14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 16 Eklm 1967 SAHtFE BEŞ Jet uçağı gelince dış hat yolcu sayısı arttı Vedat ETENSEL Türk Hava Yollanmn Amerililer yeni kı? tarifelerinde uçak Itadan yeni satın aldığı 77 kişiadetlerini artırnuşlardır. Yeni lik jet uçağında yer bulmak bır uygulanacak olan kış tarifelemesele haline gelmiştır. Yurt rinde hatlar su sekildedir: dışına gidecek her yolcu ilk evPazartesi ve Cumartesi günvelâ jet uçağ:nda yer ayırttıleri Ankaradan kalkacak uçak ğından DC 9 tipinrie ıki ayhk Istanbul ve Münihe uğradıktan yerler daha şimdiden kapatılsonra Frankfurt'a gidecektir. mıştır. Pazartesi günleri Ankaradan Büyük ragbet gören T. H. hareket edecek uçak Istanbul, Yollarının dış hatları irin ilgiZurich, Amsterdam; Salı günleri Ankara, Istanbul, Viyana, Bruksel ve yine Salı günleri kalkacak uçak Ankara, lstanbui, Münih, Frankfurt seferlerını yapacaktır. Çarşamba günleri ise Ankara, Istanbul, ı'rank furt ve Amsterdam hattından başka Perşembe günleri Ankara, İstanbul, Viyana, Cuma gün leri Ankara. Istanbul, Frankfurt, Brüksel «eferleri yapılacaktır. Bunlardan başka Ankara, Istanbul, Viyana, Brüksel Cumartesi; Ankara, Istanbul, Münih, Zurich Pazar; Istanbul, Atina, Cenevre, Zurich Pazartesi; Istanbul. Atina, Zurich Çarşamba; Ar.kara, Istanbul, Zürich ÇANAKKALE Önceki pePerşembe ve Cumartesi: îstanceyi şehrımizde geçiren Atialet bul, Viyana, Brüksel PazarteBakanı Hasan Dinçer, mesleksi ve Istanbul. Viyana, Brüksel daşlarıyla yaptığı konuşmada, hattı da Cuma günleri tatbik Turkiyede 600 cezaevi olduğunu edüecektir. beürtmiş ve «Bu cezaevlerinden tstanbul ve Ankara'dan hareancak 102 sinde atelye vardır. ket eden uçaklann da yine Bu atelyelerde çalısjaıı mahkumAmsterdam, Brüksel, Frankfurt, lar. devlete yük olmaktan çıkZürich, Geneva, Münih, Viyana, rnıştır. Türkivedeki 40 bin mahAtina'dan dönüşleri aynı uçakkıımdan 10 bini atelyelerde ç«larla temin edilmiştir. lışmaktadır» demıştır. Türk Hava Yoiları Idaresi; Bakan, hapıs cezası yerine dış hat uçaklarında diğer yap^.ra cezası alınmasinın daha bancı uçaklardakınden daha güııvgun oldu&unu söyleyerek, zel yemek servislerini de hizme«Hirmet bir ibadettir. Bueünkü te koymuşlardır. Bu münasebetimkânlar dışında maddi iıtıkânle de T. H. Yollan yabancı yollar araştırıyoruz. Cezaevleri ihcuları memnun etmek amacıyla tiyacı icin her yıl 5 milyon liTürk mutfağını da geiiştirmişra ayrılmıştır. Bu miktar mahtır. kumlardan sağlanacak para cecası ile 20 milyona ulasırsa, 1015 vıl içinde Türkiyedeki biitün cezaevleri modern bir şekle girer. Mahkumlara. izin verilmesi Yelken Dergisinin sahibi Avukonusunda da bir reform yapkat Rüknettin Resuloğlu önceki tık. tzinli çıkan mahkumlardan hiçbiri dönmemezlik etmedi. Bo gün akşam üzeri Karaköyden Sirdemektir ki hapishane asayişi keciye giderken 13.700 lirası bir saglanmıştır» demıştir. yankesici tarafından çalınmıştır. Parise gider gitmez ilk eni tanıştığım yol arkadaşlanmla sabah erkenden koyulduk yola. Gerçekten çüle oynaya ve konuşa konuşa gidiyoruz. Onlar bana Danimarkayı an • latıyor, ben de onlara Viyanayı. Ben Viyana dayken Gördünüz mü? Başkalan ile alay ederken, ben daha yurda dönmeden başladım bilgiçlik taslamağa. Tabiî, serde Avrupa görmüşlük var. SERGİDE YER ALAN FOTOGRAFLARDAN BtRÎSl Y Eyfele adh mizah dergisinin son nüshalarından hediye ediyor bana. Ben de ona bir şiir kitabımı imzaladım verdim. Çok levimli ve kibar insanlarmış. Paris'e inince bavullanmı tasıraama ve taksi bulmama yardım ettiler. Bu defa sağlam Paristeyim. Şoföre Orhan Koloğlu'nun yer ayırttıgı otelin isim ve adresini verdim. Rue Lauriston, Otel Cimaroza. Işıklar içinde zafer abidesinin kenanndan yukarı dönüyoruz. Viktor Hugo meydanı. Paul Valery sokağı ve işte oizim Hotel Cimaroza. Kendimi yatağa zor atıyorum. Yorgunluktan ölmüşum. Sabah ilk ısım Avrupadaki Mahkumlar Devlete yük olmaktan cıkıyor çıkmak başladık. Her katta bir asansnr değiştirıyoruz. Bindiğımiz üçun cü asansör bizi nihayet en tepeye çıkardı. Aşağıda Paris kuşbakışı... Bu kadar yüksekte insan kulenin sallandıŞını zannediyor ve üşüyor. Eyfel kulesinden atlayarak intihar odenlerin sayısının hayli kabank olduğunu duymuş, okumuştum. Her halde bu sebepten olacak, kulenin etrafım, boydan boya kalın, yüksek telörgülerle çevirmişler. Benim Parise gelip, Eyfel kulesine (îkacağımı nasıl da da. Sora sora giriş kapısım da buldum. Kapıda fotoğraf rr.akinamı aldılar elimden. Merdıvenlerı çıkıp gezmeğe başladım. İlk çağlardan ıtibaren ınsana ait ne varsa burada. Kafatasları, iskeletler. Taş devri, magara devrı resimleri. Çeşitli ırklar ve çeşitli mületlere ait kalıntılar. İkinci katı da milletlere 50re bölüm bölüm ayırmışlar. Büyük vitrinlerde her mületin giyim, mutbak ve süs eşyalan var. Türkiye'ye ait vitrinin fakirliği, eksikliği o kadar belli "İnsanoğlu Nedir,, fotoğrai sergisi salı günü açılıyor ANKARA Ankara Alman Kütüphanesi tarafından cDünya Fotoğraf Sergisi» adı altında «insanoğlu» konusunu işliyen bir sergi salı günü açılacaktır. Basın mensuplarına özel olarak gösterilen bu sergiye katılan fotoğraflar dünyanın dört bir yanından gelen 22 bin fotoğraf içinaen seçilmis ve iki yıldan beri dünyanın çeşitli köşelerinde sergi'enmiştir. Serginin özelliği, 37 cümle halinde fotoğrafların konularına göre bir ayrıma tabi tutulmasıdır. Yalnız ve kalabalıktaki insan, gençlikte ve yaşlıhkta. kavgada. savaşta. barışta, olüm doşeğinde, fakirlikte ve zenginlıkte, çahşan, sevişen ve açlıkta insanı gösteren fotoğraflar arasında iki Türkün de fotojrafları bulunmaktaa'ır. Üç hafta açık kalacak olan ser giyi ziyaret edecek kişilerin, ser gilenen fotoğrafların herhangi birinde ya da bir kaçında kendilerini bulmalan, görmeleri miira kündür. Bir avukatı yankesici çarptı Sakarya po/ısî kaçak kahveleri Istanbul'da buidu AOAPAZARI. Ilhan UYGUN Bildiriyor Sakarya Emniyet Müdürlüğü Araştırma Bürosu, kaçak kahvelerin üçüncü partisini Istanbul'da Alibeyköy'de ele geçirmiştir. Bilindiği gibi bundan önce Karasu'da 30 ton kahve, yakaianacak larını anlayan kaçakçılar tarafından denize dökülmüş, üç gün önce de 8 ton kahve Akçakoca'da ele geçirilmişti. Ünlü kahve kaçakçısı «Kurt Hüseyinin adamları tarafından Karadenizde yabancı bandıralı gemilerden motorlara yüklenen Brezilya menşeli kahveler, sahillerin ücra köşelerine indirilmekte ve buraJardan kamyonlarla Anadolu ve îstanbula sevkedilmektadir. Son olarak önceki gün Sakarya polislerinden Orhan Aktürk, .Kurt Hüseyin» şebekesiyle irtibat kurmuş ve İstanbul a gelmiştır. Aktürk, kıyafet değiştirerek alıcı rolüne girmiş ve 5 ton kahvenin Alibeyköy'de bir depoda teslimi sırasında kaçakçılan tek başına yakalamıştır. Şebekeden Ali Koyunlu. Lutfi Yavas, Acar Gültekin, Recep Sarıoğlu, Şerif Ali Ustabaşı tutuklanmışür. Kaçan Ahmet Uğurlu ile Faik Yalçın hakkında giyabi tevkif müzekkeresi kesilmiş, aranılmalarına ba;!anmıştır. îstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan Üsküdar Tiyatrosunda Sabahattin Engin'in rOyun 3 Perde> 21 EKim Cumartesl Saat 21 den 29 Ekim Pazar Matine dahil blr hafta KOCADAGLAR AGASI 4800 metre telefon teli çal dılar Telefon tellerini çalan üç kişilik şebeke yakalanmıştır. Osman Engin, Faruk Aygün ve Hüseyin Paçal adlı gençlerden kuru'.u olan şebeke en son olarak PTT'ye ait 4 m e t r e telefon • l<#!ıM çalıp p. 19 ilâ 23 yaşları arasında bulunan gençlerin bu arada, tel hırsızlığım. daha önceden çaldıklan 34 DV 040 plâkah taksiyi kullanarak yapnkları da tesbit edilmişür. E S E = S E 3 OTHEL L0 (Oyun 2 Bölüm) 29 Ekim Pazar Saat 21 den 5 Kasım Pazar Matine dahU bir hafta Not: Piyeslerin birer hafta münavebe Ce temsülerine devam edüecektir. (Basın 24556) 12310 CMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMM 60/70 kilometre sonra hududa geldık. Durduk. Bir Fransız gümrük memuru pasaportlarımızı istedi, aldı, baktı, geri verdi. Keramettin bey gaza bastı. Artık Fransadayız. Yol boyunca köyler ve evler... Evler... Beyaz badanah, bah^eli ve bakımlı evler. Epeyce yol aldık. Vakit c.e 6ğleye geliyor. Içim rahat. Gider gitmez. Rue de Bossano'da Turizm Büromuzu bulacağım. Muzaffer bey Brükselden eski gazeteci meslekdaşımız Orhan Koloğlu'na telefon etti. Ucuzca bir otel bulacak önceden. Şükür, işlerim rast gidiyor. Bir saate varmaz Paristeyiz. Bonjur Paris! Tatlı hayallere dalmışken an* sızın durduk. Genç bir gümrükçü başını uzattı pencereden. Pasaportlarımızı verdik. Baktı. Ge ri verdikten sonra da bagajı isaret ediyor. Arkadaşın biri inip açtı. BaRajda fabrikatör arkadaşların Danımarkadan aldıkları bazj âletlerle, ailelerine »1dıkları ufak tpfek "lediyeler var. Benim bavullir arkada yanımda. Gümrükçü âletlore ve hediyelere baktıktan sonra bizi tam koyverecekti ki kolunda bir şerıdı fazla bir gümrükçü daha geldi. Gözlüklü. aksi suratlı biri. Âletleri isaret etti, anlattılar. Derken bir araba içinde 56 gümrükçü Jaha geldi. Üşüştüler mi eşyaların başına. Benim bavullar dahil ne var, ne yoksa yere dökuldü. Türkiyeden aldığım Yenıcelerle, Brük selden aldığım birkaç paket sıgar'a kadar bütün paketler sçıldı, ambalâjlar yırtıldı. Fransızca bilen Özcan beyin dedikleri para etmiyor. Hırsımızdan gülme ğe başladık. Gözluklü bo/uldu. Hepimizi küstahça tersledikten dan gitmemizi işaret etti. gümrük arabasının ortasında tornistan ettik. Nsreye gittiğimizi Allah bilir. Gozlüklü bozuk çalıyor. Derken 45 dakıka kadar sonra karakolumsu bir yere vardık. Yeniden pasaport muayenelerı. sorgular, sualler. Buradaki adam riaha bir okumuş, daha bir kibar, belli. Bıze nazık davranıyor. Memnunuz. Adam içeri girdı. Gözlüklü hırslı, inceden ınceye sıgaya çekiyor bizi. Ceplerimizdeki bloknotlara, paralara kadar bakıyor. Özcan bej' bir ara, «Arkadaşlar bu kadar yer gezmişler, hiçbir memlekette böyle şey gelmemiş başlarına» dediyse de gözlüklü ters ters, «Burası Fransa» diyerek kestirıp attı. Tekrar bindik arabalara. Belçikaya doğru gidiyoruz. Bir saat sonra hududa vardık. Orada yeniden eşya muayenesi, pasaport kontrolü, yeniden sorgusual. Artık gırtîağımıza geliyor. Âmirlerine Özcan bey vasıtasiyle, «Bizi bırakın, Brüksel'e geri donelim» diyoruz. Adamlar. esyaları gürr.rükte bırakıp dönüşte almak üzere Parise gitmemizi söylüyorlar. Biz direniyoruz. Içerde istişareye çekiliyorlar. Uzun, upuzun dakikalar. Nıhayet âmir bey kararı bize bildiriyor. Eşyalarımızı alıp, geri dönebiliriz. Dönüyoruz da. Orüvar Fransa! Akşam saat beşte varıyoruz Brüksel'e. Yedide Parise b:r tren varmış, onunla gitmek istiyorum. Bir gecede ıki ctel parası vermemek için. Yeniden bi let alıyorum. Nihayet tren hareket etti. Birkaç saat sonra hududu geçtik. Etrafıma kuşkuyla bakıyorum, gözlük!ü Duraya da gelecek mi diye? Gelen memur, pasaportuma şöyle bir bakıp geri veriyor. BavuUara bakmak değil, sormadı bile. Böylece Parise 10/15 paket Yenice ile 4/5 paket sigarı kaçırabildim ben de. Parise inmeden yolda Liseden kalma Fransızcamm ve sözlüğün vardımıyla yeni evli bir çiftle ahbaphk kuruyorum. Çocuk Fransız, karısı Selçikalı. O da şair ve gazeteciymiş. Brükselde çıkardığı haftalık Cyrr.no P Sen nehrinde vapur aefası ki! Kendimizi tanıtmakta ne ka dar geri kalan bir milletiz. Küçük kuçük Afrıka • Asya • Avustralya milletlerinin vıtrinleri bile bizimkinden daha zengin, daha gösterişli. |||||lllllllimlllllimilllllMIIIIIIIMIIIIII!IIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIllllllimill!ltllllll^ Başıboşluk ve düzensizlik Erzurum Numune Hastanesındeki bir işim dolayısiyle hastanade bir iki gün kaldım ve başısonu belli olmayan bir düzensizliğe şahit cldum. Şöyle ki: Doktor kimdir, Hemşire kimdir, Sağlık memuru kıma'ir, Müstahdem kimdir ve Memur bunlann hangisidir, kim n e iş yapıyor belli değil. Bir kere herkes aynı gömleŞi gıyinıyor. aynı işe burnunu sokuyor. Hattâ bir kısım rr.üstahdemler yemeklerını ayrı yediklerı halde, bir kısmı memurlarla birlikte yemektedir kı bunlar herhalde torpilliler. Yine bu torpilli grup müstahdemlerin yanına yaklaşmaya imkan yok, bir çalım bir ağırlama insan saşırıyor acaba bu bey hangı servıv.n doçenti olye. fjim münasebeti ile birisine Başhekimlik makamını sordum, bana bır çıkış yaptıktan sonra burnu ile gıt ileride odacı öğretsin aedi, ne ise, gittim, dönüşümde bır tâhıdığa sordum bu doktor nereye bakıyor diye. Adam güldü ve dedı ki, o doktor değil iki yüzlük bir müstahoemdir, fakat bıraz şımariktır, kabahat ontfa değil, Hastane idaresinde dedi ve kımlerin nasıl çalıştıklan hakkında bilji verdi de biz de biraz olsun öğrendik. Acaba bunun bir çaresi yok mu? herkes tanınacağı şekilde giyinse o'e halk da tanısa ve ne olduğu belirsiz kişilere halinı arzeaipte azarlanma^a ve gerek rioktor ve gerekse diğer sağlık personeli ile memurlar hakkında fena düşüncelere sahip olmasa. Nazır ÖYKÜCÜ ERZURUM ikiftl Sen Nehrinde vapur sefası insan müzesınden ;ıktığımda daha yeni aksam oluyordu. Orhan'la buluşmam'.za daha bir hayli vakit var. Sen nehrinde turist gezdiren vapurlardan birine bindim. Hava da güzel mi cüzel. Nefis bir Paris akşamı. Iki saate yakın sürdü Sen nehri üzerindeki vapur sefamız. Bir rehber yolda devamlı 3 dilden bilgi veriyor. lclerinde sadece Notrdam kilisesine ait cümleyl anlayabildim. Duvarlarına sürtünürcesine geçivoruı Notrdam kilisesinın önünden. Yol boyunca Sen kıyılarına postu sermiş Bitnikler gördük. Bizde olduğu gibi burada da hepsi uzun saçh, çirkin kılıklı ve pis. Birbirlerine sokulup serilmişler Sen kıyılanna. Bir de adımbaşı, birbirlerine sımsıkı sarılmıs ya da öpüşen çiftler vardı Sen kıyılarında. O kadar rahat sevisiyor ve öpüşüyorlar ki! Dünya umurlarında de*U. Kalktığımız yere döndüğümde akşam iyice bastırmıştı. Elimde harita otele yüniyerek gfîmeğe çalıştım. Birkaç riefa yanlış sokaklara girip çıktıktan sonra rjulduğum \7iktor Hugo caddesi beni Viktor Hugo meydanma çıkardı. Ondan sonrası kolay. Orhan'la randevu saatimizden beş dakika önce vardım otele. Ne de olsa Avrupa sörmüş adamım artık. Bunun ilk sartlsnndan biri de randevularına vaktinde gitmek degil mi? lurizm Bnkanhğından hir rica... Ataköy Plâj GazmoîU, biz Atakoyliilerin sosyal faaliyetlerinde toplanma. dinlenme ve eslenme yerimizrlir. E=a?en sitede. hu eazinodan ha<=':a Ataköyliüeri bir araya toplavacak yer yokiur. Kı? aylar:nria eazinonun Turizm Barıkası tarafırdan kaoalı tutulacaîı öğrenilmiştir. Ataköy. şehiroen uzak bir site4\r. Kıs avlannda Ataknv'lüleri bir araya toplayan Plâj Gazinnsunun kapatılmama>ını çevre =âkinleri ariıra rica ediyoruz. Saygılarımızla ATAKÖT KADINLAR KOt.r BASKANI.lOl «Türk Milletinin ikinci ordusu miliî eğitimdir» Askerî ^>jranın toplandığ' şu günlerde bır çok subaylann Emekli yapıla^d?ırnn haber verilmpsi Türk Devlet öü'çesm de En az Bıı mılyar 7arard8n başka. onları 7iH=tirmek tçm bu zamana Aülar sarfedii»n m?s rafları da »öıöniine a!ır«dk. ys P'Ian em=Kiıln ı^leminin batalı oldujunu aııla»r,a!ıvız. Onun ıçin bn .«ubaylarıu (Sı cili iyi olmıvınisı harıç) Mill' ESitim îda•"' tslerindç kuıianıldığı takdirie Türk MilH Eğitimi büyük kizanrlar elde etmis o'.ur. A. N. BURSA Özel teşebbüs olan «Mchmet Odabaş Prodüktivite Knrnmu» tarafından düzenlenen, «Modern Ulastırmada Sektörlerarası Koordinasyon ve Türkiye'nin imkânlan» konulu seminer, 17 ilâ TekirdaS iline baglı olan Hay E rabolu ilçemiz senelerr'.'nberı S 21 ekim tarihleri arasında şehrihükünıetitt ilgi.sızliği karş'sında ^ mizde yapılacaktır. Memleketimizde ilk defa oladeredeyse unutulup gid»cek. Ş 27 Mayısdan «onra büyük mss = rak düzenlenen bu seminere raflarla meydana getiıilert hü 5 başta Plânlama Müsteşarlığı olkümet konagının bahçesi tugün Ş mak üzere resmî ve özel kuiçin «Edirnekap:» mezarngından Z1 rumlar ile konuyla ilgili şafarksız. Dize kaöar sararmıs ot = hıslar katılacaktır. ve baldıranlarla dolu bdhçenin ~ düzenlenmesi ıcıa bir Albay ve j 16 Ekim Recep 12 Binbası utanarak faaliytp geç tiler. E S Alpullu köpra«ünün korkuluk s •c • = larının senelerienberi yınlma 3 E ması endişe kaynapı oluyoı !?im Z V ] S.10;il.59|15.0«;i7.28|lB.59| 4.34 dıye kadar bu köprüdu 3 kişı ~ = E. I 12.40J 6J3O! 9.34 12.001 1.34111.03 öldü. yazık deâil mi? Hükümetin ilaı.'l biraz da Hay ^ rabolu'ya olsun. Orhan A1İSA.N Hayabolu | | İ = | M. Odabaş Prodüktivite Kurumunca düzenlenen 8eminer başlıyor Trakyada unutulmnş| bir belde: Hayrabolu| Vapordan Sen nehri kenanndJt bitnikler hâlimi anlatan birka; satır karalamak oldu: «Dilin cehaiet Hâlin rezalet Gündüz açlık tâliml Gece sefalet Ha gayret Gmit Xs$ar Hs gayret Sık dişini Avrupa görmüş adamsın nihahaber almışlar? Hayret! Tepede bir sandviçle açhğımı bastırayım dedim. Demez olaydım. O gün yemeğe ayırdığım para bitti. Anlaşılan, Pariste a; kalacağım galıba? î • İnsan Müzesinde (Musee de l'homme) Sabah otelden çıkınca, çok yakında olan Turizm Büromuza giderek Orhan Koloğîu'nu görmüj ve gideceğim yerleri harita üzerinde isaret ettirmıştim. Gezebildiğim müzeleri gezip otele döneceğim. Orhan, akşam otelden alacak benl. Birlikte gezeceğiz. Eyfel'den inince * lıemen karsıdaki D'lena köprüsünü gcçip Chaillot sarayıntn bahçesine geldim. Her yerde nefis heykeller, havuzlar, fıskiyeler, çiçekler var. insan müzesi de bura Ders aracı bekleyen P VEFAT bir oku! 1 19671968 öğretim yılında ted E risata açılmış bulunan okulumuz ^ bütün ders araç ve gereçlerin Ş den mahrum olup sizlerden ge rekli ders araçlannı yardım o ^ larak ummaktayız. Bu vesile ^ ile bizlere yaymladiSmız ders ~ araçlanndan ve kültür vayınla E nnızdan yardım etmenizi dile Ş riz. ^ Süreyy» Çobanoğla E 3. Ilkokul Müdürü = ATÇA AYDIN E Zile eşrafından merhum Rahmi Beyin ve Nefise Hanımın oğlu, Huriye Akman'ın zevci, Sükriye Akman, Lutfi Kayran ve Reşat Akman'ın afabeyleri, Özden. Serhat ve Nihan Akman'ın büytik babaları. Nihat ve Nejat Aknıan"ın babaları. Zile eşrafindan ve efki Belediye Reislerin14 Ekim 1967 Cumartesi günü Hakkın rahmetine kavusmustur. Cenazesi, 15 Ekim Pazar günü Hacı Bayram camlinden kaldı rılarak Karacaahmettekl aile mezsrlıjına defnedilmistir. Allah rahmet eyleye. Eşl ve Çocuklan Has: 253412338 FUAT RAIDft AKMAN ıpuı > • Eyfel Kulesinde Ir.san Parise gider de Eyfel kulesine çıkmaz mı? Ben de Paristeki ilk günümün sabahı doğru Ej'fel kulesine gittim. Sanki biraz gecikirsem kaçıracaklar Eyfel'i. Neme lâzım? Ben işimi sağlam tutayım da... Ne olur? Ne olmaz? Öteki turistlerle birlikte sıraya girip 3 üncü kata bir bilet aldım. Dev asansörlerle kuleye doğru tırmanmaya .YARIN: I De Gaulle'ün I burnunun çölsesinde DENİZ KUVVETLER1K0MUTANL1GI Seyir ve Hidrografî Dairesi Baskanlığından bildirilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVAC1LAKA ı!4 SAYTLI KİLDİRİ 17 ve İS Ekim 1967 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 s?atleri arasında aşağıdaki noktalan birleşttren saha içinde »eyTetme, demirleme, avlanma ve bu saharın 1000 metreye kadar olan yüksekliği can v* mal emniyeti bakımmdan tehlikelidir. Doğu Akdeniz İskendenın Körferf Acıklan A. "1 Sahası 1 inci nokta : E. 5916 No. lu Ak^ncı fenerinden 2r,9 derece ve 11.5 mil mesafedpki enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey Bovlamı 35 derece 32 dakika DoŞu olan nokta 2 nd nokta : Enlemi 36 derece 04 d?kik o Kuzey Boylanu 35 derece 32 dakika Doğu 3 üncü nokta : Enlemi 36 derece 04 dakika Kuzey Boylanu 35 derece 08 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 08 dakika Dojfcu. DENtZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUTURULUK. (Basın : 23648/12323) Ankara ünıversilesi Rektörlüğünden Aıağıda beürtilen »ondaj tsl 2490 sayılı Kanunun 41 İnci maddesı uyarınca açık eksıltme ıla ihale edılecektir. • ) Ziraat Fakültesi Kültür Teknık ve Endüstn Bıtkileri Kürsüleri bınalan arasında yapılacak 500 kışılık anfi binası temel taşıma gücünün acele tesbıtı ıçın bınanın oturacağı yerde mütaaddit sondaj ve radyal yükleme oeneyı yaptırılacaktır. b) Bu işe ait keşif bedeli 15.000, TL. olup, geçıcı temlnat 1.125, TL. dır. c) Açık eksiltme tarihi 19 Ekim 1967 Perşembe günü laat 15.00 te Rektörlük binasındakı Komısyon huzurunda yapılacaktır. d) Şartnaoıe Tanaoğan Meydanında Eczacılık Fakültesi yanındakl Cniversıte tnşaat Dairesınd* göriılebıhr t) Açık eksıltmeye tştirak edeceklerin tnç«st Uiireslne muracaat ederık sartnameyc uygun evaafta «letlerını föıtenp iştirak belgesı almalan ve bu beigeyi Ekıiltme KomlıyoBun» ibrız etmeleri |arttır. (Basın : A . 12574 . 23797/12321) riııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiıT Nebati Yağ Varili Alınacaktır BİR DEF'A KULLANILMIŞ NEBATİ YAĞ VARİLİ ALINACAKTIR. SATMAK İSTEYENLERİN «ÜNİLEVER İŞ TİCARET VE SANAYİ TÜRK LTD. ŞTİ. HARBİYE CUMHURİYET CADDESİ 16/4, HAM MADDELER MÜBAYAA SERVİSİNE» MÜRACAATI RİCA OLUNUR. llancıük 2834 12306 TEŞEKKÜR 37 fündenberl çekmekte olduJum iki hastalığı teşhia ve tedavl ederek b«nl yeniden ııhhatlme kavusturan, Mersin'in medarı iftiharı Dr. Sabahattin Kutsoy 11* Dr. Ahmet Arslan'a tlenl ttiekkürlerlml tunarım. S.bah.ttln Ktttel Oatetect Merıln Cumhuriyet 12333
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear