Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT ruluşta görev alabllecegln! bildirdi. Ekonomik koşullarda solcular büyük değişiklikler yaratmışlardı; Liberal ticaret kurallan iiçinde sağlanan kânn çoğunlukla vergiye akacağım bu tutumdan yine Ingilizlerin yararlanacagını savunarak, «birleşik ticaret» yapmağa girişmişler, işçi ve çiftçi federasyonları kurmuşlardı. Sol kanadın tutumu sağ kanad tarafından bir süre ilgisizce izlenmişti. Biribirlerini ?ü rekli olarak sosyal, politik, ekonomik açıdan göz hapsinde tutan Rumlar, komünistler Rrasında beliren kıpırtıyı izleyerek. ayni yolda çahşmağa bajladılar. Amaç Kıbrısın Rum halkının eline geçmesiydi; Kişiler birbirlerine rakip olunca Ada halkının ekonomik kosullan pe' lişemezdi.. İki ayrı kanad.. yine ayrı ayrı kuruluşlar halinde birleşik ticaret yapmaya başladılar. tkinci Dünya Savaşının kapitalist ve emperyalist güçler arasında başladığını sanan ?olsu Rumlar, politik çabaya katılmaktan kaçındılar. 1941 de Almanların Ruslar üzerine yürümesi onların tekrar kıpırdanmasına neden oldu: Rusya her yerdeki kurulıışlan gibi Ortadoğunun stratejık yerindeki bu kuruluşunu da beslemeğe ve po lıtik düzen arasına karışmalarını sağlık vermeğe başladı. Kili«enin inatçı tutumu, papazların başkanlığındaki güçlerin Enosis istejiyle durmadan Ingılizlere karşı çıkması, sol kanada düenen politik fırsatları verrii. Ingiltere, Adadaki halk meclisindeki üye sayısını nüfus oranına göre artırarak yeni bir bagış yaptığmı açıklamıştı. Bu tutuma kilisenin ve milüyetçi Rumlann «evineceğini, kargaşalıkların kesileceğini sanmıştı. Ne var ki kilise Enosisten başka bir şey istemediğini, bundan böyle halk meclisinde görev alan Rum halkının vatan haini sayılacağını bildirdi. Sağcı üyeler eski gö revlerinden toptan istifa ederlerken, sol kanad yeni üyelikleri dolduracağını açıkladı (4). XI Kıbrıs Halk Meclisi, solcu Rumlar ve Türk üyelerle örgütlendi. Türklerin sola herhangi bir ilgi göstermemesi nedeniyle, bir süre sessizce yaşadı. 1950 de Kıbrts Rumları, kilise ve sağ kanad, büyük bir hırsla ayaklandılar. Rum halkının Adada çoğunluk olduğunu ispatlamak için bir plebisit düzeniedi IG Aralık 1967 CTTMWîtYET ADA Müfide Zehra ERKİN. se bas piskoposu Makarios III, Adadan sürüldü yerine, Makarios II geçti. Büyük değişiklik Kıbns dâvasında, Rum halkının değişik tutumlan Makariof III başkanlığmda kaynaşık bir çabaya büründü.. Türk halkıysa daha objektif olarak, sosyal, kül türel ve ekonomik yönden haklarını koru'mak çabasına giriştiler. 1951 de başa geçen Makarios, Enosis hamurunu hazır olarak bulmuştu. Yapılacak şey yine kilise yoluyla «ekillendirip, sofraya koyacak niteliğe getirmekü. Kilisenin tek sloganı Türk hal kının yok edilmesiydi. Megalo idea ülküsü buna değinmekteydi. Makariosu yetiştiren, kisiliğine yatırım yapansa Megalo ideacı kuruluşlar, Ortodoks kiliseleri birliği di. 1963 de.. Makarios hamuru sekillendirdiğini, sofranın hazır ol duğunu bildirdi. Masayı şekerlı, tuzlu.. zehirli bisküvilerle doldurdu.. Konuklar çeşitliydi. Türklerse baş konuktu. Zehirli bisküviler onlar payına hazırlanmıştı.. Paylaşılamayan Adanın oykusü, masadaki konuklann tad alma hissine ve akıl niteliğine göre tamamlanacaktır! Bu süre kısa da olabilir uzun da... Kıbrıs Komünistlerinin türeyişi 1924 yılında (KKK) »mbleml ile kurulan küçük bir topluluğun varlığından söz edilir oldu. Bunlann dill yıllardan beri (Enotlı) ugrunda çabalayan Or lodoks kilisesi ve milliyetçi Kıb TII Rumlannın dilinden değişikti; Enosis'in gerçeklesmesi için önce îngiliz yönetiminden kurtulmak gerektigini ı«vunmaktay dılar. Emperyaliıt bir yönetim ve liberal ekonoml kurallan içinde bu basannın »ağlanamayacağııu ileri sürüyorlardı. Küçük topluluk ilk adımda sesinl yeterince duyuramadı. Nedenl kilise hiyerarşisinin kökleşmi» inancıydı; Ingilterenin eski bir doat oldujunu 1830 dan beri bilmekteydiler.. daha sonra 1880 yılında (Balkan Savası) sırasında bu inançlan kanıtlanmııtı; Osmanhlarla savasan Yunanlıların yanına Adadan Rum gönüllüler gönderilmisti. Bunl»rı gidlse tesvik eden ve gerekli savas. araçlanyla donatan Ingiltere (1) şimdiki çoğunluk sloganltnna hizmet eden dost milletti; 1903 yılında Adaya göçen Yunanlıların varlıgına göz yummakla kalmamış. aynı sırads göçen Türklerin nüfus kütüklerinde Ortodoks Rum gösterilmesine de göz yummuştu. (2). Liberal ekonomik kurallan Rum halkımn ekonomik kalkınmasına Îngiliz yönetiminin adada yaptığj yenilikler (yollar, okullar v.b.) ise Rum toplumunun sosyal ve kültürel aşamasına katkı yapmaktaydı. Yapılacak i« önce Türk haklarım kendi çıkarlarına çevirmek, sonra tngiltereden kurtulma yolları aratnaktı. Enosis ve değişik görüşler SON LEFKOŞETJE TÜRK KESİMİ ler.. Ingiltere Adadan çıkacağını herhangi bir şekilde belirtmedıği için değer tasıyacak nı telikte olmayatı bu plebisit. Türk halkı arasında büyük tepkller yaptı.. Plebisiti düzenleyen (1) îneiliz idaresindeki Kıbrıs. Say. 24, Ya; Ahmet GazioJlu. (2) D'administration Muslumane.. Notes et etudes docnmentaires, l.es Musulraans dans le mond. Say; 13 (3) Cyprns and Makarios; y»; Stanley Mayes. *: 6667. <4) tnsiliz yönetiminde Kıhrıs. Ta; Ahmet Gazioğlu. Say; 67. BULMACA 123456789 sonra söyledlklerl söz. 8 Gele bir Uimizin ilti başı, denizlerdehareketi (cografya nek, raasalların 'layall korkunç ki yükselme şahsiyeti. 9 Blr konu hakkm terimi). 6 Tırnak cilâsı. 7 «Kapalı durumda bilgi alıp verme için karşılıkiı çıkarılan fikir ileri sürme işl (eski terim). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 dan höcre» mânasıYIKARIDAN AŞAÛ1YA: na iki söz. 8 1 Serüvenler (çoğul). 2 Tersi «muhteAyrı fikir ve k&naatte olanların rem» demektir, ujuşmalarını sağlıyan (İki GÖZ). çevrilince ma3 «Para ile satın alınmış odadenden ip olur. hğı tekrar mezada çıkar!» mâna9 Kayakları sına iki sözlü bir ernir. 4 Sasaklamaya mah vaşta canlı bir halde düşman eline düşen (iki söz). 5 Blr sı ••.. hnlmjrımıı SUS bina ( İ k i fat takısı, Avrupa toprağuıdaki halledllmlî s«UU ö z ) . s KIBBISTA ÜNLÜ ST. HİLARİON KALESİ Duyuru şöyleydi: «Enosis, îngiliz yönetimindeki kuruluşlarla didinmek, bu kuruluslarda Türk ler zaranna üyelikler sağlamakla elde edilemez. Kıbrısın yabancı uyruklu îngiliz halkından arınmasıyla gerçekleşir; Îngiliz olmayan her kişi.. ister burjuva, ister emekçi.. ister Rum, ister Türk.. ister Adanın Yunanistan la bağlanmasını.. ister otonomy'i savunan olsun, yabancı Îngiliz yönetimine karsı birleşık olarak savaşmalıdır.» Sağ kanad (kilise v t milliyetçi Rumlar) duyuruya tepki göstermediler. Yine de 1931 yılına kadar her iki kurulus ayrı yollardan çalışmakta sürüp gitti. 1931 yılında Rumlar büyük bir isyan çıkardılar. Ingilizlerin Rumlara yeterince yürütn\e lıak kı vermediğini savunarak, Îngiliz devlet kuruluşlarmı hasara uğrattılar.. Bu kargasahkta komünistlerin ve Milliyetçl Kıbrıs Rumlannın parmagı olduŞu kanısı Ingilizleri daha dikkatli bir politika tutumuna yöneltti; Isyanı yöneten papaz idam edildi, diğer kundakçılar ise Adadan suruldü. Bundan böyle komünist kurulusların göz hapsine alınacağı açıklandı. 1933 yılında ise KKK ve onlarla birlik olan diğer 6 komünist kuruluşu Ingilizler tarafından kapatıldı.. (3). 1933 den, 1938 e Ingilterede ko munıst partisinin kuruluşuna kadar Kıbrıs »olcuları sadece tiearttle uiraşır oldu. Ekonomik görüsleri diğer sağ kanatça da benimsendi, îngiltere ise bundan böyle solcuların her ku ISTANBUL 06.25 06.30 07 00 07 05 07.30 07.45 07.50 OS.00 08 15 08.43 09.00 09.15 09.30 09.40 10.0O 10.05 10.20 10.4O 11.45 12.no 1205 1S.15 12.30 13.00 Acılıı. Drozram Günavdın 1 Kove haberler Günavdın II Hab«rler ve Hava durumu İstanbul'da Bueün tlânlar ve Hafif müzik Hafif Batı müıiK Berıber ve Solo u r k ı U ' Gitar Soloları Türküler Eserîer. ArmâCanlar t n iHrltrl . . Ev icln Ara haberler Caz müzici İleri Türk M. Korosu Arkası Yarın T. Enein'den türküler Ara haberler ve ilânîar Bu hafta Dinlevecekleriniz V. Do6u ve Aricadssları Berab«r v e Solo sarkılar Haberler ve Resmi Gazetede Buaun 13.15 Folklor Orkestrmı 13.30 Reklâm Droeramları 15.00 Ara haberler 15.05 Gencllk Saati 15.55 Hafif müzik 15.30 Mac nakli 16.20 Saz Eierleri 16.30 İftar Proeramı 17.00 Ara haberler 17.05 Dans müziei 17.20 Yurdun Sesi 17.50 Reklâm Droeramları 19.(10 Haberler ve Hava durumu 19.35 T. Uveun'dan sarkılar 19.45 Kitaolar Arasında 20.00 Eztilerimizin eetirdiö 20.30 Hafif Batı müziSİ 21.00 24 Saatin Olavları ve llânlar 21.10 Solistler Gecidi 21.40 Cumartesi Aksamı 22.00 Reklâm Droeramları 22.45 Haberler ve Hava durumu 23.00 Hafif müzik 23.10 Caz müzigi 24.00 KaDanıs. İSTANBLL İL RADYOSU 11.55 Acılıs ve Prograrn 12.00 Sizin icin 12.30 Karısık Sololar 13.00 Cesitli Melodiler 1330 Lied Saati 14.00 Hafif müzik 14.30 Koncerto Saat! 15.00 Gencler icin 15.30 Caz müziei 16 00 Cumartesi konesrl 17.00 Cav Saati 17.30 Kücük komer 18.00 Cesitli müzik 18.30 Senfonik müzfk 19.00 Hafif müzik 19.30 Aksam konseri 20.15 Genclerin sevdiklerl 21.00 Fıkralar ve müzik 2130 Ses müziei 22.01) Gece konseri 22.30 Bu hafta Neler Dinleyeceksiniz 22.45 Pivano Soloları 23.00 Hafif sarkılar 23.30 Hafif Batı müziH 01.00 Proeram ve KaDanu. Daha uygun bir fırsat Komünist olduklarını savunan küçük topluluk, bu kokleşmıs inançla savaşmak için daha uygun bir fırsat aramak gerektiğine inandılar. 8 haziran 1927 de önemli bir fırsat yakaladılar; Limasol komünist gazetesi Neos Anthropos «Enosiı için mılli birlik» başlı^ı alünda gorîişlerin duyulmasına yardımcı oldu. SOLDAN SAGAT Dişi Botıd MODESTY J3LAISE ş| A fi j jj ?4 y 1 Vaktiyle büyük bir kıtanm en guney kısmından ilk defa geçmeyi başardığı için o kıta İle altmdaki ada'.ar arasındaki bogaza admı verdiren kâşif. 2 Birbiriyle dargın olan iki kişinin rnüriaseBet durumlarını belirten karma bir söz. 3 Bankalarda açılmış bir çekil devamlı hesaplara böyle denilir, su kenarı. 4 Çevrilince ilk paraşüt tecrübelerine katılıp şehit olmuş bir genç kızımızın adı belirlr, Karadenis kıyısı halkımızdan bazılarına yan lış olarak verilmiş isim. 5 Tersi «aç olan kimseyi tıkabasa y«dir!» anlamına bir emirdir, Mtv sa peygamberin kutsal bastonu. 6 «Kırmızı kol ucu» mânasın» iki söz, bir zaman parçası. 7 Çevrilince çocuklara anlatılan bir çeşit hikâye belirir, Ispanyol artistlerinin marifet gösterdikten DÜNKÜ BULMACANLN HALLEDİLMIŞ ŞEKLI NASIL HALLEntLECEK Tukandakj rakamlı bulmacada Mdece 4 tanr anahtar (ipucu) ve 8 Uute «oouç vardır. Boş kalan 12 karenin (çine 1 den 9 a kadar uygun birer rskato koyarak ve tnpImn», çarpma. çıkartma, bölme ifaretlerıne dikkal ederek soldan *ağa ve yukandan «şağıya bulmacada göstfrileıı sonuçları balnnuz. Birmr vaktinizt alır aroa, boş yaktinizi boşça geçirmiş olursuouz. 90 Byron, Hobhouse'ın güçlükle tajıdığı o kocaman demete bakarak: «Çiçek ha?> dedi. Hobhouse çekingen bir gülümseyijle: «Lady Byron'a» dedi. Eğilerek, çiçekleri Annabella'nın kucağına bırak tı. Byron: «Kızımızı görmeye ilk gelişinde çiçek getir din demek» diyordu. Hobhouse şaşkrn şaşkın bakındı. « Günü gününe bundan tam bir yü önce, Durham ilinin Seaham ilçesinde, Seham Köşkünde...» BjTon: «Hay Allah! evlenmemizin ilk yıldönümü! diye haykırdı. «E, kimse bizi aşırı derecede duygulu olmakla suçlayamaz, öyle değil mi, Elmacık?> Annabella dudağmı dişledi. 2 ocak gününün anlamını unutaıu? olduğu için kendi kendine kızıyordu ama bunun kabahatini Byron'dan yana tasalanmasma yüklemekte gecikmedi. Evet, kocasının üzerinde kızgınhktan çok üzgünlük vardı ama. dediklerine göre karasevda da deliliğin bir çeşidiydi, arkasında da daha zorlu bir çılgınlık devresi gelebilirdi. Hobhouse: «E, Küçük Augusta nasıl?» diye sordu. Byron'un yüzünde sevgiyle dolu bir gülümseme belirdi. « Büyüyor. Ben de bu yavrucuğu gittikçe daha çok seviyorum.» Annabella bunu pek sanmıyordu. Bn. Clermont da, eskiden bunu pek sanmazken, Byron'un kızına karşı büyük bir sevgi göstermeye başladığını söylüyordu ama, Annabella gene de inanmıyordu. Byron, öfkeli öfkeli: cTuhaf değil mi, kızımdan j'ana bana kimsenin güveni yok» dedi. cKucağımdan düşürüverecekmişim gibi geliyor onlara.» Arkadaşma bir şey sorar gibi baktı. «Augusta Ada. beyendin mi kızımın admı?» Hobhouse başını salladı. « Evet ama. Ada da n'oluyor?» « Benim ninelerimden birinin adl.» Bn. Clermont telâşla içeri girdi « Hanımcığım...» Byron bir kahkaha attı: « Meme saati! biliyor musun, Hobhouse, kanm • Beni ısırıyor» diye söyleniyor. Çocuk otuz iki dişi tamam doğmuş diyeceğim geliyor.» Annabella kızardı, hemen kalkıp gitti. ••• Annabella, bir hava değisikliği olmak flzere, Kirby'ye gitmek istiyordu. Byron: tlstersen sen gidersin» dedi. «Fırtına ko pup da alacaklılarımla bir anlasmaya varıncaya ka dar Londra'da kalmak zorundayım ben. Ne kadar ça buk gidersen o kadar iyi olur.. senin buzurun için de, benim huzurum için de.» Annabella sAkin bir tavırla: «Yavaf konuf, lütfen» dedi. «Kavga çıkarmanm âlemi yok.» « Kavga mı? Kavga etmiyorum ben!» Annabella. kocasının gene çılgınlığı tuUcak diye duydueu kcırkıı yüzünden yanlış bir söz kullanmıg olduğunn anladı. < Burada yalnız kalabilecek kadar iyi hisse Tiffany Jones TIFFANY JONES ANKARA 06.25 06.30 07.00 07 05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.40 09.00 09.20 09.35 09.55 10.00 10.20 10.35 11.05 11.55 12.00 12.15 H30 1S0O 1315 13.35 1400 14.15 15 15 1520 1610 16.20 16.40 18.55 17.00 1750 19.00 19.35 19.50 1955 20.15 2T1.35 21.00 21.10 21.40 22.05 22.4J 23.00 2.T30 Acılıs. Droeram Günavdın 1 Köve haberler Günavdın II Haberler v e Hava durumu Sabah müziei Ankara'da Bueün Sabah sarkıları N. Dadaloâludan türküler Ev icin Sabah konseri Arkajı Yarın Ara Haberler. llanlar V. Gürsel'den sarkılar H. Sözeri'den türküler Cesitli mürik K. Tanrıkut'tan sarkılar Ara haberler ve llânlar H. Ovlum'dan türküler Kıbrıs Saati M. SaSvasar ve Kozinoâlu'dan sarkılar Haberler ve Resmi Gazetede Bueün Hafif müzik K. ToDİuluîundan sarkılar Aziz Senses'ten türküler Reklâm proKramları Ara haberler ve llânlar Temsil Ovun havmlan İftar Prosramı Saz Eserleri Ara haberler ve ilinlar Cocuk Saati Reklâm ororramlan Haberler v e Hava durumu S. Gültekin'den türkuler Uvkudan Öncı Genelik Saati M. Sevran'dan sarkılar K. Tooluluiundan türMler 24 Saatin Olavları İtaiva'da müzik Türk müziei Ö. Dro«ramı T3.M.M. Saati Haberler ve Hava durumu Caz müziil Yeni olfklar Adapazarı Belediye Başkanlığından 1 Belediyemir kimyagerüğine bir Y. Kimya Mühendisi alınacaktır. 2 Taliplerin askerliğini yapmış, 40 yaşını a|m»mıj olmalan ssrttır. 3 G:da maddeleri analiîi mevzuunda mesaisi bulunanlar teıcih edilir. Ücret hesapları 10195 savüı talimatname hüküroleri dairesinde yapılacaktır. (Basın; 27915/14902) 5000 Adef Antişok Polistren Uçak Tepsisi İmâ! Ettirilecektir Muhammen bedeli 30.000 lirı olup son teklif verm» t«rihi 20/12/1967 günü saat 15.00 e kadar Taksira, Gümüşsuyu Dümen Sokak Gümüşpalaa Apt nın 5 No. lu Dairesindeki Levazım Miidürlüğümüz» verilmesi garttır. Şartnameler aynı yerdt görülebilir. TÜRK HAVA YOLLARI A.O. (Basın: 27623/1490$) diyor musun kendini?» diye sordu, arkasından gene yanlış bir söz kullandı: «Durumunu büsbütün ağırlaştırırsın Kinnaird'le gene içki içmeye, bir de.» « Bir de oyuncu kızlarla düşüp kalkmaya başlarsam, değil mi?» Annabella dudağım dişledi. Byron onun içinden geçenleri nasıl da anlamıştı! Şimdi kendisi de gittikçe ötkeleniyordu. « Çok acı şeyler söylüyorsun, Byron. Kinnaird'le falan içki içmeye başladıktan başka bir de adamakıllı yemek yemezsen, diyecektim. Bakıyorum seninle şöyle sâkin sâkin, mantık dairesinde konuşmanın artık imkânı yok. Senin şu aksiiiğin geçinceye kadar birbirimize söyleyeceklerimizi mek tupla söylesek daha iyi olur.» • Bu günlerde seninle baş başa kalınca ancak söyleyeceklerimi tarta tarta konuşmak kabil olduğuna göre, teklifini canugönülden kabul ediyorum!» Byron gittikten sonra Annabella kendine kaba hat buldu. Onu. istemiye istemiye de olsa, böyle kışkırtacak yerde, onun içinde bulunduğu ruh halini gözönünde bulundurarak konuşması gerekirdi. Annabella kocasını ondan sonra iki gün ne gör dü, ne de kendisinden bir haber aldı. Byron ya odasından dışarı çıkmıyordu, ya da nereye gittiğini kimseye söylemeden çıkıp gidiyordu. Üçüncü gün Fleteher Annabella'ya bir mektup getirdi. Byron bu mektubunda aralanndaki son ko nuşmaya tek başına devam ediyordu. Sonra: «Sen Kirby'ye vardıktan sonra bugünkü durumumuza vereceğimiz yeni sekil hakkında daha uzun yazarım» diyordu. Küçük Augusta'nın da elbette annesiyle birlikte gideceğini söylüyordu. Annabella mektubu öfkeyle fırlatıp attı. Byron'u bırakıp gitmek başkaydı, bırakması için onun emir vermesi başka. Mektubu alıp bir daha okudu, birkaç sözün g5zünden kaçmış olduğunu gördü. Byron: «Senin isteklerini, sana uygun gelecek koşullan da göz önünde bulundururuz elbette. diyordu. Aynlmayı emir mi ediyordu? Belki pek öyle değil ania, onu başından atmak istediği açıkça belliydi. XXVI Dr. Baillie. ahbapça bir tavırla: «Kirby Mallory'ye ne zaman gitmek niyetindesiniz, Lord'um?» diye sordu. Byron ona sâkin bir tavırla uzun uzun bakmak lutfunda bulunduktan sonra: «Lady Byron'a bağlı bir şey bu, doktorcuğum. dedi. .Bana" karşı aşın derecede iyi davranıyormuş. Bunu da hoş görmek gerek....herkes pek öyle düşünmüyor ama, ben o düîüncedeyim.» Baillie orta yaşh, şakacı bir adamdı. « Güzel, çok güzel!» Byron: «Şaka bir yana» dedi, «yolculuk edebilecek kadar iyi buluyor musunuz beni?» « Evet, Lord'um. elverir ki atla gidesiniz. Sizin »u tembel karaciğerinizi sarsıp çalışmaya zorlamak için bundan dah 9 iyi bir çare düsıinemivorum.» Byron ablasına dönüp pek kevifii güldür (Arkası var)