Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHtFE DÖRT 27 Aralılt 1967 CTTMFTT'îÎTET u iM dev ülkenin istihbarat teşkilâtlannı incelediğimiz ıaman aralarındaki kuvvetli ve zayıf taraflannı şöylece özetleyebiliriz: Her iki sistemin başında bulunan şeflerin sorumluluk, imkân ve kabiliyetleri bakımın dan birbirlerinden pek farkh olmadığı bir gerçektir. 1959 da Amerikayı ziyaret eden Kruçef ile Allen Dulles ara : sında: B Feridun AKKOR Sayın Bay. Zaman zaman gia II istihbarat raporlarımızı ele geçirip okuyor musunuz? Evet. Bu tarz raporlarınm alıyoruz. Hattâ bazan adam'.arınızı da ele geçiriyoruz. O halde bu konuda müsterek bir çalışma yapsak nasıl olur? Çok lyl olur. Esasen aramızda böyle bir alışverişte faydi var. Masraf bakımmdan da bir hayli tasarruf sağlamış oluruz. Zira kullandığımız insanlara bir hayll para harcıyorur değil mi? tarzında konuşrnalar olmuştur. Aynı tarihlerde Los Angeles'de yeniden CİA'ya değinen Kruçef şunîan söylemiştir: «Lüzumsuz yere para harcamak istemiyorsak haberleri direkt olarak birbirimize göndeririz ve doğruyu, gerçekleri öğrenmiş oluna. Zira ajanlarımızın gönderdiklerl haberler çoğunlukla yanlış çıkıyor. Aynca posta Ucretlerinden de kurtuluruz» diyen Kruçef, oturduğu masanın gözünden trandan Baskan Eisenhower'e gönderüen bir telgTafı çıkararak göstermiş ve harcanan paraya lşaret ederek bu ko nuda karşüıklı yardım ve anlayıs ricasında bulunmuştur. Gerçekten dünyanın dört bir kö çesinde binlerce ajan ve casus çalıştıran Sovyet Rusya ile Ameyika kaliteli haberleri elde etmek Için milyonlar harcamaktadır. Bu konuda Schawski bir raporunda Busların casusluk faaliyeti Için mümkün olduğu nisbette az para harcadıgını, işe yaramıyan elemanların gorevine son verdiklerini, ancak önemli haberler için her şeyi göze aldıklarını» bildirmiştir. Mahalli şeflerle ajanlara farklı bir işlem yapan Sovyet Rus ya elde edılen haberlerin çok defa yalan ve mübalâğalı olduğunu gördüğünden bunları kullanmadan evvel sıkı bır süzgeçten geçirmek zorunluğunu duymaktadır. Bu ltibarla merkezde çaltşan memurlar, ajan ve casusların gönderdigl haberlere inanmadıklarmdan değişik yollardan bunları doğ rulamaya çalışmaktadırlar. Bunun aksl de oluyordu. Nitekim, Batıya sığınan Binbaşı îsmail An metofun büdirdiğine göre 1941 de Çek kaynakları Alman taarnızu hakkında bilgi verdıgi halde buna inanılmamış ve Stalin bu ra porun altma kırmızı kalemle «Bu haber bir İngiliz tahrikçisi tarafından verilmiştir. Bunu izliyelim ve cezalandıralım» diye yazmıştı. Dış ülkeler haber alma îaaliyetinde askerl teşkilât (GRÜ) daha çok başan sağlamakta, ehliyetli ajanlarla hedenerine daha ko'ay ulaşmaktadırlar. Savaş son rası Sovyet istihbarat hizmeti daha da genişletilerek bir çok işlerde kullanıldığı gibi kuvvetli casuslarla bulunulan ülke insanlarımn psikolojik ve karakteristilc yönlerinln dertnliklerine inilerek atom dahil bütün gizli sırlar fr> layca öğrenilmiştir. Albay Abel ve Gordon Lonsdals gibi üniü casusların dış ülkelerde oynadıic AMERİKA İLE RUSYA ARASINDAKi FARK lan rol yıllarca devam etmlş ve gizli çalışmalarını ustaca yürütmüşlerdir. Evvelce Rus casuslannın ne olduğu bilınmeden muhtelif alanlarda kullanılmıştır. Elçılık hunayesine girmeden sarhoşluğu, sululuğu ve yalancılığı üe dikkati çeken cBen bir albayım, dünyanın neresınde olduğumu biliyorum» diyen VVassüij Subilin on beş sene Amerikada kalmış, bir gtın bir partide fazlaca sarhoş olduğundan arkadaşınm üzerıne yığılmış ve Rusça «Arkadaş sen galiba Bklını kaçırdın. Ben sana mecbur kalmadıkça Rusça konuş ma demedim mi?» diye bağırmıştır. Subilin nev'inden ajan ve casuslar sıkı bir dislplin ve gayri insanl blr çalışma metodu lçinda demoralize olduklarından başan merdivenlerini yumruk ve dışlsriyle tırmanmak zorunda kaldıklarını görmekteyiz. Bu yüzden ajanlar arasında sıkı bir geçimsiz lik ve rekabet göze çarpmakta, birlıkte çalıştıklan arkadaşlanna büe iftira etmektedirler. Bu bakımdan KGB ile GRÜ tarafmdan verilen raporlar blrblrinden farklılık göstermekte, buna pek de şaşılmamaktadır. Amerika ile Sovyet Rusya arasmda haber toplama, kullanma ve ulaştırma bakımmdan bnemli bir fark yoktur. Yalnız personelın toplum içindeki yerlerı değişik tir. Rusyadakı gizli istihbarat hız metinde çalışan insanların prestij leriyle mütenasip birer kahraman, rejimin aristokratları ve yüksek hayat standartları ile büyük bır imtiyaza sahip olup lüks aparrıman daireleri. hususl arabaları, telefonları ve büyük bir itibarları vardır. KGB mensuplannm Dserşinskl caddesinde fevkalâde konforlu kulüpleri olduğu gibi Bolşol tiyatrosu için kuyruğa girmeden bilet almakta, zahmetsizce eve girip Moskova banliyösünün en güzel vülftlarında oturmaktadırlar. Buna karşüık geleceklerinden emin olmıyan KGB memurlan her zaman bir temizlik ameliyesin den ve tasfiyesinden korkmaktadırlar. turan binlerce msan bu gorevde çalışanlan kontrol etmekte, arabalarımn renginden, ajanların satın ahnmasına, haberlerin saklanacağı yere, posta kutularma kadar karışmaktadır. Mümkun oldugu nisbette her bırine ayrı bir talimat ve direktif verümektedır. Nitekim Avustralyada ortaya ç> kanlan bir casusluk olayında Sov yet Elçılıği ile bırlikte ça'ışan bır casus şebekesinin şefi Wlademir Petrow merkezden aldığı talimata göre hareket ettlğini, basıt gorevler ıçın bile serbest hareket edemedigıni açıklamıştır. Şayet ajanlardan birl otomobü al mak isterse mutlaka merkeze bil direcek alman arabanın faturası ve hangi garajda duracağını ılgilüere gosterip tescll ettirecekti. Nereden benzın alınacagı, ve bakımın ne şekılde yapılacağma kadar ust makamlardan alınan 3mırlere uymak zorunluğu vardı. Yalnız ajanlar elde ettikleri dökumanlan nerede ve nasıl saklıyacaklarını kendileri seçmekte. bulunduk'arı ulkenin özelliğine va karşı koyma durumuna gbre ysr degişürebümekteydiler. Gizli dökumanlar dallarla ortülmüş kalaslarm altında, demır yolu köprülerinde .ormanlarda, kör posta kutularının altında saklanmakta, lâzım oldukça buralardan aluıarak i'gilılere verümektedır. CİA'da smırlandırılmış bır mer kezıyetçılık olmamakla beraber yıne de bazı hatalar yapılmaktadır Her ne kadar. CİA'da ıfra'a kaçan olaylara pek rastlanılmamakta ise de, bazı ahvalde \Vashington'un müdahalecüiği dikkati çekmektedir. 1954 de KGB Yüibaşısı Nıkolaj Chochlow B?.t> Berline sıgındığı zaman VVashıng tondan derhal bir kaç kuvvetli CİA memuru buraya gönderildıŞi gibi, 1953 de izınli olduğu halde Alpler uzerınde uçan Dulles'ın Ja aslında tran Başbakanı Musaddık'ı düşurmek için kurulan komployu yakından izlediği anlaşılmışür. dern esaslara göre yürütulmek'e, bu konuda bilim adamlarından ya rarlanılmaktadır. 1960 yılı kongre toplantısmda hükümet çalışmaları arasında CİA'nın arşıvı methedilnuş, dünyanın en mükemmei organizasyonu diye nitelenmiştir. Tamamiyle tnodern aletlerle ça:ışan bu sistemin 40 mılyon delıkli kartı olduğu gibi elektronık tercume makıneleriyle 30 bın Rusça kelımeyı bır saatte İngüızceye ^e vırmek mumkundur. CİA ıçın her cins haber büyük blr deger taşımakla beraber, daha çok kajTiak ve dofruluk derecesi önem kazanır. Haberleri sağlayan insanlar, bunlann hangi kaynaktan geldiğlni bilmedıkleri için kıymetli veya kıymetslzdir diye bir ayırım 5'apamıyacaklarından çok defa S nemsiz gibi »örünen haberlerin altında büyuk gerçeklerın yattığı bı'inmektedır. AUen Dulles'ın yaz dığı (Casusluk tarihi> adlı kitabında «İsa'dan bin iki yüz sena evvel Truva adlariyle işe başlanacaguıı, Kassandroiar duymak istemediklerinden Atinalıların Syrakuus'a karşı bu tarz bir meydan savaşına girişileceğini hiç kimse tahmin etmemişti.) demek suretiyle bu konunun önemıne değinmiştlr. 20. nci yuzyılda özellıkle 1914 de Kayzer'ın, İkıncı Dunya Savaşında Hitler'ın yaptığı bü^Tilî hatalar üzerınde durulup tartışılabılır fakat Pearl Harbour baskınındaki gaflet asla affedilemez. 1956 da 20. nci Parti Kongresi gizli oturumunda bnemli bir konuda Stalin'den söz eden Kruçef in bu konuşması CİA ajan'arı tarafmdan Polonya Uzerinden kaçırılmış ve 4 Haziranda da Amerikan Hariciyesi tarafından açıklan mıştır. Bu olay otuz yıllık komünist partisi tarihi içinde büyuk dalgalanmalara ve sarsmtılara yol açmıştır. Yalnız, bunun bir tertip olduğu Stelln'i kötUlemek istiyen insanlık yönünde Kruçef'in Upık bir deneme yaptığı da sanılmaktadır. Çok defa bu meseleyi yani Stalin'in tasfiyesi konusunda Kru çef bir gün otomobilde giderken Bulganin'e «Stalin'i bir dost olarak evimize dâvet edelim.» dediği zaman arkadaşr. «Şimdiye kadar Stalin'in bizım'.e oturup konuştuğunu gbrdün mu, evimize gelir mi ve buna cesaret edebü'.r mi, böyle bir hareketin sonu ya ölüm veya hapishanedir.» tarzında konuşup konuşmadığını soran gazetecilere «Ben böyle bir şey hatırlamıyorum. Bunu Amerikan gizli istihbarat hizmeti uydurmuştur. Bu tarz sözler beni ilgilendır mez. Ancak DuUes'ı memnun eder.» demişse de, 1959 Yazarlar Kongresinde şöyle söylemiştir: «20. nci parti kongresinde bazı personel hakkında sarfettiğim sd zü başkalarına söylemeye mecbur değilım» demek suretiyle meselsyi ortbas etmeye çalışmıştır. Demır Perde ülkelerini geniş ölçude baskı ve kontrol altında bulundurmak Rusyanın güvenligi bakımmdan Sovyet İstihbarat Hızmetırun günlük meseleleri ara smdaydı. Meydaru boş bulan ve bu ülkelerde serbestçe at oynatan ajan'.ar, Malta şovalyeleri gibı hukuk dışı faahyetlere girişerek âdeta bırbırlerıyle yarış ı H mektedirler. KGB, GRU arasında ki rekabet ve bırbırlerinm omuzuna basarak yukselmek içm yerme işi o derece almış yürümuş tür ki, bu hizmette çalışaruarın dosyalanna bakıldıgı zaman yapılan iftıralardan dolayı hayretler ıçınde kalınmakta, bu itibarla temızleme ışıne çok defa kendileri sebep olmaktadır. CİA'da da bir suru değişıklikla rm olduğu ve personelın ınsafsız ca bir süzgeçten peçırılerek etiülerının arttınlmasına çalışıldığı görulmektedir. Kongrenin açıiışında söz alan General Bedell'in «esaslı ve devamlı bır incelemeya tâbi tutulan CİA memurlarından Kanadalı casuslardan İgor Gu^enko batıya sığındıktan sonra hir Amerikalı gazeteciyle konuşurken. »o 80 i ehüyetsızlıkten dolayı işlerınden çıkarılmıştı. Bununla be raber, lüzumsuz işler peşmde ;a meselâ bır evüı numarasını oğrenmek için bmleree insan koşturulmakta ve kullanılmaktadır. Geri kalan °,i 20 yı de büyuk bü: süzgeçten ve âdeta röntgenden geçirdikten sonra bunlardan da ancak % 11 ınden fayda'anmak mumkun olmaktadır.» sbzlerırJ bemmseyen CİA böyle bir uygula manın ıçındedır. Binlerce memur dan çok azı bu teşkılâtın ıçıne almıyor, bunlar da yavaş fakat devamlı bir baskı sonucu sıyah bir koyun haline sokulduktan, ve CÎAnın isteklenne uygun duruma setirı'.dıkten sonra önemli görevlerde kullamlmaktadırlar. Bunun la beraber, CÎA mensupları en ufak bir hata ışlemeleri halınde basıt bir hırsız ve suçlu gibi tevkif edümekte, devam'ı bir korku içinde dejenere olup gitmektedırler. Bu yüzden daha çok eski me murlar arasuıda sık sık intih^r vak'alarına rastlanılmaktadır. Ni gerçektir ki, gizli savaş btitün ş«ldetiyle devam etmektedır. Taraflar kurduklan büyük casus ordulariyle bügi toplama konusund» birbirlerıyle yarış ederken bınlerce insan ve milyonlarca dolar harcamaktadırlar. Bu yazılarımda daha çok Amerikalıların elıne geçen Rus casushırından örnekler vermek zorunda kaldıgımı da burada belırtmek istenm. Bunu bıraz da Ru* ların yayın rejimındekı kapalılıtc tan, Amerikalılann da çıkarlan yonünden kendi casusluk olaylannı dunya kanu oyuna dujiırSONUÇ : madakı maharetlerınden ılerl geldiğini sanmaktayım. Bu arada İkmci Dunya Savaşından sonra havalarda yapılan ve fıyasko üe birbırlerınm niyet ve maksatların. oğrenmek ıçın büyük bir teş neticelenen U2 Amerikan casuı kilât kurarak casusluk yapmak luk olayını da Turk kamu oyu ıstıyen Amerıka ile Sovyet Rusçok iyi bıldiğinden sbz konusu etya gizli ıstihbaratı arasında 4mekten çekindim. nemli bujuk bir fark olmadıgını yaptığımız üıcelemelerden anlaSON mış bulunuyoruz. Şurası da bır tckım, Vırgınıa yakınlarında ken di'.erıni nehre atan bır karı Kocanm evlerınde bıraktıkları btr mektupta «otuz iki senelik ajan olduklan, çalışma esnasında büyuk baskılara maruz kaldıklarını, CtA nın bır ınsanın tahammül edemiyeceğı derecede ıstekte bulundugunu, bunun ıçın intıhar ettıklarinı» yazmaktadırlar. Bu ıfadeieri kokunden yalanlıyan CİA, sınır buhranı geçıren bu kan kocanın uzun muddet bır Kİınıkte yattıklarını üerı surmektedır. Aynı yıl bllmmıyen sebeplerden dolayı bır çok CÎA mensubunun intıhar suretıyle olduğu de bir gerçektir. İSTANBUL 06.25 Acılıs. orogram 06.30 Gunavdın I 07 00 Kove haberler 07 05 Gunavdın II 07 30 Haberler ve hava durumu 07.45 Istanbulda busun 07.50 Ilanlar ve hafıf müzik 08.00 Hafıf Batı muzigi 08.1S Beraber ve solo sarkllar 08 45 F.Efe orkestrası 09 00 F Türkândan türkület 09.15 Vivolonsel «oloları 09.30 Ovun havaları 09 40 Ev lcin 10.00 Ara haberler 10 05 TTafif Batı müziö 10.20 Sotistler eecidi 10.40 Arkası varın 11.00 Sabah konserl 1145 M Demirkırandan ^arkılar 12 00 Ara haberler. ilinlar 17 10 N Ti'fekriıien rürküler 12 »5 Kiıruk orkestra İ M 11 H Culhadsn sarkılar n 00 Hah>>r!er ve R G. de bueün 1.T15 r. r.Mvenlirten «arkılar 13.?0 Fpklâm nroeramları 14 00 Z.Aoavdın orkestrası 14 1? Sa7 es*Tİeri 11.30 Rpdvo wia orkestrası M S a Lled sa»ti 1^ 00 A r i haberler 1"! ns N Y ı l m a r d a n türküler lfi»o Faz eserleri IR.SO K'ir"an m» acıklaması İB 47 Tftar vakti l«m Nevlerle s=7 eserleri 17 n<1 Ara h o b e r l e r 17 tn n.*O 10 nn 1Q •• »? UW Ji.nn 71 1(1 71 *n KHv odası '»»''lâ'Ti Drogrnmları M » > ı » r ve hava durumu S"kllar A ile sohbeti o**r>ek İArle tivatron olavları. llinlar s»ati T» *V»p nden sarkılar w=ıii.• Droeramlan n Irr ' » hava durumu • ">« S»i?tin 123456789 kabılara ve mobilyalara parlakhfc YCKARIDAN AŞAĞIYA: veren madde, bir harfın okunuşu. 1 Dunyaevme gırmeyıp be7 Bır yere bı kâr kalma halı. 2 Bir ınsanın 1 2 3 4 5 6 7 8 9 rakılıp özenle veya bır topluluğun başına çöken muhafaza edüuzuntulu ve devamlı sıinntı (eski mesı ıstemlen terım), bır eımr. 3 Gençleri şey, bır renk. 8 Çevrılınce en ünıversıteye gırmek üzere hazıryuksek rutbell layıp dıploma veren okullar (çoI subaylardan oğul). 4 İskence ve cefa, «kalur 9 Ayı ko rıştırıp altmı ustüne getır!» annutu, kansızlık lamına bır emır. 5 Tersı «İnce ve çabuk kırılabilır durumda» Dıınkil bulmacanın hastallğl (tip te halledilmu *ekH r I m l ) mânasına bir sözdur. 6 Ayak Her iki istihbarat hizmetlerinde çalışan elemanlarm verdikleri raporlar da birbirine benzemekte, Amerikan gizli istihbarat hizme aynı üslupla yazılmaktadır. Judy tine alınacakların atanmaları devCoplon"u tevkif ettiği gece FBİ'let tarafından yapılmayıp özel nin verdigi rapor Moskovadakilerbır alım ve barem uygulanmaktaden pek farklı degildi. dır. Askeri meslek ve devlet hizmetüıde yükselmeyi bir çıkmaz 40 yıldan fazla bır zamandanbesokağa sapma diye niteliyen CtA r* kurulup işletilen Sovyet gizü cılar yalnız burada kariyer sahiistihbarat hizmeti tuttugu isirn bı olmak için bütiln bir ömür ver fişleriyle çevresinı ve dlinyayı tamenin zorunluguna da inanmaknımaya çalışmakta, komünist tadırlar. partisi bulunan elliye yakın ülk?ye gönderdiği ajanlarla üyelerden Sovyet gizli istihbarat hizmetinin merkeEUeştirümesi gün geç ve geçim sıkıntısı çekenlerden y% rarlanmak suretiyle gerekli bilgitıkçe artmakta, nefes almaya ımleri toplamakta ve her biri için kân vermlyecek şekllde bir kadın ayn bir arşiv tutmaktadır. korsası gibi her gün sıkılmaktadır. Moskovada masa başmda oCİA'nın arşiv sistemi daha mo |j 1 Herkes yılbaşı gecesini Û böyle bır durumda geçirmek ister (bır soz ve bır takı). 2 Camılerde kürsüje çıkıp halkî nasıhat veren kışı, çok kesın ınanç. 3 Yeryuzünde konuşulan her türlü dıUer (çoğul). 4 «Ka'burdan geçır!» anlamına bir emir, yoksullara yapılan para yardımı. 5 Bır soru edatınm çoğul şekli, Rumcada «bir» sayı6 «Birbirınin benzeri radvo sl alıcı tel, ve dıreğı» anlamına ıkı NASIL HALLEDILECEK Yukandaki rakamlı bulmacada • • • söz. 7 «Dunya ve kâinat» mâ dece i tane anahlar (ipucu) ve 8 lane sonuç vardır Bos kalan 1* nasına bir yeni terim, bır harfın karenın i^ine I den 9 a kadar u.vgun birer rakam koyarak ve tnpokunuşu. 8 Bir hayvanın bağırtısı, nota. 9 «Kocası tekaüt lama. çarpma. çıkarima. bolme işaretlerıne dikkat ederek soldan edilmiş durumda» karşılığı iki sa«a ve yukarıdaıı aşağıya bulmacada göslerüen sonuçlan bulunus. Bıra? vaktınızı alir ama, boş vaktinizi hoşç» geçirmiş olursunu* söz. Diçi Botid MODESTY BLAISE 7'no ?•> 4"> m nn ? » ın Hafif Batı mözlH • 24.00 Vimar 1 »UL I t RADYOSU 16 Vi Acılı» ve oroeram 17 00 "=!'in Irin 17 10 1R30 1900 10 30 70 15 ?ı on 71 4S 9*> no •n on r> ?o ?4 no 0100 Se^fonik rrtiizik Hafif TTlÜZİk Akwı n konseH Oercl'pTİe beraber Orw»ralartfan secmeler Fsfif mıiziV ^^ce Mafîf Batı rmızi&i T"l"'7İk F.W. KENYON Çevıren: Vahdet GÜLTEKÛİ 101 Bu sozler Byron'a pek dokunmuş, ne söyleyeceğini şaşırmısü. Sert bır tavırla: .Benim Pisa'ya yerleşmemi hâlâ isti>or musun?» t Pısa'yı sen kendın soyledin » « Oldu. Pisa'ya yerlesıyorum. Elverir ki Claire başka yerde kalsın, beni de rahatsız etmesın.» ' Soz verivorum!» Byron hemen Fletcher'i çağırttı. ev eşyasını, bütün öteki bir alay şeylerini. hayvan'annı Pisa'ya taşunak için kaç yük arabası isteyeceğinı onunla uzun uzun konuştu. « Hayli paraya patlayacak ama, bu derdı başıma ben kendim açtım» diyordu. •*• Byron için Pisa'da Lan Franchi Sarayı'nı tutmuşiardı, şımdi Teresa Guiccıolı ile Mary Shelley hazırhklan son bir defa gözden geçirıyorlardı Shelley pek heyecanhydı, içi içıne sığmıyordu. dışarıda sokağı arşmlayvp duruyor, arada bir de Arno ırmağına taş atıyordu. Kasımın başlanydı, Shelley'in Ravenna'da Byron' ia göruşmesinın uzerinden üç ay geçmişti ama, Lordun Revenna'dan yola çıktıktan sonra en sonunda Floransa'ya vardığı haberi daha yeni gelmış'.i. Pisa'ya gelmesi de her an bekleniyordu. Teresa: «Pek azametli bir geliş» dedi. «Böyle olması da gerek elbette ama, o kadar yavaş gidiyor kı cenaze alayının yürüyüşünü andırıyor.» Shelley'in karısı hoşgörür bır tavırla, gülümsedı Teresa Guic, Cioli'yi gösterişten uzak, iyi yürekli kimi vakit de aşın derecede şefkatli, güzel bir genç kadın olarak goruyor, pek seviyordu. Gamba'lar Parra Konağı'na yerleştiklerinden beri Mary'yle Teresa çok iyi arkadaş olmuşlardı. Konak Lanfranchi Sarayı'ndan arabayla birkaç dakikalık uzakhktaydı. Lanfranchi Sarayı konaktan daha büyüktü, Byron'un es yasını da, hayvanlarını da bol bol alabilirdı. Shelley: «îlk yük arabası göründü!» diye haykıraraktan içeri koştu, haber verdi. Teresa'yla Mary onun arkasından dışarı fırladılar. Kapalı bir arabaydı bu; Lord Hazretlerinin kanatlı mallan için tekerlekli bir yuva haline getirılmışti. Onun arkasmda kapalı bir araba daba göründu sarayın önünde durdu. Shelley sinirli bir gülümse tneyle bakıyordu: Bu arabada beş kedi, üç geveze maymun, altı köpek vardı, köpeklerden birı de korkunç bir buldog. Napoleonvâri araba en sonra göründü, onun arkasından da üç yük arabası daha geliyordu. Bunlaı ev eşyasıyla, battaniye. çam^sır, kitap kâğıt denkpfpnrlı •;ınp var Proeram ve kaoanıs GarfH i i m A MKAP\ 06 25 06 30 07 00 07 05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.40 09 00 09.20 09 35 09.55 11 00 11.05 11 25 11 55 12 00 12 15 12.30 Açıhs. oroeram Gunavdın I Kove haberler Gunavdın II Haberler ve hava durumu Sabah müziK Ankarada bueün Her telden N.Eroldan türküler Besın Beslenme Sabah konseri Arkası varın Ara haberler. ilinlar Haflf muzik G. Akından sarkılar Konser saati Ara haberler. ilânlar A Sensesten türkuler Kıbrıs saati N Demirdbven ve Güneri Tecerden sarkılar 13 00 Haberler ve R.G.de bueün 13 15 Hafif raüzik 13 30 Reklâm Droeramlan 14.00 H.Sözeriden türküler 14 15 A Melikten sarkılar 14 35 Albümlerden secmeler 14.55 Ara haberler. uanlar 15 00 Okul radvosu 16 00 Hafif muzik 16 05 S.Teâmenden sarkılar 16.25 IFTAR PROGRAMI 16.45 Saz eserleri 16.55 Ara haberler. Uanlar 17 00 Yurttan sesler 17.30 Köv odası 17.50 Reklâm Droeramlan 19 00 Haberler ve hava durumu 19 35 K. SüIevmanoSludan türkuler 19.50 Uvkudan önce 19.55 Silâhh Kuvvetler taatl 20 10 T. Tonerden sarkllar 20 30 Süor dersisi 20 45 Kucuk konser 2100 24 saatin olavlan ilânlar 21 10 Nasıl bövle oldular? 2130 Erkekler T. sarkılar 22 00 Hafif müzik 22 05 TBMM maatl 22 45 . Haberler ve hava durumu 23 00 Konser salonundan 2"! 4î Gece varısına doSnı 94 00 Kananıs ÇJZILECEtC E K l UÛU SÖMEA BİP Tifffany Jones .T1ITANY JONES dıma koştu. Byron, kucağında Mathılda, arabadan guçlükle mdi. Shelley'in kollan arasına atıldı, Mary'ye başıyla selâm verdi, Teresa'nın elini öptü. Sonra, arabanın ıçınden birer birer uç kazı daha çekıp çıkar dı, birini kendıne alıkoydu, otekı ıkisıni Teresa'yla Mary'ye verdi. « Shelley Mathilda'yla daha önce tanıştı« dıyordu. «Bu kazı kesip yiyemiyeceğimi anladuıı. Yortu gunu «Yamyam mıyım ben?» dedim Sonra da, mutlu olması, ömek bır aile hayatının zcvkını tatması için, üç kaz daha aldım. Bunlardan bıri erkek, elbet te.» Shelley'ler Arno'nun karşı yakasında. Üç Kilise Sarayı'nın en üst katında dayalı doşeli bir daire tutmuşlardı. Byron'la Teresa'yı yemeğe çağırdılar ama. Byron gelemiyeceğini söyledi: Teresa'yı babasına götürecekmiş. Yalnız gıtmeden önce, Teresa'yla bir lıkte, yeni evınin odalannı birer birer gezdi, yüksek duvarlı bahçeyı de pek beyendi. • Bu mevsımde olgun portakal ha! Onar onar yerım, kolayra dışarı çıkarım'» Bahçede bütün gözierden uzak, baş başaydılar. Teıe^d ona ıç'en ıçe yanan gözlerle baktı. « Sen başkasını sevıvoısun galiba» dedi «Ra venna'dan bvıraya geimekte onun ıçın bu kadar gecıktın • Byron' •Ir.an olsun keşiş hayatı yaşadım» dedi. Teresa'nın bakışları yumuşadı. Sonra başka bir kuşkuyla bulutlandı. « Revenna'da tek başına kalınca onu düşün dün. Geçmiş seni sarıverdi. onu düşündun!» Byron alaylı alaylı: «Kimi düşünmüşüm?» diye sordu. « Karını !> Byron «Hayır!. dedi ama, tuhaf değil mi, Annabeîla'yı düşünmüştü, düşünmemis değil. Annabella, Augusta yoluyla, ona kızları Ada'nm ufak bır portresini gondermış, bu da Byron'un karısını düşünrresine yol açmıştı. İçinde hiç bir kırgınlüc duymamıştı. hele kızgınhk hıç. Teresa: Sen onu özlemle düşündun» diye üsteledi Byron: «Düşünmedim!» diye bağırdı. ıAma. 5in* di sen düşündürüyorsun onu bana. Unutma ki Lady Byron'dan ayrıldım. Benım için şimdı bir sen varsın, bir de Allegra. Başka ne isterim ki?» « Soyadını sürdürecek bır oğul. Bütün erkekler ister bunu.» « Ne saçma! Bu deısbey düşüncesini çoktan arkada bıraktım ben'» Bvron, Onunla değil, kendi kendimle kavga cdıyorum» düşüncesını ıçinden atabılmek için, Teresa'ya husla sarıldı, optü. var)