22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
' 29 Evlul 19G6 CUMHURÎTFT» HORTLAMALARIN SONU NE OIACAK? Kenan ESENGIN Zonguldak MlUetvekili Türkiye'de eğitim Dr. Beşir HAMiTOĞULLARI SIYASAL BILGİ1ER FAKÜLTESI ÖĞRETIM VYESÎ Torunlarımız ve torunları? Çevremizde her »ey birdenbire öylesine tozuttu ki demeyin gritsin. Galiba böylesine bir çözülüş Cumhuriyet tarihinde ilk defadır. Bir yanda Varto'ya giden Imar \e îskân Bakanı, oradaki yoksul köylülere : • Bizım ehmızden bu kadar gelir, Turk hukumeti bu kadar yapar, istemıyorsanız gıdın kendınıze başka bır hukumet bulun» diyor. öte yanda Sanayi Bakanı, aynı memleketin milyoner Szel sektörcülerine : € Sızm olanın sizde kalması ve sizın olana torunlarınızm rahatça sahıp olması içın mücadele etmelısimz» diyor, Varto'da deprem felâketine nğramış yoksul köylüye verilen 2000 liradır. Onnn da bin'i peşin, gerisi taksitle . Imar ve Îskân Bakanı lutfedip 50» kâfıt daha katıyor bnna .. Fakir halk kara kışı dağlarda evsiz barksız göğüsliyecek.. Masamın üstünde Varto Kültür Derneği Başkanı Emin Gül'ün telgraJı : «Hukumetten ümitlerini kesmıs otuz üç bin felâketzede Vartolu, parlâmentoyu, gençliği ve tum ulusu imdada çağırıyoruz. Soğuk ve yağmurlar basladı. Varto'nun kuzeyindeki Bıngol dağlarının eteklerıne kar inmeye basladı. Kaderlerine terkedilmıs otuz üç bin felâketzede Vartolu çadırlarda Kış'ın getireceği daha buyük felâketi endışe ve korku ile beklemektedır. Yerle bir olan Varto ve doksan kbyu için otuz altı gün içinde sadece altmıs dort baraka kurulabilmıstır. Parlâmentoya, gençlığe ve tum ulusa endişe ve çağrımızı tekrarlarken ılgisizlikleri ve yetersizlikleri sabıt olan Bakanları istifaya davet edıyoruz.» lşte Dogn illerinde on binlerce vatandas böylesine bir felâket içinde Karakıs'ı beklerken, Sanayi Bakanı, özel sektörün milyoner temsilcilerini Ankarada toplamış : Torunlarınızı düşünün... diyor; mahnızı, mülkünüzü, gervetiniıi dfişfinün! Evet... Tfirkiye işte böylesine çözülmüs, ve vatandaslık suuru böylesine yozlaşmıstır. Biz, Içlerinde çok saygıdeğerleri hulunduğnnn bildifimiz özel sektörcü vatandaşlardan bir kısmının çıkıp şöyle konnsmalannı isterdik : Çok Sayın Bakan, haklısınız, torunlanmızı düsünmcliviz, ama yalnız kendi torunlanmızı degil, bu memleketin çelecekteki bütün tornnlarını... Bütün Türk analarının, ve bütün Türk babalarının torunlannı . Mesele bizim olanın bizde kalması, ve bizim olana tomnlarımızın rahatça sahip çıkması değildir; mesele Türkiyenin millî kalkmması ve bütün vatandaslanmızm refaha erismesidir. Bn yolda gerekirse her çesit fedakârlığa razıyız. Hele Varto illerinde on binlerce vatandas su anda dede, oğnl, tornn Karakışı açıkta dehsetle beklerken bizim tornnlanmızı düsünmemiz. ve sizîh bu yoldaki ögütleriniz çok yersiz ve çok biçimsiz kaçıyor. Bilmeyiz özel sektörün temsilcileri içinde bn biçimde konusmak zornnn vicdanında duyanlar bnlnnmnş mudur? Bütün bir memleketin gözleri önünde, hükumetin Sanayi Bakanının özel sektöre akıl dışı öğutleri, o sektörü batırmak için hırebirdir. Çnnkü birtakım imtiyazlı kisiler Ankarada Bakanlarla toplanıp ne konnsnyorlar? diye düsünür vatandas. Ne konuşuyorlar? Kendilerinde olanın kendilerinde kalması, ve kendilerinde olana tornnlannın rahatça sahip çıkmasını konnşuyorlar. Peki . Varto'da Bakanlar yoksul köylü ile ne konnsnvorlar? Şimdi düşününüz. Varto'ya giden Bakan, yıkık bir evin duvarına çıkarak on binlerce köylüye nutuk atıyor : « Sızin olanın sizde kalması ve sizin olana torunlarınızm sahip olması%için mucade'.e etmelisıniz'» Manzarayı düsnnebiliyor musnnnz? îşte Törkiyenin dramı bn manzaranın dört köşesiııde çivilidir. Ayıptır efendiler, ayıptır! Bu kadar mal mülk hırsı, bn kadar para hırsı, bn kadar sömürme hırsı, çocuklarına ve tornnlarına ve onlann da tornnlarına nzanacak bir servet iştihası, bu yoksul memlekette yoksul ve aç insanların gözleri önünde ntanılacak bir manzarayı gözler önüne seriyor. Bn tutum, ne insanlığa, ne din inançlarına, ne milliyetçiliğe sığar. Ancak hastalanmış ruhların ve insanlık dısı hırslann siyaset çamnrnna bulanmış kürsü gösterisini ifade eder. Su iktidar ki Varto'da fakire 500 liravı çok görür, şu iktidar ki Varto'da fakire 1000 lira ile altı ay geçinmevi tavsiye eder, \e şn iktidar ki Ankarada kürsü ye çıkıp bn memleketin milyonerle«' Sızin olan sizde kalmalı, torjunlarınızı düşıünüıj, mücadele edin» diye öğütler verir. Böyle bir anlayış yirminci yüzyılın İnsanlık anlayısına sığmaz, politika anlayısına sıgmaz, devlet yönetmek anla>ısına sığmaz. Devlet, zenginlerin tornnlarını değil, Türk milletinin gelecek knsaklannı dttşönmek zornndadır. Türk milletinin gelecek kusaklannı değil, zenginlerin torunlarım düsünen kişi, Anayasanın ne olduğunn anlamamış, Atatürk Cnmhnriyetinin temel kavramlanndan habergiı bir kişidir. : %•••• ra, büyük servet yapmalara devam edebilmek için din istismarcılığı, irtica hareketleri teşvik olundu. Ve böylece memleket bir ihtilâle rtrfiklendi. ^ r r üz yıllardan beri bizi kovalıyan bu aeı olay*• lardan ürkmiiş olan Sayın Cemal Gttrsel 1960 ihtilâlinin ilk gününde Anayas» Profesörlerimize söyle diyordu: «Sızden bir tek sey istiyorum, bir daha dm istismarcıhğına meydan vermeyecek bır Anayasa yapmız...» Yapıldı. fakat, yapıldı da ne oidn? ilerici güçlerin baskı ve korknsn azalır azalmaz aynı hortlamalar basladı. Avnı zihniyet devam ediyor. lktidar bn hortlamaların kornyucusudnr. Önları kncağında toplamaktan zevk alıyor, çıkar nmuyor. Bunlann başı da güya aydın bir kişidir. Kıı çocuklanmn oknmaiını istemeyen Sorbon meınnu milletvekili ile bunnn arasında bir fark var mı? Memleket yeniden bir mücadelenin içine girmiştir. Anayasa ile sa\asan bir siyasî iktidar ile ileriye doğrn yol almak isteyen hortlamalara engel olmasını ön gören aydın giiçler arasındaki bn mücadele nereve varacaktır. Bn hortlamaların sonu ne olacaktır? Herkes bnnn merak ediyor. Dörtyüz yıldan beri hortlamaların. hortlakların ve onlann destekçisi vurguncu aydınların ıstırabını çekmekte ileri gitmeye imkân bulamamakta, fakir, yok«ul, ışıksu yaşama zornnda kalmaktayız. Eski Cumhnrbaşkanı Sayın Gürsel'in 61umü dolayisiyle bazı hortlaklann yaptıklan yavınlar bile bn milleti bir kaç yıl geri götürmüstür. Bn yazıların tepkileri devam edecektir. Bn yazılausya'da Çar Petro, Osmanlı İmparatorlu rın varattıgı kin ve intikam duyçulan durmadan körüklenecektir. Bn asağılık yaymlarla ne kaıafcunda ise ancak ondan iki yüı yıl sonra nılmıştır? Bunları yazaniar hakkında sokakta Padısah Cçuncü Selim ile batılılasma ve ona yösöylenenleri duvmak bile insana ntanç veriyor. nelme baslamıştı. Rusya'da bn hareketlere bn Birçok ülkede aydınlar halktan çok llerideyeniliklere karşı hortlamalar irticai davranısdir. Onlar toplumun gelisraesi, kalkmması, yüklar, softa ayaklanmaları \e günah yasaklan olmamıs ya da buna imkân verilmemişti. Bu ba sek bir hayata kavnsmasını sağlamak için gayret sarfederler. Taratıcı ve itiei bir giie olarak kımdan Çarlık idaresine karsılık ilerlemeler tekonlara yol gösterici olur, idare ederler. Vazife nık gelismeler meydana gelmis, bazı sanavi bilinci, seref duyeusu, sornmlnlnk askı ile iş bölgeleri knrulmus ve toplumun yasavısı batıya uyeun bir yürüyüse girmisti. Fakat, Os gdrmeyi bn görürler. Biz de aydınlar halktan çok eeridedir. Çok kotüdür. Çıkarcı ve yobazdır. manlı Imparatorlnğunda ber ycniliğe karşı o Bnnun için toplumnn sefaleti devam ediyor ve anda ya da bir süre sonra hortlamalar devam bunlar toplnmu olnmsnz yönlere sevkederek çıetmistir. Üçüncıi Selim'in, tkinci Mahmud'un tekarlanm sa^lamak istiyorlar. Bn durum de\am sebbüsleri, 1839 Tanzimat hamlesi, ondan sonraettikçe Türkhe'nin eerçek anlamda knrtnlmasıki dâvranıslar hep irtica hareketleri, softa düna, kalkınmasına, huznra kavuşmamna ve çagsunceleri ile kösteklenmiştir. Birinci ve tkinci daş bir topium haline gelmesine imkân yoktnr. Mesrutiyet de bu hortlamalarla çalkanmı&tır. (31 Mart irtica hareketi) bunların en yüz kızartıcı, en aşafılık örneğidir. Knrtnlus Savasına baslarken de Cnmhnriyetin ilânında ve daba iyasi iktidar dört yüz yıldan beri bizi fesonra devrimler yapılırken de Mustafa Kemal'in lâketten felâkete götüren bn hortlamalara aştığı medeniyet yollarını tıkamak için de ay artık son vermelidir. Şuna kesin olarak inanmak nı hortlamalar olmuştnr. Fakat, o büyfik öngerekir ki bn durum devam edemez! devamı der bunların hepsini yok etmek kndretini gösanormal olur. Sun'î zorlamalar, kandırmalar, otermisti. Savaş sırasındaki isyanlar, Cumhuriyalamalar hiç bir inandıncı esasa dayanmıyan ycttcn sonra Şeyh Sait ayaklanmaları, Menemen tatbikatlar zaman öldurmekten ve bir kaç gün olayı ve bazı çevrelerin gizli çalışmaları bize vidaha iktidarda kalmaktan baska bir aeye yarane çok pahalıya mal olmuştur. Atatürk'ün ölürnaz. Bunlann acısı çok çekilmistir. münden sonra bn hortlamalar yeniden başlanuş SiyBsrtlrttdar; kuyııuıKla W hortlamalan bu B tır. Dikkati çeken nokta bn geçici davranıslann Atatürk düsmanlarını, Curahuriyet ve Devrim her çağda halktan degil bir takım çıkarcı softa aleyhtarı. Padisahçı kişileri, Nurcnların satılmış avdınlardan ve bnnlann besledigi çevrelerden avukatlarım besledikçe hiç kimseye jrüven verepelmesidir. Atatürk'ün zamanında korkusunmez. Bir yandan bnnları beslemek diğer yandan dan sinmis olan ve sanklaruu, yobaz fikirlerini Mesrntiyetten, Devlet düıeninden, Atatürk'ten kafasının içinde saklayan bir kısım sösde aydınve Anavasa'dan bahsetmek ile kimseyi inandırlar, dinci görünen kisiler ve profesörler sömümak miimkün olamaz. Bir devletin otoritesi beyrücfl çevreler onnn ilkelerine, Iâik CnmhnriveIik sözler ya da sokakta gezdirilen polis ekiplete karsı koymağa çahsmışlar, siyasi iktidarlar riyle degil, normal bağlantılann kuvvetiyle yada bunlara taviz vermişlerdir. satılabilir ve devam ettirilebilir. Devlet herkesütün hortlamalara bakılacak olnrsa ne za ten önce knrnlmuş düzenin ve onnn temeli olan man ilerici güçlerin baskı ve etkisi üzerleAnayasanın koruyucusn bnlunan siyasî iktidarrinden kalkar \e tavizci bir iktidar gelirse o zaların olumlu inanıslariyle otoritesini devam ettiman korkunç olmnslardır. 1945 1960 arası bn rebilir. Mesrulnktan uzaklasmna toplnmun fırsat daba çok bulunmuştn. Politikaya sızan değer ölçülerini yok etmeğe göz yuman bir siyaAtatürk düşmanları küçük çaplı çıkarcı kisiler sî iktidar her zaman için bütün güçleri karşısınonlara cüret verivorlardı. 1950 den sonra kız ço da bulur. Mücadele amansız baslar. Temel atma cuklarının ilkokal öğrenim mecbnriyetini kaldınutuklan, astronomik rakamlar oknmak, gösteriş ran kanun teklifi ne acıdır ki halktan değil, Aviçin Mussolinivari kavnak yapmak kimseyi tatrupa'da tahsil görmüş bir A. P. Milletvekilinden min etmez. Halkı bo kadar saf sanmamalıdır. Sigelmisti. Petro'dan Lenin'e ve o günden bu va yasî iktidar her se\den önce Türk Milletinin kana Rusyada böylesine meshur bir aydın milletderini yüz jıllar bovunca karanlığa sürükleven \ ekili ve onun maksatlı fikrine uyan bir siyasi hortlamalara ve bizi Arap seyhlerinin ülkesi haiktidar Meclm gdrülmemistir. Orada eğitim ve line çetirmek isteven bugünkü hortlamalara cidısık direktifi devam etti. Bugün Sovyet Rusyadi olarak engel olmalıdır. Huzura kavnşmanın, da okuma yazma oranı °'o 92 nin üstündedir. Ve iklidara devam edebilmenin sağlam yoln bndur. ilk öğrenim mecburiyeti (8) yıla çıkarılmıştır. Evet, artık bu hortlamalara son verilmelidir. Isıksız köy kalmaraıstır. Kötü komünist idaresi Dört vüz yıldanberi memleketin üzerine bir kâbunu yaparken biz hep hortlamalar pesinde kosbns gibi çökmüs olan bu kara düsünceler, bu gimak, kisisel çıkarlar için halkı karanlıkta bırakdis sona ermelidir. Siyasi iktidar aklını basına mak hevesine düsen çapsiz politikacılann kantoplayarak darlıktan. çıkarcı küçük politika odırmalariyle yılları heba etmisizdir. vunlanndan kurtulmalı, samimî \e ciddî olarak hortlamalara ve hortlaklara ençel olmalıdır. Softalık ve hortlamalar yalnız bununla da kalmadı. Detrimlerden tavizler verildi, oy al Lâfla degil icraatı ve tatbikatı ile bnnn göstermelidir. Kurtulus yolu budnr. mak, iktidarda kalmak, vurgunlara, soygunla ngüııkü geri kalmıslığımızın yoksullufumuzan, cehâlet ve sefaletimizin başlıca gebebi her çafdaki hortlamalar ve bnna destek olaıı, ondan ikbal bekleven siyasi iktidarlar olmustnr. Bilindjği gibi, Birinci Dünya Savası (1914 1918) sonunda iki imparatorluk yıkılmıstı. Tırminci yüzyılın basında tarihin en önemli olayı bu idi denebilir. tki imparatorluk, iki istibdat idaresi \e iki hanedan tarihe karısrnıs, yerlerine veni halk idaresi, Cumhuriyet rejimleri kurulmustu. Bu imparatorlnklar Çarlık Rasvası ile Osmanlı Devleti idi. Kurulan yeni Cumhurivetler ideoloji bakımından birbirinden a\rı olmakla beraber, istibdattan, çdküsten, dış düsmanlardan, îç buhranlardan knrtulma ve ileri ilkelir getirme bakımından birbirine çok benzeyen birer ihtilâl ve knrtuluş rejimi idiler. Rusya'da Komünist idaresi, Türkiye'de Atatürk ilkelerine, Devrim amaçlarına dayanan Cumhuriyet idaresi ile toplnma yeni bir yön verilmis, onun kalkmması ve cağdaş medeniyete ulasması hedef ahnmıştı. Bizım üzerinde dnrmak istedi|imiz bn ihtilâllerin olusumu, şekli dnrnmn degil vardıkları sonuç \c bunnn nedenleridir. İki yıl aralıkla yapılan ve basanya ulasan bn iki ihtilâlin meydana çefrdiği yeni rejimlerin ekonomik yönlerinin tatbikattaki ayrıntılannı bir yana bırakarak. Osmanlı tmparatorluğn zamanuıda da Cnmhurivet asamasında da yıkıcı bir rol oynayan bir faktör üzerinde dnrmak istiyornz. B :: :: Rusyada ve bizde •••u • ••• «••• •••• •••• •••* >••• • ••• • ••• • ••> •••• •••« •!•• R Hî: :: :: • ••M :::: •••• >••• •••• •••• •••• •••• •••« O i:H • ••« • ••• • •«• :::: •••• •••• •••• ••>• •••• ijj: •••• *••• •*•• Sonuç {••• ••• •••• •••• •••a K:: man için aynlan tahsısaün öngörü len rusbetlerın bile gerisınde kaluslararası «Kulhir emperyalındığmı ortaya koymaktadır. OyUzminin» sızmalanna maruz saki, adı geçen ekjpin etüdüne gö 1 kalmış olan, ülkemizin ulusal re eğitımdeki geriliği kapatmak yapı ve özelliklerine dayanmıyan ıçm once 1963 yılı G.SJMJİ. nin 0 3 6 smı ve sonra °b 5,4 ünü a, ve halkımızm ıhtıyaçlanna iyi ceyırmak zonınlu idi. desteJdemiyen bugünkü kalkınmnyı desteklemiyon bugünkü eğitim sisünümtize kadar, ilk, orta ve terrjmizm hedefı, «eğitnn için, eden 1960 a kadar eğiyuksek öğretim şanssız koy gitim» sekünde tanımlanabilir. tım sistemımiz eskiensütüleri denemesi dışında sina nazaran, ahenkli ülkemizin ozel yapısı ve ihtiyaçla1960 yüı istatistflderi, halkımınn, cehaletin kahredici pençesme bir manzara arzetmış olmasına nna gore düzenlenmemlş, iktisaterkedilmiş olduğunu ortaya koy rağmen plânlama açısından ise dî kalkmmayı mzlandıracak, germaktadır. Nüfusumuzun *.'t 60 a «arkeik» ekonomik ve sosyal ya çekleştirecek bıçimde ele alınmamış. genel plânlama içinde özel, pıyı gelıştirecek, düzeltecek bır yakım hiç okuma yazma bilmemek nitelikten yoksundur. Okuma yaz etkıli ve uygulanan bır plânlamatedır. Kadınlarda bu oran, erkekyz cıddiyetle konu teşkü etmedıği lere nazaran daba yüksektir. Aşa ma öğretme amacı yanında sıstem için eğitim bugün iküsadi kaüanğıdaki tablo (1) durumu ayduılat tümü ile genel ve klasik kulture mayı guçleştiren bir niteliğe itüdayanan, üniversjte ve orta öğTemaktadır: mıştir. Eğitim ve öğretimin tüm fonksıvonlarını ıkı kısımda toplıyabihrız O Bilgiyi maddi ve sosyal çe\Tenin fethi için bir vasıHalk % ERKEK Kadm *4 Td ta olarak almak. Yani işe 89 83 95 1927 göre yetenek vermek. (Sa44 74 59 1955 voir faire), belirli şeyle75 64,3 60 (4) 1960 ri yapabilecek formasyon ve vcteneği mahareti \ermek. tlm seviyelprinde özel bır hıyerarkuma yazma bilmiyenlerin ço©Moral değerleri muhafaza ğunluğu, nüfusu 10.000 den a şıye malik kamu sektöru ıçın dıp lomalı mermrrlar yetıştırmeyi ısve birikmiş kültürü bir şagı olan yerleşme merkezletıhdaf etmekteydi. Eğitim sısteminesiiden diğerine aktarrinde toplanmâktadır. 13 6 mılyon mizin bugün bile çok değişmiyen mak. okuma yazma bilmiyen erkeKten. bu özellikleri 19 uncu asır ve 20 113 milionu ve 8,3 milyoa kadın Görülüyor ki, eğitün, bu: rebılir. Tablo (2) bu doneleri yan nci asnn ilk yıllarındaki tutucu çoklannın sandığt gibi saidare edenler sınıfının amaç ve enmaktadır. dece statik yönü olan bir dişelerini yansıtmaktadır. CumBir kaç ülke ile yapüacak bır şey deçil, bilâkis dinamizhuriyet devrinin olumlu, fakat sımukayese, Türkiyenin içınds bumi bünyesinde taşıyan bir lundugu kötü durumu gözönüns se nırlı hamlelerine orada burada izoluştur. lenebüecek iyi fakat yetersız gelişrebilir. Tablo (2) bu dönsıerı yan Bugune kadar ülkemizde Mılll melere rağmen tekniğın damgası Eğıtime çoklukla, genel kültür ve sıtmaktadıı. nı taşıyan asrımızda bugun halen mânevi değerlerin nakli gibi stakuma • yazma bilmiyenlerin oramnın çok yuksek olmasma teknik ve mesleki eğitim genel e tık bır ödev verilmis, ıktisadi kalrağmen, gelışmış ulkeler eğıtı ğıtim sıstemimizde en hafif ve en kınmanın temel faktörii olan ve fakir koşeye sıkışurılmıştır. me her yıl yuksek fonlar ayırmak yukanda anılan dinamik yönü ıh1950 • 1959 yülan arasında Mıll! tadır. Örneğin, A.BD. her yıl G. mal edılmiştır. Oysaki öğretim ça c Eğitim emrine tahsis edılen mall S.M.H. nın ,i 5^ uğunu, Japonya ğımızda «Savoir faire* denı'.en fonlar çok yetersizdi. 1960 dan son •t 4,5 ğunu, Batı Almans'a °'o 5 inı, belirli bir işi yapmak, sorunlan îtalya »/o 3 ünü, tngiltere c'o 2,3 (5) ra bir artış kaj'deden bu fonlar, çozmek için gerekli özel yetenekortaya çıkan gecikmeyi kapatama leri ve rasyonalizmi geliştirmek ve Türkive • 1,2 sinı ayırmakta» dı. Tahrninleri, Projet Rejional gibi modern ve dinamik bır fonkdır. (6) Ve Birinci Bes Yıllık Kalsiyonla karşımıza çıkmaktadır. ürkiyede lise seviyesindeki orta öğretim, % 64 oramnda genel ve klasik bilgilerden ve sadece ° o 36 sı teknik ve mesleki bil / N< Okumayazma bilmiyenlerin ÜLKELER gılerden kurulmaktadır. Bu durum fenel nüfusa ülkenin yerli ihtiyaçlan ve ekooranı °» nomik gelişmesi doğrultusunda değişmeü, genel kültürle teknik 23 A. B, D. ve mesleki öğretim arasında kal33 Belçıka kınmayı hızlandıran denge kurul3,8 Pransa mahdır. Yunanistan 25,9 Bu genel açıklamadan sonra ilk, Yugoslavya • 97^ orta ve yuksek öğretimin bozuk 60 Turkiye yönlerine değinmek gerek. u lemeler förüldil 1940 da • 37,1 o' » lan bu nısbet 1950 de °,o 65,5 e yıikseldıgı halde, 1960 da aynı oran ancak "/• 68^ ye yükselebüdi. Klasik örlretım G TABLO • ( 1 ) Q TABLO : ( 2 ) I B •••• •••• !••• kınma Planında, global yatınmlar cetvelınde .eğitim, inşaat, ziraat, endüstri, ulaştırma ve enerjlden sonra ancak 6 ncı sırayı isgal etmektedir. 1927 de 6 yaşından yukan nüîusun ancak »« 10,7 si okuma yaz/ ' ma bilirken, bu nisbet 1940 yılında •• 100 artarak '/o 22,4 e ulaştı. / ' Fakat mutlak rakam olarak okuma • yazma bilmiyenlerin sayısı | da bu devrede 9,1 mılyondan 11,3 milyona vardı. 1940 ılâ 1955 arasındaki devrede ise, anılan oranlar aşağı yukan yerinde duraklamış ve 1955 yılından sonra eğitim ı yolundaki gayretler izlenmemıştir Yukanda da belirtildıği gibi 1960 yılında okuma yazma bıî I mıyenlerin sayısı nüfusun ','t 60 ı ırıı teşkil ediyor. Ülkemizin eğitim yönünden du1 rumu incelendiğinde bölgelerarası' farklılıklar, sorunu daha da muğlak ' la.ştırmaktadır. Orneğın, Istanbul hmterlandında 1950 denberı "i 30 olan okuma yazma bıimıyenlerın nisbeti, diğer bölgelerde °o 90 a . erişmekte ve Hakkâri yöresinde ise '.'o 98,5 e kadar yükselmektedır. 1940 ile 1950 devresi arasında bılhassa üköğretünde büyuk iler Mediterran^en eklpi tarafından ıhtiyaçlara nazaran yetersiz görülen Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plftnmın eğitimde eklpman harcamalan içın 1963 67 için 4.2 mılyar TX. sı öngormüstür. Eğıtime aynlan 1965 bütçe tahminlen de nazan dikkate aunırsa, Birinci Beş Yıllık Kalkmma Planının flk uç uygulama yılında okullara ekıp (4) Rakamlar l'O.G.E.D. nin yayın laruıdan derlenraiştir. (5) l'NESCO Raporlan, 1960. (6) Birinci Beş Yıllık Kalkmma Plânı. YARIN İLK, ORTA VE YUKSEK ÖĞRETİM TEŞEKKÜR U Eylül 19«« günü vefat eden Emekli Topçu Tarba>ı HALİL MARMARA'nın (1940 mezunu) cenaze merasiroine istırâk eden ve yardımlannı esirgemıyen Tekırdağ Garnızon Komutanı, Jandarma Komutanı, Beledıve Baskanı ve mensuplarına, hemsehri. lerımıze teşekkür ve şukranları. mızı arz edcrız Sılâh Arkadaşları (Cumhuriyet 11352) KAYD? 927 No.lu ehlijetımi ve ir.zibat pasomu kaybettim. Hukumsuzdur. MEHMET KAHVECI (Cumhuriyet 11319 ı TEŞEKK Kıyrnetli büyüğumüz, babamız, kayınpederımiz, dedemiz Ankara eşrafından Karngedıkh amcamız, Büyük Tarabya Oteli eROOF) da HACIİBRAHİM ERCAN'ın bizleri derin acılaıa garkeden. vefatı dolayısiyle cenaze merasimine iştırak eden bızzat evlerımıze kadar geleıek tâziyede bulunan, telgraf, telefonla acımızı payla=ar. dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre kederimiz mâni olduğundan muhterem gazetenızin tavassutunu rica ederiz. ERCAN AILESI İlâncıhk: 6066/11355 SE\1M ile SUAT DEMIRCIOĞLU Evlendüer. ESK1ŞEHİB (Cumhuriyet 11356) NUBAR SEYNUR TRİOSU KADRİ UNALAN ORKESTRASI Eşhğinde ŞA>fTÖZ : NİL DEMİRHAN YILLAPJN ŞÖHRETİ PİYANİST ŞANTÖR VEFAT Merhum Sulevman Vasf! Balcıotlu'nun eşi, Hasan Balcıoğlu. Mazhar Balcıoğlu. Macıde Umar, Şahap Balcıoğlu ve Semih Balcıoğlu'nun anneleri, Talia Bal. cıoğlu. Nejade Balcıoğlu, Prof. Faruk Urr.ar. Neclâ Balcıoğlu ve Emel BaJcıoğlu'nun kayınvalidelerı İLHAM GENÇER ORİENTAL DAN5IN HARİKA ÇİPTİ DUO KALORİSHELL Kaloriferinize İdeal Akaryakıt Mühendis Aranıyor Bir sahil şehrinde şantiye şefUği yapacak genç bir mühendis alınacaktır. Telefon: 49 60 73 Cumhuriyet 11351 ERDOGAN ve NURAY'ı TAKDİM ETMEKLE ŞEREF DUYAR MAİDE BALCIOĞLU Hakkın rahmetir.e kavuşmujtur. Merhumenln cenazesi 23 Eylul I9CS Perşembe gunu Sğle namazından sonra Şişli Camiinden kaJdınlarak Zmcirlıkuyu mezarlığına defnedllecektir. Mevlâ Eahmet eyleye... EVLÂTLARI (Cumhuriyet 113M) REZERVASYON Tel: 63 48 55 56 Reklâmcılık: 3798'11358 KALORİSHELL BÜYÛK MENFAAT • • • Ucuzluk Muntazam servıs Teknik yardım İKİ MÜHENDİS ALINACAK Yabancı mutehassısların >anında çdİLştırılarak yetiştirilmek ve ileride onların yerini almak i'zere İngiEzce veya Almanca bılen iki genç MAKİNA veya TEKSTİL MÜHENDİSI ALINACAKTIR. Taliplerin, askerliklerini yapmış ve 30 yaşını geçmemiş olmaları, ayrıca iki yıl muddetle, fabrıkarun bütun ıstıhsal dairelerinde muhtehf makmalarda birzat ve bilfıil çalışmayı kabul etmeleri ve bu hususu nazan ıtıbare alarak müracaatta bulunmaları şarttır. İlgililerin yaşlarmı, tahsil durumlarını. e\^elce çahştıklan yerleri ve bulundukları vazifeleri gosteren bir yazı ile veya şahsen ' İzmir, Pamuk Mensucatı T.A.Ş. Müdürlüğü Halkapınsr Izmir adresıne müracaatları nca olunur. Üâncılık: 5968/11342 i.E.T.T. Matbaasına Personel Alınacak Şıslı Garajındakı idare matbaası ıçın : 1 adet f) grupu 3672 kuruş yevmıyeli rotatif makine ustası (Muteh ssıs) 1 adet e) grupu 3064 kuruş yevmiyeli 1 incı sınıf sanatkâr rotatif n kıne ışçisi alınacaktır. Imtıhan 10,rEkım/196f Pazartesı günu saat 9.00 da Şişli Garajındakı 1.E T.T. Ma laasmda yapılacaktır. Müsabaka ımtıhanınca muvaffak olanlar ayrıca kıdem zamrru, aıle zammı, yemek ve gıyecek eşyası gıbı sosyal yardımlardan faydalanacaktır. Taliplerin 8/10/196S gunune kadar b:r dılekçe ile Tünel Metrohan'da Levazım Mudurluğune müracaatları ilân olunur. (Basın: 21046/11348) i O OK I O • Ziya Kırbakan Dnt, 8ac ra Ollu**t na<t«lıkl>n MOtehaamn ltiklaı Csd ParmakKroı Ho: M feı 44 10 73 SÎPARÎŞ İÇIN? Istanbul: Ankara: îzmir: Tel: 4857454732772f7379 Tel:17568813 20 7ü Tel: 34413 KAYIP 34 E 953 No lu plâka kaybolmu5tur. Hukumsuzdur. D.D.T. 1. Ijletme (Cumhuriyet 11392)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear