24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT ' 27 Kasım 1967 CITMHTJRtTET rintn ve •lvfl pollglerin seslerlyle uyandım. Hiç bir şeyi lmha etmeğe fırsat bulmadım. Arama sabaha kadar sürdü. Annem ağlıyordu. Kiyev'den misafir olarak gelmiş olan teyzem. geceliğiyle oradan oraya koşuşup duruyordu Aklıma gelen bir düşünce beni yabştınyor, hattâ sevindiriyor du: ne iyi olmuştu da iki hafta önce onyedi yaşımı bitirmiştim. Artık kimse sorumluluğumdan şuphe edemezdi. Hapishanede topu topu beş ay kaldım. Ama ben daha henüz çocukluktan kurtulamamıştım. Bana hapishanede yıllarca kalmışım gibi geldi. Hapishanedeki saatler dışandakine hiç benzemiyor, günler de anlatüamıyacak kadar uzundur. Kimi ^aman müthiş sıkılırdım. Bu, özellikle, sokaktaki gürültünün hapishane duvarlarını da aştığı akşam üzerleri olurdu. Ama ben kendimi tutmaça çalısırdım. Benim düşlinceme göre hapishane olgunluk çağımn bir smavı idi Tutuklu kaldığım bu beş • altı ay içinde bir çok hapishaneler tanıdım. Her hapishanenin kendine göre bir takım gelenekleri vardı. O devirde hapishaneler tıklım tıklım dolu idi. Hapishanede bir yer boşalıncaya kadar beni bir hafta karakolda tuttular. Karakol çok hareketli ve gürültülü idi. Geceleri arhoşlan getiriyor ve fena halde döğdükten sonra, sarhoşhanelere yırtıcı hayvanların durduğu demir kafesleri an dıran bu kocaman kafes odaıara böyle bir ad takmışlardı dolduruyorlardı. Geceleyin beni bekçiler bekliyordu. Çoğu zaman oturdukları yerde uyuyor, uyanınca da gürültülü gürüUülü sümkürüyorlar ve kendilerine nef.es aldırmayan görevlerine ağız dolusu küfür ediyorlardı. Ben kendi dünyamda yaşıyor, parti teşkilâtı ile ilgilj mühürleri daha iyi bir yere gizlemediğime üzülüyor dum. Yıne bu arada, benden ıki yas büyük partili kız öğrencilerden Asya ile doğru dürüst sözleşemediğime canım sıkılıyordu Bu arada polis siyasl bölümüne götürüp resmimi çektiler. Dişlek bir fotoğrafçı: «Başını dık tut!. Şimdi başını bu yana dondür, bir de profilden çekeyim» sözleriyle bir kaç poz resmimi çekti. Çocukluğumdan beri fotograf makinelerine merakım vardı, fotoğraf çekmeği severdim. Ama. ILK YA7JLARM 1907 YIL1NDA ÇIKTI 2 nsanm kimi zaman kendisinl I aynada taruyamadığını söyler• ler. Geçmlşin bulanık aynasında tanımak ise daha da zor. Edebiyat yaşantımın ne zaman başladığını sorduklan zaman, 1909 yılı ilkbahannda yazdığm şiirlerle başl&dığını söylerim. Aslında Uk yazüanm 1907 yılında çıkmıştır. Ve bunl&r şiir degil, politik yazıl&rdı. Pirogov arşivinde korunmuş «Zveno» dergisinde çıkan bir başyazımı okudum. Yan, onaltı yaşında bir müridin heyecaniyle yazılmıştl. Bu ilk edebiyat karalamamı kitabıma olduğu gibi alıyorum. Tabi bunu, yazun bana başarılı göründügü için değil, kelime enflasiyonun nasıl meydana geldifini, sözlerin nasıl arüamlarını degıştirdiğini göstennek için y&pıyorum. Gizli partl lşlerine iylce gömül müştüm. Ama bu arada romaıılar okuyor, tiyatrolara da gidiyordum. Kiml zaman, politika Ue hiç ilgisi olmayan arkadaşlarımla da buluşuyordum. Tarihçiler bu döneme «köycülügün başlangıcı» diyorlardj. Işıkh 1905 yılmdan sonra karanlık bir dönem'? Geçmişin bulanık aynasında s Sabaha karsı futuklandım ERENBURG'un CEViREN: fotoğrafımuı çekilmesinden hoşlanmazdım. Burada bu işe sevindım. Demek beni de adam yerıne koymuşlardı. gırmiştik. Herkes bir şeyler anyor, ateşli ateşli tartışıyor, heyecanlanıyordu. Ama bütün bunların gerisinde bir yorgunluk, bir hayal kırıkiığı, bir boşluk hissediliyordu. Kendi uzlaşmazlığımm zırhına büründüğümü saruyordum. Ama, hayır, san'at, benim gizJi par'i yaşantıma da yavaş yavaş giriyordu. Geceleri Knut Hamsun'un «Pan» ını, «Viktorya» sını okuyor, gösterdiğim zaaftan ötürü kendime küfrediyor, ama bir hayranlık duymaktan da kendimi ala mıyordum. Bir başka dünyanın tabıatm, sesJerın, renklerin, biçimlerin varLığını hıssediyordum. Çehov, o zamanlar benim için anlaşılmayan, ama tartışma götürmeyen gerçekçilıği ile beni sarsıyordu. «Misüs neredesin? (1;» diye fısıldıyordum. «Küçük Köpekli Kadın» a âşıktım. HASAN ALI EDIZ dönüp bakarlardı. Bir ihtiyar kaciın istavroz çıkararak avucuma beş kopik sıkıstırmıştı Dışanya, jandarma birligine bağlı erlerin gözcülüSünde götürülürdük. Erler volda bızım'.e konusur, bize saygı beslediklerini sövlerlerdi. Biz hırsız degil, «politikndik. Bun'ardan kımisi. dışanya gönderecegimiz mektuplan bile götürmeğe razı olurlardı. Ben de bundan yararlanarak Asva'ya bir mektup gönderdım. Bundan önce kendisinden. canımı sıkan bir pusula almıştım Ona sunları yazmıştım: «Sadece dışarıda olup bitenlerden haber ilmak, böy'ece hareketten gerı kalmamak düşüncesiyle size bu satırlan yazıyor ve arasıra bana mektup yazmanızı rica ediyorum. Asya yakalandıgı zaman benim * a 3 A 6 6 7 i 1 10IH31J)', 1516 abaha karşı saat ikide beni almağa geldıler. Derin bir uykuda idim Karako) komise Götürüldüğüm hapishane fena deeildi eni Miyasnitski hapishanesine verdiler. Bu hapishanenin r * jimi bir dereceye kadar katlanılabilir bir halde idi. Küçücük odalara ikişer karyola konmuştu. Bazı gardiyanlar iyi yürekli idi, koridora çıkmaga izin verirlerdi. Kimisinin ağzı bozuktu. Hiç unutmam, bir gün ayakyoluna gitmek ihtiyacını duymuştum. B'i ağzı bozuk gardiyan: «Dişini sık efendim. geçer!» demişti. Üstelik okuması yazması da kıttl. Ama yine de bizim için raporlar vermesini becermisti. thtilâldrfn sonra, devlet arşivinde benim için verdiği bazı raporları görmek fırsatını buldum. Bir gün bana kitap getirmişlerdi, tena halde öfkelendi: «Olmaz efendim, Kırbacın lyiügi kitabı buraya <1 »» remez!» diye bafır bagır bağırdı. Meğer bana Knut Hamsun'un bir kitabmı getirmişlerdi. «Knut (2)» sözcügü onu kuşlculandırmıştı. Oda komşum bir lhtiyardı. Onunla dost olmuştum. Ama, ya Y şımı büyük bir dikkatle ondan sakhyordum Yaşımı öfrenırse bemmle arkadaşlık etmeyeceğınden korkmuştum Bır gün bana ^ir yıllık getırmışlerdı OkumaK 'üzere oda komşuma verdim, kom şum. bir saat sonra bana: «bunun içinde sıze ya^ılmış bır mek tup var» dedı. Klml harflenn al tına, zor farkedilir noktacıklar konmuştu. Yıüık Asya'dan geliyordu. Sevinçten ve utançtan kıokırmızı oldum. Birkaç gün komşumun yüzüne bakamaz oldum. Bu koşullar içinde duyguya yer vermek, affedilmez bir suçtu. Kimı zaman bizi dışarıya hamama götürürlerdi Bu bizim için bir bayram olurdu. Bizi cadder lerden 5 aya olarak geçırirlerdi. Gelip geçenler kimı acıyarak, Ki mi şaşarak, biz suçlulara dönüp bu mektubumu da buimuşlar «» kızın evrakına iliştirmişlerdi îçinde teşkilâtla ilgili pasailar da bu'unan bu mektvbum vakalandıktan sonra. >eni o hapıshansden alıp bir başka tıapishaney» Suşcevskaya oapishanestne verdiler. (1) Çehov"un, «Çardaklı Ev» y» da «Bir Ressamın Hikâyesi» adlı uzun hikâvesiı.in başlıca > d şisi. H. Â. Ecliı (2) Rusça «Knut» snzrüeü, «kırbaç, kamçı» anlamına eelir (H. Â. Ediz) Yarın Yeni hapishane bana bir Cennet gibi geldi . Istonbul Limonlor Inşooh Bölge Müdürlüğünden Bölge Müdürlügünün Haydarpaşadaki ambar ve garaj sahasına ait çevre duvarları, işı 7305 ssyılı kanuna ıstinadea kapalı zarfla teklif alma suretiyle yaptırılacaktır. İşın keşii tutarı: 150.469,05 TL. dır. İlgililerin 1/12/1967 gününe kadar Haydarpaşa Şube Başmühepdisliğine (Tel: 36 91 29) müracaatlan tlân olunur. (Basın: 26473) 14169 O DEVIRDEKI RUS HAPISHANELERINDEN BİRİ Ilaftalık bulmacanın halleditmis şekli Dışi Bond MOOESTY BCAISE BULMACA 123456789 Ws\ ^ *rw/v&r. 10.40 11.00 11 45 12.00 12.10 12 25 12 40 13.00 13.15 13.30 14.00 14 15 Garth Tifffany TIFFANY JffNES Jones Acılıs. Droeram Gunavdın il\ Köve haberler Gunavdın (2 ı Haberler ve hava durumu Istanbulda bueün Hafif muzik Sabah iimnastlei Hafif müzik N.Erdemliden Mrkılar T.Korm»ndan sarkılar O.Avsar orkestrası Turkuler eecidi Keman soloları Ovun havaları Ev icin Ara haberler Hafif müzik Ileri Turk musikirf Arkası varın Sabah konseri B.Oraldan sarkılar Ara haberler Ü.Yurukoâludan türküleı Radvo H. M. Orkestrası N.Smahlden sarkılar Haberler ve R.G.de bueün Saz eserleri Reklâm Droeramları C.İnönterje orkestrası R.Ritten sarkılar N.Yılmazdan türküler N Kovutürk orkestrası Ara haberler Saz eserleri Konser saati Okul radvosu Ara haberler Karma faslı ^ Reklâm Droeramları Haherler ve hava durumu Ovun havaları SaŞlık dünvamız Turk halk müziel Ülkelerin fethi Solıstler eecidi TBMM de eecen hafta 24 saatin olavları Hafif Batı müziei Solistler eecidi Haberler ve hav» durumu Reklâm proaramları Hafif müziOk Studvo konserlerimlz 0 ISTA.NBl'L RADYOSU Acılıs ve rjroerarn Cesıtli müzik Kucuk konser Cesıtli muzik Senfonlk muzik ,Hafif muOzik Hafif muzik Aksam konseri Gencerle berabeı Italvadan muzik Koncertolar Cisan melodileH Gece konseri Caz muzıei Hafif Batı müzlM Profram ve kaoanll 0 0 böyle denilir ve o adamlara da kahramanı «Rüstem» ln baban, bu isim venlirdi. 2 Bir çekim, 1 2 3 4 5 6 7 3 9 «bırinin elinden bır kadm adı. 3 «Ihtiyat olarak kap ve ona saelde bulundurular âlet» mânasına hıp o!1» mânasıiki söz. 4 «Üzerine çullan!» an na karma bır elamına bif emir, bu da «bırinin mır 8 Eskl vücudüne dıken gibi bat!» karsavaşlarda padişılığı başka bır emirdlr. 5 Dosahların oturduğu Ulkelerüıın en popüler yem«lcg çadır. bır lerinden biri, san ve şöhret 6 balık tutma ftEskiler kadın eşlerlni bu isimle letı 9 Borç rtlnlrt) anarlardı, kapalı ve büyük tren ^lanın alacaklıBalm*c«nın istasyonu. 7 tranlı mıtoloji ya bıraktığı. BDHG E an SOLDAN SAÛA: 1 Bir sesı tam ve matematik anlamı ile doğru vermeye yanyan fızık muzik ftletı. 2 Lıselerde okutulan derslerden biri 3 Bır çeşit kundun» yüzü olarak kullamlan derı cmsi (çoğul). 4 «Pek fazla kırmızı renkte» anlamına ıkı söz, bır harfin okunuşu. 5 Siftah ve binncl. 6 Şımşek Divan Edebıyatmda), tunsv lerin yaptıkları. 7 «Kendinden önce ölenlerin malının mülkünun üstüne otur!» anlamına ıki sözlü bır emir. 8 «îlâve parça kabul ederek» karşılığı ıki söz. 9 Kapalı bir şeyı aksi hale getiren, boş lâkırdı. YTJKARIDAN Aİ?AGl¥A: 1 Osmanlılık devrinde şuradan buradan toplanarak orduya sokulan kımselerı toplama ışıne Evvelki günkii bulmacanın halledilmıs şekli NASIL HALLEDILECEK Vukarırtaki rakamlı bulmacada M< dece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 Une sonuç vardir Boş kalan !2 karenin içine 1 den 9 a kadar uyguo himr rakaro koyarak ve toplama. çarpma çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek snldaa sağa vr yubandaıı aşağıya bulmdcadM gostprilen sonuçlan hulunuz. Bira» vaktinizi alır ama, boş vakrinizi boj(a geçirmiş olursutıur. Çtvıren: 16.55 17.00 17.30 18.00 18.30 19.00 1900 19.30 20.15 21.00 21.30 2J.00 22.15 23.00 23.30 01.00 Vohdet GÜLTEKİH ANKARA BAYINDIRLIK BAKANLIGI Yapı ve İmar İşleri Reisliğinden: Basbakanhk lstanbul Bölge Binası Mimari Proje Yarısması aşağıda 14.11.1967 günü sonuçlanmıştır. Ve derece kazananlar gösterilmiştir: Î.T.Ü. 1 inci Mükâfat I îlhami Ural l.T.Ü. Keşet Arulat Î.T.Ü. Hayık Kaplanoğlu G.S.A. 2 nei M ü k i t ı t : Kâmil Bayur l.T.Ü. Oktay Uzel l.T.Ü. S üncü Mükâfat : Umut tnan 1 inci MMMİyon t Yardımcısı Faik înan Yılmaz Sanlı Yılmaz Tuncer Güner Acar Yıldınm Sağlıkov» l.T.Ü. l.T.Ü. l.T.Ü. l.T.Ü. l.T.Ü. Seyhan Süzer Î.T.Ü. Savas Bingdl l.T.Ü. Yuksel Tur G.S.A. Yurdanur Sepkin G.S.A. Halis Pektaş G.S.A. Öner Olcay G.S.A. Özer Erenman G.S.A. Meral Omacan Sedat Gürel G.S.A. Aligül Ayverdl l.T.Ü. Necatı Şen l.T.Ü. Gürkan Taner G.S.A. Serpil Sörmez G.S.A. Polat Sökmen l.T.Ü. (Basın: 26751 A 13043) 14180 L A IV 1 Valilik Makamına kapab zarl usulü ile bir Binek Arabası Satınalınacaklır 2 Muhammen bedeli 90.000 lira olup muvakkat t e minatı 5.750. liradır. 3 Eksiltme 13/12/1967 günü saat 15 de Özel İdare binasmdaki İl Daimî Encümen cdasında yapdacaktir. 4 Bu işe ait şartname her gün mesal saatleri içinde Encümen Kaleminde görülebilir. 5 Taliplerin 2490 sayıll kanunun 32 n d maddesi uyannca hazırhyacaklan teklif mektuplan ile muvakkat teminat makbuzu ve şartnameye uygun belgelerini havi kapalı zarfiannı ihale saatinden bir saat evveline kadar tl Daimî Encümen Başkanhğına makbuz mukabilinde vermeleri lüzumu ilân olunur. 6 Postada vuku bulacak gecikmeler kabul olunmaz. (Basın: 26427 A. 1837) 14170 2 nci Mansiyon 3 fincfl Mansiyon İskenderun Dz, Saf. AI. Kom. Bşk. hğından: Deniz birlikleri için (57) tor, 2. r.ci nevi zeytin tanesi kapalı zarfla satmalınacaktır. Muhammen bedeli (262200.) lira. Geçici teminatı (14238.) liradır. İhalesi 12 Arahk 1967 salı günü saat 11,30 da Komisyon binasında yapılacaktır. Evsaf ve şartnamesi Komisyonda. K.K.K. Ankara ve İstanbul Levazım Âmirliklerinde görülür. Teklif mektuptannın engeç ihale günü saat 10,30 a kadar Komisyon Bşk. hgına verilmeii lâzımdır. (S«yı; 2060 Ba<ıa: 26386) 14171 4 fincfi Mansiyon 5 inct Mansiyon ( neı Mansiyon 7 nci Mansiyon t inel Manıiyon Acılıs. oroaT»m Gunavdn (1) Kove haberler Gunavdın (2) Haberler ve hava durumu Hafif müzik Ankarada bueün Her telden Türküler eecidi t Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler Okul radvosu Hafif müzik A.Melikten sarkllır Konser saati Ara haberler S.Erorhandan türküler Kıbns saati Beraber ve solo sarkılar Haberler ve R.G.de bueün Hafif müzik Reklâm Droeramları D Yazıcıoâludan türküler G.Sövlerden sarkılar Hafif Batı müziM Ara haberler Okul radvosu S.Uveundan turküler D Balkandan sarkılar Plâklar arasında Ara haberler Yurttan sesler Köv odası Reklâm Droeramları Haberler v e hava durumu N Yılmazdan türküler Uvkudan önce Birlikte düsüneltm M.YıIdızdoeandan sarkılar TanıdiBim meshuriar Hafif müzik 24 saatin olavları Mikmfonda tivatro TBMM saati Haberler ve hsva durumu Ooera albümünden Hafif müzik ivlenmek üzere miydi? Işte, tamam... kafası kararını vermişti bile. Buna Mary zorlamıştı onu. Mary Chaworth yüzünden Annabella Milbanke... elverir ki Annabella istesin. Annabella Byron'un tarih yaratan mektubunu babasına uzattı. Sir Ralph okudu, birsey söylemeden, o da karısına uzattı. Lady Milbanke okurken birkac kere dilini şaklattı, sonra mektubu gene kızına verdi. Sir Ralp Milbanke, ciddi bir tavırla: «Evlenme teklili mi bu?» diye sordu. Lady Milbanke, sankl sallanan bir dişini yokluvormuş gibi, dilini gene şaklattı. «Şimdikl delikanlılar pek gelişl güzel konuşuyorlar.» Annabella mektubu bir daha okudu: Bundan birkaç baftaki mektubunazda, ruh huuırumu bozabilecek herhanfi bir teblikeli bağlantün olup olmadığını sormuştunuz. Buna karşılık olarak, bu çeşit biçbir bağlantım olmadığınt açıkça. kısaca bildirmiştiın. Şimdi ben size bir çey ioracağım. Bunu versiz baluyorsanız karşılık vermezsiniz. Sorum şu: Bende bulduğunuz kusurların giderilmesi için benden istediğiniz bir hal ya da tutum deçişikliği var mı? Defişmenta lâfta kolay ama, gerçekte pek zor bir şey oldugunu bilnıez değilinı ama, benim hakkımda iyi düşünmeniz için göze almayacağım hemen hemen hiçbir şey yoktur. Bu konuda size veniden yazmaya ka rar vermek benim için kolay olmadı. Gerçekten. sizin huzıırunuru bozmamak için. can sıkicı bir misafir oimaktansa uzakta bir arkadaş olarak kal mayi daha doğra bulmuştum. Sizi kızdıracaksam. uzakta bulunayım, daha iyi. Annabella, sakin bır tavırla: «Kesin bir evlenme teklifi» dij'e Usteledi «Lord Byron dikkatle düşüne düşüne yazmış. Aradaki arkadaşlığı bozma dan, teklifinı ikinci defa reddedebilmem için açık kapı bırakıyor bana.» Babası: «öyleyse, hangisi, vavrum...» diye sor. du « Evlenme mi. arkadaşlık mı?» Annabella heyecanlar «Her ikısi» dedi. Annesi çıkışır gibi öteden sesinı vUkselttl: «Scn istersen bunu kesm bir evlenme teklif] say ama, unutma kl Lord Byron daha seni babandan istemış degil Ne kibarca bir davTanış, doğrusu! Gülünç kaçacak kadar Lady Melbourne'un etkisi altmda bu belli'» Annabella hafifçe gülümsedt Halasmı öteden beri biç sevmezdi annesi. Ciddl bir tavırla: «Senın 71 m de, babamın da bana tam bır özgürlük tanıdığmını Lord Byron çok iyi bıliyor» dedı. «Karanmı verince sizin müsaademzi ısteyeceğımı, sızın vereoeğinız karara göre davranacatımı da bılmıyor değildir.» Sir Ralph: «Pekı, biz «olmaz» dersek n'oiacak?» diye kızına takıldı. Lady Milbanke gözyaşlaruıı tutamadı. «Kızımız evleniyor! İnaınanamıyorum!» Kocasr. «Gözyaşlarım düğune sakla, Judith» diye öğütte bulundu ama, kendi gözleri de yaşarmıştı. Annabella Byron'a mektubuna karşılık yazmakta gecikmedi, bu işe aklı başmda, sukunetle koyuldu .. Ys da, öyle sanıyordu. Yazamayacak kadar heyecanlıyım... Sizin tnutluluğunuzu çoktan beri kendime havatta başlıca amaç edinmiş bulunuyorum. liJtün aradıklarımı. bütün sevebileceklerimi sizde hulaoağıma eüvenivorum. Kavnşabileeeeimrten umudumu artık kesmı; bulunduğum sevinçli bir an bu. Simdi duymuğum tek korku «izin bekledikltrinizi gerçekleştirememek knrkusu. «Derm sevgilerımle» diye imzasını attıktan sonra, aklına bir şey geldi: Byron New<?tead'den Londra'ya dönmüş olabilırdı Bunun üzerine. biı mektup daha yazdı. Bırinı Newstead'e bınni de Byron'un Londra'daki evıne sönderecekti Onu biı an bile merakta bırakmamak ıçın bunu akıl etmış olmasından dolayı kendinı tebrık edıyordu M e * tupların ikisinı de postaya gonderdikten sonra, onu bir kaygı aldı: Evlenme teklıfını kabul ettıgıni açıkça anlatabilmiş mıydı acaoa? Bvron'un Newstead'den gönderdifi karsıiıü onu 'ahatlattı Mektubunuzla vepveni bir havata doçdum Benl mutlu kılmak sizin elinizde. Bunu daha şimdidr>n yaptınız da. $imdiyp kadar hiç his"îptmediçim derecede bir vaşama sevinciyle titrivorum. Mektubunuzun benim üzerimdeki etkisi ablamı gerçektpn korkuttn. Bütün kalhim sizin Si benim kıiavuzum. filozofum, arkadaşımsınız. Annabella'nın gözleri yaşardı Sonra, Byron'un mekhıbunu bag'adıgı cümleyi 3kudu: Bütün saygılanm ve o kelimeyi söyleyeyim mi sevgimle. ebediyen sizin. Byron. Annabella, gizlice giilümseyerek. mektubu dudaklanna götürdü. Kılavuz, filozol arkadaş Ayrıca, elbette ki, onu seven. ona vürekten ^ağlı karısı tçinde mutluluklann en derinıni en vtieesıni hissettf. George Gordon Byron'un dÜ7plmesi vakında gerçekleşmiş olacaktı. (Ucuraı ı a r |
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear