Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8AİIIFE DORT 11 Eylul 1966 CÜMHURÎYET iiüüüiiüüiii J a m e s B o n d aHr=Hun!;miiı=?ij!=UjuiH;iiü=unni=mnnn!mHnaımnnm?nmiHHHniHiîniH=ıi£n=i DKNO kâplumbağalar mağa gittiğini herkes bihyordu. laaaah!..» cıye bağırıyordu. SonDeğneği bir o eseğe vuruyordu, ra elindeki talkımı, üç dört çilKaruı elindeki giysilere kil sü bir bu eşeğe. Kır Abba»'ın eşe kime bölüp gelen çocuklara verirüyordu. Renkleri ak mı, gök mii, ğe de vuruyordu. yordu. belirsiz. olmuş giysilerde pire Kır Abbas toparlanıp kalktı: Ali'nin karısı içeri gitti. Bir boklan, kan lekeleri görünüyor «Yavaş vur ulaa!.. Sana eşek ilistir getırdi. Üç salkım üzüm du. Kili oralara lürüyor, ;ırnakverdikse öldiir demedik! Vavas koydu içine. Merdivenin başına lanyla lekeleri çıkarmağa çalışıvur.» dedi. koydu: «Oturun da yiyin, Abbas yordu: «Aktı Abbas ağa, aktı ziyan ol ağam» dedi «Halimi görmüyorsun, öyle mi du üzümler!» dedi Pat Ali. So Kır Abbasın kaplumbağa go'zKır Abbas? Gelmiş başıma bun luk soluğa sürdü gitti evine yu leri açıldı. Gülmeğe, gürlemeğe veriyorsun durmedan...» Kır Abbas kaşınmayı hiç bı karı. Eşeklere hâlâ vurup gidi başladı : yordu. Çocuklardan sekiz cn ka «Getir, getır!» dedi. «tki taş da rakmadıı dan ardına takıldı. Kır Abbas'ın su dök üstüne! Ben Durmuş'un «Suuu!.. ölüyorum: Suuu!» düğünde iki tas eksik içerim şaSenem, başka bir teknede di torunu Haydar da gitti arkadasla riyle birlikte. rabı, getir...» diniyordu. Kalktı, eline bir çörutki üç dakika sonra, kalktı Kır Üzümlerin üstüne iki tas su dölek aldı. Tenekeye IU doldurdu Abbas da gitti. küp yemeğe başladılar. kazandan: Pat Ali küfeieri indirmişti. Ka«Gözel üzümmüş Ali, gözel ü«Bunu götürüp ahıra bırakazümmüş bizim oğlan!..» diyordu y:m da var paklan, buba.» dedi. rısı. evlenecek oğlu Durmuş, oradaydı. Karısı, hayata dizilmiş Kır Abbas. «Kaça aldın?» «Senin istediğm su olsun...» küfelerin üstüne bir cecim eskisi Pat Ali, ellerini dizlerine vurGelininden hoşlandı: örtüyordu. du : «öbür dünyada yerin cennet Kır Abbas tâ karşıdan bağırdı: olsun, Senem!» diye bağırdı. cBe «Sorma Abbas ağam, heç sor«Üzüm verin çocuklara!.. Birer nim Inıanhklı gelinim! Emme ma. Kaça aldığımı, nasıl aldığıçilkim üzüm verın! îki okkasını bir tenekecik »u bana ne yeter? mı sana bir söküversem şaşar şadaŞıtsanız ne değeri var?» Sen bana bol su ver kızım. Ben şar kalırsın... Tekeli'ye vardım Vardı, küfelerin üstündeki cesana aksam» kadar su çekeyim ikindin olduğunda. Bir eşek alcim eskisini çekti. tulukla...* tımda. bir eşek yedeğimde. Bü«Buraya gelin ulaaa!» dedi çocSenin «u çekmene hacat yok tün dürzüler bıldi benim üzüm buba. Bu bitince habar ver, a cuklara. «Dizilin karşıma, size almağa vardığımı: «Verelim ağa, naro bir teneke daha getirsin a üzüm vereceğim!..» verelim ağa!..» Boyuna ötüşüyorKardeşi, kardeşinin karısı, tehıra.» Tenekeyi tası aldı, ahıra lar: «Parayla da veriz. arpayla lâsh telâşlı bakıyorlardı. götürdü. buğdayla da veriz! Verelim ağa, «Tükenecek deye korkmayın!» Kır Abbaı karısma dondü: verelim ağa!..» «Üç okkadan «Bir kalıp labun ver.. Gelip sır dedi Kır Abbas. «Çatal Osman deye bir sünnüfazla dağıtmam. Onu da eseğin tımı ovmanı da lsterim'... Bes ye merhaba dedim. (Dört köfe kirasma sayarsınız!» haftadan tonra bey gibi yunup Üzüm alan her çocuk, yemeden üzüm alacam, hadi ver bakalım!) paklanayıra bugün, Cennet hadedim. Kalkıp bağına gittik. Asuzun uzun bakıyordu üzüme. nım...» maların dalları yerde. Salkımlar Eonra tane tane koparıp yiyorlarBir ikindi zamanıydı. dı. Bilinmiyen bir meyva idi bu. bardak gibi gibi... Kara kırmızı Kır Abbaı, dibek başını gelip üzümler. Çeşit çeşıt adları var. Eilerindeki çilkimin bitivereceoturmujtu. tnsanın köyü oldu mu. öyle olğınden korkuyorlardı. Bazıîarı, Kır Abbas rahattı. Sırtında ka malı! Yeşillik Abbas ağam, seküçük daneleri önce yeyip irileri jıntı, bağnnda yanma yoktu. To rinlik... Söğüt ağaçlarının dizilrunu H^ydar da çocukların için sona bırakıyordu. Tozlu tozlu kadiği dereden sular şırıl şırıl akıp de oynuyordu. Yüzü gözü yeni ra üzümlerdi. Günes altında, dört gidiyor. Sonracığıma, girdik babes köy ötedeki yollardan gelden kir pas içinde kalmıştı. Sanğa. Kapısı var. Kapısının kilidi mişlerdl. Ama tazeydiler, soğukki iki gün önce yunan, yıkanan tahtadan. Anahtarı, o da tahta. o değildi. Kır Abbas içınden, tular... Herif bağın tahta kilidini, tahta «(Su olmah da npaları her gün «Yiyin!..» dedi Kır Abbas. «Yianahtarla açtı Abbas ağam. Bağ jrumalı..)» dedi. yin de benizlerinize kan gelsin nasıl biliyor musun? Gözünü birez...» Birden köyün alt başından Pat Ali girdi. Önünde iki eşey vardı. Üzüm vermediği çocuk kalmaKüfeler üzüm doluydu. Bir kü rr.ıştı. Ama hâlâ birer ikişer gefeden şıpır sıptr üzüm suları a iiyordu kapıdan. Kır Abbas, salkıyordu. Elinde bir değnek, eşek kımı eline ahp sallıyor : leri ivedi ivedi sürüyordu. Onun «Ha bubam haaa!.. Tilki gibi dünden Çerkeş'e doğru üzüm al her bir salkım!.. Ha maşşalyum tasarla: Yeşıl, göz alabildiğine yeşil!.. Zerdali ağaçlarının dibine sanki sarı lirelerı serpmişler. Sarı.. sarı.. sarı.. Bir dünye sarı zerdali!.. Aldım bırıni yidim, tatlı! öyle tatlı ki, yok dünyada öyle tatlı bir şey!.. (Ye ye, kandığın kadar ye!) dedi Çatal Osman. Aldım, sekiz on kadar yedım... O erikler! Bardak eriği diyor, yumurta büyüklüğünde, kara bir erik. Isırdm mı dişin yapışıp kalıyor. Bal sanki namıssız! Neyse Abbas ağam, vardık bir «salım» ın başına durduk... (Pazarlığı salım hesabı mı yapalım. köfe hesabı mı?) dedi Çatal Osman. (Yoksam okka hesabı mı. tereziynen?) Köfe var. köfecik var... Sahra hesabından da heç anlamam. Onun için dedim ki, (Okka hesabı yapalım.) Elinı uzatıp elimden tuttu : (Söyle, ne veriyorsun okkasına') Düşündüm, ula ne vereyim şimdi ben bu dürzüye? Dedim, (Arkadaş, mal sahabı sensin, sen söyle...) (Ben söyleyim mi? Bak, sen yabancı bir arkadassın. Kalkıp Tekeli köyüne gelmişsin. Konuk sayılırsın. Sana uygun bir fiyet söylüyorum : Seksen kuruı ver okkasına!) Neyse, al aşağı, vur yukan. elli beşe sulf olduk. Biribirimizin elini tutup gözel bir de toka yaptık. Başladık üzümleri kırmağa... Dört dene köfe alıp geldik Çatal dürzünün evınden, bir kantar alıp geldik, rtüştük köfelerın darasını. L. idııruyoruz üzümleri. tşte ne olduvsa tam o sırada oldu... Öyle salkımlar ki Abbas ağam, deli oluyorum baktıkça : (Vay bubam vaaay! Ula ne sarabı olur bunlann!..) dedim. Hay demez olaydım! Hay dilime esek arısı sokaydıl (Arkan var) : NlltinllS «f • • • • • • • • • • • • •• • • • • • « • • « • • • • • • « • • • ! • • • • • • • • • • • • * • • • • • •• • •• • • • • • * • • * •• • • • • l l l « « l l > l l f l l l > < l i l l l « I I H I M • • • • • • • • * • • • • • • • • • < • * • * • « t • • • J •« •• • * ı • •••«•••••••••ittlltlK.MIIlllMItttt.İIIIIIIttKİaılll • •• • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • ( • • » • « • • • •• • ( • • • • • « • » • • • • • • ( » • • • • •• • • • • • • • • ( l •*••*••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••>•••••••••••(••••••••••••••a•••••••••••••••••••••••«•••••••••••••>••••••••••••••••)•*••••••• J*ff ************* tlFFANY JONES • • • »•• • • • •» » • 0••i;i;::;;ifi ••••«• ^fw «a a n ı ı t i i ii i Elı h 8S SAATLE 1 « 3 * OO / « 9 1UI1UUUI3İO â 1130 konu ve resim: Ayhan Başoğlu KIZILKULE Karısı... kansı... va... bütün bize çektirir mi, biraz da kendi çeksin biz sevredelim. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Umum Müdürlüğünden NUFETTİŞ MUAVİNİ AIINACAK Bankamız Teftis Heyetine İktisat, Hukuk, Siyasal Bilgiler Fakülteleri, Orta Doğu Teknik Lniversitesi İdarî İlimler Fakültesinin Işletmecilik, İktisat ve İstatistik Bölümleri, İktisadî ve Ticarî ilimler Akademileri (Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu), Robert Kolej Yüksek Kısmı Iş İdaresi ve İktisat Bölümü veya bunların yabancı memleketlerdeki muadilleri Fakülte veya Yüksek Okul Mezunları arasında müsabaka imtihanı ile lüzumu kadar Müfettiş Muavini alınacaktır. 1 Yazılı imtihanlar 3, 4,, 5 Ekim 1966 tarihlerinde saat 10 ve 14 de Ankara'da Um'im Müdürlük binasmda, İstanbul'da Istanbul (Bahçekapı) Şubemizde va İzmir'de İzmir Şubemizde yapılacaktır. 2 Yazılı imtihanda rauvaffak olanlar Ankara'da sözlü imtihana tâbi tutulacaklardır. Bu imtihanlarda da kazananlar Müfettiş Muavinliğine tâyin olunurlar. 3 Müfettiş Muavinlerinden, muayyen staj devresini geçirdikten sonra yapüacak ehliyet imtihanında başarı göstermek suretiyle Müfettişliğe yükselenler meslekî bilgilerini artırmak üzere yabancı memîeketlere Eonderilebilirler. 4 Başka müesseselere mecburî hizmeti bulunanların müracaatları kabul edilmeyecekür 5 Imtihana girebilme şsrtları ile imtihan mevzulari ve istenilerı diğer malumatı ihtiva eden broşür Ankara'da Teftiş ve Kontrol Müdürlüğiinden, İstanbu!"da İstanbul Şubemizden ve İzmir'de İzmir Şubemizden müracaat üzerine veya posta ile tedarik edilebilir. 6 Müsabaka imtihanına girmek isteyenlerin S inci maddede mezkur broşürde istenilen belgeleri, imtihana hangi şehirde girmek istediklerini de bildirir bir dilekçe ile birlikte en geç 17 eylül 1966 tarihinde (Türkiye Vakıflar Bankası Teftiş ve Kontrol MüdürlüğüAnkara) adresine teslim edilecek şekilde taahhütlü olarak postaya vermeleri veya elden tevdi etmeleri lâzımdır. SOLDAN SAĞA: 1) Ikinci Dünya Harbinde Almanlarm işgâl ettikleri ilk memleket; hareket 2) Amerikanuı Güneydoğusunda ortasından aynı ismi tasıyan nehrin geçtiği 3 milyon nüfuslu bir eyalet; Afnkada Kenyal» dünya çapında şöhrete sahip bir mukavemet koşucusu atlet; rey. 3) Bir erkek ismi; su; ikinci ismi Massey olan bir zamanlann şöhretli bir beyazperde sanatkânnm ön ismi. 4) Bir kürk hayvanı; tersi: kaçıs; tersi: bir emir. 5) Erzincanın bir ilçesi; tersi: enjekte etmek, 6) Orta Avrupada ana dili Almanca olan memleket; bir tann. 7) Talep'in kardeşi; bir aota; Asır'ın ortası; Dünyanın moda ve eğlence merkezi, 8) Tavır, duruş; genişlık; tersi: hastalık. 9 Sıkı'nın ortası; Izmir'de bundan onbeş, yirmi yıl önce geniş bir batakhk halinde olan bir mahalle, 10) Tersi: bir nevi tahayyül, mevcut olmayan şeyi kafasında yaratma ve endişeienme; Donkişot isımli dünyaca ünlü eserin îspanyol yazan. 11) Tersi: bir kadm ismi; söz dinlemek, söyleneni yapmak; tersi: bir sıfat eki. 12) Tersi: Doğu Avrupada bir memleketin halkına verilen isim; tersi: Güney . Batı Avrupada bir memleket halkmdan; kokulu ve yemeklerimizde de kullandığımız bir ot. 13) Tersi: tehlikeyi haber vermek; dolu olmak hali. 14) Hâlen çıkmayan bir günlük gazetenin adı; tersi: hanımlarm örgü örmek için kullandıklan bir âlet. 15) Tersi: Yunanistanda bir kanal ve bir şehir; tersi asli gıda maddeierimızden. 16) Tersi: Sağlam, sert; bir nota; bilhassa ayak parmaklarında bulunan rahatsız edici sertlik. YUKARDAN AŞAĞI: 1) Bir zamanlar Egeyi ve bilhassa Aydın havalısini haraca kesen, adına masallar yazılıp, türküler yakılmış olan bir efe (iki kelime). 2) Ayağa değil; tersi: bir erkek ismi; tersi: ayımn yuvası. 3) Ikinci Dünya Harbinde Japonların meşhur intihar uçaklarına verdiklerı isim; Atatürk'ün ortadan kaldırdığı ve Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferinden sonra memleketimize getirilmiş olan dini müessese. 4) Seyyar kabile; hane; oyun (Farsça); tersi: Asyada bir göl. 5) Tuzlu suda bırakmak; tersi: önisimleri Pertev Naili olan bir edibimizin soyadı. 6) Bir Amerikan sigarasının markası; tersi: temel kaide; tersi: bir ağırlık ölçüsünün rümuzu. 7) Ters: Dünyanın en kalabalık ülkesinin lideri; bir hacim ölçüsünün rümuzu; tersi: sevgiliye kavuşma. 8) M.S. 256336 yılları arasmda tskenderiyede yaşayan ve Hristiyanlıkta Arianizm mezhebinin kurucu olan rahip; güzellik, hoşluk. 9) Bir renk; «Başka sinema perdesi. mânâsına iki kelime; yorulunca veya hava fazla sıcak olunca tenimizden çıkan mayi. 10) Tersi: Tenkid etmek aleyhinde bulunmak; 1827 de Fransız . İngiliz ve Rus müşterek filosunun Osmanlı donanmasını tahrip ettiği Yunanistanda Peloponez yarunadasmdaki liman şehri ve aynı zamanda o deniz muharebesine verilea isim. 11) Ayin'in ortası; tersi: ayak; beyaz perdede ancak orta yaşlılarımızın hatırlayacakları ve Pat isimli arkadaşı ile beraber görülen komik aktör. 12) Tersi: Milletlerarası Yüzme Federasyonunun rümuzu; tersi: kavga; tersi: tâyin, bir yere memur olarak gönderilme. 13ı Bir emır; sâri bir hastalık tehiikesi halinde memleket dıştndan gelenler için veya hastalığm çıktığı yerdeki şüpheli kimseler için baş^Tirulan tedbir; tersi bir renk (14) Tersi: Bir kamyon markası; göstermek (eski dili; tersi: suda derin olmayan yer. 15) Doğu böigemizde meydana geien son felâketi belirten üç kelimelik bir söz 16) Tersi bir hayvan; tersi: miktar itibariyle yeterli olmayan; dizginlerin geriye çekılerek hayvanm çok hızlı koşmasına mâni olunması halini anlatan bir süvari tâbiri. 43 Yuri Borısovıç Tikhomirov: Protokol Başkanı, KGB roemuru; Amerika ile ilgili harekâtta kıdemli uzman. Suriye'dc çalıştığı sıralarda Amerikan diplomatlarıyla kurdugu iyi ilişkilerle övünür. İvan Petrcviç R.başenkov: Kıdemli uzman, GRU gnbayı; askerî istihbarat konusunda çok tecrübe sahibi. P.N. Ulyanenko: Izman, KGB yüzbasısı. tki yıl Londra'da bulunmuş; son derece enerjik bir kimsedir. Georgî Ivanoviç Suvorın: Uzman, GRU deniz yarbayı, ha lihazırda özel çörevler subayı; sık sık General Roçov tarafından çağırılır. Dimitri Dimitriyevıç Novoselov: Izman. KGB albayı; Levin kendisinden müşavir olarak faydalanır. Nikolay tlyiç Kopitov: Uzman, eski bir KGB binbaşısı; Levin'le birlikte ralışır. Vladimir Nikolayaviç Travkin: Uzman, GRU yarbayı; kısa biı süre için Neıo York'da Birleşmiş Milletler'de çalıştı. aptalhğı yüzünden geri çağırıldı. Vladimir Vasiîyeviç Krivnşçekov: Kıdemli nzman, istihbarat subayı; kesin olarak KGB mi yoksa GRU hesabına mi çaIıştığım bnmiyoriım. A'.eksandır Mihayiloviç Bli7nekcv: Uzman, GRU albayı; ll AMKARA'do PENKOVSKI legal'Ier Dairesinde Amiral Bek bana yakla.şmış ve KGB ile bağ renev'in emrinde bnlnnmnştnr, ların koparmasına yardım etLevin onun geçici görevle Hindistan ve Ja memi istemişti. GRU faaliyetlerinde kullanılma ponya'ya gönderilmişti. Viktor Mihayiloviç Riyazant sını teklif ettiğim zaman bana sev: Uzman, KGB subayı; 1961 şu cevabı vermişti: «Bırak, a biyılında Amerika'da bir takım ze lâzım». konferanslara katılmıstır. Vadim Vadimo.iç FarmaknvsViktor Fılipoviç Golopolosov: ki: Uzman, GRU deniz yfizbaşıIzman, KGB subayı; Levin o sı; Ingilizce bilir, Sovyet delena «oğlam» diye bitap eder. sasyonjları ile birlikte ttalya ve Nazeda Ivanova Tsapp (kad:n) tsveç'te bulunmuştur. Uzman; KGB ve GRC tarafın Valen'ine Dimitrıyeviç Krabdan müşterek kullanılır. rov: Uzman, GRU albayı; basYuri Yakovleviç Malık: Uz ka bir GRU istihbarat subayı man; istihbaratla ilgili bir zö olan Lappa'nın iyi arkadaşı; Pa revi olup olmadıgını bilmiyo ris'te Askeri Ataşe yardımcısı rum ama babası eski tngiltere olarak bulunmuştn, galiba. Nazar Kalistratoviç Lappa: ve Japonya elçisi ve SSCB Bakanlar Kurulu «Enformasvoıı ["zman, GRU albayı; Fransa, 1 Komitesi» Başkan veya Baş talva, Belçika ve Hollanda'dan kan Yardımcısı idi. GRU ve çelen deleçasyonların işleri ile MBG vaktiyle birleştirildiği za uçraşır, bunlan karşıiar, ajırman «Enformasyon Komitesi» lar v.s. diye adlandırılmıştı. Başında dc llyfı Pavloviç Şvartz: KGB îişik zamanlarda Molotov ve Vi ajanı; Inçilizce'den tercümeler inski bulunmuştu. vapar. Bütün Komite üyeleri tgor Viktoroviç Milovidov: kendisinden çekinir. Çünkii berIzman, KGB ajanı; Sovyet de kesi KGB'ye ihbar eder. Esas leeasyonları ile seyahat eder ve eörevi Komite'nin memurlarını dışardaki Sovret vatandaşlarını eözetlemek ve hangilerinin yabancrlarla dostluk kurdaftunu kontrol eder. Bir kaç defa GRU ya girmek iıtedlflnl ıSyliyerek tesbit etmektlr. Tercüraan ve O. PENKOVSKI KGB ajanı olarak bir Uaç defa dış görevde bnlunmuştur. Nikolay Antonovıç Berdennikov: KGB ajanı ve kıdemli nzman; Inçiliz Kısmında çalışır. Bu Kısım'a Kanada ve Ineilizce konuşulan öteki memleketler de dabildir. Çeşitli Sovyet delegasyonlan ile KGB görevlisi olarak Londra ve ABD'ye bir kaç defa gitmiştir. İyi tngiliıce bilir; Levin'le beraber Moskova'nın meşhur lokantalarında eğ lenir. Boris Vasiîyeviç N'ikitin : Kıdemli uzman, GRU albayı: Hin distan, Pakistan ve Seylan'ı kap sayan kısımda calısır. Aleksandır Yakovleviç Srrurov: Kıdemli nzman, KGB subayı (yarbay veya albay); bir kaç yıl Almanya'da julunnıos. Bu listeyi daha uzatabilirirn. Hununla beraber, vnkarıda ver diğim isimler bile SSCB rinkan ları Kurulunun Bilimsel Arastırma Çalışmalarını Koorriinasvona Memur Resmî Komitesi pa ravanı ardında ne sribt bir espiyonaj mekanizmasının balnnduğu hakkında yeterli bir fikir verecektir. (Arka«ı RAKAMUBULMACA İ i (Basm 20104 A. 11965/10592) Istanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesi Başkanlığından: 965/487 General Foods Corporation vekili av, Dündar Erendağ tarafından Vedat Kantarcıoğlu, (VEKA. İlâç Gıda Kimya Sanayii) aleyhine açılan ve dâvacmın müsecce! JELLO markasını, dâvalı Vedat Kantarcıoğlu'nun aj'nen kullanması sebebiyle, dâvacmın marka hakkma vuku bulan tecavüzün men'l ve reFî dâvasında: Dâvalı Vedat Kantarcıoğlu'nun Kartal, Küçükyalı, Cumhuriyet Cad. No. 60 adresine dâva arzuhali tebliğ edilememiş ve zabıtaca yapılan tahkikata göre sarih adresi tesbit edilememiş oimasına mebni dâva arzuhalinin ve duruşma dâvetiyesinin bir ay müddetle ilânen tebliğine karar verilmiş olup duruşmanm 25/10/1966 saat 10 da icrasına dâva arzuhali ile dâvetiyenin tebliğ makamına kaim olmak üzere bir ay müddetle ilânına ve duruşmaya eelmediğiniz takdirde hakkımzda gıyap kararı çıkarılacağı hususu iiân olunuı • (Batuı 5285/10604) OOakD onınucmnııı «ailccfılımt «ekt NASU HALX.EPtl.ECEK? VafcandaKl nkamD Dalmacadj tadece • tane tvoshtar (Ipucu) T» I tanc t«nuç rardıt b»ı ulaD U KareniD ıçlne ı deo <f» ssdat ayctiD OtreıraRaroKDrarai vt Uıplama. çarpma. çıkArtma. bölmc ışarellerine dikkai edereJk toldao tağa vt «rokandao «şağıy» balmacada çösteriler •ODDçlan bnlnoaa Biraı hojça feçlrmls nltmnıniB vafctiniz) aiıı «mm boj caktinlzı