23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE ÎK1 21 Eylul 1966 CUMHURtYFT PETROL BORU Sadi KOÇAŞ &rkiye Fetrollerl Anonira Ortakhjı (TPAO) Urafından inşa ettirilmekte olan «PETROL BORU HATTI» (PipeLine) nın bir anonim şirkete devredilmesi hnsnsa yine günün konusu oldn. Birkaç ay evvel ortaya atılan, fakat şiddetli reaksiyonlarla karşılanan bu haberin yeniden ve yetkili ağızlardan dnynlması karşısmda konunnn mahiyetini kamn oyuna açıklamak ve ilgilileri daha teşebbüsün başlangıcında uyarraakta fayda »ördük. SENATÖR İşitme sağlığı ve gurultu S ayın Ümit Gürtuna'nm kıymetli yazılarını yaJon alâka ile takip ettim. Bilhassa işitrr.e sağlığı dimağ, n;h, sinir üzerine yıpratıcı tesir yapan gürültü ko nusu île savaşmamn çok geç kal mış olduğu muhakkaktır. Bundan on altı sene evvel Cum huriyet zazetesinin 18 Teramtı? 1950 tarihli nüshasında «İşitme hassası ve gürültülerin zararları> mevzuu i!e «Başbakana açık raektup» kaydiyle bir yazı yazmıştım Gürültü'erirı ruh ve sinir sistemi üzerindekr kötü rollerı hakkmda aynı gazetede kıymetli mütehass:' meslekdaslann düşünceleri i!e be raber aynı tesirin işitrne organır. daki yınratıcı tesirlerinden de bah sermeyi çok yerinde bulurum. Gürültü. kulakta ne gibi fenaİM yapar: İntizamsız. kanşık ve ar monize edilmemiş ölçüsüz bir ta kım seslerin meydana gelmesi ÜP hasıl olar gürültü işitme orşanın da normal seslerin aksi olarak ı ş;*memize kötülükler yapar. Havadaki ses dalgaları iç kulas ta bulunan «Corti» organmda bulunan 12 24 bin kadar mikrosko bik cel'ül, sinir liflerine ulaçır her eellül aynı titreşimdeki SPS dalgalannı alır fki buna rezonans denir) ve ince sinir lifleri ile be yindeki işitme merkezine ulaşır ve biz de o sesi işitmiş oluruz Bu cellüller ve lifler o kadar incedir ki kaba anlatış ile bir örümcek agma az veya çok kuvvetli üfleyiş ile ağın kopma veya parçalanması gibidir. Ses dalgaları yüksek tonda ve şiddette tesir ederse tahribat yani sağırlık ani, eğer aşagı tonda ve yavaş yavaş tesir ederse işitme noksanlığı da yavaş yavaş husule gelir. Meselâ şiddetli top atışı, kuv vetli gök gürlemesi, ani düdüK, sesi kişide birdenbire sağırlık vapabilir, topçu sağırlığı denir gibi. Hafif ve uzun devam eden gürültülerin yaptıgı işitme sağırlıkları da kazancı sağırhgı, fabrika sağırlıgı, daktilo sağırlığı (1) gibi isimlendirilir. gularımla temenni ediyorum. Yalnız, Sayın Kıhç'ın bu konudaki görüşlerine bir kaç fikır de ben ilâve edeceğim. Sa\nn Kıhç'ın da öe'irttiği şibi. madenıki basın bir halk okuludur o halde bilgilerin en genişi, en bilimseli, ahlâkın, nezaketin, saygı nm en değerlisi ve sosyal davranış veteneğinin en arınmış karakterlisi burada, bu bünvede yaşamalıdır. Basm, çok geniş bir insan kitlesini sinesinde topüyan bü>oik bir halk okulu olması hasebiyle günlük derslerini sereıi , haysiyetii ve hiç bir şahsi çıkarın etkisıne kapılrmvan realist açılardan, top!un:sal bir ruh anlayıs; içerisinde metodlandırmalıdır. Bu görevın büyük bir çoğunluğu ise. bilhassa, bu okulun ögretim üve'igi rolünil alarak gayet kudsî bir görevi yüklenmiş olan aydın yazarlara düşüyor. Ama o jazarlar ki. (bir kuçı müstesnat bir takım idealler ugruna basm hürriyetini istismar ederek. millî ahlâk anlayışımn tamamen dışma taşan sövgülil kelimelerle birbirlerine çamur atmaKtan geri kalmamışlardır maalesef. ffedersiniz eski bir söz vardır, hani «imam abdest bozar^a cemaat bilmem ne yapar» diye. Bilmem ama bir dereceye kadar dogru olduğu kanaatindeyim bu sözün. Zira her gün yazılarını o kumak imkânına sahip olduğumuz. bu aydın kişiler böyle yüz kızartıcı kabalığı yaparlarsa, bir lise öğrencisinin, öğretmenine veya sınıf arkadaşlarına açıktan küfretmesini biraz tabil karşı'.amak anorma! olmıyacak galiba!.. Yetişmekte olan genç kuşağa, memleket realiteleri ve toplum menfaatleri bir yana itilerek, politik bir üşlupla hakaret, küfür ve çamurlama edebij'atı okutulursa neye varır o!a şu ağlanacak halimizin yanında basm:n sonu.. Sayın basm mensuplanndan beklediğimiz ve bekliyeceğimiz, sahıslarla uğraşmak deŞil. toplum sal kalkmmamızın en önemli faktörleri olan sınaf, iktisadî, malî, eğitim, bilim ve küirürel sorunlarımıza yapıcı tenkidleriyle efîlerek, içinde bulunduğumıi7: bu geri kalmışlığın çemberinden kurtulmamıza yardımcı olmalarıdır. Göreceksiniz sayın basm mensuplan... Böylece hem millete faydalı olacaksırıız. hem bu kudM görevi şererendirecek ve hem de partrmğınızı bastığınız yaraların iyi olraaja yüi. tutUığunu (£Qrm»7^ { • vancmı duyaoaksınız. Erol TtJRKMfrM) \V; Ceyhan lilleri ile ortaya çıkmalı ve halk kandırılmamalıdır. Çünkü bu aldatmaca. insaııların havatına ma) oluyor. Vartoda, zelzelenin öldiirdüğü 2300 kişinin arkasından milletçe yas tutuyor ve gercekten. vanıp vakılıyoruz ama, marçarinle beslenciiçi için damnrlan tıkanan ve bir kalb sektesi ile. hir dul kadın ve bir kaç çocuğu arkasından bırakıp föçen vatandaştan kimsenin haheri voktıır. 1955 vılında. "0.551 olan kalbden ölüm sayısı, 19S2 yılında ]8.f>22 ve kadar vükselmiş ise. teshit edilemiyen vak alarla birlikte bıı sehepten ölenlerin. Vartoda 6lenlerden çok daha fazla oldukları gerçesi ortaya çıkıyor » ayın Koçtürk'ür etkisız kılınması. T.P^.O. esks Genel Müdürü Sayın Topaloğlu'nun başma geîenler ve Yargıtay Başkanımız sayın Öktemin uğradıği haksız saldınlar aynı açıdan değerlendirilmelidir kamsındayım. Sayın Koçtürk'ün, delilleriyle birlikte mertçe ortaya çıkmaya ça ğırdıfı kimseler, ona oyun oynıyarak. mert olmadıklanm bir kez daha ispatladılar. Halk yararına çalışan vatanseverlerin kösteklendikleri ülkede aydmlara düşen görev her halde susmak olmamalıdır BAŞAR GÜROL Zonguldak *** Okullar açılırken. Ilkokullar açıldı. Türkiye Öğretınenler Sendikası bu konuda bildiri yayınladı. Açıklandığına söre ilköğretimden yoksun çocukların sayısı 3 milyona yaklaşmaktadır. Bu köşede sık sık yazdığımız gibi gelecek yıllar Türkiyede cehalet yoğunlaşacaktır. 12 yaşından büyiik Olup okuma yazma bilraiyenlerin sayısı bugün jTivarlak hesap 9 milyon kişidir. 1977 yılında, yani on yıl sonra bu rakam 17 milyonu aşacaktır. Ne var ki Millî Eğitim Bakanı toz pembe denıeçlerle ortalığı güllük gülistanlık göstermekte: Mecburî eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkaracağız, bir düzine üniversite daha açacağız, altı >il sonra okıılsuz öğrencimiz kalmıyacak.. soyundan bir uyutucu politika)! piyasaya sürmektedir. Ortaöğretim büsbütün felâkettir. Atatürk'iin Cumhuriyeti kurulalı 43 vil peçmiştir. Ama analar ve babalar yabancı okuîların kapılarında kuyrukturlar. İlkokulda çocusu buluııaıı kime sorsanız, gönlünde yatan isteği size şöyle açıklıyacaktır: Bizim küçiiğü ya Amerikaıı. ya da Fraıısız lisesine göndermek istiyoriîm. Alman, İn?iliz. Avu«turya liseleri dc biıer amaçîırlar. İmtiyazlı bir kaç Türk okulu dısııııln Milli EKİtimin liselerine itibar ve güven yoktur. Ana • babalar bu düşüncelerinde haldıdırlar. Çocuğun hiç olmazsa yabancı dil öğrenerek yetişmesini isterler. Resmî liselerin kalabalık sınıflanndaki hayü hnv korkııtur onlan... şimdi bütün aııa baba'lara bu hakkı teslim ettikten sonra ortaya çıkan soııucu da cesaretlp snyliyelîm: Bir memlekette vatandaşlar Milli Eğitim oktıllarına itibar etme2 de yabancı okuîların kapılannda kııyruğa girerlerse o ülkede millî eğitim ölmüs demektir. Bu yüzden. en başta Millî Eğitim Bakaııı olmak üzere hepimizin yüzü kızarmalıdır. Türkleri Atatürk Cumhuriyctinin kırk üçüncü yıhnda yabancı okullarına muhtaç edenler utanmalıdırlar. Haysiyet kırıcı bir durumdur bu . Ancak yıllanmış sömürgelerde eşine rastlanır. t'stebk yabancı okulların durumlan tartışılacak bir meseledir. Gerçek amaçları nedir bn okullann? Gerçi bu knrumlardan yetişmiş çok değerli kişilere rastlamak mümkündür. Ama hesaba vurduğnmuzda yüzde kaç oranmdadırlar? Yabancı okullarından çıkanların refah şartları içinde yaşamak bakımmdan iyi imkânlara kavuştukları muhakkaktır. Türkiyedeki yabancı kurumların. şirket'erin, bankaların, sİROrtaların iyi memuriyetleri Türkiyedp yabancı okullardan yetişmiş olanlara açıktır. Komprador iktidarı için gerekli insan malzemesi yabancılar için önemlidir şüphesiz Türkiyede «millî eğitim» dedi^imiz zaman mantıtjına oturan bir kavramı dile getiriyorsak, bu milli eğitimi her halde yabancılann yönetimindeki okullardan bekliyecek değiliz. Niyetimiz hiç bir okulu kötiilemek değil. bir yanlış gidişi işaretlemektir. Bütün Asya ve Afrika ülkelerindeki yabancı okullann tarihî görevleri vardır. i'oksul ülkelere bu yolda avuç dolusu para dökenlerin bir niyetleri olsa gerektir. İstanbulda bulunan Bible House'ın bir yayınında bu niyetlerin dünden kalma çizgüerini görmek kabildir. «Dünya Misyonları Birleşik Kilise Heyeti» adına yayınlanan bu küçük kitapta «Yakın Doğu Misyonu» nun payelerini gerçekleştirmek için kurulmuş okullardan söz açılmaktadır. Bu okullar şuniardır: Tarsus Amerikan Kole.ji. Talas Amerikan Ortaokulu, tzmir Amerikan Koleji. tsküdar Amerikan Koleji. Yakın Dofu Misyonu, rahipler. öğretmenler. doktorlar. hemşirelcr. idarecilerden meydana gelmiş ve halkın çoEJıınluçu Müslüman ülkelerde Hıristiyanlık kültürünü yaymayı amaç edinmiştir. Bu misyonun kitabında açıklandığına göre Tarsus Kolejinin gayesi şudur: « Müslüman bir memlekette Hıristiyan sevgisinin bir yolu olmaya çalışmak.» Okulun masraflarını Tnited Church of Christ in America <İsa'nın Amerifcadaki Birleşik Kiu'sesi) karşılamaktadır. Tarsus Amerikan Kolejini ve öteki yabancı okullan dışandan besliyen kaynaklar, bu paralan Türkiyede millî eğitimi gerçekleştirmek için ödemiyorlar. Amaçları eğitimdir gerçi, ama nasıl bir eğitundir? Her halde Atatürk'ün anladığı mânada bir millî eğitim değildir. Amerikadaki, İngilteredeki papaz efendüerle bizim Milli Eğitim Bakanlığınm aynı düşüncelerde olf ıınu sanmak biraz safdillik olacaktır. Meseleyi salt Hıristiyaıılıl'ı açısından görmek de yanlış «da bu çeşit misyonlar. kapı ve vanıltıcıdır Bütün Asyar" \ için çalışırlar. Hıristiyanlıtalist sömürgeciliğin gerç ist kültürün mânevi süâhı •fL be»live»Jer; kapitalis" iebeplerm ve amaçların önüdır Hıriskiyanlık dini \*u her biçîrnde çalışıhr. "fı'e RfiltüriTn pâravanası ın donığundadır. Türkiye bu alanda S; T şin hikâyes Battnan bölgesinden istihsal edilen ham petrolün Batman rafincrisinin kapasitesinden fazla olnsu ve her gün artraakta devam edisi. bu ham petrolün diğer rafinerilere naklini bir zaruret haline getirince, 1961 62 yılında TPAO bu bölgeden Akdenize bir petrol born battının inşasının plâna alınmasını teklif etmişti. Aksi halde, diğer vasıtalarla nakliyat bem çok pahalı. hem de bir ölçü dahilinde imkânsız taale gelecekti. Bn teşebbüs üzerine yabancı petrol şirketleri, «1 altmdan (bölgede kâfi petrol olmadıjı, olanın da evsafımn kötiilüifü dolayısiyle bn yatırımın Iktisadi olamıyacaih) fikrini yaymağa başlamışIardı. Halbnki bölçede kâfi petrolfin mevcudiyetine alt kesin belirtiler vardı. Yapılan biitün besaplar da yatırımın çok Iktisadi ve kfirlı oldufunu gösteriyordu. Evsafı düşük dedikleri kalın ham petrolün deferi de, dünya pihasasında gittikçe artıyor, ince ham petrolün değeri ise azalıyordn. abancı petrol şirketlerinin çeşitli faaliyetine rajmen TPAO dnrnmn Plânlama Teşkilfitına ve hükumete izah ve ilgilileri ikna etmeye mnvaffak oldn. Bn snretle born hattının in•ası karan 1963 te prensip olarak, 1964 te de fiilen plfina pirdi. tlk faaliyetler için 90 milyonlnk bir tahsisat aynldı. Bu yıl aynı zamanda projeler hazırlandı. Petrol Kanunn feregince belue alınması için Enerji Bakanhğına müracaat edildi. Gel'şen bn dnrnm karşısında yabancı şirketler yazılı olarak (Petrol Kanunn mnvacehesinde kendi haklarının saklı olduğnnu, böyle bir boru hattının iktisadi olatmyacağını) ileri sürerek teşebbüsü dnrdarmağa çalıştılarsa da muvaffak olamadılar. Bnnnn üzerine iddialarını değiştirdiler. Ve bilhassa ŞELMO bölgesinde bulunan petrolden sonra (bölgede biiyük yataklar bulduklannı ileri sürerek bom hattıru kendilerinin yapması gerektiğini, TPAO'nın böyle bir teşebbüsü finanse edemiyeceğini) yaymafa başladılar. Fakat bn arada TPAO Inşaata başlamak için beljeyl alınca, petrol born battını ortak yapmak teklifinde bolnndular. Tabiî b5yle bir teklif kabnl edilemezdi. Reddedildi. Zira, bnraya kadar İzah ettigimiz, yabanrı •irketlerin birbirini tntmayan, hattâ birbiriyle taban tabana zıt olan iddiaları, evvelce iküsadl •Imaı dedikleri Mr y»»ınmr bilfibare kendö«riRİn yapmak istemesl, bana mnvaffak olamavın•a da ortaklık teklif etmelerl bu şirketlerinhaklkl maksatlannı aeık olarak göstermekte idi. Bnndan sonra TPAO insaat faaliyetlerine siristi. Bn defa da, nmhtemelen yabancı petrol •Irketlerinin fayretleri ile, malzeme satacak yabancı sirketlerin çıkardığı müşkülât bir hayll •aman aldı. Bnnlar da yenildi ve süratle inşaata baslandi. Yabancı petrol şirketleri ondan sonra born hattı lnşaatının geç kaldı|ı, bn yüzden istihsal ve nakliyat yapılamadığını ileri sürtneye başladılar. Bütün bn mücadeleye rsemen TPAO bütün znfiskülâtı yendi. Par» bnlnndn. Döviz bulundu. Bilhassa Plânlama Teşkilâtının ve Maliye Bakanlıgının gösterdikleri anlayış sayesinde plân, düsünüldüîünden daba süratle tatbik mevkiine konnldn. Eğer şn son aylarda bir aksama olmaInii İse, Inşaatın bn yıl sonundan evvel bilmesl fertkiyordn. anlamak çayet kolaydır. Yabancı şirketler, her zaman ve her yerde yaptıklan çibi, bn kadar kârlı bir işi elbette kendi ellerinden kaçırmak istemezler. Fakat TPAO ve hükumelin bitmek üzere olan bn çok kârlı işi bu defa bir anonim şirket elivle özel kişilere devretmek çabasını anlamak doğrusu mümkün değildir. TPAO'nın (bn iş için paralan olmadığını, yatırımın tahakkuk edebilmesi için halkm yardım ve iştirakinin arzu edildigini) ileri sürdiiklerini duyuyornz. Bu haberin yanlış olmasını temenni ederiz. Zira, konu ile az veya çok ilgilenen herkesin bildiği gibi. bo projenin iç ve dış finansmanı sağlanmış, cerekli anlaşmalar vapılmıştır. Böyle bir iddia şülünç olur. Duvulan ikinei iddia ise, (böyle kârlı bir işe halkı ortak yapm3k saretiyle vatandaşı alıştırmak ve sermaye terakümüne imkân vermek) düşüneesidir. Bu iddia ilk bakışta mâkul gibi görünmekte ise de, sermaye terakümü iç : n şart olan iktisadi ve politik zeminin hazır olmaması yüzünden istenen sonucnn alınmasına maddeten imkân yoktnr. Eregli Demir Çelik misali Bnümüzdedir. Böyle bir tesebbüs, ancak dolaşık yollardan BORU HATTTNIN BÜTÜK OLÇÜDE YABANCT PETROL StRKETLERtNtN ELİNE GEÇ1HESİNE sebep olacaktır. B şirketlerinin her sahada başka başka ve daima birbirleriyle çelişen iddialarının sebebini uraya kadar belirttiğimiz, yabancı petrol S A Şimdi ne olacak? irkaç ay evvel bn konnda 100 milyonluk bir şirket knrnlacafı hakkında çıkarılan haberler üzerine muhtelif kaynaklann reaksiyonn ve TPAO içindeki mnbalefet yüzünden haberler kesilmiş. biz de böyle bir teşebbüsten vazgeçildifcini sanarak sevinmis ve snsmuştnk. Haber yeniden ve daha ciddi olarak ortaya atıldıgına göre bn işin sonu ne olacaktır? Bu yıl bitecek olan born hattı tesisleri, geçen yıl ilgililerden aldığımız bilgiye göre, ihtiyatrarı, amortismanı ve kârlan ile 100 milyon liravı bir yılda kazanır. Bn demektir ki. sermayedarın hissesi bir senede itfa edilecektir. Daha biiyük sermayeli bir şirket kurarak bu mahzur onlenmek istense dahi, bn defa şirket bir sene yerine 23 sene gibi çok kısa bir zamanda h ; sseleri öder. Ondan sonraki yıllarda ise bu büyük kâr bissedara dagıtılacağı için TPAO'nın yatırım gücü azalır. Böyle bir hareket netice olarak TCRK PETROL DÂVASININ ALETHtNE OLfR. îabancı petrol şirketlerinin arzn ve cıkarlarına nygnndur. Bu sirketlerin, Petrol Ofisin TPAO ile birleşmesine mâni olma ve çalışmasını güçleştirme arzuları ile, born hattını ve onnn yüksek kârını elde etme gayretleri bn suretle tahakkuk etmiş r. Bu hal îse ırilllî petrol sirketimiz olan malî ve idari gücünfl büyük ölçüde zavıflatacaktır. •*•• Köye okuma yazma ögretme S BİRKAÇ OLAY u hususu daha iyi anlatabılmek için otorıtelerin bir kaç tecrübe ve müşahedelerınden bahsedeyim: Kafeste büyiitülen tavşanların yanında şiddetli veya hafif fakat uzun zaman devam etmek üzere gürültüler yapılmış, sonra bu tecrübe hayvanlannm otopsi ve mikroskobik tetkiklerinda Corti organındaki hassas ccllülle» rin harap veya dejeoera olduklan görülmüştür. Vaktiyle Viyana tramvaylarının arka vagonlarmda biletçiler kuvvetli ses çıkaran düdük kullanırmış, bir defasında düdüğün öttürülmesi ile yanında duran bir yolcu kadının birdenbire bir kulağı ağnmış ve işitmez olmuştur. Hâdise mahkemeye aksetmiş nihayet Viyana Kulak Cemiyetinin, yolcunun lddiasının yerinde oldugunu söylemesi üzerine tramvaylardan düdük kaldınlmıştır Gürültülerin iç kulaktaki yıpratıcı tesiri küçüklerde daha fazladır. Meme çağmda veya daha küçük çocuklann işitme sağırlıfı bakımmdan kuvvetli gürültülerden korunması lâzımdır. O zamanlar Viyanada demircilik eden birintn ailesi ve yeni doğmuş ikiz çocuğu dükkânda ikamet edıyorlar. geçim dolayısiyle anne tarlada çalıştığı için yeni dogan ikiz dükkânda örs ve çekiç gürültüsü ile büyümüşler. Nihayet bunlarm sağır, dolayısiyle düsiz üldukları anlaşüıyor. Bir müddet sonra bu ailenin üçüncü çocukian doğuyor. Ailenin maddl durumlan düzeldiğinden ayn bir meskende oturuyorlar, bu üçüncü çocuk gürlilrüsüz jerde büyüdügü için işitmesi normaldir. Meme ve oyun çocukiarının işitme hassasının gürültüden ne kadar müteessir oldugunu anlattım. Bunlar gayet hafif ve müzikal seslerden müteessir olmaz, bilâkis ] bu sesler onlara ninni gibi tesir edeceklerinden rahat uyur ve uyanık iken de kendi âlemlerinde oynarlar. Küçük yaştaki işçilerin gürültü!ü iş yerlerinde uzun zaman çalıştınlması bu bakımdan mahzurludur. İşitme sağlığı bakımmdan ver sarsmtısının da gürültü kadar kötü roKl vardır. Sarsmtı da hassas ses hücreleri ve liflerinl koparır ve bozar. Kuvvetli sarsıntı yapan fabrika tizerüıdeki meskenler de oturan meme ve oyun çağındaki çocukların işitmeleri bozulur. R Sonuç n kadar açık gerçeklere rağmen, şayet TPAO'nın bugnnkü idarecileri böyle bir karara taraftar olnrlarsa, vazifeden affedilmek pahasına bile olsa böyle bir istek veya karara boyun eğerlerse, biz bunn hizmet anlayısı ve bilgi yeterligi yönlerinden iyi niyetle kıymetlendirmekte mâzumz. Böyle bir karar ve tatbikat ister istemez, bu karan alanlan çok aifır töhmet altında bırakacaktır. B Memleket yararına çaiişamasın Hükumet ve ilgilileri, yanhs bir karar vermemeleri, bu kadar agır bir töhmet altına girraemeleri ve Türk petrol dâvasının bilerek veya bilmiyerek zaafa nğratılmamasi için, iş işten geçmeden uyarmakta büyük millî çıkarlar olduğn kanısındavız. S TÜRK TiCARET BANKASI T İRE ŞUBESİ 41.100 LİRALIK ÖZEL İKRAMİYE ÇEKİLİŞİ İLE 23 Eylül 1966 Cumo günü ayın Osman N. Koçtürk'ün etkısiz kılındıgını üzüntüyle okudum. öldürücü margarinlerin içyüzünü kamu ojuna açıkladı diye tehdit edüen Sa>in Koçtürk'ün «mem leket yararına çaüşamasın!» diye. daha pasif bir göreve atanması ve başkanı bulunduğu Kurumun lâğvedilmesi, memleketimiz hesabına büyük bir kayba yol açmıştır. Sayın Koçtürk'ün, bir dergide çıkan incelemesinden şu satırları birlikte okuyalım: «... Yurdumuzda üretilen ve bir arahk dış ülkelere satış imkânı da kısıtlandığı için satamadığımız zeytinyağı. binlerce vatandaşın hayatını kurtaracak ve bu yüzden ireçinen vatandaşlann geçimini sağ üyacak bir ürün olduğu halde. zeytinyağı Ue margarini bir tutup. bu zararlı yağları, toparlak sözlerle öğmek istlyenler, artık de ayın Sonay Omay'm. eğitim konusuna değinen yazısını okudum. Eğitim voluyla tüm mi'letimizin kalkmacağı inancmın bilincine varmış. «Köye okuma yazma öpretme» kampanyası açıl malıdır diyor. Tartışmacınm flkirlerine istirak etmekle beraber bu konuda bazı şeyler söylemek istıvorum Köy kalkınması için sadece okutna yazma öğrenmenin kâfi gelmediğini ve hattâ ilkokul mezunlarının okuma yazma>T unuttukları bir gerçektir. tlkokul sonrası. okuma yazma büen ve bilmiyen genclerin, köy okuma odalarında e*it1me tâbi tutulmaları forunlugunu kabul etmek mecburiyetindeviz. Gençlerin öğrenecekleri bil gileri sosyal. siya«ıl,^*ültare> ve ekonomilf yönden.mşBtyon saj hasına aktarmaları, kalkmmayı gercekleştirecek ilk koşuldur. Bunun için; Bakanlar Kunılunun, 31.8.19fi4 tarih ve 6/3569 kararları uygulanmakta, ancak, köy gençleriyle el eie, omuz omuz», J ki>fa kafava verip cahşmak gerek. Türk milll egitiminin bu kutsal amacını gerçekleştirmek için, köy okuma oda'arını, ilim alanlanna 8't kitaplarla donatmak lüzumludıır. Bu babtan olarak. «Tepeboz k5yü okuma odasını donatma» kampanyasmı acıyorıım. Özellikle, sa\nn Sonay Omay'ın. yüksek tahsil eençlerinin ve tüm aydmlarımızın. kampanyamıza seve seve iştirak edeceklerinin ümit ve mutlulugu içinde olup, özel mektup ve kitap 'annızı bekliyoruz. Teneboz köyü halkı sdma, say gılarımla. Tacettin DEMtR Teneboz köyü ilkokul u Müdürü Karaburun tzmir ÖGRETMEN ARANIYOR Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölümü mezunu, dairaî kadrolu öğertmen almacaktır. Ücret dolgundur. MÜRACAAT: ÇINAR KOLEJİ Bornova İzmir Telefon: 29164 Cumhuriyet 11023 NOT: ~"Tartışm« bolumOne »öndcrilen vazıların mümkUnse daktilo ediİTnesinl. 250 kelimcrl aşmamaaını ve razılara de^ıl. mrfın fizerine •Tartlşma» riimnzn yazılarah ?azı Islerlne postalanmasını rica ederiz. 6EZİCİ MÜMESSİL ARIYOR A.nadoludaki miişterilerle temas edecek, askerliğini yapraış, daktilo bilen ve trafik ehliyeti olau, nıümkünsegıdasauayii branşlanndamüşteri temaslarındabilgi sahibi bulunan eleman aranmaktadır. Ankara'da ikâmet edecektir. Taliplerin kendi başlarma hareket ve karar kabiliyetine sahip, Ankara'dan ayda 20 23 gün ayn kalabilecek nitelikte olmaları şarttır. Ccret tatminkârdır. Miiracaatlar tanıamerı gizli tutulacaktır. Fransızcaya ilâveten Ingiüzcenin biünmesi tercih sebebi oiacaktır. Frn.sızca veya Ingilizce tafsilâth el yazılı müracaatın en ge<; 1 Ekinı 1966 ya kadar Nesfle P.K. 46 Şişli, Istanbul adresine gönderilmesi rica olunur. EVLİT Sevgili annemiz HİZMETİNİZE GİRİYOR BEHİCE IZZET TÖRÜN'ün vefatının kırkmcı günü olan yarın 22 eylül perşembe, ikindi namazından sonra Moda Canıiinde aziz ruhuna Kur'an ve Mevlit okunacağmdan akraba, dost ve din kardeşlerinden arzu buyurar.ların teşriflerini rica ederiz. Kızları : Müzehher VAZICI İnci TUNAKAN Can GÜLMEN Yeni A'ans 7389/11015 TÜRK TiCARET BANKASI Reklâmcıhk 3678/11009 SONUÇ edeniyetin ilerlemesi ile gittikçe artan şehir gürültüleri halkın şehirden uzak yerlerde veya yazlıklarda oturmalan da ı beden, ruh, sinir ve işitme tahri batından kurtulmak içindir. 25 ton ATEŞ TOPRAGI Alınacak Son teklif tarihi 5/10/1966 dır. Şartnamesi Malzeme Müdürlüğü veznesinden temin edilebilir. DENİZCİLİK BANKASI TA.O. (Basm 20546/11006) FtGEV TECİMEK ile Avukat AYTEKİN OZAN E\lendller 20.9.1966 Büyük Tarabya Oteli M İslanbu! Üçüncii İcra Memurluğundan: 963/7397 Bir borç için hacizli olup paraya çevrilmesine karar verilen 1000 lira değerinde Arçelik yazı masası, 500 lira değerde Arçelik masa, 1200 lira değerde dört adet Vinleks madeni koltuk, altı adet 100 lira değerde rnadenî sandalye; 500 lira değerde Arçeük evrak dolabı; 500 lira Arel marka dosya dolabı; 500 lira değerde Arel marka iki kapılı dosy'a dolabı 3000 lira değerde Fire resistayn kasa, beheri 1000 lira değerde dört adet Arçelik müdür masası, beheri 500 liradan 9 adet masa, beheri 400 liradan iki koltuk; 13 adet beheri yüz liradan Vinleks kaplı sandalya; on adet beheri 500 liradan Arçelik evrak dolabı; altı adet Arel marka 500 er liradan evrak dolabı Miller marka 3000 lira değerde kasadan ibaret yazıhane eş;. ası bulundukları Sirkecide Yalı Köşkü caddesinde Antalya Hr.nda açık artırma ile satılacaktır. Birinci açık artırmalan 23/9/966 cuma günü saat 11,30 12 de yapılacak ve muhammen değerinin yüzde yetmiş beşi elde udilmediği halinde ikinei açık artırmalari 24/9/1966 cumartesi günü aynı yerde ve saatte vapılarak en çok artıranlara satıtacaktır. Buna ait şartname ilân tarihinden itibaren açık olup isteyenler görebileceği gibi istendiği halinde 150 kuruştan ibaret posta pulu verilmesi mukabilinde adrese de gönderilir. Bu satışa ait tafsilât memuriyetimlzin 963/7397 sayılı dosya»ınd«n «trenilebiltceji ilân olunur. (B«s:n M92/11005) Tlâncı.ık. 5849' Orta Doğu Teknik Universitesi Rektörlüğünden Üniversiıemize Sekreter:er alınacaktır. Isteklilerin: 1 İyi lngıIizcR bümeleri, 2 Türkçe ve Ingılizee seri daktilo yazmaları, 3 En az kolej veya muadili bir okuidan mezun oimaları şartür. 4 İsteklilerin Personel Müdürlüğünden alacakları müracaat formlarını doldurarak müracaat tarihi içinde Personel Müdürlüğüne müracaat etmeleri gerekmektedir. Posıadaki gecikmeler nazarı dikkate alınmaz. 5 Son müracaat tarihi 24. Eylul. 1966 cumartesi günü saat 13.00 e kadar olup, imtihan 26. Eylul. 1966 pazartesi günü • saat 10.00 da yapılacakur. * (Ba*ın 20552A. 12422/10996) Cumhurlyet 11017 TEŞEKKÜR Yapmış olduju nâzik ve estetik ameliyatatiyle aenelerce iztırap veren bir dertten beni kurtaran Paşabahçe Hastanesi Ürolojl 5^f! Sayın Operatör Eski yazı makineleri gürültü cıkardığından pek eenç yaşta daktilo ile uzun seneler bu tnakinelerde çahşanlar işitmelerini az çok kaybederlerdi. Bu «meslek hastalığını» önlemek için bugiin ses çıkarmıyan yumuşak vuruşlu maki neler tercih edilmektedir. Dr. Ziyaettin MAKTAV Kulak Burun • Bogaz ; ve AğızÇene hastahklan Mütehassısı Erzincan Askerî Safınahna Komisyon Başkanliğından: 2400 ton ekmeklik buşday şartnamesindeki c saf ve şartlarına uygıın oîsrak kapalı zr.rf usulü ile kırdırı'acaktır. Her taksitte elde edılecek kepek ciheti askeriyeye kslmak şartiyie muhammen tutarı 264.000 lira, geçici teminatı 14.310 lira. kepek müteahhide kalmak şartiylp muhammen tutarı 60.000 lira, geçici teminatı 4250 liradır İhalesi 8 ekim 1966 cıımartPSİ günü saat 11 dc Komisyonumuzrla yapılacaktır. Evsaf ve şar*nnmPEİ Ankara: İstanbul Levszım Amirlikleri ile Korrnsyonumuzda goKÜebilir Taüplilerin geçici teminat ve ihaied°n on gün önce dilpkçe ile müracaat ederek resmî tatil çünleri hariç üç eün ev\'<?linden alacaklan yeterlik Helsesini hrmil kepeğin her iki haldeki terk şekün^ gore h?zırlavacakan ayrı veya her iki »ekilde ihtiva eder teklif mektuplarını saat 10 a kadar Başkanhğımıza vermeleri «arttır. Postada viki s;ecikme!er kabul edilmez. fBasm 15<»'i Dr. SÜREYYA Atamala ameliyatım sırasmda yardırnları dokunan hastane personel ve hemşirelerine ve hastanede gör. düğüm temizlik ve ihtirnamöan dolayı hastane idare ârairlerine ayrı ayrı tesekkürlerimi bildiririm. HATİCE TÜZLNEB Çengelköy Basın hakkında S ^ Çumhurı>et 11020 ayın tartışmacı StJ. Av. Lutli Kılıç'm basın Konusunda yaz dığı ve Sayın Doç Dr. Tüten . gil'in yazıs;na ilâve edilmiş fikir ler olarak kabu! ettiği sleştirmeyi okudum Sayın Kılıç'm bu husustaki fikirlerine istisnasi7 olarak l;tirak ediyorum Rnsının ^ikredi l«n »orunlar» rvivuk biı has'RS) yotlt •ğiinıe5inl en sanuml duy J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear