpr Yalçm! Herr Safa! dive hitap eder vazılar yazmava başlamışlardı. nihavet hirbirlerine karsı savurduklan ithamlarm agırlıih ve hn iki kıvmetli muharririn bövle bir cirkin marazava tutuşmns nlmalan herkpsi rencidp Pttiiri icin hük^met hu nesriyatı dıırdıırmus ve muharrirter arasında bövle dalaşmalan vasak etmisti. Bpn de bu çirkin ve mânas:ı münakaşalann »levhinde olanlardandım. ama Inanmıştım ki biı en küçük mün kasayı mutlaka başka vâdilere sürükliverek ufunptlendirmpkfpvi7. Bunu anlatmak için bir kficük fantezi vazı vazdım. üç dört parçadan ibaret.. iki kisi tavla ovnarken birisi: « nııhara» rtivor. öteki « Yok camm iki hir» divor öteki « Ya hu! knskoca duharavı iki bir vaı>tın bp!» cevahını verivor « BPtı kör müviim!.. Spn körsün! Gözün kör ıılsun. hadi kavga!.. Baska hir vak'a: Sarkı din'ivor lar. Birisi: « Ne cüzeldir şu uşşak sarkı!..» div >r ötpki: « Han)ti ussak?. GiİTeHm hicaz şarkıvı oşşak vaptın!» « Ben musiki den anlanm». « Ben anlamaz mmm?». Anlarsın. anlamazsın!.. tşte ben de bövle bir kaç fıkra İle en ufak meseleleri birbirimizi tahrip pderoesine hrrpalayan cekişmelere çevirrMfntrlzi vazmı?tım. Yazınm çıkt eün eazetrve eittim.. az snnra 4nkaradan telefonla bpnl aradılar.. kalın ve otoriter hir ses: Rurhan *>lek Bey.. eazeteler de münakaşa ve münazaavı hükümetin ?a«.ik ettieini bilmivnr mıı«'inuz?? Bngünkü yazınız nedir?.. Bupünkö vanm mı?. Onda bir ksvga vok.. vani.. Ben Mathtıat (Jmum Müdüriü. (»n»ptpnİ7İ kapatarajım. Beypfpndi. benim va/ımdı bir şev vok ki... Telpfon kapandı Bpn Yunus N.i di Bevp e^ttim. Ya7imı çösterdim. Mathuat fjmum Mürtürünün sözlerini sfivlprtim. mprhıım: Peki.. hen görüşüriim. dedl ve ea?ptpve hir «e^ olmadı idi Simdi eski vaztitklanmm hatırlıvorum da o zaman da basnvla harb istivenler çokttı Yalnı? de> gispn şey. Altnanlarla mı lerle mi harh etmpmiz idi.. o sırada "ene hir siin Hüsevin Cahit Bev merhıım harh lehine siddetli makalelerindpn birini vazmıştı. Herkps tsmpt Pasavı harhe snkmak ıçin elindpn eeleni yapıvordu O da olanca kuvvetivle bunlara davatıyordu... Ben o Eünlprde Hiisevin Cahit Bevin harb taraftarlırını beğenmiyordum. Bir ırün kendisine hitaben Na.srettin Hocanın şu fıkrasını yazmıştım: Bir çece Hoca ve kansı ııvnrlarken vattıkları orianın altında bulunan ahırdan seslpr eelmeve ba.«lamış. önce kadın uv»nmış, dinlemis . ahıra hırsızlar girmiş.. Hoeavi uvandırmış: Rfendi! Oinle hak!.. Asa^ıda hırsi7.1ar var Ho<a dinlemis. hırgızlardan hiri«i ntekine divor ki: Canım! tşi uzatmıvalım. Ho cavı temizleriz. Keçi oelajinı keser, veriz. kanvı da dağa kairtırınz.. Bu sözleri dnvan Hoca. seslice bir nksürmnş. Bunu duyan hırsızlar da kacmıslar. hu sefer kansı: Efendi! Do&rusu senin halini erkek'ifinp vakıştıramadım.. Ne oldn ki? Ne olacak! Korktun asaii in meye! öltsiirdiin! Adamlar da kaçtılar... Korktun ffaliba!.. Hanım.. sana eöre hava hos! Sen onun nrasını benimlen oçla£a sor! demis... Rahmetli Hüsevin Cahit Bev harb istedifi senelerde yetmişia fistünde idi. Hiç unutmsm. tnönü'vü tkinrl Cihan Harbi vıralannda mpmlek'î te çok sıkıntı çpktirdisi için ealiba seçim nutııklarındn hırpalamak isterlerdi. tnönü'nün: Evet sıkıntı çektinİ7.. belM viyecek bolamadınız. ama harbe pirip de analannızı aSlatmadım.. drye bir cevap verdijini hatırlıyornm. Biz bötün dünyaya Kıhns vneselesini suLh volnyla hallptmek ıstedifimizi ilân ettik. Harh bu vol lar kapandıktan sonra başlar. Ben her şevi anlıvorum.. ate«H, hamivetli insanlar, dâvanın sfıriincemede kalmasından bezmiş olaıılar. harh istivebilirler ama Kıbnslı asker bir siyasi liderin Kıbnsta çete harbl devam ederken orava fitmpvip rip işler mayna olacaga b»n7crkpn harh ktemesl ni biraz gayri ciddi huldum. B. FELEK Kısaca. llmi Büroda Calışacak HEKİM ARANIYOR Tanınmış bir yerli ilâç firmasının tlml Bürosunda çalısmak üzere lngılızce lısanına bıhakkın vâkıf, askerlığıni yapmış ve 35 yaşını geçmemiş bir tıp doktoru aranmaktadır. Tahplenn en geç 15 Aralık 1967 gününe kadar P.K. 138 Karaköy İstanbnl adresıne tercümeı hallerinl bildiren v e Jotoğraflannı havi bir yazı ile müracaatları rıca olunur, (îlâncılık: 3765/14476) • KAHİRE Cezayir «Ulusal Kurtuluş Cephesi» Partisi ile Birleşik Arap Cumlıuriyeti Sosyalist Birliği partisi arasında cereyan eden görüşmeler sonunda yayınlanan bildiride, «Kahire'de yapılan konuşnıalarda tam bir gorüş birliğine varılmış ve iki teşkilât arasındaki ilişkileri takviye etmek için kararlar alınmıştır» denmektedir. • MOSKOVA Hukuk açısından 8 ağustos 1945 den beri savaş halinde olan Sovyetler Birliği ile Japonya arasında bir barış andlaş ması için gorüşmelere Moskova'da başlanmıştır. • BRİİKSEL Avrupa'daki Müttefik Kuvvetler Başkomutanı General Lyman Lemnitzer, Alman kara ordusundan Gurgen Bennecke'nin, Orta Avrupa Müttefik Kuv vetler Knmutanlığına atandığını açıklamıştır. • NEVV YORK Biıleşmiş Milletler Sosyal Komisyonuna, savaş suçlarıyla insanlığa karşı işlenmiş suçların zaman aşımına uğramama sını dngören bir anlaşma tasarısı su1 nulmuştur. İngiliz metodu Anrak İngiliz İmparatorluğunnn terk ettiği yerlerdcn parmağtnı rekmemek için bir metodu vardır. Bağımsızhk verilnıeden önce, o ülkedeki unsurları en ayırıcı şekilde yerlestirir. Mp«elâ Hind Yarımada vf\ıWnıl uiottanf OGRENMEK HAKKIN1ZDIR! apartman dairesinin 8 adedi Çiftehavuzlarda 12 » Fenerbahçede 5 » Caddebostandadır Yıl sonu büyük çekilişindeki eçen hattanın, en çok sözü edilen adamı seçilmeye kalkılsa, herhalde De Ganlle ile McNamara eşit oy alırlardı. Fransız Devlet Başkanı, finlü basın toplantılarından blrisini daha yaptı ve aklına gelen her seyi söylediğl için de yine herkesi kızdırdı . De Gaulle'e göre, inçilttre bn haliyle Ortak Pazar'a çirtmezdi. Quebcc. hükümran bir devlet olmalı, Kanada'nın bünyesi değişmeliydi. De Ganlle, hrail'in iş«al ettiği topraklardan çekilmesini istiyor, Almanva'nın Polonya sınırlanna saygı föstermesi gerektijini savnnuyordu. Milletlerarası para birimi olarak doları reddeden General, «altına donelım» diyordn. Yaşh General. «De Gaulle'den sonra ne olacakV» şeklindekl bir sonıya da, Inönüvari bir cevap vermişti : «De Gaulle'den sonra Fransa, bu aksam rfa olabılır. on vıl daha da bekliyebilirsıniz !» ROBERT MCNAMARA Yedı yıla yakın süredir Amerikan «ava« mekanicmasını yöneten McNamara'nın istifasının açıklanması da. haftamn bn ikinei adamına döndürdü bakısları. Ford Sirkcti baskanhiından Kenndy'nin transfer ettigi ve Johnson'a miras bıraktıfı McNamara, enerjisi ve yenileştirme merakı ile tanınmıstı. Kiiba cıkarmasmı. Dominik çıkarmasını. Vietnara saldınsını ve bilmedijimiz nice olaylartn sornmlnln|nno paylasmıştı Me Namara.. Ve simdi, savaş makinesini bırakıp. zenıin ülkelerle az gtlismisler arasında dente kurmaya çalıstıği Iddia edilen Dünya Bankası'nın basına geçiyordn. Tıpkı. Hirosima'ya atom bombası attıktan sonra papaz olmaya kalkan, ama delirip tımarhaneye dren Amerikan pilotu çibi . . r ö y l e bir dünyaydı ki bn, McNamara lstüa edece)$1nı açıklayınra, Amerikan barışçıları (Güvercinler). daha sert bir Bakan geleeek dive telâslandılar. . «Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abd\ırrahman Celcbi derler. «özn. bnylece Amerikan malı olnverdi . Bn arada bir söylenti, McNamara'nın, Robert Kennedy'yle birlikte Başkan seçimine katılabilere^ini iddia ediyordn . VE Dtf.ER OLAYLAR Geçen hafta Araplararası Zirve*nin yeri Rabat (Fas) olarak tegbit edildi. Zirveye katılmıyaca^i kesin sekilde açıklanan tek ülke ise Snriye... «News\veek» derçısinin ortaya attıfı Rns Amerikan rirvesi ihtimali.. yalanlandı. Fakat olabilir de deniyor. Habere göre Başkan Johnson, Sovyet Komünist Partisi Sekreteri BrejneH merak ettiği için. özellikle bu zirveye taraftarmıs!.. tngiltere devalüasyon yaralarını sarmaya çalışırken, geçen hafta yeni çrev tehditlerinin içinde kalıverdi: DemiryolenUr, havacılar .. Devalüasyon'nn mimarı Maliye Bakanı Callaghan da, (teçen hafts istifa edip, Içisleri Bakanı olnverdi. Haftamn mutlu olayı bir dognmdn. 130 vıllık ingiliz «ömürgesi Güney Arabistan Federasyonn (Aden), sonnnda tGüney Yemen Halk Cunıhunyetı. ismiyle bağımsızlıfa kavnştn. Yeni doğan bn minyatür devletin Birlesmis Milletlere alınacajı muhakkak. Ama adaylıgı bn yıl da reddedilen Aızıl Çin dışarıda kaldıkça, Dünya Teskilâtı etkililife kavnşamıyacaktır. DeSaullemü McHamaramı? G Beklemiyorduk Ama bunu üemirel'in değiştirmeslni de beklemek haksızlıktır. Çün kü bu Demirel'in görüntüsü dışında büyük bir oyundur. Bir ucu SEATO ile Vietnam'a dayanır, CENTO ile devam edip ötede NATO ile Washington'a uzanu, «Memleketinin bunca derdi varken, Vietnam'da öldürülenlerle uğ raşıyorsun. diye konuşanlar da, bu çarkm içine girip Kıbrıs'ta öldü rülenleri unuturlar. Ve Johnson'ın avukatı Ankara Atina arasında gidip geldikçe «adamı amma da koşturduk diye iftihar ederiz. Başımıza örülen çora bm kokusunu almadan, sadece gertnir ve iftihar ederiz. Geçen hafta keşke geçmeseydL istisnasız hepsi Kaloriferli, gömme banyolu parke.veya marley.döşemeli.Jarn.konforludur., 30 Aralık akşamına^kadar* hesap'açarak sız de^Yılsonu büyük.çekilişineikaühnız.l DERHAL EFENDIM! EMREDERSİNİZ! Geride kalan günlerde, şubelerimize müracaat eden sayın müşterilerimiz daima böyle karşılandı. AKBAN K (îlâncılık: 3728J 14479 ANADOLU BANKASI «Feza Reklâm: 2155) 14413