23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 Evlul 1966 BANKALAR NEDEN IflAS EDERLER ? Mavıs Devriminden sonra ard arda vedi ozel sermaye bankaaının tasfiye balıne geçtiğıni, bunlardan bazılarının aralarında birleserek veni isimlerle ayakta durtnaya çalıstıklannı gazete bavadıslerınden oğrenmekteyız. Faız oranlan difer Balı filkelerine nazaran daha Miksek olan yurdnmuzda özel bankalar neden ıflâs ederler? Tıllardan beri ynrdnmnıda iş goren vabancı bankalar her vıl odenmis sermavelerı kadar net kirlar sağlarlarken bizim bankalarımızı müskül durnralara surfikleven etkenler nelerdir. Bu vazımızda bn konudaki düsuncelerimizi açıklamava çalısacagız. önce bır noktayı belırtmek çereklıdır ki «Kredı Sanavn» denilen bankacıTık. banka idarecileri ile müsteriler arasında karşılıklı çöven duvgnsuna ve dürüst münasebetlere dayanan ticın bır Ulemdır. Gerek knrnlnsnnda, gerekse kredilerin dağıtılmasında kbtü maksatlarla isletılen bankacılık faaliyeti erjreç kötfi sonnçlar vermeee mahkumdar. Malî darnmn çok boznk olan bir firmaya vcya kisiye bn dnrnmnnu bile bile vuksek miktarlarda krediler açan banka idarecileri bankaca alınan normal faizler dısında kendilerine bazı menfaatler saglavarak hrm banka\i ve hem de bn krediyi knllanan firmalan fel?lete sarüklerler. • •••«•••^N Meşhur oldu Hilmi ÖZGEN racak olan vergilerin ilâm bir tfirlfi gerçekleşememekte ve bankaların tasfiyelik hesaplannda mıljonlarca liralık borçln grirnnen matln kışiler resmî kavıtlann karanlığında rahat nyknlannı nynyabılmektedirler. Halbaki, miktarlan İM bin llrayı aaan ve borcnnn odemeyen kisilerin adlan BANKALAR BtRLlĞÎNCE zaman zaman ilân edilirse bunların dolandıracaklan birçok kimseler nyanacaklar ve para kaptırmaktan knrtnlacaklardır. Ama liberal ekonomi sistemlerinde kannnlar kötfi vüreklileri ve dalavereei kisileri kornmakta oldnIhuıdan, bn dolaplar her dönemde rahatça d5nebılmekle ve bu ınsafsız sovgun düzeni kannnların hımavesinde sürup gitmektedır. A ciz haline dusen borçlnlann ilâm, bn şahıs• * ların bir an evvel batmasına ve iflâsa gnruklenmesine sebep olacağından, du\çusal bakımdan fazla sert bir tedbir olarak du^dnülebilır. Fakat bankalara sahte mal beyanınds bnlnnarak para çeken ve odevemivece|ini bile bıle buviık borçların altına giren kötü ynrekli kişıleri korumakla binlerce sâf insarun larar etmesine sebep olnnmaktadır. Öte jandan büyıik miktarlardaki borçlannı ödevemiverek bankalan kötfi dnrnma dusnren bu açıkgöz kisiler yine baska vollarla dümenlerini yıirutürlerken müşterilerinin yatırdıklan paraları karsılıvamıvacak dnrnma dusen bankalara fakir milletın ddediği vergılerle beslenen Devlet butçesinden yardımlar vapılarak ayakta tutnlmava çalışılmaktadır. Tanş atlanna kosnlardan once vapılan doping ijneleri fibi zoraki metotlarla avakta tutnlan bn bankalar her yıl 35 milvon lira zarar ederek gittikçe daha müskul dnrnmlara düşmektedirler. Bngüne kadar tasfivelik hale eelmiş olan bn bankaların idarecilerinden hiçbirine açtıklan karsılıksıı kredilerin hesaplan sornlmadığından sayın idareciler vakm dostlanna ve akrabalanna verdikleri bu paraları bankadan çekildikten sonra beraberee v emektedirler. Nitekim tasfive haline geçen bn bankalardan birinde vapılan sorastnrmalarla hanka kurncnlarından birinin kavınpederine 12 milvon lira verilerek tahsil edilemediği tesbit cdılmistir. llk, Orta ve Yüksek öğretim Dr. Beşır HAMiTOĞULLARI SIYASAL BH.GILER FAKÜLTESI ÖĞRETİM UYES1 80 karşıhksiz ıtpkım son yıllarda tasfiye haline geçen yedı bankanın aktif hesaplannda görülen 350 milyon Iıralık alacaklann • «80'i karsılıksız ve tahsi! edilemez bir dnrnmdadır. Aynı dnrnma duşen bazı resmi bankalar tahsil kabilıyeti olmavan buyuk miktarlardaki alacaklan için kaı sıhklar ayırarak bnnlan vava* yavas aktif he* saplardan çıkarmakta ve çeşitli lararlar hesabına atmaktadırlar. Çok büyuk bir bankamınn tasfivelik hesaplannda tahsil kabıliyeti olmavan alacaklar toplamı 1963 yılı sonunda 316 milyon l'rava nlasmıs olnp 60 mntlu firma sahibinin fizerinde bulnnan bn alacaklardan yıllardan beri bir knrus tahsilât v apılamamaktadır. Diğer resmî bankalardaki tasfivelik hesaplar toplamı ile birlikte 500600 milvon lirava ulasan bu batak paralar kimlerin uzerindedir? Bankaların çok rizli tutnlan tasfivelik hesaplarındaki isimler kamn ovnna açıklanacak olur«a malî dnrumlan çok ivi sanılan nice nice kisilerin Devlet Bankalarına mılyonlarca Iıralık borçln oldnklan anlasılacaktır. Bunların dosvalannda lcra Dairelerinden alınmıs aciz vesikaları balnndu|n TC haciz edilebilir hiçbir mallan olmadığına dair tümen tıimen tntanaklar düzenlendiJH halde kapılannda KadiIIak arabaları ek«ilmez ve deniz kıyılanndaki sahane kbsklerindp kpv iflerine bakarlar. Ama btı arabalar ve bn jalılar vefalı karılarının veva iyi vürekli kavınvalidelerinin iızerine karıtlıdır. Bnnlar yenıden Sriristikleri tesebbüsleri kanlannın veva yakın akrabalannın namına yürutürler ve Devlet Baba hirbir malı olmayan bu talihsic kisilerin karsmnda kollan bağlı kalır. ergilerin açıklanmasına dair kannnnn Ozerinden iki yıl geçtigi halde Mallye BakanIığınca yayınianacak kltaplar heniiz basılmamıştır. Bn kannna karsı direnen varlıklı kişiler karsıt düşüneelerini nvnnnrlarken <Az vergi öde}en ve zarar eden fırmaların herkesçe bılmme«ının bunların mali ıtıbarını zedelıyeceğını » ileri sürmektedirler. Bn düsüneelerinde haklı oldnklan bir yön vardır ki, o da, bankalarda yfizbinlerce liralık kredileri bolnnan bazı savın kisılerin ticarî işlerinde zarar ettikleri anlasıhnca ortava çelisik bir dnrnm çıkacaktır. Mademki bn kadar genis kredi imkânlarını kullanarak buvuk ısler çevirmektedir, o halde neden zarar etmektedir? Mademki bn firma sahıpleri zarar etmektedir, o halde bankaların açtıkları vük«ek kredilerin davanagi nedir? Bir süru çapraşık dummlan meydana çıka Sonuç ev let Baba, zararları karşılıyacak oldnktan sonra ne gam? At binenin, kılıç knsanamn Tasfivelik hesaplar Devlet sırrı Rİbi gızlenerek savın batakçılar kamn ovnndan saklanabıldiklerine göre, borçlannı ödemiyenlerin de basları ajnmamaktadır. Kredi alanındaki bu sovçnn düzenini önlemek için ciddî bir tedbir olarak Bankalar Kanunnnnn tadili \e miktarlan 100 bin liravı asan borçlnlardan aeiz haline düsenlerin kamu ovnna dnynrulması dfişnnfilebilır. Bn snretle ticarî itibannm büsbntfin sarsılaratını ve halk nazannda kötü kisi olarak tanınacafeını anlayan bazı açıkgözler, borçlannı 8demekte bıraz daha gayret sösterebilirler. ^ Bnndan mada, mademki devlet, 5zel M m w ye bankalannın mevdnatını çaranti ederek le»* bında bnnlara bütçeden yardım saglamaktadır, o halde çok yetersiz bir kadro 11e çalısan «Bankalar Murakıplan. teşkilStı takviye edilerek bfitün risklerin mnrakıplarca elenmesi ve tahsil edılemivecek dnrnma dusen banka alacaklanndan dolayı banka idarecıleri hakkında daha eiddî sorustnrmalar yapılmaşı lâzım gelmektedır. Hattâ bn konnda Tuksek Denetleme Knrnlnna da vetki verilerek aktif hesaplanndaki alacaklar toplamı ödenmis sermaye ve ihtivatlannın ikl mislini a«itı6ı takdırde özel sermave bankalannın bn Kurnl tarafından denetıme tâbi tntnlma«ı sa^lanabılir. akat her halde bn kanjren olmns yaranın bır an once de<;ılerek çarelerinin aranması ve surup gıden kredı vajmasının onune geçilmesi lâzım geldıçi kanısmdaMi. :::; TÜRK REKREASYON GEMİYETI kayıtları 318 Ekım tarihinde, Taksım Meşehk Sok. Bengısu Apt. daire 2 de, 1014 arası yapılacaktır. Bu seneki kurslarımız: ağaç i|len, resım, lısan, emay, Turk bebeklen, ve abajurdur. Cumhunyet 11402 MEVLID Rahmetli Müzeyyen Örücüoğlunun olumunun 8 j ı h REŞtT ZÜHTÜ ÖRÜCÜOĞLITnun topraga venlısınln 40 gumı mu. *>•* »betıjle 4 ekra 1966 salı gunu og e rarıazından sonra Teşvıicı>e C.Trrımde Hafız Necatl Ozer u arkada'Jları tarafından Mevhdı Nebevî okunacağından bızı sevenlftrin gelmelerını rıca edenz. Kvlatlan ve Yakınl*n Türkiye İs Bnnkası A. Ş. Geııel Müdürlüğünden: lliifrfliş Mııavini Alınacak Bankamız Teftış Kuruluna; Hukuk, İktisat, Sıyasal Bilgıler, Orta Doğu Teknık Ünlversıtesi İdarî İlımler Fakültelen, Iktısadî \c Ticarî Hımler Akademılen, Robert Kolej Yuksek K'smı Iş Idaresı ve iktisat Bolumu ile bunların yabanci rn=mleketlerdeki (Mıllî Eğıtırn Bakanlığmca tanrnmış') muadıUerındeıı mezun olanJar arasından, sınavla ve gerektıği sayıda Mufettış Muavıru almacak*ır. 1) Sınavlara katılabılmek ıçın 19 Kaam 1966 tarihinde 30 yaşıru doldurmamış olmak, asker'ık hızrnetıni yapmış veva smav tarihinde tecjl edılms olmak, herhangı bır daire veva kuruma karşı hızmet taahhudu altında bulunmamak, sağlık durumu Turkıyenın her tarafında gorev almağa ve teftış icaplarından doğan seyahatlere elverışlı olmak lâzımdır. 2) Smavlar \azılı ve sozlu olmak uzere iki kısımdır. Yazıh sınavlar 19 Kssım 1966 camartesı ve 20 Kasım 1966 pazar gunlen vapılacaktır Yabanci dıl sınavında ortadan aşağı ııot alanlar, d'&er smavlarda başarı gosterseler dahı sozlu sınava kabul edılmıyecektır. 3) Smava kat.lmak ısteyenlerin, gereklı belgelerle birlıkte er geç 12 Kasım 1966 cumartesı gunune kadar muracaat etmelerı gerekır 4) Sınav konuları ve progrsmı ile adavlardan istenecek belgeler hakkında bv'gı edıtımek ısteyenlerin Ankara'da Teftış Kurulu Başkan'ığına çahsen ve\a mektupla, İstanbul'da Galata Şubemizın bulunduğu i* hanırm 7 katındakı Başmufettışlığ» Izmır'de Izmır Merkez Şubemız Mudurluğune, dığer şehıılerde ıse Turkıve Iş Bankası Şube Mudurluklerıne bızzat başvurmalan nca olunur. Yeni Ajans 7559'11396 Cumhunyet 11399 MEVLID îstanbulun tanınmış fınncı ve tuccarlarından, Safranbolu YuruK kc\lu azız ruhuna ıthaf edılmek uzere ânı olumunun 40 ncı gunu 1 Ekım 1966 Cumartesi ogle namazmı mateakıp Hacı Hafız Hasan Akkus ' onetımınd" Rumelıhısarı camıınde Kur'anı Kerıra ve Me\ht okunacağından akraba, dost \e dın kardeslenımzın teşrıflerıni rıca ederız Esi: Makbule Akçeofln Damadı: Nuri Baras Kızı: Fırdevs Baras HASAN FEHMİ AKÇEOĞLU'nun geçen yabanci dılle yazılmış herhangi bır «broşürü» bıle okuyup lrlncl Beş Yülık Kalkınma anlıyacak duruma gelemıyorsa, bu piaru, eğıâm konusunda, ilk konuda harcanan emek, zaman ve sırayı ılkoğretime vermekte sermayeye yazık olur. Çagımızda ve konuya sadece ok.uraa yazma daha clddl bır yabanci dıl oğretıoğretme açısmdan bakılmaktsdır. mı yaprnanın zorunluğu açıktır Oysakı, ekonomık kalkınma ıçın Ancak, bu gıdış değıştınlemıyor ve en gerekll olan öğretim orta og yabanci dıl dğretılemıyorsa, bu retımdır. Çıınkü, ılkoğretım, uv korkunç israfı onlemek ıçın, orta gulanması kolayca naurakun ruç oğretımden sonra daha ust oğrebır uretken teknık bılgıyi bugun tım kurumianna gıtmneceklere ku yapısıyla verememektedır O ban tutunacaklan ışlerde, uygulı bür yandan az gelışrrıış bır ekono yabilecekleri faydalı teknık ve mes mintn yuksek oğretmıden de daha leıd bılgiler verılmelid:r Ülkemı çok orta oğretıme fakat kalkın zın ekonomık kaynaklannı kemı mayla ilışkıll orta oğretıme ıh ren, «oknmak için okumafc» yerıtıyacı vax. Turklyede gunumuzun ne, venmlı ve uretken mustahkoşuUarında yüksek oğretım ile sıl olmak için okumak prensıpitaban olan ükoğretımden fazla, nı yerleştırmek gerekir boşluk, daha çok orta oSretımde Orta oğretımın, yetersiz ve vekendınl duyurmaktadır. Ulkemlz rimsız olması, «dış etken» olarak, de ilkokulu bıtırenlerın % 60 l da yüksek öğretimin klâsik ölçüde de ha üst oğretıme devam etmemek olsa başansızlığıru, buyuk blçude tedır. arttırmaktadır Fayda, ıdare ve pslkolojifc açıdan llkoğretım ile «yetişmişlerin» eğitımı arasında tarım ve sanayıde rasyonalizmın ve venmın yayıl ması ile meslekl eğıtim arasında * lk ve orta oğretım halka'an, bulunması gereken ılişki ahenk ulusal ıhtıyaç ve çıkarlara dadestekleme ve tamamlama yerine yanmryan, dinamızmden yokdağınıklüık ve aşılması guç duvar sun, bozuk bır eğıtim duzeyınde. lar vardır. îlkbğretım brenlerden sıstemin dığer halkasmı teşkil edaha üst derecedeki öğretime «jit den yüksek oğretımın, mükemmel meye lstekli olmıyanlara, sadece olması beklenemez okuma yazma ve biraz hesap öğÜmversitelenn, genel olarak, rettikten sonra gerıye kalan süre bıri oğretım, dığerı araştırma olteknık ve meslekl bılgiler öğre^ mak uzere İki temel fonksiyonu meye tahsis edilirse daha verimli vardır Fakat dığer eğitım kurumsonuçlar alınabüır. özel olarak koy topluluklan, çahştna metod ları gıbi, yüksek oğretımın de ıktısaden gehsmemış bir ülkede, geve şartlannı duzeltecek, verimı lışmış ulkelennkinden daha farkarttaracak bır eğıtımden yoksun lı bdev ve sorumluluklan olmalıkalmışlardır. Üstelık «henuz uç koyden bırisinde» ancak okul bu dır Turkıye gıbi gehsmemış bır ulkede, oğretım ve araşbrma bülunmakta ve Turkıyede 37 bıne ya vuk olçude ulke gerçeklenne yokın koy sayılmaktadır. nelmelıdır Kurulmuş ve kurulmaYakın zamanlarda, Turkiyede • gereklı umversite ve dığer kuî i öğrenım konusunda yapılmış bır anket, yüksek öğretım gormüş sa rumlar gerek kendı bolgelerinın, gerekse tum ülkenin eğıtim alayısı sınırlı kışilenn, ilk ve orta öğretımde gerekli formasyonu ala mndakı gehşme mıhraklarını en madıklannı tesbit etmiştar. OC.D genış arüamda teşkil etmelı, çöE eksperlerinın, yoneltükleri bır zum beklıyen sorunlara xşık tutetud, ülkemlzde 15 000 ilk ve 300 malıdır Kurulması duşunulen ye nı üniversiteler, ancak yeni çahşlıse kolejın hiç birinde gerekli ve yeterli lâboratuar ve dığer va ma metodlan ve dısıpllni sistemi tesbit edıldıkten, oğretım sıtalann bulunmaüığını ortaya üyeleri temın edildıkten sonra kukoymuştur. İthal malı olan ftletlere sahıp olan kurumlar ise bunla nılmalı ve geleneksel, tutucu farm bakım ve muhafazası olanak kul'elerden değıl, fakat kurulacaklanndan bile yoksundurlar do ları hınterlandm «lokal» ihtıyaçlanna ve kalkınmasma cevap verevüs yokhığu. DenilebıUr kl, TvlrJüye genel o cek özellıkteld kuruluslarla, ^Ifo larak su anda yüksek oğretım ko baslanmalıdır. Ülkemlzde yüksek öğretim yar nusunda kendi kendine yetecek duruma yaklaşmaktadır. Yokluğu pan, yüksek okul ve üniversiteler, genellıkle, nitehk ve nicelık olaen çok duyulan mutavassıt, teknlk v» rnesleM personeldır. Turklyede rak yetersızdır. Yüksek öğretim gorulmeye başlıyan dıplomalı is programlan, ulkemızın ulusal ösizlıği ve dışanya muhendıs • dok zellılklenni kapsamakta. ihtıyaçla tor ıktısatçı, akmı bu gorüşü doğ nna cevap vermemektedır «Yüksek öeretimde kalkınmanın rulayacak nıtelıktedır. Yüksek oğ retım gormüş kişılerin, çoğu kez ferektirdigi genişlemeyi yapabilyetıştirıldıkleri branşlar dışında mek için, verimin artmasına kesın gorevlendınlmeleri yukandakı tes bir luzum vardır Bıınun için me bıtı, pekıştırmektedır Orneğın zuniyet nısbetinin yukseltilmesi bır muhendısm muhasebecılık yap lorunludur» dıyenler, haklıdır Anması, bir Dıl Tarıh mezununun cak bugunku statık eğıtim ve ogşeker fabnkasmda, ıhtısası dışın retım sıstemi içmde yetışenlenn, bır başka deyımle mezunlann sadakı bır ışte kullanüması gibı. yısmda buyuk artışlar olsa bıle, eğıtim sıstemi ıktısadî kalkınmayı etkıleyıp hızlandıracak yapıya ve ozellıklere kavusmadıkça, yeni mezunlar da genellıkle pek uretken olmıvan eski mezunlann peşmden gıdecektır .. Vuksek öğretim, geneüıkle me' ıhtıyacı olan formasyonu verürkı>ede ıktısadl kalkınmanın, mek gucunden yoksundur Ünıeğıtim alanında karşılaşügı versıtelerımız, gerek orgutleme, dar boğazlar, daha çok orta ve yüksek öğretimın bugunku va gerek mevzuat gerekse personel yonunden fonksıyonunu gerçekleşpısmdan doğmaktadır Orta oş tırecek duruma getırılmemıştır. retım için yeterli oğretmenlerın yetıştinlmesı, teknik ve mesleki Bundan dolayı umversite mezunu bır doktor, hekım bır kaymaoğretımın gelıştırılmesı, materyel eksıkhğının gıdenlmesıyle bu ke kam, bır ıktlsatçı, ülke gerçeklerıyle karşı karsıya gelınce, maddl sımden gelen engeller ortadan kal ve sosyal çevrenin ortaya çıkardıkabılır. ğı yerlı sorun'an sezecek ve çoEğıtim sıstemımızin, en zayıl halkasmm orta öğreüm olduğunu zecek formasyonun (tatbıkJ bılgı ortaya koyan başka gostergeler de ler) kendilerine vetennce verılmevardır «Batı memleketlerine gBre mış olduğunu ıçlerı sızlıyarak duy vuksek oğretimde °o 19, ilk öğre maktadırlar DıŞer dallarda du timde •'. 39, orta oğretimde • 57 rum, daha farklı değıldir • örrneğın iktisat dah ele alındıgeriyiz. Teknik öğretimden favdağında gorulur ki' Turkiyede iktilanan öğrenci bakımından Batı 4vrupa ülkelerinden "ı 80 geri sat ötretimi. ülkemiz sorunlannı ekonomık vapısım, öıelliklerinı ve bulunmaktayız» (7). Başarı oranı duşuk olan orta oğ çözum vollannı ışleyıp aydınlatmaktan çok, yabanci ve çoğu ke/ retımde, dı§er kesımler gıbı ulu çelismiş ülke ekonomilerine aıt sal yapımıza uydurulmamıştır 12 14 yaş grupu arasındakı oğrencı bılgiler veva memleketimize fayda sı çok münakaşalı teoriler islen lerden, sadece devamsızhırtan sı mektedir. Örneğın «lisans» se\ıyenıffa kalanların oranı, «« 40 ı bul , smdekı oğrencılere ABX» nın e maktadır. Bugunku yapısıv'a ıktı konomık yapısı ve ozellıklerl, Turk sadi kalkınmayı hızlandırmaktan uzak olan orta öğretim, beşeri ve ekonomısınden daha genıs oğretıl maddî kavnak'ann boşuna lsraJ mektedır Yerli ümversitelenn me edümesıne yol açmalrtaaır Bu is zunlan, daha sonra Turk ekonomi sı sorunlanna, Amerıkan ekonomi rafa, «zahire anbanndan» bır or nek vermek konuyu aydınlatma^a sı goruş açısmdan baktıklannda kızmamak lâzım .. Nıtekım, iktisa yeter. Yabanci dıl oğrenımınde bu kesımde en az haftada beş ders den az gelışmış bir ülke olduğusaatı ayrılmaktadır. Altı yıllık bu (") Eğıtim Konferansmda söyleyabanci dıl oğretımlnden sonra bır lıse mezunu, çoğu kez elıre nen rakamlar. B muz halde, iktısat öğretıml yapan hıç bır kurumumuzda ıktısaden az gelışmış ulke sorunlanna aynlmış ne bağımsız, bir «kürsiı» ne de o zel bir enstıtu vardır. Ve de bıze de dıger geri kalmış ulkeler g.bi, az gel şmış ulkeler hakkmdakı bılgı, gelışmış batı Clkelen ıktısatçıları kanalıyla gelmektedır. Çağın gerisinde kalmak niversıteje gınş sına\T, gerçek bır «dar kapı» olamamakta, eğıtim sıstemınin potansıyel kaybettıren ve adaletsız olan ozellıklernu açıkça dıle getırmektedır. Umversite ve giriş sınavları da, yuk sek öğreüm gibi u'kemızın bu gunkü ve yarınki ıhtıyaçlannm doğrultusunda ve ekonorrık kalkınma yonunde tesbit edılmemıştır. Eğer memleketm gelışme ko§ullan gerektırmıj orsa, her lıse mezununun universiteve gırmemesı lâzıın. Yoksa lıse mezunlarmın, geîışı guzel ve sırf universiteve gırmış olmak için yazılması hem korkunç İsrafı, hem de iılkemızde zaten başlamış olan «diplomalı işsızliği» nı, artıracaktır. Lise mezunlan ve onlann velılerı, çocuklarının sadece bır yere nasıl olursa olsun yazıUnalarını değıl, fakat aynı zamanda, mezunıyeti müteakıp ış bulup bulamıyacakları, dort yıl sonra ulkemızın o bılun dalı mezunlarına ne olçüde ihtıyaç duyacağı meselesıni hem kendı evlâtlannm istıkbali, hem de yurt kalkmması hesabına derinlığıne duşundukten sonra karar vermelıdırler. llk okul dan başlayarak, Bğrencilen kendı veteneklerı ve memleketın ıhtıyaçları yonunde, orta oğretım ve yüksek oğretıme yoneltmek ve ünıversiteye gınş sınavı, ulkemızın kalıfıye e'eman ıhüyacım sureklı doyuran bır vasıta olmalı, Kalkınma Plânının hedeilerıvle bağdaşmalı, mahrumıyet bo'gelen lıselennden gelen yoksul lıse mezunlarını, adale'sız çarklan aıasında ezmemelı bılâkıs, bu asamava kadar yapılmış adaleteızlıkler var ıse onlan nısbeten duzelten bir statuye kavuşturulmaUdır. nıveı*sîteye yjKİrıdald «»• lamdakı gınş sınavını veremıyen varlıklı kışilenn, yurt dışına ozel dovızli oğrencd olarak çıkması ve'va jer'ı ve paralı «özel oknllar'a» yazılması gıbı, uygulanan, eleme ve ayıklama <=eçme nıte'ığınde olması gereken gınş sınavmm, yaratılış anlammı %ok eden acaıplıktır Hele bır memleketın can damarı sayılan eğıtim ve oğretımın, kışi'el çıkarlann savaştığı \e kol gezdığı bır alan haline geürumesı j urda hi7met savılamaz. Her >ıl unıversıteje jazılma devrelennde, eŞıtım sıstemıre temelden bağlı olan bır problem, oğrencı jurujuşlen şeklınde orta\ a çıkmaktadır 1965 vılmda universiteve gırıs sınavına 36 600 kiŞi jPzılmış ve bunlardan sadece 10 000 e vakın kı^ı o da gelışı guzel kayd.nı yaptırabılmıştı. Bu vıl sınavlara 41000 kısı katılmıs, buna ksrsıhk 1966 67 oğretım ; ı ında nıerkezi sısteme bağlı Ankara, Ataturk ve Karadenız Teknık Ünıversıtelerıne 9821 oğrpncı alınacağı sojlenmek'edır Gerıye kalan ve bugunku eğıtim sı=temımn kurban^rı olan bınlerce lıse mezunu ne olacak? Men fı vatandas olmaktan na^ıl kurtarılacaktır"' Bu derece değerlı. zmde ış gücu nerelere kanalize edılecektir'' Bıîınen tek şev şudur: Yıne gosten vuruvu'len lapılacak, Ataturk'un adı <;ık sık arılacak, gençler ganp garıp do'acaklan buvuk umversıfe kentlerınde geceleri ateş vakıp ısmacak köpru altları me•^da^'a^da "=abahlavacak ve problemin der'nîıklerıne ınmeden, sorumlu ılçıhlerı ço?üm vollanna hukuKî vo'dan, yoneltmeden, geçen vıl gıbi bu yıl da problem, yıllık uykutura terkedılecek .. Şöhret, cazibeli bir sevdır. Insanlar şobret sahibi olmak, ün kazanmak isterler. Ismet Pasa biıtun dünyada iın kazanmıs bir knmandan ve devlet adamıdır. Nâzım Hikmet yeryuzünde adını dnyurmna bir Türk ozanıdır. Dfinyanın neresıne gitseniz, giirden söz açıldı mı, karsınızdaki yabanci : Ben bir Turk şairi tanıyorum dıje Nâzım'dan söz açar. Yasar Kemal adını da jabancı ulkelerin çoçnnda çok kısi bilir, tanır. Mehmet Âkifi bilmıven vatandasımız jok gıbidir. Kime sorsanız, «Korkma sonmez bu şafaklarda yuzen al sancak> dıye anar Âkif'i. Muhsin Ertnğrnrn Tnrk tiyatrosnna hizmetiyle hepimiz bilirız. General de Ganlle, Amerika Cumhurbaşkanı Johnson, Mao Çe Tnnç, Zeki Muren, fntbolcn Metin, Fatma Girik, Knbirosa, Gnnther Sachs meshnr kisılerdir. Şöhretin Ivisi vardır, kotüsü vardır. Kimi adamın sbhreti pek kötudür. Kimi adam sohretini Zemzem knynsnna sn dökerek sağlamıştır. Esrar kacakçılığmdan, knmarbazlıktan, mnhabbet tellâllıj^ndan, playboy'lnktan, hovardalıktan meshnr olmns kisiler vardır.. Berbat Süleyman da meşhnrdur, llvas Soris de meshnrdur, Clay de meshurdnr, Kıral Favsal da meşhnrdnr. Her gfinün sabahı, basında yeni yeni söhretlere sebe bir dunvanın olaylannı Izleriz. Berlin, Cannes, Venedık festıvallerinde meshnr olmak Için çınlçıplak poz veren yıldız adavlannın fotoiraflarıyla dolndnr dersiler Sir Fleming, penısılin'ı bnldufn ıçin ün sahibi olmnstnr. Bir sabah kahvaltı ederken çazetenizi açtığınızda o çüne kadar adı sanı dnyulmamıs bır vatandaşın fotoğrafını görebilirsiniz, altında sozgelisi sdyle yazar : «Dun Avnalıçe'îmede voldan geçen bır ıhtı\arı dokuz yerınden bıçaklıjan Hudaverdı karakolda ıfaae verirken . » Tnmmjn katır çiftesi kadar süçlü olan kisinin meşhur olmak yolnnda epeyi sansı vardır, bir kitap vazarak ün kazanmak yoln da vardır. Araplar cGeceler gebedır. derler. Bn gebe gecelerdsn biri önceki jçün Tnrkijeye yeni bir isim daha duynrdu. Ben bn sayın zatın adını şimdıye kadar hiç dnycıamıştım. Bir de size sövlivevim bakalım, bilir miydiniz şimdiye kadar Mnhlis Şensöz diye bir kisiyi? Bilmezdiniz elbet, ben de biimezdim. Tanıdım, hepiniz tanıdınız, Mnhlis Şensöz de meshnr oldn artık. Evet, bir sabah gazeteyi açtık ki Mnhlis Şensöz adında birinin arkadaslarivle birlikte gazeteci arkadasımız Cemal Saltık'ı dövdufunü okndnk. Cemal Saltık'ı iyı tanınz, agırbaslı, alçak gonullu, sakin, efendi bir kişidir. Bn çerçevesi içindeki kıdemivle butun me«lektasları arasında savçı kazanmıstır. A.P.Ii Beledıye Meclısı uyesi Şensöz iste bn arkadasımıza saldırmıstır. Bız de bn vesıleyle Mnhlis Sensöz'ıin boy bov foto£raflannı çördük. Şohretler kafilesine gazcteciye hücum etmek, parmağım kırmak gıbi parlak bir olavla katılan bn vatandaşı artık bilmiyen kalmadı. Gerçi istnı bakımından daha çok alatnrka saz sarkıcısı intibaını veriyorsa da, Mnhlis Şensöz, sohretini başka yollarda vapmavı öteden beri ararmıs meğer Nitekim yaptıgi basın toplantısında gaıetecilere demis ki : « 1948 yılı olaylarında şımdi Turkive îşçi Partisi Mılletvekılı olan Behıce Boran'ı saçlarmdan tutup surukledim.» Bn kadarla da kalmıyor: Mnhlis Sensoz, tlharai Soysal olaymdan sonra arkadasımıza sn telçrafı çekmis imis : « Fıkır hurrıyetı adına kutsal olan ber şeyımızl yıkmak mucadele<:ınde rehber olmanızm ceza=mı çektırdz. Sizi o hale get renlerı tanıyıp temız alınlarmdan öpmek ısterdım » Butün bunlar Mnhlis Sensöz'ün artık pek meshnr olan kişılığini iyice gözler önune sermek ıçın birebirdir. Ve bn vatandasımız birdenbire meshnr olnp Adalet Partisinin Hamido'sn gibi bir fine kavustnrmustur. Eh, poltikava atılmıs bir kimse, Beiedıve Meclısindeki hizmetleriyle, ya da fikirlerıyle un salacak de^ıl a! Elbette bbvle bir fırsat yakahyacak. Dediğimiz gıbı, mesbnr olmanın çesitlı yolları vardır; kimi kitap yazar, kimi sıır yazar, kimi memleketın kurtnlnşuna hızmet eder, kimi hırsızlık yapar, kimi banka soyar, kimi fnhuş vapar, kimi skandal kıraliçeligine özenir, kimi de iste boylece gazeteciye saldırarak meshnr olur. Şimdı butün vatandaslanmız Mnhlis Şensöz adını öjrendi. Bır üniversıte bocası hanımın saçlarmdan tntup «ürüklemekle ovünen, ve gazeteci parmağı kırmakla iftihar eden bn zamane polıtikacısının yandan, önden, arkadan fotograflanna iyi bakınız, ı\ı U( Üniversiteler I Ü TEŞEKKÜR Çok sevgılı varlığımız Dr. TAIISİN ŞEVKET BERKİM'in hastalığı devammca her turlu tıbbî ve ırsanî yardım ve alâkavı gosteren Ankara Numune Hastanesı Dahilıye Şeh çok degerh Dr. Ihsan Aksan'a, Şef Dr. Salıha Yalcın'a. Şef Dr AJâeddin Erkmen'e, Şef Muavıni Dr. Şemseddın Bayram'a, Üroloğ Dr İsmet Gurpmar'a, Dr Cafer Yılmaz. Cengız Taner, Sami Gunduz ve Kemal Özkan'a, hemşıre Nadıde Örucu, Sevım Cejlân, Yüksel Şırvanoğlu ve hastanenın dığer hızmetlılerm, hastalığı sırasmda buvoık Ilgı ve şefkat gosteren vefatmda telefonla, telgrafla ve bızzat geleret tâzıyette bulunmak suretıvle acımızı pajlaşan akraba; dost ve ahbaplarına; torenıne çelenk gondermek ve bızzat katılmak suretiyle bızlerı mınnet'ar bırakan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı sayırı Edıp Somunoğlu'na, Refık Saydam Merkez Hıfzısıhha Enstıtusu ve Emlâk Sredi Bankası sayın mensuplarma. muhterem zevata ve kurumlara, merhumun azız meslekdaşlarına avrı avn teşekkure büvük acımız mâni olduğundan gazetenizm tavassutunu nca ederız. AİLESİ Cumhunyet 11408 Eğitimdeki dar boğazlar T T E Ş E K K Ü R ölumuyle bizlen onulmaz kedere garkeden bır tanemız, sevgılımız, muşfık, fedakâr ve vefakâr msan emeklı Veterıner Albay TALÂT SÜER'in hastalığı ^uresince her türlü ıhtımam ve tedavı yapılmasında ıçten ılgı ve yakınlık gosteren Ahmet Andıçen, Kanser Hastehanesının başta değerli Başhekimi sayın Dr. TAIISİN TANER Ulkemızın ulusal ıhtivaçlan ve çağımızın bibm teknik evrimının gerisinde kalmak eğıtim sis""emiTnızm valnız özell ğı deeıl, fakat kaden gıbi gözukmekte YARIN: REFORM ZORUNLUDUR olmak uzere hastahanenin çok kıvmetlı doktorları Operator Doktor Cemal Erkan'a, Operator Doktor Korkut Akoğuz a, Dahılıve Mutehass.sı Dr Yakup Arsan'a, Patoloğ Ibrahım Avkaç'a, Başhemsıre Mrs Merle Stelle'ye ve dığer hastahane personehne, hastahğmda başından ayrı!mayan vefakâr arkadaşlarına. cenaze tcremnın bır uzvu olmakla daıma şeref ve gurur duyduğu şanlı Turk Ordusunun emekli bır A'bavına lâyık şekılde yapı'masında ılgısinı esırgemnen Genel Kurmay Vetenner Daıresı Baskanı saym Veterıner Tumgenc^l Nedim Erav'a Merkez Komutanlıçına, Şeref Kı^a^mın deâerlı komutan ve erlenne cenaze torenıne katılmak, çelenk gondermek, zıvaret, telgraf telefon ve mektupla acımızı pavlaşmak kadırsmashsında bulunan, akrabalarma, vetenner ve zıraat meslek teşekkullerıyle teskilâtlarına arkadaş, dost ve meslekdaşlarına yurekten teşekkur ederız. Annesi. Eşi, Ablası Cumhunvet 11405 V E F A T Merham Mehmet Meıo \ e Meıııu.n na..ıc»ra Meto'nun OUJUK ogullarî, merhum Melıha Meto'nun eşı, Meraura Yüksek Zıraat Mu hendısi Osman Meto'nun ağaoejısı Hatıce Meto ve Raıf Meto'nun ağabevısı, Merhum Doktor Erdoğan Meto'nun amcası, Merhum Ha nu*. Meto'nun yeğenı, ŞerJe Meto'nun kayınbıraderı, Fetanet Kar diçalı'nın dayısı, Fatma, Osman ve Mehmet Meto'nun buyuk amca lan Nımet Meto'nun buvuk amcası ülvı Meto Mevhıbe Ata, Me lek Erım'ın amcazadelerı Mesude Sabahattin Akman ve Nevşabe Avken'ın dayıları, Gonul Yunus*un bmnık dayıları, Adana Beledı yesı eskl Baî'anı, Adana Çıftçi Buliğı eski Başkanı, Türkiye Çftçj Te^ekkullen Federasjonu Fahrî Ba=;kam F°derasyon Yonetim Ku rulu uvesi, MI HKNUIS YEFAT Fıhbell merhum Hacı Mehmet ve merhume Lıbas ın oglu, Emine Saltuk'un esi, Hacı Mısll ve Hacı Şınasi Saltuk'un kardeşleri, Tunçer, GOler, Ahmet Saltuk'un babalan, Berna Saltuk'un dedesi, Turgut ve Selçuk Saltuk'un d*yıları, Hacer ve Ayler Saltuk'un amcaları Kâmü GQner"in bacanagı, Muazzez Güner'ln enıstesi, Sırkecinın mejhur Fıllbe koftecisı HACI ILÂNCILIK KOLLEKTİF Anfcftf» Cafl'Ankara HAn"K«t l'P K SİRKETİ TELEFONLARIMIZ ALt SALTUK Kavıtlar devam edıyor. Adres: Demirtepe Nscatibey Cad Teli: 12 77 20 12 92 34 12 90 50 Ankara özel Yükseliş Kolejî 28 9 1960 çarşamba akşamı vefat etmlştır Cenazesl 30 91996 euma gunü oğle naTazmd» Fatlh Camıinden kaldırılarak Edlmekapı Şehltllğindeki aüe kabrlstanma defnedllecektir. NOT Çelenk f9nderilm«me«i rlca olunur. 2MM 22 22 27 27 OO 00 48 81 94 95 65 76 FAZLI NETO Hakkın rahmetme Kavuşmuştur Cenazesi 30 Eylül cuma günü öğle namazmdan sonra Şışlı camiınden kaldınlarak Ferlköy Aıle Mezarlığına defnedılecektır Allah rahmet eylesın NOT: Çelenk gondenlmemesi rica olunur AİLESİ ^ (Cumhuriyet: 11404)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear