28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 16 AralıK 1967 SAHtFE BEŞ ,F,,,,..~. İLK SEN: «İlkokul öğretmenlerinin ders saalleri ayarlanmalıdır» Türkiys tlkokul öğretmen Sendikaları Federasyonu Genel Başkanlığı, dun bır büdıri yayınlamış, «tlkokul öğretmenlerinin ders saatlerinin 20 «aate hıdirilmesi» ni istemiştır. Bildırinin bu konu ile ilgili kısmınd'a, «Bakanlıgımıı bünye»indekl efitimöğretim görevliIeri Için uygulanmakta olan çalışma süresinin kademelerine göre ayarlanması geklini, Anayasa'nın eşitlik ilkesiyle bağdaştıramıyoruz» denilmektedır. 106 bin İlkokul bğretmeninin »orur.larma değinildıği belirtilen bildiride, «20 saatin üstündeki 8 saatin ek ders olarak konulms8i, saat başına da 10 lira ficret ödenmesi» temenni edilmiştir. ERENBURG'un AMERIKADA HER ŞEY AŞIRIDIR S afak sökerken büyük bir şehir gördum: Boston. Gökdelenler adeta uçaga saldınyorUırdı. Gerçekten de Okyanusu •ştığımı anladım. Uçaktan inmeden önce ellmıze, doldurulması rereken birer kâğıt tutuşturdular. Irk sorusunun hizasına bir çizgı cektim. Benim bu ırk düşmanlığım, pasaport dairesindeki Amerikan memurlanm epey telâşlandırmıs olacak. Bıziaı " elçillk memur'Arından biri, pasaport dalresmdeki polisin, telefonla üstlerürf yaptığı şu şikAyeti işitmiş: «Kızıllar, beyaz mı yoksa renkll mi olduklarını yazmak istemiyorlar...» Washington'a trenle geldik. Hemen konferans salonuna gitmet? rorunda idik. üonferanstan so.nra etrafımızı ^azeteciler aldı. Çeşitli sorular yagdırdılar. Biri sansürden şikAyet ettl. Suçu savaşa yukledlm, sansür heyetinden olrnadığımı gazeteci olduğumu söy ledim. Bır başka gazeteci, Rusia rm vize i^ini çok uzattıklanndan yakındı: «Vizeyi veren ben değilim, dedlm. Eli ıden gelse ben herkese vize veririm. Gazeteci ne kadar çok gelirse o kadar lyidir. Belki de bunun için vize vermek yetkisini bana vermemiş'erdir..» Amerikalılar gUldiller, buzlar da çdzülmUs oldu Kaldıgım otel ültra modemdl. Gece çok yorgun bir halde odama döndüm Pencereyi açmak ıstedim. Çeşitlı duğrne'ere bastım. Soguk hava akımı odaya yayıldı, ışıklar kâb söndü kâh yandı, rad yo açılıp kapandı, ama nedense pencere bir türlü açılmadı. Nihayet bitkin bir halde yattım S» bahleytn uyanınca yine pencereye atıldım. J'eknık bilgısrzliğıme kli für edip durdum. Ama boşuna. Otel hizmetçisini çağırmak da )s temedim. Kadının «şu Rus'ar ne >abani şeyler!» diye düşünmeslni istemedim. Bu sırada elçiliftin sekreteri geldi. Beni pencere başında pijama ile buldu: «Toplantıya gîfme vaktimiz geldi» dedi. «Hayır, sen önce şu pencerevi aç...» diye cevap verdım. Açmayı denedi, açamaymca da hizmetç!yi çağırdı. Kadın gülümsiyerek: «Bu pencere açılmaz, dedi. Sokakta toz var. T ılz hava borudan geîir» Bu durum elçilik sekretertnin çok hoşuna gitti: «Adamlarm tekniği müthiş!» dedi. Ben ise bundan rahatsız oldum. «İnsan penceresini bile açamıyor!» diye dUşündüm. Her halde yüzyılımızın gereği böyle.. ÇEViREN: HASAN ALI EDIZ Seçme Avustralya yününden yapılmış, Tebrik Kartları ve Yazmalar Sergisi açıldı B R. Evüboğlu ve öğrencileri, kendı imkânlarıyla çnğalttıklan nakıslar saat 17 de BeyoğUı . Tü nel Narmanh Yurdunda açılmıştır. Sergi 20 gun sürecek ve her gün saat 1419 arası herkese açık olacaktır. kışlık kumaş piyasasında yıldız gibi parlayan OSS OSSBRED • RQSS mllli Skoçtipi%100yün yepyeni birAltınyıldızceşidi: Turkıye Şışe ve Cam Fabrikaları Genel Müdürü Dr. Şahap Kocatopçu, cam tuketiminin 3,6 kiloya yükseldığini açıkjamış ve Genel Müdürlüğün faalıyetleri hakkında bılgi vermıştir. Şirketin Galatasarayda restore eüırdigi mağazanm açılışında komışan Kocatopçu 1964 de 700 mıl yon dolarlık ihracat yapıldığını, yeni yatırımlar sebebiyle 1968 de 1 milyon 500 bin dolarlık ihracat yapılacağım beUrtmiş ve cam tii ketimi konusunda: «1964 de yutdumuzda insan başına 2,9 kilo mamül cam tüketildiği halde 1967 de 3,6 kiloya yükselmiştir. 1968 de ise 4.4 kilo olacağı tahmin edilmektedir» demiştır. Cam tüketimi fert başına 3,6 kiloya yükseldi Einstein: «Alçaklığm ve gaddarlığın d* sınırlı olmadığuu duşünüyorum» solörü beni Getto'nun sınırma ka dar getirip bırakü. Daha ileri gidemiyeceğlni, çünkü dönüste müş teri bulamıyacağını söyledi. " > radan, soförü bevaz olan bir takslye seslendl, ben de o arabaya bindim. Gerçi zengin zenciler de vardı. Hattft devlet hizmetinde ça lışanlara da rastlamak kabildi. Ama bunlar azdı, ,ördükleri işler de önemll değildi. Bu daha çok görünüşU kurtarmak lçindi. Harlemde «gömlek hastahanesi» 1a gördüm. Hemen, ayaküstü gömleklere yama vuran atölvelere bu adı takmışlardı. Müşteriler yarı çıplak bir halde oturup bekler. Çünkü bunların tomı topu blr gömleklerl .ardır. Eger zencl, Amerikalmın tuttuğu bir restorana girerse, ona, nezaketle bütün masaların tutulmus olduğunu söyhrler. Zencl daha temizce bir is bulmak denemesln de bulurtursa, ona başkasına söz verildiğini bildirirler. Zenci dostlanmı otelime çağırmak istedim. Beni hemen ..yardılar: Zencilerl yukan çıkarmıyorlarmış. Ben on altıncı katta oturuyordum. Zencllere, asansörün bozuk olduğunu söylerlermis. Amerikalılar zenci müzigint, zenci şarkıcılan, «enci aktörleri seviyorlardı. Zenci tnrplan sık sık Brodway'da oynarlardı. Parterde Amerikalılar oturur, onları alkışlarlardı. Ama, trupun artistleri oyundan sonra yemek yemejc isteğine kapıhrlarea, kendilerine Fransız, ttalyan, ya da Yahudl restoram bulmak zonında Idile'. Amerikada ırkçıhk, hattâ ırkçılıktan zarar görenler arasında 4ile yaygmdır. Ben. Yahudi düşma nı zencilere de rastladım. öte yandan, bir trtln damarına basılan bir Yahudinta de şöyle bağırdığın» lşittim: «Benlmle niçin bu biçim konusuyorsunuz? Ben »enci degillm!» Manajans: 4197/14926 1ÜRKIYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş.'den Mensucat Santral T.A.Ş. nin üırav etmış olduğu TL. 1.000. nominal değerde, hâmiline tnuharrer % 12 faizli ve faiz ve resüımalinin vâdelerinde ödenmesi Bankamızca garanti edilmiş bulunan tahvillerin satışma baş,lanmıştır. Faiz ve resülmali Bankamız cpşelerince ödenecek bu tahvıllerden almak suretiyle tasarruflannı değerlendirmek isteyenlerın. Bankamız Kaynak ve Menkul Kıjmetler Müdürlüğüne müracaatlan. İlâncıhk: 3871 14915 İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden • > 50.301,66 lira keşif bedelli İktisat Fakültesi bazı odalarmın Doçent ve Asistan odalan haline tâdili işinin eksiltmesı 20/12/1967 günıı, saat 15 de Rektörlük Ahm ve Satım Komısyonunda kapalı zarf usulü ile yapılacaktit. 2 Geçici teminatı 4066 liradır. 3 Sözleşme ve şartnameler Rektörlükte görülebilir. 4 Talıp olanlarln 1967 yılında Ticarrt Odasına kayıtll bulunduğuna teminatlarını Ür.iversite Saymanlıtc Müdürlüğüne yatırıldığına dair belgeleri, Yapı İşleri Başkarlığından yeterlik beîgesi alabilmek üzere asgarî 50.000 lirahk benzeri bir iş< müteahhit sıfatiyle yaptıkiarı, katî kabulünü yaptadıkları hakkmdaki belgeleri 1612.1967 günü, saat 13 e kadar, 5 2490 sayıh kanuna göre hazırhyacakları teklıf mektupların: eksiltme saatinden bir saat evvel Rektörlüğe vermeleri gerektir. 6 Postada vâki gecikmeler nazara alınmaz. (Basın: 27173/14924) A. PORTAKAL Senenin En Büyük MÜZAYEDESÎ'ni organize etmekle çeref duyar. 17 Aralık pazar 10 da NİŞANTAŞ Teşvikiye Cad. Bayer Ap 2 Kat No: 7 (Dikilitaş karşısı İş Bankas'nm üstü) Çift hasırlı salon takımı, emsalsiz dışVudak parköteri yatsk odası takımı. Paris malı Bul işlemeli, Bahu, marköteri işlemeli salon masaları; oyun masası, komod ve etajer. Bombe camlı Paris ır.al: salon vitrini berıeo, koltuklar. 1819. asır kanton duvar tabakları. Sevr vazo, şekerlık ve duvar tabakları; Çin; saks; Berlin grup hevkeller. Altm yaidız bronz Barbediyen; Carriereimz harika heykelleri; saat; şamdan: Sultan Mahmut; Mecit turah gümüş; ayna; kadeh: buhurdan; lâledan şekerlik; şamdan ve tepsiler (Müze parçası). Eski İstanbul; Tophane; Eseri İstanbul: Zonaro; Hamdibey; Moriotti; Puget vs. imzalı şaheserler. Ktşsn; Buhara; İsfahan; halı ve seccadeler. Kristal ve bronzla emsalsiz avizeler; aplikleri ile beraber Bohem kandil; fenerler. Lüzumlu eşya kısmı: Altm Yald.z salon masaları; etajerler Veniz ayna; minyatür büyük ko'eksiyonu v.s. PORTAKAL Trlefon: 47 ı0 57 tâncılık: 3973'14931 INŞAAT KONTROL YÜKSEK MÜHENDÎSI ALINACAKTIR Bir sınavi müessesenin İstanbul'da ve İzmit'te kurulacak olaa tesislerir.de bir sene müddetle inşaat kontrol işlerinde çalıştırılmak üzere tecrübeli bir inşaat yükssk roühendisi allnacaktır. İsteklilerin Şışli P.K. 354 e referanslar: ile birlikte yazmalan rıca olunur. Seçme ve karar için ilgili sahsen dâvet edilecektir. İlâncıhk: 3961 14930 Fransız Basın Ateşesi Marcel Laugel, tstanbulda. Union Françaıs'de gazetecılerle bir soh bet toplantısı düzenlemistir. Soh bette özellıkle IngıhzFransız ıhskıleri ve Paris'ın İNATO içın dekı tutumu üzerinde durulraustur. Laugel, Kıbrıs Barı? Gücü. nun yetkılermın arttınlmasını muzakere edecek Güvenlik Krnseyındekı tutumlan hakkında da. «Fransanın dost Türkiyenin çıkarlarına aykırı düsecek bir davranısta btılunacağını sanmıyorum» demıştır. Basın sohbetî 16 Aralık Raraazan 14 C ü V. E. ı « 5ı O îll 7.17 12 09 14.29 16.42 118.201 S33 2 36( 7.28| 9.48 12.00J 1.39,12 51 İ! (ÛMARLA M Electrolux BUZDOLABI BUZDOLABI ELEKTRİK SÜPÜRGESİ ELEK1RİK SÜPÜRGESİ teşhir ve satış yerini Sultanhamam Dağoğlu hanından, yeni tesis etmiş olduğumuz, Taksim gezisi , Belediye mağazaları 1011 numaraya nakletmiş buıunuyoruz. Muhterem müşterilerimize arzederiz. ırlandalılar, Polonyalılar, Ukraynahlar, Sırplar, Almanlar, tskandınavyalılar buraya geldiler. Bun ların hepsi de çabucak birbirine karıştılar. Bu insanlar, bir kat ça maşır ve yaşama .steğiyle buraya geldiler. Bunların vüzyıUar boyu edındiklerı gelenklere gelince, bunları hiç bir vapura bindlremediler. Göçmenler sıfırdan bssladılar Böyiece, ?lecekte tarfn sahnesine çıkması alnında yaaalı olan bir millet dofdu Amerikalılann yarı göçebe yaşayış düzeni de bu Ulkenin yaşiyle bağhdır. Amerikalılar sık sık ev degiştirirler. Bu durumlar da orta halli Amerikalılar, bütun eşyalarını bırakır öyle giderler. Bu eşyaları taşımak, yenisini satın almaktan dah8 paha'ıdır. Amerikalılarda, Avrupalılarda g6rülen aile ocagına bağlılık yoktur. Durmadan bir şehirden bir başka şehtre. bir cumhuriyetten ötekine taşınıp dururlar. Eskiden, Amerikan filimlerinde Ben Amerikada hemen hemen şiddetli sağnaklat gördUğUm zaküçük araba görmedim: îşçiler, man, bunian rejisörün bir sanat bir zaman çok pahalı olan, ama metodu samyordum. Oysa Ameriyüz binlerce kllometre yaptıktan kada yağmurlar, Avrupadakma sonra değerleri 'şen büviik abenzemiyor. Amerikada her şey raba'ar satın alıyorlar. tş mi aşındır; sıcaklaı da. fırtmalar yok? Hemen ailesinl, pılı pırtısını da, su baskınlan da... Amerikv arabasına yüklediği gibi ekmelc da meyvalar, çilekler büyük "a parasını bulacağı şehre kadar güzeldir, ama alışümış kokudan gıder. ve tattan yoksundur. Rusyadan Amerikaya götürülüp üretilmış çilek çeşitlerl ikram ettiler. Hemşehrilerimi tanımakta güçlük çektim, üç kat büyümüşler, ama kokulan kaybolmuştu. En tehlikelı şev, yeteri kadar Ti^tokrasl, soy sırasını bilirbilmediğin bir kîşi. ya da bir üldı. Soyca Jerebeyi olan birike üzerine bır düşünce edinmes, si, sonradan derebeyliğe vüksonra da her şeyi önoeden tasarselmış olana vukandan bakardı. lanmış bir şema ile açıklamaktır. Bu da, küçük burjuvaziyi küçttmBen Amerikayı, Amerikan yazarserdL Pransada sov sırasına jröre larmın kitaplarmdan, dostlarımın başta prensler gelirdi. Bundaa anlattıklanndan biliyordum. A v sonra, sırasiyle: DUkler. markile. ruDada da, «Amerikanizasyon» de kontlar. vikontlar. baronlar yer diğimi2 şeyi görmüştüm. Yeni alırdı. En sonra da, sovadianmn Dünya üzerine şarta bağlı düşıinönünde «de» bulunan yabanci soy celerim vardı. Bana her şey. hem lular gelirdi Soylulann damarladoğru, hem yanlış, kimi zaman nndaki kanın «maviıı oldugu kaüstünkörü. tek vanlı ve pek taolt bul edilirdi Amerika ne teodal olarak, adalete avkırı göründü düzeni, ne de «rnavi kan» ı tanıSokaklarda .tişip kakışıyorlardı. Ama işte Amerikada, benim 1 dı. Gazeteciler gelip kuryolama oçin esrarlı bir biçimde kendi kan turuyorlardı. Konjşurken, yalnıa hiyerarsisi meydana geldi: Or»kollannı degil, hacaklarım da salda basta tngilizler tskoçyalılar, lıyorlardı. Beni rrusafirliğe çağırIrlandalılar, İskandinavyalılar, Ho dıklan zaman, birinin yere otulandalılar gelir. Almanlar burüarracağını, evin kızının papuçlandan sonra eelir. Almanlann penı çücanp yalınayak dolaşacagını şinde Fransızlar \er ahr. Slavlar biliyordum. KUfrederler, dos^ça daha aşağılardadır. ttalyanlar omuza vururlardı Teklifsiz, hatS'avlardan da sonra çelir Yahutft benim Avrupa ölçülerime gödiler, Çinliler, Portorikolular bUs re lâübali davranırlardı Kişilerin bütün asağıdadır Hensinin asagıbaşdöndürecek bir hızla yükselsmda da zenciler y^r alır Slavladikleri, rakiplertn birbirlerini nalarm, Ttalvanlann giremedijH ku sıl mahvettikleri, bir milyonerin lüpler vardır. Yahudilere gelince, bir anda nasıl (akirleştiği. dünXü geveze bir Amerikalı onlann d'ibaldın çıplagın nasıl Kadillaklar rumunu bana şövle anlattı: «Onda dolaşmaya başladığı Uzerine larla öğle vemeği verler ama, bir çok hikftyeler dinlemişimdir. akşam yem»»i vemezler» ögle Bütün bunlar çıkarcıhktan, va vemeği, restoranda, bayansız bir da yaradılıştaki kabahktan çok iş buluşmasıdır Yahudilerle !s toplumun gençllği ile llgilidir. %apıhr ama onlarla arkadaslık • • dilmez. Bana Yahudilerin alınma dı*ı oteller eösterdiler Bunlar daha çok dinlenme yerlerinde, deniz ya da göl kıyılarındadır. Âmerika'da ırk ayırımı A Eînsteinin sözlerî lnstein'in bir «kar» kitap» hazırlamakta olduğunu biliyortJum. Yavımlanmış bazı materyaller ve fotograflar bulup kendlsine göHlrdüm. Einstein bunları dikkatle gözden gecirdt. Sonra gözlerini kaldırdı. Gözlerinde acı ve Uzüntü gördüm Dudaklan hatifçe titrivordu. Bana şunlan söyledi: «öğrenmek imkânlannın sınırsız o'dugunu, ama öğTenmek «orunda oldu§umuz şeylerin de sınırsız oldugunu hayatımda bir çok seferler söy lemisimdir Şirndi ben alçakhgın ve gaddarlı^ın da sımrlan olmadıŞını düşünüvorum.» Nereye frideceğimi sordu. Zencilerin nasıl yas'dıihnı görmelt için ebür gün Gjıeve gideceJHml sövledim. «Cnk kötü vaşıyorlar, dedi. Utanılaea'î bir durum. Gilnevdeki baa ^arecilerin tutumu Nürenberg mahkemesindeki suçlamalara tıpatro uyuv r n Bir siJr sonra asaSi inin parkiardan bi rinde oturdugumuz zaman bana er>ey bir süre önce. Amerikada ırk avnmını savunan Renç ve güzel bir Amerikalı kadının. Amerikada pek yaygın olan şu soruyu kendisine sorduğunu sfivledi: «Oglunuz, zenci bir kızla evlendl gin! söylese ne . jarsınız'» Einstein'in cevabı nı olmuş: «Bilmem. Her halde gelinimi tanımak isterdim. Ama oClum, sizinle evlenmek lstediğlni söylerse, hem o8lumu, hem lçtihamı kaybederdim.» E Gelenokler vapura bind^ilemeı AZİM KOLLEKTİF SİRKETİ Telefon: 43 48 71 Durmus ve Ziya Aipaslan merlkamn bir çok erdemleri ve kusurlan yasiyle bağlıdır DUnyanın her yerinden bır çok İnsan, bu zengin ve boş alanlara akın etti: Omutsuz kişiler. fr nerjlk basansızlar hiç bir şevden yılmıyan çıkgözler, vola gel mez hülyacılar tutuşan bir tiyat rodan ilk kendüermi dışan atanlar, kumar salonlanndan en son aynlanlar hep burava selenlerın arasında idi. Şalom Aleyhem şunlan yazmıştı: «Amerikada insanlar yaşamaz, Amerikada insanlar kurtulur» Amerikar halkı «kurrulanlar» dan meydana gelmiştir tngilizler. ttalvanlar Yahudiler A Amerika'da zenciler M ei Tork'a gelişimden blr kaç ?1 • * sonra dostlanm böni zen ü nahallesi Harlem'e götürdü'er. Orada gazetecilerle, yazarlarla. aktörlerle. mtlzisyenlerle tanıştım. Bunlardan kimisi Ue abbap oldum. Zenciler, nazart olarak New York'ta bütiln b lardan yararlanırlar. Ama, beyazlann oturdugu apartımanlarda zencilers dalre verilmez. Onlar Harlem'de oturur lar. Ne derseniz deyiniz bu blr Getto'dur. Bir gece geç vakit Har lem'den dönüyordum Taksinin A RIN : KARANLIK GÜNLER
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear