Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT 10 Ocak 1967 CUMHURÎYET O da, Troçki, Ben Barka ve diğeıieri gibi yok oldu HÜKÜMETLERi TARAFINDAN ÖLDÜRTÜLÜYORLAR Mııhammed Hıdır'ı da Madrit'te vıırdıılar nndan tam bir hafta öneesine dönelim. 3 Ocak Salı akşamı, Madrit'teki bir caddenin kenarma park edilmiş duran otomobilin yanında iki kişi konusuyor. Bnnlardan birincisi, Ceyazirii ihtilâlci Muhammed Hıdır'dır. Hıdır'ın karsısındaki adam, kendisini «Bir Cezayir'li» diye tanıtmış ve «Çok önemli meseleleri görüşmek istediğini» söylemiştir. Ancak Hıdır, acele işi olduğu jerekçesiyle ertesi giin görüşebileceklerini ileri siirmfiş ve merakla sormustur: «Adresimi nereden buldunuz?» Sonradan kimliği, bütün Ispanyol polisice «kalın kaşlı, yuvarlak yfizlü ve 37 yaşlannda» şeklinde dağıtılacak olan Cezayir'li, Hıdır'a adresini elçilikten aldığını söylemiş ve «Peki, o zaman yarın gelirim, yalınız si«e kartınu vereyim» dijerek elini cebine atmıştır. I Mehmet BARÜSİ B arkasndan koşmaya başlamıştır. Fakat sonra, eniştesinin halioi düs&nrnüş ve geri dönmüştür. Bu sahne bir hafta önce cereyan etmiştir. Fakat bir yıl önce veya 26 yıl önce cereyan edenler hep aynı nitelilrtedir. Troçki M 1 A yılı 26 Ağustos'unda, • w ^ W Troçki, Stalin'i suçlayan kitabını yazarken, çalışma odasına giren Ramon Mercadcr adındaki Sovyet ajanı tarafından keserle öidüriUmüstür. I H A İ I ^eksika'da yaşayan Aynı şey 547 yıl önce bir ihtilâlcinin daha başına gelmiştir. Ancak durum biraz değişiktir bu şefer. ölüm şekli, idamdır «Nikâhlı kadınlar müsteşna herşey insanlann ortak malıdır» diyen ve Osmanlı halkmı Çelebi Mehmet'le beylerine karşı ayaklanmaya çağıran Simavna Kadısı oğlu Şeyh Bedrettin de, başarısız ihtilâlinden sonra kaçt;ğı Karaorman'da yakalanmış ve çeşitli işkenceler içinde Serez'e getirilmiştir. Orada padişahın kar^ısına çıkacak ve kendisine sorulacaktır: «Benzin neden sarı?» Cevap açıktır: «Güneş batarken saranr!» Sonra Şeyh Bedrettin çınlçıplak soyulup asılacaktır. idareyi ele alacak ve ölünceye kadar «koltakta» oturacaktır. azı ihtilâlciler daha talihlidir. Bnnlar, Güney Amerika'da başlayan bir teamüle nyularak, ynrt dışına «görevle» gönderileceklerdir. Gü nümüzde Snriye'de bunu, Suriye'li robaylarm Avrupa iilkelerine «ataşe» olarak «po.stalanmaları» şeklinde görüyonu. Bizim 27 Mayıs Devriminin 14 leri de aynı teamülden yararlanacaklar ve dünyaya dağılmış elçiliklerimize müşavir olarak «tayin edileeeklerdir.» Hıdır kimdir? B üney Cezayir'de do|an Mu hammed Hıdır, 1950 de Fransız sömürgeciliğine karşı başlatılan istiklâl savaşının hazırlayıcılarındandır. Harekete Messali Hac'cın knrduğu «Cezavir Millivetci Teskilâtına» 6 trirerek îştirik etmiş, daha sonra da o günlerde Kahire'de bulunan Ben Bella gnruhnna katılrnıştır. 1956 da Ben Bella ile birlikte Fas kralı ile gö'rüşmeye giderken FransızTar taraimdan tevkif edilecekler ve 6 yıl zindanda kalacaklardır. Hıdır hapisha nedeyken bakan seçilmiştir: Tunus'ta teşekkül eden sürgündeki Cezayir hükumeti, Hıdır'ı Devlet Bakanı yapmıştır. Daha sonralan 1962 deki Evian anlaşmasıyla hapisten Ben Bella ile çıkacaklar ve bağımsız Cezayir'de iktidan ele geçiren Kerim Belkasım'ı devirmeye ça lışacaklardır. Kurduklan «Tlem sen gnrnbo» başa geçince Hıdır, parti politbürostmun başkanı olmustur. Fakat işler hep böyle devam etmemiş, 20 yılhk iki ihtilâlci arkadaş, Ben Bella v« Muhammed Hıdır, «PartiH4kumet» ilişkileri yüzünden bozuşmuşlardır. Gurbete doğru onunda, Hıdır, 1964 yılında istifa edecek ve Cezayir'i terkedecektir; dı»arıda çalışıp, Ben Bella'yı devirmeyi tasarlamaktadır. Isviçre'ye yerlejtiti 1964 Terannuun'da Ben BelU'nın aldıgt bir kararla, partinin şerefsiı üye«i ilân edilmiş ve 1965 te gıyabında idam karan verilmiştir. Bütün bu kararların sebebi, Millî Kurtuluş Cephesi hazinesinin Hıdır tarafından îsviçre'deki bankalara yatınlmı? olmasıdır. Hıdır 180 milyon lira tutan F.LJI. hazinesini kendi adına îsviçre'ye kaçırmış ve Ben Bella rejimine karşı yürüttüğü faaliyetini bu parayla îinanse et meye başlamıştı. Zaten gurbette öldürülen bu ihtilâlcinin katli arkasındaki esrann sebebi de budur: F.L.N.İ» milyonlan!... S Gurbettekiler u «gurbetteki ihtilâlciler». sayılamıyacak kadar fazladır. Biz, bunlardan sâdece 34 ünü ele alacağız: Gurbetteyken, kendi hükumetleri, kendi ihtilâlci arkada.şları taratından öldürülenlerini... Bunların hepsi aynı şartlar altında, daha doğrusu aynı sebepten ötürii öldüriilmemişlerdir. Meselâ Troçkî. «sürekli ihti'.âN ilkesi, Sta lin'le çatıştığı için öldürülmüştür. Ben Barka veya Delgado'nun katli sebepleri, muhalefetlerini beynelrnilel alana döküşleridir, Hıdır da aynı şeyi yapmıştır. Fakat bir de FJL..N. nin rnilyonları meselesi var dır Hıdır olaymda... Gurbetteyken öldürtülen ihtilâlcilerm birincisine, günümüze en yakın oîması bakımından Mu hammed Hıdır'la başlayacağiz. M. Ö. 540 üknmetlerini devirmeye ça lışan ihtilâlciler. tarihin ilk çaŞlarından beri, çok kereler, başarısızlığa ufrayınca ilerde geri dönmek ümidiyle 81kelerini terketmislerdir. Meselâ M.Ö. 540 yılında Atina' da yaşayan Pizistratos, ilk ihtilâlcilerden biri olarak darbesini başarıyla yapmış. fakat sonra oniki yıl kalmak zorunda bulunacağı başka Site'lere kaçmıştır. Nevarki, Pizistratos'un akıbeti, Troçki, Şeyh Bedrettin, Muhammet Hıdır, Ben Barka, Delgado gibi olmayacaktır. Pizistratos. sonunda Atina'ya dönüp tekrar B Ve birdenbire u konuşmaları, otomobilin içinde beklemekte olan, Hıdır'ın eşi ve kayınbiraderi sabırsızhkla dinlemektedirler. Ve herşey birdenbire olap bitivermiştir. Elini kartvizit çıkarmak için cebine sokan Cezayirli, otomatik bir tabanca çıkartmış ve Hıdır'a beş el ateş etmiştir. Hıdır'ın yere yuvarlanması üzerine. kayınbiraderi otomobilden fırlamış, kaatilin H B Troçki de, önderlerinden oldufu Sovyet Ihtilâlinin dieer bir lideri tarafından öldürtüldü Ben Bella ve Muhammed Hıdır 20 yıla yakm ihülal ortaklığı yaptılar. Sonunda ikisi de yokoldu Y A R IN 180 MİLYON KİMİN OLACAK? Dişi Bond MODESTY L^ BLAISE *M f[UI G OOMOl •Ajş SA»VT \^ml^M f3 â Bk İSTANBUL 06.25 (1*3.3!) 06.45 Ofi.50 07.(1(1 07.(15 07.30 07.45 07.50 (7.55 ııS.no 03.21: (K.40 09.(1(1 119.10 09.30 H9.45 09.0(1 10.00 in.15 lfl.25 10.40 ll.flO 11.05 11.50 12.10 12.15 12.3n 13.f)(l 13.20 13.30 14.00 Acılıs. Droeram T ü r k ü l e r aecidi (1) Konusma T ü r k ü l e r secidi (21 Köve h a b e r l e r T ü r k h a l k müzigi Haberler v e hava d u r u m u Istanbulda b u e ü n Stüdvo G'den Kııcuk iîânlar Hafif müzik Ooeret müzisi P i v a n o soloları. biz bize G ü n ü m ü z Sorur.larırr.u P.:za Rit'ten s a r k ı l a r Cccuk bahcesi Cocuklar :rafiâe d i k k a t S i r ve cocuk Müzik kutusu Is h a v a t ı n d a k a d ı n M. Pars'tan s a r k ı l a r Arkası varın Kısa aberler Sabah konseri Öâleve doâru Kücük ilânlar Nurten Innaü'tan t ü r k ü l e r Berarber v e solo sarkılar Haberler. R. G. de b u e ü n Stüdvo G'den Reklâm Droeramları KaDams COETTt ^^^M Garth DfcME DB/t p; TIFFANY JONES v7^ "•• 8 konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU YlRtŞT<Vieî«Tg B S S e M f>ÎSİMİ K6&İ&A VUHSAN Z O R S A SENSİN VAV. s BEYAZGUL ZEVEN 15.55 Aeılıs. orogram 16.00 Eeitim Drogramlaı 16.40 Saz eserleri 16.48 K u r ' a n ı Kerim 17.0(1 Iftar vakti 17.02 Saz eserleri 17.(16 Erkekler fasıl tocluluJu 17.35 Vasfi Ucaroelu orkestrası 17.50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler v e hava durumu 19.4(1 Kücuk ilânlar 19.45 Stüdvo G'den 2(1.(10 B. takımır.dan t ü r k ü l e r 20.15 Plâklar arasında 20.40 G. Giivenli'den sarkılar 20.55 24 saatin o l a y l a n 21.00 Tanzimaftan bu v a n a 21.20 ReceD Birelt'ten sarkıîar 21.35 Kücük ilânlar 21.40 Bitmez t u k e n m e z Anadolu 21.50 Scor eazetesi 22.00 Reklâm Droeramları 22.45 Haberler ve hava d u r u m u 23.00 Radvo senfoni orkestrası 23.30 Caedas müzik 24.0'l KaDams İSTANBUL İL BADYOSU 16.55 Acılıs ve Droeram 17.00 Sizin icin 17.30 Kücük konser 18.00 Ivi aksamlar 18.30 Senfonik müzik 19.00 Cesitli melodiler 19.30 Aksam konseri 20.15 Genclerle beraber 21.00 Karıslk sololar 20.15 Koncertolar 21.45 Hafif müzik 22,00 Gece konseri 23.00 Caz saati 23.30 Cefitli müzik 24.00 Diskotekten secmeler (XI.30 Hafif müzik (11.00 Proerarr. ve ka.Dar.is SOLDAN SAĞA: 1 Balkan Şampiyonasında sonuncu olduğumuz bir spor 05u nu çeşidi. 2 «Düzineden iki eksik sayıda farnilya ismi» anlamına üç söz. 3 Pencerelerin çerçevelerinin içinde bulunanlar (çoğul). 4 Bir renk, «uykun geldiğini belirtir bir hareketi yap!» karşılığı bir emir. 5 Kuzey Kutbuna en yakın ülkelerden biri. 6 Bir hayvan, bir zaman ölçüsü. 7 Çekimlerin kay nağı olan sö#erin sonunda bulunan eklerden. iplik bükme aracı, güzel sanat. 8 «Mânası pek fazla değil» karşılığı iki söz. 9 Her işin yapılmasında esas tutulan usul, bir agaç cinsi. YUKARIDAN AŞAÛIYA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1234S6789 veremez hale gelmiş olmak. 2 1 1 1 1 1 1 1 1«Yavru sahibi olan büyük vücutlu Macar beygiri» mânasına iki ULJ4J • • MT nn n n •J \wp 1 M 1 M1 n Ln F LI i • i n söz. 3 Âdem peygamberin oğullanndan bırinin adı, tersi «birinci ve siftah» demektir. 4 Yaz mevsiminde Istanbulda deni2 banyosu yapanların pek rağbet gösterdikleri bir plâj, herkes onunla anı'.ır ve ararıır. 5 Bir göz rengi, bir kadın adı. 6 Halis sütten çıkarılan bir mad.de (karma söz). 7 «Peder» in yarısı, bir emir, Hindistanda bu duruma düşe123456789 rek ölenler git llulclu tikçe çogalıyor. 8 Hem söz dinlemiyen lere atılır hem de ocakta yaiulır, Herhangi bir kurul merısubu. 9 Bir sıııı fat taklSl. hasOankO bolm «ekii tahanelerin ameliyat salonlarmda kullanılan !• lâçlardan. zı m s X uı DJ D B D |4hgl LLBÜ D • X H 1•nBi \±m 1 Bir işi nasıl yapacağını kes tiremîyerek şaşırmış ve karar DÜNKÜ BULAÎACANIN HAi.ı.KTin.MTŞ ŞEKIJ NASIL HALLEDİLECEK? Vukarıdaki rakamb hulmacada sadece 0 tane anahtar (ipucn) ve 6 tane sonuç vardır H03 olan 12 karenin içine I detı 9 a kadaı ay^un bireı rakam koyarak ve !oplaına çarptna çıkartma. bolme işaretlerine dikkat 1erek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gosterilen sonuçlan bulunuz. Birai vaktinizi alıı ama. bo$ vaktinizı boşça c < > ' S olursonıız. flSKveOLüM 31 «Ns gibi tuhaf?» Kız kalktı. «A, bilmem ki... Benden hoşlanmıyorsuruz. öyleyken gene de benim uğruma yalan söy lemişsiniz.» «Yalan söylemekten çekinir biri mi sanıyorsunuz siz beni yoksa?» Ceciiy, düşünceli düşünceli: «Sizden ber seyi UTnarını... o işten bir zevk alacr.ksınız» riedi. Gözleri gözlerinde, kapıya doğru yürüdü. Pantolon ayağır.a köstek oluyordu ama, Jones gene de şasılacak bir çeviklik gösterdi. Yalnız, kız tetik davrandı, ölçülü alımlılığı ona kaslannı kollama, çeviklik verrii. Bundan dolayı da, Jones ovulmuş hoş bir tahtaya dokundu ancak. Kızın elbisesi sıyrılıp görünürden silindi. Jones bir anahtar sesi, bir de kızın boğuklaşmış, p.layb güiüşünü işitti. Durgun, ölgün bir sesle: «Allah belânı versin!» dedi. «Aç kapıyı.» Tahta lıoştu, içyüzünü belli etmiyordu; cilâlt derinliklerinde onun yüzüniin beyaz bu'anıklığını alayb alaylı ona doğru tutuyordu. Jo= r.»s soluğunu tutarak dinledi: Kapının öbür yanından bir yerdeki saatten başka bir şey isitmeHi. «Aç kapıyı» dedi gene ama. ses gelmedi. Jones cilâh tahtadaki kendisinin o iri, donuk Narkissos'una doğru eğilerek, kulak kabartırken: «Gitti mi acaba, gitmedi mi?» diyordu. Penc»reler aklına geldi. Ağır ağır yürüyerek, odanın öbür ucuna gitti, hiç kımıldamayan sisten bir tellr karşılaştı. Ayak seslerini boğmaya çalışmadan, döndü odanın ortasına ?e!di, Sittikçe kabaran bir öfke içinde ayakta durdu. ağır ağır kıza küfür ede ede. Sonra baktı kapınm tokmağt kımıldıyor. Ona doğru atılriı. «Aç kapıyı, seni küçük kaltak, ycksa tek molerim!» Kilit tıkırdadı, Jones kapıyı çekti açtı. Emmy'yle karşılaştı. Kır, kolunda onun pantolonu, korkmuş, düşmanca gözleriyle ona baktı. Jones: «Nerede...» diye soruyordu. Ceciiy eölgeler arasmdan çıkageldi, alaycı bir çiçek gibi diz bükerek. Jones : «Mat oldunuz, Bay Jones» diye, karnıştan çıkar gibi bir sesle, papazm taklidini yaptı. «Biliyor musunuz..,» Ceciiy, Emmy'nin kolundan tutarak, ç^btıcak: «Evet» dedi. «Ama, gelin bize sondurmada anlatm.» Öne düştü. Jones de istemiye istemiye hayranlık duyarak onun arkasınd3n gitti. Cecily'yle cin çarpmı? gibi dili tutulmuş Emmy onur önünden giderek. kol kola, sahncağa oturdular. öğleden sonra güneşi birazdan morlaşacak a=manın yaprakları srasında bos yeTİer arıyordu. Onlar sallanırlarken günes üzerîerine bir boşa VVilliam FAULKNER mmı lıyor. bir çekıliyordu; birinin ipekii, ötekınin pamuklu elbıseleri güneşi eğrı düzeyler halinde alıp bırakıyordu. Cecily yapmacık tiz bir seşle: «Oturun, Bay Jones> dedi. «Anlatın bize kendınizi! Çok merak ediyoruz. değil mi, Emmy'cijim?» Lmmy, hayvan gibi. kımıldamadan, öyle, tıakıyordu. «Sayın Bay Jones, Emmy sizin blitün o anlattıklarınızı dmleyemedi, bizım gibi size hayran olamadı s:ze hayran olmnmak elimizde değil, Bay Jones onun içm. simdi bu eksikliSi kapatmak ic;in can atıyor » Jones avuçlannm içinde bir kibrit çakti. şözlerinde ufacık ufacık iki alev belirdi. sıçraştılar, birer iene başı olup silindiler. «Susuyorsunuz. Bay Jones. Emmy de. ben de sizin o. sevgiye dayanan geniş yasantinızda bizim üzerimize öğrendiklerinizden birazını daha dinlemek isteriz. Öyle değil mi, Emmy. şekerim'.'» Jones ağır ağır konusarak: «Yo. size hareamak istemem onları» dedi. «Kendiniz öğrenmek üzere?iniz. Bayan Emmy'ye gelince, sonradan öğretirim ben ona, yalnızken.» Emmy ona gene öyle. alık alık. kızgm bir güvensizlikle bakıyordu Ceciiy : «Kendim mi?« diye sordu. «Yarın evlenmiyor musunuz? Oswald'dan öğrenirsiniz. Yaman bir arkadaşla yolculuk etmiş olduğuna gfire, size öğretebilecek riunımdadır besbelli. Yakalariınız en sonunda. değil mi?» Ceciiy bir ürpertı geçirdı. Öyle ıncecik, öyle korunmaya muhtaç görünüyordu ki Jnnes. erkek kesilerek, içli bir insan kesilerek, kendini gene yabanın ayısı gibi gördü. Piposunu yeniden vaktı. E'mmj' de, kendini konusma yeteneğine zorlayarak: İste geliyorlar» dedi. Kapıda bir taksi durmustu Ceciiy ayaşa fırladı, sondurmadan basamaklara doğru koştu Jones'le Emmy de kalktılar. Takşiden dört kişi inerken, Emmy bir yere kayboldu. Jones, Cecily'nin arkasmdan giderken. kendi kendine: «Demek bu 0» diyordu. Gözü de Ceci ly'deydi. Kız en üst basamakta, elı gögsünde. kuş konar gibi durmustu. «Gel de inan bu kıza!» Kapıdan içeri girenlere bir daha baktı. Papaz hepsinin tepesinden bak'yordu. Mübarek adamda bir değişiklik vardı: Yaşlılık birdenbire, bir eşkiya gibi saldırmts. onun, elikolu bağlı, üzerine çöküvermişti sanki. Jones içinden: «Hasta. besbelli» diyordu. Kadın. hani şu Bayan Bilmemne. ötekiterden ayrıldı. hızlı hızlı yürüyüp öne geçti BasamakIardan yukan çıkıp Cecily'niı yanına seldi Kızı elinden tutarak? «Gel, şekerim dedi, «gel içeri. Dona'.d iyi de&il. ışık gözüne dokunuyor. Gel, onu içeride karşıla, olmaz mı?» «Hayır, hayır, bur'da. O kadar zamandır bekledim onu.» (Devamı var) A N K A R A fYS.25 Acılıs. Droeram 06.30 Ğünaydın 07. fın Köye haberler 07.05 K. Öncan ve M Armaian'dan sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah miiziSi Ankara'da bugün Kücük ilânlar Her telden Kücük ilânlar Yıldırav Cınar'dan türküler Günümüz Sorunlarımız Sabah konseri ilânlar • Kısa haberler ve K. Arkası varın Eâitim radvosu (II Melodiden rnelodive Çocuk bahcesi Balete caârı Kaîif müzik Kıbrıs saati Kücük ilânlar M. Erses ve A.Zer.eer'den sarkılar Haberler. B. G. de bueün Plâklar arasında Reklâm Droeramlan Cocuk bahcesi C. Bolvadin'den sarkılar Buaün icin sectiklerimiz Kısa haberler ve K. ilânlar ESitim radvosu (ID Hafif müzik M. Akeünden türküler Iftar rjroeramı Saz eserleri Kısa haberler ve K. iiânlar Ince saz Köv odası Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar Osman Türen'den türküler üvkudan önce Dinlevici istekleri K. Türk mııziâi tocluluîu 24 saatin olaylan Türk tiyatrosu Kücük konser T.B.M.M. saati Hafif müzik S. Erorhan'dan türküler Haberler ve hava durumu Her hafta bir vorumcu Gece varısına doiru Proeram ve karanıs ^ s 'AO Bu AC*W\ OMU y ıvi B