26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT CUMHURİYET 3 Ocak 1967 Bir gece önce beraber olduğu kocası artık yaşamıyordu 2 MİLYONLUK TELİF HAKLARININ HİKAYES1 Jacqueline deliye dönmüştü... liğini incitecek niteliktedir. Aileyi bir yana bıraksak bile, 37 yaşındaki Jacqueline Kennedy'nin özel ha yatını, müteveffa kocasiyla yaşadığı en gizli, acı ve tatlı hâtıralannı didiklemesi yönünden, pek uygunstızdur. Zaten kitabın milyonlarca liraya varan fiyata ahcı bulmasının se bebi de budur. En güzel günlerden, en karanlık gün'.ere birdenbi re geçiveren Jacqueline'in dramı, «Bir Başkamn Ölümü» kitabını değerlendirraiştir. •dünyanın durduğunu kabullenip», mâteme gömülür hayatı boyunca. Mehmet BARLAS ennedy ailesi tarafından «John Fitzgerald Kennedy'nin hâtırasını ve gerçeği korumak» la g© revlendirilen yazar Manchester'in hazırladığı kitabın meydana geli?ini diin anlatmı^tık. Manchester, aile ite vardığı anlasma uyarmca çeşitli arastırmalar yapmış, Jacqueline Kennedy dahil olraak üzere bine yakm kimseyi dinlemiştir. Kennedy ailesi Uratmdan ileri sü rülen şart, ortaya çıkacak kitabın, suikastten beş sene sonra, yanl 1968 de yayınlanmasıydı. Fakat Manchester'in hazırladığı eserin mükemmeliyeti yayın şirketlerinin ilgisini çekecek ve Look dergisinin £65 bin dolârlık, Haıper and Row yayınevinin 254 bin dolârlık, Dell cep kttapları sirkctiniase 1 railyon dolârlık tekliflerini gerl çeviremiyen Manchester, ailenin sürdüğü şartın hilâfına. «Bir Ba$kanm Ölümü» kitabını hemen yayınlanmak üzere satacaktır. K Bir kadının dramı n gerçekten bir dramdır. NewYork'un seçkin allelerinden ge len Jacqueline, bir yandan gaze te fotoğrafçılığı yapmakta öte yan dan da gelişmiş kültüriinü, ince zev kini sanat ve edebiyatta tatmin etmektedir. Bir Baadclaire âşığıdır Jacqueline.. Derken karşısına John F. Kennedy çıkacak. evlilikleıi bo yunca kocasının senatörlüğe seçildiğini görecektir. Sonra birlikte Amerika Birlesik Devietleri Başkanlarmm otarduğu Beyaz Saraya yerleşecekler; kocasının prensipleriyle, Jacqueline'in inceliği bu binayı bir aydınlar cenneti haline sokacaktır. Ve bir kasım giinü Jacqueline'in kocası vurulacak tır. B ğını düşünmemijtir. Öyle sevmiş tir ki kocasını, yanında olmadığı zamanlar özlemini konuşur gibi kâ ğıtlara dökmüştür. Daüas'taki suBirinci yol Mektuplar!. ikast gününden bir ay önce Akdenizde gezerken kocasına yolladığı acqueline birincisini yapacak, er şeyinı anlatmıştıt Jac mektupta yazmamış. sanki konuş çocuklarıyla birlikte yeni bir queline... Meselâ kocası öldük Göz yaşlar1 muştur: hayata başlayacaktır. Her şeyi ten sonra. tabuta koymak için, yenileşmiştir. Artık merakı edebi«Scni çok özledim. Özlemek unlar bazan gözyaşlanyla, bakızı Caroline'le beraber yazdığı son yat, sanat değildir. Kardeşi kontes güzel şey ama üzücii de. Seni zan de hıçkırıklara boğularak mektubu da anlatmıştır. Halbuki özledigim için nasıl nıesudum Radziwill ile partileri dolaşmakta, düşünülebilecek fakat sadece daha önceki rnektuplarını yazarbilemezsin. Her şeyi hiiyüttükendine ait olması gereken hâtıra•jet sosyete» üyesi olarak nerede eğ ken, hiç bir zaman John F. Kenğümü biliyoiuiıı. Fakat evli olardır. Hepsini Jacquelinc, yazar nedy'ye bir «son mektup yazacalence varsa oraya koşmaktadır. lan hetkçs için çok üzülüyorurum.« Kocasının naaşı bir oda ötede Tt» Dtub ef • Pmidenı fomron) . «bflıeblbenıVtefch :«kju(.n A U 9 0 uzanmışken de mektup yazmıştır. Bu sefer «seni özledim» diyememiş ^~\ On Ftbrmry S. 1964. Mn. John F Keonedy »ıggated thaı I write an tir; «özliyeceğim» demiştir, diyebil ttccounı Q{ the tragtc &nd histonc eventı in T e u u and Wa»bington ten miştir ancak. •reeks eariier N;ıth«f M n . Keanedr »er «nyone t h e ı» in ıny » ı y 1 Fakat kocasının ölümü ardındaki gerçekleri bulması için anlaşma yaptığı Manchester tarafından hazırlanan kitap, hâtıraları yeni hayatına en acı sekilde sokmuştur. Manchester'e bizzat anlatmıştır; ne var ki yayınlanacağını tahnıin etmemiştir anlalırken . mı$tur. B H I A ^ « m t l U f lor my ttıbtecpıenl naeıreh ot Ülis urrative. Hy riıt.on ahipt «hth *I! the principal ngure» were entirely profetttonal. I receı»V oo ananâtl u U K t Iran the Kennoiy {ımüy I « u ^ 5 no Covern Skat pttyreU. No one tried to leıd n e i beiievr crrry rradeı. ıncludınfi tbo«e » b o »CTt elomt lo the Ute Pre>id«ıt, «Ul 6nd lırre moch »hıch b new «nd «OBK, perhaps, « b c h u dittMrbuıg. Thıt u my responıiMrv Kenned; u k e j but one ctaestion. belore our £ » t u p i n | •eaiıon. Shr ui(). "Are you jusi going to put down ait lhp (acts, who •te wKjt lor breaUaıt tnd tll that, ot ıre you going t» put yourMİI in the book. too'''' I rrplied ıhat I didn't sra hov I could vrry »cll keep mv^ell otıl of it. "Ccod." shç » ı d empha[:cally. The Krn.ieo'y fımily had not been eager to hav^'any book wrıttfn ' «boui the Pteai<lent'> dtaüı. Undenundably. they tmiti tiıse to heal. Buı ıhonJy afler the butıtl in Ariington it b^câmf apptrent ıhat •olume» would «ppe» ın >JM1« ot »(«ıt «•ısb«. L'nder tbeae cırcum«Uncea. Jaoruriuı» Kennedy raolvesj that there «hould be one complete. «ocuralt tccount. I htd not been anong tbose wbo approachrd her, At that time I Son gece anchester'e anlattıklan bu kadar değildir. Suikastten bir ge ce evvel, Dallas'a uçmadan önce geçirdikleri son geceyi de anlat rnıştır. Forth Worth'daki otelde ge ce yarısı kocasının yanına gitmiş, kucaklaşmışlardır. Kucaklaşırken bunun son olacağmı bilmeden kucaklaşmışlardır. Ertesi gün her şey yıldınm gibi olup bitmistir. Otomobille ilerlerlerken kurşun sesleri duyulmuş, ko casının başı omuzuna düşüvermiştir. Kendisi. akan kanlara dikkat etmemiş, kocasının başına sıkı sıkıya sarılmıştır. Hastahaneye geldikleri zaman kocasını ameliyat odasma almışlar. orada kalabalığın arasında yapayalnız kalmış ve hep «yaşıyor mu?» diye sayıkla ma herşeyin bittiğini volda anlamıştır JacqueKne.. Haberi alınca. deli gibi kocasının yamna girmis, bir 3D öyle kaUkalmışttr. Ne yapacağını bilememektedir™ Sonra artık .vasamıvan kocasının yüzüksüz parmağı gözâne çarpmıs, kendi yfizfiğünn O'na takmayı düsiinmüştür. Parmagı sismiştir aaeta, yfizfik çıUmamaktadır. Bir hemşireden vazelin istemiş, kan ter İçinde parmafından çıkartıp, evliliklerinin alâmeti yfizüğii kocasının parmağına şeçirmiştir. Bir kâbustur bu an... Sonra atılıp kocasıuın »yaklarını öpmüş, ağlamaya başlarnışUr... Bu sırada rahipler gelmiş, duaya başlamışlardır. Kapı çalınmış, bir rahip daha içeriye fiirmek istemiştir. «Bende tsa'ııın gerildiği çarmıhın parçası var» diye bağırmaktadır rahip. Jacqueline «îçeri alın» demiş, fakat neye uğradığını saşırmıştır. Elinde bir kesekâğıdı sallayan keşiş, Jacqueline'i teselli etmek için garip hareketler yaptnaya başlamıştır. Adamı zorla dısarı çıkarttıklarını görmüş, f^zla düşüneraemiştir. Deli gibi dımcısı Johnson, daha Snee fClip Başkanlık nçağına yerlev miştir. Bir sürü tatsıı olaylar ve sonra 3 yaşındaki oğla ile S yaşindaki kızı ile kocasını nğnr İayışı... Yeni hayatına atılmadan öno» yapacağı işler vardır. Cenaze tö renine gelen De Gaulle'e, kocasının Amerikan • Fransız dosıluğuna verdiği önemi anlatacalt, sonra da Sovyet lideri Kruşçef'e bir mektup yazacaktır. Jacqueline bu mektubunda, Kruşçef'a «Kocam ve siz birçok hususlarda birbiriniıe cephe almıştınız. Fakat dünyayı nükleer harbe sokmamak azminde müttefiktiniz» demiştir. İtimat etmişti Ve Jacqueline, yeni hayatm» atıhrken, Manchester'i de görev lendirmiş, hakikatleri bulmasını İstemiştir. Ancak hakikatlerla birlikte, itimat edip anlattıg* özel hayatına ait bilgiler de çıkınca dayanamamıştır.. Bir Başkanın ölümü isimli ki tap, sadece Jacqueline Kennedy' nin dramı yönünden değil, Johnson'ın o günlerdeki tutumu bakımından da ilgi çekicidir. M Hâtıralar ennedyler erken yaymlanmaya fazla itiraz etmemişlerdir. Çün ki 1968 de yapılacak Başkan se çimleri sırasında bu çeşit dediko dulu bir kitabın ortaya çıkısı, Robert Kennedy'nin durumuna olum suz etkiler gösterebilecektir. Halbuki bir yıl önce yaymlanırsa kamu oyu seçime kadar her şeyi unu tacaktır. Fakat kitapta yer alan ba zı bölümler, değil beş yıl, yüz yü sonra da yayıniansa, aüenin kişi K Bir insan, hele bir kadın, ne ka dar sağlam olursa olsun böyle bir darbeye karşı kayıtsız kalamaz. O ar.da ne yapacağını çaşınr; daha sonra ise ya «dünya gene de dönü yor» deyip unutmaya çalışır. ya da Şaşkınhk MANCHESTERİN YAZDIĞI ÖNSÖZÜ S onra cenazeyle birlikte nçağa gelmişler \~c orada daha çok saştrmış, biraz da kızmıstır. Çünkfl kocasının var Y A RI N JOHNSONTN SABIRSIZUGl Dişi Bondffî MODESTY l BLAISE n«.25 D6 30 06.45 06.50 07.00 07.05 (57.30 07.45 07.50 08.00 08 20 08.41 09.00 09.10 09.30 09.45 (19.50 1000 10.15 111.25 10.40 ISTANBÜL BADYOSU Acılıs. oroeram Türküler cecidi (1) Konusma Türküler ırecidi ( 2 Köve haberler Türk halk müziSi Haberler ve bava durumu Istanbulda buBün Studvo G'den Hafif müzik Ooeret müziei Pivano soloları Günümüz Sorunlarımıı ReceD BirBitten sarkılar Cocuk bahcesi Cocuklar trafiee dikkat Siir v e cocuk Müzik kutusu Is havatmda kadın Muzaffer Birtandan sarkılar Arkasl varın Kısa haberler Sabah konserl ÖsUeye doeru Kücük ilânlar Muzaffer Akeünden türküler Beraber ve solo sarkılar Haberler. R G. de bueün Stüdvo G'den Reklâm Droeramları KaDanıs Acılıs. Eeitim Droeramlar. Saz eserleri Kur'anı Kerim Iftar vakti Saz eserleri Erkekler fasıl tooluluiu Vasfi Ucaroâlu orkestrası Reklâm oroeramları Haberler v e hava durumu Stüdvo G'den M. Sansözeni anıyoruz Plâklar arasında Y. Gürsesten sarkılar 24 saatin olayları Tanzimattan bu vana Tülun Kormandan sarkılar Bitmez rükenmez Anadolu Scor eazetesi Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Radyo senfoni orkestrası Caedas müzik KaDanıs ISTANBÜL H BADYOSU 16.55 17.00 17.30 18.00 18.30 19.00 19.30 20.15 21.00 21.15 21.45 23.D0 22 00 23.30 24.00 00.30 01.00 Acıhs v e x>ro«aranı Sizin icin Kücük lconser l v i aksamlar Senfonik müzik Cesitli melodiler Aksam konseri Genclerle beraber Karısık sololar Koncertolar Hafif müzik Caz saati Gece konseri Cesitli müzik Diskotekten secmeler Hafif müzik Proeram v e kaDanıs BULMCÂ 23456789 bir hayvan, Osmanlı paralannın lardan, parlak bir tarafındaki süslü padişah im 123456 7 89 değil de donuk zası siloeti. iurumda, 7 Yukandan aşağıya: llkbahar yemlf lerinden. 8 1 însanlardaki tamamiyle hür Çevrilmce <deve serbest olma hali ve hakkı. 2 „ .11 vamlı surette» «Aman çok mükemmel hava ge;£} mânasına ^elir, misi» karşılığı Uç söz. 3 Uygar^ ! diktatörlerin Irul lık içinde yetişmiş ve yabanl delandıkları kuvğil, olağanüstü yapılan eğlence Ooniro »oimacaniD vetlerden. 9 . toplantısı. 4 Nota, zaman ölçen •e"" Tersi «budala» araç. 5 Büyükçe çapta, «dur!» karşılığı kullanılan sözierdendir, işareti. 6 Yüksek rütbeli subay bir komşu devletin başkenti. Gorth ıı.oo 11.05 11.50 12.10 12.15 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 Tıffany Jones 15.55 16.00 16.40 16.45 16 53 16.54 17.00 17.30 17.50 19.00 19.40 20.00 20.15 20.40 20.55 21.00 21.20 21.40 21.50 22.00 22 45 2300 23.30 24.00 Soldan Sağa: 1 «Ehemmiyeti fazla olmıyan çaba ve hizmet» anlarmna üç söz. 2 Birine boğaz yolu Ue yafaut sşılama suretiyle öldürücü rnadde verme. 3 Büyük Britanya Adasında bir bölge, musluk. icat olunmadan su ile yıkanmak için kullanılan vasıtalardan. 4 Eski Yunan Mitolojisinde adı çok geçen yarı tanrı şahsiyetlerden, Kıbrısımız da coğrafya bakımmdan böyle bir şekildedir. 5 Eski Mısır tanrılarından, «dünyanın en büyii's kıt'asında» mânasına bir söz ve bir edat. 6 Sözlük kitabına eskiden verilen ad. 7 «Düzinenin dörtte biri kadar nükleer silâh hazıılamaya yarayan maddenin DITleşip kalmış tesiri» karşılığı üç söz. 8 Bir ernir, Vattkan'da oturan dinl şefin yansı, bir sayı. 3 tngilizlerin Noel'de çok jredikleri & a n F 3 D a a DÜNKÜ BUIMACANIN HAULEDİLM1Ş ŞEKLJ NASIL HALLEDİLECEK? îukandaki rakamlı bulmacada »adece 6 tane anahtar (ipucn) ve « tane sonuç vardıı. Brç olan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun btret rakam koyarak ve toptaına, çarpma, çıkartma, bölme isareüerine dikkat derek soldan sağa ve yukandan aşağıya bnlmacada gösterilen sonuçlan bolonuz. Biraı vaktfaıizi alıı ama, boj vakünizi bo«c« gt miş olursıuıuz. 24 «A, bildim Bay Jones'in ne olduğunu! Kadın konusunda bir uzman.» Jones'in kendinibeğenmişligini şişindi. Papaz: «Özür dilerim> diyerek, ta§hğa gitti bir sandalye almaya. Kız kalçasmı masaya dayadı, gözleri (kurşuni mi, mavi mi, yeşil mi?) Jones'in o sarı pervasız bakışıyla karşılaştı. Gözlerini önüne eğdi. O güzel, çekingen ağzı Jones'in gözüne çarptı. «Kolay olacak» diye düşündü. Papaz sandalyeyi kızın oturması için getirdi koydu. Kendi de geçip gene masadaki sandalyesine oturunca Jones de yeniden kendi yerine oturdu. Kuın ince beyaz elbisesi kısacık gövdesini ortaya koyuyordu. Jones bunu görünce: «Bacaklan ne de uzun!» diye düşündü. Kız onun açıktan açığa kendisini süzdüğünü sezmişti, başını kaldırdı. «Demek Bay Jones evli» dedi. Gözlerine öyle bir hal verdi ki Jones'e elleriyle dokunmuş gibi geldi. Pek bayağılaşarak: «Enseledim seni» dedi içinden. «Hayır» dedi. «Nerden çıkardınız bunu?» Papaz, piposunu doldururken, ona tatlı tatlı baktı. «A, yanlıj anlamısım demek.» «Yanlış anlamanızdan değil öyle düsünmeniz.» «Ya?» Jones: «Evli erkeklerden hoşlanıyorsunuz da ondan» dedi. Kız, ilgisiz bir tavırla: «Öyle mi?» dedi. Jones'e öyle geldi ki kızın ona karşı duyduğu ilginin azaldığmı göruyor. soğuduğunu seziyordu. «Öyle değil mi?» «Sizin bilmeniz gerek.» «Ben mi?» diye sordu Jones. «Nerden bileceğim?» Kız tatlı bir hazırcevaplıhkla: «Kadrnlar flzerine uzman değil misiniz siz? diye karşılık verdi. Jones kalakaldı. Eline geçse bu kızı bir kaşık suda boğardı. Mübarek adam alkışladı. «Mat mı oldunuz, Bey Jones?» Jones içinden: «Bir kere göz göze gelsem» diye dua ediyordu ama, kız bir türlü bakmıyordu ona. Jones sustu oturakaldı. O öyle içten içe kızgın kızgın bakarken kız masanın üzerindeki resmi aldı, uzun uzun elinde tuttu. Sonra yeniden yerine koydu, masanm üzerinden elini papazın elinin üzerine kapattı. Mübarek adam Jones'e anlattı: «Bayan Cecily'i Saunders oğlumun yavuklusuydu da.» «Ya?« dedi Jones, kızın yüzünün yandan görünüşüne bakaraktan, bir daha kendisine bakmasını bekleyerekten. Emmy, o zavallı kızoğlan kız, kapıda göründü. «Tamam, Joe Amca» dedi, çabucak gene kayboldu. ' ANKARA 0«.25 Acılıs. Dro<rrarn 07.00 Köye haberler 07.05 E. Sayın ve C. Bolvadlnden sarkılar 07.30 Haberler v e bava durumu 07 45 Sabah müziSi 08.00 Ankarada bueün 08.05 Her telden 08.45 Avnur Gürkandan türküler 09.00 Günümüz Sonınlarımız 09.20 Sabah konseri 09.35 Kısa haberler. K. ilânlar 09.40 Arkası varın 10.00 ESitim radyosu ( l l 10 55 Melodiden melodlyr 11.15 Cocuk bahcesi 11.30 Balete caSrı 12.00 Öğle müziği 12.15 Kıbrıs saati 12.30 M. Armaâan v e K. Pavaslıdan sarkılar 13.00 Haberler. R. G. de bueün 13.20 Plâklar arasında 13.300 Reklâm oroBramları 14.00 Cocuk. bahcesi 14.15 Semahat Özdensesten sarkılar 14.35 Bueün icin sectiklerimiz 14 55 Kısa haberler v e K. ilânlar 15.00 Eâitim radvosu (II) 15.55 Hafif müîik 16.15 Osman Türenden türküler 16.30 Iftar rjroeramı 16.50 Saz eserleri 16.5S Kısa haberler v e K. ilânlar 17.00 Ince saz 17.30 Kov odası 17.50 Reklâm Droaramları 19.00 Haberler ve hava dururnu 19.40 Kücük ilânlar 19.45 Nlvazi Yılmazdan türküler 20.0ft Uvkudan önce 2005 Isteklerinlz mikrofonda 20.30 K. Türk müziei tODİuluîu 2100 24 saatin olavları 21.05 Sinema 21.35 Kücük konser 22.05 T.B.M.M. Saati 22.25 Hafif müzik 22.30 Yıldırav Cınardan türküler 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Her hafta bir vorumcu 23.45 Gece vansına doSru 24.000 Proaram ve kaosnıs konu ve resim : AYHAN BAŞOGLU Mallcoçoğlu Yarın Dcışlıyoru Kalktılar. Cecily duraladı. «Ben kalamam» dedi. Mübarek adam elini onun sırtına koymuştu. kız buna hiç sesinl çıkarmadı. Jones arkada kaldı. Kız. «Kalmamalıydım gerçekten» diye, sözunü düzeltti. Karanlık taglıktan doğnı yürümeğe bajladılar. Jones, kız uzun uzun adımlarla yurürken beyaz elbisesinin bellibelirsiz daJgalanışını seyrediyor, onunla öpüşmeyi gözünün önüne getiriyor, içinden ona lânet okuyoTdu. Bir kapmın önünde, kız durdu, bir erkeğin yapacağı gibi, yana çekildL Jones de durmak zorunda kalınca papaz da durdu, Fransız gülünçlü oyunlarındaki o «Önce siz buyurun» durumu ortaya çıktı. Jones, sözde kazara, elinin tersiyle kızın yumuşacık korsasız kalçasına dokundu, kızın keskin bakışı buz gibiydi. Odadan içeri girdiler. Jones: «Sizi kendime baktırdun ya» diye mırıldandı. Papaz birşeyin farkmda olmamıştı. «Şuraya buyurun. Bay Jones» dedi. Kızoğlan kız Emmy Jones'e şöyle yüksekten, soğuk soğuk bir baktı. Jones de ona uzaktan uzağa sarı bir bakışla karşılık verdi. İçinden: «Senin isini sonra görurüm» diyerekten, o kar gibi beyaz örtünün önüne oturdu. Papaz öteki konuğun sandalyesinl cekti, kendi de geçti sofranın baş ucuna oturdu. Tavuğu parçalarken: «Cecily pek çok yemez» dedi. «Onun için, bütün yük sizlen benim üzerime kalacak. Yalnız, bu işte bize güvenilebilir sanırım, ha, Bay Jones?» Kız Jones'in karşısında dirseklerini masaya dayadı. Jones, gözleri kara kara dalarak: «Senin de işini göreceğim» dedi içinden. Kız onun sarı bakışının gene de farkında değilmiş gibi görünüyordu. Jones kızın üzerinde o eski düşünce usulünü kuüanırken: «Elbette, efendim» dedi. Bu usulü eskiden okulda bir parça üzerinde çalışırken kullanırdı. Ama, kız onun öyle farkmda değilmiş gibi davranıyordu ki birdenbire üzerine bir tedirginlik geldi, bellibelirsiz bir kuşkuya düştü. îçinden: «Yanılıyor muyum acaba?» diyordu. Birden: «Anlayacağım bunu» kararını verdi. Gözleri gene kızın dalgın yalınkat yüzünde, •Bayan Cecily Saunders o pek zayıf yürüyüşünlen içeri girdiği sırada siz bana «Pek üstünkörü düşünür oluyorsunuz» diyordunuz efendim» dedi. «Yalnız, şu var ki, insan sevişme üzerine konuşurken genelleştirme zorundadır. Ancak şeydçn sonra...» Papaz dolu dolu: «Bay Jones!» diye bağırdı. (Devanu var) di. Papaz, baamı kaldırarak: «A, öğle yemeği» de
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear