24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT 3 Eldm 1967 CfTVnnJRÎYET STALİN'in zulmüne uğrayan :«:•>.•.•:•:•••.• fazan: Çeviren: AZIZ KAYLAN Üan bir gün sonra ben! tekrar Sıyah Gol'dekı hapısaneye goturduler îkı aylık hır fasıladan sorra jenıden sorguva çekılecektım Zındana atıldığım gundenberı ilk defa ıçıme bır korku gırmıstı «Acaba bcnı de Zı7 na gıbı dcnerler mı « diye duşundukçe ıçınde bır urperti hıssedıyordum. Fakat korktuğum başıma gelmedı Bana sorgu do«\am'n kapand ğını ve Askerî Yuksek Mahkemede yargılanacağımı teblığ ettıler. Moskova'dakı hapı^ane hadd.nden fazla kalabalıktı Daha 1 oncekılerın «rahatlığını » adeta arar oldum. Mahkemelpr gunun jırmı dort saatı çahvordu Benı soktukları hucredekı butun bankolar tutulmuştu Batta nnemı yere serıp ızerıne oturdum Uzun ve yorucu yolculuktan sonra butun vucudum sızlnordu Ajaklarımı uzatıp murnkun olduğu kadar rahat et meve çalıstım BankoUrdan bınnde jatmakta olan "rta yaçlı bır kadın a^ağa kalktı ve bana hıtaben • «Benım jerıme vatabılırjm. Xasıl olsa u\u>amıynrum. Yerde \atmak da hapıshane nızamlarına ajktrıdır zaten. Ş'mdı bır gardıyan gelır senı bu halde gorur^e bır suru lâf eder • Ben bu sesı tanır çıbı oldum. hafızamı yoklayınca kadını da tanıdım. «Sız Nıvsık değıl mısmız?» Yuzume dıkkathce baktı. «Sen Jenm'sın gahba » «Ta kendısı > Kucaklaştık. guluştak \e ağlaştık. Nıvşık sekız sene ev\ el mektep arkadaşımdı. Eırbırımızı sual jağmuruna boğduk. O'nun bankosuna uzandıktan sonra da saatlerce fısıltı halınde konuştuk. Sonra uyumuşum. Uyandığım zaman \anımda Nıvşık'den başka ellı yaşlarında bır kadın daha oturuyordu. Rıkov un hanımı ımış. Bana kocasını sordu. «Onlan oldurduler değıl Dılım donduğu kadar kadma anlatmava çalıştım. Onların ne olduklarını. nerede bulunduk larını bılmedığımı sovledım. Fakat kadın bana ınanmadı. Ağlamakh sesıyle sualını tekmi"» Parti ileri gelenleri tutuklanmıştı ÎMoskovada Zavallı kadın kurtulabileceğını sanıyordu «Kapıdakı delikten biri fiöre bılırler ve bizim eskı dost olduğumuzu rannederler. Senm ıçın gazetelerde vazılanlan okuduktan sonra. zaten belâda olan başımı yenı bir tehhkeye stırak ıstemem » Bu sozleri duyunca clduğum jerde kalakaldım. Bızı bir koşede izleYen Derkovskaya yanımıza geldı, dudaklan aratındakı sıgarayı çıkannadaa muzdUer bir edâ ıle bana nıtabeitı «O, çok ınandıgın partuuzın içındekı moral yuksekhğım ve ' kader btrlığının Eağlamhğıcı şıradı lyıce anlayabıldın mı?» Zına arkası kapıya dayalı olduğu halde saatlerco ayakta kaldı. Kımse ona yer gostermedt. Bir arahk bııe hıtaben ve nejeîı gorunrneje («Uısarak konuştu. «Bırlt«ıç H«U sonra kurtulacağım. Bana oyle soz verdıler.» Şişman Anna oturduğu >erden mırıldandı. «Zavallı aptal. Kur'ulacagına hakıkaten ınanıyor gilıba » Saatler geçtt. Akşara yemeğm den sonra gıttiğımız yu: numaradan donduğumuzde Zına'yı jerde ağlarken buldus. Beyaz entarısı parça parça olmuştu ve kan ıçersındeydi. Omuzunda ve juzunde çurükler vardı. Fecı manzara\ı oı; müddet dehşet içmde seyrettık. Bu, sorgu anında dayak vı\en ılk kadındı aramjzda «Demek manevi ışkenceye ek olarak dayak faslı da basladı» dı\e duşundum. Kadıncağızın yaralannı ıslak bezlerle temızledık. Bıraz kendı «ıne geldığı zaman ne olduğunu. ogrenmek ıstedık araa Zına hıç konuşmadı. Butun hucre arkadasları yaUk larımıza U2anmış uyumaja çaIışı>orduk. Bir araiık Zına'nın sesını du\dum. Fısıltı halınde bana seslenı>ordu. «Ne olur u j u m ı Jenni. Çok korkujorum. Bu adamlar bızı oldururler mi acaba'» «Benımle konuşmaktan korkmuyor musun? Burava gel dığınde, gazetelerde benım hakkımda yazılanlardan bahsetmıştın » Sesıni çıkarmadı. B:u ise bu sozleri soyledıkten bir dakıka sonra pışman olmuştum. Yerımden kalktım onun yanına gıttım. «özur dılerım Zına. Bazan kendıme malık olamıyor ıstemedığım şeylerı soyluyorum. Kalk benım bankoma gel. K^bır şey duşunmemeye çal'ş Bızım ne olacağırmz dısardakı o.a>lar:n gelısme şeklıne bağhdır » Kalkmasına yardım cttım ve onu bankoma yatırıp yanına oturdura. Bır muddet «onra fısıltı halınde kor.uşmava başladı. «Çok korkujorum Burada konuşmamız vasak olduğu halde «ana bugunku olajları anlatacağım. Tukaçevskı haının bırısıjmış ve » Konuşmasını burada kesti. Ben ısrar ettım. «Sovle sekerım Korkm». Daha başka kımler var?> Zına tıtrıjor, sık sık «Bızı oldurecekler.» sozlerını tekrarlıî ordu Onu konuşturabılmek ıçın butun çarelere naşvurdum «Sana sonumuzun ne olacağını soylejebılmem ıçın dışarıda olup bıtenlerı bılmera lâzım. Başka kımler tutuklandı"" Tukaçevskı ne japmış?» «Sana nasıl anlatabılirim? Dı^arıdan bızı dınhvorlardır muhakkak Sonumjz caha kotu olmaz mf> O nu konuşturabılmek ıçın bır defa da Tatarcajı dcned m «Benden korkma. Hakkımda gazetelerde çıkm ş olan >azılara ınanma. Yarın senm ıçın de a\nı şeylerı jazacaklardır. Çocuklarını duşun. Bana bıldıkltrı nı <;o^le kı ben de np olacağımızı tahmın edebılejam » Bu defa kadın ıkna clmuştu. Fısıltı halınde \e Tatarca ola «İVe olur uyuma Jenni çok korkuyorum. Bu adamlar bizleri öldürürler mi?» rak konu'tu. «Tukaçevski. Gamarnık, Uborevıç, Yakır v e daha bırçok lan tutuklandı Bılnorsun kı bunlar bolgemızın ılerı ge'en partı mensup!arı>dı » tstedığım havadısı ahnışt'm. «Bıraz u>umaya çaiış Zır.a. Buharın ve Rıkov da tutuklandı mı"1» «E\et » «Demek butun Ta*ar hukumet erkânı hapse atıHı » «Evet » O'nu uyumaja terkettım. Zına'nın aramıza katılmasın \$ Kadıncağızın yaralarını ıslak bezlerle temizledik rarladı durdu. Kadının uzulmek te hakh olduğunu bı'ıyordum. Nıtekım Rıkov ıle Buharın 1938 senesınde olume mahkum edıldıler. Moskova'dakı hapısan*de bırçok sıyasî tutuklu ile karşılaştım. Bunlar kendılenni «dıplomatık mahkum» olarak tanıtı\orlardı. Duruşma gunune kadar onlardan uzak durmaya çalıstım. Mumkun olduğu kadar konusmalara katılmadım. Aralarında tuvaletlen\ le gelmıs olanlar da vardı. Bunların Rudzutak'ın arkadaşlarının karıları olduklarını bana Nıvçık so\ledı. Bır eğlenceden ahnıp buraya getırilmışler. Aralarında bır de Alman asıllı Klara vardı. Bana vucudundaki yara ızlenni gdsterdı ve bozuk Rusçası ıle ızah ettı. «Bu yaravı Gestapo açmıştı. Bunlan da K.K.V.D.» Kadının tırnakları deforme olmuştu Pannakları şışmış ve morarmıştı. «Hususî aletler kullandılar konuşturmak ıçın. Bılmedığım şeylerı yazdıkları kâğıtlan bana ımzalatmava kalktılar. Yalan sojlemedığım ıçın ışkence ettıler» »Burada kadmlara işkence edivorlar mı'» Yarın Zindandan zindana YTKARIDAN AŞAĞITA: 1 Fılım gosterme müessesesi Jdare eden kişi. 2 «Birının hlç beklenmedik zamanda peşinden koş'» mânasına ıkı sozlü bir emlr. 3 Bır erkek adı, sılftb mabfazası. 4 Bır engelin üstünden atlayıp geçırmeyen 5 Blr edat, aptal ve ahmak. 6 Bir malın satış değerımn yansının tersl, «xendıne bır sevgüi tedarık et1» nıânasma ıki sozlu bır emirdır Disl Bond İSTANBUL İET 06 25 06 30 06 45 06 50 07 00 07 05 07 30 07 43 07 50 05 00 08 20 08 40 Acı'ıs. Drocram Turkuler Ko\ avukatı Ovun havaları Ko\e haberler Istcdıcınız turkuler Haberler \e ha%a durumu Istanbulda bueun Hafıf ruızık B\ı sabah sızırle (yalnız kadınlara soylenebüir). 7 Bır kadın adı. 12 9 8 «Bır lutuf veya yardım ha reketi yap'» kar şılığı iki sozlü bır emir 9 «Güzel Sanat müessesesi» anlamına lkj soz, «Yamyassı>ap'» DOnkD bainucanıo karşı'.ığı bır ahaJledllml* <ekU m ı r . Gartlı Tittany Jones ı tstdoîulurı şesl Fransadan vankılar Sabah turkuleri Pı\ano soloları Muzık kutusj Gclın tamsalım Kendımlzl tanıvalım N H Culhadan sarkı ar Arkası varın Kı=a haberler Sabah konseıı 1145 Mınjatur muzık 12 15 T KarabUuftan turkuler T Kormandan sarkılar M Bntandan sarkılaı Haberler R G de bueun Hafıf mdz.k Reklam croeramları N SiDahıdcn sarkılar Fehmı Eae orkestrası Saz eserlerı Konser saatı Baelamalarla O. havaları Kısa haberler Okul radvosu Cocuk bahcesı Bcraoer \e solo turkuler Kısa haberler Lrkekler lasıl toolulueu Reklam orosramları Haberler ve hava durumu Kııcuk ılânlar K Kolda^tan turkuler h n ı u m ı z ı n scrunları Melodıden melodlve Ozdal Kale'den sarkılar 24 saatm olavları Is Iscı Is\eren Solıstler cecıdı Havat ve kıtaDİar Reklam Drosramları Haberler ve hav» durumu Rad^o senfonı orkestraaı Caedas muzık KaDanı» İSTANBUL IL RADYOSU 16 55 Acılıs ve oroeram Sızın ıcm Kucuk konser Ivı aksamlaı Senfonık muzık Hafıf muzık Aksam konaerı Genclerle beraber Akdenfz ulkelerınden muıık Sonat saati Ilalvanca sarkılar Gece konserı BO \e Dasadobleler Caz Saatı Gunumuzun eetırdıklerı Gece \arısı ıcm ProKram ve kaoanıs SOUMPT SAĞA: V" 1 Endustrı alanında çalışan tacır 2 Aşagıya dogru gıdılecek yeri kotu mânasına ikı soz. 3 Goze gorunmez duruma gırmış bulunan (eskı teran), bir çoğul takısı. 4 «İlâve olsrak yapı'.an operasyon» karşılığı lkt soz 5 Tersı dunyanın en korkunç sılahmın esas maddesıdır, ateşın çıkardıklanndan. 6 Omuzu tufeklı, yanı kopeklının peşuıde koştuğu, *bif çeşit Asya okuzunun yenılecek kısmı» karşılıgı ıkı soz 7 Afı keserek geçıp gıden kışıye boyle derler. 8 Orta derecede hararete gelış, bır harfm okunuşu 9 Bır zaman parçası, masalların meşhur dağı. DUNKÜ BULMACANIN HALLEDILMI5 ŞEKLI NASIL BAJLLEDİLECEK Tokandakl rakamb bnlmscad» sadece 4 Une aaahtar (ipucn) ve 8 t u e »onuç vardıt. B03 fcalan 13 karenİD ieine 1 den 9 • k«dat aygan birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölme tşarellerine dikkat ederek »oldau ıağ> ve TnkttndaD «safciya bulmacada gosterilen »onuçlan bulunuz. Bira» vakttnizi «lu a n ı , bofl vaktinizi hoşça geçirmis olorsunuz Çeviren: Vohdet GtİLTEKİN 17 Geoıge gun doğarken uyandı Burnuna >eni kı zarmış domuz pastırmasuım kokusu geldı, karnı acıkf Mıllıcent, gıyınmıs, odada dolasıyordu. Daha kımse oıtalıkta yokken, mutiaga gıtmış, ıkısı ıçın kah\altı hazırlamışıı George kalktı, gıyındı Kızın karşısında hıç de utanmadan gıyınebüdığı ıçın kol tuklaıı kabarıjordu Mıllıcent'ın deyımıjle, «sofraya otu'dular>. o kuçucuk masada kahvaltılarını ıştahla jemeve koyuldular. George kıbar bır ta\ırla: «Bır daha gorecek milım senı7> dıye sordu. « Sen ıstıvor musun*» George kenduıe karşı da, Mılhcent'e karjı da »jık konuîmaja çalıstı • Vallahı, âşık değılım ben sana » Mıllıcent «Of' bırak o fasafısoyu'» dıye bır kahkaha attı. Ofkelı bır kahkahaydı bu ama, msana rahathk veren bır şey de vardı bunda «Dun gece yaptıgımız benım ıçın yeter bu aşkür. H05 geldı, safa gıttı; gozle goremedığln, elle dokunamadığın bır şey uğruna kafanı yorup durmazsın. O bıçrm ajk bence ancak romanük hıkâyelerde bulunur • George masadan kalktı. « Sana bır hedne \ermek isterdım » « Hedıye mı'» Kızın sesı bırdenbıre yukselmişti «Utanmıyor musun bana para teklıf etmeye? Oros pu değılım ben'> « Değılsuı, bilıyorum Çok iyısın, iyı kalblısın.. ben de sana çok mınnettarım • George bunu sojlerken. içınden de. «Evet, mınnettarım. . Kendısıne ne kadar mınnettar olduğumu bılse'. Mary Chaw.or'h'un jakmda evleneceği duşuncesme şımdı, pek o kadar acı çekmeden, dayanabılı3 ordu, Lord Grej'ın o çırkın davranijinı hatırladıkça da artık pek o kadar sıkıntı duymuyordu. Kızı şetkatle vanağından operek: «Teşekkür ederım, Mıllıcent» dedı. « Ben sana pek 0 kadar bir şey yapmadım, Georgıe çocuk.» Geodge «Senm sandığmdan daha çok bır şey japtm. dedi. «Benı ıdeal aşkı bulmaya azmettirdığm ıçın de teşekkür edenm sana Her §e>ı tek bır ka dında bulmak istı>orum • « Bulunabılır mı sanıyorsun'» « Emınım'> « E, hadı bakahm, seksenins basınca sehrsin bana anlatırsın, o gune kadar da sağ kahrsam. Yalnız, şu var kı seksenınde artık her jey bıtmıstır, bul mussun, bulmamışsm, aldırmazsın »rtık» O da onu yanağından optu. «Çok tuhaf bır insansın wn, Lord Byron, bu bır gerçek.» Catherine Byron oğlunu ağn kulaklarm» ranrca «ına gulümseyerek karsıladı. sonra bır kahkaha atarak sarıldı, sappadak yanağından optu. George sajı ANKARA Otomatik Telefon Sanlralı ve Telefon Makinaları Saiın Ahnacaktsr Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikalan Gencl Müdürlüğünden İZMIT Zonguldak ilının Çaycuma llçesinde kurulmakta olan kâ ğıt fabrıkası tesıslen ıçın şartnamesi huJaımlerı daıresınde 200 hatlık otomatik telefon santralı ıle telefon makınelerının ımalı \e mahallme montesi ve ışler halde teslımi kapalı zarfla teklı falmak suretıyle ıhaleye konulmuştur. 1 Bu ışe aıt şartname Bedelsız olaraka) tstanbulda (Buytik Postahane karşısı Arahan) b) Ankarada (Selânık Cad. No 5) c) tzmitte Genel MOdurluk Ca' cuma Müessesesi Mudurlüğünden temin edUebılır. 2 Kapalı zarflsr 20 Ekım 19S7 gunu saat 16 00 da zarf açma komısvonu tarafından isteklılerın huzurunda açılacaktır Kapalı zarflarm mezkur jwn ve saatten 1 saat evvehne kadar Genel Mudurluğuımus Muhaberat Servısme tevdı edılmesı lâ zımdır 3 Postada vuku bulacak gecıkme ve kaybolmalar dik kate alınmaz 4 SEKA lbaleyl yapıp >apmamakta, dıledlğine yapmakta serbesttlr. (Bınn 23684/11670) Etibank Genel Müdürlüğünden Bankamızm Santrallar Şubesı Mudurlugunde (Ankara) çalıştırılmak uzere, 4/10195 savılı Teknık Personel Yonetmelığı hukumlerıne gore Elektrık San*ran<.rı ve\a Yuksek Genlım Şebeke Proıelerırde çal <;'nı=;, şartname %e pro]e ış'ennı ^aDabılecek nıteııkte \e tecrubelı, ELEKTRtK ÎÜKSEK MÜHENDtS ve^a MÜHENDtSLERt (Kuv\etli Akım) MAKtNA YtKSEK MÜHENDlSl veya MÜHENDİSLERt almacaktır Tahp'erm kı=;a bı\ ografısnle bızzat ve\a mektupla Genel Mudurluşumuze (Etibank Genel Mudurluğu, Sıhhıje Ankara) muracaatları Lısan bılenler tercıh ea\lecektır (Basın A 12577 23771/11690) 06 25 07 0O 07 05 07 30 07 45 08 00 08 10 08 40 09 00 09 20 09 35 09 40 10 00 10 40 10 55 11 15 11 30 12 00 12 15 12 30 13 00 13 30 13 20 14 00 1415 14 35 14 55 15 00 15 15 15 45 16 05 16 25 16 55 17 00 17 30 17 50 19 00 19 45 30 00 20 15 20 35 20 55 2109 2105 21 2= 21 55 33 25 23 45 23 00 23 45 24 00 Efibank Genel Miidürlüğüne Yüksek Makine Mühendisi veya Makine Mühendisi ve Metallurji Yüksek Mühendisi Almacaktır 4'10195 savılı Kararname gereğmce yevmıye ıle Bankamızda çalıştırılmak uzere Askerlığıni yapmıs, asgari beş yıl meslekı tecrubelı iısan bılır (Ingıhzce veya Almanca) Makın» Yuksek Muhenaısı veya Makine Mühendisi ve Metallurjı Yuksek Mühendisi almacaktır. Talıplenn bızzat vev» kı«a hal tereumelerinl belirten dilekçe ıle Banbamtz Maden Isletme ve Kontrol Şubesi Mudürlüjün» mürıctıtUrı rica olunur. (Basm: 2386S A 12505/11669) Acıli5 Drosram Kove haberler Sarkılar ve ovun havaları Haberler \ e ha\a durumu Sabah muzıgı Ankarada bueun Her telden A R Koorululeroeludan »axkılar Posta kutusu Sabah konsen Kısa haberler Arkası %arın Okal rad>osu Saz eserlerı Melodıden melodıvfc Cocuk bahcesı Balete caarı Baalama T ovun h a \ a l a n Kıbrıs saatı M Er&es \ e N Demircay dan sarkılar Haberler R G d e bueun Reklam Droera.mları Hafıf muzık Cocuk baheesl M Guverden sarkılar Bueun ıcm sectıklerımız Kısa hsberler .\ Bavramdan turkuler Konser saatı Cesltıi muzık V Gu^elden «arkılar S Candan turkuler Kısa haberler Ince saz Is donusu Reklam DroeTamlfirı Haberler %e hava durumu S Gultekınden MrkL.ler Anılarla Ataturk Sarkılar Se\dısınız scsler Uvkudan once 24 saatın olavları E. 1 va Celebi K'Ssik Turk M tODİuluiu Plaklar arasınd» H Bulusten turkuler Hıberler ve hava durumu H«r b ı f U blr yorumeu Gecc vtrnına doiru Karjtnıs rakalmıştı, sonra anladı Odada bıri oturuyordu. An nesı, her zaman olduğu gıbı gene, başkasınm yanmda numara yapıyordu. « Gel bakalım, çapkın'» dıye heyecanla hayecanla haykırdı. «Gel senı Augosta'yla tanıştırajım » Mısafır, George'dan b'rJci yaş büyuk genç bır kadındı. Pek şık gıvjunıştı; sâkın, kendme guvenır bır hah vardı. Ayağa kalkınca da George onun kendısınden bıraz daha uzun olduğunu gordu. Catherıne «Augusta Byron» dedı. •Bırbırınızle tanışmalısınız artık Augusta senı kucakta çocuk kenkı halinden ben h^ç gormedı, ayol1» « Benim.. ablam, değıl nu, anne?» Augusta «Baba bır, ana avrı kardeşız, jâni» dedi. Ikı elmı bırden uzatü. George onun ellerını aldı, gene o kor o asıca sıkılganlığı yuzunden kısaca bır sıktı, sonra baktı kız ondan sarılıp opmesıni bekhjor, dudaklarmı >anağma hafıfçe kondurup çekti. Augusta, sesmde şen bır kahkaha dalgalanarak tan «Doğrusunu ıstersenız, George'u gorduğumu ben hıç haürlamıyonım bıle. O vakıtler ben de pek ufak olsam gtrek.» Catherine ıçını çekerek: «Demek ki beni de gor duğunu hıç hat rlamıyorsun» dedı. George. Augusta dan soz edıldığini pek az duymustu, dunjada ovle bırı olduğunu unutmuş gabıy dı Şundı anlatılanları can kulağı\la dınlerken, hıkâye butunuyle karşısuıda canlanıj ordu. Catherıne parça parça bır seyler anlatıyor, Augusta da onlan tamamlıyordu Delı Jack Byron un kızma Catheııne kendı çocuğujmuş gibı bakmış ama, George dogduktan az sonra kızı annesının nınesı Lady Holdcness ın yanına gondermışler, bu kadın da onun bır daha Catherine'ı gormesıne musaade etmemış. Sımdı, Lady Holdeıness olmuş Augusta da vaktinı akrabaları arasında paylaşıyormuş Kıbar çevresuıde ıstediğı gibi dolaşıyor, sarayda pek ıtıbar göruyormus, belkı de Kıralıçenin nedunelerınden bıri olacakmış. George'la tanısmayı ne vakitten ben pek ıstıyormuş, bır arkadasmda kalmak uzere kuzeye doğru gıdıyormuş, South^ell'den geçerken bunu fırsat bılmıs Catherıne. «Augusta yakında evlenlyormuş» dedi George bırdenbıre uzuldü. Ablasına daha yenl kavuşmuştu, hemen bir kocaya mi kaptınyordu, Mary Chaworth'u John Musters e kaptırdığı gibı? Bırden, yıllarca once May Gray'ın Augusta'ya daır sdylediklertn! hatırladı: «Onu belki de hiç gormlyeceksin» demisti. Augusta'nm tekliü üzerne ikisl birllkte gezintlye çıktıklan vakıt. bütün ce•aretini toplıyarak, bunu açtı. «öyle uzuldum ki Au»usfa bu kadar olıır.» " «Sen çok tatlı bır çocuksun, George » (Arkası rar) • **
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear